CUMARTESİ 13 HAZİRAN 1992 < S, ' __ $J £Î S ' ' ',) ■ ' ■■ •> v
YENİ SABAH EKONOMİ
ÉgHK
■
í m m WêMÊIÊâ '< V \ ¡Ér i H É »7
i > ÿ V s ,' v ; ^ e! ; ; . ... ;:"f . ' ABİDİN DİNO Kağıt üzerine guvaj5 0 x 70 cm
MEHMET GÜLERYÜZ Denizci 2/1989 Tual yağlıboyat 16 x89 cm
SEYYİT BOZDOĞAN Masa üstünde vücut manzarası 1991 / Tual yağlıboya 115x 145 cm
B e ğ e n d iğ in iz b ir ta b lo y u ü ç v e y a d ö r t
aylık taksitle alabileceğiniz galeriler v a r...
Sayfa 3
Resim almak hem
zevk, hem avantaj
—
SELÇUK DEMİREL G üm üşlük/1987
50x75 cm
Şelale KADAR
R
esim dünyası hareketli günler yaşıyor. Bir yanda, yatırımı dü şünenler, bir yanda sanat zev kiyle resme yönelenler, bir yan da “moda” diyenler ve bir yanda da prestij ve vergiden düşme kolaylığı ge tirdiği için kurumlar, adeta birbirleriy- le kıyasıya rekabet ederek tablo satın alıyor.Resim piyasası, 1991 yılı rakamları na göre 200 milyar liranın döndüğü bü yük bir pazar. Geçen yıl resim için har canan 200 milyarın yüzde 60’ı eski Türk ressamlarının tablolarına, yüzde 40T ise çağdaş sanatçıların eserlerine gitti. Ancak, başlangıçta çok gibi gö rünse de galeriler geçen yü çağdaş sa natçılara ait tablolara ödenen tahmini 80 milyar liranın New-York’taki tek bir galerinin yıllık cirosu olduğunu belirti yorlar.
Taksit uygulaması
Resmin gerçek alıcısına ulaşmasına çalıştıklarını ileri süren galeriler, tak sitli satışlarla resim satışlarını canlan dırmayla çalışıyor. 2 milyon lira değe rindeki bir baskıyı 3 ya da 4 ay vadeli olarak satan galeri sahipleri, “Müşteri mize taksitli satış yaparak kolaylık sağlarken, bir yandan da bunu sanatçı ya yansıtmamaya çalışıyoruz” diyorlar. Adı sanı duyulm am ış ressam ların tablolarına değerinin bir kaç misli fiyat koyduklarından ve bunun da tablo fi yatlarını suni bir şekilde şişirdiğinden yakman galeriler, “Fiyatlar neye göre artıyor, hiç belli değil, tablonun fiyatı nın yükselmesinde ressamın kendini pazarlaması çok önemli” diye konuşu yorlar.
Yaratılan çelişki
Almelek Sanat Galerisi’nin sahibi Ester Almelek ise, genç ressam ların tablolarına daha yüksek fiyatlar koy duklarım belirterek, “Bu da uzun yıl lardır resim dünyasının içinde olan ve tabloları tartışm asız çok iyi olan res samların eser fiyatlarının düşük kal masına yol açarak, çelişki yaratıyor” diyor.
“Resim koleksiyoncusu, galerici ve ressam başlangıcın büyüme sancıları nı çekiyor” diyen Galeri Lebriz’in sahi bi Nuran Isvan, karşılarında gençler den oluşan ve resme bilinçli yaklaşan bir kitlenin olduğunu ve onların gele ceğin kolleksiyonerleri olabilecekleri ni söylüyor.
Nuran îsvan, 1980’lerin başında tab lolara bakanların beğenip aldıklarını ancak (ilerde prim yapar mı) diye sor madıklarım belerterek, alıcıların niteli ğinin çok değiştiğim de vurguluyor.
Pazarlık başladı
Resim piyasasmda ciddi bir şekilde pazarlığın başladığına dikkati çeken Nuran Isvan, “Müşteri, giyim eşyası safin alıyormuş gibi indinm yapmaya çalışıyor, çoğu kez de yüzde 10-20 indi- rebiliyor. Bu da tablo fiyatlarının gale riler tarafından değerinden biraz daha yüksek belirlenmesine itiyor” diyor.
Evlere resmin girmesine çalıştıkları nı belirten Isvan, “Bu nedenle tablo fi yatlarım ne kadar aşağıda tutarsak, o kadar çok gerçek alıcıyla buluşuruz” diye konuşuyor.
