• Sonuç bulunamadı

Individualization Types and identity Status in Transition to Adulthood: College Students and

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Individualization Types and identity Status in Transition to Adulthood: College Students and"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yetiþkinliðe Geçiþte Bireyleþme Türleri ve

Kimlik Statüleri: Üniversite Öðrencileri ve

"Unutulan Yarý"

Individualization Types and Identity Status in Transition to Adulthood:

College Students and "Forgotten-Half"

Hasan Atak1, Emine Gül Kapçý2, Figen Çok3

1Yrd.Doç.Dr., Kýrýkkale Üniversitesi Eðitim Bilimleri Bölümü, Kýrýkkale, 2Prof.Dr., Ankara Üniversitesi Eðitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü, 3Prof.Dr., TED Üniversitesi Eðitim Bilimleri Bölümü, Ankara

SUMMARY

Objectives: Identity development has long been

acknowledged as a central psychosocial task for adoles-cents. In recent years it is suggested that identity devel-opment starts during adolescent years but it has been completed throughout "emerging adulthood" period. Although the relationship between identity status and various psycho-social variables have been well-docu-mented the relationship between identity status with those of individualization during emerging adulthood has not been studied. Thus, the first aim of the present study is to investigate individualization types in emerg-ing adulthood and its relationship with identity status.

Method: A total of 700 individuals from two different

educational background participated in the study (uni-versity students n=343 and "forgotten half" n=357). Of these 37.9 % (n=265) were male and 62.1% (n=435) were female. The age of the participants ranged from 19 to 26 with a mean of 23.5 (SD=1.4). "The Ego Identity Status Scale" and "Multi-Measure Agentic Personality Scale" were utilized. Frequency and percent analysis, t-test, MANOVA and cluster analyses were the primary sta-tistics. Results: The results demonstrated that there were

two individualization types namely developing individu-alization and default individuindividu-alization during transition to adulthood, and identity status differed according to individualization types. Conclusion: The results are

dis-cussed in relation to the contribution of individualization types to the identity status for Turkish emerging adults.

Key Words: Transition to adulthood, individualization,

identity status, forgotten-half. ÖZET

Amaç: Erikson'dan itibaren ergenliðin en önemli

psikososyal görevinin "kimlik" olarak kabul edilmesine karþýn, özellikle son yýllarda ayrý bir geliþimsel dönem olduðu iddia edilen "beliren yetiþkinlik" döneminin temel görevinin "kimlik" olabileceði ve kimlik geliþiminin aslýnda ergenlikte baþlayýp bu dönemde tamamlandýðý öne sürülmektedir. Bu çalýþmanýn temel amacý, beliren yetiþkinlik döneminde bireyleþme türlerinin varlýðýný incelemek ve kimlik statülerinin bireyleþme türlerine göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðýný incelemektir. Yöntem:

Çalýþ-maya 19-26 yaþ aralýðýnda bulunan toplam 700 genç (üniversite eðitimi alan 343 ve almayan 357 birey) katýlmýþtýr. Katýlýmcýlarýn %37.9'u erkek (n=265), %62.1'i (n=435) kadýndýr; yaþ ortalamasý 23.5'dir (SS=1.4). Araþtýrmada "Benlik Kimliði Statüleri Ölçeði" ve "Çok-Yönlü Eylemli Kiþilik Ölçeði" kullanýlmýþtýr. Frekans ve yüzde analizi, t-testi, MANOVA ve küme analizi verilerin analizinde yararlanýlan temel istatistiklerdir. Bulgular:

Sonuçlar, yetiþkinliðe geçiþ döneminde geliþimsel ve standart bireyleþme olarak adlandýrýlan her iki bireyleþme türünün de deneyimlendiðini göstermektedir. Ayrýca, kimlik statülerinin geliþimsel ve standart bireyleþme tür-lerine göre farklýlaþtýðý bulunmuþtur. Sonuç: Bulgular,

bireyleþmenin, beliren yetiþkinlik dönemindeki Türk gençlerinin kimlik biçimlenme sürecine katkýsý baðlamýn-da tartýþýlmýþtýr.

Anahtar Sözcükler: Yetiþkinliðe geçiþ, bireyleþme, kimlik

statüleri, unutulan yarý.

(2)

GÝRÝÞ

Erikson'dan (1968) bu yana ergenlikte kazanýlmasý gereken temel özelliðin "kimlik kazanýmý" olduðu varsayýlmaktadýr. Bununla birlikte, son yýllarda yapýlan geliþim psikolojisi çalýþmalarý kimlik geliþi-minin ergenlikte baþlamasýna karþýn, yirmili yaþlarýn baþý ve ortasýný kapsayan ve yeni bir yaþam dönemi olarak ortaya atýlan beliren yetiþkinlik döneminde yoðunlaþtýðýný göstermektedir (Arnett 2000, 2004). Bu baðlamda, son yýllarda yapýlan kim-lik geliþimi çalýþmalarýnýn ergenlerden çok, beliren yetiþkinlerle yapýldýðý görülmektedir.

Kimlik geliþimi karmaþýk ve çok yönlüdür. Bununla birlikte Erikson (1968), kimlik keþfi konusunda ergenin çalýþma, ideoloji ve romantik iliþki olmak üzere üç temel alanda denemelerde bulunduðunu ve bu denemelerin kimlik keþfi sürecinin motoru olduðunu ifade etmiþtir. Marcia (1966, 2002) daðýnýk kimlik, ipotekli kimlik, baþarýlý kimlik ve moratoryum olmak üzere dört kimlik statüsü öne sürmüþtür. Kýsaca ifade etmek gerekirse; daðýnýk kimlik (düþük keþif, düþük içsel yatýrým) kimlik konularý ile ilgilenmemeyi; ipotekli kimlik (düþük keþif, yüksek içsel yatýrým) kimlik biçimlenmesinde katýlýðý ve mevcut yapýya uymayý; moratoryum (yüksek keþif, düþük içsel yatýrým) benlik için güçlü bir arayýþý; baþarýlý kimlik (yüksek keþif, yüksek içsel yatýrým) farklý parçalarý içeren tutarlý bir kim-lik oluþturmayý temsil etmektedir.

Yurtdýþýnda ve Türkiye'deki kimlikle ilgili yapýlan çalýþmalara bakýldýðýnda; demografik deðiþkenler-den en çok yaþ, SED ve cinsiyetin kimlik geliþimi ile olan iliþkisinin araþtýrýldýðý görülmektedir. Araþ-týrmalar sonucunda genelde yaþla birlikte kimlik statülerinin olumluya doðru geliþtiði sonucuna hem yurtdýþýnda (Adams ve Jones 1983, Wires ve ark. 1994), hem de Türkiye'de (Gavas 1998, Uzman 2002) ulaþýlmýþtýr. Yurtdýþýnda (Streitmatter 1993) ve Türkiye'de (Baþkan 2000, Süslü 2002) yapýlan araþtýrmalar sonucunda cinsiyetler açýsýndan kimlik statülerinde çoðunlukla anlamlý farka rastlan-mazken; kimlik alanlarýnýn ayrý ayrý incelendiði yurtdýþýndaki ve Türkiye'deki bazý araþtýrmalarda cinsiyetler arasýnda farklýlýklar olduðu (Archer 1985, Solmaz 2002) görülmektedir. Ruh saðlýðý baðlamýnda kimliðin en çok kimlik bocalamasý ve psikopatoloji (Kaynak-Demir ve ark. 2009)

