• Sonuç bulunamadı

Kaya kekliği (A. Graeca) ve Sülünlerde (P. Colchicus) omurga (Columna vertebrae) üzerinde karşılaştırmalı makroanatomik araştırmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kaya kekliği (A. Graeca) ve Sülünlerde (P. Colchicus) omurga (Columna vertebrae) üzerinde karşılaştırmalı makroanatomik araştırmalar"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KAYA KEKLİĞİ (A. GRAECA) VE SÜLÜNLERDE

(P. COLCHICUS) OMURGA (COLUMNA VERTEBRAE)

ÜZERİNDE KARŞILAŞTIRMALI MAKROANATOMİK

ARAŞTIRMALAR

Mehmet Fatih YÜKSEL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ANATOMİ (VET) ANABİLİM DALI

Danışman

Prof. Dr. Sadettin TIPIRDAMAZ

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KAYA KEKLİĞİ (A. GRAECA) VE SÜLÜNLERDE

(P. COLCHICUS) OMURGA (COLUMNA VERTEBRAE)

ÜZERİNDE KARŞILAŞTIRMALI MAKROANATOMİK

ARAŞTIRMALAR

Mehmet Fatih YÜKSEL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ANATOMİ (VET) ANABİLİM DALI

Danışman

Prof. Dr. Sadettin TIPIRDAMAZ

Bu araştırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (SÜBAP, 09202054) tarafından desteklenmiştir.

(3)
(4)

ÖNSÖZ

Ġskelet sistemini oluĢturan kemiklerin morfometrik olarak incelenmesi özellikle kanatlı hayvanlar üzerinde yapılan çalıĢmalardandır. Özellikle matematiksel ve istatistiksel temeller bu konularda tarafsız bilgilerin elde edilmesinde kolaylık sağlamaktadır. Bu çalıĢmada Kaya kekliği (Alectoris graeca) ve Sülünlerin (Phasianus colchicus) columna vertebralisini oluĢturan cervical, thoracal, lumbal ve sacral omurların sayılarını ve makroanatomisi morfometrik yöntemler kullanılarak incelenmiĢ ve sonuçlar tabloda sunulmuĢtur.

Bu araĢtırmanın gerçekleĢtirilmesinde bilimsel yardım ve desteklerini esirgemeyen Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Hakan YALÇIN, Prof. Dr. Emrullah EKEN, Doç. Dr. Sadullah BAHAR, AraĢtırma Görevlisi Dr. Orhun DAYAN’a, hiçbir zaman desteğini esirgemeyen eĢim Hatice YÜKSEL'e ve maddi olarak destek sağlayan Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğüne teĢekkür ederim.

(5)

İÇİNDEKİLER Sayfa 1. GİRİŞ 1 2. GEREÇ ve YÖNTEM 7 2.1. Gereç 7 2.2. Yöntem 7 2.2.1. Kadavraların hazırlanması 7 3. BULGULAR 18 4. TARTIŞMA 21 5. SONUÇ ve ÖNERİLER 22 6. ÖZET 23 7. SUMMARY 24 8. KAYNAKLAR 25 9. EKLER 27

EK. A: Etik kurul onayı

10. ÖZGEÇMİŞ 28

(6)

1. GİRİŞ

Hayvancılık sektöründe en hızlı artıĢ kanatlı üretiminde meydana gelmektedir. Dünya kanatlı eti tüketimi broyler, hindi ve diğer kanatlılar olmak üzere baĢlıca üç kısımdan oluĢmaktadır. Son yıllarda alternatif kanatlı yetiĢtiriciliğinde önemli geliĢmeler olmuĢtur. Bu yetiĢtiricilik kolu entansif ve yarı entansif Ģekilde baĢlıca av turizmine materyal oluĢturma, hobi amacıyla ve et üretimi sağlamak için yapılmaktadır. Özellikle av turizmine materyal sağlamak amacıyla yetiĢtirilen kanatlı türlerinin baĢında keklik ve sülün gelmektedir. (Roenigk 1999, Çetin ve Kırıkçı 2000, Yılmaz 2004).

Phasianus colchicus, zoolojik sistemde omurgalıların (vertebra) kuĢlar (aves) sınıfının, tavukgiller (gallinacae) takımının, sülüngiller (phasinidae) familyasının, sülün (phasianus) cinsinin, gerçek sülün (colchicus) türündendir (McGowan ve Garson 1995, Demirel 2008).

Sülüngiller içinde yer alan kuĢların hemen hemen tamamının anavatanı Asya kıtasıdır. Dünya Sülün Birliği (WPO) sülün ismiyle bilinen kuĢların 49 türü ve her türün içinde birçok alt türün olduğunu bildirmiĢtir (McGowan ve Garson 1995). Sülünler alçak arazi ve yüksek arazi sülünleri olmak üzere iki ana gruba ayrılabilirler. Alçak arazi sülünleri Malezya, Endonezya, Filipinler, Vietnam ve Güneydoğu Asya’nın alçak arazilerinde yaĢarlar. Yüksek arazi sülünleri ise Himalayalar, Çin, Japonya, Hindistan, Pakistan, Afganistan ve bu bölgenin dağlık alanlarında kar, buz, soğuk iklim ve diğer zor çevre Ģartlarında yaĢarlar. Kafkasların ve Türkiye’nin Doğu Karadeniz bölgesinde de yayılma alanı bulmuĢ olan sülünler de (Phasianus colchicus) bu gruba girerler (Howman 1993, Çetin ve Kırıkçı 2000).

