• Sonuç bulunamadı

Farklı doz ve tarihlerde uygulanan glyphosate herbisitinin karaçam (Pinus nigra J. F. Arnold.), sarıçam (Pinus sylvestris Line.) ve sahilçamı (Pinus pinaster Aiton.) fidanlarına etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Farklı doz ve tarihlerde uygulanan glyphosate herbisitinin karaçam (Pinus nigra J. F. Arnold.), sarıçam (Pinus sylvestris Line.) ve sahilçamı (Pinus pinaster Aiton.) fidanlarına etkisi"

Copied!
55
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

FARKLI DOZ VE TARİHLERDE UYGULANAN GLYPHOSATE

HERBİSİTİNİN KARAÇAM (Pinus nigra J.F.Arnold.), SARIÇAM

(Pinus sylvestris Line.) VE SAHİLÇAMI (Pinus pinaster Aiton.)

FİDANLARINA ETKİSİ

MEHMET CAN CAP

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

DANIŞMAN

PROF. DR. DERYA EŞEN

(2)

KABUL VE ONAY BELGESİ

Mehmet Can CAP tarafından hazırlanan “Farklı Doz Ve Tarihlerde Uygulanan Glyphosate Herbisitinin Karaçam (Pinus nigra J.F.Arnold.), SARIÇAM (Pinus

sylvestris Line.) VE SAHİLÇAMI (Pinus pinaster Aiton) Fidanlarına Etkisi” isimli

lisansüstü tez çalışması, Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun 26.05.2017 tarih ve ….. sayılı kararı ile oluşturulan jüri tarafından Orman Mühendisliği Anabilim Dalı’nda Yüksek LisansTezi olarak kabul edilmiştir.

Üye Tez Danışmanı Prof. Dr. Derya EŞEN

Düzce Üniversitesi

Üye

Yrd. Doç. Dr. Bilal ÇETİN Düzce Üniversitesi

Üye

Doç. Dr. Halil Barış ÖZEL Bartın Üniversitesi

Tezin Savunulduğu Tarih: 26.04.2017

ONAY

Bu tez ile Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Mehmet Can CAP’ın Orman Mühendisliği Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans derecesini almasını onamıştır.

Doç. Dr. Resul KARA Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(3)

BEYAN

Bu tez çalışmasının kendi çalışmam olduğunu, tezin planlanmasından yazımına kadar bütün aşamalarda etik dışı davranışımın olmadığını, bu tezdeki bütün bilgileri akademik ve etik kurallar içinde elde ettiğimi, bu tez çalışmasıyla elde edilmeyen bütün bilgi ve yorumlara kaynak gösterdiğimi ve bu kaynakları da kaynaklar listesine aldığımı, yine bu tezin çalışılması ve yazımı sırasında patent ve telif haklarını ihlal edici bir davranışımın olmadığını beyan ederim.

26 Nisan 2017

(4)

TEŞEKKÜR

Ders dönemi ve araştırma süreci boyunca önerileri ve rehberliğiyle bana yardımcı olan danışmanım Prof. Dr. Derya EŞEN’e derin teşekkürlerimi sunarım.

Araştırma sürecinde beni motive eden, desteğini ve yardımlarını esirgemeyen sevgili ablam Özlem CAP ALBAYRAKOĞLU’na minnettarım.

Hayat uzun ve meşakkatli bir yol ve insanoğlunun bu yolu yürürken yanında ondan desteğini ve sevgisini esirgemeyen insanların olması büyük bir lütuftur. Beni her konuda destekleyen, teşvik eden ve beni bugünlere getiren sevgili aileme şükranlarımı sunar teşekkürü bir borç bilirim. Siz olmasaydınız başaramazdım.

Bu tez çalışmasında kullanılan fidanların teminindeki yardımlarından dolayı Düzce Pınar Orman Fidanlığı çalışanlarına teşekkür ederim.

Bu tez çalışması, Düzce Üniversitesi BAP-2015.02.02.303 numaralı Bilimsel Araştırma Projesiyle desteklenmiştir

(5)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

ŞEKİL LİSTESİ ………...IV

ÇİZELGE LİSTESİ ………..V

KISALTMALAR LİSTESİ ……….….…….VII

ÖZET ………...VIII

ABSTRACT ……….……...X

1. GİRİŞ ………..….1

2.

LİTERATÜR ÖZETİ ... 3

2.1 ORMANCILIKTA HERBİSİT KULLANIMI ... 3

2.2 GLYPHOSATE’IN ZARARLI BİTKİ MÜCADELESİNDEKİ

YERİ... 4

2.3 ARAŞTIRMADA KULLANILAN ÇAM TÜRLERİ ... 6

2.3.1 Karaçamı (Pinus nigra Arnold.) ... 6

2.3.1 Sahil Çamı (Pinus pinaster Aiton.) ... 7

2.3.2 Sarıçam (Pinus sylvestris Line.) ... 8

3.

MATERYAL VE YÖNTEM ... 10

3.1 FİDAN MATERYALİ ... 10

3.2 DENEMELER ... 10

3.3 ÖLÇÜMLER ... 11

3.4 İSTATİSTİKÎ ANALİZ VE DENEME DESENİ ... 14

4.

BULGULAR VE TARTIŞMA ... 15

4.1 İLK YIL ... 15

4.1.1 Karaçam ... 15

4.1.2 Sahil çamı ... 19

4.1.3 Sarıçam ... 22

4.2 İKİNCİ YILSONU ... 26

(6)

4.2.1 Karaçam ... 26

4.2.2 Sahil çamı ... 27

4.2.3 Sarıçam ... 30

5.

SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 34

5.1 SONUÇLAR ... 34

5.2 ÖNERİLER ... 34

6.

KAYNAKLAR ... 36

ÖZGEÇMİŞ ... 41

(7)

ŞEKİL LİSTESİ

Sayfa No

Şekil 2.1. Glyphosate’ın yapısal formülü [38] ... 4

Şekil 2.2. Denemede kullanılan karaçam (1+1Bolu-Sarpuncuk) fidanları ... 7

Şekil 2.3. Denemede kullanılan sahil çamı (1+0 İzmit-Kefken) fidanları ... 8

Şekil 2.4. Denemede kullanılan sarıçam (2+1 Bolu) fidanları ... 9

Şekil 3.1. Herbisit uygulaması ve kullanılan pulverizatör [50] ... 10

Şekil 3.2. Denemede kullanılan fidanların boy ve çap ölçümü. ... 12

Şekil 3.3. Denemede kullanılan fidan tepelerinde epinesti (solda), klorosis (ortada) ve nekrosis (sağda) örnekleri ... 13

Şekil 3.4. Fidan kabındaki istenmeyen otsu bitkiler ... 13

Şekil 4.1. Uygulama tarihine göre uygulama dozunun ortalama fidan yaşama yüzdesi üzerindeki etkisi ... 18

Şekil 4.2. Uygulamadan bir yıl sonra uygulama dozunun sahil çamı (Pinus pinaster) ortalama fidan kök boğazı çapına etkisi. ... 21

Şekil 4.3. Herbisit uygulama dozunun uygulamadan bir yıl sonra sarıçam (Pinus sylvestris) fidan yaşama yüzdesi etkisi. ... 24

(8)

ÇİZELGE LİSTESİ

Sayfa No

Çizelge 3.1. Sahil çamı, karaçam ve sarıçam kaplı fidanlarında gerçekleştirilen farklı zararlı bitki mücadele denemeleri, uygulama tarih ve dozları ... 11 Çizelge 3.2. Canlılık göstergesi ... 12 Çizelge 4.1. Kontrol (işlem yok), fiziksel bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve

dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin (KBM) uygulamanın birinci yılı sonunda karaçam (Pinus nigra) fidanlarının ortalama boy, kök boğazı çapı (Çap), canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi (%) ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ, %) etkisi. ... 16 Çizelge 4.2. (Üst Bölüm) Birinci yılsonunda herbisit uygulama tarihinin karaçam

(Pinus nigra L.) fidanlarının ortalama boy ve gürbüzlük göstergesi (B/Ç)

üzerindeki etkisi. (Alt Bölüm) Herbisit uygulama dozunun ortalama boy, canlılık göstergesi (CG) ve zararlı bitki örtme oranı (ZBÖ) üzerine etkisi .... 17 Çizelge 4.3. Uygulama dozunun uygulamadan bir yıl sonra ortalama karaçam, sahil

çamı ve sarıçam fidan kök boğazı çapı (Çap), boyu, gürbüzlük göstergesi (B/Ç), canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi ile korelasyonu ... 19 Çizelge 4.4. Kontrol (işlem yok), fiziksel bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve

dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamanın birinci yılı sonunda, sahil çamı (Pinus pinaster) fidanlarının ortalama boy, kök boğaz çapı (Çap), gürbüzlük göstergesi (H / D), büyüme mevsiminin sonundaki canlılık göstergesi (CG), yaşama yüzdesi ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ) etkisi ... 20 Çizelge 4.5. İlk sene sonunda, herbisit uygulama dozunun sahil çamı (Pinus

pinaster) fidanlarının ortalama boy, gürbüzlük (B/Ç) ve canlılık

göstergesi (CG) ile yaşama yüzdesi etkisi ... 22 Çizelge 4.6. Kontrol (işlem yok), Fiziki bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve

dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamadan bir yıl sonra, sarıçam (Pinus sylvestris) fidanlarının ortalama boy (H), kök boğaz çapı, gürbüzlük (H / D) ve canlılık göstergesi (CG) yaşama yüzdesi ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ) etkisi ... 23 Çizelge 4.7. Herbisit uygulama dozunun uygulamadan bir yıl sonra sarıçam (Pinus

sylvestris) fidan canlılık göstergesi (CG) ve zararlı bitki örtme oranına

(ZBÖ) etkisi ... 25 Çizelge 4.8. Kontrol (işlem yok), manüel zararlı bitki mücadelesi (FBM) ve farklı

tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin (KBM) ikinci yılsonunda, karaçam (Pinus nigra) fidanlarının ortalama gürbüzlük (B/Ç), Canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi (%) etkisi. ... 26 Çizelge 4.9. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama dozunun karaçam (Pinus nigra)

fidanlarının canlılık göstergesi (CG) ve ortalama yaşama yüzdesi etkisi ... 27 Çizelge 4.10. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama tarihinin karaçam (Pinus

(9)

nigra) fidanlarının ortalama yaşama yüzdesi etkisi ... 27

Çizelge 4.11. Kontrol (işlem yok), Fiziki bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamanın ikinci yılı sonunda, sahil çamı (Pinus pinaster) fidanlarının ortalama boy, canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi etkisi ... 28 Çizelge 4.12. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama dozunun sahil çamı (Pinus

pinaster) fidanlarının ortalama boy ve yaşama yüzdesi etkisi ... 28 Çizelge 4.13. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama tarihinin sahil çamı (Pinus

pinaster) fidanlarının ortalama kök boğazı çapına etkisi ... 29

Çizelge 4.14. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama tarihine bağlı olarak dozun sahil çamı (Pinus pinaster) fidanlarının ortalama gürbüzlük (B/Ç) ve canlılık göstergesine (CG) etkisi ... 29 Çizelge 4.15. Kontrol (işlem yok), Fiziki bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve

dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamanın ikinci yılı sonunda, sarıçam (Pinus sylvestris) fidanlarının ortalama gürbüzlük (B/Ç) ve canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi etkisi ... 30 Çizelge 4.16. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama dozunun sarıçam (Pinus

sylvestris) fidanlarının ortalama canlılık göstergesine (CG) ve yaşama

yüzdesi etkisi ... 31 Çizelge 4.17. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama tarihinin sarıçam (Pinus

sylvestris) fidanlarının ortalama gürbüzlük (B/Ç), görsel canlılık

(10)