boyu-tunda çalýþýldýðý görülmektedir. Kimlik bocalamasý ile yaþ ve cinsiyet arasýndaki iliþkiyi inceleyen bu çalýþmalara bakýldýðýnda, kimlik duygusu üzerinde yaþ ve cinsiyetin etkisi gözlenmezken (Dereboy ve ark. 1994, Çuhadaroðlu 1999, Kaynak-Demir ve ark. 2009), baþka bir çalýþmada ise cinsiyetin etkisi gözlenmiþtir (Türkbay ve ark. 2005a). Ayrýca, kim-lik bocalamasý içindeki gençlerde depresyon sýk-lýðýnýn (Çuhadaroðlu 1999) ve genel semptom düzeyinin (Türkbay ve ark. 2005b) yüksek oldu-ðunu ortaya koyan çalýþmalar da vardýr. Dereboy ve Çelen (2012), Türkiye'de kimlik çalýþmalarý konu-sundaki derleme çalýþmalarýnda, kimlik geliþimi, kimlik statüleri, kimlik stilleri ve kimlik sermayesi ile ilgili hem kuramsal, hem görgül hem de uygula-maya dönük çalýþmalarý incelemiþlerdir. Dereboy ve Çelen'in (2012) aktardýðýna göre, kimlik ser-mayesinin ölçümü konusunda temelde iki ölçek kullanýlmaktadýr. Bunlardan ilki, iki alt ölçekten oluþan ISRI (Cote 1997) adýndaki ölçektir. Bu ölçek Türk kültürüne Özdikmenli-Demir (2010) tarafýndan uyarlanmýþtýr. Ýkincisi ise, dört alt ölçek-ten oluþan MAPS (Cote 1997) adlý ölçektir. Bu ölçek, eþzamanlý olarak hem Özdikmenli-Demir (2010) hem de Atak (2010) tarafýndan Türk kültürüne uyarlanmýþtýr. Dereboy ve Çelen'e göre (2012), iki uyarlama arasýnda geçerlik ve güvenirlik açýsýndan bazý benzerlikler olsa da, hangi sürümün daha iyi olduðuna karar vermek için, her iki sürümün psikometrik özelliklerinin karþýlaþtýrmalý olarak incelenmesi gerekmektedir.

Kimlikle ilgili kavramlar dikkate alýndýðýnda kimlik biçimlenmesinde özerk eylemde bulunma anlamýna gelen eylemliliðin (agency) de etkili olduðu görülmektedir (Erikson 1968, Schwartz ve ark. 2005). Erikson (1968) sanayileþmiþ toplumlarda tutarlý kimlik biçimlenmesinde eylemlilik, kendini yönlendirme ve özgür seçimin önemi üzerinde dur-muþtur. Cote'a göre (2002) eylemliliðin derecesi, kimlik biçimlenmesinin yönünü belirlemektedir. Cote (1997), eylemliliðin iþlevsel tanýmýný benlik saygýsý, yaþam amaçlarý, öz yeterlilik ve iç denetim odaðýndan oluþan bileþik bir yapý olarak belir-lemiþtir. Cote'a göre (1997), eylemliliðin derecesi bireyleþmenin de yönünü belirleyebilmektedir; yüksek eylemlilik saðlýklý bireyleþmeye etki ederken, düþük eylemlilik istenmeyen türde bireyleþmeyi doðurabilmektedir.

(3)

Cote (2000) geliþimsel bireyleþme (developmental individualization) ve standart bireyleþme (default individualization) kavramlarýný önermiþtir. Bazý bireyler, bireyleþme sürecinde popüler kültürün sunduðu yaþam amaçlarýný benimseyebilmekte ve en son modayý ve güncel gençlik kültürünün eði-limlerini izleyerek, kendilerine sunulmuþ olan "var olan seçenekleri" (default options) tercih ede-bilmektedirler. Bu bireyleþme biçimi "standart bireyleþme" (Cote 2000) olarak adlandýrýlmaktadýr. Bu yaþam biçimi dayatýlmýþ bir biçimdir ve burada kiþinin çok sýnýrlý düzeyde çabasý, yetkinliði ve eylemliliði söz konusudur (Cote 2002). "Varsayýlan bireyleþen" bir birey, gerçekte kendini geliþtirebile-cek olanaklarý göz ardý etmiþ olur. Böyle bir yön-tem, yetiþkinliðe geçiþte ve kimlik oluþturma sürecinde önemli olan ve kiþiyi yetiþkin yaþamýna ve rollerine hazýrlayan bazý konularda (evlilik, anaba-ba olma, iþ gibi) karar alma konusunda bireyleri hazýrlýksýz býrakmaktadýr (Schwartz 2002, 2005, 2006, Schwartz ve ark. 2005). Standart bireyleþ-meye alternatif olarak, bireyler bütün olanaklarý deðerlendirdikleri bir yaþam biçimi benimseyebilir. Bu bireyleþme yöntemi "geliþimsel bireyleþme" (Cote 2000) olarak adlandýrýlmaktadýr. Bu birey-leþme türü sürekli geliþime, büyümeye dayanan ve önceden planlamasý yapýlan bir yaþam biçimini içermektedir. Geliþimsel bireyleþme biliþsel, mesle-ki ve psikolojik alanlarda geliþmeyi saðlayan fýrsat-larý kullanmayý ve ulaþýlabilir seçeneklerin keþfine ve denenmesine dayanan bir yaþam biçimini içer-mektedir. Geliþimsel bireyleþme, bireyin yetenek-lerinin ve eylemlilik kapasiteyetenek-lerinin (agentic capa-bilities) aktif bir biçimde deneyimlenmesine iþaret ettiði için, genç insanlarý yetiþkin rollerine hazýrla-yacak olan kararlarýn alýnmasýna ve yetiþkinliðe geçiþte karþýlaþacaklarý problemlerin çözülmesine yardým edebilmektedir. Bireyleþme ile kimlik biçimlenmesinin iliþkisini inceleyen çalýþmalarýna bakýldýðýnda, literatürde kimlik statülerinin bireyleþme türlerine göre farklýlaþtýðýný ortaya koyan çok az çalýþmanýn olduðu görülmektedir (Cote ve Schwartz 2002, Schwartz ve ark. 2005). Üniversite ortamý tarafýndan bireye saðlanan psikososyal moratoryum, bireylere kimlik keþfi konusunda daha çok seçenek sunmaktadýr (Arnett 2004). Üniversiteye gitmeyen ve "unutulan yarý (forgotten half)" (Halperin 2001) olarak

adlan-dýrýlan gençler ise düþük gelirli iþlerde çalýþmakta ve üniversite eðitimi almamýþ olmalarý aþk, iþ ve dünya görüþü gibi kimlik konularýný unutulan yarý için önemli bir engel haline getirmektedir. Örneðin, Perry'e göre (1999) dünya görüþündeki deðiþimlerin kaynaðý biliþsel yapýdaki deðiþiklik-lerdir ve bunu bireylere sunan en iyi ortam üniver-site eðitimidir. Bu baðlamda, bireyleþme ve kimlik biçimlenmesinin üniversite eðitimi alan ve almayan bireylerde incelenmesi, bu iki kavramýn iliþkisinin yönü ve gücü hakkýnda bilgi vermesinin yanýnda, bireyleþme ve kimlik literatürüne da katký saðlaya-bilir.

Bu çalýþmanýn amacý, beliren yetiþkinlik döne-minde "bireyleþme-kimlik biçimlenmesi" iliþkisini incelemektir. Çalýþmanýn ilk amacý, Cote (2000) tarafýndan önerilen ve varsayýlan ve geliþimsel bireyleþme olarak adlandýrýlan bireyleþme tür-lerinin beliren yetiþkinlik döneminde varlýðýný incelemektir. Çalýþmanýn ikinci amacý ise, kimlik biçimlenmesinin bireyleþme türlerine göre fark-lýlaþýp farklýlaþmadýðýný incelemektir.

Bu amaçlarla aþaðýdaki hipotezler ve alt hipotezler kurulmuþtur

a. Beliren yetiþkinlik döneminde biri geliþimsel bireyleþmeyi, diðeri standart bireyleþmeyi temsil eden iki bireyleþme türü de vardýr.

b. Kimlik statüleri bireyleþme türlerine göre fark-lýlaþmaktadýr;

1. Geliþimsel bireyleþme grubunda bulunan bireyler, standart bireyleþme grubunda bulunan bireylere göre daha fazla saðlýklý kimlik biçimlen-mesine (baþarýlý kimlik statüsü gibi) sahiptir. 2. Standart bireyleþme grubundaki bireyler, geliþimsel bireyleþme grubundakilere göre daha fazla düþük kimlik biçimlenmesine (ipotekli gibi) sahiptir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu araþtýrma, kesitsel araþtýrma düzeni kullanýldýðý, mevcut durumu sorgulayan betimsel bir araþtýr-madýr. Türkiye'de bireyleþmenin kimlik biçimlen-mesi üzerindeki etkisini incelemek amacýyla, iliþkisel tarama modeline dayanarak gerçekleþti-rilmiþtir.