Sülünler (Phasianus colchicus) kanatları kısa ve küttür, uçuĢta çok hızlı kanat çırpar ve kanatlarını aĢağıya bükerler (Heinzeil ve ark 1995, BaĢoğul 2007). Erkek sülünlerin baĢ ve boyunları mavi-yeĢil renkte olup, boyunlarında çoğunlukla yaka gibi beyaz bir halka vardır. Göğsün merkezi zengin morumsu-kırmızı fakat kenarlar daha hafifçedir. Kanatlar büyükçe siyah ve soluk sarı renklidir. Kuyruk tüyleri zeytin sarısı renktedir ve üzerlerinde siyah Ģerit vardır. DiĢi sülünler ise uç kısımları siyah renkli olan kahverengi boyun tüylerine sahiplerdir. Ġki renk arasındaki sınır kestane renklidir. Göğüs ve daha gerideki tüylerin merkezi siyahımsı-kahve renkli olacak

(7)

Ģekilde beneklidir. Karın bölgesi soluk kahve renklidir. Kuyruk tüyleri dalgalı renkte olan soluk sarı ve siyah renklidir (Turan 1990, Demirel 2008).

Keklik hakkında ilk yazılı metinlerde ilk kez Aristotales tarafından milattan önce 384 ile 322 yılları arasında bahsedilmiĢtir (Woodard ve ark 1983).

Keklik türlerinden entansif üretim için en uygun olanın kınalı keklik türleri olduğu bildirilmektedir (Yannakopoulos 1992, Çetin ve Kırıkçı 2000). Robbins (1998), kınalı keklik türü altında 14 alt türün bulunduğunu bildirmektedir. Keklik türleri içerisinde yaygın olarak üretilenler, Avrupa’da kırmızı ayaklı keklik olarak bilinen Alectoris Rufa iken, Türkiye’de ise taĢ kekliği olarak da tanınan Alectoris graeca’dır (Çetin ve Kırıkçı 2000, Yılmaz 2004).

Kaya Kekliklerinde (Alectoris graeca) burun kısmından baĢlayan göz ve kulaktan geçerek boynun iki yanından inen ve gerdanın altında yuvarlak Ģekilde birleĢen kravat benzeri bir bant en karakteristik özellikleridir. BaĢın üzeri açık kurĢuni renkte olup, alın daha açık renklidir. Göğüs, sırt ve kanatlar kül grisi renginde olup, gövdenin yan taraflarında kanatları saklayan 10-14 adet enine siyah beyaz renkli, sık, karıĢık ve ince Ģerit halinde tüyler bulunur. Gaga ve ayaklar kırmızı renktedir. Gagasının etrafı siyahtır. Göz üstünde sürme bulunmaz. ÖtüĢü 'Tçırık' 'tçırık' 'tçırık' Ģeklinde tiz bir sesi vardır. UçuĢunun da farklı olduğu söylenmektedir. Büyüklüğü 32-35 cm arasındadır. 1700 - 2500 metre yüksekliklerde yaĢar. Yuvada 9-16 yumurta yapar. Kuluçka süresi 24-26 gündür (Çetin ve Kırıkçı 2000, Bora 2001, Özdemir 2007). Erkek ve diĢilerin görünümleri aynıdır. Erkekler 500-650 gr. ergin canlı ağırlığa sahiptir. Ergin diĢiler ise erkeklerin ergin canlı ağırlığının %10’u kadar düĢük bir canlı ağırlığa sahiplerdir. Ergin erkek ve diĢi kaya kekliklerinin ayaklarında mahmuz bulunur. Erkeklerin sahip oldukları mahmuzlar daha güçlü olur. Ergin erkekler sıcağa ve soğuğa dayanıklı hayvanlardır. Bitki tohumları ve böceklerle beslenir (Çetin ve Kırıkçı 2000, Bora 2001, Özdemir 2007).

Kaya Kekliği ve Sülün türlerinin birçoğunun nesli tükenme tehlikesiyle karĢı karĢıyadır. Dünya nüfusunun hızlı artıĢı karĢısında ormanların, tarım ve otlak arazisi açmak, yakacak temini ve kereste elde etmek amacıyla tahribi, zirai ilaçlama,

(8)

gübreleme ve artan çevre kirliliği sülünlerin yaĢama alanlarını aĢırı ve hızlı bir Ģekilde tehdit etmektedir (McGowan ve Garson 1995, Çetin ve Kırıkçı 2000).

Phasinidae (Sülüngiller) takımının Pedrix ve Alectoris cinslerine giren kuĢların ortak adı olan kekliğin, hem evcil hem de vahĢi birçok türü vardır (Özçelik 1995, Çetin ve Kırıkçı 2000).

Kaya Keklikleri ve sülünler günümüzde hem yetiĢtiricilik açısından hem de av turizmi açısından ayrı bir öneme sahiptir. Özel avlaklara salınan kaya kekliklerinden ve sülünlerden ekonomik gelir elde edilmektedir (Kırıkçı ve ark 1999).

EriĢkin kanatlılarda uzun kemiklerin medullar boĢluğu (cavum medullare) ve spongiöz kemiğin medullar araları (cellulae medullares) kısmen kan yapıcı kemik iliği tarafından doldurulmuĢtur. Akciğer hava kesesi sisteminin divertikülü, geliĢmenin ilk dönemlerinde foramina pneumatica’dan bu boĢluklara girer. Böylece kuĢların iskelet sisteminin büyük bir bölümü hava içerir ve havalı kemikler oluĢur. Hava içeren bazı kafa kemikleri bu sistem ile bağlantılı değildir. Onlar ağız boĢluğu yolu ile havalanırlar (Nickel ve ark 1977, Bahadır 2002, Lök 2005).

Kanatlı kemikleri çok sert olup, dokuları kireçli maddelerce zengindir. GeliĢmesini tamamlamıĢ bir kanatlı iskeletinde eklem kıkırdaklarından baĢka kıkırdak bulunmamaktadır. Memelilerin uzun kemiklerinde bulunan epiziyal kemikleĢme merkezleri kanatlılarda bulunmayıp, kanatlıların uzun kemiklerinde geliĢim, diafiz aracılığı ile olur (Wise ve Jennings 1973, Getty 1975, Demirkan 2002).

Kanatlılarda gövde iskeleti columna vertebralis (omur sütunu), costae (kaburgalar), ve sternum (döĢ kemiği)’dan oluĢur. Fonksiyonel açıdan birçok omur ile kemiksel kaynaĢma gösteren pelvis de bunlardan sayılabilir (Bahadır 2002).

