• Sonuç bulunamadı

BESİ SIĞIRLARINDA KARACİĞER APSELERİNİN İNSİDENSİ ve PATOLOJİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BESİ SIĞIRLARINDA KARACİĞER APSELERİNİN İNSİDENSİ ve PATOLOJİSİ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BESi SIGIRLARINDA KARACiGER APSELERiNiN

iNSiDENSi

ve

PATOLOJiSi

,.,

M. Kemal Qift9i 1 $enay 8erkin L S. Serap TOrkOtan1t 3

incidence and Pathology of Liver Abscesses in Beef Cattle

Summary: In this study, 1577 beef cattle were examinad to determine the incidence of liver abscesses and the relation of stomach lesions to abscess of the liver.

The following results were obtained;

1- Among 1577 beef cattle examined from February 1990 to March 1991, 30 (1.9%} had liver abbcesses. Of these, rumenitis-liver abscess com/ex in the 21 (1.3%} cases were shown.

2- In the stomach of 30 beef cattla with liver abscesses, rumenitis in the 12(40%}, hyperkeratosis of the rumen in the 4 (13.3%) and traumatic reticulitis in the 9 (30%} cattle were seen. But any lesions were not observed in other 5 (16.7%) cases.

3- Bacteriological examinations were not conducted. However, the histological appearences of liver absceeses were similar to those developed due to F. necrophorum.

Key Words : Beef Cattle, Rumenitis, Liver abscess.

Ozet · Bu r;ali§ma Konya Et ve Balik Kurumu'nda kesilen besi Si{jirlannda karaciger apselerinin insidensini ve karaciger apsesi-rumenitis ili§kisini belirlemek amac1 ile yapilml§ ve a§ag!daki sonur;Jar almml§llr.

1- f'ubat 1990 ile Mart 1991 tarihleri arasmda incelenen 1577 besi s1{Jmndan 30'unda (% 1.9} Karaciger apses/ saptanml§ ve bu olgularm 21 'in de (% 1.3) ise rumenitis-karaciger apses/ kompleks/ gorDimCi§Wr.

2- Karaciger apsesi 30 besi slfjmmn midelerinin mu-ayeneside, 12 olguda (%40} ruminitis, 4 olguda (% 13.3} rumende hiperkeratoz ve 9 olguda (%30} travmatik retikulitis bulunmu§, 5 o/guda (% 16. 7) ise /ezyon tesbit edi-lememi§tir.

3- Bakteriyolojik yoklama yaptmlamam/§tlr. Fa kat rumen lezyonlan ile birlikte gorulen karaciger apselerinin histo/ojik yaptsJ F. necrophorum ile §ekillenen apse/ere benzer yap1da bulunmu§tur.

Anahtar Ke!imeler: Besi Sifjlrt, Rumenitis, Karaciger apsesi.

1. Do<;. Dr., S.O. Vet. Fak., Patoloji Anabilim Dalt, Konya 2. Prof. Dr., S.O. Vet. Fak., Patoloji Anabilim Dalt, Ankara 3. Ara~. Gor., Ata. 0. Vet. Fak., Patoloji Anabilim Dali, Kars

Giri~

Karaciger apselerine her ya~ ve tOrde s1g1rlarda rastlan1rsa da yOksek konsantrasyonlu yemle besiye

almm1~ gen9 slgirlarda daha yOksek insidenste bu-lundugu ve ekonomik kayba neden oldugu kaydedilmi~tir

(8, 12). Karaciger apselerinin rumenitisi takiben ~e­

killendigi bildirilmekte ve b6ylece rumina! lezyonlar enfeksiyonun primer, karaciger apseleri ise sekunder bulgulan olarak kabul edilmekte ve lezyonlann lo-kalizasyonu nedeni ile bu sendrom rumenitis-karaciger apsesi kompleksi olarak degerlendirilmektedir (11, 12, 23, 32, 35).

8esi s1g1rlannda karaciger apselerinin bulunu~

oran1 deneysel yal1~malarda yOksek (12), spontan olgulan kapsayan mezbaha 9all~malannda ise dO~Ok bulunmu~tur (5, 11, 35). Bu apselerin ~ekillenmesinde

en 6nemli etken F. necrophorum'dur (3, 15, 16, 19, 21, 22, 31, 32, 35, 37). Ancak bu apselerde C. pyogenes, streptococcus, staphiococcus ve bacteroides torleri gibi etkenlere de rastlanmaktad1r (19, 21, 22, 32). S1g1r karaciger apselerinden F. necrophorum'un A, 8 ve A8 biotipleri izole edilmi~tir (3, 19, 30, 31 ). 8iotip A en s1k rastlanan etkendir ve genellikle saf kOitOr olarak izole edilmektedir (3, 19, 32) biotip 8, A'ya gore daha az patojendirve bu tip 6zellikle rumina! apselerden sorumludur (3, 17, 19, 32). 8iotip A8 ise nadiren izole edilir ve patojenik etkisi A-8 arasmdad1r (30). C. pyogenes en s1k rastlanan 2. etkendir ve 8 biotipine sinerjik etkilidir (19, 24, 25, 32).