Nuran Isvan, yaşayan çağdaş sanat çıların tablolarının ebatlarına ve kulla nılan malzemeye göre fiyatlarının 5 milyon lirayla 50 milyon Ura arasında bulunduğunu belirtiyor.
Tem Sanat Galerisi’nin sahibi Besi Cecan ise şimdilerde açılmaya
başla-Bu haberin özeti
Resim piyasası son yıllarda bir hayli can landı. Başta ünlü zenginler ve büyük kuru luşlar resim almaya yönelince hem sanat çıların değeri arttı hem de bu olağanüstü zevk yayılmaya başladı. Çeşitli galerilerin yöneticileri İle yapılan görüşmeler sonun da geçen yıl resim piyasasında 200 milyar liranın döndüğü ortaya çıkıyor. Bu rakamın yüzde 60’ı eski Türk ressamlannın yüzde 40’ı ise çağdaş ressamlann tabloları İçin harcanmış. Ancak New Yorkta sadece bir galerinin gelirinin 80 milyar lira olduğu dü şünülürse, resim piyasası Türkiye’de he nüz emekleme devrinde der>n
recimi«
yüksek
fiyatla
mlensatılan ressam lar
z f S m İ n a n : .
...f
oooooo
Avni A rbaş... ... i'* 22M 5?
Neşet Günal...
...1&000.000
A b Ç e l e £ ° g a n ç a y ...n n n n ° ‘0 0 0
Bubi..
...
15.000
nnn
...35.000.000
yan müzayedelerde çağdaş sanatçıla rın tablolarının ya gerçek değerinin çok altında ya da çok üstün satıldığına işaret ederek, “Müzayedeler çok kö tü. Sanatsever olmayanlarda gidi yor. Kimi ressam bile diyeme yeceğimiz kendinden hiç bir şey taşımayan, özgün ol mayan tablolara yük sek fiyatlar vererek alıyorlar. Kriter yok, neye göre belirleniyor belli gü” di-
y
eAbidJn Dİnö
... ..
AKSOV
JSSSS"“-Kemal ( W
...
Adnan Varınca... ...15.000.000- "... 30.000.000
■
... 45.000.000
R ,™ 11 Turum...
Burhan Uygur...
Adnan Çöker
OmerUluç.
...
Selma Gürbüz....
Canan Iblon
Mithat Şen...
Ömer Kalesi
MetmTalayman...
Hüseyin Ertunn
Erol Akyavai Ç...MOOOOO-...f ? Â
00
Hakkı Anlı...!
...20.000.000-...;;;,;;....f n n r o Â
Yusuf
Tali
t
ak
... .
...
onniS*?00
••••••■•...
yakmıyor. koüeksiyon oluşturur, galeri açmaz. Galeri Nev’in sahibi Haldun Dostog- Bugün tüm bankalar hızla tablo safin lu ise, büyük kurum lann sanata yatı- alıyor, ancak sistemli değil, yani her rım yapmadıklarım hepsinin kendi ga- ressam dan alıyorlar, uzm anlaşma lerilerini açtıklarım belirterek, “Banka yok” diyor.
SELMA GÜRBÜZ
Ihlamur Mesiresi serisi Çini mürekkep 70x100 cm
Şuana kadar tablo alan bankalar ara sında en önemü kolleksiyonun Merkez Bankası’na ait olduğunu belirten Hal dun Dostoğlu, Merkez Bankası’nın 1960 sonrası önemh Türk ressamları nın tablolarım topladığım ve kısa bir süre sonra kolleksiyonu halka da aça cağım söylüyor.
Akbank’m Beyoğlu’nda Aksanat Merkezi kurmak için büyük bir yatırı ma soyunduğunu hatırlatan Dostoğlu, “Akbank böylece galerisini açacak. Yani kurumlar resmin gelişmesine habire galeri açarak sekte vuruyorlar” diyor.
Sponsorluk
Sanat eleştirmeni've sergi yapımcısı Beral Madra da, sanatı destekleyen sponsorluğun ekonom ik dışa açılma polikikası ile Türkiye’ye girdiğini be lirterek, “Sanat sponsorlara saygınlık kazandırır, ayrıca etkin bir reklamdır” diye konuşuyor.
Türk ressam larının geleceği konu suna da değinen Beral Madra, çağdaş sanatçıların uluslararası sanat ortamı na çıkmadıkça çok önemli bir gelecek görmediğim belirterek, “Hatta hiç ge lecek görmüyorum, yerele bir sanat oluşumu ve pazarı görüyorum” görü şünü savunuyor.
