• Sonuç bulunamadı

Tek güne yığılan izleyici ve bir usta:Ayşegül Sarıca

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tek güne yığılan izleyici ve bir usta:Ayşegül Sarıca"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KÜLTÜR

Tek güne yığılan

izleyici ve bir usta:

Ayşegül Sanca

Tadeusz Strugala yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı

Senfoni Orkestrasının geçen haftaki konseri bir kereyle

sınırlandığından, konser salonunda yer bulmak

olanaksızdı. Haendel’in Op. 6 Konçerto Grosso ’sunun ve

Beethoven’in “Pastoral Senfonisi”nin yorumlandığı

konserde solist, Rachmaninof “1. Piyano Konçerto”yla

izleyicileri müziğe doyuran Ayşegül Sarıca’ydı.

KORAL ÇALGAN

Cumhurbaşkanlığı Senfoni O rkestrasının geçen haftaki konseri, salonun dinleyiciye, dinleyicinin de müziğe doyduğu bir konserdi. Müzikseverlerin ayakta bile yer bulmakta güçlük çekmelerinin nedeni, bu kez yal­ nız haftanın sanatçılarına ya da programın çekiciliğine göster­ dikleri ilgiden ötürü değildi. Cu­ martesinin konseri kaldırılınca iki günün dinleyicisi bir güne do­ luşmak zorunda kaldı. Çünkü, solist olarak piyanist Ayşegül

Sarıca’nın katıldığı Tadeusz Strugala yönetimindeki Cum­

hurbaşkanlığı Senfoni Orkestra­ sın ın bu konserinin 17 mart pa­ zar günü İzmir’de yinelenmesi önceden planlanmıştı.

Konsere, Haendel’in, “ Op. 6

Konçerto Grosso’suyla başladı­

lar. iki keman, viyolonsel, çem- balo ve yaylı çalgılar için beste­ lenen bu yapıt, şaşmaz bir bera­ berliği ve temiz bir seslendirilişi zorunlu kılar. Her notası ayrı ay­ rı duyulan çıplaklıkta olmasın­ dan ötürü bunlardan biri aksar ya da istenilen düzeye ulaşılmaz­ sa yapıt kendinden çok şey kay­ beder. Ayrıca solo görevini üst­ lenen sanatçıların, tmı ve renk seçimlerinde de beraber olmaları gerekir. Bu tür yapıtları progra­ ma almak, özellikle yaylı çalgı­ lar açısından yararlıdır. Ancak bu noktalara gereken özeni gös­ termek koşuluyla.

Ayşegül Sanca’nm yetkinliği___________

Değerli sanatçımız Ayşegül

Sanca, bu kez Rachmaninof’un

piyano konçertoları içinde belki de en az çalınanı olan “ I. Piya­

no Konçertosu” nu seslendirdi. Sarıca, Rachmaninof’un bu güç

fakat ilginç sayfalanndaki yoru­ muyla üstün sanatçı kişiliğine inancımızı pekiştirdi. Klavyesin­ de gözlenen huzur verici tuşesiy- le, teknik yetkinliğiyle, müzik kültürüyle dolu salonu müziğe doyurdu.

Konserin son yapıtı olan “ Fa

Majör 6. Senfoni” (Pastorale)

için Beethoven, doğadan aldığı esinle, her bölümün başına şu başlıkları koymuştur: Birinci bö­ lüm, “Kıra varınca neşeli duygu­

ların uyanışı” , ikinci bölüm, “ Dere kenarında” , üçüncü bö­

lüm “ Köylülerin neşeli bir top­

lantısı” , dördüncü bölüm “ Fır­ tına, Bora” , beşinci bölüm ise, “ Fırtınadan sonra neşe ve şük­ ran duyguları” taşır.

Beethoven’in doğaya olan sev­

gi ve düşkünlüğü göz ardı edile­ rek, koyduğu bölüm başlıkları yüzünden pek çok kişi, bu sen­ foninin programlı bir yapıt oldu­ ğunu sanır. Bu yüzden Beetho­

ven, müzik dışı kavramların ön

plana geçmesinden endişelenmiş olacak ki, senfoni için “ bir tas­

virden çok, duygu anlatımı” di­

ye açıklama yapmak gereğini duymuştur. Yıllar sonra Richard

Strauss’un şu sözlerini de dikka­

te almamaya olanak yoktur:

“ Soyut müzik diye bir şey yok­ tur, iyi ya da kötü müzik vardır. Müzik iyiyse dinleyene bir şey­ ler söylüyor demektir. O zaman da programlı müzik diyebiliriz.”