Columna vertebrae (omurga), vertebrae cervicales speciales (boyun omurları), vertebrae thoracicae (sırt omurları), vertebrae lumbicales (bel) ve vertebrae sacrales (sağrı), vertebrae synsacrales, vertebrae caudales (kuyruk omurları) olarak incelenir. Omurganın pars cervicalis’indeki omurlar aralarında hareketli eklem teĢkil etmiĢlerdir. Sırt ve kuyruk omurları ise aralarında bağlanmıĢlardır (Doğuer ve

(9)

Erençin 1964, Nickel ve ark 1977, Dyce ve ark 1987, Baumel ve ark 1993, Demirkan 2002).

Çizelge 1. Kanatlılarda Columna Vertebrealis’teki omur sayıları

Tavuk Ördek Kaz Güvercin

Servikal 14 14 17 12

Torakal 7 9 9 7

Lumbal 4 4 4 4

Sakral 10 10 10 10

Kaudal 7 7 7 7

Kanatlılarda oldukça uzun olan boyun omurları S Ģeklinde kıvrılmıĢ olup güvercinde 12, tavukgillerde 14, ördeklerde 14, kazda 17-18, kuğuda ise 23-25 omurdan oluĢmuĢtur. Boyun omurgasını hayvan herhangi bir Ģeyi gagasıyla yakalayacağı zaman uzatır. Yürürken, yerde zıplarken, beyni sarsıntılardan korumak için “S” Ģeklinde tutar (Doğuer ve Erençin 1964, King ve McLelland 1975, Bahadır ve ark 1993, TaĢbaĢ 2001). Boyun omurlarının uzunluğu, omurganın diğer omurlarının uzunluğuna hemen hemen eĢittir.

Bir araĢtırmada (Bolat 2011) erkek ve diĢi leghorn’larda columna vertebralis’in 14 cervical, 7 thoracal, 14 lumbosacral ve 5 caudal olmak üzere toplam 40 vertebra’dan oluĢtuğu ve Medulla spinalis’in thoracal bölge dıĢında canalis vertebralis’i tam olarak doldurmadığı belirtilmektedir.

Boyun omurlarının en küçüğü olan atlas, alt ve üst iki kemerin birleĢmesinden oluĢmuĢ halka gibi bir kemiktir. Axis, atlas’dan sonra boyun omurlarının en küçüğüdür (Zweers ve ark 1987, Bahadır 2002).

Atlas ve axis dıĢında boyun omurlarının yapısı benzerdir fakat çeĢitli bölümlerinde farklılıklar vardır. Boyun omurlarının corpus’u columna vertebralis’in diğer bölümleri ile kıyaslama yapıldığında uzun ve çubuk Ģeklindedir (McLeod ve ark 1964, Zweers ve ark 1987).

(10)

Vertebrae thoracicae tavuk ve güvercinde 7, ördek ve kazlarda ise 9 omurdan oluĢur (Doğuer ve Erençin 1964, Nickel ve ark 1977, Bahadır 2002). Bazı araĢtırmacılara göre sırt bölgesi 10 omurdan oluĢmuĢtur (Bahadır ve ark 1993). Bu omurların corpus’u üzerinde costae için eklem yüzü bulunur. Omurganın bu bölümü, kısa olduğu gibi, büyük kısım da hareketsizdir (McLeod ve ark 1964, Nickel ve ark 1977, TaĢbaĢ 2001).

Vertebrae synsacrales; Son sırt, bütün bel, sağrı, ilk kuyruk omuru synsacrum adı verilen tek bir parça halinde birleĢir (McLeod ve ark 1964, Getty 1975, Dyce ve ark 1987, McLelland 1990). Çoğunlukla, toplam 14 bel ve sağrı omurunun olduğu kabul edilir. Bu bölümdeki omur çıkıntılarının bağlanmaları, Ģekillerindeki değiĢiklik öyle geniĢtir ki, her bölgedeki omur sayısını tespit etmek imkansızdır (McLeod ve ark 1964).

Kanatlılarda kuyruk omurlarının ilk beĢ tanesi synsacrum’la kaynaĢmıĢtır. Ortadaki kuyruk omurları serbesttir. Son kuyruk omurları birleĢerek pygostyl’i oluĢturmuĢlardır. Synsacrumun orta bölümü omuriliğin intumesentia lumbalisini içine alan bir geniĢleme yapmıĢtır. Buraya os ileum bağlanır. Bu bağlanma ön tarafta yalnızca processus transversus’larla olmaktadır (Bahadır 2002).

Vertebrae caudales omurlarının sayısı tavuk, güvercin, kaz ve ördekte 7 dir (Bahadır 2002). BeĢ kuyruk omuru hareketli eklemlerle birbirine bağlanmıĢtır (Nickel ve ark 1977). Kuyruk omurlarının son 4-6 omurunun kaynaĢmasıyla orak Ģeklindeki pygostyl meydana gelir (McLelland 1990). Canalis vertebralis dardır ve pygostyl içinde de devam eder. Kuyruk omurlarının hareketli kısmı ve pygostyl havalı değildir (Nickel ve ark 1977). Cervical omurların corpusları arasındaki eklem sellar tipte synovial bir eklemdir ve meniscus intervertebralis tarafından bölünmüĢlerdir (Nickel 2004).

Keklik ve sülünler üzerinde bazı anatomik çalıĢmalar (Arvas 1978, Lök 2005, BaĢoğul 2007) yapılmasına karĢın, osteolojik açıdan yeterli bir çalıĢma yapılmamıĢtır. Nitekim bu çalıĢmanın amacı da Kaya Keklikleri ile Sülünlerin columna vertebralis (omur sütunu)’ini oluĢturan vertebrae cervicales speciales (boyun omurları), vertebrae thoracicae (sırt omurları), vertebrae lumbicales (bel) ve vertebrae sacrales (sağrı), vertebrae synsacrales omurlarının makroanatomisini

(11)

belirlemek ve eğer mevcutsa aralarındaki farklılıkları ortaya koyarak literatür verilerindeki kanatlı türleriyle elde edilen bulguları karĢılaĢtırarak fark olup olmadığını ortaya çıkarmaktır.