KISALTMALAR

a.i. ha-1 Hektardaki Aktif İçerik

ANOVA Varyans analizi

B/Ç Gürbüzlük indeksi

Boy(H) Ortalama boy

CG Canlılık göstergesi

Çap(D) Kök boğazı çapı

Doz Uygulama dozajı

FBM Fiziki bitki mücadelesi

G-H-0,2 Haziran ayı düşük doz glyphosate uygulaması G-H-0,4 Haziran ayı orta doz glyphosate uygulaması G-H-0,8 Haziran ayı yüksek doz glyphosate uygulaması G-H-1,2 Haziran ayı en yüksek doz glyphosate uygulaması G-M-0,2 Mayıs ayı düşük doz glyphosate uygulaması G-M-0,4 Mayıs ayı orta doz glyphosate uygulaması G-M-0,8 Mayıs ayı yüksek doz glyphosate uygulaması G-M-1,2 Mayıs ayı en yüksek doz glyphosate uygulaması G-N-0,2 Nisan ayı düşük doz glyphosate uygulaması G-N-0,4 Nisan ayı orta doz glyphosate uygulaması G-N-0,8 Nisan ayı yüksek doz glyphosate uygulaması G-N-1,2 Nisan ayı en yüksek doz glyphosate uygulaması

KBM Kimyasal bitki mücadelesi

Kontrol Kontrol denemesi (İşlem yok)

MST Duncan ortalama ayırma testi

Tarih Uygulama tarihi

Yaşama Yüzdesi Fidan yaşama yüzdesi

(11)

ÖZET

FARKLI DOZ VE TARİHLERDE UYGULANAN GLYPHOSATE HERBİSİTİNİN KARAÇAM (Pinus nigra J.F.Arnold.), SARIÇAM (Pinus

sylvestris Line.) VE SAHİLÇAMI (Pinus pinaster Aiton.) FİDANLARINA ETKİSİ

Mehmet Can CAP Düzce Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Dr. Derya EŞEN Nisan 2017, 40 sayfa

Glyphosate ormancılıkta saha hazırlama ve ibreli ve yapraklı türlerin zararlı bitki mücadelesi işlemlerinde en yaygın kullanılan herbisitlerden birisidir. Bu herbisitin geniş bir etki alanına sahip olması nedeniyle ürün (mahsul) güvenliği kritik bir öneme sahiptir. Çam fidanların glyphosate karşı dayanıklılığı türüne, uygulama zamanına ve uygulama dozuna bağlı olarak değişmektedir. İki yıllık süreçte uygulanan kontrol (işlem yok), fiziki ot mücadelesi ve 12 farklı dozda gerçekleştirilen (glyphosate) uygulamasının yer aldığı farklı ot mücadele işlemlerinin ağaçlandırma ve fidanlık çalışmalarında yaygın olarak kullanılan, tüplü Karaçamı (Pinus nigra J.F.Arnold.), Sarıçam (P. sylvestris Line.) ve Sahil çamı (P. pinaster Aiton.) fidanları üzerindeki fitotoksik etkisi incelenmiştir. Herbisit uygulamalarında kullanılan glyphosate düşük, orta, yüksek ve çok yüksek dozlarda (sırasıyla % 0,2, 0,4, 0,8 ve 1,2) ve üç farklı zaman diliminde (erken Nisan, Mayıs ve Haziran) uygulanmıştır. Analizler herbisitleri içeren ve içermeyen uygulamalar olarak iki farklı düzenle gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda herbisitleri içeren ikinci analizde ana uygulama etkilerinin yanı sıra uygulama zamanı ve dozajının ortak etkilerinin çam fidanları üzerinde istatiki açıdan farklar oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çam fidanlarının üzerindeki glyphosate fitotoksisitesi uygulama zamanı ve dozuna göre değişmektedir. Dozun fidanların yaşama oranı ve canlılığı üzerindeki etkisi uygulama zamanına göre de önemli oranda değişiklik göstermiştir. Karaçam, sahil çamı ve sarıçam fidanları bahar ve yaz ortasında düşük ve orta dozlara (% 0,2-0,4 v:v veya 172-344 g a.i. ha-1) nispeten dayanıklılık gösterirken tüm uygulama tarihlerinde yüksek dozlara (% 1,2 v:v veya 1032 g a.i.ha-1) yüksek hassasiyet sergilemiştir. % 0,8 v:v (689 g a.i. ha-1) uygulama dozunun sadece bahar ortalarında

(12)

çam iğnelerinin yoğun epikütüküler mumla kaplı olduğu ve sınırlı herbisit geçirgenliğinin olduğu dönemde kullanılması tavsiye edilmektedir.

Anahtar kelimeler: Uygulama dozu, Uygulama zamanı, Glyphosate taraması, Fidan

(13)

ABSTRACT

THE EFFECTS OF GLYPHOSATE HERBICIDE APPLIED AT DIFFERENT RATES AND DATES ON THE SEEDLINDS OF AUSTRIAN PINE (Pinus nigra J.F.Arnold.), SCOTS PINE (Pinus sylvestris Line.) AND MARITIME

PINE (Pinus pinaster Aiton.)

Mehmet Can CAP Düzce University

Graduate School of Natural and Applied Sciences, Department of Forest Engineering Master Thesis

Supervisor: Prof. Dr. Derya EŞEN April 2017, 40 pages

Use of herbicides for site preparation and weed control in conifers and broad-leaved species in forestry is extensively increasing. Glyphosate is one of the most frequently used herbicides for site preparation and weed control on conifer sites in forestry. It is a broad-spectrum herbicide and therefore, crop safety is a critical issue. The glyphosate tolerance of conifer seedlings varies by species and date and rate of application. This study assessed the phytotoxicity of 14 different treatments, including no weed control, manual weed control, and 12 foliar-applied chemical weed control (glyphosate) applied, two consecutive years, on in young containerized seedlings of Austrian pine (Pinus

nigra J.F.Arnold.), Scots pine (P. sylvestris Line.) and maritime pine (P. pinaster

Aiton.), the conifer species widely used for afforestation and supplementary plantings in Turkish forestry. Chemical treatments included the low, intermediate, high, and highest application rates (0.2, 0.4, 0.8 and 1.2% v:v, respectively) applied in three different dates (early April, May and June) on the glyphosate phytotoxicity. Two sets of analyses were carried out with and without nonherbicidal (the control and manual weed control) treatments. Significant treatment differences (p ≤ 0.05) were found in both analyses. In addition to the main treatment effects, significant application date × rate interaction effects were found for the pine species in the second analysis which included only herbicide treatments. The glyphosate phytotoxicity in the young pine seedlings varied according to the application date and rate. The effect of herbicide rate on seedling survival and growth also significantly varied according to application date (i.e., application rate × date interaction). The Austrian, maritime and Scots pine seedlings appeared to be tolerant to glyphosate at low and intermediate rates (0.2-0.4% v:v or

(14)

172-344 g a.i. ha-1) in the period between mid-spring and mid-summer whereas they demonstrated significant sensitivity to the highest rate (1.2% v:v or 1032 g a.i. ha-1) across all dates. Application of glyphosate at the rate of 0.8% v:v (689 g a.i. ha-1) is recommended only in mid-spring when the needles presumably have a dense leaf epicuticular wax layer with limited herbicide leaf penetration.

Keywords: Application rate, Application date, Glyphosate screening, Seedling

(15)

GİRİŞ

1.

Zararlı otsu bitkilerin (diri örtü) orman gençleştirme sahalarında ve fidanlıklarda fidanlarla ışık, toprak nemi, besin elementleri ve mekân için rekabete girmeleri, fidan yaşama yüzdesi, büyümesi ve temel olarak ürün kalitesini belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bu nedenle yabani ot rekabeti ormanların gençleştirilmesi ve fidan yetiştirmenin önünde önemli bir sorun oluşturmakta ve dolayısıyla mücadelesi zorunlu hale gelmektedir [1]–[3]. ABD’de 2003 tahmini verilerine göre zararlı otsu bitkiler rekabetinin tarımda toplamda 21 milyar dolarlık bir üretim kaybına sebep olduğu ifade edilmiştir [4]. Zararlı otsu bitki kontrolünün ibreli türlerin yetiştirildiği sahalarda fidan çapı ve hacimlerinde belirgin ve önemli artışlar getirdiği tespit edilmiştir [5] Yabani otlarla mücadelede (vejetasyon yönetimi) izlenen birçok yöntem bulunmaktadır: Fiziki (insan gücüyle), mekanik (makinalı), kimyasal ve biyolojik mücadele. Bütünleşik vejetasyon yönetimi ise bu yöntemlerin bir arada kullanılmasını ele almaktadır [6]. Türkiye’de yabani ot kontrolü büyük çapta fiziksel veya mekanik olarak yapılmaktadır [2], [7]–[10]. Fakat fiziksel ve mekanik mücadelenin yabancı ot üzerindeki etkisinin geçici[1], [3], [11] ve yüksek maliyetli olması, söz konusu yöntemlerin kullanımını giderek kısıtlamaktadır. [2], [12]. Fidanlıklarda, yabancı otların kontrolü için harcanan para toplam üretim maliyetlerinin % 25-90’nını oluşturmaktadır [3]. Türkiye’de ise, örnek olarak yabancı ot kontrolü Bolu Orman Fidanlığının yıllık bütçesinin yaklaşık % 40’nı oluşturmaktadır [13].

Dünyada vejetasyon yönetiminde sıklıkla başvurulan yöntemlerden biri kimyasal vejetasyon yönetimidir. Kimyasal vejetasyon yönteminin seçiminde bu yöntemin uygun ve sürdürülebilir bir yöntem olması oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalar, kimyasal vejetasyon kontrolünün kullanıldığı bölgelerde orman hacminin büyük oranda arttığını göstermektedir [14]. Herbisitler diğer adıyla ot kıranlar, istenmeyen yabani otlarla mücadelede kullanılan kimyasallar olarak adlandırılmakta ve dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır [4]. Herbisitler doğru kullanıldığında yabani ot kontrolünde etkili ve uygun maliyetli çözümler sunar [2], [3]. Kimyasal yabani ot mücadelesi, Amerika, Avustralya, Brezilya ve Yeni Zelanda da dâhil olmak üzere dünyanın pek çok

(16)

yerinde endüstriyel çam plantasyonlarında geniş alanlarda başarıyla (% 120 büyüme artışı) kullanılmaktadır [5],[15]. Dünyada 2006 ve 2007 yıllarında toplam 1.866 bin tondan fazla herbisit (aktif içerik) kullanılmış ve 29.759 milyon Amerikan doları herbisitlere harcanmıştır [4].

