• Sonuç bulunamadı

The Relationship Between Early Maladaptive Schemas, Parenting Styles And Psychological Symptoms And The Needs Threats

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The Relationship Between Early Maladaptive Schemas, Parenting Styles And Psychological Symptoms And The Needs Threats"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Erken Dönem Uyumsuz Þemalar, Ebeveynlik

Biçimleri ve Psikolojik Belirtiler ile Psikolojik

Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar

Arasýndaki Ýliþkiler

The Relationship Between Early Maladaptive Schemas, Parenting Styles

And Psychological Symptoms And The Needs Threats

Burcu Kömürcü1, Gonca Soygüt Pekak2

1Klin. Psk., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi, Psikoloji Bölümü, Ankara

2Prof. Dr., Ýstanbul Þehir Üniversitesi, Ýnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü, Ýstanbul

SUMMARY

Objective: This study was designed to examine the

rela-tionship between early maladaptive schemas, parenting styles, psychological symptoms and the need threats in university students. Method: The sample of the study

consisted of 133 undergraduate students studying at Hacettepe University. Aforementioned variables were assessed by Young Schema Questionnaire- Short Form 3, The Turkish versions of the Young Parenting Inventory, Symptom Assesment Inventory, Need Threat Scale.

Results: A series of regression analyses revealed that

per-ceived paternal Conditional/Success-Oriented parenting style predicted the decrease in self esteem. The Pessimistic/Anxious paternel parenting style predicted the increase in self esteem. Extreme Permissive/Unlimited and Pessimistic/Anxious paternal parenting styles pre-dicted the increase in the need of control. On the other hand paternal Punitive parenting style predicted the decrease in perceived control. Analyzing the relationship between psychological symptoms and self-esteem, results showed that the increase in anxiety score predict-ed the increase in self esteem and phobic anxiety pre-dicted the decrease in self esteem. Moreover, the decrease in self-esteem predicted by the increase in interpersonal sensitivity. Finally, analyses showed that there is no significant relationship between schema domains and basic need threats. Conclusion: In

conclu-sion, findings pointed out the predictive power of early maladaptive schemas, perceived parenting styles and psychological symptoms on need threats.

Key Words: Early maladaptive schemas, parenting styles,

psychological symptoms, ostracism

ÖZET

Amaç: Bu çalýþmada, üniversite öðrencilerinde erken

dönem uyumsuz þemalar, ebeveynlik biçimleri ve psikolo-jik belirtiler ile psikolopsikolo-jik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlar arasýndaki iliþkiler incelenmiþtir. Gereç ve Yöntem: Çalýþmaya Hacettepe Üniversitesi'nde eðitimine

devam etmekte olan 133 öðrenci katýlmýþtýr. Katýlýmcýlara Young Þema Ölçeði Kýsa Form-3 (YÞÖ-KF3), Young Ebeveynlik Ölçeði (YEBÖ), Semptom Deðerlendirme Ölçeði (SA-45), Ýhtiyaç Tehdidi Ölçeði ve Demografik Bilgi Formu uygulanmýþtýr. Bulgular: Regresyon analizleri

sonucunda baba ebeveynlik biçimlerinden Koþullu/Baþarý Odaklý ebeveynlik biçimindeki artýþýn benlik deðerindeki düþüþü; Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimindeki artýþýn benlik deðerindeki artýþý yordadýðý dikkat çekmiþtir. Ayrýca, babanýn sergilediði Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz ve Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimindeki artýþ kontrol ihtiyacýndaki artýþý; buna karþýn Cezalandýrýcý ebeveynlik biçimindeki artýþ kontrol ihtiyacýndaki düþüþü yordamak-tadýr. Psikolojik belirtilerden kiþilerin kaygý puanýndaki artýþ benlik deðerindeki artýþý; fobik kaygý puanýndaki artýþ benlik deðerindeki düþüþü yordamaktadýr. Ayrýca, kiþilerarasý duyarlýlýk puanýndaki artýþ ise benlik deðerindeki düþüþü yordamaktadýr. Þema alanlarý ile psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlar arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir iliþki bulunmamýþtýr.

Sonuç: Bulgular ebeveynlik biçimlerinin ve psikolojik

belirtilerin psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði dört temel ihtiyaçla iliþkili olabileceðini göstermiþtir.

Anahtar Sözcükler: Erken dönem uyumsuz þemalar,

ebeveynlik biçimleri, psikolojik belirtiler, psikolojik dýþlan-ma

(Klinik Psikiyatri 2017;20:6-18) DOI: 10.5505/kpd.2017.29292

(2)

GÝRÝÞ

Psikolojik dýþlanma bireyin geliþiminin temeli olan temel sosyal iliþkileri engelleyici bir biçimde diðer-leri tarafýndan ihmal edilmek ya da dýþlanmak olarak tanýmlanmaktadýr (1). Psikolojik dýþlanma süreci, bireyin baþka bir birey veya grup tarafýndan yok sayýlmasý, göz ardý edilmesidir (2). Psikolojik dýþlanma sürecinde bireye olumsuz dahi olsa her-hangi bir biçimde tepki verilmemekte, birey yok-muþ gibi davranýlmakta ve bireyin adeta sosyal ölümü gerçekleþmektedir (3). Williams'a göre, psikolojik dýþlanma sonucunda dýþlanmaya maruz kalan bireyin ortaya koyduðu tepkiler arasýnda fiziksel acýya benzer bir acý duygusu, uyarýlmýþlýk durumu, üzüntü ve öfke gibi olumsuz duygular ile baþta ait olma ihtiyacý olmak üzere benlik deðeri, kontrol ve anlamlý varoluþ olmak üzere dört temel ihtiyacýn tehdit altýna girdiði duygusu yer almak-tadýr (2). Gerçekleþtirilen araþtýrmalarda genellikle gerçek ya da olasý bir dýþlamanýn ilk anda bireyin benlik deðerinde, ait olma ihtiyacýnda ve kontrol algýsýnda azalmaya yol açtýðýný ve varlýðýnýn anlam-lý olduðuna yönelik inancýný sarstýðýna iþaret eden bulgular elde edilmiþtir (4). Psikolojik dýþlanmaya verilen kýsa vadeli tepkiler üzerinde; benlik deðeri, toplulukçuluk-bireycilik, dýþa dönüklük ya da sosyal kaygý gibi bireysel farklýlýklarýn etkisi olduðu elde edilen bulgular arasýndadýr (5,6). Psikolojik dýþlan-maya maruz kalan ergenler, depresyon, yalnýzlýk ve yetersizlikle anlamlý ve olumlu yönde iliþki bildirmiþlerdir (7). Yapýlan diðer çalýþmalar psikolojik dýþlanmanýn saldýrganlýk, zayýf duygu düzenleme gibi pek çok iþlevsel olmayan sonuçlara sebep olduðunu göstermektedir (8). Alanyazýndan edinilen sonuçlara göre, ergenlik boyunca gözlenen düþük benlik deðerinin depresyon, ruh saðlýðý ve fiziksel saðlýkta sorunlar, düþük ekonomik hal ve suç iþleme oranýnda artýþ gibi pek çok olumsuz sonuçla baðlantýlý olduðunu gösteren çalýþma vardýr (9,10). Bu açýdan psikolojik dýþlanma ve psikolojik belirtiler arasýndaki iliþkinin ele alýnmasýnýn önem-li olduðu düþünülmektedir.

Araþtýrmanýn bir diðer deðiþkeni olan ebeveynlik ise, çocuk yetiþtirmekte olan aileler ve bu çabanýn öznesi olan çocuklar için önemli bir olgudur. Young ve arkadaþlarýna göre, çocuklukta karþýlanmasý gereken evrensel bazý temel duygusal ihtiyaçlar bulunmaktadýr. Bunlar; diðerlerine güvenli

baðlan-ma, özerklik, yetkinlik ve kimlik algýsý, duygularýn ve ihtiyaçlarýn ifade edilmesi, kendiliðinden olma ve oyundur (11). Çocuðun psikolojik olarak saðlýklý ve uyumlu olarak geliþebilmesi için bu ihtiyaçlarýn karþýlanmasý gerektiði öne sürülmektedir. Çocuðun saðlýklý yetiþkin bir birey olmasýna engel olan aþýrý katý olma, ihmalkâr davranma, duyarlýlýktan yok-sun olma, reddedici ya da aþýrý izin verici olma, sýnýr koymama, çocuðun özerkliðini önemsememe ve bunun gibi olumsuz özelliklere sahip ebeveyn tutum ve davranýþlarý erken dönem uyumsuz þemalarýn geliþiminde önemli role sahiptir (12,13,14,15). Yetiþkin örneklem üzerinde ve geriye dönük tarama þeklinde yapýlmýþ pek çok çalýþmada, erken dönem uyumsuz þemalarla ebeveynin olum-suz davranýþlarý arasýnda bir iliþki bulunmuþtur (16,17). Çocuða bakým verme iþlevi yerine getir-ilmediði ya da bakým verenlerin olumsuz iþlevlere sahip olduðu ortamda yetiþen bireyler bir sosyal gruba ait olamayacaðý, duygusal iliþki gereksinim-lerinin yeterince karþýlanamayacaðý, duygularýný göz ardý etmesi gerektiði ve diðerlerinin onu incite-ceði gibi olumsuz inançlar geliþtirebilirler.