(4)

Katýlýmcýlar

Katýlýmcýlarýn tamamý Ankara ilindeki üniver-sitelere devam eden öðrenciler ile ayný yaþ grubun-da olup öðrenci olmayan bireylerden oluþmaktadýr. Ölçme araçlarýnýn uygulanacaðý bireyler, "üniver-site eðitimi almýþ ya da alýyor olmak ve üniver"üniver-site eðitimi almamýþ olmak" durumu dikkate alýnarak amaçlý (purposive) örnekleme yoluyla belirlen-miþtir. Bu araþtýrmada, araþtýrma grubunun belir-lenmesinde amaçlý örnekleme çeþitlerinden, maksi-mum çeþitlilik yöntemi benimsenmiþ ve bu baðlam-da evrenin temsili göz önünde bulundurularak, bireylerin seçilmesinde üniversite yaþantýsýný deneyimleyip deneyimlememek durumu dikkate alýnarak katýlýmcýlar seçilmiþtir. Araþtýrmaya katýlan 700 kiþinin %37.9'u erkek (265 kiþi), %62.1'i (435 kiþi) kadýndýr. Grubun %15.7'si 18-19 yaþ aralýðýnda (110 kiþi), %38.6'sý 20-24 yaþ aralýðýnda (270 kiþi) ve %45.7'si 25-26 yaþ aralýðýnda (320 kiþi) yer almaktadýr. Katýlýmcýlarýn %49'u (343 kiþi; yaþ ort: 23.1; ss: 1.4) üniversite öðrencisi iken, %51'i (357 kiþi; yaþ ort: 24.1; ss: 1.3) üniversite öðrencisi deðildir. Katýlýmcýlarýn yaþ ortalamasý 23.6'dýr (ss: 1.4).

Veri Toplama Araçlarý

Araþtýrmada veriler, aþaðýda açýklanan kiþisel bilgi formu ve ölçekler aracýlýðý ile bireysel uygulama ve grup uygulamasý þeklinde toplanmýþtýr.

Kiþisel bilgi formu: Katýlýmcýlarýn yaþ, cinsiyet ve eðitim durumlarý gibi demografik özelliklerine iliþkin bilgiler kiþisel bilgi formu aracýlýðýyla elde edilmiþtir.

Benlik Kimliði Statüleri Ölçeði: Kimlikle ilgili veri-lerin toplanmasý için Bennion ve Adams (1986) tarafýndan geliþtirilen ve Eryüksel ve Varan (1999) tarafýndan Türk kültürüne uyarlanan "Benlik Kimliði Statüleri Ölçeði-BKSÖ (Extended Objective Measure of Ego Identity Status-EOMEIS)" kullanýlmýþtýr. BKSÖ, ergenlerin Marcia (1966) tarafýndan tanýmlanan dört ayrý kimlik statüsünden (baþarýlý, askýya alýnmýþ, ipo-tekli ve daðýnýk) hangisinde bulunduðunu ölçen Likert tipi bir ölçektir. Daðýnýk kimlik statüsü (düþük keþif, düþük baðlanma) kimlik konularý ile ilgilenmemeyi; ipotekli kimlik statüsü (düþük keþif,

yüksek baðlanma) kimlik biçimlenmesinde katýlýðý ve mevcut yapýya uymayý; moratoryum statüsü (yüksek keþif, düþük baðlanma) benlik için güçlü bir arayýþý; baþarýlý kimlik statüsü ise (yüksek keþif, yüksek baðlanma) farklý parçalarý içeren tutarlý bir kimlik oluþturmayý temsil etmektedir.

Çok-Yönlü Eylemli Kiþilik Ölçeði: Eylemli kiþiliði ve bireyleþme türlerini ölçen ve Cote (1997) tarafýn-dan geliþtirilen "Çok Yönlü Eylemli Kiþilik Ölçeði Kýsa Formu (Multi-Measure Agentic Personality Scale - Short Form)" kullanýlmýþtýr. Bu ölçek, öz-saygýyý ölçen 5 madde, yaþam amacýný ölçen 5 madde, iç denetim odaðýný ölçen 5 madde ve öz-yeterliliði ölçen 5 madde olmak üzere toplam 20 madde ve dört alt faktörden oluþmaktadýr. Her bir alt ölçekten alýnabilecek puanlar 5 ile 25 arasýnda deðiþmektedir. Ölçekten yüksek puan almak geliþimsel bireyleþmeye, düþük puan almak ise stan-dart bireyleþmeye iþaret etmektedir. Ölçeðin Türk kültürüne uyarlamasý Atak (2010) tarafýndan yapýlmýþtýr. Ölçekte puanlama yapýlýrken, toplam puan dikkate alýnmakta ve ölçekten yüksek puan almak geliþimsel bireyleþmeye, düþük puan almak ise standart bireyleþmeye iþaret etmektedir. Orijinal ölçekte 4 alt faktör vardýr ve ölçek varyan-sýn %42'sini açýklamaktadýr. Ölçeðin tamamý ve alt ölçekler için Cronbach alfa deðerleri .58 ile .86 arasýnda (ortalama .76) deðiþmektedir. Ölçeðin Türkçe versiyonunda, açýmlayýcý faktör analizi sonucunda varyansýn %57.43'ünü açýklayan 15 madde ve 4 faktör ortaya çýkmýþtýr. Faktörler oriji-nal ölçekteki gibi Benlik saygýsý, Yaþam amaçlarý, Özyeterlilik ve Ýç denetim odaðý olarak adlan-dýrýlmýþtýr. Doðrulayýcý faktör analizi sonucunda .41 ile .77 arasýnda deðiþen path katsayýlarý ve yüksek uyum iyiliði deðerleri (AGFI=0.92, GFI=0.94, RMSEA=0.052, P=.00) elde edilmiþtir. Güvenirlik çalýþmasýnda ise, Cronbach Alfa deðeri Özsaygý için .76, Yaþam amaçlarý için .72, Ýç denetim odaðý için .74, Özyeterlilik için .72 ve ölçeðin tamamý için .81 olarak bulunmuþtur. Test-tekrar test güvenirlik kat-sayýsý .87 (p<.001) olarak bulunmuþtur.

Verilerin Analizi

Araþtýrmadan elde edilen verilerin istatistiksel çözümlemeleri SPSS 14.00 paket programý kul-lanýlarak yapýlmýþtýr. Katýlýmcýlarýn demografik

(5)

özelliklerinin analizinde frekans ve yüzde daðýlýmý kullanýlmýþtýr. Beliren yetiþkinlik döneminde bireyleþme türlerini incelemek için Ward'ýn hiye-rarþik küme analizi ile ve bireyleþme türlerinin demografik deðiþkenlere göre daðýlýmý frekans ve yüzde daðýlýmý ile incelenmiþtir. Kimlik statülerinin bireyleþmeye göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðýný test etmek için ise MANOVA yapýlmýþtýr ve açýklanan varyansý belirlemek için yine etki büyüklüðüne bakýlmýþtýr. MANOVA sonucunda fark çýkmasýn-dan dolayý, izleme testi olarak iliþkisiz t-testi analiz-leri yapýlmýþtýr. Verianaliz-lerin analiz edilmesinde en az .05 anlamlýlýk düzeyi benimsenmiþtir.

Ýþlem

Araþtýrmada veriler, bireysel uygulama ve grup uygulamasý þeklinde toplanmýþtýr. Veriler topla-nýrken gönüllülük ilkesi esas alýnmýþ, katýlýmcýlara öncelikle araþtýrmanýn amacýna yönelik kýsa bir bilgi verilmiþ ve ardýndan araþtýrmaya katýlmak isteyen katýlýmcýlara ölçekler verilmiþtir. Katýlým-cýlardan kimlik bilgileri istenmemiþtir. Ölçeklerin uygulanmasý 40-45 dakika arasýnda deðiþmiþtir. Araþtýrma verileri Ankara ilinde Nisan 2009-Aðustos 2009 tarihleri arasýnda toplanmýþtýr.

BULGULAR

Bu bölümde araþtýrmanýn amacý doðrultusunda elde edilen bulgular ve yorumlara yer verilmiþtir. Bulgular ve yorumlar iki bölüm olarak sunulmak-tadýr.