Ayrıca bu araĢtırmadan elde edilecek olan osteolojik verilerin (morfolojik, anatomik, metrik ölçümler), ileride yapılacak olan çalıĢmalara ıĢık tutması amaçlanmıĢtır. Aynı zamanda bu verilerin, kaya kekliği ve sülünlerin gerek alt türlerinin taxonomik sınıflandırmasında, gerekse doğadaki yabani benzer türleri arasındaki farklılıkların veya benzerliklerin belirlenmesinde de faydalı olabileceği düĢünülmektedir.

(12)

2. GEREÇ ve YÖNTEM 2.1. Gereç

Bu çalıĢmada Veteriner Fakültesi Uygulama ve AraĢtırma Çiftliğinde yetiĢtirilen 10 haftalık 10 adet Kaya Kekliği (Alectoris graeca) ve 10 adet Sülün (Phasianus colchicus) materyal olarak kullanıldı. Hayvanların dijital terazi ile ağırlıkları alındı. Ortalama ağırlıkları kaya kekliklerinde 493.40±12.7 gr, sülünlerde ise 873.50±25.93 gr olarak bulundu.

2.2. Yöntem

2.2.1 Kadavraların Hazırlanması

Hayvanlar 10 mg/kg rompun ve 35 mg/kg ketalar ile anestezi edildi. Sedasyona giren materyallerin a. carotis communis’leri kesilerek usulüne uygun olarak öldürüldü. Birinci boyun omurundan itibaren kuyruk ucuna kadar olan omurlar (columna vertebrealis) vücuttan ayrıldı.

Columna vertebralis üzerindeki deri ve kaslar diseke edilerek ayrıldı. Açığa çıkarılan kemikler %8’lik amonyak çözeltisinde 1.5 saat süre ile kaynatıldı. Daha sonra kemik üzerindeki tüm oluĢumlar temizlendi. Kemikler 3 gün %20 çamaĢır suyu bulunan kapta (sodyum hipoklorid) 3 gün bekletilerek beyazlaması sağlandı. Elde edilen omurlar ölçüm yapılmadığı zaman özel küçük poĢetlerde muhafaza edildi.

Omurlarla ilgili ölçümler digital kumpas ile yapıldı. Üzerinde çalıĢılan her iki türde de cervical, thoracal, lumbal ve sacral omurların uzunluk, geniĢlik ve yüksekliği ölçüldü. Ayrıca her iki türde kanalın yüksekliği (dorso-ventral), geniĢliği (mediolateral) ve iki processus articularis cranialis ve caudalis arasındaki mesafe ölçüldü (RESĠM 1-8). Üzerinde çalıĢılan her iki türde de her kemik için aynı referans noktaları kullanıldı. Elde edilen sonuçlar tablolar halinde sunuldu.

(13)

Elde edilen bulguların resimleri Sony model fotoğraf makinesi ile alınarak çalıĢmada sunuldu.

Terminoloji olarak Baumell ve ark (NAA-1993)’nın kanatlı hayvanlarda kullanılan nominasından yararlanıldı.

(14)
(15)
(16)
(17)
(18)
(19)
(20)
(21)
(22)

AraĢtırmada elde edilen verilerin istatistiki değerlendirilmesi ANOVA ve Tukey testi uygulandı (SPSS 12.0). P<0.05 değeri istatistiki açıdan önemli kabul edildi.

(23)

3. BULGULAR

Kaya kekliği (A. graeca) ve Sülünlerde (P. colchicus) boyun omurları 13 adettir. Birinci boyun omuru olan atlas dar ve halka Ģeklinden dolayı morfometrik ölçümlere tabi tutulmadı. Diğer 12 adet boyun omuru ile ilgili ölçümler yapıldı. Sırt omurları üzerinde çalıĢılan her iki türde de 6 adettir. Bunlardan 1. ve 6. omur ayrı ayrı diğer 2.-5. omurlar birlikte değerlendirildi. Lumbal ve sacral omurlar birbiriyle birleĢerek synsacrumu oluĢturmuĢtur. Synsacrum ölçüldü ve tabloda sunuldu.

Kaya Kekliğinin vertebra cervicalis’ini oluĢturan kemiklerin morfometrik ölçüleri istatistiki olarak değerlendirildiğinde; C7ve C8’in en uzun, C13’ün en yüksek, C2ve C3’ün

en geniĢ, C8, C9, C10, C11, C12’nin kanal yüksekliği en fazla, C13’ün kanal geniĢliği en

fazla olan omurlar olduğu, proc. articularis cranialis ve proc. articularis caudalis geniĢliği en fazla olan omurların ise sırasıyla C13 ve C3, C8 olduğu gözlenmiĢtir (Tukey test,

p<0.05, Çizelge 2). Kaya Kekliğinde vertebrae thoracicae ve synsacrum’a ait morfometrik veriler ise mean±SE olarak Çizelge 3’de verildi.