Þema Terapi Modeli'nde (ÞTM) kavramsallaþtýrýlan erken dönem uyumsuz þemalar; aný, duygu, biliþ ve bedensel duyulardan oluþan, bir kiþinin kendini ve baþkalarýyla olan iliþkilerini dikkate alan, çocukluk ya da ergenlik boyunca geliþen, kiþinin yaþamý boyunca karmaþýklaþan ve önemli dereceye kadar iþlevsiz olan genel yaygýn tema ya da örüntülerdir (11). Erken dönem uyumsuz þemalar çoðunlukla farkýndalýk alanýmýzýn dýþýnda, biliþin derinlik-lerinde olan, bireyin depresyon, kaygý bozukluðu, baðýmlýlýk, sosyal fobi, madde kötüye kullanýmý, yeme bozukluklarý, kiþilik bozukluklarý, ago-rafobinin eþlik ettiði panik bozukluk, psikosomatik bozukluklar, olumlu kiþiler arasý iliþkiler kurama-ma gibi sorunlara yatkýn hale gelmesine zemin hazýrlayan yaygýn yapýlardýr (18,19,20,21,22,23,24, 25).

Aktarýlanlardan hareketle; klinik ve sosyal psikolo-ji disiplinlerini örtüþtüren bir çerçevede, psikolopsikolo-jik dýþlanma sürecinin, psikolojik belirtiler ve iliþkili görülen erken dönem uyumsuz þemalar ve ebeveynlik biçimleri gibi geliþimsel arka plan açýsýndan ele alýnmasýnýn kuramsal çerçeve ve uygulama alaný açýsýndan doðurgularý olabileceði düþünülmüþtür. Özetle, ebeveynlik biçimlerinin

(3)

aþýrý ya da ihmalkâr olmasýnýn, erken dönem uyum-suz þema ve psikolojik belirtilerin; psikolojik dýþlan-ma olgusu tarafýndan tehdit edilen ihtiyaç türleri (ait olma, benlik deðeri, kontrol ve anlamlý varoluþ ihtiyaçlarý) ve düzeylerinde artma ya da azalma yönünde bir deðiþimi yordayabileceði düþünülmek-tedir. Çalýþmanýn amacý, erken dönem uyumsuz þemalar; ebeveynlik biçimleri ve psikolojik belirti-ler ile psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlar arasýndaki iliþkilerin incelenmesidir.

GEREÇ VE YÖNTEM Katýlýmcýlar

Araþtýrmanýn örneklemi, Hacettepe Üniversitesi Diþ Hekimliði, Edebiyat, Eðitim, Fen Bilimleri, Güzel Sanatlar, Hukuk, Ýktisadi ve Ýdari Bilimler, Mühendislik, Saðlýk Bilimleri ve Spor Bilimleri Fakültesi olmak üzere çeþitli bölümlerde öðren-imine devam etmekte olan 96'sý kadýn (%72,2) ve 37'si erkek (%27,8) olmak üzere yaþlarý 18-33 arasýnda deðiþen katýlýmcýlardan oluþmuþtur (Ort = 20.89, ss = 2.49). Ölçek bataryasý 500 kiþiye ve-rilmiþtir. Ölçeklerin tamamýný dolduran 373 kiþiden 147'si deneye katýlmayý kabul etmiþtir. Deney sýrasýnda gerçekleþen teknik aksaklýklara maruz kaldýklarý ya da deneyin psikolojik dýþlanma ile ilgili olduðunu anladýklarý için 14 katýlýmcý örnek-leme dâhil edilmemiþtir. Katýlýmcýlar psikolojik dýþlanma deneyini bilmemektedirler. Verilerin analizi 133 kiþi ile yürütülmüþtür. Araþtýrmanýn etik izni Hacettepe Üniversitesi Etik Kurulu'ndan alýnmýþ ve sürecin tamamýnda katýlýmcýlar gönül-lülük esasýna dayalý olarak çalýþmalara katýlmýþlardýr.

Ölçme Araçlarý

Young Þema Ölçeði Kýsa Form (YÞÖ-KF): Young tarafýndan geliþtirilen, 90 maddeden oluþan ölçeðin özgün formunda 5 þema alaný altýnda yer alan 18 alt boyut önerilmektedir. Bu þema alanlarý; ayrýlma ve reddedilme, zedelenmiþ otonomi ve kendini ortaya koyma, zedelenmiþ sýnýrlar, diðeri yönelimlilik, aþýrý tetikte olma ve bastýrýlmýþlýk þema alanlarýdýr. Alt boyutlar sýrasýyla, terk edilme/istikrarsýzlýk, güven-sizlik/suistimal edilme, duygusal yoksunluk, kusurluluk/utanç, sosyal izolasyon/ yabancýlaþma,

baðýmlýlýk/yetersizlik, hastalýklar ve zarar görme karþýsýnda dayanýksýzlýk, iç içe geçme/geliþmemiþ benlik, baþarýsýzlýk, hak görme/büyüklük, yetersiz özdenetim, boyun eðicilik, kendini feda, onay arayýcýlýk, karamsarlýk, duygularý bastýrma, yüksek standartlar/aþýrý eleþtiricilik ve cezalandýrýcýlýk olarak adlandýrýlmaktýr. Her bir madde 6'lý derece-lendirme üzerinde (1=Benim için tamamýyla yan-lýþ, 6= Beni mükemmel þekilde tanýmlýyor) deðer-lendirilmektedir. Ölçekten alýnan yüksek puanlar, ilgili þemanýn bireyin iþlevsellik düzeyini ne kadar etkilediðine iþaret etmektedir. Ölçeðin ülkemizdeki geçerlik-güvenirlik çalýþmasýna göre, alt ölçeklerin iç tutarlýlýk katsayýlarýnýn .54 ile .85 arasýnda ve ölçeðin kabul edilebilir düzeyde geçerli ve güvenilir olduðu görülmüþtür (26).

Young Ebeveynlik Ölçeði (YEBÖ): Young tarafýn-dan geliþtirilen, 72 maddeden oluþan ve 17 alt boyut içeren bir ölçektir (27). Katýlýmcýdan çocuk-luðu sýrasýnda anne ve babasýný betimleyen davranýþlarý en iyi tanýmlayan þekilde (1 = tamamý ile yanlýþ, 6 = ona tamamý ile uyuyor) derece-lendirmesi istenmektedir. Yüksek puan alýnan maddeler erken dönem uyumsuz þemalarýn oluþu-muna zemin hazýrlayan ebeveynlik tutumlarýna iþaret etmektedir. Ölçeðin Türkçe formuna iliþkin çalýþma Soygüt ve arkadaþlarý tarafýndan yapýlmýþ ve ölçeðin geçerli ve güvenilir olduðuna iþaret edilmiþtir (28). Ölçeðin iç tutarlýlýk katsayýlarý anne formunda alfa=.53-.86, baba formunda ise alfa=.61-.89 arasýnda deðiþmektedir.

Semptom Deðerlendirme Ölçeði (SA-45): Dokuz (9) psikiyatrik küme altýnda toplanan her alt boyut için 5 madde içeren kýrk beþ (45) maddeden oluþan bir kendini bildirim ölçeðidir. SA-45'in kaygý, depres-yon, düþmanlýk, kiþilerarasý duyarlýlýk, obsesif-kom-pulsif, paranoid düþünce, fobik kaygý, psikotik ve somatizasyon alt boyutlarýnýn yaný sýra genel belirti düzeyi ve pozitif belirti toplamý olmak üzere iki endeks puaný da bulunmaktadýr. Ölçek 5'li Likert tipi puanlamaya sahiptir. Ölçeðin özgün formuna iliþkin çalýþmalar ölçeðin geçerli ve güvenilir olduðuna iþaret etmektedir (29). Türk Kültürü'ne uyarlanmasý Epözdemir tarafýndan yapýlan ölçek geçerli ve güvenilirdir (30).

(4)

Ýhtiyaç Tehdidi Ölçeði: Ýhtiyaç Tehdidi Ölçeði, 7 basamaklý Likert tipi bir ölçektir (31). Ölçek psikolojik dýþlanma sýrasýnda katýlýmcýlarýn ait olma, benlik deðeri, kontrol ve anlamlý varoluþ ihtiyaçlarýnýn düzeylerinde meydana gelmesi bekle-nen düþüþün belirlenmesi amacýyla kullanýlmak-tadýr ve her bir alt boyutta 5 madde içeren 4 alt boyuta sahiptir. Alt ölçeklerden alýnan puanýn sek olmasý ilgili ihtiyacýn tatmin düzeyinin de yük-sek olduðu ve dolayýsýyla bu ihtiyaca yönelik daha az tehdit algýlandýðý anlamýna gelmektedir. Ölçeðin iç tutarlýk katsayýlarý ait olma, benlik deðeri, kon-trol ve anlamlý varoluþ ihtiyaçlarý alt boyutlarý için sýrasýyla. 91, .86, .84 ve. 88'dir (32).

Sanal Top Deney Düzeneði: Psikolojik dýþlanma durumunun deðiþimlenmesi için tasarlanmýþ, iki ya da üç kiþinin birbirlerine top attýklarýna inandýklarý, çevrimiçi olarak oynanan bir bilgisayar oyunudur (33).

Ýþlem

Araþtýrma iki basamaktan oluþmuþtur. Ýlk basamakta katýlýmcýlar demografik formu ve diðer ölçekleri içeren bataryayý doldurmuþlardýr. Ölçek-lerin doldurulmasý gruplar halinde sýnýflarda gerçekleþtirilmiþtir. Katýlýmcýlara daha sonra ulaþa-bilmek ve anonimliði saðlamak amacýyla Demografik Bilgi Formu'nda her katýlýmcýdan öðrenci numarasý istenmiþtir. Daha sonra katýlým-cýlara bölümümüzde yürütülen bir baþka çalýþmaya da katýlabilecekleri söylenmiþ ve diðer çalýþmaya katýlmak isteyen katýlýmcýlar iletiþim bilgilerini ve öðrenci numaralarýný içeren ayrý bir bilgi formu doldurmuþlardýr. Katýlýmcýlara baþka bir çalýþmaya katýlabileceklerinin söylenmesi araþtýrmanýn birinci basamaðý ve ikinci basamaðý arasýnda bað kurul-masýný ve yanýtlarýn taraflý olkurul-masýný önlemek amacýyla gerçekleþtirilmiþtir. Ýletiþim bilgileri alý-nan katýlýmcýlar ölçek bataryasýnýn doldurul-masýnýn üzerinden belli bir süre (gün) geçtikten sonra (Ort=32.14, SS=17.18) telefonla aranarak ikinci bir araþtýrmaya çaðrýlmýþlardýr. Ýkinci basamakta katýlýmcýlar Hacettepe Üniversitesi Sosyal Psikoloji Laboratuvarý'nda sanal top düzeneði ile psikolojik dýþlanma oturumlarýna katýlmýþlardýr. Katýlýmcýlar içinde çalýþma masasý, çalýþma koltuðu ve bilgisayar olan 3m2 alana sahip

odalarda tek baþlarýna bilgisayar aracýlýðýyla sanal top oyununu oynamýþlardýr. Bu çalýþmada, psikolo-jik dýþlanmanýn oluþturulmasý amacýyla deney grubunda bulunan katýlýmcýlara oyunun baþýnda top gelmekte, ancak birkaç turdan sonra gelmemektedir. Katýlýmcýlara topun az gelmesiyle psikolojik dýþlanma saðlanmaktadýr. Oyun biti-minde katýlýmcýlar Ýhtiyaç Tehdidi Ölçeði'ni doldur-muþlar ve sürecin nasýl geçtiðini deðer-lendirmiþlerdir. Sürecin deðerlendirilmesi aþaðýda anlatýlan sanal top deney düzeneðinin paravan öyküsünün iþleyip iþlemediðini belirlemek için kul-lanýlmýþtýr. Deneyin dýþlanma ile ilgili olduðunu bildiren katýlýmcýlarýn cevaplarýnda oluþabilecek yanlýlýktan dolayý bu ölçümler iptal edilmiþtir. Oturumun sonunda her bir katýlýmcý araþtýrmanýn gerçek amacý hakkýnda bilgilendirilmiþ ve çalýþ-maya dair açýklamalarý içeren onam formunu imza-lamýþtýr.

Sanal Top Deney Düzeneði: Katýlýmcýlarýn top atma oyununu internet aracýlýðýyla birbirlerine baðlý olduðu söylenen bilgisayarlar üzerinden oyna-malarýný içermektedir. Katýlýmcýlara, zihinde görselleþtirmenin bireyin performansý üzerinde ne kadar etkili olduðunu incelemenin amaçlandýðý bir araþtýrmada yer aldýklarý ve tek yapmalarý gerekenin kendilerine top geldiði zaman diðer 2 (bazý araþtýrmalarda 3) oyuncudan birine atmalarý olduðu söylenmektedir. Paravan öykünün inandýrýcýlýðýný saðlayabilmek amacýyla, oyun bittik-ten sonra katýlýmcýlardan oyun süresince zihin-lerinde canlandýrdýklarý ortamý betimlemeleri istenmektedir. Paravan öykü bireylerin tepkilerinin olumlu ya da olumsuz yönde deðiþmesine engel olmak için kullanýlmakta ve iþlem yolu sonunda katýlýmcýlara deneyin asýl amacý açýklanmaktadýr. Sanal top deney düzeneði kullanýlarak yürütülen araþtýrmalar bu deney düzeneðinin psikolojik dýþlanma durumunun deðiþimlenmesinde oldukça etkili olduðunu göstermiþtir (34).

Ýstatistiksel Analizler

Araþtýrma deðiþkenleri arasýndaki iliþkilerin belir-lenmesi için gerekli koþullarýn karþýlanmasý amacýy-la yapýamacýy-lan koreamacýy-lasyon analizlerinin sonrasýnda çalýþ-mada hiyerarþik regresyon analizleri yürütülmüþtür. Yapýlan analiz kapsamýnda ilk

(5)

aþa-mada ebeveynlik biçimleri (Kuralcý/Kalýplayýcý, Küçümseyici/Kusur Bulucu, Duygusal Bakýmdan Yoksun Býrakýcý, Sömürücü/Ýstismar Edici, Aþýrý Koruyucu/Evhamlý, Koþullu/Baþarý Odaklý, Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz, Kötümser/Endiþeli, Cezalandýrýcý, Deðiþime Kapalý/Duygularýný Bastýran Ebeveynlik biçimleri olmak üzere anne ya da baba formu için on alt boyut) ikinci aþamada erken dönem uyumsuz þemalar (Kopukluk ve Reddedilmiþlik, Zedelenmiþ Otonomi ve Kendini Ortaya Koyma, Zedelenmiþ Sýnýrlar, Diðerleri Yönelimlilik ve Aþýrý Tetikte Olma ve Bastýrýlmýþlýk olmak üzere beþ þema alaný), üçüncü aþamada psikolojik belirtiler (kaygý, depresyon, düþmanlýk, kiþilerarasý duyarlýlýk, obsesif-kompulsif, paranoid düþünce, fobik kaygý, psikotizm ve somatizasyon olmak üzere dokuz alt boyut) denkleme alýnmýþtýr.

BULGULAR

Bulgulara ait deðiþkenler arasýndaki korelasyonlar Tablo 1'de sunulmuþtur. Buna göre; benlik deðeri ihtiyacý, kötümser/endiþeli baba ebeveynlik biçimi ile (r=.241, p<.01) olumlu yönde; psikolojik belir-tilerden kiþiler arasý duyarlýlýk alt ölçeði (r=.-.219, p<.01) ve fobik kaygý alt ölçeði ile (r=-.179, p<.01) olumsuz yönde iliþkilidir. Kontrol ihtiyacýnýn ise kötümser/endiþeli (r=.289, p<.001) ve aþýrý izin verici (r=.210, p<.01) baba ebeveynlik biçimleriyle olumlu yönde iliþki içerisinde olduðu görülmüþtür. Anlamlý varoluþ ihtiyacýnýn ise kötümser/endiþeli

(r=.267, p<.001) baba ebeveynlik biçimi ile olum-lu yönde iliþkisi vardýr. Ait olma ihtiyacýnýn ebeveynlik biçimleri ve psikolojik belirtiler deðiþkenleriyle arasýnda anlamlý bir iliþki görülmemiþtir.

Ebeveynlik Biçimleri Ýle Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar Arasýndaki Ýliþkinin Ýnce-lenmesi

Benlik deðeri deðiþkeni için baba ebeveynlik biçim-leri ile oluþturulan model anlamlýdýr ve varyansýn %17,3'ünü açýklamaktadýr, R=.416, R2=.173, F(10,122)=2.546, p<.01. Koþullu/Baþarý Odaklý ebeveynlik biçimi benlik deðerini yordamaktadýr, Beta=-.292, t(122)=-2.806, p<.01. Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçiminin de benlik deðerini yordadýðý görülmüþtür, Beta=.290, t(122)=2.678, p<.01. Koþullu/Baþarý Odaklý ebeveynlik biçimindeki artýþ benlik deðerindeki düþüþü; Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimindeki artýþ benlik deðerindeki artýþý yordamaktadýr. Bulgular Tablo 2A'da sunulmuþtur.

Kontrol ihtiyacý ile baba ebeveynlik biçimleri arasýnda da istatistiksel olarak anlamlý bir iliþki sap-tanmýþtýr ve varyansýn %17'sini açýklamaktadýr, R=412, R2=.170, F(10,122)=2.501, p<.01. Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz ebeveynlik biçiminin kontrol ihtiyacýndaki deðiþimi yordadýðý görülmüþtür,

Tablo 1: Deðiþkenler Arasýndaki Korelasyon Katsayýlarý

Kötümser

/Endiþeli

Koþullu/Ba

þarý Odaklý

Aþýrý Ýzin

Verici/Sýnýrsýz

Cezalan

dýrýcý

Kaygý Kiþilerarasý

Duyarlýlýk

Fobik

Kaygý

Ait Olma

.142

-.133

.051

.046

.142

-.126

.026

Benlik

Deðeri

.241*

-.161

.086

.024

.050

-.219*

-.179*

Kontrol

Ýhtiyacý

.289**

-.014

.210*

.012

.153

-.026

.019

Anlamlý

Varoluþ

.267**

-.056

.160

-014

.012

-.151

-.170

*p<.05, **p<.01, *** p<.001

(6)

Beta=.262, t(122)=2.309, p<.05. Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçiminin de kontrol ihtiyacýný yordadýðý görülmüþtür, Beta=.275, t(122)=2.553, p<.05. Cezalandýrýcý ebeveynlik biçi-mi de kontrol ihtiyacýný yordayan deðiþkenler arasýndadýr, Beta=-.189, t(122)=-1.981, p<.05. Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz ebeveynlik biçimindeki artýþ kontrol ihtiyacýndaki artýþý; Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimindeki artýþ kontrol ihtiyacýndaki artýþý yordamaktadýr. Cezalandýrýcý ebeveynlik biçi-mindeki artýþ kontrol ihtiyacýndaki düþüþü yor-damaktadýr. Bulgular Tablo 2B'de sunulmuþtur. Psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði dört temel ihtiyaç anne ebeveynlik biçimleri tarafýndan yor-danmazken; anlamlý varoluþ ihtiyacý baba ebeveyn-lik biçimleri tarafýndan da yordanmamaktadýr.

Psikolojik Belirtiler Ýle Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar Arasýndaki Ýliþkinin Ýnce-lenmesi

Psikolojik belirtiler ile psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaç boyutlarýndan olan benlik

deðeri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir iliþki olduðu görülmüþtür (R=.447, R2=.200, F(9, 123) = 3.416, p<.01). Psikolojik belirtilerin benlik deðeri üzerinde yordayýcý bir rolü olduðu ve psikolojik belirtilerin varyansýn %20'sini açýkladýðý görülmüþtür. Semptom Deðerlendirme Ölçeði (SA-45)'nin kaygý alt ölçeðinden alýnan puanýn benlik deðerini yordadýðý elde edilen bulgular arasýndadýr, Beta=.293, t(123)=2.112, p<.05. Bir diðer bulgu ise, fobik kaygý alt boyutunun da benlik deðerini yordadýðýdýr, Beta=.-300, t(123)=-2.581, p=.01. Buna ek olarak kiþilerarasý duyarlýlýðýn benlik deðerini yordama gücüne sahip olduðu görülmüþtür, Beta =-501, t(123)=-3.689, p<.001. Kiþilerin kaygý puanýndaki artýþ benlik deðerindeki artýþý; fobik kaygý puanýndaki artýþ benlik deðerindeki düþüþü yordamaktadýr. Ek olarak kiþi-ler arasý duyarlýlýk puanýndaki artýþ ise benlik deðerindeki düþüþü yordamaktadýr. Bulgular Tablo 2C'de sunulmuþtur. Ait olma, kontrol ve anlamlý varoluþ ihtiyaçlarýndaki deðiþimin psikolojik belir-tiler tarafýndan yordanmadýðý görülmüþtür. Bulgular Tablo 2'de sunulmuþtur.

Klinik Psikiyatri 2017;20:6-18 11

Tablo 2. Erken Dönem Uyumsuz Þemalar, Ebeveynlik Biçimleri Ve Psikolojik Belirtiler ile

Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar Arasýndaki Ýliþkiye Ait Hiyerarþik Regresyon

Analizi Sonuçlarý

R

2

F

P

A

.173

2.546**

.008

Benlik Deðeri

B

ß

T

P

Kötümser/Endiþeli

.250

.290

-2.806**

.006

Koþullu/Baþarý Odaklý

-.232

-.292

-2.678**

.008

R

2

F

P

B

.170

2.501**

.009

Kontrol

B

ß

T

P

Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz

.239

262

2.309*

.023

Kötümser/Endiþeli,

.202

.275

2.533**

.013

Cezalandýrýcý

-.189

-.189

-1.989*

.050

R

2

F

P

C

.200

3.416**

.001

Benlik Deðeri

B

ß

T

P

Kaygý

.377

.293

2.112*

.037

Fobik Kaygý

-.564

-.300

-2.581**

.011

Kiþilerarasý Duyarlýlýk

-668

-.501

-3.689***

.000

*p<.05, **p<.01, *** p<.001

(7)

Erken Dönem Uyumsuz Þemalar Ýle Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar Arasýndaki Ýliþkinin Ýncelenmesi

Yapýlan Hiyerarþik Regresyon Analizi sonuçlarýna göre beþ þema alaný ile psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaç boyutlarý arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir iliþki olmadýðý görülmüþtür.

TARTIÞMA

Üniversite öðrencilerinde erken dönem uyumsuz þemalar, ebeveynlik biçimleri ve psikolojik belirti-ler ile psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlar (ait olma, benlik deðeri, kontrol ve anlamlý varoluþ ihtiyaçlarý) arasýndaki iliþkiyi incelemek amacýyla yürütülen çalýþmanýn bulgularý alanyazýn ýþýðýnda tartýþýlmýþtýr.

Ebeveynlik Biçimleri Ýle Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar

Ýlk olarak, ebeveynlik biçimleri ile psikolojik dýþlan-manýn tehdit ettiði ihtiyaçlar arasýndaki iliþkiye ait bulgular deðerlendirildiðinde, babaya iliþkin ebeveynlik biçimleri ile psikolojik dýþlanma tarafýn-dan tehdit edilen ihtiyaçlartarafýn-dan benlik deðeri ve kontrol arasýnda anlamlý bir iliþki olduðu görülmüþtür. Koþullu/Baþarý Odaklý ebeveynlik biçimindeki artýþ benlik deðerindeki düþüþle iliþki-lidir. Sergilenen Koþullu/Baþarý Odaklý baba ebeveynlik biçimine maruz kalan katýlýmcýlarýn psikolojik dýþlanma oturumunu performans sergilenecek ve baþarýlý olunacak bir etkinlik olarak görmesi ve çalýþmada kendilerine top atýlmamasýný kendilerinin baþarýsýz olduðuna bir kanýt olarak deðerlendirerek benlik deðerinde düþme yaþadýk-larý sonucun olasý bir açýklamasý olabilir. Benlik deðerine iliþkin bir baþka bulgu, babanýn sergilediði Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimindeki artýþýn benlik deðerindeki artýþ ile iliþkili olduðudur. Ýþlevsel olmayan bir ebeveynlik ile iliþkili olarak benlik deðerinde artýþ görünmesi beklenmedik bir bulgu olarak düþünülebilir. Bir yorum, benlik deðerinin tehdit altýna girdiði durumlarda bir savunma mekanizmasý olarak benlik deðerine hizmet eden yanlýlýðýn devreye girip, bireyin var olan durumu gerçekte olduðundan farklý bir biçimde algýlamasýný ya da yorumlamasýný

saðla-yarak benlik deðerinin zedelenmesini engellediði önerisine dayandýrýlabilir (35). Bu yanlýlýðýn katýlýmcýyý Kötümser/Endiþeli bir ebeveynin tehdidinden koruduðu söylenebilir. Bu açýdan, benlik deðerindeki artýþ aslýnda ÞTM'deki aþýrý telafi mekanizmasýna ya da moduna karþýlýk geliyor olabilir. Diðer bir yorum olarak da, endiþeye dayalý bu ebeveynlik biçimleri, kültürümüzde yaygýn olarak görülmekte ve aþýrý koruma sýnýfýnda yer almaktadýr. Dolayýsýyla, çocuk tarafýndan aþýrý poh-pohlanma/þýmartýlma olarak yaþantýlanan bu süreç olumsuz durumlarda kýrýlan benliði koruma amacýyla benlik deðerinde artýþ olarak kendini gösterebilir.

Bir diðer deðiþken olan kontrol ihtiyacýna yönelik olarak, Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz baba ebeveynlik biçimindeki artýþýn kontrol ihtiyacýndaki artýþý yor-dadýðý görülmüþtür. Ýzin verici ebeveynlik genellik-le kabulün ve sýcaklýðýn yüksek olduðu; ancak dene-timin ve çocuktan beklentilerin düþük olduðu ebeveynlik biçimidir. Bu ebeveynlik biçimi ile yetiþen çocuklarýn kendini düzenleme ya da kontrol etme, duygularýný kontrol etme ve sorumluluk alma gibi konularda sorunlar yaþadýðý bulunmuþtur (36). Yazar tarafýndan yapýlan sýnýflamada izin verici ebeveynlik olarak tanýmlanan ebeveynlik ile ÞTM'nin önerdiði Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz ebeveynlik biçiminin bir ölçüde örtüþtüðü kabul edilirse Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz ebeveynlik biçimi ile yetiþen bireyin kendi kontrolü üzerinde daha fazla çaba sarf etmesinin, bir baþka ifadeyle kontrol ihtiyacýndaki artýþýn alanyazýn ile tutarlý olduðu söylenebilir. Kontrol ihtiyacýna yönelik olarak, dikkat çekici bir diðer bulgu ise, Kötümser/Endiþeli baba ebeveynlik biçimindeki artýþýn kontrol ihtiy-acýndaki artýþý yordadýðýdýr. Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimine sahip bir babayla yaþayan katýlýmcýlarýn rol model alma yolu ile olumsuz sonuçlardan kaçýnmak için eylemlerinin kontrol altýnda olmasýna fazla önem verdikleri ve bu nedenle psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlardan biri olan kontrol boyutunda daha yüksek puan almalarý beklenen bir sonuç olabilir. Benzer bir þekilde, Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçiminin çocuðun davranýþlarýna kaygý ile yaklaþýl-masýný içerdiði düþünülürse, bireyin kontrol ihti-yacýnýn artmasý anlaþýlýr bir sonuç olmaktadýr. Kontrol ihtiyacýný yordayan bir diðer deðiþken ise, Cezalandýrýcý baba ebeveynlik biçimi olup, bu

(8)

ebeveynlik biçimindeki artýþ kontrol ihtiyacýndaki düþüþü yordamaktadýr. Babanýn çocuðu yaptýklarý ya da yapmadýklarý nedeniyle davranýþsal ya da duy-gusal olarak cezalandýrmasý çocuðun hiçbir þekilde kendine edilen kötü muamelenin kontrolünün kendi elinde olmadýðý inancýný pekiþtirebilir. Bu nedenle Cezalandýrýcý baba ebeveynlik biçimi ile katýlýmcýnýn kontrol puanýndaki düþme arasýndaki iliþki akla yakýn görünmektedir. Katý bir disiplin altýnda, yeterli duygusal destekten yoksun, kural-lara mutlak itaat edilmesi beklenen yetkeci ebeveynlik biçimi ile büyütülen çocuklarýn yüksek kaygý gibi sorunlar yaþadýklarý ve genellikle saldýr-ganlýk gibi olumsuz davranýþlar gösterdikleri bulun-muþtur (37,38). Cezalandýrýcý ebeveynlik biçiminin de kurallara uyulmadýðý zaman sergilenmiþ olabile-ceði düþünüldüðünde çocuðun yaþadýðý stres ve stresi takiben ortaya çýkan kaygý nedeniyle kontrol ihtiyacýnýn tehdidinde artýþ olmasý; daha açýk bir ifadeyle bireyin kontrol ihtiyacýnýn tehdit altýn girmesi biraz daha netlik kazanmaktadýr.

Psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlarla anne ebeveynlik biçimleri arasýnda anlamlý bir iliþ-ki bulunamazken baba ebeveynlik biçimleri arasýn-da bulunmasý anne ve babalarýn ebeveynlik biçim-leri farkýndan olabileceði gibi kültürel bir taraflýlýk-tan da olabileceði þeklinde yorumlanabilir. Ayrýca, psikolojik belirtilerin yordanmasý açýsýndan, anne ve babalara iliþkin algýlanan ebeveynlik biçim-lerinde farklý örüntüler olduðu dikkati çekmektedir (14).

Psikolojik Belirtiler Ýle Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar

Ýkinci olarak, erken dönem uyumsuz þemalarla psikopatoloji arasýndaki kuramsal baðdan hare-ketle yapýlan analizlerin sonuçlarýna göre psikolojik belirtiler ile psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaç boyutlarýndan benlik deðeri arasýnda istatis-tiksel olarak anlamlý bir iliþki olduðu görülmüþtür. Bulgulara göre, kiþilerin kaygý puanýndaki artýþ benlik deðerindeki artýþý; fobik kaygý puanýndaki artýþ benlik deðerindeki düþüþü; kiþiler arasý duyarlýlýk puanýndaki artýþ ise benlik deðerindeki düþüþü yordamaktadýr. Alanyazýn incelendiðinde sosyal açýdan kaygýlý katýlýmcýlarýn tehdit edilen ihtiyaçlarýnýn eski haline dönmesi ve baþarýlý bir

kendini düzenleme gerçekleþtirebilmelerinin sosyal kaygýsý düþük olan bireylerden daha uzun zaman aldýðý gözlenmiþtir (5). Bu baðlamda düþünüldüðünde sosyal kaygý puaný yüksek birey-lerin psikolojik dýþlanmadan farklý þekilde etkilen-meleri daha anlaþýlýr olabilir. Bunun yaný sýra, Semptom Deðerlendirme Ölçeði'nin fobik kaygý alt boyutundaki maddelerin günlük hayattaki iþlevsel-liðin zedelenmesinin bir yansýmasý olan psikolojik belirtilerle daha fazla örtüþtüðü düþünülürse benlik deðerindeki düþüþün beklenen bir sonuç olmasý güçlenebilir. Ancak kaygý alt boyutunun benlik deðerini pozitif yönde yordamasý beklenen bir sonuç deðildir. Katýlýmcýlarýn fobik kaygý ve kaygý alt boyutundaki maddeleri bir arada görmeleri sonucu kaygý boyutundaki maddeleri fobik kaygý boyutundaki maddelerle karþýlaþtýrýnca daha az puanlamýþ olabilecekleri elde edilen bulgunun bir açýklamasý olabilir. Bu açýdan, benlik deðeri yan-lýlýðýnýn kaygý boyutunda da devreye girdiði söylenebilir. Çalýþmanýn bir diðer bulgusu ise kiþi-lerarasý duyarlýlýk puanýndaki artýþýn benlik deðerindeki düþüþü yordadýðýdýr. Kiþiler arasý duyarlýlýk boyutu, bireyin diðerleriyle iliþkileri hakkýnda nasýl hissettiði, kendine iliþkin deðer-sizleþtirmesi, diðer insanlarýn arkadaþça olmadýðý bunun yaný sýra diðerleri ile konuþurken ya da diðerleri tarafýndan izlenirken stres hissetmesi hakkýnda sorularý içermektedir. Bu alt ölçekten alý-nan puanlardaki yükselmenin ve katýlýmcýlarýn dýþlanma oturumu sonrasý benlik deðerlerindeki düþmenin, sorularýn içeriðine baðlý olarak diðer-leriyle kurulan iliþkilerdeki yetersizlik ve kendile-rine yönelik deðersizleþme algýsý ile örtüþtüðü söylenebilir. Daha önce de aktarýldýðý gibi daha hafif sorunlardan daha aðýr psikopatolojilere uzanan psikolojik belirtilerin erken dönem uyum-suz þemalarla iliþkisini gösteren pek çok çalýþma yapýlmýþtýr (18,19). Benzer þekilde, erken dönem uyumsuz þemalarýn olumsuz çocukluk yaþantýlarý ile yetiþkin psikopatolojisi iliþkisine aracý deðiþken olarak yön verdiði bilinmektedir (20). Buradan hareketle psikolojik belirtilerden fobik kaygý ve kiþilerarasý duyarlýlýk boyutlarýndaki artýþ ile benlik deðeri arasýndaki düþüþ arasýndaki iliþki akla yatkýn hale gelmektedir. Buna karþýn, ait olma, kontrol ve anlamlý varoluþ ihtiyaçlarýnýn psikolojik belirtiler tarafýndan yordanmadýðý yapýlan analizler sonucu elde edilen bir bulgudur. Bunun bir açýklamasý olarak, çalýþmaya katýlan bireylerin psikolojik

(9)

belir-tiler açýsýndan heterojen bir daðýlýma sahip olmayan üniversite öðrencileri olmasý olarak düþünülebilir. Bir diðer açýklama ise psikolojik dýþlanmanýn ve bireylerin sahip olduðu psikolojik belirtilerin erken dönem uyumsuz þemalarý harekete geçirmemesi, bunun ötesinde psikolojik belirtilerin de söz konusu ihtiyaçlar üzerinde yor-dayýcý bir rolü olmamasýdýr. Elde edilen bulgunun bir baþka açýklamasý katýlýmcýlarýn psikolojik dýþlanma oturumunda oynadýklarý oyunun gerçek-liði konusundaki tereddütleri olmalarý olabilir. Psikolojik dýþlanma iþlem yolunun internet temelli bir oyun yerine katýlýmcýlarla beraber ayný ortamda fiili olarak bulunan anlaþmalý katýlýmcýlardan oluþan baþka bir deney düzeneðiyle (örn. tanýþma deney düzeneði) çalýþýlmasýnýn yararlý olacaðý düþünülmektedir (39). Psikolojik dýþlanmanýn iç grup üyeleri tarafýndan uygulandýðýnda daha çok acý verdiði alanyazýndan edindiðimiz bir bilgidir (40). Bu bilgiyle tutarlý olarak, çalýþmada, bireylerin tanýmadýklarý kiþilerle psikolojik dýþlanma oturu-muna katýlmalarý ait olma ihtiyacýna iliþkin elde edilen sonuçlarý açýklayabilir. Þöyle ki, kontrol ihtiyacýna yönelik bulgulara iliþkin deðinilecek ilk nokta, deney sýrasýnda topun katýlýmcýlara en baþta bir kaç kere olmak üzere gelmesi, oyunun devamýn-da bir devamýn-daha hiç gelmemesidir. Buna raðmen deney sonrasýnda araþtýrmacý, katýlýmcýlardan oyunun nasýl geçtiðini deðerlendirmelerini istediðinde bazý katýlýmcýlarýn topun kendilerine daha fazla geldiði-ni belirttikleri gözlemlenmiþtir. Bu bildirime göre, katýlýmcýlarýn yaþadýklarý dýþlanma deneyimini görmezden geliyor ya da azýmsýyor olabilecekleri bu nedenle de bir iliþki bulunamadýðý düþünülebilir.

Erken Dönem Uyumsuz Þemalar Ýle Psikolojik Dýþlanmanýn Tehdit Ettiði Ýhtiyaçlar

Üçüncü olarak, çalýþmanýn sonuçlarýna göre, beþ þema alanýnýn psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlarý yordamadýðý görülmüþtür. Elde edilen bulgunun dört temel ihtiyacý kapsayan olasý açýkla-malarýndan ilki, araþtýrmada kullanýlan deney düzeneðinin sosyal psikoloji kurgulamalarýna daha yakýn olmasý ancak klinik psikoloji baðlamýnda yürütülecek çalýþmalar için þema aktivasyonunu saðlayacak farklý düzeneklere yönelmenin gerekli olmasý ile ilgili olabilir. Dýþlanma deneyimlerinin düzensiz aralýklarla ve nadir olduðu durumlarda, hedefin baþa çýkma stratejilerinin duygusal

stres-lerinden kurtulmalarýna, tehdit edilen psikolojik durumlarýn güçlenmesine ve duygu durumlarýnýn geliþmesine olanak tanýdýðý bilinmektedir (41). Bir diðer açýklama ise bireylerin görece kendilerine yakýn olmayan kiþilerle çalýþmaya katýlmalarý ola-bilir. Erken dönem uyumsuz þemalarýn çoðunlukla bireyin süreðen bir þekilde iliþkide olduðu önemli diðer kiþiler tarafýndan tetiklendiði, çalýþmada ise bireylerin tanýmadýklarý ve bir daha görmeyecek-lerini düþündükleri kiþilerle psikolojik dýþlanma oturumuna katýldýklarý göz önüne alýnacak olursa elde edilen bulgu netlik kazanmaktadýr (42). Bir baþka açýklama psikolojik dýþlanma sonucunda katýlýmcýnýn duygu durumunda oluþan hissizliðin bireyin biliþsel süreçlerini de kýsmen sekteye uðrat-masý ve bu durumun da tehdit edilen ihtiyaç tür ve düzeylerinde bir deðiþme yaratmamasý; daha açýk bir ifadeyle katýlýmcýnýn "nötr" bir tepki vermesidir. Bu bulgu, psikolojik dýþlanma karþýsýnda bireylerin ilk olarak verdikleri tepkinin hissizlik olduðunu öne süren araþtýrma bulgularýyla tutarlýdýr (43). Erken dönem uyumsuz þemalarýn psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlarý yordamamasýnýn ÞTM açýsýndan bir diðer açýklamasý da þema modlarý ile yapýlabilir. Young ve arkadaþlarý, þema modlarýný bireyin hassas olduðu yaþam olaylarý tarafýndan tetiklenen anlýk duygusal deðiþimler ve uyumlu ya da uyumsuz olabilen baþa çýkma tepkileri ile taným-lanan farklý þemalarýn ayný anda aktive olduðu kümeler olarak açýklamaktadýr (11). Psikolojik dýþlanma karþýsýnda bireyler yaþadýðý stresle baþa çýkabilmek için, duygusal geri çekilme, iletiþimsiz-lik, izolasyon ve davranýþsal kaçýnma ile tanýmlanan uyumsuz baþ etme modlarýndan biri olan "Kopuk Korungan" þema moduna giriyor ve bu nedenle dýþlanma gerçekliðini yadsýyor olabilirler. Erken dönem uyumsuz þemalarýn psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði dört temel ihtiyaç ile iliþkisine yönelik genel açýklamalara ek olarak, psikolojik dýþlanma alanyazýný incelendiðinde grubun çoðunluðu tarafýndan dýþlanmanýn ait olma ihtiyacý üzerinde ciddi bir tehdit oluþturduðu bulgusu dikkat çek-mektedir (44). Buradan hareketle, psikolojik dýþlanma oturumlarýnda katýlýmcýlar daha fazla kiþi tarafýndan dýþlanmýþ olsalardý ait olma ihtiyacýnda-ki düþüþ daha belirgin olabilirdi. Ait olma ihtiyacý-na iliþkin bulgularýn bir diðer açýklamasý ise, yeniden bað kurma hipotezi ýþýðýnda yapýlabilir (45). Bu hipoteze göre dýþlanma bazen bireyin gruba yeniden kabul edilmeye yönelik tepki

(10)

verme-sine ve davranýþlar sergilemeverme-sine neden olmak-tadýr. Bireyin gruba tekrar kabul edilmeye yönelik davranýþlarda bulunmasýnýn öncüllerinden bir tane-si de kenditane-si dýþlayan grubun bir parçasý olarak görmesidir. Kontrol ihtiyacýna yönelik dikkat çekici bir diðer gözlem ise, bazý katýlýmcýlarýn dýþlanma sonrasýnda deðerlendirme formundaki sorulara verdikleri yanýtlarda göze çarpmaktadýr. Bazý katýlýmcýlar deneyde ilk baþta kontrolün kendi-lerinde olduðunu; fakat daha sonra oyunun iþley-iþinde herhangi bir etkileri olmadýðýný düþündük-lerini bildirmiþlerdir. Kontrol algýsýnýn yiti-rilmesinin bireyin benlik deðeri için bir tehdit olduðu ya da benlik deðerindeki düþüþe neden ola-bileceði bilinmektedir (46). Kontrol algýsýna yöne-lik bir tehdidin dolaylý olarak benyöne-lik deðeri ile iliþ-kili olduðu öne sürülürse, benlik deðerine hizmet eden yanlýlýðýn burada da devreye girdiði söylenebilir. Erken dönem uyumsuz þemalarýn anlamlý varoluþ ihtiyacý ile anlamlý bir iliþki kurula-mamasý Stillman ve arkadaþlarýnýn ortaya koyduðu gibi anlamlý varoluþ için daha yaygýn bir "anlam-lýlýðý" temsil eden bir ölçüme ihtiyaç duyulmasýndan kaynaklanýyor olabilir (47).

Sonuç ve Öneriler

Araþtýrma sonuçlarýna göre, psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlar üzerinde ebeveynlik biçim-lerinin katkýsý incelendiðinde, babanýn sergilediði Koþullu/Baþarý Odaklý ebeveynlik biçimindeki artýþ benlik deðerindeki düþüþü; Kötümser/Endiþeli ebeveynlik biçimindeki artýþ ise benlik deðerindeki artýþý yordamaktadýr. Babanýn sergilediði Kötümser/Endiþeli ve Aþýrý Ýzin Verici/Sýnýrsýz ebeveynlik biçiminin, kontrol ihtiyacýndaki artýþý yordadýðý elde dilen bir diðer bulgudur. Algýlanan kontrol ihtiyacýndaki düþüþün ise babanýn sergilediði Cezalandýrýcý ebeveynlik biçimindeki artýþ tarafýndan yordandýðý dikkat çekmiþtir. Psikolojik belirtilerle benlik deðeri arasýndaki iliþkide, benlik deðerindeki düþme kiþilerin fobik kaygý ve kiþiler arasý duyarlýlýk puanýndaki artýþ tarafýndan yordanmaktadýr. Kaygý puanýndaki artýþ ise benlik deðerindeki artýþý yordamaktadýr. Ebeveynlik biçimlerinin ve psikolojik belirtilerin ötesinde erken dönem uyumsuz þemalarýn dört temel ihtiyaç üzerinde bir katkýsý olmadýðý dikkat çekmiþtir.

Bu çalýþmanýn güçlü yönlerinden ilki, araþtýrmanýn erken dönem uyumsuz þemalar, ebeveynlik biçim-leri ve psikolojik belirtilerle psikolojik dýþlanmanýn tehdit ettiði ihtiyaçlarla iliþkisini geliþimsel bir arka plan ile ele almasý bunun yaný sýra klinik psikoloji ve sosyal psikoloji disiplinlerini bütünleþtirmesine yönelik alanyazýnda yapýlan ilk çalýþma olmasýdýr. Bu çalýþmanýn Türkiye'de yapýlacak ilgili diðer çalýþmalar için yol gösterici olacaðý düþünülmekte-dir.

Çalýþmanýn klinik doðurgularýný ele aldýðýmýzda, psikolojik dýþlanmanýn kalýcý olumsuz etkilerinin hangi katýlýmcýlarý diðerlerinden daha hassas hale getirdiðini belirlemenin katýlýmcýlara baþa çýkma stratejileri gibi gereken müdahaleleri öðretmek açýsýndan önemli olduðu görülmektedir. Psikolojik dýþlanmanýn kalýcý olumsuz etkilerini azaltmanýn, sadece hedef için deðil ayný zamanda hedefle gele-cekte iletiþim kuracak diðer insanlar için de yarar saðlayacaðý çalýþmanýn bir diðer klinik doður-gusudur. Klinik müdahaleler açýsýndan önemli olan bu doðurgu, psikolojik dýþlanmanýn baþlangýçta herkesi olumsuz etkilediði; ancak bazý insanlarda bu etkilerin daha uzun sürdüðü bilgisiyle de örtüþmektedir (48). Çalýþmanýn klinik doðurgu-larýndan sonuncusu ise, ÞTM'de yapýlan pek çok müdahalenin temeli olan iliþkisel bir teknik olarak kabul edilen uygun sýnýrlar içerisinde danýþana çocuklukta karþýlanmamýþ ihtiyaçlarýný saðlamayý hedefleyen "sýnýrlý yeniden ebeveynlik" kavramýnýn psikolojik dýþlanmadan etkilenen bireylerin tehdit edilen ihtiyaçlarýnýn doyurulmasý, kiþiler arasý iliþk-ilerinin geliþtirilmesi yönünde yardým saðlamasý ve bireyin þemalarýnýn iþlevsel olmayan örüntülerine teslim olmasý ya da onlardan kaçýnmasý yerine "saðlýklý yetiþkin" tarafýnýn güçlenmesi gibi psikoterapötik müdahalelerde kullanýlma olanaðý saðlamasý açýsýndan önemli olmasýdýr.

Araþtýrmanýn bulgularýný ve sonuçlarýný deðer-lendirirken bazý sýnýrlýlýklarýn göz önünde bulun-durulmasýnda yarar vardýr. Örnekleme iliþkin bir sýnýrlýlýk, ölçek bataryasýný dolduran her katýlým-cýnýn araþtýrmanýn deney kýsmýna katýlmamasý, dolayýsýyla araþtýrmada ele alýnan deðiþkenlerden yüksek puan alanlarýn baþtan kaybedilmiþ olmalarý olasýlýðýdýr. Araþtýrmanýn bir diðer sýnýrlýlýðý özellik-le Young Ebeveynlik Ölçeði için ölçeközellik-lerin erken dönem yaþantýlara iliþkin geçmiþi hatýrlamaya

(11)

da-yalý olmasýdýr. Ölçeklerle ilgili bir diðer sýnýrlýlýk ise klinik psikoloji ve sosyal psikoloji disiplinlerinin inceledikleri yapýlarý kavramsal olarak farklý þe-kilde açýklýyor olabilecekleri, bu nedenle incelenen deðiþkenler arasýndaki iliþkilerin sonuçlarý ve genellenebilmesinde güçlükler doðurmasýdýr. Bu nedenlerle, bulgular bu sýnýrlýlýklar çerçevesinde deðerlendirilmelidir.

Araþtýrmanýn yukarýda deðinilen sýnýrlýlýklarýnýn giderilerek daha derinlemesine bilgiler elde edilebilmesi, gelecekte yapýlacak çalýþmalara iliþkin öneriler doðrultusunda mümkündür. Bireylerin yabancýlar tarafýndan psikolojik dýþlanmaya maruz býrakýlmalarýna oranla yakýnlarý tarafýndan psikolo-jik dýþlanmaya maruz býrakýldýklarýnda daha fazla rahatsýzlýk bildirdikleri bir çalýþmaya (42) daya-narak ilk önerinin, katýlýmcýlarýn tanýmadýklarý ve bir daha görmeyeceklerini düþündükleri katýlým-cýlar yerine yakýnlarýndan oluþan bir grupla çalýþ-maya alýndýklarýnýn söylenmesinin katký saðlaya-bileceði olduðu düþünülmektedir. Ayrýca, psikolo-jik dýþlanmanýn bireylerin erken dönem uyumsuz þemalarý, ebeveynlik biçimleri ve psikolojik belirtil-erle iliþkisi açýklandýkça bu alanlarda koruyucu önlemler alýnabileceði ya da psikolojik dýþlanmaya maruz kalan bireylerle iletiþime geçilebilirse psikolojik dýþlanmanýn doðurduðu olumsuz sonuçlarý en aza indirmeye veya ortadan kaldýr-maya yönelik adýmlar atýlabileceði düþünülmekte-dir. Giriþte de belirtildiði gibi gözlenen düþük ben-lik deðerinin depresyon, ruh saðlýðý ve fiziksel saðlýkta sorunlar, düþük ekonomik hal ve suç iþleme oranýnda artýþ gibi pek çok olumsuz sonuçla baðlantýlý olduðuna yönelik pek çok çalýþma vardýr (9,10). Çalýþmamýzýn sonuçlarý bazý baba ebeveyn-lik biçimlerinin ve psikolojik belirtilerin benebeveyn-lik deðerinde düþmelerle iliþkili olduðunu göstermek-tedir. Bu açýdan, benlik deðerindeki düþmelere neden olan etmenlerden ebeveynlik biçimlerine yönelik çalýþmalar yapýlabilirse ve benlik deðerindeki düþmelerin önüne geçilebilirse yaþamýn geneline yayýlan ve psikolojik açýdan olum-suz olan pek çok olasýlýðýnýn önüne geçilebileceði düþünülmektedir. Çalýþmanýn, ebeveynlik biçimleri ile benlik deðeri ve kontrol ihtiyacý arasýndaki iliþkiye ait bulgularý ve olumlu bir ebeveynlik biçimi ile yetiþen çocuklarýn ebeveynlerinin deðerler sis-temini içselleþtirdikleri, yüksek psikolojik uyuma ve farklý alanlarda baþarýya sahip olduklarý bilgisi bir

arada göz önüne alýnacak olursa, ebeveynlik biçim-lerine yönelik erken ve iyileþtirici müdahalelerin hem bireyler üzerindeki yýkýcý etkilerinin önlen-mesi hem de psikolojik dýþlanma tarafýndan tehdit edilen ihtiyaçlarýn tatmini açýsýndan katký saðlaya-bileceði düþünülmektedir.

Son olarak gelecekteki çalýþmalarda psikolojik dýþlanmayý deðiþimleyecek farklý bir deney düzeneðinin kullanýlmasý ve psikolojik dýþlanma olgusuna daha duyarlý olabilecek klinik örneklem üzerinde çalýþýlmasý önerilmektedir.

Yazýþma adresi: Klin. Psk. Burcu Kömürcü. Ankara Üniversite-si Dil ve Tarih-Coðrafya FakülteÜniversite-si, PÜniversite-sikoloji Bölümü, Ankara. komurcu@ankara.edu.tr

*Bu çalýþma birinci yazarýn Hacettepe Üniversitesi Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Programýnda, ikinci yazarýn danýþman olduðu yüksek lisans tez çalýþmasýnýn bir bölümünü içermektedir.

(12)

KAYNAKLAR

1. Baumeister RF, Leary MR. The need to belong: Desire for interpersonal attachments as a fundamental human motivation. Psychol Bull 1995; 117(3):497-529.

2. Williams KD. Ostracism. Annu Rev Psychol 2007; 58:425-452. 3. Williams KD. Ostracism: The kiss of social death. Soc Personal Psychol Compass 2007; 1:236-247.

4. Zadro L, Boland C, Richardson R. How long does it last? The persistence of the effects of ostracism in the socially anxious. J Exp Soc Psychol 2006; 42:692-697.

5. Oaten M, Williams KD, Jones A, Zadro L. The effects of ostracism on self-regulation in the socially anxious. J Soc Clin Psychol 2008; 27 (5):471-504.

6. Wirth JH, Lynam DR, Williams KD. When social pain is not automatic: Personality disorder traits buffer ostracism's immedi-ate negative impact. J Res Pers 2010; 44:397-401.

7. Witvliet M, Brendgen M, Van Lier, PA, Koot HM, Vitaro F. Early adolescent depressive symptoms: Prediction from clique isolation, loneliness, and perceived social acceptance. J Abnorm Child Psychol 2010; 38:1045-1056.

8. Sebastian C, Viding E, Williams, KD, Blakemore SJ. Social brain development and the affective consequences of ostracism in adolescence. Brain Cogn 2010; 72:134-145.

9. Orth U, Robins RW ve Widaman KF. Life-span development of self-esteem and its effects on important life outcomes. J Pers Soc Psychol 2012; 102:1271-1288.

10. Steiger AE, Allemand M, Robins RW, Fend HA. Low and Decreasing Self-Esteem During Adolescence Predict Adult Depression Two Decades Later. J Pers Soc Psychol 2014; 106 (2):325-338.

11. Young JE, Klosko JS, Weishaar ME. Schema Therapy: A Practitioner's Guide. New York The Guilford Press, 2003. 12. Harris AE, Curtin L. Parental perceptions, early maladap-tive schemas and depressive symptoms in young adults. Cognit Ther Res 2002; 26:405-416.

13. Murris P. Maladaptive schemas in non-clinical adolescents: Relation to perceived parental rearing behaviours, big five per-sonality factors and psychological symptoms. Clin Psychol Psychother 2006; 13:405-413.

14. Soygüt G, Çakýr Z. Ebeveynlik biçimleri ile psikolojik belir-tiler arasýndaki iliþkilerde kiþilerarasý þemalarýn aracý rolü: Þema odaklý bir bakýþ. Turk Psikiyatri Derg 2009; 20(2):144-152. 15. Thimm JC. Mediation of early maladative schemas between perception of parental rearing style and personality disorders symptoms. J Behav Ther Exp Psychiatry 2010; 41:52-59. 16. Terri L, Messman-Moore TL, Coates AA. The impact of childhood psychological abuse on adult interpersonal conflict. Journal of Emotional Abuse 2007; 7(2):75-92.

17. Wright MO, Crawford E, Del Castillo D. Childhood emo-tional maltreatment and later psychological distress among col-lege students: The mediating role of maladaptive schemas. Child Abuse Negl 2009; 33 (1): 59-68.

18. Atalay H, Atalay F, Karahan D, Çalýþkan M. Early

maladap-tive schemas activated in patients with obsessive compulsive dis-order: A cross-sectional study. Int J Psychiatry Clin Pract 2008; 12:268-279.

19. Ball SA, Cecero, JJ. Addicted patients with personality dis-orders: Traits, schemas, and presenting problems. J Personal Disord 2001; 15:72-83.

20. Carr SN, Francis AJP. Early maladaptive schemas and per-sonality disorder symptoms: An examination in a non-clinical sample. A preliminary investigation in a non-clinical sample. J Psychol Psychother 2010; 83:333-349.

21. Giesen-Bloo J, van Dyck R, Spinhoven P, van Tilburg W, Dirksen C, van Asselt T, Kremers I, Nadort M, Arntz A. Outpatient psychotherapy for borderline personality disorder: Randomized trial of schema-focused therapy vs transference-focused psychotherapy. Arch Gen Psychiatry 2006; 63:649-658. 22. Hedley LM, Hoffart A Sexton H. Early maladaptive schemas in patients with panic disorder with agoraphobia. J Cogn Psychother 2001; 15:131-142.

23. Jovev M, Jackson HJ. Early maladaptive schemas in perso-nality disordered individuals. J Pers Disord 2004; 18:467-478. 24. Özbaþ AA., Sayýn A, Coþar B. Üniversite sýnavýna hazýrlanan öðrencilerde sýnav öncesi anksiyete düzeyi ile erken dönem uyumsuz þema iliþkilerinin incelenmesi. Biliþsel Davranýþçý Psikoterapi ve Araþtýrmalar Dergisi 2012; 1:81-89.

25. Pinto-Gouveia J, Castilho P, Gallardo A, Cunha M. Early maladaptive schemas and social phobia. Cogn Ther Res 2006; 30:571-584.

26. Soygüt G, Karaosmanoðlu A, Çakýr Z. Erken dönem uyum-suz þemalarýn deðerlendirilmesi: Young þema ölçeði kýsa form-3' ün psikometrik özelliklerine iliþkin bir inceleme. Turk Psikiyatri Derg 2009; 20(1):75-84.

27. Young JE, Klosko JS. Reinventing your life. New York: Plume Books, 1994.

28. Soygüt G, Çakýr Z, Karaosmanoðlu A. Ebeveynlik biçim-lerinin deðerlendirilmesi: Young ebeveynlik ölçeðinin psikometrik özelliklerine iliþkin bir inceleme. Türk Psikoloji Yazýlarý 2008; 11(22):17-30.

29. Maruish ME. Symptom Assessment-45 Questionnaire(SA-45). Edited by Maruish ME. (Ed.). The Use of Psychological Testing for Treatment Planning and Outcomes Assessment (2nd ed.) Lawrence Erlbaum Associates, 1999.

30. Epözdemir H. Turkish standardization of the Symptom Assessment-45 Questionnaire (SA-45). Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. 2009.

31. van Beest I, Williams KD. When inclusion costs and ostracism pays, ostracism still hurts. J Pers Soc Psychol 2006; 91:918-928.

32. Aydýn O, Þahin DN. Psikolojik dýþlanmaya maruz kalmanýn biliþsel, duygusal ve davranýþsal sonuçlarý. TÜBÝTAK Projesi, No: 109K904. 2011.

33. Williams, KD, Jarvis, B. Cyberball: A program for use in research on interpersonal ostracism and acceptance. Behav Res Methods. 2006; 38 (1):174-180.

(13)

34. Boyes ME, French DJ. Having a cyberball: Using a ball-throwing game as an experimental social stressor to examine the relationship between neuroticism and coping. Pers Individ Dif 2009; 47(5):396-401.

35. Shepperd J, Malone W, Sweeny K. Exploring causes of the self-serving bias. Soc Personal Psychol Compass 2008; 2(2):895-908.

36. Spera C. A review of the relationship among parenting prac-tices, parenting styles, and adolescent school achievement. Educ Psychol Rev 2005; 17(2):125-46.

37. Coplan RJ, Hastings PD, Lagace-Seguin DG, Moulton CE. Authoritative and authoritarian mother's parenting goals, attri-butions, and emotions across different childrearing contexts. Parent Sci Pract 2002; 2:1-26.

38. Mandara J. The typological approach in child and family psy-chology: A review of theory, methods, and research. Clin Child Fam Psychol Rev 2003; 6:129-146.

39. Wirth JH, Turchan PJ, Zimmerman AG, Bernstein MJ. Atimia: A novel group-based paradigm for manipulating ostracism and group members' performance. Group Dyn 2014; 18:251-266.

40. Wirth JH, Turchan PJ, Zimmerman AG, Bernstein MJ. Atimia: A novel group-based paradigm for manipulating ostracism and group members' performance. Group Dyn 2014; 18:251-266.

41. DeWall CN, Baumeister RF. Alone but feeling no pain: Effects of social exclusion on physical pain tolerance and pain threshold, affective forecasting, and interpersonal empathy. J Pers Soc Psychol 2006; 91:1-15.

42. Nezlek JB, Wesselmann ED, Wheeler L, Williams KD. Ostracism in everyday life. Group Dyn 2012; 16(2):91-104. 43. Gerber J, Wheeler L. On being rejected a meta-analysis of experimental research on rejection. Perspect Psychol Sci 2009; 4(5):468-488.

44. Chernyak N, Zayas V. Being excluded by one means being excluded by all: Perceiving exclusion from inclusive others du-ring one-person social exclusion. J Exp Soc Psychol 2010; 46:582-585.

45. Maner JK, DeWall CN, Baumeister RF, Schaller M. Does social exclusion motivate interpersonal reconnection? Resolving the "porcupine problem". J Pers Soc Psychol 2007; 92(1):42-55. 46. Seligman MEP. Helplessness: On depression, development, and death. San Francisco: Freeman, 1975.

47. Stillman TF, Baumeister RF, Lambert NM, Crescioni AW, Dewall CN, Fincham FD. Alone and without purpose: Life loses meaning following social exclusion. J Exp Soc Psychol 2009; 45 (4):686-694.

48. Sethi N, Moulds ML, Richardson R. The role of focus of attention and reappraisal in prolonging the negative effects of ostracism. Group Dyn 2013; 17(2):110-123.

Referanslar

Benzer Belgeler

Psikolojik semptomlar bir bütün olarak ele alındığında Mükemmeliyetçi olmayan üniversite öğrencileri ile farklı mükemmeliyetçilik tutumlarına sahip (uyumlu ve

Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki 7 ildeki (Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Gümüşhane ve Bayburt) doğal kaynak sularının elemental analizinin yapılması ve

Varlığımıza bu kadar nüfuz, bu kadar hulul eden ve on yedi milyon insanda bir­ leşen büyük hakikat, zaman zaman kendi ışığile tecelli etmekten ve her

“Siyaset hayatına intisab edeli ancak yirmi gün oluyor Hayatıma hakim olan şeyler ale- lekser iradem değil, tesadüfler olmuştur. Ne hukuk tahslii yapmak, ne de

Sonuer olarak; Avrupa'YI Anadolu'ya ve Asya'ya baglayan ana yol iizerindeki konumu nedeniyle; kar§lla§tJglmlz kafa travmah olgularm biiyiik bir klsmma neden

The primary objectives of this study are to evaluate the rate, characteristics and outcomes of elderly patients (age ≥65) admitted to our intensive care unit (ICU), to compare

pil lar demerler çe vre s inde yer yer kanama a lanları. a kciğerlerde ; hafif ş iddetle pasif hiper emi ve böo- rekt eroe ; bazı tubulus epitellerinde sarı - kahV erengi sa