Bireyleþme Türlerine Ýliþkin Bulgular

Bireyleþme türlerini belirlemek için, Cote (2002) ve Schwartz ve ark.’nýn (2005) önerdiði gibi Çok-Yönlü Eylemli Kiþilik Ölçeði puanlarý üzerinde Ward'ýn hiyerarþik küme analizi yöntemi

kul-lanýlmýþtýr. Yüksek eylemlilik geliþimsel birey-leþmeyi, düþük eylemlilik ise standart bireyleþmeyi temsil etmektedir (Cote 2002). Analiz sonucunda iki küme oluþmuþtur ve 1 numaralý kümenin "geliþimsel bireyleþmeyi", 2 numaralý kümenin ise "standart bireyleþmeyi" temsil ettiði kabul edil-miþtir. Küme analizi sonuçlarýna iliþkin ortalama puan ve standart sapmalarý Tablo 1’de sunulmuþtur. Tablo 1'de de görüldüðü gibi, küme analizi sonu-cunda biri geliþimsel bireyleþmeyi, diðeri standart bireyleþmeyi temsil eden iki küme oluþmuþtur. Grubun %48.1'i (337) geliþimsel bireyleþme, %51.9'u (363) ise standart bireyleþme grubundadýr. Geliþimsel bireyleþen katýlýmcýlarýn Çok-Yönlü Eylemli Kiþilik Ölçeði'nden aldýklarý ortalama puan 57.64 (SS: 4.33) iken, standart bireyleþme grubunun ölçekten aldýklarý ortalama puan 46.12 (SS: 5.18) olarak bulunmuþtur. Bir sonraki adýmda, bireyleþme türlerinin çeþitli deðiþkenlere göre daðýlýmý incelenmiþtir.

Bireyleþme Türlerinin Daðýlýmýna Ýliþkin Bulgular

Bireyleþme türlerinin yaþ, cinsiyet ve üniversite eðitimi durumuna göre daðýlýmýna iliþkin sonuçlar, aþaðýda Tablo 2'de sunulmaktadýr.

Bireyleþme türlerinin daðýlýmýna bakýldýðýnda, geliþimsel bireyleþmenin en çok 25-27 yaþ arasýnda, standart bireyleþmenin ise en çok 20-24 yaþ arasýn-da olduðu ifade edilebilir. Bireyleþme türlerinin yaþa göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðý ki-kare yönte-mi ile incelenyönte-miþtir. Analiz sonucunda bireyleþme türlerinin yaþa göre farklýlaþmadýðý bulunmuþtur (4.17, p>.05; Cramer V: 07). Bireyleþme türlerinin cinsiyete göre daðýlýmýna bakýldýðýnda, hem kadýn-larýn hem de erkeklerin çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda yer aldýðý görülmektedir. Bireyleþme türlerinin cinsiyete göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðýný belirlemek için yapýlan ki-kare Tablo 1. Çok-yönlü eylemli kiþilik ölçeði puanlarý üzerinde yapýlan küme analizi sonuçlarý

Küme N % 0 Ss

1 (Geliþimsel Bireyleþme) 337 48.1 57.64 4.33

2 (Standart bireyleþme) 363 51.9 46.12 5.18

(6)

analizi sonucunda, bireyleþme türlerinin cinsiyete göre farklýlaþmadýðý bulunmuþtur (3.08, p>.05; Cramer V: 06). Bireyleþme türlerinin üniversite eðitimi alýp almamaya göre daðýlýmýna bakýldýðýn-da, üniversite öðrencisi olmayan katýlýmcýlarýn çoðunluðunun geliþimsel bireyleþme grubunda yer aldýðý, üniversite öðrencilerinin ise çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda yer aldýðý görülmek-tedir. Bireyleþme türlerinin üniversite eðitimine göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðýný belirlemek için yapýlan ki-kare analizi sonucunda, bireyleþme tür-lerinin üniversite eðitimi alma ve almama durumu-na göre farklýlaþtýðý bulunmuþtur (23.64, p<.001; Cramer V: 20).

Kimlik Statülerinin Bireyleþme Türüne Göre Farklýlaþýp Farklýlaþmadýðýna Ýliþkin Bulgular

Kimlik statülerinin bireyleþme türlerine göre fark-lýlaþýp farklýlaþmadýðýnýn incelenmesi amacýyla MANOVA yapýlmýþtýr.

BKSÖ'den elde edilen kimlik statüleri puanlarý

üzerinde yapýlan MANOVA sonuçlarý, bireyleþme türleri açýsýndan kimlik statüleri puanlarýnýn fark-lýlaþtýðýný göstermektedir [Wilks Lambda (λ) = .80, F (8, 691) = 20.96, p < .001]. Ayrýca, bireyleþme türü baðýmlý deðiþkenlerdeki varyansýn %.20'sini (η2=.20) açýklamaktadýr. Bu deðer, yük-sek düzeyde bir etki büyüklüðünü ifade etmektedir (Cohen 1988). Kimlik statülerinin bireyleþme tür-lerine göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðýný belirlemek için yapýlan MANOVA sonuçlarý Tablo 3'te özetlenmektedir.

Bireyleþme türleri açýsýndan kimlik statüleri puan-larýndaki farkýn anlamlý çýkmasýndan sonra, bu farklýlýðýn hangi gruplardan kaynaklandýðýný sapta-mak için izleme analizi olarak t-testi yapýlmýþtýr. Katýlýmcýlarýn üniversite eðitimi açýsýndan kimlik puanlarýnýn farklýlaþýp farklýlaþmadýðýna iliþkin t-testi sonuçlarý Tablo 4'te sunulmaktadýr.

Bulgulara göre, ideolojik baþarýlý kimlik statüsü bireyleþme türüne göre farklýlaþmaktadýr (t(698)= 3.27, p<.01). Geliþimsel bireyleþme grubundaki Tablo 2. Bireyleþme türlerinin çeþitli deðiþkenlere göre daðýlýmý

Bireyleþme Türü

Geliþimsel Varsayýlan Toplam

(%) (%) (%) Yaþ 18-19 44 (40) 66 (60.0) 110 (100) 20-24 129 (47.8) 141 (52.2) 270 (100) 25-27 164 (51.3) 156 (48.7) 320 (100) Cinsiyet Erkek 127 (47.9) 138 (52.1) 265 (100) Kadýn 210 (48.3) 225 (51.7) 435 (100)

Üniversite eðitimi Evet 133 (38.8) 210 (61.2) 343 (100)

Hayýr 204 (57.1) 153 (42.9) 357 (100)

Toplam 337 (48.1) 363 (51.9) 700 (100)

Tablo 3. Kimlik statülerinin bireyleþme türüne göre çok yönlü varyans analizi (MANOVA) sonuçlarý

Etki l F Hipotez sd Hata sd P h2

Ortak etki .01 8535.68 8.000 691.00 .000 .99

(7)

katýlýmcýlarýn ölçekten aldýklarý ortalama puan (0=32.70), standart bireyleþme grubundaki birey-lerin ölçekten aldýklarý ortalama puandan (0=31.58) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, geliþimsel bireyleþmeyi tercih etmenin yani seçenekleri araþtýrýp, inceleyip, daha sonra kendine uygun olaný seçmenin, ideolojik boyutta baþarýlý kimlik biçimlenmesiyle iliþkili olduðu þek-linde yorumlanabilir. Ýdeolojik askýya alýnmýþ kim-lik statüsü de bireyleþme türüne göre farklýlaþmak-tadýr (t(698)= 9.95, p<.001). Standart bireyleþme grubundaki katýlýmcýlarýn ölçekten aldýklarý ortala-ma puan (0=29.93), geliþimsel bireyleþme grubun-daki bireylerin ölçekten aldýklarý ortalama puandan (0=26.25) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, standart bireyleþmeyi tercih etmenin, ideolojik boyutta askýya alýnmýþ kimlik statüsü ile iliþkili olduðu þeklinde yorumlanabilir. Tablo 4'te de görüldüðü gibi, ideolojik ipotekli kimlik statüsü bireyleþme türüne göre farklýlaþmaktadýr (t(698)=

6.76, p<.001). Standart bireyleþme grubundaki katýlýmcýlarýn ölçekten aldýklarý ortalama puan (0=28.36), geliþimsel bireyleþme grubundaki birey-lerin ölçekten aldýklarý ortalama puandan (0=26.25) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, standart bireyleþmeyi tercih etmenin, ideolojik ipotekli kimlik statüsü ile iliþkili olduðu þeklinde yorumlanabilir. Ýdeolojik daðýnýk kimlik statüsü de bireyleþme türüne göre farklýlaþmak-tadýr (t(698)=2.19, p<.05). Standart bireyleþme grubundaki katýlýmcýlarýn ölçekten aldýklarý ortala-ma puan (0=31.67), geliþimsel bireyleþme grubun-daki bireylerin ölçekten aldýklarý ortalama puandan (0=30.93) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, standart bireyleþmeyi tercih etmenin, ideolojik boyutta daðýnýk kimlik statüsü ile iliþkili olduðu þeklinde yorumlanabilir.