Çizelge 2: Kaya Kekliğinde cervical vertebralara ait morfometrik ölçümler (mean±SE). Omur uzunluğu Omur yüksekliği Omur geniĢliği Kanal yüksekliği Kanal geniĢliği Proc. articularis cranialis geniĢliği Proc. articularis caudalis geniĢliği C2 7,0±0,16 d 6,1±0,22bc 6,2±0,26a 2,3±0,04d 2,9±0,02d 7,8±0,09f 8,0±0,22b C3 7,9±0,18 c 5,8±0,35c 6,5±0,35a 2,3±0,07d 2,8±0,07d 8,6±0,21e 8,6±0,16a C4 9,0±0,17 ab 5,5±0,50c 3,8±0,09def 2,5±0,08c 2,8±0,03d 10,1±0,36bcd 7,8±0,21b C5 9,1±0,13 ab 5,1±0,51c 3,6±0,08f 2,6±0,05c 2,8±0,02d 10,5±0,22abc 7,6±0,10b C6 9,2±0,15 ab 5,3±0,51c 3,6±0,07ef 2,8±0,03b 2,8±0,02d 10,6±0,25abc 7,8±0,10b C7 9,3±0,18 a 5,2±0,52c 3,6±0,09ef 2,9±0,03ab 2,8±0,06d 10,7±0,27ab 7,9±0,17b C8 9,4±0,12 a 5,5±0,49c 3,7±0,05ef 2,9±0,03a 2,9±0,04d 10,7±0,20abc 8,5±0,12a C9 9,0±0,16 ab 6,1±0,51bc 4,0±0,13cdef 3,0±0,03a 3,0±0,05cd 10,0±0,15cd 7,9±0,12b C10 8,8±0,20 ab 6,3±0,44bc 4,2±0,10bcd 3,0±0,03a 3,1±0,06c 9,7±0,17d 7,6±0,07b C11 8,9±0,15 ab 6,6±0,42bc 4,5±0,16b 3,0±0,05a 3,3±0,13ab 9,7±0,30d 6,8±0,16c C12 8,7±0,25 b 7,4±0,34b 4,1±0,16bcde 2,9±0,03a 3,2±0,12bc 10,8±0,22ab 7,6±0,29b C13 5,2±0,18 e 8,7±0,38a 4,3±0,16bc 2,9±0,06ab 3,4±0,12a 11,1±0,28a 6,1±0,31d a

(24)

Çizelge 3: Kaya Kekliğinde thoracal ve lumbosacral vertebralara ait morfometrik ölçümler (mean±SE).

Çizelge 4: Sülünde cervical vertebralara ait morfometrik ölçümler (mean±SE).

Omur uzunluğu Omur yüksekliği Omur geniĢliği Kanal yüksekliği Kanal geniĢliği Proc. articularis cranialis geniĢliği Proc. articularis caudalis geniĢliği C2 9,3±0,18f 7,4±0,16cd 7,6±0,15b 2,7±0,05f 3,2±0,06d 8,9±0,06d 9,6±0,14ab C3 10,3±0,15e 7,0±0,09e 8,0±0,13a 2,7±0,06f 3,1±0,04de 9,4±0,12d 9,1±0,16bcd C4 11,8±0,26c 6,2±0,16gh 4,1±0,10fg 3,0±0,08ce 3,1±0,05de 11,3±0,32c 8,7±0,31d C5 12,3±0,09b 6,1±0,11gh 4,0±0,06g 2,9±0,04e 3,0±0,04de 11,5±0,20c 9,0±0,25bcd C6 12,6±0,15ab 6,2±0,10h 3,9±0,06g 3,0±0,04e 3,0±0,06e 11,4±0,21c 9,0±0,13cd C7 12,7±0,21ab 6,2±0,11gh 4,1±0,08fg 3,1±0,06bce 3,1±0,04de 12,3±0,35b 9,2±0,27abcd C8 13,0±0,13a 6,5±0,12fg 4,0±0,06g 3,4±0,10a 3,1±0,03de 12,7±0,24b 9,8±0,22a C9 12,5±0,16ab 6,6±0,13f 4,3±0,15f 3,2±0,06abc 3,1±0,06de 12,6±0,22b 9,6±0,21abc C10 12,4±0,18b 7,1±0,09de 4,8±0,10e 3,3±0,04a 3,2±0,06de 12,4±0,29b 9,5±0,18abc C11 11,4±0,19c 7,6±0,13c 5,1±0,09d 3,3±0,05ab 3,4±0,05c 11,4±0,21c 8,7±0,19d C12 10,8±0,13d 8,3±0,09b 5,7±0,06c 3,3±0,06a 3,9±0,13b 12,2±0,18b 8,6±0,17d C13 7,2±0,18g 10,4±0,12a 5,9±0,13c 3,4±0,08a 4,6±0,08a 14,2±0,14a 7,3±0,18e a

-h: Aynı sütundaki farklı harfler istatistiki açıdan önemlidir (Tukey test, p<0.05). T1 T2345 T6 Synsacrum Omur uzunluğu 5,4±0,11 31,8±0,99 6,2±0,14 44,1±1,61 Omur yüksekliği 10,3±0,24 11,2±0,21 11,6±0,22 11,1±0,18 Omur geniĢliği 4,7±0,10 4,8±0,17 5,2±0,08 6,6±0,23 Kanal yüksekliği 2,6±0,06 3,0±0,07 2,8±0,05 2,9±0,03 Kanal geniĢliği 3,2±0,07 3,4±0,10 3,1±0,07 3,4±0,08 Proc. articularis cranialis geniĢliği 10,6±0,49 8,4±0,36

Proc. articularis caudalis geniĢliği 5,1±0,21 6,5±0,17

Sülünde vertebra cervicalis’i oluĢturan kemiklerinin morfometrik ölçüleri istatistiki olarak değerlendirildiğinde; C8’in en uzun, C13’ün en yüksek, C3’ün en geniĢ, C8, C10 ve C12’nin kanal yüksekliği en fazla, C13’ün kanal geniĢliği en fazla olan omurlar olduğu, proc. articularis cranialis ve proc. articularis caudalis geniĢliği en fazla olan omurların ise sırasıyla C13 ve C8 olduğu gözlenmiĢtir (Çizelge 4) (Tukey test, p<0.05). Sülünde vertebra thoracicae ve synsacrum’a ait morfometrik veriler ise mean±SE olarak Çizelge 5’de verilmiĢtir.

