.A. Ü. Veteriner F:clciiltesi Anatomi Kürsüsü Prof. Dr. Sabri DQGUER
________________ ----_ ••_- o__ ._
YERLI TAVUK VE HOROZ ISKELETi ILE YERLI HiNDi ISKELETİ
ARASINDAKİ SABIT MAKRO-ANATOMiK AYRıMLAR
ÜZERINDE INCELEMELER
Doç. Dr. Mw;tafa CÜLTEKİN
'Bu'ıgüne ,kadar eldeedebildi,ğimiz yerIi ve yabancı Veteriner
Ute-ratürün'de; tavuk, kaz, ördek, tavuskuşu, kuğukuşu hatta güvercin gLbi,
evcil olan ve olmıyan çeşitli kanaHılarm Makroskopik Anatomi'si
üzerin-de yapılmış çeşitli inceleme ve araştırmalara rastlandığı halde, evcil bir
ka-natlı ıolduğwnda şıüıpheolmıyan hindJnin AnatO'miİisiyle ilgı[i :herhangıi ibiır
mı ısaiye, maalesef tesadüf edilememiştir.
Memleketimizin ıhemen her tarafında diğer evcil kanatlılar gibi
. bolca yetiştirilen, lezzetli ve 'b-esleyici eti daima aranan ve !bilhassa
Yıl-başı eğlencelerinde ziyadesiyle isfıhlaıkolunan bu evcil kanatlıya;
herne-dense, bugüne kadar AnatO'milk neşriyat sahasında yer verilmemiş
ol-ması; ve binnetice onun dahil bulunduğu tavukgiller familyasını temsil
eden tavuk ve hor{)zdan tefrikine elverişli Makroanatomiik faııklan
bulu-nup 'bulunmadığının bilinemernesi; varsa, Ibunların besin kıontrolü ve pra.
tik hayat yönünden zikre değer bir kııyınet taşıyıp. taşıyamadıklannın
tes-biti; gibi çeşitli aımil ve düşüncelerin sevtkiyledir ki bu meVıZUuele almış
bulunuyoruz. .
.Hu mesaide, başlıkta da .işaret edildiği üzere, yerli tavuk ve
ho-rozla yerli erkek ve dişi hindi iSkeletleri arasındaki sabit Osteolojik
özel-liJklerin mulkayeseli olarak belirtilmesine çalışılacaktır.
METERYAL VE METOT
Bu mesainin yapılmasında. malum Anatomik usülle.rle hazırlanmış
beşer kaml, yerli tavuk ve horoz ile, aynı evsaf ve sayıda beşer erkek ve i
dişi hindikullanılmıştır.
ÖZELLiK GÖSTEREN KEMIKLER i
Burada, sadece Morfolojik özellikleri bulunan ve sayıca ooksan
ve-ya fazlagörülen kemiklerden !bahsedilecektir. Herhangi bk ayrım veya
TAVUK-HİNDİ İSKELET FARKLARı
Os Frontale: Cranium'un Calvaria (Kafat_ası kıwbbesi) kısmını
teş-kil eden Os frontale'nin Pars frontalis'ipin dış yüzünde, median çizginin
(Linea mediana) biraz lateral'inde ve iiki alın ikemiğinin Proc.
zygıomaticus'-undan geçtiği farzedilen Transıversal planum'un alın kemiğini katettiği
yerde !bulunan basık~yuvarlak, küçük bir kabarlı (Tuberculum), dişi. ve
erkek hindide oldukça belirgin olup, !bilhassa Profil~den !bakıldığı zaman
daha iyi farıkedHebilmeiktedir. Bu teşekkül ta'V'Uk ve i4orolıda ekseriyetle
yoktur; individuel olarak mevcut olsa dahi farkedilemiyecek kadar
rudi-menterbir durulmdadır.