Analiz sonuçlarýna göre, kiþilerarasý baþarýlý kimlik statüsü bireyleþme türüne göre farklýlaþmamak-Tablo 4. Katýlýmcýlarýn BKSÖ puanlarýnýn bireyleþme türüne göre t-testi sonuçlarý

Deðiþken Bireyleþme türü 0 S t p Cohen d

Ýdeolojik baþarýlý Geliþimsel 32.70 4.61 3.27** .001 .24

Varsayýlan 31.58 4.43

Ýdeolojik askýya alýnmýþ Geliþimsel 26.25 4.28 9.95*** .000 .68

Varsayýlan 29.93 5.38

Ýdeolojik ipotekli Geliþimsel 26.25 3.65 6.76*** .000 .46

Varsayýlan 28.36 4.55

Ýdeolojik daðýnýk Geliþimsel 30.93 3.76 2.19* .028 .15

Varsayýlan 31.67 5.04

Kiþilerarasý baþarýlý Geliþimsel 32.13 4.00 .16 .872 .01

Varsayýlan 32.07 4.61

Kiþilerarasý askýya alýnmýþ Geliþimsel 26.05 4.39 6.21*** .000 .42

Varsayýlan 28.43 5.65

Kiþilerarasý ipotekli Geliþimsel 23.27 4.59 10.36*** .000 .69

Varsayýlan 27.60 6.28

Kiþilerarasý daðýnýk Geliþimsel 30.91 3.72 5.59*** .000 .37

Varsayýlan 32.82 5.14

(8)

tadýr (t(698)=.16, p>.05). Bu bulgu, geliþimsel bireyleþmeyi tercih etmenin kiþilerarasý boyutta baþarýlý kimlik biçimlenmesiyle iliþkisinin olmadýðý þeklinde yorumlanabilir. Bununla birlikte, kiþiler-arasý askýya alýnmýþ kimlik statüsü bireyleþme türüne göre farklýlaþmaktadýr (t(698)=6.21, p<.001). Standart bireyleþme grubundaki katýlým-cýlarýn ölçekten aldýklarý ortalama puan (0=28.43), geliþimsel bireyleþme grubundaki bireylerin ölçek-ten aldýklarý ortalama puandan (0=26.05) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, standart bireyleþmeyi tercih etmenin, kiþilerarasý boyutta askýya alýnmýþ kimlik statüsü ile iliþkili olduðu þek-linde yorumlanabilir. Benzer biçimde, kiþilerarasý ipotekli kimlik statüsü de bireyleþme türüne göre farklýlaþmaktadýr (t(698)=10.36, p<.001). Standart bireyleþme grubundaki katýlýmcýlarýn ölçekten aldýklarý ortalama puan (0=27.60), geliþimsel bireyleþme grubundaki bireylerin ölçekten aldýklarý ortalama puandan (0=23.27) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, standart bireyleþmeyi tercih etmenin, kiþilerarasý boyutta ipotekli kimlik statüsü ile iliþkili olduðu þeklinde yorumlanabilir. Tablo 4'te de görüldüðü gibi, kiþilerarasý daðýnýk kimlik statüsü bireyleþme türüne göre farklýlaþmak-tadýr (t(698)=5.59, p<.05). Standart bireyleþme grubundaki katýlýmcýlarýn ölçekten aldýklarý ortala-ma puan (0=32.82), geliþimsel bireyleþme grubun-daki bireylerin ölçekten aldýklarý ortalama puandan (0=30.91) anlamlý bir biçimde farklý bulunmuþtur. Bu bulgu, standart bireyleþmeyi tercih etmenin, kiþilerarasý boyutta daðýnýk kimlik statüsü ile iliþkili olduðu þeklinde yorumlanabilir.

Bu bulgulara genel olarak bakýldýðýnda, kiþilerarasý boyutta baþarýlý kimlik statüsünün bireyleþme türüne göre farklýlaþmamasý dýþýnda, diðer bulgular kimlik geliþimi ile ilgili kuramsal açýklamalarla ve bireyleþme-kimlik iliþkisini inceleyen çalýþmalarla (Cote ve Levine, 2002, Schwartz, Cote ve Arnett, 2005) uyumludur. Bu sonuçlar bir sonraki bölümde tartýþýlmýþtýr.

TARTIÞMA VE SONUÇLAR

Bu bölümde, araþtýrma sonucunda ortaya çýkan bulgular kuramsal açýklamalar ve görgül çalýþmalar baðlamýnda tartýþýlmýþtýr.

Bireyleþme Türlerine Ýliþkin Bulgularýn Deðerlendirilmesi

Araþtýrma bulgularýna bakýldýðýnda, biri geliþimsel bireyleþmeyi diðeri standart bireyleþmeyi temsil eden iki küme bulunmuþtur ve grubun çoðunluðu standart bireyleþme grubunda olduðu görülmekte-dir. Genel olarak bireyleþme türlerinin yaþ gruplarý arasýnda daðýlýmýna bakýldýðýnda, geliþimsel bireyleþmenin en çok 25-26 yaþ arasýnda, standart bireyleþmenin ise en çok 20-24 yaþ arasýnda olduðu ifade edilebilir. Bireyleþme türlerinin cinsiyete göre daðýlýmýna bakýldýðýnda, hem kadýnlarýn hem de erkeklerin çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda yer aldýðý görülmektedir. Bireyleþme tür-lerinin üniversite eðitimi alýp almamaya göre daðýlýmýna bakýldýðýnda, üniversite öðrencisi olmayan katýlýmcýlarýn çoðunluðunun geliþimsel bireyleþme grubunda yer aldýðý, üniversite öðrenci-lerinin ise çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda yer aldýðý bulunmuþtur. Araþtýrmanýn baþýnda, literatürdeki görgül çalýþmalar ve kuram-sal açýklamalar (Cote 1997, Schwartz ve ark. 2005, Cote ve Schwartz 2002) dikkate alýnarak, geliþimsel ve standart bireyleþme türlerinin her ikisinin de beliren yetiþkinlik döneminde var olduðu hipotezi kurulmuþtur. Araþtýrma sonuçlarý dikkate alýndý-ðýnda, bu hipotezin doðrulandýðý görülmektedir. Literatürde bireyleþme türlerinin varlýðýný ince-leyen tek çalýþmada Schwartz, Cote ve Arnett (2005), beliren yetiþkinlikte her iki bireyleþme türünün de olduðunu ve katýlýmcýlarýn çoðunun geliþimsel bireyleþme grubunda yer aldýðýný ve bireyleþme türünün etnik kökene göre farklýlaþ-madýðýný bulmuþtur. Bu çalýþmada da beliren yetiþkinlik döneminde her iki bireyleþmenin de olduðu ve grubun çoðunluðunun ise standart bireyleþme grubunda olduðu bulunmuþtur. Ýki çalýþmada katýlýmcýlarýn yaþ gruplarýnýn benzer olmasýna karþýn, aradaki farkýn kültürden kay-naklandýðý ifade edilebilir. Schwartz, Cote ve Arnett'in (2005) çalýþmasý bireyciliðin yaygýn olduðu ABD ve Kanada'da yapýlmýþken, bu çalýþma daha toplulukçu olan Türkiye'de yapýlmýþtýr. Geliþimsel bireyleþmenin en çok 25-26 yaþ arasýn-da, standart bireyleþmenin ise en çok 20-24 yaþ arasýnda olduðunun bulunmasý yetiþkinliðe geçiþle açýklanabilir. Türkiye'de yetiþkinliðe geçiþ çalýþ-malarýna (Atak ve Çok 2007, Doðan-Ateþ ve ark.