(25)

Çizelge 5: Sülünde thoracal ve lumbosacral vertebralara ait morfometrik ölçümler (mean±SE). T1 T2345 T6 Synsacrum Omur uzunluğu 6,6±0,11 34,6±0,67 8,3±0,19 62,6±1,73 Omur yüksekliği 11,0±0,17 15,0±0,45 14,7±0,32 7,1±0,19 Omur geniĢliği 6,3±0,25 5,9±0,16 6,3±0,14 7,9±0,11 Kanal yüksekliği 3,1±0,08 2,9±0,06 2,9±0,03 3,1±0,07 Kanal geniĢliği 4,2±0,13 3,4±0,07 3,2±0,07 3,5±0,06 Proc. articularis cranialis geniĢliği 13,60,19 8,4±0,12

(26)

4. TARTIŞMA

Kanatlılarda boyun omurları S Ģeklinde kıvrılmıĢ olup güvercinde 12, tavukgillerde 14, ördeklerde 14, kazda 17-18, kuğuda ise 23-25 omurdan oluĢmuĢtur. Boyun omurgasını hayvan herhangi bir Ģeyi gagasıyla yakalayacağı zaman uzatır. Yürürken, yerde zıplarken, beyni sarsıntılardan korumak için “S” Ģeklinde tutar (Doğuer ve Erençin 1964, King ve McLelland 1975, Bahadır ve ark 1993, TaĢbaĢ 2001). Bu araĢtırmada üzerinde çalıĢılan sülün ve kaya kekliklerinde boyun omurları sayısının 13 adet olduğu görüldü.

Boyun omurlarının en küçüğü olan atlas’ın, alt ve üst iki kemerin birleĢmesinden oluĢmuĢ halka gibi bir kemik olduğu belirtilmektedir (Bahadır 2002, Zweers ve ark 1987). Üzerinde çalıĢılan sülün ve kaya kekliklerinde de atlas dorsal ve ventral iki kemerin birleĢmesinden oluĢtuğu için morfometrik ölçümler yapılamamıĢtır.

Vertebrae thoracicae’nın tavuk ve güvercinde 7, ördek ve kazlarda ise 9 omurdan (Doğuer ve Erençin 1964, Nickel ve ark 1977, Bahadır 2002) bazı araĢtırmacılara göre sırt bölgesi 10 omurdan oluĢtuğu (Bahadır ve ark 1993) ve omurganın bu bölümünün, kısa olduğu gibi, büyük kısmının da hareketsiz olduğu belirtilmektedir (McLeod ve ark 1964, Nickel ve ark 1977, TaĢbaĢ 2001). Bu araĢtırmada sülün ve kaya kekliklerinde vertebrea thoracicae 6 adet olarak tespit edildi. Her iki türde de 1. ve 6. omur ayrı ayrı birer kemik olmasına rağmen 2.-5. thoracal omurların birbirleriyle birleĢerek tek bir kemik halinde bulundukları belirlendi.

Synsacrum, üzerinde çalıĢılan kaya kekliği ve sülünlerde lumbal ve sacral 14 omurun birleĢmesiyle oluĢmuĢ ve kaya kekliklerinde 44.1-6.61; sülünlerde ise 62.6-1.73 mm uzunluğunda olduğu tespit edildi. Adı geçen omurlar diğer kanatlılarda da birbirleriyle birleĢerek synsacrumu oluĢturduğunu belirten literatürleri desteklemektedir.

(27)

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Sülün ve kaya kekliğinin servikal omurlarının morfometrik ölçümleri istatistiki olarak birlikte değerlendirildiğinde;

En uzun kemiğin C8, 

En yüksek kemiğin C13,

En geniĢ kemiğin C3,

Kanal yüksekliği en fazla olan kemiklerin C8, C9, C10ve C12,

Kanal geniĢliği en fazla olan kemiğinC13olduğu belirlendi.

Proc. articularis cranialis geniĢliği en fazla olan kemiğinher iki türde de C13

olduğu belirlendi.

KayaKekliklerinde proc. articularis caudalis geniĢliği en fazla olan omurların C3ileC7,

sülünde proc. articularis caudalis geniĢliği en fazla olan omurların ise C13ve

(28)

6. ÖZET

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Kaya kekliği (Alectoris graeca) Sülünlerin (Phasianus colchicus) columna vertebralis’i üzerinde morfometrik araştırmalar

Mehmet Fatih YÜKSEL Anatomi (Vet.) Anabilim Dalı YÜKSEK LİSANS TEZİ / KONYA 2011

Bu çalıĢmanın amacı Kaya kekliği (Alectoris graeca) ve Sülünlerin (Phasianus colchicus) columna vertebralisini oluĢturan cervical, thoracal, lumbal ve sacral omurların sayılarını ve makroanatomisini belirlemektir.

Bu amaçla 10 adet Kaya kekliği ve 10 adet sülün materyal olarak kullanıldı. Columna vertebralis üzerindeki deri ve kaslar diseke edilerek ayrıldı. Açığa çıkarılan kemikler %8’lik amonyak çözeltisinde 1.5 saat süre ile kaynatıldı. Daha sonra kemik üzerindeki kas, tendo ve benzeri gibi tüm oluĢumlar temizlendi.

Omurlarla ilgili ölçümler digital kumpas ile yapıldı. Üzerinde çalıĢılan her iki türde de Cervical, thoracal ve lumbal omurların uzunluk, geniĢlik ve yüksekliği ölçüldü Ayrıca her iki türde kanalın yüksekliği (dorso-ventral), geniĢliği (mediolateral) ve iki processus articularis cranialis ve caudalis arasındaki mesafeler cranial ve caudal geniĢlik olarak ölçüldü.

AraĢtırmada elde edilen verilerin istatistiki değerlendirilmesi ANOVA ve Tukey testi ile yapıldı (SPSS 12.0). P<0.05 değeri istatistiki açıdan önemli kabul edildi.