Hemen ibu Tuiberculum'un önünden ibaşlayıp, ikemikten !burun
de-liklerinin (Nares)caudal sınırına kadar devam eden \Te mukabil
tarafta-ki ile birlilde adeta yay;van bir Sulcus gibi ıgörünen ,çökıünlli, hindide,
ta-vuk ve horoza nishetle, daha derin ve ,daha geniştir. Bu Sulcus Os
fron-talenin yalnız Pars nasalis'inde kalmayıp, 'kısmen Os nasale'nin
Caudo-medial kısımı üzerine de geçer.
Os palatinum: Ohıoana'yı sınırlayan Os palatinum'lar basit birer
çubuikıtan ibaret olduklarından kayda değer herhangi bir MÜ'rpholojik
özel-lik gösıtermezler.
Ancaık, tavuk ve horooda iller PalatinUlm kemiğinin iç kenan, kendi
uzunluğunun takriben ortasında, yana doğru (La,teral) hafif Ibir konkavite
yaptığı için, Choana:bu kısmında en geniş olarak, görünür, bu itibarla
Choana boşluğunu, şişkin 'kısmı Choana'nın en ,geniş kısmına tekabül
et-mek üzere ibir et-mekike '!benzetet-mek mümkündür.
Bu özellik ,genelolarak hindide dahi me'vcuttur, şu farkla ki: Os
palatinuım'un iç ikenarının yana doğru yaptığı konkavite, ıtavuğa nazaran,
hindide daha zayıf aynı zamanda tavuk ıve horooda olduğu ,gibi Palati.
num'un uzunluğunun ortasında değil, aşağı yukan onun. Caudal üçte
bi-rinde ,husule gelmiş olduğundan dolayı, iki .tür arasında oldukça belirgin
ve önemli bir ayrrm teşkil eder,.
Mandibula: Tavuk Mandiıbula\sını hindininkinden ayırmak
imlln-sız değildir. Şöyle ki:
Her iki Türe .ait Mendibula'lar alınıp ta Situs vaziyetinde olmak
üzere gayet dÜ0gün bir yÜ!Zey üzerine konuldU'ktan 'sonra, Profil'den
in-celenecek o,lursa, tavuk ve !horoz Mandibula'sının ventral, dolayısiyle
dor-sal kenarının, daha çok nasal üçte ,bir !kısmında, dorsale !dağm
kuvvetli-ce ıbir kavis 'Yaptığı, ibuna ıpıukabil dişi ve erkek hindide aynı ikavs1n
da-ha 'basit (dada-ha az yüksek) olduğu, Kolaylı1kla 'görülür. 'Bundan ibaşka aynı
durumda bulunan tavuk ve ,hindi M:mdibula'lan, yüzey üzerindeki istinat
noktaları bakımından da önemli ,bir farikda:ha arzederler:
Tavuk Mandibu.la'sı, az evvel işaret edilen düzgün ibir yüzey
hal-r. ti T. or (Fo 1<' t N
de, hiridininki, tavukta olduğu gibi :hem Nasal nihayetiyle ve hem de
on-dan fazla ,olarak 'lliZuriluğunun aşağı yukarı Caudal üçte ıbiriyle de aynı
yüzeye temas eıtmektedir.
Tavukla hindi iskeleti ara'sında en beUrigin ayrım gösteren kemik,
Furcula'dı'r. tki Clavicula, Furcula'yı meydana geıLrmelk üzere Ventral
UCt,I ile kaynaşhktan sonra yine Ventral'e doğııu ıolmak üzere yaptıklan
müşterek ve 'küçük uzantı, Hypocled. um {lit.3), (Şekil: Ilh,t) tavuk ve horazda
iki yandan kuıvıvetli dere~deyassı ,bir ıkurs ,şe~1indedir. Dişi ve' erkek
hindide aynı kısıım, zayıf ve ,gayri muntazam üç 'kenarlı 'kısa bir sap .bi.
çimindedir. Şekil : H. Hindi Furcula'sı T. Tavuk. h. Hindi " 'sının Hypoclediıım'u t. Tavuk " 'sının Hypocledium'u
a. Tavuk FlIrclIlasındaki yuvarlak' teşckküI
Furoula'nın dorsal uçlarının lateral ıtarafında bulunan . !birer
kü-çük kabartı (Tuberculum) {Ş.: 1- T: a), mndiye nisbetle, tavuk ve hıorozda
d~ha ıbüyü:k 'olarak teşekkür etmiştir. Hindide ;~u kaJbartı hemen belli
01-ffiıyacak derecede zaYıtf kalmıştır.