Glyphosate, dünyada ormancılık ve orman fidancılığındaki vejetasyon yönetiminde yaygın ve başarılı şekilde kullanılan herbisittir [5], [16]–[21]. Ayrıca, bu herbisit düşük maliyetli ve çevreye saygılı bir yabani ot kontrolü sağlamaktadır. Glyphosate neredeyse toksik olmayan herbisitler arasında sınıflandırılmaktadır [21]. Glyphosate bitki içinde simplastik iletime sahip geniş etkili bir herbisit olup birçok otsu ve çok yıllık yabani otları başarıyla kontrol etmektedir [1], [14], [16], [17], [22]. Bu herbisit, çam (Pinus

banksiana Lamb.) ve ladin (Picea glauca Moench, Picea mariana Mill.) gibi ibreli

türlerde istenmeyen yabancı ot kontrolü ve bakımında başarıyla kullanılmaktadır[17]. Kimyasal yabani ot kontrolünde ürün (fidan) güvenliği önemli bir meseledir [1], [16], [22]. Araştırmalar, çamların da dâhil olduğu ibreli türlerde glyphosate dayanıklılığını ağaç türü, herbisit uygulama zamanı ve dozuna göre değiştiğini göstermektedir [1], [23], [18], [24]. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki birçok ağaç türüne ait herbisit fitotoksisitesi yaygın olarak herbisit tarama testleriyle belirlenmiştir [25]–[30]. Türkiye’de yapraklı ağaç türlerinin herbisit toleransı üzerine odaklanan birkaç çalışma bulunmasına rağmen asli ibreli türlerin herbisit ve özellikle glyphosate fitotoksisitesi ve toleransı hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır [8], [31].

Karaçam (Pinus nigra J.F.Arnold.), sarıçam (P.sylvestris Line.) ve sahil çamı (Pinus

pinaster Aiton.) Türk ormancılığında doğal ve suni gençleştirmeler ve ağaçlandırma

çalışmalarında geniş ölçeklerde kullanılmakta ve fidanlıklarda büyük miktarlarda üretilmektedir: 2014 yılı itibarıyla fidanlıklarda 340 milyon adet karaçam, 70 milyon adet sarıçam ve 6 milyon adet sahil çamı üretilmiştir. Günümüzdeki ve gelecekteki ormancılık çalışmaları için bu türlerin fidanlarının yeterli ve nitelikli üretimi önemli bir öncelik olarak görülmektedir [9], [11]. Bu çalışmanın amacı iki yıl üst üste uygulanan glyphosate herbisitinin uygulama tarihi (zamanı) ve dozuna bağlı olarak karaçam, sarıçam ve sahil çamı fidanları üzerindeki erken dönem fitotoksisitesini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma ayrıca, ormancılara orman alanlarında ve fidanlıklarda etkin, düşük maliyetli ve güvenli bir yabani ot kontrolü sağlamaya yardımcı olacaktır.

(17)

LİTERATÜR ÖZETİ

2.

ORMANCILIKTA HERBİSİT KULLANIMI 2.1

Orman ağaçları ve diğer bitkiler mevcut alan, ışık, nem ve besin maddeleri için sürekli rekabet halindedir [1], [32]. Odun üretimi, doğal bozulma ve orman örtüsü açıldıktan sonraki bitki rekabeti, arzulanan orman türlerinin gelişimini ve verimliliğini ciddi biçimde etkileyebilmektedir. Birçok istilacı tür orman ekosistemlerini saldırgan bir biçimde işgal ederek yerel bitki ve hayvan türlerini de tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle zararlı bitkilerin kontrolü yerel ve doğal türlerin korunmasına önemli katkılar sunmaktadır. Zararlı bitkilerin kontrolü aynı zamanda balık ve vahşi yaşam alanlarının iyileştirilmesine, hayvancılık için yem üretimine, havza koşullarına, yangın tehlikelerinin azaltılmasına ve yol kenarı ve dinlenme alanlarını korunmasına da yardımcı olmaktadır [32], [33]. Ayrıca meşcerelerin gelişme çağında zararlı bitkiler fidanların büyümesinde olumsuz etkilere sahip olmakta ve verim kaybına yol açmaktadır [2], [34].

Herbisitler bir yetişme ortamında istenmeyen bitkilerin normal büyüme işlevlerini etkilemek suretiyle kontrolü, bastırılması, ortadan kaldırılması için kullanılan sentetik kimyasal maddelerdir [1], [3], [22]. Yapılan çalışmalar zararlı ot mücadelesinde herbisit kullanımının daha fazla büyüme artışı sağladığını [35], dolayısıyla etkili bir diri örtü mücadelesinde herbisitlerin önemli olduğunu vurgulamaktadır [5]. Diğer kontrol yöntemleriyle karşılaştırıldığında, herbisitler, kesin sonuç sağlayabilen ve uygulama için genellikle daha az maliyet ve enerji gerektiren nispeten çevreye saygılı bir mücadele imkânı sağlayabilirler [36]. Buna göre zararlı bitki kontrolünün herbisitler yoluyla sürdürülmesi, diğer yöntemlere göre (örn: yakma, el aletleri veya mekanik donanım) seçici olarak rekabeti sınırlandırarak istenilen türlerin yetiştirilmesini ve büyümesini olumlu yönde etkilemektedir [32].

Ormancılıkta diri örtü mücadelesinde kullanılan herbisitler, özel araştırmalarla geliştirilmiş olup genellikle tarım alanlarda kullanılmak üzere üretilmişlerdir. 1980’lerin başından günümüze kadar vejetasyon yönetiminde yaygın olarak kullanılan birçok

(18)

herbisit bulunmaktadır [37]. Glyphosate ormancılıkta kullanılan en yaygın herbisit olarak ön plana çıkmaktadır [19].

GLYPHOSATE’IN ZARARLI BİTKİ MÜCADELESİNDEKİ YERİ 2.2

Günümüzde yaygın bir kullanıma sahip olan Glyphosate, Roundup® ve Accord® gibi ticari adlar altında satışa sunulan geniş spektrumlu, yapraklara uygulanan bir herbisittir. Glyphosate yapraklar yoluyla absorbe edilir ve hedef dokulara taşınır [34]. 1970 yılında kimyager John E. Franz tarafından keşfedilmiştir [38] ve yapısal formülü aşağıdaki gibidir:

Şekil 2.1. Glyphosate’ın yapısal formülü [38].

Glyphosate etkili ve geniş spektrumlu bir herbisit olmasına karşın toksikolojik olarak çevre ve insan sağlığı açısından güvenli kabul edilmektedir [39], [40]. Bu sebeple bu herbisit tarımda ve ormancılıkta yabani ot mücadelesinde sıkça ve dünya genelinde kullanılan ve yüksek başarı sağlayan bir herbisittir [19], [20]. Glyphosate‘in çevresel olarak ihtiyatlı bir yabani ot kontrolü sunması ve oldukça etkin bir herbisit olması sürdürülebilir bir ürün sistemi için yeni herbisitlerin gelişimine de olanak tanımaktadır [19].

Glyphosate, ormancılık alanındaki yabani ot mücadelesinde bir dizi avantaj sunar; çünkü monokot ve dikotların yanı sıra yıllık, iki yıllık ve uzun ömürlü yabani ot gruplarında da etkilidir [40], [41]. Glyphosate herbisitinin otsu ve odunsu yabani otların üzerindeki etkinliği, dar arazilerde yapılan ön ekim ve iki-üç yıllık fidan yetiştirilme çalışmalarında kullanılabilecek önemli bir herbisit olmasını sağlamaktadır [40], [41]. Horsley ve Bjorkbom (1983) üç küçük saha deneyi adını verdikleri çalışmada işaretli akçaağaç (Acer pensylvanicum L.) ve kayın (Fagus grandifolia Ehrh.) ağaçlarını öldüren herbisitleri değerlendirmişlerdir. Haziran'dan Ekim'e kadar işaretli akçaağaç veya kayınlara budanmamış yerlerde uygulanan glyphosate herbisitinin (1,12 ila 4,48

(19)

kg/ha a.i) yüksek derecede bir ölüm oranına sebep olduğu görülmüştür. Aktif 1,12 kg/ha dozunda, ölümler uygulama zamanına bağlı olarak değişiklik sergilemiştir. En yüksek ölüm oranına, işaretli akçaağaç için Temmuz ile Eylül tarihleri arasındaki uygulama tarihlerinde ve kayın için ise Ağustos ile Ekim arasında yapılan uygulamalarda rastlanmıştır [42].

Willis vd. (1989) tarafından banks çamı ve ak ladin üzerinde glyphosate ve tricklopyr toleransındaki mevsimsel değişimler ile ilgili çalışmada yaprak tahribatın, her iki türde de bitkilerin etkin büyüme dönemi olan Temmuz ayında aktif büyümenin olmadığı Eylül ve Ekim aylarına göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tomurcuk patlamasında üç hafta sonra seradaki fidelere uygulanan herbisitler, tomurcuk kırılmasından önce yapılan uygulama 14 hafta sonra yapılan uygulamalara göre daha fazla fitotoksisiteye neden olmuştur. Akladin hem glyphosate hem de tricklopyr herbisitine karşı banks çamından daha fazla dayanıklılık göstermiştir. Tomurcuk patlamasından sonra ibrelerde zamanla artan mum birikiminin, herbisit alımını azaltabileceği ve kısmen her iki türün glyphosate toleransında artışa neden olabileceği sonucuna ulaşılmıştır [43].

Crozier (1990) yaptığı çalışmada, 1986-90 yıllarında yaygın olarak yetişen yedi ibreli türü (Pinus nigra, P. ponderosa, P. contorta, P. radiata, P. sylvestris, Pseudotsuga

menziesii ve Larix decidua) için en etkili kimyasal ilaçlama mevsimini belirlemek için

beş farklı herbisit uygulamasını denemiştir. Herbisitler yaz mevsiminde kışa kıyasla daha yüksek konifer ölümüne sebep olmuştur. Yaz aylarında uygulanan glyphosate herbisitinin tüm fide türlerini öldürdüğü gözlemlenmiştir fakat kışın püskürtülmesi,

Larix decidua haricinde küf türlerini öldürmüştür [44].

D'Anieri vd. (1990) tarafından yürütülen çalışmada; uygulama tarihi ve su stresi kırmızı akçaağaç, Amerikan sığla ağacı ve lobloli çam fidelerine ikinci büyüme mevsiminin sonunda uygulanan glyphosate herbisitinin emilimi, translokasyonu ve etkinliği üzerindeki etkilerine bakılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre glyphosate emilimi açısından türler arası anlamı farklılıklar gözlenmemiştir [45]. Fakat Amerikan sığla ağacı fidelerinde diğer türlere göre daha fazla translokasyon gerçekleşmiştir. Bu durum türlerin glyphosate herbisitine yatkınlığı olarak ifade edilmektedir. Uygulama tarihi ve su stresi kırmızı akçaağaç ve lobloli çamlarında ortak bir etki göstermiştir. Ayrıca, glyphosate en çok Amerikan sığla ağacında fitotoksisite sergilemiştir ve bunu lobloli çamı ve kırmızı akçaağaç takip etmiş olup bu durum ticari çam yetiştirme

(20)

uygulamalarında gözlemlenen sonuçlarla uyumludur [45].

