Lâle bahçesi
Lâle devrinin tek kalan hâtırası: Mustafa paşa köşkü
Ç’&V&'l
Müzelerimizden intibalar:
A y —tf
- *} S"¥
m T o s İ - 1
s»»fıı S
i
I
Bir devrin adını taşıyan bu tarihî bahçeye her yıl
30 bin kadar lâle ve sünbttl soğanı dikilir ve
b'r lâle soğanı bir altın liraya satılırdı
M
üzeler, bir milletin zevk, sanat, kültür ve medeniyet seviyesinin öl çüsü olduğuna göre, ge - rek sanat, gerekse tarih bakımından çok önemli olan milli kıymetlerimizi gezip gör mek, her Türk için bir hak ol-duğu kadar bir vazifedir de.. Biz bugünkü yazımızda, de ğerli okuyucularımıza, Osman lı Türklerinin yüksek mimarî kudretinden ve sanat dehâsm dan doğan Topkapı sarayı mü zesinin «Lâle bahçesi» nden bahsetmek istiyoruz.
Bu bahçe, sar ay m en sonun daki 4 üncü avlusu içerisinde bulunmaktadır. Tarihimizde, i l il. Ahmet zamanında
sadra-YAZAN:
Cevdet Türkay
zam Nevşehirli Damat İbrahim Paşanın açtığı bir eğlence ve se fahet devri vardır ki buna «Lâ le devri» diyoruz. Vakıa, bu de virde Rus Çarı «Deli Petro» ya karşı Baltacı Mehmet Paşa, Mu azzam bir zafer kazanmış, fa kat, Katerinanın entrikasile ya pılan «Perut» muahedesinden zaferin heybetile mütenasip bir netice alınamamıştır.
Siyasî ve askerî mağlûbiyet lerimizi, hariçteki itibar ve nü fuzumuzun düştüğünü Türk milletinden saklamak maksadi le açılan Lâle devrinde, bu bah çede «Çırağan safası» denilen bir takım eğlenceler tertip edi lirdi: Kaplumbağalar üzerine mumlar dikilir, bin bir renkli lâle denizinin içerisine salıve rilir, ayrıca bahçenin her tara fına, lâleler araşma kandiller, mumlar dizilir, böylece bu renk ve ışık âleminin İlâhî güzelliği en tatlı nağmelerin göklere yük seldiği bir demde seyredilirdi.
Lâle devri şairlerinin, bilhas sa edebiyatımızın en şuh ve şak rak şairi Nedimin kasidelerinde terennüm ettiği lâleler, burada yetişirdi. Başvurduğumuz kay naklara göre, bu devirde saray
bahçelerinde tam 832 çeşit lâle bulunuyordu.
Revan ve Bağdat köşklerde Hekimbaşı odası ve Mustafa Pa şa köşkünün çevrelediği bu ta rihi bahçe, III. Ahmet zamanın da «Lâle bahçesi» adım almış tır ki, her yıl buraya 30 bin ka dar lâle ve sünbüi soğanı diki lir, bir lâle soğanı, bir altın li raya satılırdı.
Patrona Halil isyanile lâle devri de kapanmış, ancak 1908 de, 1500 adet lâle soğanı dikil - mek suretile eski devrin hâtıra sı yaşanmıştır. Bahçenin orta sında bulunan iki büyük çam ağacı dikkati çeker. Bir tanesi nin kırmızı renkte ve gayet tat lı meyvası oluyor.
Rivayete göre, saltanat dev rinde bu meyvadan «Saray kır mızı» namile maruf bir macun yapılırmış. Kısa ve kalın yaprak lı olan bu iki çam, Sultan Aziz zamanında dikilmiştir.
Son defa, 1953 yılında, Top- kapı sarayı müzesi müdürü Ha hık Şehsüvaroğhı, Lâle bahçesi ni yeni baştan tanzim ettirmiş, 30 çeşit lâle soğanı dikilmek s » retile üçüncü Ahmet devrinin şâşâlı hâtıraları canlandırıl- mıştır.
Bu yıl, Mayıs ayında müzeyi ziyaret ettiğim zaman, en güzel ve en mutena renklere bürün müş olan bu tarihî bahçeyi gö rünce, ruhumda lâ le devrinin zevk ve heyecanım duydum.