FUI'cula kollarının öne doğru yaptıklan ;kavis,leme, tavuk ve horoo
da çok da'ha helirgin ve kll'vvetlidir; hindide ıhemen hemen diiızdiiT.
• Bu özel karakterleriyle,. tavuk Furcula'sı tam ibir S'Üvari
mahmu-zuna ibenzetilebilir. Hindininki ise, daha z:yade bir (V) harfi veya kısa
TAVUK-HİNDİ İSKELET FARKLARI
•
Sternum: Tavuk ve hindillin Stemum'u b:'rbirine çok 'benzerse de,bunları, Cri~,ta stemi'ye bakarak ıbirbirinden ayıırmaık :müımkün olduğu
kanaatindeyiz.
Tavuk ve Ibilhassa ;horozda Crista sterni'nin en Cyania1 ucu, adeta
bir Hamulus te~kil edecek şekilde öne ve dorsal'e doğru uzanmış ve
kıVTılm~ştır. (Şekil: 2-t, ).
ŞekiiJI: 2
d. Hindiı:İıı Crİsta stemi'si
T. Tavıığun "
h. Hind ide Crista sterni'nin nispeten düz ön kenarı
t. Tavuk:a Crista sterni'nin Hamulus gi'bi kıvrık olan ön kenarı a. Her iki türde Proc. thoracieus
Aynı kıs,ıım, \hindide nispeten düz olara'k nihayetlenmektedir (Ş: 2-h).
Bilhassa ho,roıda olduğu ,giibi vasfi ibir Haımulus yaıpmaz. Tavuk, daha
zi-yade horozIa hindi arasında mutavasslıt bir duırum arzeder.
Sternum'da 'görülen diğer bir ayrım da, Crista sterni'nin Caudal
ucundan Cranial ucuna; ve buradan Sulcus articularis'e kadar olan iki
me-safe arasmdakıi uzunluık farbdır.
Horoz ve kLs~n~entavukta, Crista sterni, Hamul,\l!s'u yapmak için
öne doğru daha fazla manmış ibulunduğundan, Crista sıtemi'nin Cranial
ucundan Sukus articularis'e kadar olan direkt mesafe, Crista stemi'nin
u'lunluğunun ancak yansı kadardır. Ha1buık.i aynı mesafe, mndide, hemen
hemen Criı~:ıta:sıtemi'nin u~unl:uğ'U:na eş:ıtHr; 'veya az ibir fa,rıkla, ondan
daha kısadl'r (Çizelge: 1).
GÜLTEKtN
tavukta 10,24 ve hindide 10,31; aynı Crista'nın cranial ucundan Sulcus
articula'ris'e ,kadar olan mesafe ortalamasının, tavukıta 4,23 ve hindide
7,98; nihayet ikisinin (Crista sterni He onun Cramal ucundan Sulcus
arti-eularis'e olan mesafe), arasındaki vasati farkın tavukta 6,01 ve hindide
yalnız 2,03 Om. olduğu görülür ki, bu da bize Sulcus' arıtioularis'ten Crista
sterni'nin cramal ucuna !kadar olan mesafenin, ıhindide, Crista sterni'ye
hemen hemen eşit; !buna mukabil tavukta, Crima stemi'nin ancak yansı
kadar uzun olduğunu, açık olarak -göstermektedir.
SternlUm'un cau.do-Iateral Angulus'undan. çıkan Proc. tıhoracieus
veya Proc, caUldo-latera1İs ibrevis (Sisoon: litt::2), (ş. 2-a), ıh;irnd':~na~afaln
ta-vuk ve horozda, ekse-riyetle (7/10 nispetinde), 3-5 mm. kadar daha
uzun-dur. Takriben 3/10 nis:petinde de her iki türde eşittir. Crista sterni'nin
ge-riye doğru konikay olan cranial Margo'su üzerindeki Su1cus'un gerek
La-bium'ları ve ,gerek derinliği, tavuk ve horozda, hindininkindEm, hemdaha
kuvvetli ve daha belirgin ve hem' de Sternam'un cranial kenarına daıha
çok yaklaşmış bir haldedir. .