Alexa vd. (2010) tarafından yapılan çalışmada elma ekim alanlarında yabani otlar üzerindeki glyphosate herbisitinin kontrol etkinliği takip edilmiştir. Elde edilen deneysel sonuçlar, kimyasal uygulama denemesi ile kontrol denemesi karşılaştırıldığında, glyphosate kaynaklı % 83'lük bir yabancı ot mücadele oranı ortaya koymuştur [46].

Eşen vd. (2012) yaptıkları bir çalışmada, yapraklara püskürtülen glyphosate herbisitinin, Akçakoca (Düzce)’de doğal bir kayın sahasına dikilen üç yaşındaki yabani kiraz fidanlarına yaptığı kısa vadeli etkileri incelemiştir. Uygulamadan 10 ay sonra yapılan ölçümlere göre, herbisit denemeleri, kontrol denemesine göre çok daha iyi bir mücadele başarısı sağlamasına rağmen yabani kiraz fidanlarının ortalama fidan canlılığı, boyu ve morfolojisine zarar vermiştir. Bu zarar yüksek dozda daha da belirgin olarak gözlenmiştir [8], [31]. Fakat 2006 tarafından yapılan benzer çalışmada, daha düşük dozlarda (% 0,25) glyphosate atıldığında tüplü yabani kiraz fidanlarına önemli bir zarar verilmediği görülmüştür. Uygulama sonuçlarına göre glyphosate herbisitinin kiraz dikim sahalarında veya fidanlık yastıklarında kullanılması ve fidan güvenliği ile ilgili ek çalışmalara yapılmasına ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir [8], [31].

ARAŞTIRMADA KULLANILAN ÇAM TÜRLERİ 2.3

Karaçam (Pinus nigra Arnold.) 2.3.1

Karaçam (Pinus nigra Arnold.) ortalama 40 m boy ve 1 m gövde çapı yapabilen Asya sert çamları arasında yer alır [47]. Bol reçineli ve büyük olan tomurcukları silindirik ve sivri uçludur. 8-15 cm boyundaki ibreleri koyu yeşildir. Kozalak, sapsız ve saman sarısı renktedir. Yayılışı ve ekonomik bakımdan taşıdığı değer sebebiyle birçok araştırmaya konu olmuştur [47]–[49]. Genel coğrafi yayılışı Asya, Kırım, Karpatlar, Balkan Yarımadası ve Kıbrıs’tır.

Ülkemizdeki yayılış alanı da çok geniştir nerdeyse tüm ormanlık alanlarda yayılış göstermektedir. Geniş bir alanda yayılış gösterebilmesi ekolojik ve iklim ekstremlerine karşı dirençli oluşundan ileri gelir. Ülkemizde P. n. subsp. pallasiana (Anadolu Karaçamı) adlı bir alttürü bulunur [47], [48].

(21)

Şekil 2.2. Denemede kullanılan karaçam (1+1 Bolu-Sarpuncuk) fidanları.

Sahil Çamı (Pinus pinaster Aiton.) 2.1

Sahil çamı (Pinus pinaster Aiton.) gençlikte piramidal, yaşlılığında ise dağınık bir tepe tacı yapar. Kabuk kahverengi ve derin çatlaklıdır. Yaprakları 10-20 cm uzunluğunda ve genellikle üçlüdür. Kozalak kırmızımtırak-kahverengi, büyük saplı ve aşağıya dönüktür ve kısmen simetriktir [47], [48].

Doğal yayılışı Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus kıyılarında doğal olarak yetişmektedir. Ülkemizde doğal olarak bulunmaz fakat hızlı gelişen bir tür olmasının etkisiyle geniş alanlarda yetiştirilmektedir [47], [48].

(22)

Şekil 2.3. Denemede kullanılan sahil çamı (1+0 İzmit-Kefken) fidanları.

Sarıçam (Pinus sylvestris Line.) 2.2

Sarıçam (Pinus sylvestris Line.) 20-40 m arası boy, 1,5 m’ye kadar gövde çapı yapan herdem yeşil iğne yapraklı bir tür olup yetişme ortamlarına göre yaprak boyu 2-8 cm arasında tepe yapısı sivri, piramidal ve ince dallı, dolgun ve düzgün gövdeli bir ağaçtır. Kabuk genç bireylerde ve yaşlı ağaçların üst kesimlerinde tilki sarısı ya da kırmızımsı kahverenginde ve ince levhalar halinde yaşlı gövdelerde ise kabuk gri-kahverengi, kalın ve çatlaklıdır [47].

Coğrafi yayılışı dünyada en geniş çam türü olan sarıçam, kuzey yarım kürede ve Akdeniz Bölgesi’nden kutuplara kadar geniş bir yayılış göstermekte ve Ülkemizde, Karadeniz Bölgesi boyunca yayılış göstermekte ve en güney yayılışı Kayseri civarındadır [48].

(23)
(24)

MATERYAL VE YÖNTEM

3.

FİDAN MATERYALİ 3.1

Çalışmada Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Düzce Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı Pınar Orman Fidanlığından temin edilen bir yaşında İzmit-Kefken orijinli sahil çamı (Pinus pinaster Aiton, Şekil 2.4), iki yaşında Bolu-Sarpuncuk orijinli karaçam (Pinus nigra J.F.Arnold, Şekil 2.3) ve üç yaşında Bolu orijinli sarıçam (Pinus sylvestris Line, Şekil 2.2) kaplı fidanları kullanılmıştır.

Sahil çamı ve karaçam fidanları 2,1 litre, sarıçam fidanları ise 2,8 litre polietilen fidan poşetleri içinde büyütülmüştür. Kaplı fidanların büyüme ortamı % 60 mineral toprak, % 30 torf ve % 10 perlit karışımından oluşmuştur. Çalışma açık saha koşullarında gerçekleştirilmiştir. Fidanlar yaz aylarında gerektiğinde sulanmıştır.

DENEMELER 3.2

(25)

Çalışmada, çözülebilir sıvı formunda glyphosate herbisitinin [(N-Phosphonomethyl glycine), Roundup® Star SL, (441 g/l)] farklı tarih ve dozlarda uygulandığı 12 kimyasal bitki mücadele (KBM) denemesi, bir adet Fiziksel bitki mücadele (FBM) denemesi ile hiçbir işlemin yapılmadığı bir kontrol denemesi olmak üzere toplamda 14 adet deneme kullanılmıştır (Çizelge 3.1). FBM işleminde fidan poşetlerinde büyüyen otsu bitkiler 2014 ve 2015 Mayıs aylarında elle temizlenmiştir. KBM denemeleri için glyphosate herbisitinin su içerisinde farklı çözeltileri hazırlanmıştır. Glyphosate herbisitinin düşük doz (DD, % 0,2), orta doz (OD, % 0,4), yüksek doz (YD, % 0,8) ve çok yüksek doz (ÇYD, % 1,2) denemeleri iki yıl (2014 ve 2015) boyunca üç farklı tarihte (Nisan, Mayıs ve Haziran başı) sabit bir basınca sahip akülü bir pülverizatör (ilaçlama makinesi) (Garden Joy® BBS-18, Çin) yardımıyla tüplü çam fidanlarına üstten püskürtmek suretiyle homojen biçimde uygulanmıştır (Şekil 3.1).

Çizelge 3.1. Sahil çamı, karaçam ve sarıçam kaplı fidanlarında gerçekleştirilen farklı zararlı bitki mücadele denemeleri, uygulama tarih ve dozları.

No Deneme1 Tarih Doz

%,hacim (g a.i. ha-1) 1 Kontrol - - - 2 FBM Haziran - - 3 G-N-0,2 Nisan 0.2 172 4 G-M-0,2 Mayıs 0.2 172 5 G-H-0,2 Haziran 0.2 172 6 G-N-0,4 Nisan 0.4 344 7 G-M-0,4 Mayıs 0.4 344 8 G-H-0,4 Haziran 0.4 344 9 G-N-0,8 Nisan 0.8 689 10 G-M-0,8 Mayıs 0.8 689 11 G-H-0,8 Haziran 0.8 689 12 G-N-1,2 Nisan 1.2 1032 13 G-M-1,2 Mayıs 1.2 1032 14 G-H-1,2 Haziran 1.2 1032 ÖLÇÜMLER 3.3

Her bir tür için, fidan boyları (cm) kök boğaz çapı (mm) hassas biçimde her gelişme döneminin başında ve sonunda ölçülmüştür (Şekil 3.2). Ayrıca her bir fidana ait gürbüzlük göstergesi (boy/çap) aynı birim (mm) üzerinden hesaplanmıştır (Şekil 3.2).

(26)

Şekil 3.2. Denemede kullanılan fidanların boy ve çap ölçümü.

Denemelerin fidanların üzerindeki fitotoksik etkisi, gözle tespit edilen fidan ibre ve tepelerinde oluşan morfolojik zarar belirtileri [epinesti (bükülme), klorosis (sararma) ve nekrosis (kahverengi ölü doku), Şekil 3.3] gözlemlenerek canlılık göstergesi (CG) olarak tanımlanan 1-6 arasında değişen görsel bir skala kullanılarak değerlendirilmiştir. % 100 tepe zararı gösteren, ölü fidanlar için CG1, görsel hiç bir zarar belirtisi göstermeyen sağlıklı fidanlar için CG6 kullanılmıştır (Çizelge 3.2). Ayrıca, her bir deneme ünitesinde fidan yaşama yüzdesi her büyüme dönemi sonunda tespit edilmiştir.

Çizelge 3.2. Canlılık göstergesi. Canlılık Göstergesi 1 Ölü Fidan 2 % 20 3 % 40 4 % 60 5 % 80 6 % 100 (Sağlıklı fidan)

(27)

Şekil 3.3. Denemede kullanılan fidan tepelerinde epinesti (solda), klorosis (ortada) ve nekrosis (sağda) örnekleri.

İlk yıl büyüme dönemi başı ve sonunda fidan tüplerinde bulunan istenmeyen otsu bitki miktarı (örtme derecesi) yine gözle yapılan bir değerlendirmeyle 0 ile 10 arasında değişen ıskalaya göre yapılmıştır (Şekil 3.4).