(9)

2007) bakýldýðýnda, yetiþkinliðe geçiþ yýllarýnýn orta-lama 19-26 yaþ arasýnda olduðu görülmektedir. Bireyler, yetiþkinliðe yaklaþtýklarýnda kendi sorum-luluklarýný almaya baþlamakta, kendi yaþamlarýný yönetmeye baþlamaktadýrlar. Geliþimsel bireyleþ-mede ise yüksek eylemlilik yani kendi yaþamýnýn sorumluluðunu alma ve yaþamýný yönetme söz konusudur. Bu iki bilgi birlikte ele alýndýðýnda, geliþimsel bireyleþmenin daha büyük yaþ grubunda daha çok görülmesi beklendik bir sonuçtur. Geliþimsel bireyleþme, sürekli geliþime, büyümeye dayanan bir yaþam biçimini içermektedir ve duy-gusal olarak anababalardan baðýmsýzlýk ve özerk olma ve kiþisel iliþkilerin özel olmasý ile belirgindir. Hem kadýnlarýn hem de erkeklerin çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda yer almasýnýn nedeni de kültür olabilir. Toplumsal cinsiyetle ilgili açýkla-malara (Buss ve Barnes 1986, Güneri ve ark. 1999, Kaðýtçýbaþý 1996) bakýldýðýnda, erkeklere yaþamda daha çok seçenek sunulduðu için, erkeklerin geliþimsel bireyleþme grubunda olmasý beklenirdi. Ancak, bu çalýþmada her iki cinsiyette de en çok görülen bireyleþmenin standart bireyleþme olduðu görülmektedir.

Araþtýrma bulgularýna bakýldýðýnda, üniversite öðrencisi olmayan katýlýmcýlarýn çoðunluðunun geliþimsel bireyleþme grubunda yer aldýðý; üniver-site öðrencilerinin ise çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda yer aldýðý görülmektedir. Beliren yetiþkinlik kuramýndaki (Arnett 2000) açýk-lamalara bakýldýðýnda, üniversite öðrencilerinin geliþimsel bireyleþme grubunda, öðrenci olmayan grubun ise standart bireyleþme grubunda olmasý beklenirdi. Üniversite yaþantýsý bireylere daha eylemli davranmalarý gereken bir ortam sunmak-tadýr. Bireyler, üniversite eðitimi boyunca hayatýn pek çok alanýnda kendi baþlarýnadýrlar ve pek çok kararý kendileri vermek ve kendi yaþamlarýný yönet-mek zorundadýrlar. Kendileri üzerine yoðunlaþ-malarýnýn en büyük kazancý eylemliliktir (Arnett 2004). Yüksek eylemlilik ise geliþimsel bireyleþmeyi temsil etmektedir. Bu çalýþmada öðrenci olan katýlýmcýlarýn çoðunluðunun standart bireyleþme grubunda olduðu ve bu çalýþmanýn sonuçlarýnýn bu bilgilerle çeliþtiði söylenebilir. Standart birey-leþmede kiþinin çok sýnýrlý düzeyde çabasý, yetkin-liði ve eylemliyetkin-liði söz konusudur ve bireyler iþ iliþki-lerinde, aile iliþkilerinde ve toplumda kurallara

uymak zorundadýrlar (Cote 2000). Sonuçlarýn bu þekilde çýkmasýnýn nedeni, anababalarýn hala öðrenciler üzerindeki varolan etkisi olabilir. Arnett'in kuramý (2000) bireyci batý kültürü dikkate alýnarak geliþtirilmiþtir ve bu çalýþmanýn bulgularý, kuramda açýklanan özelliklerin toplulukçu kültür-lerde geçerli olmadýðý þeklinde yorumlanabilir. Öðrenci olmayan katýlýmcýlarýn çoðunluðunun geliþimsel bireyleþme grubunda yer almasýnýn nedeni iþyerinde günlük yaþamda birçok karar ver-mek zorunda kalmalarý ve öðrenci olan gruba göre "daha" yetiþkin olmalarý ve bu yüzden kendi yaþam-larýný daha iyi yönetmeleri olabilir. Çoðu kültür ve toplumda yetiþkinliðin baþlangýcý eðitimi tamamla-ma, tam zamanlý bir iþe baþlatamamla-ma, evlenme gibi normlarla belirgindir (Shanahan ve ark. 2002). Genç insanlar kendilerini 18-19 yaþlarýnda yetiþkin gibi hissetmeye baþlamalarýna karþýn, tam olarak yetiþkin gibi hissetmeleri yýllar sonra olmaktadýr (Arnett 2004). Yani, okulu bitirme, evden ayrýlma, kalýcý ve tam zamanlý bir iþe baþlama, evlenme ve anababa olma gibi ölçütlerden, ya da bireyin bu geçiþleri yaþamýþ olmasýndan çok genç insanýn ken-dini yetiþkin gibi hissetmesi için, kendi sorumlu-luðunu almasý, kendi kararlarýný verebilmesi ve ekonomik ve dolayýsýyla sosyal anlamda kendine yetebilen bir birey olmasý gerekmektedir. Bu çalýþ-mada öðrenci olmayan katýlýmcýlarýn neredeyse tamamý evli ve çocuk sahibidir. Bu yüzden kendi-lerini yetiþkin gibi hissediyor olabilirler ve bu durum grubun çoðunluðunun geliþimsel bireyleþme grubunda yer almasýna neden olmuþ olabilir.

Kimlik Statülerinin Bireyleþme Türüne Göre Farklýlaþýp Farklýlaþmadýðýna Ýliþkin Bulgularýn Deðerlendirilmesi

Bu araþtýrmada, hem önceki görgül araþtýrma sonuçlarý (Kroger 1985, Schwartz ve ark. 2005, Cote ve Schwartz 2002) hem de kuramsal açýkla-malar (Cote 1997) dikkate alýnarak, kimlik statü-lerinin bireyleþme türlerine göre farklýlaþacaðý þek-linde tek yönlü bir hipotez kurulmuþtur ve araþtýr-ma sonucunda bu hipotez doðrulanmýþtýr. Daha ayrýntýlý ele almak gerekirse, "Geliþimsel bireyleþme grubunda bulunan bireyler, standart bireyleþme grubunda bulunan bireylere göre daha fazla saðlýklý kimlik biçimlenmesine (baþarýlý kimlik

(10)

statüsü gibi) sahiptir" hipotezi ve "Standart bireyleþme grubundaki bireyler, geliþimsel bireyleþme grubundakilere göre daha fazla düþük kimlik biçimlenmesine (kaçýnma gibi) sahiptir" hipotezi kurulmuþtur ve araþtýrma sonucunda bu hipotezlerin doðrulandýðý görülmektedir.

Araþtýrma sonuçlarýna göre, kimlik puanlarý bireyleþme türlerine göre farklýlaþmaktadýr. Daha ayrýntýlý ele alýndýðýnda, ideolojik baþarýlý kimlik statüsünün geliþimsel bireyleþme grubunun lehine olarak farklýlaþtýðý görülmektedir. Bu bulgu, geliþimsel bireyleþmeyi tercih etmenin yani seçenekleri araþtýrýp, inceleyip, daha sonra kendine uygun olaný seçmenin ve yaþamýna yön vermenin ideolojik boyutta baþarýlý kimlik biçimlenmesiyle iliþkili olduðu þeklinde yorumlanabilir. Ayrýca, bul-gulara bakýldýðýnda, ideolojik askýya alýnmýþ, ide-olojik ipotekli, ideide-olojik daðýnýk, kiþilerarasý askýya alýnmýþ, kiþilerarasý ipotekli ve kiþilerarasý daðýnýk kimlik statülerinin standart bireyleþme grubunun lehine olmak üzere, bireyleþme türüne göre fark-lýlaþtýðý görülmektedir. Baþka bir ifade ile, yetiþkin-liðe geçiþte standart bireyleþmeyi tercih eden birey-lerin kimlik biçimlenmesi olumsuzdur. Cote'a göre (1997), eylemliliðin derecesi bireyleþmenin yönünü belirlemektedir ve yüksek eylemlilik geliþimsel bireyleþmeye, düþük eylemlilik ise standart bireyleþmeye neden olmaktadýr. Bu bulgular birlik-te ele alýndýðýnda, yetiþkinliðe geçiþbirlik-te seçenekleri deneme, keþfetme, özerk eylemde bulunma gibi özellikleri tercih eden bireylerin ideolojik boyutta saðlýklý kimlik biçimlenmesine sahip olduðu; yetiþkinliðe geçiþte kendilerine sunulan hazýr seçenekleri tercih eden ve çok fazla çabasý, yetkin-liði ve eylemliyetkin-liði olmayan bireylerin ise ipotek/uyma ve kaçýnma gibi saðlýksýz kimlik biçim-lenmesine (ideolojik askýya alýnmýþ, ideolojik ipotekli, ideolojik daðýnýk, kiþilerarasý askýya alýn-mýþ, kiþilerarasý ipotekli ve kiþilerarasý daðýnýk boyutlarýnda) sahip olduðu söylenebilir.