,
Keza, Crista sterni'nin Margo or:g-inis'i ile Metasternum'un (ht. 3)
Margo lateralis'i arasında, eramo-eandal yönde teşekkül etmiş olan
müees-sem açı; tavuk ve horooda 'gayet belirgin ve tipik olup, İne. sterni'nin
'he-men önüne J<adar devam eder. Aynı mücessem açı, hindide, hem atipiktir:
hem de tavuk ve !horooda olduğu gi'bi İne. sterni'nin öllJÜne kadar devam
et-mez, azıcık onun gerisinde nihayeteerer.
Os İschii: OS isehii'nin caudal kenan, hindide düzdür, hemangi bir
çıkıntı veya girinti yapmaz. Tavukta ise, takri'ben orta kısıiıında geriye
milte'V'eCcilhOOü!çÜlkbir çılkmtı yapar
(ş.
3-t nin azı('Iikdorsalimde). Hindide.Caudal kenarın Ventral kenarla teışıkil eJtItr:lğ.i'kJöşe ikülfıtJüır.Halbuikıi tavuk
Ve ıhorozda .aynı !köşe. olduıkça s!İ:vridir (Ş€lkil: 3~h, t).
Gerek hindi ve gerek tavuk türünde, iki İsc!!.ium'un eaudal kenan
arasındalki en geniş :t:ransver&a[ mesafe He aynı kemiğıin eaıwdal Margosu',.
nun d~rs'Ü-'Ventral wzunlıu:ğu arasındaki rfark, vasa:ti olaırak ddşilerde (17)
mm. 'Ve erkelkl€'rde yalnız (8) mm. kadar !bulunmuştuır.
Bu rakamlar ,bize, Os isohii'nin erkeklere nazaran dişilerde, daha
dar; faikat iki isC'hiiu'11larasındaki açıklığın, nispi olarak dişiıerde daha
büyük olduğunu açık olarak göste,rmektedir.
Frank WiL'but Ohamberlain'e (lliL 3) ,göre hu aç~klığın derecesi y;u_
mu rta ıhasılatiyle doğru o.ranlıdır.
Konumum teşlk.il eden tavuk ve hindi türlerini -biribirinden
ayır-mağa elverişli Osteıolojik farklardan !bir ilki ,tanesi de OS ilium'dadır.
TAVUK - HİNDİ İSKELET FARKLARı
ateral kısmından ayıran 'kenarın takriben arka üçte ;biriyle, orta üçte'
irinin birleştiği yerde bulunan, lateral'e müteveccih küçük bir
çıkıntı-dır. Bı! çıkıntı yalnıız ta'Vuk ve homzda mevcut olup, hind:de
yok-ur (Ş.: 4-t). İ1ium'da gö~ülen ikinci özellik doğrudan doğruya onun
auıdo-dorsaI. nilhayetinin teşkıiıl eWği 'sirvri' çlJkınıtııdır. Tavuık ve Ihıorozda
Os iliuım',lJ!Ilen Caud:o-dDrsal ik~s'ffi'ıU'mUlm:ıyeıtleger,i1yıeve ıbazan hafif
de-recede olmak ÜJZere d'o,r'Sal'edoğru uzanan siıvri ve ilmıvvetli 'bdrrProc: ha.
lini alımştır {Şekil: 3~1h,ıt).