Karaciger apseli s1g1rlarda genellikle belirgin k!inik belirti bulunmaz. Brown ve ark. (4), hafif veya orta

~iddetli apselerde ortalama gunluk kilo artt~mm et-kilenrnedigini, ~iddetli olgularda ise total kilo artt~mm

% 12 daha az oldugunu kaydetmi~lerdir. Fubini ve ark. (9), karaciger apselerinin vagus indigesyonu sendromu olu~turabilecegini bildirmi~lerdir. Apseler

(2)

S.

U.

Vet. Fak. Derg. (1993), 9, 1, 26-32

genellikle kesimden sonra saptan1r. OIOm nadiren gorOIOr ve kor bir lezyon ~eklinde olan apselerin damarlara ac;ildtgt bildirilmi~tir (28).

Rumenitis'e bag !I ~ekillenen karaciger apselerinin genel!ikle kOc;Ok ve c;ok say1da oldugu kaydedilmi§tir

(13). Deneysel c;alt~malarda, bu apselerin bO-yOkiOklerinin geli:?im safhalanna gore 2 mm. ile 9 em arasmda degi:?tigi ve genellikle birden fazla saytda oldugu g6r01m0:?t0r (12). Karacigerde travmatik re-tikulitis sonucu olu:?an apseler de vard1r, bunlann genellikle sol karaciger lobunda lokalize oldugu ve tek veya c;ok saytda bulunduklan kaydedilmi~tir (6, 14).

Yaptlan literatOr c;ali§malannda Olkemizde besi stgtrlannda karaciger apseleri Ozerinde herhangi bir ara:?tlrmaya rastlanmam1~t1r. Bu c;ali$ma Konya

Et

ve Balik Kurumu'nda kesilen besi stgtrlannda karaciger apselerinin insidensini, patolojik yaptSinl ve ekonomik onemini ortaya koymak i<;::in planlanml$tlr.

Materyal ve Metot

Bu c;alt$mada $ubat 1990 ile Mart 1991 tarihleri arastnda Konya Et ve Balik Kurumu'nda kesilen besi stgtrlanndan 1577'si karaciger apsesi y6n0nden in-celenmi$tir. Karaeiger apselerinin bulundugu organlarda rumen ve retikulum da muayene edilmi:;;tir. Karaeiger apseleri ile rumen lezyonlannt n yerle$im yerleri, say1lan, bOyOkiOkleri ve makroskobik ozellikleri tesbit edilmi$tir. Mikroskobik ineeleme ic;:in her apse duvanndan 2, apse c;:evresindeki karaeiger dokusundan 1 ve rumen lezyonlanndan 2 ornek almarak% 10 notral formalin soiOsyonunda tesbit edilmi~tir Haz1rlanan bloklar 5 mikron kaltnlig1nda kesilmi$, Hematoksilen-Eozin (H.E.), van Gieson ve Brown-Breen Gram boyast ile bo-yanml:?tlr.

Bulgular

Karaciger: incelenen 1577 besi stglrtntn 30'unda (% 1.9) karaciger apsesi saptanrm:;;t1r. Bunlardan 21 (% 1 .3) olguda saptanan apselerin, karaeiger parankimi ic;:inde veya kapsulaya yakm lokalize oldugu, genellikle 2-5 em. c;aptnda, yapt~kan, ac;tk ye$il renkli ve kokusuz bir ic;erikle dolu ve degi~ik kaltnl1kta bir kapsOIIe c;evrili odaklar halinde bOtOn loblara dag1lm1§ olduklan go-rOimO:?tOr (Resim. 1 ,2). Bir karacigerdeki apse say1smm genellikle 2-7 arasmda degi$tigi ve 2 olguda ise 20'ye

uia:;;t1g1 dikkati c;ekmi~tir. Yirmibir olguda toplam 108 apse belirlenmi:;;tir

Aynca bu karac1gerlerin kesit yuzlerinde, damarlann uzant1lan boyunca lokalize olmu:;;, 0.5-1 em. c;:apmda, soluk kahverenginde, sert, kenarlan du-zensiz,kapsOlsOz, bazilan hiperemik bir ku:;;akla gevrili ba:;;lang19 halindeki lezyonlara da s1kga rastlanm1:;;t1r (Resim 3). Karaciger apseli 21 besi s1gmntn 16'smda rumende de lezyonlara rastlanm1:;;t1r, ancak kalan 5 olguda herhangi bir degi~iklik saptanamamt$tlr.