Sonuç olarak;

Kaya Kekliğinin vertebra cervicalis’ini oluĢturan kemiklerin morfometrik ölçüleri istatistiki olarak değerlendirildiğinde; C7 ve C8’in en uzun, C13’ün en yüksek, C2 ve C3’ün en geniĢ, C8, C9, C10, C11, C12’nin kanal yüksekliği en fazla, C13’ün kanal geniĢliği en fazla olan omurlar olduğu, proc. articularis cranialis ve proc. articularis caudalis geniĢliği en fazla olan omurların ise sırasıyla C13 ve C3, C7 olduğu gözlenmiĢtir.

Sülünde vertebra cervicalis’i oluĢturan kemiklerinin morfometrik ölçüleri istatistiki olarak değerlendirildiğinde; C8’in en uzun, C13’ün en yüksek, C3’ün en geniĢ, C8, C10 ve C12’nin kanal yüksekliği en fazla, C13’ün kanal geniĢliği en fazla olan omurlar olduğu, proc. articularis cranialis ve proc. articularis caudalis geniĢliği en fazla olan omurların ise sırasıyla C13 ve C8 olduğu gözlenmiĢtir.

(29)

7. SUMMARY

Morphometric Investigations on the vertebral column of the rock partridges (Alectoris graeca) and pheasants (Phasianus colchicus)

The aim of this study is to determine macronanatomy and the number of cervical, thoracal and lumbar parts of the vertebral column in rock partridges (Alectoris graeca) and pheasants (Phasianus colchicus). For this purpose, 10 rock partridges and 10 pheasants were used as materials. The vertebral column was dissected out and morphometric features of vertebral bones were reyealed. The boiled vertebral bones during 1.5 hours in 8 % ammonia solution were cleaned from muscles, tendons etc. The morphometric measurements were performed by a digital calliper and obtained results were shown in tables 1 and 2. The length, width and height of the cervical, thoracal and lumbar vertebrae were measured in both species including the height (dorsal to ventral) and width (medial to lateral) of the vertebral canal, and the distance between the cranial and caudal articular processes as a cranial to caudal width. The data obtained form this study were evaluated by ANOVA and Tukey tests in SPPS 12.0. Significance was established at p < 0.05.

In conclusion; based on the morphometric measurements of vertebral bones of partridge, the longest bone of cervical vertebrae was C7 and C8, the highest one was C13, the widest bone were C2 and C3; the bones with the highest canal were C8, C9, C10, C11, C12, the bones with the widest canal were C13, the bones with the largest cranial width and the bones with the largest caudal width were C13, C3 and C7.

When considering the morphometric measurements of vertebral bones of pheasant, the longest bone of cervical vertebrae was C8, the highest bone was C13, the widest bones were C3, the bones with the highest canal were C8, C10, C12, the bone with the widest canal was C13, the bone with the largest cranial width and the bone with the largest caudal width were C13 and C8.

(30)

8. KAYNAKLAR

1. Arvas AH., Erkek Keklik (Alectoris graeca) Genital Sistemi Üzerinde Makro ve Mikro Morfolojik Ġncelemeler, Ankara, F.Ü. Vet. Fak. Doktora Tezi,1978; 7.

2. Bahadır A. Evcil kuĢların anatomisi,“Hareket sistemi” Ed: Necdet Dursun, Ankara, Medisan Yayınevi, 2002; 1-29.

3. Bahadır A, Yıldız B, Serbest A, Yıldız B, Yılmaz O. Evcil Su kuĢlarından yerli kaz, yerli ördek ve pekin ördeğinin iskeletleri üzerinde karĢılaĢtırmalı makro-anatomik araĢtırmalar. Uludağ Ünv Vet Fak Der. 1993; 12: 1-12.

4. BaĢoğul M. Kaya kekliği (A. Graeca) ve sülünlerde (P. Colchicus) bacak kemikleri (ossa membri pelvici) üzerinde karĢılaĢtırmalı makroanatomik araĢtırmalar, Konya, 2007, SÜ Sağ Bil Ens Y Lis Tezi.

5. Baumel JJ, King AS, Breazile JE, Evans HE, Vanden Berge JC. Nomina anatomica avium puplished by the nuttall orniholgical clup. Cambridge. 1993.

6. Bora ME. Yerden havalanan av kuĢları ve avcılığı, sürdürülebilir avcılık için Temel Eğitim Kitabı, Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Gen Müd Yayınları, Ankara, 2001; 191-199.

7. Bolat D. Leghorn ırkı kanatlılarda medulla spinalisin sterolojik metodlar ile incelenmesi, Konya, 2011, S.Ü. Sağ. Bil. Enst. Doktora tezi.

8. Çetin O, Kırıkçı K. Alternatif kanatlı yetiĢtiriciliği, Konya, SÜ vak yayın, 2000.

9. Demirel ġ. Sülün (P. colchicus) yumurtalarında farklı depolama sürelerinin kuluçka sonuçları ve bazı yumurta özelliklerine etkisi, Konya, 2008, SÜ Sağ Bil Ens Y Lis Tezi.

10. Demirkan AÇ. Ördekte iskelet sistemi, Ankara, 2002, AÜ Sağ Bil Ens Doktora Tezi. 11. Doğuer S, Erençin Z. Evcil kuĢların komparativ anatomisi, Ankara, Ankara Ünv Basımevi,

1964; 2-23.

12. Dyce KM, Sack WO, Wensing CJG. Texbook of veterinary anatomy, Philadelphia, 1987; 775-779.

13. Getty R. Sisson and Grossman’s the anatomy of the domestic animals, New York, 1975; 1790-1801.

14. Heinzel H, Fitter R, Parslow J. Türkiye ve Avrupa’nın KuĢları, Rotolito Lombarda, Ġtalya, 1995.

15. Howman K. Pheasants of the world, their breeding and management, Hancock House Publishers, Washington, 1993.

16. Kırıkçı K, Tepeli C, Çetin O, Günlü A, Yılmaz A. Farklı barındırma ve aydınlatma

Ģartlarında kaya kekliklerinin (A. graeca) bazı verim özellikleri, Vet Bil Der, 1999; 15(1), 15-22.