Şekil: 3 H. Hindide Os ischii
T. Tavukta "
h. Hindide " 'nin küt olan Cavdo ventral UCH h. Hindide Os isdhii'nin küt olan Coudo _ dorsal nihayeti t. Tavukta 03 ischii'nin sivri olan Caudo - ventral ucu ı. Tavııkta Os ischii'nin sivri olan Coudo - dorsal nihayeti
Hindide !bu Proc. ekseriıyetle 'Yo-ktur. Bulunduğu takdirde de,
ta-vuk ve hororıdakinden bir hayli farklıdır:
Tarvuk ve 'horozda bunun siıv'ri 'Ve ırnüte:bari,z bir çıkınotı (Proc.)
ha-linde olduğunu 'Yukarıda söylemiştik. HaLbuki mndide ,bu teşekkül mevcut
olduğu zaman bir Proc. değil, daha ziyade iliuım 'kemiğinin Caudal
ni-hayetinin medial kenarından başıaYLp Lateral'e doğru seyreden ve onun
(İlium'un) dOTsal kısım!yle lateral kısmını ayıran dış sagittal kenarının arka
nihayetinekavuşan, kısa bir kenar veya zayıf bir Crista halindedir.
GÜLTEKİN
Şekil 4 H. Hinclinin İliıım'ıı
T. Tavuğıııı .•..
H. Hindide, sngittal Linea üzerin teşekkül etmemiş La~. Proc un yeıi t. Tavukta sagittal Linea üzerİndeki Lat. Proc.
TAVUK VE HiNDiDE. CRisTA STERNİ'NiN VE BUNUN CRANiAL UCUNDAN SULCUS ARTicUlARis'E KADAR OLAN MESAFENiN UZUNLUGU VE
. İKisiNiN ARASıNDAKi UZUiNLUK FARKi GÖSTERİR CİZELGE 1. HİNDİ
i Crista ster-
i .
Crista stcr- ni ile Sulcus Ikisi ara ..ni'nin
i
Ariicularis i sındak;I
I
TAVUK VE HOROZi
--.
i
Crista ster-I. . .
Crısw ster-. ni'nin ucu ile Ikısı ara_ Sıra ni'nin JSulcus Arii-I sındakii
No. r
uzun_uğu cularis arasın . fark uzunlugu arasındaki farki daki mesafe mesafe
-
1 12,5 cm. 4,7 Cm. 7,8 Cm. 11,0 am. 9,0 Cm. 2,0 cm. 2 .11,2 " 4,2 " 7,0 " 11,5 " 9,0 " 2,5 " 3 11,0 " 4,3 " 6,7 " 9,0 " 8,0 " 1,0 " 4 10,3 " 4,7 " 5,6 " 8,5 " 7,5 " 1,0 " 5 10,9 " 4,1 " 6,8 " 9,0 " 7,5 " 1,5 " 6 . 10,5 " 4,5 " 6,0 " 10,5 " 7,0 " 3,0 " 7 7.8 " 3,8 " 4,0 " 10,5 " 7,0 " 3,0 " 8 8,8 " 3,8 " 5,0 " 10,3 ., 7,5 " 2,8 " 9 10,1 " 4,0 " 6,1 " 11,2 " 9,1 " 2,1 " 10 9,3 " 4,2 " 5,1 " 11,6 " 8,2 " 1,4 " iOf'ıamlıo •
102,4 Cm. 42,3 Cm. 60,1 Cm. 103,1 Cm. i 79,8 Cm. 20,3 Cm.Ortar",
10,24 " 4,23 "i
6,01 ",ı-:=i
7,98 " 2,03 "i
~i-i
~,,;.' ."-"rr.-"
TAVUK - HİNDİ İSKELET FARKLARI
ÖZE T
Yerli tavuk ile yerli hindi İskeleti arasındaki Anatormik
farklan-tesbit için, malum Ana'tl()lmikme'İ{ıdla ıhazırlanmLş onar baş (dişi ve erkek
olmaık üzere) tavuk ve hindi incelenmi'ştir.
iki tür arasında tesbit edebildiğimiz esas farklar şunlardır:
1 - Furcula: Tavukta, Furcula umurniyetle büyük hir suvari
mah-muzuna benzer; Hypocledium'u yassı ve yuvarlaktır (ş: loT; t).
Hindinin Furculası daha ziyade bir sapanı andırmaktadır.
Hypocle-dium'u üç yüzlü kı~a bir sa,p .halindedir, (ş.: ı-H, h).