Bu senfoni için ne denirse den­ sin, Strugala’nm doğa güzellik­ lerini sergilemesini bilen yoru­ muyla, taşıdığı bölüm başlıkla­ rının anlatımı açık seçik ortaya çıkmıştır.

Engin Eralp’in

keman resitali______

Geçtiğimiz hafta içinde 12 mart sah akşamı konser salo­ nunda beğeniyle izlenen bir ke­ man resitaline tanık olduk. Ke­ mancı Engin Eralp ile piyanist

Perim Köknarer resitalin birin­

ci yarısında, J. Gibbs’in re mi­ nör, Beethoven’in fa majör so­ natlarını seslendirdiler.

Titiz bir çalışma örneği göste­ ren sanatçılar, yarattı klan güven dolu ortam içinde seslendirdik­ leri bu sonatlan, bilgili, akıla bir yaklaşımla çağma ve yapısına uygun bir sonuca ulaştırmayı bil­ diler.

Keman dağarında çetin bir ce­ viz olarak bilinen ve ağırlığı olan

E. Ysaye’nin “ Op. 47 No 4 so­ lo sonatı” , Engin Eralp’e yepye­

ni puanlar kazandıracak nitelik­ teydi. Sanatçımız, bu anlamlı, geniş boyutlu, derin soluklu ya­ pıtı tüm özelliklerini belirleyen bir tutumla, her inceliğini ayrı ayrı işlediğini gösteren bir bilinç­ le parmaklarına ve yayına aktar­ dığını kanıtladı.

Piyanist Perim Köknarer’in yumuşak, renkli, cana yakın eş­ liği, Engin Eralp’in neyin nasıl seslendirilmesi gerektiğini kesti- rebilen müzik kültürüyle birle- şince, resitalin son yapıtı olan E.

Grieg’in “Op. 45 Do Minör So- natı” da öncekilerinden farksız

bir güzelliğe ulaştı. Her iki sa­ natçı müzikseverlerin tanıdığı gerçek nitelikleri yeterince sergi­ leme olanağını böyîesine kulla­ nınca, onları uzun uzun alkışla­ maktan başka da yapılacak şey kalmadı.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Rapora göre yaklaşık 2 milyar insan çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya ve eğer hükümetler bu konuda önlem almazsa 10 yıl içersinde 50 milyon insan yaşadıkları

Park ın doğasını ve bu bölgede yaşayan yerli topluluklarının eko-sistemlerini korumayı amaçlayan hibe antlaşması 2.5 milyon dönüm geni şliğinde bir alandaki tropik

Viyana'da toplanan Birleşmiş Milletler (BM) uyuşturucuyla mücadele komisyonunun 53 üyesinin önünde, koka yapra ğı çiğneyen Bolivya lideri Evo Morales, "Koka yaprağı

Bali'deki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı'nın son günü olan dün delegelerin küresel ısınmayla mücadele için somut hedef içeren bir sonuç bildirgesi üzerinde

Sahne sanatçısı, sahneye koyu cu, tiyatro yönetici ye yazarı Aşot Madat, Türk tiyatrosunun bu derin yoksunluğunu iki ese­ riyle elden geldiğince giderme­ ye

Bu çalışmada yapay zeka tekniklerinden uzman sistemler, bulanık mantık, yapay sinir ağları ve genetik algoritma yöntemleri tanıtılarak, bu tekniklerin odun hammaddesi

Değişik tahıllardan, bal, süt ve elmadan oluşan kahvaltıdan sonra Biret’in günü başlamıştır artık.. HEIDELBERG —

Ayrıca bu hatip sayılabilecekleri de orta ha­ tip, iyi hatip, çok iyi hatip diye sı­ nıflandırmak yerinde olur.. Tabii sınıflandırmada hangi noktaların göz