17. King AS, McLelland J. Outlines of avian anatomy bailliere tindal. London. 1975; 1-22. 18. Lök S. Kaya kekliği (A. Graeca) ve sülünlerde (P. Colchicus) kanat kemikleri (ossa alae)

üzerinde karĢılaĢtırmalı makroanatomik araĢtırmalar, Vet Bil Der, 2007; 21(2), 85-94. 19. McGowan PJK, Garson PJ. IUCN, Gland, Switzerland, 1995; Pheasants.

(31)

20. McLelland J. A colour atlas of avian anatomy, Wolfe publishing ltd. Aylesburg, 1990; 89. 21. McLeod WM, Trotter DM, Lumb JW. Avian anatomy, Burgess publishing company,

Minnesota, 1964; 1-31.

22. Nickel R, Schummer A, Seiferle E. Anatomy of the domestic birds, Verlag Paul Parey, -re Hamburg, 1977; 3-25.

23. Nickel R, Schummer A, Seiferle E. Lehburch der Anatomie der Haustiere: Bewegungsapparat, 4th. Edition ed: Parey; 2004.

24. Özçelik M. KuĢlar Dünyası, Bilim ve Teknik Dergisi, 1995; 329: 66-73.

25. Özdemir G. Kaya kekliklerinin (Alectoris graeca) yer ve kafes sistemlerinde büyüme, besi performansı ve karkas özellikleri, Elazığ, 2007, FÜ Sağ Bil Ens Doktora Tezi.

26. Roenigk WP. World Poultry Consumption. Symposium: Muscle Growth and Development, Keynote Adress: Poultry Sci. 1999;78: 722–728.

27. TaĢbaĢ M. Veteriner anatomi, Kemik eklem kas, Ankara, Yorum Matbaası, 2001; 223-232. 28. Turan N. Türkiye’nin av ve yaban hayvanları: KuĢlar, Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığı,

Orman Genel Müdürlüğü Eğitim Dairesi BaĢkanlığı Yayınları, 1990.

29. Wise DR, Jennings AR, The Development and morphology of the growth plates of two long bones of the turkey, Res Vet Sci. 1973; 14: 161-166.

30. Woodard AE, Abplanalp H, Phisenti JM, Snyder RL. Ġnbreeding Effects on Reproductive Traits in the Ring-Necked Phesant, Pultry Science, 1983; 62: 1725-1730.

31. Yılmaz A. Kuluçkalık keklik (Alectoris graeca) yumurtalarının depolanmasında süre, pozisyon ve ön ısıtmanın kuluçka sonuçlarına etkileri, Konya, 2004, SÜ Sağ Bil Ens Doktora Tezi.

32. Zweers GA, Vanden Berge JC, Koppendraier R. Avian cranio- cervical systems, Part I: Anatomy of the cervical column in the chicken, Acta Morphol, 1987; 25:131-155.

(32)

9. EKLER

(33)

10. ÖZGEÇMİŞ

1980 yılında Konya/Doğanhisar’da doğdu. Ġlk öğrenimini BeyĢehir, orta ve lise öğrenimini Konya’da tamamladı. 1997 yılında baĢladığı Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünden 2001 yılında mezun oldu. Aynı yıl Aralık ayında Konya Ġl Spor Müdürlüğü’nde Spor Uzmanı olarak çalıĢmaya baĢladı. 2007-2010 yılları arası Badminton branĢında Milli Takım Antrenörü olarak görev yaptı. Halen Konya Ġl Spor Müdürlüğü’nde Spor Uzmanı olarak çalıĢmakta olup evli ve 2 çocuk babasıdır.

Şekil

Çizelge 1. Kanatlılarda Columna Vertebrealis’teki omur sayıları
Çizelge 2: Kaya Kekliğinde cervical vertebralara ait morfometrik ölçümler  (mean±SE).   Omur   uzunluğu  Omur   yüksekliği  Omur   geniĢliği  Kanal   yüksekliği  Kanal   geniĢliği  Proc
Çizelge 3: Kaya Kekliğinde thoracal ve lumbosacral vertebralara ait morfometrik  ölçümler (mean±SE)
Çizelge 5: Sülünde thoracal ve lumbosacral vertebralara ait morfometrik ölçümler  (mean±SE)

Referanslar

Benzer Belgeler

Buradan elde edilen motivasyonla tan¬mlanan dizi kümelerinin istatistiksel Köthe-Toeplitz ve istatistiksel genelle¸ stirilmi¸ s Köthe-Toeplitz dualleri kavramlar¬ndan söz

The first stage SVMs determine a matching time category among four possible cases for a given 5 s or shorter duration radar echo signal and this decision is used by the second

Bu çalışmada IPS Empress 2 seramiğin 4 farklı siman sistemiyle microtensile bağlanma testi sonucunda; Rely X ARC, Panavia F ve Fuji Plus için termal siklus öncesi ve

elemanların çoğunluğu (%82-90) Tarım Đl ve Đlçe Müdürlüklerinin, ayrıca %52-56 arasında değişen oranlarda ise Bitki Koruma bölümü mezunu Ziraat Mühendislerinin

Dünyanın en ünlü mutasavvıfların biri olan Mevlana Muhammed Celaleddin Belhi Rumi, Mesnevi adlı altı ciltlik eserinde derin İslami ve tasavvufi kavramları

Travmadan sonraki ilk hafta içerisinde ortaya kan nöbetle- rin çoğunlukla fokal motor nöbetler olması ve bu dönemde psikomotor nöbetlere rastlanmaması; erken PTE’nin daha

01.01.2004–31.12.2007 tarihleri aras›nda Adli T›p Kurumu ‹zmir Grup Baflkanl›¤› Morg ‹htisas Dairesinde otopsi ifllemi uygulanan 65 yafl ve üzeri 934 olguya ait

Geniş, çok merkezli, randomize, prospektif çalışma ile diz OA’lı hastalarda 3 haftalık 18 seans standart ev egzer- siz programı ve medikal tedavi ile bu tedavilere