Karaciger apseli 30 besi s1g1nntn 9'unda (% 0.6) ise 8-12 em. c;apmda genellikle tek bir adet :?ekillenmi~.

pis kokulu ve hafif ye:?ilimsi renkte irin dolu apselere

rastlanm1~t1r. Bu apselere karacigerin sol lobunda lokalize olmu:;; ve retikulitis travmatika ile beraber

bulunmu~tur.

Histopatoloji : fViakroskobik olarak 21 olguda saptanan 2-5 ern. bOyOk!Okteki apselerin mikroskobik incelenmesinde, lumende nekroze o!mu:;; n6trofiller, hepatositler ile degi:;;ik miktarda koyu eozinofilik yaptda koagOie bir kitle bulunmu:;;tur (Resim 4). Bu nekrotik merkezi, gogunlukla makrofajlardan ibaret az saytda lokosit ile dev hucrelerinin de bulundugu ve d1~a dogru artan lenfosit ve plazrna hucrelerinin yer ald1g1 hOeresel bir ku:;;ak c;evirmi~tir. Yine baz1 olgularda, ozellikle dev hOcrelerinin $ekillendigi durumlarda, gerek nekrotik kitle ic;erisinde gerekse fagositik ku~akta koyu mor, uzunca bakteri kolonilerinin bulundugu gorOimO:;; ve yap!lan Brown-Brenn Gram boyas1 ile bunlann gram negatif bakteri kOmeleri oldugu belirlenmi:;;tir. Bun lara dev hOcreleri ic;inde de rastlanml$tlr (Resim 5). Bu bolge d1:;;tan yogun plazma hOereleri, lenfositler, vezikOier gekirdekli fibroblast ve kollogen ipliklerle, az say1da notrotil ve makrofajlarla sanlml?tlr. Aynca burada yer yer kapillar damar proliferasyonu da dikkati c;:ekmi:;;tir. En di:?ta ise dar bir :;;erit halinde, kollagen

ipliklerden zengin fibroz bir kapsOI yer alm1~t1r.

Damar uzantilan boyunca yerle~rni:;; ba?lang1c;: halindeki lezyonlann rnikroskobik incelenmesinde, milier apse odaklan oldugu gorOimO~tUr. Bu odaklann

yapts~nda dejenere olmu:;; notrofil lokositler ile daha az say1da, nekrotik doku arl1klann1 fagosite etmi~

makrofajlar goru!m0$t0r. Bu hOcrelerin aralartnda c;ekirdekleri kaybolmu?, sitoplazmalan koyu-kirli

(3)

eozinofilik bir hal aim I§ koagule hepatositler yeralmt§ttr (Resim 6).

Apse dt§tndaki hepatik dokuda, apse duvanna yakm bolgelerde daha yogun olmak i.izere sinusoidlerde mononukleer hi.icre infiltrasyonlan bazt portal 0<;-genlerde fibroz bag dokuda belirgin bir artt§, safra kanallannda proliferasyon ve yine buralarda mo-nonukleer hi.icre infiltrasyonlan g6ri.ilmi.i§ti.ir. Baz1 olgularda fibroz bag dokunun gerek apse kapsOii.inden ve gerekse portal i.ic;genlerden parankime dogru uzand1g1 dikkati c;ekmi§tir.

Retikulitisle ilgili apse duvarlannm digerlerine gore daha kaltn oldugu, bu duvarda fibroblast ve kollagen ipliklerin artt1g1, buna kan;;tltk makrofajlann daha az §ekillendigi gozlenmi§tir.

Rumen, Retikulum : Karaciger apseli 30 besi

stgmnda tesbit edilen rumen ve retikulum lezyonlan Tablo 1 'de 6zetlenmi§tir.

Rumendeki lezyonlar villilerin §i§ip, birbirleri ile yapt§arak ki.imelenmesi ve yer yer d6ki.ilmesi ile karakterize akut rumenitis, c;aplan 5 cm.'ye kadar varabilen ortalan hemarojik kenarlan §i§kin i.ilserlerin §ekillendigi (Resim 7,8) ve bu Olserlerin iyile§erek sikatriks dokusunu olu§turdugu (Resim 9) kronik rumenitis ile bazt olgularda villuslarda §ekillenen hi-perkeratozis olarak degerlendirilmi§tir. Rumendeki lezyonlar c;ogunlukla rumen in anterior ventral kesesinde (1 0 olgu), daha az olarak da anterior dorsal kesesinde (2 olgu) lokalize olmu§tur. Bazan her iki bolgeyi de kaplayan lezyonlara (4 olgu) rastlanmt§ttr.

