• Sonuç bulunamadı

Fikret ve Filiz Otyam’ın sergileri Vakıfbank Taksim Sanat Galerisi'nde:Bir ‘Anadolu karasevdalısı’

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fikret ve Filiz Otyam’ın sergileri Vakıfbank Taksim Sanat Galerisi'nde:Bir ‘Anadolu karasevdalısı’"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fikret ve Filiz O tyam ’ın sergileri Vakıfbank Taksim Sanat Galerisinde 28 5 u

B ir ‘A nadolu karasevdalısı’

NURER UĞURLU

Bin yıllık arkadaşım Fikret

Otyam’m Filiz Otyam’la birlik­

te Vakıfbank Taksim Sanat Ga- lerisi’nde açtıkları (15-30 Mart 1991) sergiyi dolaşırken Türk Edebiyatı’nm toplumcu gerçekçi yazarlarından dostumuz Orhan

Kemal’in onun için söylediği

“Fikret Otyam anasından sanat­ çı d o ğ m u ştu r” sözünü anımsadım.

Fikret Otyam (1926)’m yoğun,

hareketli, yaratıcı geçmişine baktığımız zaman sanatçı karşı­ mıza çeşitli özellikleriyle çıkar. Sanatçının bu ilgi çekici özellik­ leri, birbirinden tam olarak ay- rılmasa da yazarlık, fotoğrafçı­ lık ve ressamlık olarak sıralanır. Sanatçı yüksek öğrenimini İs­ tanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünde

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun

Atölyesi’nde tamamladığı yıllar­ da (1953) kendi deyişiyle “üç yıl­

lık da gazeteci”dir. Hem de ga­

zeteciliğin en zor, en zahmetli dallarından biri olan röportaj yazarlığıyla işe başlar. Röporta­ jın bir edebiyat türü sayılmadı- ğı, mülakat (görüşme-konuşma) ve gezi yazılarıyla birbirine çok­ ça karıştırıldığı yıllarda Fikret

Otyam, Falih Rıfkı Atay’ın Be­ dii Faik’le birlikte çıkardığı Dünya gazetesinde gezdiği ve

gördüğü Anadolu’nun acı ve ağır sorunlarını konu edinen sü: rükleyici yazılarıyla ilgi çeker, büyük yankı uyandırır. Ayrıca bu röportajlarını birbirinden gü­ zel çektiği fotoğraflarla belgele­ yerek daha etkili kılar.

Ulus ve Cumhuriyet

gazetele-Fikret Otyam son

sergisinde ‘beyaz’ı

ışık ve renk olarak

kullanıyor.

Genellikle kış

mevsiminin işlendiği

Doğu Anadolu

görünümleri, ak

kepenekli çobanlar,

aklı karab koyunlar,

keçiler ve Mevlevi

semalarının konu

edildiği tabloların

yanı sıra Filiz

Otyam’ın özgün

dokumaları da

sergide yer alıyor.

ANADOLU GERÇEKÇİLİ­ Ğİ — Fikret Otyam zaman­ la bir ‘Anadolu karasevdalısı’ olarak resmini, fotoğraf sa­ natının etkilerinden uzaklaş­ tırdı.

rinde Gide Gide genel başlığı al­ tında yayımladığı röportajlarını Ha Bu Diyar (1959), Doğudan Gezi Notları (1960), Harran, Hoyrat, Mayın ve irip (1963), Uy Babo (1962), Topraksızlar (1963), Hu Dost (1964), Bir Ka­ rış Toprak İçin (1963), Oy Fırat, Asi Fırat (1966), Korku ve Kay­ makam Babo (1968), Can Paza­ rı, Vay Kurban, Hayvanlar ve İnsanlar (1969), Ne Biçim Ame­ rika), Ne Biçim Rusya (1970), Kara Sevdam Anadolum (1976), Mayınlı Topraklar Üzerinde (1977), Adı Yemendir (1981), Mayınlar Çiçek Açmaz (1983) kitaplarında toplar. Bu kitaplar­

la Fikret Otyam, Yaşar Kemal’­ le birlikte Türk edebiyatının usta röportaj yazarları arasında yer alır. Yazarın bu röportaj kitap­ larına son günlerde “Ey Saman­ dağ Samandağ” adıyla (1991) bir yenisi daha eklenir.

Sanatçı röportajlarını yayım­ ladığı yıllarda, bir yandan da Anadolu’dan aldığı görünümle­ rin ve gerçeklerin ağır bastığı si­ yah beyaz fotoğraflarını sergiler­ di. Ankara, İstanbul ve İzmir’­ de açılan bu fotoğraf sergileri de

Fikret Otyam’m en az röportaj­

ları kadar ilgi çeker, yankı uyan­ dırırdı. Sanatçının açtığı bu ilgi çekici fotoğraf sergilerinin de en

ÜT

sürekli izleyicilerinden biri İsmet

İnönü idi. Bu büyük devlet ve si­

yasi adam yoğun çalışmaları arasından bir fırsat yaratarak ve çok zaman Fikret Otyam’m fo­ toğraf sergilerinin kırmızı kur­ delesini keserdi. Sanatçının bu fotoğraf sergileri özellikle Anka­ ra’da bir sanat şenliğine dönü­ şürdü. Bu fotoğraf sergilerinin

İsmet İnönü, Orhan Kemal, Bü­ lent Ecevit, Ahmet Arif’li gün­

leri anılarımdaki tazeliğini olan­ ca gerçekçiliğiyle korumaktadır.

Fikret Otyam, resim yapma­

ya fotoğraf çekmekle başlamış­ tır.

Sanatçının ilk dönem resim

çalışmaları daha çok fotoğraf sanatının çekiciliğinin, çelişkile­ rinin bu yalınlığının etkilerini ta- şıpıştır. Bu resimler özellikle onun bilinçle yöneldiği Anado­

lu gerçekçiliğinin izlerini, yo­

ğunluğunu içermiştir. Bu çalış­ malar bir çeşit fotoğraf gerçek­ çiliğinin resim sanatına yadsı­ ması gibidir. Ama Fikret Otyam zam anla . bir ‘‘Anadolu karasevdalısı” olarak çalışmala­

rını daha geniş, daha açık bir alana yönlendirerek resmi, fo­ toğraf sanatının etkilerinden uzaklaştırmış, ışık-renk çeşitlili­ ği ve boyut derinliği kazandır­ mıştır.

Bu kazanım sanatçının son sergisinde ilgi çekici bir kıvama ve ustalığa ulaşmıştır, özellikle ışığı ve renkleri kullanmaktaki başarısı bir “beyaz patlaması”na dönüşmüştür. Resim sanatında en zor kullanılan, büyük usta­ lık ve beceri isteyen, her ressa­ mın kolayca vurmaktan çekin­ diği “beyaz,” Fikret Otyam’m fırçasında anlamlı, başdöndürü- cü bir nitelik ve güzellik kazan­ mıştır. Genellikle kış mevsimi­ nin işlendiği Doğu Anadolu gö­ rünümleri, ak kepenekli çoban­ lar, aklı karalı koyunlar-keçiler ve Mevlevi semalarının konu edildiği tablolar sanatçının do­ ruk çalışmaları arasında sayılsa yeridir.

Fikret Otyam son sergisinde ‘beyaz’ı ışık ve renk olarak kul­

lanmakta büyük başarı göster­ miştir. Denebilir ki sanatçı be­ yaza renk olarak imzasını atmış, bunda da şaşkınlık verecek, öz­ lem uyandıracak bir ustalık ve yoğunluk göstermişti.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ortaoyuncu Kavuklu Hamdi mer­ hum, Küçük Asım, Komik Ali Riza, Davulcu Ahmed bu tiyatroda oyna­ mışlardandır.. Kadınları da: Hanende Sarhoş Pe- ruz, kanto

İzlenimci estetiği görüş ve beğeni kalıpları içinde oluşturduğu resimleri, Türkiye’de asker ressamlarla, özellikle Halil Paşa ve arkadaşlarıyla başlamış ve

Bir nisan öğleden sonra Ekrem Şerife giderken karşılaştı­ ğım bir dostum, Hâzımın öldüğünü söy­ leyince (soğuk şakayı sevmem, zaten bugün bir

Önce, faktöriyel konusuna yabancı olanlar için, neden faktöriyel diye bir işlem tanımlıyoruz, kısaca bahsedelim: Diyelim ki elimizde 3 rakam var: 4, 7 ve 9?. Acaba bu üç

etmek için bir oyuncak bulmaca tasarlayacaksınız, sonra bu oyuncak Dünya tarihinin en çok satan oyuncağı olacak, bulmacanızı en kısa sürede çözmek için

Pektoralis majör miyokütan (PM) flebin baş boyun bölgesinin cerrahisi sonrası rekonstrüksiyo- nunda kullanımı ilk kez 1979 yılında Ariyan (1) tarafından bildirilmiştir ve

Kurucular, listeleri ve belgeleri verdikten sonra Cinnah C add esin ­ deki parti merkezine gelen Arıkan, Vatandaş Partisi’nin bez üzerine ya­ pılmış amblemini (sağ elle

Büyük bir teşekkürle söylemeliyim ki sayın İstanbul Valisi : Vefa Poyraz samimi bir teessür içinde son derece nezaket ve ka- : dirşinaslıkla teçhiz ve