Literatüra bakýldýðýnda, bu bulgularýn kuramsal açýklamalarla (Arnett 2000, 2004, Cote 1997, 2002, Cote ve Levine 2002) ve görgül çalýþmalarla (Kroger 1985, Cote ve Schwartz 2002, Schwartz ve ark. 2005) uyumlu olduðu söylenebilir. Kroger (1985), üniversite öðrencileriyle yaptýðý çalýþmada saðlýklý kimlik biçimlenmesi ile bireyleþme arasýnda pozitif, ipotek/uyma ve kaçýnma ile negatif iliþki

bulmuþtur. Benzer biçimde Cote ve Schwartz (2002), beliren yetiþkinlerle yaptýklarý çalýþmada kimlik biçimlenmesinin bireyleþme türlerine göre farklýlaþtýðýný; geliþimsel bireyleþme ile saðlýklý kim-lik biçimlenmesi arasýnda pozitif, geliþimsel bireyleþme ile saðlýksýz kimlik biçimlenmesi (kaçýn-ma gibi) arasýnda negatif iliþki bulmuþtur. Ayrýca, ayný çalýþmada standart bireyleþme ile kimlik baþarýsý arasýnda negatif, kaçýnma ile pozitif iliþki bulunmuþtur. Ayný þekilde, Schwartz ve ark. (2005), beliren yetiþkinlerle yaptýklarý çalýþmada geliþimsel bireyleþme ile keþif/esnek baðlanma arasýnda pozi-tif, kaçýnma ile negatif iliþki ve geliþimsel bireyleþme ile ipotek/uyma arasýnda iliþki bul-mamýþtýr. Ayný çalýþmada, standart bireyleþme ile keþif/esnek baðlanma arasýnda negatif, kaçýnma ile pozitif iliþki bulunmuþtur ve geliþimsel bireyleþme ile ipotek/uyma arasýnda iliþki bulunmamýþtýr. Bu çalýþmalarýn bulgularýnýn birbiriyle uyumlu olduðu ve geliþimsel bireyleþme ile saðlýklý kimlik biçimlen-mesi arasýnda olumlu iliþki olduðu görülmektedir. Bu çalýþmanýn bulgularýna bakýldýðýnda, sonuçlarýn literatürdeki bu üç çalýþmayla benzer olduðu görülmektedir.

Bununla birlikte, bu çalýþmada kiþilerarasý alanda baþarýlý kimlik statüsünün bireyleþme türüne göre farklýlaþmadýðý ortaya çýkmýþtýr. Bu bulgu yukarýda özetlenen kuramsal açýklamalarla ve yapýlan çalýþ-malarla çeliþiyor görünmektedir. Bu durumun nedenleri arasýnda araþtýrma grubu, bu alt boyuta iliþkin ölçek maddelerinin doðru doldurulmamýþ olmasý ya da kültürel etkiler sayýlabilirken; en olasý neden kültür gibi görünmektedir. Türk kültüründe, yakýn iletiþim, fiziksel temas, kiþisel sýnýrlarýn çok fazla dikkate alýnmamasý, kiþilerarasý iliþkilerin iç içe geçmiþ olmasý yaygýndýr (Kaðýtçýbaþý 1996). Türkiye genel olarak toplulukçu bir toplumdur ve Türkiye'deki sosyokültürel baðlamda geleneksel olarak aile, akrabalar, komþular ve sosyal gruplar arasýnda yakýn baðlar önemlidir (Karadayý 1998, Kaðýtçýbaþý 1996). Bu özellik, bireylerin benlik kur-gusunun þekillenmesine de etki etmektedir. Türk toplumunun genelinde yaygýn olan özelliðin karþýlýklý baðýmlýlýk olduðu ve kiþilerarasý iliþkilerin çok fazla içiçe geçtiði ifade edilmektedir (Kaðýtçýbaþý 1996). Dolaysýyla, bireyin geliþimsel ya da standart bireyleþmeyi tercih etmesinin, baþka bir ifade ile özerk eylemde bulunabilme kapasitesinin

(11)

derecesinin, kiþilerarasý alanda baþarýlý kimlik statüsü ile iliþkisiz çýkmasý aslýnda kültürel özellik-ler dikkate alýndýðýnda beklendik bir sonuçtur. Genel olarak kimlik biçimlenmesinin bireyleþme türlerine göre farklýlaþýp farklýlaþmadýðýna iliþkin bulgulara bakýldýðýnda, kiþilerarasý boyutta baþarýlý kimlik statüsünün bireyleþme türüne göre farklýlaþ-mamasý dýþýnda, diðer bulgularýn kimlik geliþimi ile ilgili kuramsal açýklamalarla bireyleþme-kimlik iliþkisini inceleyen çalýþmalarla uyumlu olduðu söylenebilir. Kiþilerarasý boyutta baþarýlý kimlik statüsünün bireyleþme türüne göre farklýlaþmamasý bulgusu, kiþilerarasý iliþkilerin kimlik geliþimi açýsýndan önemli olduðu þeklinde yorumlanabilir. Kiþilerarasý iliþkiler, kimlik baðlamýnda ele alýndýðýnda koruyucu bir ruh saðlýðý etkeni olarak ele alýnabilir. Bu bulgu, çocuklarýn sosyal iliþki becerilerinin kimlik geliþimiyle iliþkili olduðu þek-linde de yorumlanabilir.

Bu çalýþmanýn bulgularýndan yararlanarak hem ileride yapýlacak araþtýrmalar için, hem de günlük yaþama yönelik birkaç öneri sunmak olasýdýr. Bilindiði gibi kimlik geliþimi ergenlikte baþlamakta

ve yirmili yaþlar boyunca sürmektedir. Bu çalýþma-da araþtýrma grubu sadece beliren yetiþkinlerden oluþmaktadýr. Sonraki çalýþmalar ergenler ve beliren yetiþkinleri birlikte ele alabilir. Bu çalýþma-da, üniversite eðitimi almayan gruptaki katýlým-cýlarýn çalýþýp çalýþmadýklarý, askerlik yapýp yap-madýklarý, sevgili, niþanlý ya da evli olup olmadýk-larýnýn bu çalýþmada dikkate alýnmamýþ olmasý önemli bir sýnýrlýlýktýr. Sonraki çalýþmalarda bunlar ve benzeri demografik deðiþkenlerle bireyleþme iliþkisinin incelenmesi literatüre önemli katkýlar saðlayabilir. Yöntem olarak bu çalýþmaya bakýl-dýðýnda, araþtýrmanýn nicel bir çalýþma olduðu görülmektedir. Sonraki çalýþmalar hem nicel hem de nitel veriler kullanýlarak yapýlabilir. Bireyleþme ve kimlik biçimlenmesi iliþkisinin boylamsal bir çalýþma ile incelenmesi bu deðiþkenlerin iliþkisinin yönü ve gücü hakkýnda daha çok bilgi saðlayabilir. Ek olarak, literatürla çeliþen bulgularý sýnamak amacýyla, kültürlerarasý çalýþmalar yapýlabilir. Yazýþma adresi: Dr. Hasan Atak, Kýrýkkale Üniversitesi Týp Fakültesi, Kýrýkkale, sternum_001@hotmail.com

KAYNAKLAR

Adams GR, Jones RM (1983) Female adolescents identity development: age comparision and perceived child rearing. Dev Psychol, 19: 249-256.

Archer SL (1985) Career and/or family the identity process for adolescent girls. Youth & Society, 16: 289-314.

Arnett JJ (2000) Emerging adulthood: A theory of development from the late teens through the twenties. Am Psychol, 55:469-480.

Arnett JJ (2004) Emerging adulthood: The winding road from the late teens through the twenties. New York, Oxford University Press.

Atak H (2010) Yetiþkinliðe geçiþte kimlik biçimlenmesi ve eylemlilik (agency): Bireyleþme sürecinde iki geliþimsel kaynak (Doktora Tezi), Ankara, Ankara Üniversitesi Eðitim Bilimleri Enstitüsü.

Atak H, Çok F (2007) Emerging adulthood and perceived adult-hood in Turkey, 3rd Conference on Emerging Adultadult-hood, Tucson, AZ, USA.

