SAYFA CUMHURİYET
£
14
KULTUR
Ölümünün üzerinden 31 y ıl g eçti
Nâzım Hikmet’te öbür dünya
M EM ETFUATNâzım Hikmet bir dine bağlı değildi, ama ina
nan insanlara saygı duyardı. Kuvâyi Milliye destanında Mehmet Akif’i “inanmış adam" diye övdüğünü biliyoruz.
Toplumsalcılıkla dinler arasındaki ilişkiden söz edilirken şöyle bir anısını anlatırdı: Sovyetler Birliği’nde devrim gerçekleştirildikten sonra, genç partililer kiliselere giden yaşlılarla alay eder, cin, peri kılıklarına girip yollarını keser, inançlarını gülünçleştirmek isterlermiş. Bir süre sonra yöneticiler bu tür davranışlara karşı ön lem alarak, dinlerine bağlılığını sürdüren kimse lerin rahatsız edilmemelerini sağlamışlar.
Bu anısına önem veriyordu. Dinlere karşı olan katı toplumsalcılan uyarmak, yanlış bir tu
tumu sergilemek için anlattığı açıktı.
Peygamberleri ise kitleleri arkalarından sü rükleyen büyük devrimciler gibi değerlendirirdi. Yaşadıkları çağın sorunlarını, koşullarını anla tarak neyi, niçin yaptıklarını açıklamaya çalışır dı.
İslam söylemindeki şiirselliğe duyarlı olduğu yapıtlarında kolayca görülebilir. Toplumsalcılı- ğa bağlılığını Müslümanların dinlerine bağlılık larını belirtirken kullandıkları sözcüklerle anlat tığı dizeleri vardır. Örnekse gençlik şiirlerinden birinde “Hâfız-ı Kapital" olmaktan söz eder. Ayrıca, Süleyman Çelebi’nin M evlidim de seve rek dinlediğini, övdüğünü biliyorum.
Necip Fazıl Kısakürek, Nâzım Hikmet’in
1948’de yazdığı kısa bir şiirinde, “Bir ben vardır
bende benden içeri”ye çok benzeyen bir dize gö
rünce, sonunda onun da doğruya ulaştığını ileri sürmüştü.
Şiir şöyle:
Ben, beni bir daha ele geçirsem, - âbıhayat içersen demiyorum - kapılar bir daha açılsa
ben bu haneye bir daha girsem yaşardım yine böyle kanrevan içinde
yine böyle aşk ile sersem, ben, beni bir daha ele geçirsem...
ması için Nâzım Hikmet’e gönderilen iki dizi böyle karma üsluplu küçük bir şiir olmuştu.
Diyeceğim, Necip Fazıl Kısakürek’in “doğru
ya ulaştı" dediği kişi, gerçekte, Vâlâ Nurettin’-,
di...
Bildiğim kadarıyla Nâzım Hikmet ölünceyeı kadar “maddeden ayrı ruha” inanmamıştır’
Aslında bu şiirin ilk iki dizesini, “Ben beni bir
daha ele geçirsem / demiyorum âb-ı hayat içer sem” biçiminde Vâlâ Nurettin yazmış, ama karı
sı Müzehher Vâ-Nû’nun bütün üstelemelerine karşın arkasını getirmemiş, sonunda, tamamla
Ama bu onun da, bütün insanlar gibi, yok olma düşüncesinin ağırlığını duymasına, bunu aşari düşler kurmasına engel değildi.
Bursa Cczaevi’ndc şu dörtlüğünü Piraye’yc ilk olarak okuduğu gün boynunu büküp gülüm semiş, özür diler gibi, “Bir avunma,” demişti:
Ayrılık yaklaşıyor her gün biraz daha, güzelim dünya elveda,
ve merhaba K â i n a t . . .
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi