• Sonuç bulunamadı

The food of contentment

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The food of contentment"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t T - S 1 1 ) '— \

T H E F O O D

ö f

C O N T E N T M E N T

Türk Lokumu

Fıstıklı, Hindistan cevizli, güllü, limonlu v e sakızlı lokumlar,

gerçekten de, daha insanın ağzına

girer girm ez eriyiveriyor.

Hazelnut, coconut, rose, lemon and mastic are

just some o f the mouthwatering

flavours o f Turkish delight.

By T A R Q U IN H A L L Photos M A N U E L Ç IT A K

!

¿ y A-» £ g e n u i n e

oj

)

eli

<

f

¥ produce g N et VJevgW- 1

W hen I walked into H adji Bekir’s shop on Hamidiye Street near Istanbul’s Golden Horn, it was like enter­ ing a ch ild ’s dream. Wherever I looked, there were containers brim m ing with enticing confectionary. A dozen ja rs with polished brass lids stood on one cou n ter packed with a kaleidoscope o f bon bons: red, yellow, cin n a m on and stripy ones. Nowhere was there any sign o f mass production, only silver trays a rra n g e d with rows a n d rows o f p a s te l- colou red m arzipan, in d iv id u a l chocolate shapes and enormous macaroons. M y mouth watered. On another counter, a man was busy cutting long

Hammaddesi

şeker ve

nişastadan

oluşan

lokumun sırrı

pişirilmesinde.

Fazla piştiğinde

sert oluyor, az

pişerse şekil

almıyor.

Hacı Bekir’in kapısından içeri girmek, adeta bir masal dünyasına adım atmak gibi. Rengarenk şekerlemeler, ezmeler ve lokumların karşı ko­ nulmaz bir cazibesi var. H ele hele tezgahın üzerine sıralanmış parlak pirinç kapaklı dev kavanozlardaki herbiri ayrı renkteki akide şe­ kerleri en iştahsız insanın bile

S K Y L IF E O C A K

36

(2)

ağzını sulandırmaya yetiyor. Bu dükkanda in­ sanı rahatsız eden en ufak bir şeye rastlamak olası değil, tepsilere sıralanmış badem ezm ele­ ri, lokumlar çikolatalar, herşey, büyük bir öze­ ni yansıtıyor.

Bir tezgahta yaşlı bir adam uzun bir sosis biçi­ m indeki lokum ları küçük küçük kesiyor ve pudra şekerine buluyor. Bu yılların eskitemedi­ ği dükkanın en büyük ve benim de en çok il­ gimi çeken özelliği işte bu lokumlar.

Dükkanın şim diki sahibi D oğa n Şahin tüm dünyanın “Turkish Delight” (Türk keyfi) adıyla tanıdığı lokuma bu ismin 18. y y ’da bir İngiliz seyyah tarafından verildiğini anlatıyor. Bu ara­ da halk arasında lokuma “rahat lokum” dendi­ ğini de öğreniyorum. Lokum zaten yıllarca dil­ bilimcileri şaşırtan ve tahminen Arapça “yedik” kelimesinin yozlaşmasından türemiş bir kelime. Bu anlamda da 18.

y y ’da ona “Turkish D elig h t” adını v e ­ ren seyyah pek de yanlış bir iş yapmış sayılmaz.

H a cı B e k ir ’in l o ­ kum m acerasın ın g e ç m iş i o ld u k ça esk iye dayanıyor. 177ö’da Sultan I. A b d ü l h a m i d ’ in tahtta olduğu d ö ­ nem de, küçük bir Anadolu kasabasın­

dan yola çıkan şekerci Hacı Bekir Efendi’nin yolu başkente düşer. Yanında bir iki bakır ka­ zandan başka birşeyi olmayan Hacı Bekir Efen­ di, küçük bir dükkan açarak kent halkını yep­ yeni bir lezzetle tanıştırır. Bu lokumun doğuşu­ dur. Aslında lokumla ilgili yanıtsız kalan birçok soru olmasına rağmen gerçek şu ki, Hacı Be­ kir, döneminin W illy W onker’idir. O da aynen Çarli’nin Çikolata Fabrikası’nın (D oald Dahi, Can Yay., 1989) W illy W onker’i gibi, olağanüs­ tü lezzetler yaratarak ünlenir. Devrin ileri g e­ lenlerinin eşleri ve kızları, arkadaşlarına dantel mendiller içinde lokum armağan etmeye baş­ larlar.

Enerjisi v e girişimciliği sayesinde Hacı Bekir sonunda sarayın Baş Şekercisi olur. Onun yap­ tığı lokumlar, ezmeler, Sultan’ın midesini şen­ lendirmeye başlar. Bu dönem de İtalyan Res­ sam Preziosi, bıyık ve sarığıyla tipik bir Os- manlı erkeği olan Hacı Bekir’i, yanında iki ço­ cuğu olan bir kadına şeker tartarken gösterdiği

sausage-like lengths o f Turkish delight into cubes and sprinkling them with fin e ly powdered sugar. It Was Turkish delight that I pa rticu la rly wanted to write about.

The owner, M r Doğan Şahin, happened to be inside. A fte r w elcom ing me he said, “We do n o t c a ll it Turkish delight. That name was invented by a now unknown British traveller who took some back to London in the 18th century... We Turks still call it by its proper name, rahat lokum. ”

He explained that the etymology o f the word lokum has puzzled linguists f o r many years; it seems to be a corruption o f an Arabic word, meaning, “we have eaten”. “Rabat” is a Turkish word, meaning “pea ce” o r “contentm ent”, therefore the correct translation is, “we have eaten contentm ent". So, the English traveller who dubbed it “delight” was not f a r off. M r Şahin then began to relate the fascinating story

o f H a d ji B ekir a n d the fo o d o f contentment. In 1776, during the reign o f Sultan Abdulham id I, B e k ir E ffe n d i, a f u ll y apprenticed confection­ er, a r r iv e d in C onstantinople fr o m a small town in Anatolia.

“The capital he (B ek ir) brought here with him was not great, ” con tin ­ ued M r Şahin. “It c o n ­ sisted o f a fe w cop p er ca u ld ro n s with w hich he set up in a little shop in the centre o f the city. What he did have was his secret recipe f o r a deli­ cious new sweetmeat. ”

Was this then the birth o f Turkish delight? The truth, it seems, is something o f a mystery. What is clear is that H adji Bekir was the Willy Wonker o f his day and among a people with such a sweet tooth as the Turks, he q u ic k ly w on f a m e a n d f o r t u n e . Fashionable ladies began giving Turkish delight to their friend s in special lace handkerchiefs. “Thus gifted with energy, enterprise and originality, he was appointed C hief Confectioner to the Ottoman Court, ” said M r Şahin, who went on to describe how some o f each batch was sampled by tasters before it reached the lips o f the Sultan.

M r Şahin showed me a reproduction o f the celebrat­ ed H a d ji B e k ir p a in t in g by the I t a lia n a rtis t Preziosi, which now hangs in the Louvre. It depicts the venerable bearded and turbaned confectioner weighing sweets f o r a wealthy veiled lady, with two children and a cat looking on.

3 7

(3)

bir tablosunu yapar. Tabloda bir kedi de onları izlemektedir. Halen bu resmin orijinali Louvre Müzesi’nde bulunuyor. Preziosi’nin tabloyu ta­ mamlamasından kısa bir süre sonra Hacı Bekir Efendi yaşama veda eder. Ancak oğulları ve to­ runları m esleği devam ettirerek, dedelerinin ününe ün katarlar. Kahire’de dükkan açarlar ve lokumu Avrupa’ya ihraç ederler.

Hacı Bekir’in son erkek varisi 1974 yılında öl­ müş, onun kızı ise Doğan Şahin’le evlenmiş. Bundan sonra Şahin ailesinin çocukları ve to­ runları Hacı Bekir lokumlarının adının devamı­ nı sağlayacaklar.

Bugün artık birçok firma lokum üretiyor, ancak damak zevki olanlar için Hacı Bekir lokumu­ nun ayrı bir yeri var. Fıstıklı, Hindistan cevizli, güllü, lim onlu ve

sa k ızlı lokum lar, gerçekten de, da­ ha insanın ağzına girer girmez eriyi- v e r iy o r . Şahin B e y ’e g ö re lo k u ­ mun sırrı p iş ir il­ m es in d e , “ k ıv a ­ m ında p iş m e y e n bir lok u m h içb ir ş e y e b e n z e m e z ” d iy o r. Ana ham ­ m a d d e sin i şek er ve nişastanın oluş­ turduğu lok u m fazla pi ş t i ği nd e çok sert oluyor, az pişerse şekil almı­ yor.

Lokumun Türk insanının yaşamında özel bir yeri var. Her ne kadar birçok geleneğimiz çok­ tan terk edilmiş olsa da, hâlâ bayramlarda, do­ ğum günlerinde yakınlarına bir kutu lokum al­ mayı sürdürenler var. Oda sıcaklığında 6 ay gi­ bi uzun bir süre saklanması mümkün olduğun­ dan, birçok evde ani olarak gelen misafirlere ikram edilmek üzere hazır tutuluyor. İstanbul’a dışardan g e l e n l e r de m e m l e k e t l e r i n e dönüşlerinde bir-iki kutu lokum almayı ihmal etmezler. Bu nedenle yoğun bir lokum tüketi­ mi söz konusu İstanbul’da.

Hacı Bekir’in kapısından çıkarken iki küçük çocukla adeta çarpışıyoruz. Hararetle paralarını sayıyorlar, sonra da yeterli parayı denkleştirmiş olmalılar ki, muzaffer bir edayla kapıya yöneli­ yorlar. Biraz sonra onlar da bu masal dünya­ sından paylarına düşeni alacaklar... •

H adji Bekir passed away shortly after the p a in tin g was completed. But the business continued to flo u r­ ish a n d expand, H ad ji B e k ir’s son and grandson op e n ed shops in C a iro a n d s ta rte d e x p o rtin g Turkish delight to Europe. The last male heir died in 1974 a n d his daughter m arried M r Şahin. Their sons, although not Bekirs, will inherit the thriving company.

“Try the lemon flavour; it ’s my favourite, ’’ said my host, presenting me with a silver tray piled high with n e a rly 20 m o u th w a te rin g va rieties o f Turkish delight. I popped one into my mouth and it melted on my tongue. I reachedfor another piece.

I then sa m pled the p is ta c h io , c o c o n u t, m astic ( which is purported to have m edicinal value), and rose petal flavours and asked M r Şahin i f there was

anything he could tell me a b o u t how rahat lokum is made - with­ out, o f course, g iv in g away the c o m p a n y ’s secret techniques. He expla in ed that firs tly o n ly th e very f in e s t ingredients are select­ ed, the p rin cip le ones b e in g su gar, c o r n ­ starch a n d cream o f ta rta r. “B u t the rea l key, ” he continued, “is in the c o o k in g . The m ix tu r e s h o u ld be heated to precisely

300

degrees Fahrenheit. I f it overcooks it becomes to o h a rd , a n d i f undercooked, it w on’t keep its shape when cooled. ” Turkish fa m ilie s con tin u e to eat rahat lokum in large quantities on holidays a n d birthdays, and because it remains fresh f o r six months i f stored at room temperature, most households keep some on h a n d f o r guests. Furtherm ore, anyone fr o m the provinces who visits the city is expected to bring back a box o r two f o r his fellow villagers. A n d woe betide those who forget!

With a hand-wrapped package o f goodies tucked under my arm, I thanked M r Şahin and his assis­ tants f o r their help.

As I left H adji Bekir’s, I almost stumbled over two

y o u n g schoolboys who were p e e rin g d re a m ily through the shop windows. They eagerly counted out their small change and then pushed open the door. Their dream, too, was about to become a real­ ity■

Bugün artık birçok firma lokum üretiyor, ama damak zevki olanlar için Hacı Bekir lokumunun ayrı bir yeri var. / Today many firms produce Turkish delight, but for connoisseurs that of Hadji Bekir is still unsurpassed.

38

S K Y L IF E O C A K J A N U A R Y 19 9 4

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak, HMK’dan farklı olarak, HUMK’da, temyiz kanun yolundan sonra başvurula- bilecek olan ve ilk derece mahkemesi kararının şekli anlamda kesin hüküm niteliğini

«Yapı ve Kredi Bankası'nın istidatlı çocuklar için dü­ zenlediği sanat müsamerelerinin birinde benim de bir konser vermemi istedikleri zaman heyecandan

O k u yu cu ları pek değil ama, gazetecilerin 68’liler ku­ şağı onun, anası tarafından doğurulmuş bir harika çocuk değil de, babası tarafından “harika”

Çukurova bölgesinde yapılan leptospiroz pre- velansına yönelik bir çalışmada hastalar ve risk gruplarında serolojik olarak antikor pozitifl iği sırasıyla %69 ve %4.4 olarak

Vücut üzerindeki desenlerin insan yüzünü andırması nedeniyle insan yüzlü örümcek olarak tanımlanan ve yeni bir canlı türü gibi tanıtılan bu örümcekler as- lında

Verim kalibrasyonu yapılmış ve kursun korunak içine alınmış bir Nal dedektörü ile düşük aktivitedeki deniz ürünlerinde K50000 saniyelik bir sayım sonrası

Zaman içerisinde İstanbul'da yeni yeni gelişen restoranlarla rekabet edemeyince Abdullah Efendi Lokantası da kapısına kilit vurmuştu.. Sonra burası, arsasıyla birlikte o

Ceramics which were divided into 4 groups according to surface treatments, were divided into 3 subgroups according to different resin cements (Maxcem Elite, Biscem ve Bifix SE)