Table 1. Karacigerinde apse belirlenen 30 besi stgmnda rumen-retikulum lezyonlan

Lezyon tipi Hayvan say1s1 Oran1 % Rumenitis Akut 7 23.3 Kronik 5 16.7 Rumende hiperkeratozis 4 13.3 Travmatik retikulitis 9 30.0 Lezyon belirlenemeyen 5 16.7

Histopatoloji : Akut rumenitis olgulannda, epitellerin yuzey ktstmlannda nekroz ve erozyonlann §ekillendigi, bunlann alttndaki epitel tabakalannda ic;leri eozinofilik bir eksudatla dolu c;e§itli bOyOkiOklerde vezikOIIerin olu§tugu g6rulmu~t0r (Resim 1 0). Bu sahalarda mukoza 6demli olup yogun notrofil ile az saytda eozinofil, lenfosit ve plazma hOcreleri infiltrasyonu saptanmt§ttr. Lent

damarlannda ise geni§lemeler dikkati c;:ekmi§tir. Kronik rumenitis olgulannda ise villilerde dokulme, epitel tabakasmda, epitel hOcrelerinin kayb1 ve sub-mukozantn direkt lumene ac;:llmas1 ile karakterize Olserlerin etrafmdaki spinozum hucrelerinde art1~ dikkati c;:ekmi§tir. Submukozada ise 6zellikle Olserli krstmlarda fibroblastlarda artt§, eozinofil, lenfosit ve plazma hucreleri ile daha az saytda makrofaj infiltrasyonlan ve lenf damarlannda geni§lemeler g6rOimO§t0r (Resim 11). Makroskobik olarak hiperkeratozis g6r01en ol-gularda ise kronik rumenitis bulgulanna ek olarak keratinize epitellerin c;:ok artt1g1, c;ekirdeklerini korudugu ve yer yer bu epitellerden olu~an epitelial nodOIIerin §ekillendigi g6rOimO§tOr (Resim 12).

Tart1~ma

Deneysel olarak yaptlan bir c;all~mada (12), besi stgtrlanndaki karaciger apsesi orant% 69.7 gibi oldukc;:a yOksek bildirilmi§ olmasma kar§tn, mezbahadaki kesimlerde yaptlan c;alt§malarda bu orant Jensen ve ark. (11)% 32.3, Smith (35)% 17.7, A. B.D. Et Muayene lstasyonunda 1952 ytltnda kesilen stgtrlarda% 7.85 (36), Chang ve Yoon (5) ise % 2.4 olarak kay-detmi§lerdir. Bu c;alt§mada ise besi stgtrlanndaki karaciger apsesinin% 1.9 degerinde bulunmu§ olmas1, Chang ve Yoon (5)'nun sonuc;lanna uygunluk sag-lamaktadtr. <;alt§mamtzda sadece rumenitis-karaciger apsesi kompleksi ise % 1.3 oranmda g6rOimO§tOr. Deneysel olgularda apselerin yuksek oranda §e-killenmesi, etkenin kan yolu ile verilmi§ olmasma baglanabilir. Aynca deneysel c;ali§malarda ka-racigerlerdeki en gene; lezyonlann bile saptan1p bu orana dahil edilmesi, mezbaha kesimleri ile yaptlan c;:ah~malarda ise ancak olgun apse §ekillenmi~ ka-racigerlerin degerlendirilmeye altnabilmi§. olmast bu oran1 etkilemektedir.

Harman ve ark. (10), 5 yil boyunca bir c;alr§mada karaciger apsesi oranmt ocak aymda besiye ahntp haziran aymda kesilen stgtrlarda ytlm diger aylannda oranla en yOksek (% 31.33), may1sta besiye almtp ekimde kesilenlerde en dO§Ok (%8.67) oranda bulmu§lar ve karaciger apsesi insidensinin hayvantn besiye almdtgt doneme gore degi§ebilecegine i§aret et-mi§lerdir. Oysa Chang ve Yoon (5), degi§ik trklarda yapttklan incelemede bOyle bir farkl!hk gorememi§lerdir.

Bu

c;ali~mada

ise daha c;ok hayvanm kontrol edildigi

§Ubat, mart, ekim aylannda karaciger apsesi orant strastyla % 2.43, % 1.58 ve % 0.78 degerlerinde bulunmu§tur. B6ylece ekim ayt sonuc;lannm §Ubat ve mart aylanna gore 6nemli derecede dO§Ok olmas1 (p<0.01 ), Harman ve ark. (1 O)'ntn sonuc;lann1 destekler ozelliktedir.

Karaciger apselerinde en 6nemli etken F. rophorum'dur. S1g1r karaciger apselerinde F. nec-rophorum'un A,B ve AB biotipleri izole edilmi§tir (3,

(4)

S.

U.

Vet. Fak. Derg. (1993), 9, 1, 26-32

15, 16, 19). Berg ve Scanlar (3), karaciger apselerinin % 71-95'inde biotip A'nm izole edildigini bildirmi~lerdir. Olgulann% 5-29'unda ise biotip B'nin sorumlu oldugu ve bu tipin genellikle biotip A veya diger bakterilerle miks enfeksiyonlarda gori.ildi.igO kaydedilmi~tir (3, 15, 16, 21, 32). F. necrophorum'un patojenitesinde gorOien farklthk, ktsmen endotoksin ve potent lokotoksinlerine bagltdtr (24, 26, 33, 37). Biotip A, B'ye gore daha fazla lokotoksin salgtlamaktadtr (33). Biotip A'ntn stgtr karaciger apselerinde oncelik kazanmast bu yaptsal farkltltga baglanmt~ttr (19). Son ytllarda trombosit kOmeleri de sadece biotip A'da bulunmu~tur (7). Trombositler damar duvannda kOmelenerek lokal iskemiye sebep olmakta ve boylece bakterilerin ge-li~mesi ic;in uygun anaerobik ortam olu~makta denilmi~tir (34). Ancak koyunlarda tip B ile olu~an karaciger apselerinin daha fazla ~ekillenmesi ayncaltk arz et-mektedir (31 ). Bu c;alt~mada bakteriyolojik inceleme yaptlamamt~ttr. Fakat gerek rumenitisle birlikte gorOien karaciger apselerindeki makroskobik ve mikroskobik yaptntn, stf:wlarda (12, 29) ve laboratuvar hayvanlannda (1, 30) F. necrophorum'la deneysel olarak olu~turulan karaciger apseleri ile benzer olmast, gerekse nekrotik doku ile apse duvannda, hatta yer yer dev hOcrelerinde uzun gram negatif bakteri kolonilerinin gorOimesi, bu lezyonlann F. necrophorum'larla ilgili olabilecegine i~aret etmi~tir.

Etkenin biotipine gore karaciger apselerinin lo-kalizasyonunun degi~tigi bildirilmektedir. Biotip A'ya ilgili apselerin genellikle parankim ic;inde, B'ye ilgili lezyonlann ise kapsula ile parenkim arasma yerle~tigi kaydedilmi~tir (30). Bizim olgulanmtzda da apselere · parankimde rastlanmt~ttr. Bu c;alt~mada lezyonlann yerle~im yerleri ve makroskobik ozellikleri ise biotip A'ya ilgili olarak ~ekillendikleri izlenimi vermi~tir.

Rumenitise baglt olarak ~ekillenen karaciger ap-selerinin kuc;Ok ve c;ok saytda oldugu, aynca 1. gOnde 2 mm., 151. gOnde 9 cm.'ye eri~tigi kaydedilmi~tir (12). Mikroapseler solgun kahverenginde, yuvarlak veya gayri muntazam ~ekilli ve kapsOisOzdi.ir (30). Yaptlannda nekrotik doku, lokosit infiltrasyonu ve koloniler halinde F. necrophorum'lar bulunmu~tur (12, 30). Geli~mi~ mikroapselere c;ah~mamtzda da rastlanmt~ttr. 01-gunla~mt~ apselerde ise ortadaki nekrotik, irinli merkezi strastyla makrofaj ve c;ok c;ekirdekli dev hOcreleri, daha d1~a plazmosit, lenfosit ve 16kositlerin <;ogunlukta oldugu bir ku~ak ile en dt~ta kollagen ipliklerden zengin fibroz bir dokunun c;evreledigi kaydedilmi~tir (12, 19). Bu apse kapsi.illerinde plazma hOcrelerinin gorOimesi F. necrophorum'un lokotoksinlerinin antijenik ozelligine baglanmt~ttr (18, 26). Qok c;ekirdekli dev hOcreleri ise daha once sr!;'wlarda (19), deneysel olarak F. nec-rophorum ile enfekte fare (1) ve ratlann (30) dalaklannda bulunmu~tur. Portal i.iggende gori.ilen safra kanallan proliferasyonlan ise karacigerdeki toksik etkiye

baglanmr~ttr (19). Bu lezyonlann gerek makroskobik ve gerekse mikroskobik benzer yanlan bizim ol-gulanmtzda da mevcuttur.

Karaciger apseli stgtrlarda rumentise% 50.9, rumen ve retikulumda parakeratozise % 14.2, abomasum Olserlerine% 10.5, travmatikretikufitise% 14.1 oramnda rastlanrlmr~trr (5). Rowland (27), mide lezyonlannt pigmentasyon, hiper ve parakeratozis, erozyon ve Olserasyon olarak tan1mlamt~t1r. Lubiaz ve ark. (20), koyunlarda pellet yemle beslemede parakeratozis ~ekillendigini ve devamrnda periyodik anoreksi ve rekurrent rumina! timpani olu~tugunu bildirmi~lerdir. Bu c;alt~mada da midelerde benzeri bulgular sap-tanmt~ttr. Frederick (8), yapt1g1 bir c;all~mada re-tikulumda yabanct cis me% 9.2 oranmda rastlandtgtnl kaydetmi~tir. Qal1~mamtzda ise travmatik retikulitis ve buna ilgili apseler oldukc;a yuksek oranda (30 karaciger apsesinin 9'u) bulunmu~tur. Bu da, bakrm ve besleme ~artlannm karaciger apselerinin olu-~umundaki etkisini vurgulayabilir.

~ekil1 : Bir besi s1gmnda fokal karaciger apseleri. (Focal liver abscesses in beef cattle).

~ekil2 : Karacigerin kesit yuzunde apselerin gori.inii!ji.i. (The appearence of hepatic abscesses in cross section of liver).

~ekil 3 : Karacigerde yeni ~ekillenmekte olan bir mikroapse (ok) (Mikroapse in the liver).

~ekil4: Olgun bir apsenin histolojik yap1s1. a. irin, b. Makrofajlar, c. Granulasyon dokusu, d. Fibroz bag doku. (Section of a hepatic abscess. a. Pus, b, Mononuclear macrophages, c. Granulation tissue, d. Fibrous connective tissue). H.E., X115

~ekil 5 : Bir karaciger apsesinde uzun bakteri kolonileri ve bakteri kolonisinin fagositozu (ok). (The long bacteria colonies and phagositosis of bacteria colonies in a hepatic abscess). H. E., X250

~ekil 6: Mikroapse odag1. (The focus of microascess). H.E., X200

~kil?: Kronik rumenitis. Villuslarda dOkU!meler (ok) ve iilserler. (Chronic rumenitis. Villi disappear in mucosa and ulcers in the rumen).

~ekil 8 : Kronik rumenitis. Pilla rumeniste iilserler. (Chronic rumenitis. Ulcers in pillar).

~ekil 9 : Kronik rumenitis. Villuslarda yaygm dokiilmeler ve sikatriks dokusu (ok). (Chronic rumenitis. Villi di-sappear in diffuse area of mucosa and sicatrix tis-sue).

~ekil 10: Akut rumenitis. Epidermiste vezikuller (ok). (Acute rumenitis. Epidermis contains vesicules). H.E. X130

~ekil 11: Rumende iilser. a. Epitel hiicrelerinde art1~, b. Submukozada mononiikleer hiicre infiltrasyonlan ve fibroblastlarda artllj. (Ulcer of the rumen. a. Proliferation of epitelial cells, b. infiltrated mo-nonucleer cells and increased fibroblasts in sub-mucosa). H.E.,X45

~ekil 12: Rumende hiperkeratoz. a. Epitelial nodi.il, b. Sub-mukozada mononkleer hucre infiltrasyonlan. (Hyperceratosis of the rumen. a. Epithelial nodule,

b. Infiltrated mononuclear cells in submucosa). H.E.,X45

(5)

:?ekil1 !?ekil 2

~ekil 3 $ekil4

(6)

S.

U.

Vet. Fak. Derg. ( 1993), 9, 1, 26-32

$ekil7 $ekil8

~ekil9 $ekil iO

$ekil 11 $ekil ·12

(7)

Jensen ve ark. (11) karaciger apseli her olguda rumen lezyonlannm g6r01memesini, apse ~e­ kille\}mesi ile kesim aras1nda bu lezyonlarm

iyi-le~ebilecegi ~eklinde yorumlam1~lard1r. Bu <;a-l!~mada rumende lezyon belirlenemeyen 5 olgudaki karaciger apselerinin makroskobik ve mikroskobik ozelliklerinin, rumenitis kokenli apselere benzer olmast bu yorum i<;inde dO~OnOiebilir.

istatistiki verilere gore (2), Olkemizde yllda ortalama 1.500.000 ba~ s1gtr, 1.400.000 ba~ da dana kesilmektedir. Karaciger apselerinin, besi s1g1rlannm gerek geli:;;imini gerekse degerli bir besin maddesi olan ve ortalama ag1rllg1 5-7 kg aras1nda degi~en karacigerlerin tOketimini en-gellemesi, bu konunun ekonomik 6nemini ortaya koymaktadtr. <:;ali:;;ma halen devam etmektedir.