(28)

İSTATİSTİKÎ ANALİZ VE DENEME DESENİ 3.4

Çalışmada, dört tekrarlı tamamen rastgele blok deseni kullanılmıştır. Her bir deneme ünitesinde 20 adet kaplı fidan olup toplamda bir tür için 1120 adet fidan kullanılmıştır. Deneme verileri üç farklı analiz ile değerlendirilmiştir. İlk analizde, tüm veriler (FBM, KBM ve kontrol denemesi) tek faktörlü varyans analizi (one-way ANOVA) ile değerlendirilmiştir. Sadece KBM verilerini içeren ikinci analizde (uygulama tarihi ve dozu) iki faktörlü varyans analizi (two-way ANOVA) kullanılmıştır. Ortalamaların ayrılmasında Duncan’nın Ortalama Ayırma Testi (a= 0.05) kullanılmıştır. Son olarak, her bir uygulama tarihi bünyesinde, kontrol ve KBM denemelerinin bağımlı değişkenler üzerindeki etkisi ilgileşim (korelasyon) analizi ile irdelenmiştir. İstatistikî analizler SAS (SAS Institute and Inc. 1996) program ile yapılmıştır. Veriler ANOVA varsayımları için kontrol edilmiştir, gerektiğinde veri dönüşümleri yapılmıştır.

(29)

BULGULAR VE TARTIŞMA

4.

Deneme başlamadan alınan ölçümler sonucunda denemede kullanılan bir yaşındaki sahil çamı fidanlarının ortalama çapı ve boyu sırasıyla 3,06 mm ve 11,33 cm olarak tespit edilmiştir. Aynı şekilde, iki yaşındaki karaçam fidanlarının ortalama çap ve boyu ise 5,74 mm ve 16,23 cm’dir. Denemenin üçüncü türünü oluşturan üç yaşındaki sarıçam fidanlarının ortalama çap ve boyu ise 16,7 mm ve 37,85 cm olarak tespit edilmiştir. Her üç çam türünde deneme öncesinde farklı denemeler arasında fidan çap ve boyu bakımından önemli bir istatistiki farklılık bulunmamıştır.

İLK YIL 4.1

Karaçam 4.1.1

Tüm denemelerin ele alındığı birinci analiz sonucunda, karaçamda gürbüzlük göstergesi hariç denemede ele alınan tüm bağımlı değişkenler arasında önemli istatistikî farklılıkların olduğunu görülmüştür. Mayıs ve Haziran aylarında uygulanan YD (% 0,8) ile ÇYD (% 1,2) denemeleri haricinde diğer denemelerde fidan Yaşama yüzdesi ve CG yüksek seyretmiştir (Çizelge 4.1).

Nisan’da uygulanan OD (% 0,4) denemesinde hiç fidan kaybı olmamış ancak en yüksek fidan ölümü Mayıs ÇYD uygulamasında gerçekleşmiştir. ÇYD Mayıs uygulaması ortalama fidan yaşama yüzdesi YD Haziran, kontrol ve OD Nisan denemelerine kıyasla % 30, 47 ve 52 oranında düşürmüştür. Zararlı bitki üzerinde en etkili denemelerin Mayıs ve Nisan OD uygulamaları olduğu ve bu denemelerin hiçbir mücadele işleminin uygulanmadığı kontrol denemesine kıyasla ortalama zararlı bitki örtme oranını (ZBÖ) sırasıyla % 31 ve 34 azalttığı tespit edilmiştir (Çizelge 4.1).

(30)

Çizelge 4.1. Kontrol (işlem yok), fiziksel bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin (KBM) uygulamanın birinci yılı sonunda karaçam (Pinus nigra) fidanlarının ortalama boy, kök boğazı çapı (Çap), canlılık

göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi (%) ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ, %) etkisi. No Deneme1 Tarih Doz Boy

(cm) Çap (mm) CG Yaşama yüzdesi2 (%) ZBÖ (%,v:v) (g a.i. ha-1) 1 Kontrol - - - 21.5 ±1.3 ab3 6.67 ±0.5 a 4.03 ±0.4 ab 91.3 ±4.3 b 5.5 ±0.7 ab 2 FBM Haziran - - 23.1 ±0.6 ab 6.98 ±0.2 a 4.75 ±0.1 a 98.8 ±1.3 ab 4.1 ±0.3 bcde 3 G-N-0,2 Nisan 0.2 172 20.5 ±0.9 ab 6.78 ±0.3 a 4.10 ±0.2 ab 97.5 ±1.4 ab 5.1 ±0.2 abcd 4 G-M-0,2 Mayıs 0.2 172 23.5 ±1.3 a 7.02 ±0.1 a 4.51 ±0.2 a 98.8 ±1.3 ab 4.3 ±0.6 bcde 5 G-H-0,2 Haziran 0.2 172 22.6 ±1.8 ab 7.14 ±0.3 a 4.35 ±0.4 a 96.3 ±2.4 ab 3.8 ±0.5 de 6 G-N-0,4 Nisan 0.4 344 23.8 ±1.6 a 7.01 ±0.1 a 4.59 ±0.3 a 100.0 ±0 a 3.8 ±0.6 cde 7 G-M-0,4 Mayıs 0.4 344 23.7 ±0.5 a 7.06 ±0.1 a 4.33 ±0.1 a 98.8 ±1.3 ab 3.6 ±0.6 e 8 G-H-0,4 Haziran 0.4 344 22.9 ±3.2 ab 6.66 ±0.3 a 4.13 ±0.2 ab 97.5 ±1.4 ab 4.2 ±0.6 bcde 9 G-N-0,8 Nisan 0.8 689 19.9 ±0.3 b 6.33 ±0.1 a 3.53 ±0.1 bc 98.8 ±1.3 ab 4.4 ±0.1 bcde 10 G-M-0,8 Mayıs 0.8 689 21.2 ±0.6 ab 6.82 ±0.3 a 3.14 ±0.3 c 75.0 ±8.7 c 5.3 ±0.4 abc 11 G-H-0,8 Haziran 0.8 689 22.1 ±1.8 ab 6.29 ±0.2 a 2.80±0.2 cd 70.0 ±6.1 c 4.2 ±0.5 bcde 12 G-N-1,2 Nisan 1.2 1032 19.7 ±0.7 b 6.74 ±0.4 a 2.71 ±0.3 cd 71.3 ±5.5 c 4.6±0.5 abcde 13 G-M-1,2 Mayıs 1.2 1032 24.1 ±0.4 a 7.05 ±0.4 a 2.25 ±0.3 d 47.5 ±9.2 d 5.9 ±0.5 a 14 G-H-1,2 Haziran 1.2 1032 21.5 ±1.3 ab 6.24 ±0.5 a 2.94 ±0.3 cd 76.3 ±8.0 c 4.5 ±0.3 bcde

1 Deneme etkisinin önemli olduğu bulunmuştur (p≤ 0.05).

2 Bu değişken için ortalama ayrılmasında (harflendirmede) arcsin (karekök) dönüşümü değerleri kullanılmıştır. 3

(31)

Sadece KBM denemelerini içeren ikinci analizde, uygulama tarihinin ortalama boy ve gürbüzlük göstergesi üzerinde önemli bir asli etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Mayıs ayında herbisitle işlem gören fidanların Nisan uygulamasına göre % 10 daha fazla bir ortalama boya sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Nisan ayında herbisitle muamele edilen fidanlar, Mayıs ve Haziran’da muamele edilen fidanlara kıyasla önemli oranda daha düşük gürbüzlük göstergesi göstermiştir (Çizelge 4.2).

İlave olarak, doz asli etkisinin ortalama fidan boyu, CG ile ZBÖ oranına önemli bir etki yaptığı tespit edilmiştir. Herbisit fitotoksisitesinin dozun artmasıyla arttığı ve YD ve ÇYD’larda fidan canlılığının sırasıyla % 20 ve 85 oranında düştüğü tespit edilmiştir. Orta dereceli dozun (% 0,4) en iyi zararlı bitki mücadelesi sağladığı ve en yüksek dozun ise bu anlamda en kötü performansı sergilediği tespit edilmiştir. En yüksek dozda ZBÖ oranı orta dereceli doza kıyasla % 29 daha fazla bulunmuştur (Çizelge 4.2).

Çizelge 4.2. (Üst Bölüm) Birinci yılsonunda herbisit uygulama tarihinin karaçam (Pinus

nigra L.) fidanlarının ortalama boy ve gürbüzlük göstergesi (B/Ç) üzerindeki etkisi.

(Alt Bölüm) Herbisit uygulama dozunun ortalama boy, canlılık göstergesi (CG) ve zararlı bitki örtme oranı (ZBÖ) üzerine etkisi.

Tarih1 Boy (cm) B/Ç Nisan 21.03±0.6 b3 31.59 ±0.7 b Mayıs 23.04 ±0.5 a 33.75 ±0.9 a Haziran 22.32 ±0.7 ab 34.40 ±0.8 a Doz2 Boy (cm) CG ZBÖ 0,2 22.24±0.8 ab3 4.32 ±0.1 a 4.38 ±0.1 ab 0,4 23.51 ±0.6 a 4.35 ±0.1 a 3.87±0.0 b 0,8 20.97 ±0.6 b 3.15 ±0.1 b 4.65±0.0 a 1,2 21.79 ±0.7 ab 2.63 ±0.2 c 4.98 ±0.2 a

KBM denemelerini içeren analizde dozun fidan yaşama yüzdesi etkisinin uygulama tarihine bağlı olarak önemli derecede değiştiği (doz x tarih etkileşimi) de tespit edilmiştir (Şekil 4.1). DD ve OD fidan yaşama yüzdesi her üç uygulama tarihinde de önemli düzeyde etkilememiştir. Bununla birlikte YD ve ÇYD etkisi uygulama tarihine göre önemli değişiklikler göstermiştir. YD, Nisan ayında uygulandığında fidan yaşama yüzdesine önemli bir etki yapmamasına rağmen Mayıs ve Haziran ayında bu değişkenin ortalamasını önemli oranda düşürmüştür.

(32)

Şekil 4.1. Uygulama tarihine göre uygulama dozunun ortalama fidan yaşama yüzdesi üzerindeki etkisi4

.

Nisan ve Mayıs uygulamalarında, fidan yaşama yüzdesi en düşük değerini diğer dozlara kıyasla ÇYD uygulamasında görmüş, ancak bu dozun fitotoksisitesi Haziran ayı uygulamasında göreceli olarak bir miktar azalmıştır (Şekil 4.1).

Kontrol ve KBM denemelerinin karaçam bağımlı değişkenlerini içeren etkileşim analizleri benzer sonuçlar vermiştir. Her üç uygulama tarihinde de, dozun fidan boyu, çapı ve gürbüzlük göstergesi ile önemli bir etkileşim sahip olmadığı anlaşılmıştır. Ancak, doz, fidan CG ve yaşama yüzdesi ile önemli sayılacak olumsuz etkileşim göstermiştir. Her üç dönemde de dozun artması CG ve yaşama yüzdesi azaltmıştır (Çizelge 4.3).