2 - ilium: tlium kerrniğ:nin Caudal yarı:mının dış yıüzünde, onun.
(İlium'un) dorsal kısmını ventral kı~ırIJndan ayıran ve takriiben sagittal
giden bir Crista veya L nea vardır. 'Bu Crista veya Linea, aşağı yukarı
uzunluğunu.n ortasında, tavukta iyi gelişmiş ;bir lateral Processus
ş,:
4-T: t)arzeder.
Aynı Crista veya Linea, hindide gayet basittir; başka ibir deyimle,
onda 'herıhangi b;r AnaittQım"kte,şek'küI yoktuof. .
TavuMa İlium'un Caudo medial nihayeti geriye müteveccih ve
sivridir. H allbuıki aynı klSIJm !hindide, ince, transversal ve çok kısa olan
b:r Crista veya çjzıgi halindedir; hatta ı.bazan teşekkül etmediği de olur ...
Buna mukabil tavukta daima mevcuttur (ş:. 3-T; t).
3 - Stemum: Tavukta Sternum'un Crista'sının Cranial ucu bir
«Hamulus» gibi eğridir. Hindide ise, hemen hemen düz .niıhayetlenir
(ş.: 2-t, h) .. ,
H:n:d~ıde, Cri~lta srtemi'nin umnluğu, ta:kr;ır..en Sukus
articularis'-ten onun yani Crista sterni'nin cranial ucuna ,kadar olan mesafeye eşittir.
Tavıurı{:tame'7J<ur mesafe Kısa olup Cris,ta Eıterni:'n:,n uzunluğunun ancak
yarısı kadardıır.
A COMPARATIVE STUDY ON THE OSTEOlOGiCAl DiFFERENCES OF
THE NATivE AND ADULT CHICKEN AND TURKEY
In order to find outthe Osteoloıgkal difference.s {)rf the native
ehieken and Turkey, I inve'Stigated, ~nder known anatomical methods,
ten chickens and ten turkies, {male and female).
The main skeletal differences,
ı
could fin are as follows:1 - The furcula: The shape {),f the ehiCiken's Furcula is generaUy
like a spur {)r capitaİ letter (V). witlh a flat-rounded Hypocledium attached
to its 'ventral end.
Wihereas that of the turkey's :Furcula .presents a fonn of a sling,
witıh a slhaft-like (stem-like) Hyıpocledium.
i
•
GÜLTEKİN
2 - The Ilium: On the external surfaee of the Caudal half of ili
the re is a nearly sagi,ttal crest or line whieh separates the dorsal an lateral part of ıthe Caudal İliwrn from eaclı other.
, This crest or line in cmeken presen:ts a well de,veloped latera process, a'bout in tıhe middle of its length.'
The same crest or line is quite sLmple in the turkey. in anothe
.words, ,there is no sum a process or anything else on it. .
İn ahieken,;the Caudo-medial end of the same bone (İtium), .
,direeted ,backwards and 'Very pointed.
Whereas, the same part in turkey shows a tJhin, transvers and ve .short {about 2 Cm.) crest or line. Sometimes it has not been developed
too. But in the Cmeken it always exists.
3 - The sternum: In ehicken,the cranial end of the sternal Cres
is curved nearly like a «Hamulus»or «Uncus»; that of the turkey's end
almost sıharply.
'flhe length of the turkey's sternal crest is approximately equal to the distanee between its 'erantal end and artieular sulcus. İn ehkken th -above mentioned distance is not lonıger than the half of the sternal crest
LITERATÜR
'1 - Ellenberger-Beum: Handbuch der ver.gleichenden Anato.roie der Ha'ustiere; B€rlin - 1943.
2 - SiSSON, SEPTiMUS AND GROSSMAN. JAMES: The Anatomy of Hıe Domes-tic Animals; iPlhilade'lnlhia and Londıon - 1955 .
. '3 - CHAMBERLAİN, F. W.: At1as of Avian Anatoroy: Midhi'gan - 1943. 4 - FOUST. H. L. and GET.TY: Anatamy of Doımestic Animals; lowa State
Col-lege Press - 1947.