Kaynaklar

1-Abe, P.M. Majeski, J.A. and Lennard, E.S. (1976) Pathological changes produced by Fusobacterium necrophorum in ex-perimental infection of mice. J. Comp. Path., 86, 365-69. 2-Ba9bakanltk Devlet istatistik EnstitOsu (1990) Turkiye lstatistik Y1llig1 -1989. Yaym No. 140~, De viet istatistik Enstitusu Matbaas1, Ankara

3-Berg, J.N. and Scanlan, C.M. (1982) Studies of Fusobacterium necrophorum from bovine hepatic abscesses : biotypes, qu-antitation, virulance and antibiotic susceptabilitiy. Am. J. Vet. Res., 43, 1580-1586.

4-Brown, H., Bing, R.F. and Grueter, H,P (1975) Tylosin and chlortetracycline for the prevention of liver abscesses, improved weight gains and feed efficiency in feedlot cattle. J. Anim. Sci., 40, 207.

5-Chang, K. J. and Yoon, H.J. ( 1985) A survey of bovine hepatic abscess in the Abotoir. Korean J. Vet. Public health. 9,1,17-24.

6-Deem, D.A. (1980) Liver abscesses in cattle. Compend Conlin Educ. Pract. Vet., 2, 268-73.

?-Forrester, L.J., Cambell, B.J. and Berg, J.N. (1975) Aggregation of platelets by Fucobacterium necrophorum. J. Clin. Microbial., 22, 245-249.

a-Frederick, L.D., (1943) The economic and nutritional importance of bovine hepatic disturbances. J.A.V.M.A. 102, 338-345. 9-Fubini, S.L. Ducharme, N.G. Murphy, J.P. and Smith, D.F. (1985) Vagus indigestion syndrom resulting from a liverabscesse in dairy cows. J.A.V.M.A. 186, 12, 1297-1300.

10-Harman, B.R., Brinkman, M.H., Hofman, M.P. and Self, H.C. (1989) Factors affecting in Transit Shrink and liver abscesses in fed Strees. J. Anim. Sci., 62, 2, 311-317.

11-Jensen, R., Deane, M.H., Cooper, J.L., Miller, V.A. and Graham, W.R. (1954) The rumnitis liver abscess comlexs in beef cattle, Am. J. Vet. Res., 15,202-216.

12-Jensen, R., Flint, J. C.and Griner, L.A. (1954) Experimental necrobacillosis in beef cattle. Am. J. Vet. Res., 15, 54, 5, 14. 13-Jones, T.C. and Hunt. A.D. ( 1983) "Veterinary Pathology." 5th. ed., Lea and Febiger, Philadelphia.

14-Jubb, K.V.F., Kennedy, P.N. and Palmer, N. (1985) "Pathology of Domestic Animals." 3 rd ed., Academic Press Ins., Lon-don.

15-Kanoe, M., lmagawa, H.and Toda, M. (1976) Bacteriology of bovine hepatic abscesses. Jpn. J. Vet. Sci., 38, 263-268.

16-Kanoe, M., lzushi, Y.and Toda, M. (1978) Isolation of Fu-sobacterium necrophorum from bovine rumina! lesions. Jpn. J. Vet. Sci., 40, 275-281.

17-Kaone, M. lzuchi, Y. and Keni, M. (1979) Hepatic abscess in fattaned dairy steer. Jpn. J. Vet. Sci., 41,73-76.

18-Kaone, M. and Toda, M. (1979) Attempt of detect bovine antibody against Fucobacterium necrophorum by the agar gel double diffusion test. Jpn. J. Vet. Sci., 41, 97-102.

19-Lechtenberg, K.F., Magaraja, T.G., Leipold, H.W. and Chengappe, M.M. (1988) Bacteriologic and histologic studies of hepatic abscesses in cattle. Am. J. Vet. Res. 49, 1, 58. 20-Lubiaz, J., Cakala, S., Roszkowski, J, and Stryszak. M. (1983) Macro-and microskopic characteristics of rumen mucosa in sheep fed pelleted fodder. Medycyna Weterynaryjna. XXXIX 9, 530-534.