4

(doz x tarih etkileşimi p≤ 0.05). Ortalama ayırma testinde arcsin transformasyon değerleri, gerçek ortalamalar için normal değerler kullanılmıştır. Aynı uygulama tarihinde yer alan farklı harfli ortalamalar anlamlı olarak farklıdır. (p≤ 0.05).

a a a a a a a b b b c b 0 20 40 60 80 100

April May June

Fidan T utm a Or anı (% )

Herbisit Uygulama Tarihi 0.2 0.4 0.8 1.2

(33)

Çizelge 4.3. Uygulama dozunun uygulamadan bir yıl sonra ortalama karaçam, sahil çamı ve sarıçam fidan kök boğazı çapı (Çap), boyu, gürbüzlük göstergesi (B/Ç), canlılık

göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi ile korelasyonu.

Boy Çap B/Ç CG Yaşama yüzdesi (%)5 ………Pinus nigra……… Doz (Nisan) -0.2492 -0.0823 -0.3085 -0.5954* -0.4873* Doz (Mayıs) 0.1952 0.1380 0.1810 -0.7266* -0.7135* Doz (Haziran) -0.0164 -0.3185 0.3611 -0.6214* -0.5423* ………..Pinus Pinaster……… Doz (Nisan) -0.4760* -0.4319 -0.4415 -0.6815* -0.6293* Doz (Mayıs) -0.6799* -0.3567 -0.7427* -0.8760* -0.8446* Doz (Haziran) -0.5435* -0.2469 -0.6370* -0.8081* -0.6742* ………Pinus sylvestris……… Doz (Nisan) -0.2403 -0.3395 -0.0552 -0.4970* -0.4615* Doz (Mayıs) -0.5104* -0.3035 -0.4903* -0.8102* -0.6503* Doz (Haziran) -0.4018 0.0981 0.1556 -0.7192* -0.5511* Sahil çamı 4.1.2

İlk analizde fidan yaşama yüzdesi ilk dokuz denemede çok yüksek olduğu görülmektedir (Çizelge 4.4). Fakat Mayıs ve haziran aylarındaki % 0,8’lik yüksek doz uygulaması ve Nisan ve Haziran % 1,2’lik en yüksek doz uygulamaları, ilk grupla karşılaştırıldığında fidan yaşama yüzdelerini oldukça düşürmüştür. En yüksek dozun fidan yaşama yüzdesi Mayıs ayında bir miktar iyileşmiştir. Bu uygulama ile sahil çamı fidanlarının sadece dörtte birinden biraz fazlası hayatta kalmıştır. Fidanların genel sağlığıyla ilişkili göstergenin fidan yaşama yüzdesi benzer bir seyir gösterdiği söylenebilir. Kontrol ve Nisan % 0,4-% 0,8 doz herbisit uygulamaları en yüksek ve önemli oranda farklı gürbüzlük göstergesi vermişlerdir. Fidan yaşama yüzdesi benzer olarak, 10-14 arası denemeler tüm denemeler içinde en zayıf gürbüzlük göstergesine sahip uygulamalardır. Kök boğaz çapı (D) ve boy verileri önceki verilerle benzer sonuçlar sergilemiştir. Denemeler arasında zararlı bitki kontrolü bakımından büyük farklılıklar görülmemiştir. Ancak, Nisan % 0,8 denemesi Haziran % 0,4 denemesine kıyasla ZBÖ oranını neredeyse yarı yarıya azaltmıştır (Çizelge 4.4).

(34)

Çizelge 4.4. Kontrol (işlem yok), fiziksel bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamanın birinci yılı sonunda, sahil çamı (Pinus pinaster) fidanlarının ortalama boy, kök boğaz çapı (Çap), gürbüzlük

göstergesi (H / D), büyüme mevsiminin sonundaki canlılık göstergesi (CG), yaşama yüzdesi ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ) etkisi. No Deneme6 Boy (cm) Çap (mm) B/Ç CG yaşama yüzdesi 7 (%) ZBÖ 1 Kontrol 21.95 ±2.3 ab8 4.67 ±0.5 ab 49.22 ±3.4 a 5.11 ±0.3 ab 97.5 ±1.4 a 4.7 ±1.0 ab 2 FBM 21.32 ±1.4 ab 4.61 ±0.2 ab 48.33 ±1.8 ab 5.35 ±0.1 a 97.5 ±1.4 a 3.8 ±0.4 ab 3 G-N-0,2 19.21 ±0.8 bc 4.12 ±0.2 abc 46.80 ±3.0 ab 4.76 ±0.1 ab 98.8 ±1.3 a 4.7 ±0.5 ab 4 G-M-0,2 21.74 ±2.3 ab 4.93 ±0.3 a 45.16 ±2.7 abc 5.34 ±0.1 a 100.0 ±0 a 3.4 ±0.9 ab 5 G-H-0,2 19.70 ±0.5 bc 4.55 ±0.3 ab 44.92 ±2.6 abc 4.69 ±0.3 ab 97.5 ±1.4 a 3.8 ±0.4 ab 6 G-N-0,4 25.05 ±0.5 a 4.87 ±0.2 ab 52.42 ±1.2 a 5.44 ±0.1 a 100.0 ±0 a 2.8 ±0.5 b 7 G-M-0,4 19.86 ±2.0 bc 4.43 ±0.4 ab 46.78 ±3.3 ab 4.63 ±0.5 ab 97.5 ±1.3 a 4.3 ±1.2 ab 8 G-H-0,4 17.41 ±1.3 bcd 4.37 ±0.3 ab 40.88 ±1.7 bcd 4.46 ±0.1 b 97.5 ±2.5 a 5.1 ±0.3 a 9 G-N-0,8 21.56 ±1.1 ab 4.54 ±0.2 ab 49.39 ±2.5 a 4.80 ±0.1 ab 98.8 ±1.3 a 2.9 ±0.3 ab 10 G-M-0,8 14.12 ±0.8 cd 3.88 ±0.4 bc 36.93 ±2.4 de 2.44 ±0.4 c 57.5 ±10.5 b 4.7 ±1.0 ab 11 G-H-0,8 17.30 ±1.8 bcd 4.65 ±0.4 ab 38.08 ±2.4 cde 3.20±0.5 c 68.8 ±11.4 b 4.7 ±0.9 ab 12 G-N-1,2 12.74 ±0.9 d 3.39 ±0.2 c 37.72 ±2.2 cde 2.60 ±0.2 c 67.5 ±7.8 b 4.4±0.2 ab 13 G-M-1,2 13.97 ±0.7 d 4.32 ±0.2 abc 32.45 ±1.5 e 1.59 ±0.1 d 25.5 ±5.4 c 4.3 ±0.8 ab 14 G-H-1,2 15.19 ±1.1 cd 4.01 ±0.4 abc 38.90 ±2.7 cde 2.53 ±0.4 c 62.5 ±11.3 b 4.8 ±0.7 ab 6

Uygulama ana etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir (p≤ 0.05).

7 Bu değişkenin ortalamalarının ayrıştırılması için arcsin dönüşümü uygulanmıştır. Gerçek ortalamalar için dönüştürülmemiş değerler kullanılmıştır. 8 Aynı sütunda yer alan aynı yıl içindeki farklı harfli ortalamalar anlamlı olarak farklıdır. (p≤ 0.05).

(35)

Sadece KBM verileri analiz edildiğinde, kök boğazı çapı için önemli bir doz ana etkisi bulunmuştur. Fidanlar, glyphosate herbisitinin en yüksek dozunda en düşük çap değerine sahip olmuştur. Düşük ve orta doz uygulamaları (sırasıyla % 0,2 ve % 0,4) ortalama fidan çapının en yüksek olarak ölçüldüğü uygulamalardır. Yüksek doz uygulaması (% 0,8) diğer dozlardan anlamlı olarak farklılık sergilememiştir (Şekil 4.2).

Şekil 4.2. Uygulamadan bir yıl sonra uygulama dozunun sahil çamı (Pinus pinaster) ortalama fidan kök boğazı çapına etkisi.9

Ayrıca, fidan boyu, gürbüzlük ve görsel göstergeler ile yaşama yüzdesinde önemli bir doz x tarih etkileşimi bulunmuştur. Düşük ve orta doz uygulamaları (sırasıyla % 0,2 ve % 0,4) belirgin olarak yüksek fidan yaşama yüzdesi sergilerken, en yüksek uygulama dozu (% 1,2) tüm uygulama tarihlerinde fidan yaşama yüzdesini en çok azaltan doz olarak gözlemlenmiştir. En yüksek doz en çok zararı Mayıs uygulamasında sergilemiştir. % 0,8’lik yüksek doz Mayıs ayında uygulandığında fitotoksik etkiye neden olmasa da diğer uygulamalarda yüksek dozdan kaynaklı zararlar gözlemlenmiştir. Birinci büyüme sezonu sonunda boy, gürbüzlük indeksi (B/Ç), görsel indeks genellikle hayatta kalma oranına benzer sonuçlar göstermiştir (Çizelge 4.5).

9 Uygulama dozu ana etkisi önemli bulunmuştur (p≤ 0.05). Aynı uygulama tarihinde yer alan farklı harfli

ortalamalar anlamlı olarak farklıdır (p≤ 0.05).

a a ab b 0 1 2 3 4 5 0.2 0.4 0.8 1.2 Ç ap (mm) Uygulama Dozu (%)

(36)

Çizelge 4.5. İlk sene sonunda, herbisit uygulama dozunun sahil çamı (Pinus pinaster) fidanlarının ortalama boy, gürbüzlük (B/Ç) ve canlılık göstergesi (CG) ile yaşama

yüzdesi etkisi. Tarih1 Doz 10 (%, v:v) Boy (cm) B/Ç CG Yaşama yüzdesi11 Nisan 0,2 19.21 ±0.8 b12 46.80 ±3.0 a 4.76 ±0.1 b 98.8 ±1.3 a 0,4 25.06 ±0.5 a 52.42 ±1.2 a 5.44 ±0.1 a 100 ±0.0 a 0,8 21.56 ±1.1 b 49.39 ±2.5 a 4.80 ±0.1 b 98.8±1.3 a 1,2 12.76 ±0.9 c 37.72 ±2.2 b 2.60 ±0.2 c 67.5±7.8 b Mayıs 0,2 21.74 ±2.3 a2 45.16 ±2.7 ab 5.34 ±0.1 a 100 ±0.0 a 0,4 19.86 ±2.0 a 46.78 ±3.3 a 4.63 ±0.4 a 98.8 ±1.3 a 0,8 14.12 ±0.8 b 39.93 ±2.4 bc 2.44 ±0.4 b 57.5±10.5 b 1,2 13.97 ±0.7 b 32.45 ±1.5 c 1.59 ±0.1 b 25.0 ±5.4 c Haziran 0,2 19.7 ±2.3 a 44.92 ±2.6 a 4.69 ±0.3 a 97.5 ±1.4 a 0,4 17.4 ±1.2 a 40.88 ±1.7 a 4.46 ±0.1 a 97.5 ±2.5 a 0,8 17.3 ±1.8 a 38.08 ±2.4 a 3.20 ±0.5 b 68.8 ±11.4 b 1,2 15.2 ±1.1 a 39.90 ±2.7 a 2.53 ±0.4 b 62.5 ±11.3 b

Korelasyon analizleri, her üç uygulama döneminde de dozun fidan boyu, CG ve yaşama yüzdesi ile negatif bir ilgileşime sahip olduğunu göstermiştir. Mayıs uygulamasında doz ile gürbüzlük arasında da önemli negatif bir ilişki tespit edilmiştir. Dozun olumsuz etkisi Mayıs ayında daha belirginleşmiştir (Çizelge 4.3).