Baþkan T (2000) Ruhsal sorunu olan ergenlerde kimlik duygusu: Karþýlaþtýrmalý bir çalýþma. Yayýmlanmamýþ Týpta Uzmanlýk Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi.

Bennion LD, Adams GR (1986) Arevision of the extended ver-sion of the Objective Measure of Ego Identity Status: An iden-tity instrument for use with late adolescents. J Adolesc Res,

1:183-198.

Buss DM, Barnes ML (1986) Preferences in human mate selec-tion. J Pers Soc Psychol, 50: 559-570.

Cohen J (1988) Statistical power analysis for the behavioral sci-ences, 2. Baský, Hillsdale, NJ: Erlbaum.

Côté JE (1997) An empirical test of the identity capital model. J Adolesc, 20:421-437.

Côté JE (2000) Arrested adulthood: The changing nature of maturity and identity. New York, New York University Press. Côté JE (2002) The role of identity capital in the transition to adulthood: The individualization thesis examined. J Youth Stud, 5:117-134.

Côté JE, Levine CG (2002) Identity formation, agency, and cul-ture: A social psychological synthesis. Mahwah, NJ, Lawrence Erlbaum.

Côté JE, Schwartz SJ (2002) Comparing psychological and soci-ological approaches to identity: Identity status, identity capital, and the individualization process. J Adolesc, 25:571-586. Çuhadaroðlu F (1999) Identity confusion and depression in groups of adolescence having psychiatric and physical symp-toms, Turk J Pediatr, 41: 73-79.

Dereboy ÝF, Dereboy Ç, Coþkun A ve ark. (1994) Özdeðer duy-gusu, öz imgesi ve kimlik duygusu-II: Bir kimlik duygusu

(12)

deðer-lendirme aracýna doðru-ön çalýþma. Çocuk ve Gençlik Ruh Saðlýðý Dergisi, 1: 61-69.

Dereboy F, Çelen N (2012) Türk Gençlerinde Kimlik Geliþimi ve Kimlik Sorunlarý. Türkiye'de Gençlik: Ne Biliyoruz? Ne Bilmiyoruz? M Eskin, Ç Dereboy, H Harlak, F Dereboy (Ed), Ankara, Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Yayýnlarý, s.83-119. Doðan-Ateþ A, Cebioðlu S, Erdoðan E, ve ark. (2007) Conceptions of the transition to adulthood among Turkish emerging adults. Poster presented at the 3rd Conference on Emerging Adulthood, Tucson, Arizona.

Erikson EH (1968) Identity: Youth and crisis. New York: W.W. Norton Company, Inc.

Eryüksel GN, Varan A (1999) Benlik kimliði statülerinin deðer-lendirilmesi, Yayýnlanmamýþ Rapor.

Gavas A (1998) Kimlik geliþimi sýrasýnda ergenin anne-baba ile iliþki düzeyinin saptanmasý, Yayýnlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi, Uludað Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa.

Güneri O, Sümer Z, Yýldýrým A (1999) Sources of self-identity among Turkish adolescents. Adolescence, 34: 535-546. Halperin S (2001) The forgotten half revisited: American youth and young families, 1988-2008. Washington, DC: American Youth Policy Forum.

Kaðýtçýbaþý Ç (1996) Özerk-Ýliþkisel benlik: Yeni bir sentez. Türk Psikoloji Dergisi, 11: 36-44.

Karadayý F (1998) Ýliskili özerklik: Kavramý, ölçülmesi, geliþimi ve toplumsal önemi, gençlere ve kültüre özgü deðerlendirmeler. Adana: Çukurova Üniversitesi Basýmevi.

Kaynak-Demir H, Dereboy F, Dereboy Ç (2009) Gençlerde kim-lik bocalamasý ve psikopatoloji. Turk Psikiyatri Derg, 20: 227-235.

Kroger J (1985) Separation-Indivuation and ego identity status in New Zealand university students. J Youth Adolesc, 14: 133-147.

Marcia JE (1966) Development and validation of ego identity status. J Pers Soc Psychol, 5:551-558.

Marcia JE (2002) Identity and psychosocial development in adulthood. Identity: An International J Theory Res, 2: 7-28. Özdikmenli-Demir G (2010) Üniversite öðrencilerinde kimlik geliþimi: Kimlik statülerinin sosyal sermaye ve kimlik sermayesi ile olan iliþkisi. Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 34:1-10.

Perry WG (1999) Forms of ethical and intellectual development in the college years: A scheme. San Francisco: Jossey-Bass. Schwartz SJ (2002) In search of mechanisms of change in iden-tity development: Integrating the constructivist and discovery perspectives on identity. Identity: An International J Theory Res, 2:317-339.

Schwartz SJ (2005) A new identity for identity research: Recommendations for expanding and refocusing the identity lit-erature. J Adolesc Res, 20:293-308.

Schwartz SJ (2006) Predicting identity consolidation from self-construction, eudaimonistic self-discovery, and agentic person-ality. J Adolesc, 29:777-793.

Schwartz SJ, Côté JE, Arnett JJ (2005) Identity and agency in emerging adulthood: Two developmental routes in the ýndividu-alization process. Youth & Society, 37: 201-229.

Shanahan MJ, Porfeli E, Mortimer JT ve ark. (2002) Subjective age identity and the transition to adulthood: Demographic markers and personal attributes. Youth Dev Stud, 8:76-81. Streitmatter J (1993) Gender differences in identity develop-ment: an examination of longitudinal data. Adolescence, 28: 55-67.

Süslü DP (2002) Çalýþan ve öðrenci ergenlerde kimlik duygusu kazanýmýnýn araþtýrýlmasý, Yayýnlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi, A.Ü. Eðitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Solmaz F (2002) Lise son sýnýf öðrencilerinin kimlik statüleri ile anne-baba tutumlarý algýlamalarý arasýndaki iliþkinin incelen-mesi, Yayýnlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi, A.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Türkbay T, Özcan C, Doruk A ve ark. (2005a) Ergenlerde kim-lik bocalamasý üzerine cinsiyetin etkisi. Çocuk ve Gençkim-lik Ruh Saðlýðý Dergisi, 12: 69-74.

Türkbay T, Özcan C, Doruk A ve ark. (2005b) Consequences of identity confusion on adolescents' psychiatric symptoms and self-esteem. Psychiatry in Turkey, 7: 92-97.

Uzman E (2002) Sosyal destek düzeyleri farklý üniversite öðren-cilerinin bazý deðiþkenlere göre kimlik statüleri, Yayýnlanmamýþ Doktora Tezi, H.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Wires JW, Baracos R, Hollenbeck AR (1994) Determinants of adolescent identity development: A cross-sequential study of boarding school boys. Adolescence, 29: 361-378.

Referanslar

Benzer Belgeler

DTP, yeni anayasayla bütün dil ve kültürlerin önündeki engellerin kald ırılmasını, “eğitim dilini seçme hakkı” tan ınmasını, Kürt kimliğinin güvence

Yakın Doğu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Özel Eğitim Anabilim Dalı, yüksek lisans programının gereği olarak hazırlanan bu araştırmanın amacı,

MİLLON TESTİ: Yapısında fenil grubu bulunan fenilalanin ve tirozin gibi amino asitler, eser miktarda nitröz asit içeren nitrik asitte çözülmüş civa nitrat ile

molar diş çekimi sonrası submandibü- ler bölgeye yayılan, sonrasında boyunda ilerleyerek geniş bir bölgede nekroza neden olan bir enfeksiyon oluşumu mevcuttu.. Servikal

Bilgisel şüphecilik gelişiminin son evresine sadece askıya alınmış ve başarılı kimlik statüsündeki bireylerin ulaşabildiği bulunmuştur.[55] Berzonsky ise başarılı

Bu çalışmada, sol skrotal bölgesinde şişlik ve sonrasında spontan gelişen fistüldeki kronik akıntısında aside dirençli bakteri görülmesiyle tanı konulan ve böbrek

Amaç: ESWL (Ekstrakorporeal þok dalga litotripsi)’ye dirençli ve taþ yükü uygun olmayan çocuk taþ hastalýðý perkütan nefrolitotomi (PNL) yöntemi ile baþarýlý bir

Maarif Nezareti, Halep vilayetinden gelen bu haberi Müze-i Hümayûn Müdürlüğüne bildirmiştir. Bu kanaate varmasında daha önce orada memuren bulunmuş olan Bedri