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU İğdeli Gelin
nfrn
Yñ
YiïïrorîomFRfîsrnr
jÇekoslovakya bölünmemek
Komünizmin çöküşü iki fede ral devletin, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya'nın parçalanmasına neden oldu. Geçen hafta sonun da Çek ve Slovak Federal Cum- huriyetleri’nde yapılan genel se çimlerin sonuçlan da Çekoslo vakya'nın kaderinin aynı olaca ğım gösteriyor, iki cumhuriyet teki politikacılar da bu parçalan mayı engellemeye çalışıyor. Batı Avrupa da bu gelişmelere seyirci kalamaz.
Çekoslovakya, artık uzaktaki, hakkında çok az bildiğimiz ülke değil. Çekoslovakya 1938’de In giltere ve Fransa tarafından ka derine terk edildi. O zamanlar bi le Doğu Avrupa’nın en başanlı ülkesiydi. Şimdi ise Avrupa Top- luluğu’nun (AT) zengin bir üyesi olmaya aday. Çekoslovakya’nın federal yapısını koruyabilmesi için AT’nin elinden gelen
yardı-mıyapması gerekiyor.
öncelikle, Çekoslovakya’nın bu yüzyılın sonunda topluluğa tam üye olabilmesi için ekono mik ve politik koşulların yaratıl ması gerekiyor. Ancak bu şekil de Çek ve Slovak halklarının re fahı ve özgürlüğü sağlanabilir.
Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, bağımsız Slovakya’m n doğuya kayacağını, Çek Cumhuriye- ti’nin ise AT ile entegre olacağım belirterek ayrılıkçılık yanlılarım uyardı. Kamuoyu araştırmaları na göre, Slovaklar’ın önemli bir bölümü Çekler ile olan ilişkilerin tamamen kopanlmaması gerek tiğini savunuyor. Çekler ise 78 yıllık federatif yapıyı korum ak tan yana.
FINANCIAL TIMES
Ross Perot korumacılık yanlısı
Amerika’da Kasım ayında ya pılacak başkanlık seçimlerine bağımsız aday olarak katılacak olan işadamı Ross Perot, Ameri ka'nın sert ticaret politikaları uy gulam asından yana olduğunu açıkladı. Perot’un programı, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Başkan George Bush ve Demok rat Parti’nin adayı Bili Clin- ton’ınkilerden çok farklı.
Perot, “serbest” ticaretten ya na olduğunu belirtiyor ve “sana yii politikasına karşı olduğunu
söylüyor. Ancak Perot’la yapılan son röportajlarda başkan adayı nın serbest ticaretten anladıkla rının, bu terimin genel anlamda kullanımından farklı olduğu or taya çıktı.
Ross Perot, Los Angeles Times Gazetesi’ne verdiği bir demeçte, Amerika’nın çeşitli ülkelerle yaptığı ticaret antlaşm alarının dengeli olmadığım söyledi.
THE WALL STREET JOURNAL
Kiralara sigorta geliyor
T
URYAP’a bağh emlak komisyoncuları tarafından kurulan Ulusal Emlakçılar Demeği, üyeleri tarafından kiraya veri len tüm evleri ve kira bedellerini si gortalayacak.
Ulusal Emlakçılar Demeği ile bir sigorta şirketi tarafından yapılan an laşmaya göre, ev sahibi, kiracının ev kirasım ödememesi ve eve hasar ver mesi, ödenmemiş elektrik, su,gider lerini demekten tahsil edecek.
Tüm kiralama işlemleri iki yıl için yapılacak. Kiracılar ise eve girerken ödedikleri depozitleri ve teminat se netlerini eve zarar vermemeleri ha linde kira sözleşmesi bitiminde tah sil edebilecekler.
Aytaç SEFÎLOĞLU
Ulusal Emlakçılar Derneği üyesi ve TURYAP Emlak Bilgi Bankası İz mir Bostanlı temsilcisi Serap Bingöl, kiralama sigorta sistemine en geç önümüzdeki ay içinde geçeceklerini belirterek, “Bu uygulama hem evsa- hibinin risklerini azaltacak, hem de kiracıların evlerini temiz tutmaları halinde yıllarca oturmalarını sağla yacak” dedi.
Bir evin sigorta kapsamına alın ması için, kiracıdan bir aylık kira tu tan kadar depozit ve teminat senedi ya da iki aylık kira tutan güvence pa rası ile bir ücretli kefil isteneceğini
açıklayan Bingöl şunlan söyledi: “Aslında şu anda kiracılar zaten bu yaptınmlan yerine getiriyorlar. An cak bu uygulama ile kiracı evden çı karken, bir ekspertiz yapılacak, eve zarar vermemiş ise yatırdığı teminat- lan geri alacak. Bu uygulama ile ev sahipleri ile kiracı arasındaki anlaş mazların asgariye ineceğini tahmin ediyoruz.”