Sarıçam 4.1.3

Fidan boyu, kök boğaz çapı, gürbüzlük, görsel sağlık göstergeleri ve yaşama yüzdesi için uygulamalar arasında farklılıklara rastlansa da sarıçam uygulamalar arasında diğer çam türlerine kıyasla daha az belirginlikte farklılıklar göstermiştir (Çizelge 4.6). Sarıçam tüm denemelerde oldukça yüksek (>%92) fidan yaşama yüzdesi sergilemiştir. Sadece Mayıs ayı en yüksek (% 1,2) doz uygulaması diğerlerinden önemli oranda daha az ancak yine de yüksek sayılabilecek bir fidan yaşama yüzdesi göstermiştir. Görsel canlılık göstergesi daha bariz farklılıklar sergilemiştir. Mayıs ayı yüksek doz uygulaması (% 0,8) ile Mayıs-Haziran en yüksek herbisit dozu (% 1,2) diğer uygulamalara kıyasla sarıçam fidanlarının ortalama görsel göstergesini önemli oranda (>%18) aşağıya çekmiştir (Çizelge 4.6).

10 Herbisit uygulama dozu x uygulama tarihi ortak etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir (p≤ 0.05). 11

Bu değişkenin ortalamalarının ayrıştırılması için arcsin transformasyonu (dönüşümü) uygulanmıştır. Gerçek ortalamalar için dönüştürülmemiş değerler kullanılmıştır.

(37)

Çizelge 4.6. Kontrol (işlem yok), Fiziki bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamadan bir yıl sonra, sarıçam (Pinus sylvestris) fidanlarının ortalama boy (H), kök boğaz çapı, gürbüzlük (H / D) ve canlılık

göstergesi (CG) yaşama yüzdesi ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ) etkisi. No Deneme13 Boy (cm) Çap (mm) B/Ç CG Yaşama yüzdesi14 (%) ZBÖ 1 Kontrol 49.19 ±1.4 a15 10.39 ±0.2 a 48.13 ±0.4 abc 5.9 ±0.0 a 100.0 ±0.0 a 0.4 ±0.2 ef 2 FBM 47.90 ±2.1 ab 10.42 ±0.4 a 46.71 ±0.8 abcd 5.9 ±0.1 a 100.0 ±0.0 a 0.7 ±0.4 bcdef 3 G-N-0,2 40.74 ±0.7 d 10.04 ±0.1 ab 41.50 ±0.2 d 6.0 ±0.0 a 100.0 ±0.0 a 1.7 ±0.4 a 4 G-M-0,2 44.99 ±1.7 abcd 9.90 ±0.3 ab 50.46 ±1.2 a 5.9 ±0.1 a 100.0 ±0.0 a 0.4 ±0.1 ef 5 G-H-0,2 45.85 ±1.1 abcd 10.04 ±0.3 ab 46.56 ±1.2 abcd 5.8 ±0.1 a 100.0 ±0.0 a 0.6 ±0.2 cdef 6 G-N-0,4 42.89 ±1.6 bcd 10.12 ±0.2 ab 43.16 ±1.2 cd 5.9 ±0.1 a 100.0 ±0.0 a 0.5 ±0.1 def 7 G-M-0,4 42.84 ±2.0 bcd 9.52 ±0.4 b 46.30 ±3.3 abcd 5.8 ±0.1 a 96.3 ±2.4 ab 1.7 ±0.5 ab 8 G-H-0,4 46.10 ±0.7 abc 9.50 ±0.1 b 49.55 ±1.0 ab 5.5 ±0.1 ab 100.0 ±0.0 a 1.0 ±0.1 abcdef 9 G-N-0,8 42.10 ±2.1 cd 9.85 ±0.3 ab 43.73 ±2.4 bcd 6.0 ±0.0 a 100.0 ±0.0 a 0.2 ±0.1 f 10 G-M-0,8 45.78 ±1.4 abcd 10.04 ±2.5 ab 45.85 ±0.8 abcd 4.5 ±0.2 c 92.5 ±3.8 abc 1.1 ±0.2 abcdef 11 G-H-0,8 46.85 ±1.2 abc 9.97 ±0.1 ab 48.18 ±1.5 abc 5.1±0.2 bc 100.0 ±0.0 a 1.5 ±0.3 abc 12 G-N-1,2 44.31 ±2.3 abcd 9.81 ±0.3 ab 45.83 ±1.3 abcd 5.5 ±0.3 ab 98.8 ±1.3 abc 0.7 ±0.3 bcdef 13 G-M-1,2 42.74 ±1.1 cd 9.86 ±0.1 ab 44.14 ±1.3 bcd 4.6 ±0.3 c 93.8 ±6.3 bc 1.3 ±0.4 abcde 14 G-H-1,2 45.52 ±1.2 abcd 9.88 ±0.1 ab 46.13 ±1.3 abcd 4.9 ±0.4 c 100.0 ±0.0 a 1.4 ±0.3 abcd

13

Uygulama etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir (p≤ 0.05)

14 Bu değişkenin ortalamalarının ayrıştırılması için arcsin dönüşümü uygulanmıştır. Gerçek ortalamalar için dönüştürülmemiş değerler kullanılmıştır. 15 Aynı sütunda yer alan aynı yıl içindeki farklı harfli ortalamalar anlamlı olarak farklıdır. (p≤ 0.05).

(38)

Zararlı bitki kontrolü bakımından denemeler arasında genelde belirgin istatistiki farklılaşmalar olmamıştır. Nisan düşük (% 0,2) uygulamasında en fazla, Nisan yüksek (% 0,8) uygulamasında ise en az zararlı bitki varlığı bulunmuştur. Bazı KBM denemeleri kontrole kıyasla daha fazla zararlı bitki varlığına sahip olmuştur (Çizelge 4.6).

Çap bakımından da uygulamalar arasında küçük farklılıklar görülmüştür. Fakat % 0,4 dozunda kontrol ve FBM uygulamaları çap bakımından Mayıs ve Haziran uygulamalarından anlamlı farklılık göstermiştir. Bu iki uygulama Nisan düşük (% 0,2) ve yüksek (% 0,8) ve Mayıs en yüksek doz (% 1,2) herbisit uygulamalarından daha belirgin fidan boyuna sahiptir (Çizelge 4.6).

Sadece KBM analiz edildiğinde fidan yaşama yüzdesi bakımından anlamlı uygulama dozu ana etkisi olduğu görülmektedir (Şekil 4.3). Ortalama fidan yaşama yüzdesi düşük, orta ve yüksek doz uygulamaları arasında belirgin bir fark olmaksızın yüksek olduğu görülmüştür. Bununla beraber, sarıçam fidan yaşama yüzdesi glyphosate herbisitinin en yüksek dozunda (% 1.2) belirgin düşüş sergilemiştir (Şekil 4.3).

Şekil 4.3. Herbisit uygulama dozunun uygulamadan bir yıl sonra sarıçam (Pinus

sylvestris) fidan yaşama yüzdesi etkisi.16

16

Herbisit uygulama dozunun ana etkisi anlamlı bulunmuştur (p≤ 0.05). Farklı harfli ortalamalar anlamlı olarak farklıdır (p≤ 0.05). a a a b 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 0.2 0.4 0.8 1.2 Fidan T utm a Or anı (% ) Uygulama Dozu (%)

(39)

Buna ek olarak, fidanların görsel gösterge ve zararlı bitki örtü derecesinde belirgin bir tarih x doz etkileşiminin mevcut olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.7). En yüksek herbisit dozuyla (% 1,2) ilaçlanan fidanların tüm uygulama tarihlerinde en kötü canlılık sergileyen fidanlar olduğu belirlenmiştir. Mayıs uygulamaları haricinde diğer uygulama dozları fidanlar üzerinde belirgin bir zarara sebep olmamıştır. Mayıs ayı yüksek doz uygulamasıyla, fidanların ortalama görsel göstergesinin düşük ve orta doz uygulamalara nazaran belirgin olarak azaldığı ve en yüksek doz uygulamasından ise anlamlı olarak farklılaşmadığı görülmüştür (Şekil 4.3).

Analizlerde fidanlarla ilgili diğer verilerde önemli ana veya etkileşim etkisine rastlanmamıştır. Dozların zararlı bitki örtü üzerindeki etkisi uygulama dönemlerine göre değişiklik göstermiştir. Nisan uygulamasında orta, yüksek ve en yüksek dozlar en düşük doza kıyasla vejetasyon mevsimi sonu ZBÖ’nü % 50’dan fazla azaltmıştır. Mayıs ve Haziran aylarında ise en düşük doz (% 0,2) ile en iyi zararlı bitki kontrolü sağlamış görünmektedir. Yüksek ve en yüksek dozların (% 0,8 ve 1,2) zararlı bitki kontrolü performansı uygulama tarihi ilerledikçe azalmış görünmektedir (Çizelge 4.7).

Çizelge 4.7. Herbisit uygulama dozunun uygulamadan bir yıl sonra sarıçam (Pinus

sylvestris) fidan canlılık göstergesi (CG) ve zararlı bitki örtme oranına (ZBÖ) etkisi.

Tarih Doz17 (%, v:v) GCG ZBÖ Nisan 0,2 6.00 ±0 a2 1.74 ±0.1 a 0,4 5.96 ±1.0 a 0.48 ±0.0 b 0,8 6.00 ±0 a 0.20 ±0.0 b 1,2 5.48 ±0.0 b 0.74±0.2 b Mayıs 0,2 5.89 ±0.2 a 0.35 ±0.1 b 0,4 5.78 ±1.0 a 1.69 ±0.0 a 0,8 4.50 ±1.0 b 1.08 ±0.0 ab 1,2 4.55 ±0.0 b 1.34±0.2 ab Haziran 0,2 5.80 ±0.2 a 0.58 ±0.1 b 0,4 5.53 ±1.0 ab 1.0±0.0 ab 0,8 5.06 ±1.0 ab 1.53 ±0.0 a 1,2 4.86 ±0.0 b 1.41 ±0.2 a 17

Herbisit uygulama dozu x uygulama tarihi ortak etkisi anlamlı bulunmuştur (p≤ 0.05). 2Aynı uygulama tarihindeki farklı harfler anlamlı olarak farklıdır (p≤ 0.05).

(40)

İKİNCİ YILSONU 4.2

Karaçam 4.2.1

İlk analizde, ikinci gelişme dönemi sonunda gürbüzlük ve canlılık göstergeleri haricinde hiçbir değişken için anlamlı deneme etkisi ortaya çıkmamıştır (Çizelge 4.8). İlk yıla kıyasla ikinci yıl fidan yaşama yüzdesindeki tüm denemelerde büyük düşüşler yaşanmıştır. En iyi yaşama yüzdesi sırasıyla Nisan-düşük doz, kontrol, Haziran-düşük doz ve Nisan-orta şiddetli dozda ulaşılmıştır.

