• Sonuç bulunamadı

De NOVO ANEVRIZMA: OLGU ÜZERINDEN LITERATÜR İNCELEMESI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "De NOVO ANEVRIZMA: OLGU ÜZERINDEN LITERATÜR İNCELEMESI"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

20 | Türk Nöroşir Derg 29(Ek sayı 1), 2019 NOVA 2018 Sempozyumu

Orta Hat ve Ventrikül İçi Yerleşimli Lezyonlar

Sözlü Sunum 11

De NOVO ANEVRİZMA: OLGU ÜZERİNDEN LİTERATÜR İNCELEMESİ

Mehmet Seçer

1

, Ömer Polat

2

1Atakent Hastanesi, Nöroşirürji Kliniği

2Düzce Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı

Amaç: Spontan subaraknoid kanamaya neden olan serebral anevrizma cerrahisi sonrası rekürren anevrizmaların yanı sıra de novo anevrizma oluşumu bilinmektedir. De novo anevrizma oluşum etiyopatogenezinin anevrizma etiyopatogenezinden farklı olmadığı düşünülmektedir. Genellikle anevrizma tedavisinden ortalama 10 yıl sonra geliştiği belirtilmektedir. Ancak daha kısa sürede gelişen de novo anevrizmalar da bildirilmektedir. Özellikle genç hastalarda 5 yılda gelişebileceğini belirten vaka raporları mevcuttur. Bu olgu gelişebilecek de novo anevrizmalara dikkat çekmek amacıyla sunulmuştur.

Yöntem: Daha önce subaraknoid kanamaya neden olan orta serebral arter (OSA) superior trankı anevrizması (Fig. 1) nedeniyle opere olan 43 yaşında kadın hasta, operasyondan 17 ay sonra şiddetli baş ağrıları nedeniyle başvurdu. Yapılan Bilgisayarlı Beyin Tomografisinde sağ silvian lokalizasyonda subaraknoid hemoraji izlendi. Fisher grade 1 olarak sınıflandırıldı, GKS 14 puan belirlendi. Beyin BT anjiyografide OSA superior trank yerleşimli anevrizmasının parsiyel klibe olduğu ve sağ M1 üzerinde de novo anevrizma geliştiği saptandı (Fig. 2).

Bulgular: Hastanın sağ pterional eski kraniotomisi ile önce M1 üzerindeki de novo anevrizması klibe edildi. Daha sonra OSA superior trankında parsiyel klibe olan anevrizma ekspolere edilerek total oblitere edildi (Fig. 3). Hasta GKS 15 puanda iken taburcusu yapıldı.

Çıkarımlar: Bir metaanaliz çalışmasında, de novo anevrizma oluşumunda etkili olabilecek risk faktörleri olarak; kadın cinsiyeti, yaşın <40 olması, aile hikayesi, sigara içme öyküsü, ilk tanı sırasındaki birden fazla anevrizma varlığı, ilk anevrizmanın ICA’da yer alması belirtilmektedir. Bu hastalar için DSA, BT anjiyografi veya MR anjiyografi ile uzun süreli takip yapılması önerilmektedir. Rüptüre olmamış anevrizmaların semptomları de novo anevrizma semptomları ile benzerdir. Şiddetli baş ağrısı hastaları hekime götüren önemli bir semptom olabilir. Özellikle risk faktörlerini barındıran hastaların baş ağrısı şikayetleri geçirilmiş cerrahiye bağlanmamalı, de novo anevrizmaya işaret edebileceği akılda tutulmalıdır. Anevrizma nedeniyle tedavi edilen hastaların takibinde dikkatler sadece tedavi edilen anevrizma lokalizasyonunda değil kısa ve uzun dönemde oluşabilecek de novo anevrizmalar üzerinde de olmalıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ünlü halk şairi Âşık Hüseyin de çok yerlerde kendi şiirlerini Karacaoğlan’m şiirleri diye söylüyordu.. Kul Halil, Toroslar’- ın en ünlü âşıklarından

İçinde dev bir klasik eserler müzesi, sayısız konser, sinema ve tiyatro salon­ ları, bir milyon kitaplı bir kütüphane, audio visüel ve akustik sanatlar salon­ ları,

Splenik arter anevrizması (SAA) visseral arter anev- rizmaları içinde en sık görülen ve rüptür ihtimali ya da komşu organ erozyonu nedeniyle önem taşıyan abdomi- nal bir

Semptomları arasında pulsatil olan/olmayan kitle, ağrı, tromboembolik komplikasyon bulguları, yırtılma bulguları ve çevre yapılara basıya bağlı bulgular (brakiyal

- Noktasal kaynakların alıcı ortamlara etkilerinin kontrolü için kullanılan kimyasal-bazlı deşarj standartları yerine, bunların zehirlilik-bazlı deşarj

Kabuklar, kalınlıkları diğer boyutlarına göre çok küçük olan eğrisel yüzeyli yapılardır (Şekil 3.9). Bu eğrisel yüzeyleri sayesinde üzerine etkiyen

Bu tez çalışmasında, sürekli GPS istasyonlarına ait zaman serilerinin analizinde kullanılabilecek en uygun algoritma ya da algoritmaların belirlenmesi, bu

Küresel Ekonomik Kriz ile durma noktasına gelen projelerin sürekliliğini sağlayabilmek için, proje uygulama aşamasında karşı karşıya kalınabilecek riskleri,