9 Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ziya Ergin, “Bu sigorta uy gulaması Batılı ülkelerde uzun yıllar dan bu yana sürüyor. Türkiye’de de böylesi bir uygulamaya geçilmesi, özellikle ev sahiplerinin endişelerinin ortadan kalkmasına neden olacak” şeklinde konuştu.
Hayat, sigortacılığa
yine “hayat” verdi
Hayat dışında kalan tüm sigorta dallarının toplam 17 milyar lira prim üretimi sağladığı 1991 yılında, 28 hayat şirketi toplam 847 milyar 523 milyon lira direkt prim üretimi gerçekleştirdi. Prim üretiminde geçen yıla gö re yüzde 86.44 oranında artış yaşandı.
Türk şirketleri 837 milyar 629 milyon liralık prim ile üretimi gerçekleştirildi. Yabancı şirketlerin prim üre tim payları yüzde 0.57 oranında kaldı. Fakat, yabancı şirketler 1990 yılma göre, prim üretim artışında yüzde 283’lük artış sağlama başarısını gösterdiler.
Hayat sigorta branşı, toplamda 1990 yılında 451 mil yar 860 milyon liralık prim üretimi gerçekleştirmişti. Diğer taraftan, hayat sigorta şirketleri yurt içinde 19 ar 57 milyon, yurt dışında da 17 milyar 397 milyon iık prim ödemesinde bulundular. Böylece, toplanan primlerin yüzde 95.70’i şirketlerin kasasında kaldı.
i ^
Prim üretimi
(milyon TL.) 847.532-451.860- « » » i « t » t « t t 1 t 1990 1991Avrupa Topluluğu
üyeliği için kulis
yapmanın zam anı
Oya BERBEROĞLU
Avrupa Toplu luğu (AT) yeni ülkeleri üyeli ğe kabul ede cek mi, etm e yecek mi? AT bu konuyu 26 Ha- ziran’da Lizbon’da ele alacak. Hazırlanan rapor Aralık ayında Edinburg zirvesinde nihai karara dönüşecek. Büyük olasılıkla AT’ndan genişleme yönünde ka rar çıkacak.
Türkiye’yi yakından ilgilendi ren bu toplantılar kaygıyı da be raberinde getirdi. Türkiye’nin Lizbon ve Edinburg zirveleri ön cesi atak politika içinde olması gerektiğini belirten bürokrasi çevreleri, kulis faaliyetlerinin ye tersizliğinden yakınıyor.
Lizbon zirvesinde ele alınacak raporda Türkiye’ye atıfta bulu nulacağı ancak, tam üyelik açı sından fazla um ut verilmeyeceği sanılıyor. Türkiye ise, artık bu aşamanın geride kalması gerek tiğini vurguluyor.
Umut Edinburg’da
Türkiye, tam üyelik müzakere lerinin hiç olmazsa 1993 yılında başlamasını ve 2000’li yılların ba şında AT tam üyesi olmayı amaç lıyor.
Ancak Türkiye’nin ekonomik göstergeleri parasal ve ekonomik birliğe geçme karan alan AT’nun kriterlerine çok uzak.
Türkiye’nin asıl um udunun Edinburg zirvesi olduğu görülü yor. İngiltere’nin dönem başkan lığının son günlerine rastlayacak olan bu zirve toplantısında Tür kiye’nin Ingiltere’nin desteği ile tam üyelik açısından önünü gö rebilir biçimde daha net bir ışık alacağı varsayılıyor.
KPK toplanıyor
ö te yandan Türkiye-AT Kar ma Parlam ento Komisyonu (KPK) nihayet 28-30 Haziran ta rihlerinde İstanbul’da toplana cak. Türkiye’deki erken genel se çimler, iktidar partisinin değişi mi ile üyelerdeki değişiklikler ve son tahlilde Kürt sorunu nede niyle Koalisyon Hükümeti döne m inde hiç toplanamayan KPK bu yılın ilk toplantısında taraflar arasındaki ilişkileri detaylı ola rak ele alacak.
AT Komisyonu Akdeniz Ülke leriyle ilişkiler Sorumlusu Komi ser Abel Matutes ile AT Komisyo nu Dış ilişkiler Başkan Yardım cısı Komiser Frans Andiressen de toplantılara gelecek.
Taha Toros Arşivi