21-Madin, S.H. (1949) A. bacteriologic study of liver abscesses. Vet. Med. 44, 248-251.

22-Newson, I.A. (1938) A. bacteriologic study of liver abscess in cattle. S. In!. Dis. 63, 232-233.

23-Potter, E.L., Wray, M.l., Muller, R.D., Grueter, H.P., Me Askil, J. and Young, D.C. (1985) Effect of monensin and tylosin on average daily gain, feed efficiency and liver abscess incidence in feedlot cattle. J. Am. Sci., 61, 5, 1058-1065.

24-Roberts, D.S. (1967) The pathogenic synergy of Fu-cobacterium necrophorus and Corynebacterium pyogenes. I. Influence of the leucocidal exotoxin of F. necrophorus. Br. J. Exp. Pathol., 48, 665-673.

25-Roberts, D.S. (1967) The pathogenic synergy of Fusiformis necrophorus and Corynebacterium pyogenes. Part II. The response of F. necrophorus to a filtrable product of C. pyogenes. Br. J. Exp. Pathol., 48, 674-679.

26-Roberts, D.S. (1970) Toxic, allergic and immunogenic factors of Fusiformis necrophorus. J. Comp. Pathol., 80, 247-257. 27-Rowland, A.C. (1987) Rumenitis in intensively fed cattle. A.O. Vet. Fak. Turk Vet. Hekim. I. Bilim Kongresi. 23-25 Eylul, Ankara, Ozet. 55.

28-Rubarth, S. (1960) Hepatic and subphrenic abscesses in cattle with rupture into the vena cava. Acta Vet. Scan., 1, 363-382.

29-Scanlan, C.M. and Berg, J.N. (1983) Experimental hepatic necrobacillosis infection in cattle. Cornell Vet., 73, 117-124. 30-Scanlan, C.M. and Berg. J.N. (1986) Comparative changes in rat liver abscess model induced with three Fucobacterium necrophorum strain. Am. J. Vet. Res., 47, 4, 924-927. 31-Scanlan, C.M. and Edwars, J.F. (1990) Bacteriologic and pathologic studies of hepatic lesions in sheep. Am. J. Vet. Res., 51 ' 3' 363-366.

32-Scanlan, C.M. and Hathcock, T.L. (1983) Bovine ru-menitis-liver abscesses com lex :A bacteriological review. Cornell Vet., 73, 288-297.

33-Scanlan, C.M., Berg. J.N. and Fales, W.H. (1982) Comparative in vitro leukotoksin production of three bovine strains of Fu-cobacterium necrophorum. Am. J. Vet. Res., 43, 1329-1333. 34-Siauson. D.O. and Cooper, B.J. (1982) Mechanisms of disease a textbook of comparative general pathology. Williams-Wilkins Com., Baltimore.

35-Smith, H.A., (1944) Ulcerative lesions of bovine rumen and their possiple relation to hepatic abscess. Am. Vet. Res., 5, 234-243.

36-United States Deparment of Agriculture ( 1952) Research Administration Bureau of Animal Industry, Meat Inspection Service. Summary of Activities. Fiscal Year.

37-Warner, J.F., Fales, W.H. and Sutherland, R.C. (1975) Endotoksin from Fusobacterium necrophorum of bovine hepatic abscess origin. Am. J. Vet. Res., 36, 1015-1019.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültür ve duyarlılık testi sonuçlarına göre başlanılan antibiyotik uygulamasına klinik iyileşme olduktan sonra 10 gün daha devam edilir.. Clindamycin, cephalosporin’ler

In a case of traumatic penoscrotal amputation, one-stage total phallic reconstruction was performed by free radial forearm flap.. In this article, indications,

Her ikisi de ayn¬boyutlu olan A ve B matrislerini toplarken ayn¬sat¬r ve sütundaki elemanlar

Binada 4 bodrum katı, 2 resepsion katı, biri yatak katlarının altında, diğeri yatak katlarının üstünde İki teknik kat, 16 yatak katı -hepsi banyolu 208 odalı-, 1 te- ras

The process for the evaluation of fitness for work is evalu- ated in this paper, alongside a detailed work analysis and a further functional evaluation of an employee

Clinical experiences and case reports occupy an important position in literature, and we present hare a case in which the diagnosis of a patient being fol- lowed by our

There are four main types of sternal clefts: superior SC, the most com- mon type, involving the manubrium and the upper ster- num, subtotal SC, involving the

ti.imori.i olarak kabul edilmi~ti. Hepatoseli.iler karsinom tams1 alan hastalardan 13 'i.inde her iki lobda multip l metastazlar oldugundan ve tek rnetastaz1 olan