Manüel kontrol denemesi en iyi denemelere kıyasla anlamlı düzeyde düşük bir fidan yaşama yüzdesi sergilemiştir. Ortalama fidan yaşama yüzdesi denemdeki en iyi değeriyle kıyaslandığında yüksek ve en yüksek dozlarda (% 0,8 ve % 1,2) oldukça düşmüştür (>%74). Mayıs ayının % 0,4 dozu yaşama yüzdesi bakımından orta sıralarda yer almıştır. CG, yaşama yüzdesi sonuçlarına benzer sonuçlar vermiştir (Çizelge 4.8).

Çizelge 4.8. Kontrol (işlem yok), manüel zararlı bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin (KBM) ikinci

yılsonunda, karaçam (Pinus nigra) fidanlarının ortalama gürbüzlük (B/Ç), Canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi (%) etkisi.

No Deneme18 B/Ç CG Yaşama yüzdesi19

(%) 1 Kontrol 40.64 ±1.57 b20 2.11 ±0.34 ab 26.3 ±6.6 ab 2 FBM 41.98 ±0.31 ab 1.39 ±0.19 bcd 13.8 ±5.5 bcd 3 G-N-0,2 43.26 ±1.61 ab 2.29 ±0.55 a 31.3 ±11.4 a 4 G-M-0,2 40.09 ±4.39 b 1.46 ±0.24 bcd 11.3 ±5.2 bcd 5 G-H-0,2 42.68 ±2.69 ab 1.95 ±0.33 abc 25.0 ±7.4 ab 6 G-N-0,4 41.98 ±2.23 ab 1.70±0.19 abcd 23.8 ±6.6 abc 7 G-M-0,4 40.51 ±2.64 b 1.46 ±0.27 bcd 12.5 ±6.6 bcd 8 G-H-0,4 40.41 ±1.63 b 1.74 ±0.24 abcd 22.5 ±6.0 abc 9 G-N-0,8 50.48 ±2.42 a 1.13 ±0.03 d 6.3 ±1.3 cd 10 G-M-0,8 49.86 a 1.01 ±0.02 d 1.7 ±1.7 d 11 G-H-0,8 36.97 ±1.85 b 1.11±0.04 d 3.8 ±1.3 d 12 G-N-1,2 41.62 ab 1.05 ±0.05 d 1.3 ±1.3 d 13 G-M-1,2 - 1.0 ±0 d 0 ± 0 d 14 G-H-1,2 36.96 b 1.28 ±0.29 cd 8.8 ±8.8 bcd

18 Deneme ana etkisinin önemli olduğu bulunmuştur (p≤ 0.05).

19 Bu değişkende, ortalama ayırma testinde arcsin transformasyon değerleri, gerçek ortalamalar için

normal değerler

20

(41)

Sadece KBM denemeleri incelendiğinde, uygulama dozunun fidan görsel canlılığı ve yaşama yüzdesinin anlamlı bir etkisinin olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.9). Diğer bağımlı değişkenler için anlamlı ana etkileşim etkileri tespit edilmemiştir. Özet olarak, fidan görsel canlılığı ve yaşama yüzdesi düşük ve orta dozlara (% 0,2 ve 0,4) kıyasla, yüksek dozlarda (% 0,8 ve 1,2) anlamlı oranlarda düşmüştür. Ortalama yaşama yüzdesi düşük ve orta dozlara kıyasla, yüksek dozlarda % 73’den fazla azalmıştır.

Çizelge 4.9. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama dozunun karaçam (Pinus nigra) fidanlarının canlılık göstergesi (CG) ve ortalama yaşama yüzdesi etkisi.

Doz (%, v:v)21 CG Yaşama yüzdesi (%)

0,2 1.90 ±0.12a2 22.5 ±5.1 a2

0,4 1.63±0.12 a 19.6 ±3.7 a

0,8 1.09±0.12 b 4.6 ±1.0 b

1,2 1.11±0.12 b 3.3 ±3.0 b

Ayrıca, uygulama tarihinin yaşama yüzdesi anlamlı düzeyde etkilediği tespit edilmiştir (Çizelge 4.10). Mayıs ayı uygulaması fidan yaşama yüzdesi diğer tarihlere kıyasla anlamlı düzeyde ve yarıdan fazla düşürmüştür. Nisan ve Haziran ayı uygulamaları arasında fidan yaşama yüzdesi bakımından anlamlı farklılık bulunmamıştır (Çizelge 4.10).

Çizelge 4.10. İkinci sene sonunda, herbisit uygulama tarihinin karaçam (Pinus nigra) fidanlarının ortalama yaşama yüzdesi etkisi.

Tarih Yaşama yüzdesi (%)

Nisan 15.6 ±4.4 a2

Mayıs 6.9 ±2.4 b

Haziran 15.0 ±3.7 a

Sahil çamı 4.2.2

Boy, gürbüzlük ve görsel canlılık göstergeleri için anlamlı deneme farklılıkları bulunmuştur (Çizelge 4.11). Kontrol, FBM, düşük dozun Mayıs ve Haziran uygulamaları ve orta dozun Nisan uygulamaları göreceli yüksek fidan yaşama yüzdesi göstermiştir.

21

Deneme ana etkisinin önemli olduğu bulunmuştur (p≤ 0.05). 2 Aynı sütunda farklı harflerle gösterilen ortalamalar önemli oranda farklıdır (p≤ 0.05)

(42)

Çizelge 4.11. Kontrol (işlem yok), Fiziki bitki mücadelesi (FBM) ve farklı tarih ve dozlarda uygulanan kimyasal (glyphosate) zararlı bitki mücadelesinin uygulamanın

ikinci yılı sonunda, sahil çamı (Pinus pinaster) fidanlarının ortalama boy, canlılık göstergesi (CG) ve yaşama yüzdesi etkisi.

No Deneme22 Boy (cm) B/Ç CG23 Yaşama

yüzdesi (%) 1 Kontrol 33.39 ±3.61 ab24 53.37 ±1.59 ab 3.79 ±0.38 a 62.5 ±4.33 a 2 FBM 34.15 ±2.93 ab 51.72 ±1.29 ab 3.75 ±0.64 ab 58.8 ±12.5 a 3 G-N-0,2 32.96 ±1.27 ab 54.95 ±3.88 ab 2.50 ±0.67 bcd 37.5 ±15.1 abc 4 G-M-0,2 32.9 ±3.12 ab 52.98 ±2.82 ab 3.61 ±0.71 ab 57.5 ±15.5 a 5 G-H-0,2 32.00 ±3.16 ab 50.68 ±2.62 ab 3.03 ±0.39 ab 50.0 ±7.9 a 6 G-N-0,4 41.35 ±1.63 a 57.88 ±2.94 ab 3.03 ±0.22 ab 46.3 ±6.6 ab 7 G-M-0,4 31.72 ±3.09 ab 50.28 ±2.98 ab 1.74 ±0.27 cd 21.3 ±5.5 bcd 8 G-H-0,4 29.31 ±3.29 ab 47.62 ±2.53 bc 2.39 ±0.22 abc 36.3 ±2.4 bcd 9 G-N-0,8 31.90 ±41.25 ab 46.75 ±1.24 bcd 2.21 ±045 abc 30.0 ±10.8 abc 10 G-M-0,8 32.00 ±4.00 ab 35.68 ±7.54 de 1.09 ±0.05 e 2.5 ±1.4 d 11 G-H-0,8 15.69±5.69 c 33.97 ±0.19 e 1.30 ±0.28 de 11.2 ±9.7 cd 12 G-N-1,2 26.00 ± NA bc 38.01 ±NA cd 1.04 ±0.04 e 1.3 ±1.3 d 13 G-M-1,2 - - - 0 ± 0 14 G-H-1,2 32.00 ±11.00 ab 60.37 ±13.91 a 1.09 ±0.06 e 2.5 ±1.4 d

Yüksek dozun Mayıs ve Haziran uygulamalarıyla en yüksek dozun tüm uygulamaları oldukça yüksek fidan ölümlerine sebep olmuştur. Canlılık göstergesi yaşama yüzdesi sonuçlarını teyit eder niteliktedir. İlk 10 deneme arasında gürbüzlük göstergesi ve boy bakımından önemli farklılıklar bulunmamıştır (Çizelge 4.11).

Sadece KBM denemeleri analiz edildiğinde, boy ve yaşama yüzdesi bakımından anlamlı doz etkisi bulunmuştur. Doz artıkça genelde boy ve yaşama yüzdesini azalmıştır. Dozun % 0,2’den sırasıyla % 0,4, 0,8 ve 1,2’ye yükselmesiyle ortalama fidan yaşama yüzdesi yine sırasıyla % 28, 71 ve 97 düşmüştür (Çizelge 4.12).

Bunun yanında, kök boğazı çapına uygulama tarihinin anlamlı etkisi olduğu anlaşılmıştır. Haziran uygulaması diğer dönemler kıyasla ortalama çapı önemli oranda düşürmüştür. Bu anlamda, Nisan ve Mayıs uygulamaları arasında önemli fark bulunmamıştır (Çizelge 4.13).

22 Deneme ana etkisinin önemli olduğu bulunmuştur (p≤ 0.05).

234Bu değişkenlerde, ortalama ayırma testinde sırasıyla log ve arcsin transformasyon değerleri, gerçek

ortalamalar için normal değerler kullanılmıştır.

24

Referanslar

Benzer Belgeler

Pinus brutia.. halepensis’e benzer, ancak Halep Çamı kadar sık dallanma göstermez. Kozalakları daha uzun, iğne yaprakları daha serttir. Genç sürgünleri ise Halep

turuncu kahverengi, daha sonra kahverengi ve nihayet parlak siyah renktedir. İğne yaprakları üçlü koyu yeşil, 20-25 cm uzunlukta, sürgün ucunda demetler halinde veya

Farklı oranlarda dizel yakıtına ilave edilen isobütanol deneylerinde, motor gücü özgül yakıt tüketimi ve egzoz emisyonları ölçülmüştür.. Deneylerde,

Senaryo 3: Şekil 8’de verilen ağ topolojisine göre ağa özel güvenlik düzeyine sahip bir düğümün dahil olması durumu: Ağ 6 adet düğüm, 1 adet Yönetim Sunucusu, 2

2011 yılında ise hastaların %73’ünün özel hastanelerde %27’sinin ise devlet hastanelerinde tedavi gördüğü saptanmıştır.Genel olarak bakıldığında,

H3: Özel Güvenlik çalışanlarının dışa dönük kişilik özelliğinin grup uyumu üzerinde anlamlı bir etkisi vardır.. 3.2.Evren

Kavaklıdere deneme alanındaki boy ortalamalarının yörelerde orijinlere göre değişimini gösteren Duncan çoklu testi sonuçları..

Bu çalışmada, çeşitli kaynaklardan (Şentürk, 1997; Yavuz, 1999) elde edilen, tek girişli hacim fonksiyonları için 6 adet ve çift girişli ağaç hacim fonksiyonları için 28