• Sonuç bulunamadı

Bir divan edebiyatı antolojisine dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir divan edebiyatı antolojisine dair"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Divan edebiyatı!

antolojisine dair

u

Artık memleketin en kıdemli edebiyat dergisi olmak payesine »alıip buranan (Varlık) mecmu. ' asının ayrıca da bir kitap yayın, lan var. Bu meyanda, başlangı­ cından bugüne kadarki Türk şi­ iri için dört ciltlik bir antoloji hazırlamış ve bu dört ciltten il­ kini, (Divan şiiri) antolojisini neşreylemiş. (Halk şiiri) antolo­ jisi ve Tanzimattau sonraki şiir­ lerle en yeni şiirlere mahsus iki cildi» de hazırlandığı bildirilmek­ te. Divan edebiyatı antolojisini Vasfi Mahir hazırlamış. Bu hu­ susta bir hüküm vermek saiâlıi. yetini haiz olmamakla beraber, kuvvetle sanıyorum ki, şair ve eski bir edebiyat hocası olan Vasfi Mahir Divan edebiyatını iyi bilen - sayıları da gittikçe a- zal&n . kimselerden biridir. An­ tolojinin başına koyduğu özlü bir ön sözdeki fikir ve muhakeme insicamı da bunu göstermekte­ dir. Alınmış eserlerin yanlarına bugünkü dile uygıınlandırıîmış birer suretlerini koymuş. Fakat bunların kabul edilmiş ifade ile (türkçeleştirüdilderi) söylemiye- rek (tercüme) kelimesini kullan­ mış. Bu söz bir ifrat ve mübalâ­ ğa olsa gerek.

Eser, XV. âsırla başlıyarak XIX. asra ve Muallim Naci e- fendiye kadar geliyor ve Naci efendi tercüme edilmekten nıüs. tağni tek şair olarak kalıyor.

(2)

Antolojide bir de XX. asır faslı var ki, burada Yahya Kemal’in • dört gazelini (tercüme'erile bir­

likte) görüyoruz. Eseri onun ka­ paması ise tabiî bir şey. Çünkü edebiyatımızda her eski yol - tıpkı vaktile her yolun Komaya gidişi gibi - Yahya Kemal’e var­ makta, fakat her yeni yo! da on­ dan çıkıp ayrılmaktadır.

Bu küçük antolojiye bütün alınmış şairlerin ve eserlerin a- hnmaları zaruri miydi ve alın, rmyanlar içinde alınmaları mut. laka lâzım olanlar yok mudur? Bir antolojinin herkesi tatmin etmesi görülmüş bir keyfiyet ol­ madığından, bu konudaki salâhi­ yetsizliğime rağmen ben bile me­ selâ Bağdatlı Ruhi’nig o muhte­ şem isyanından niçin beyitler yok, Bakî’nin Kanunî mersiyesin­ deki o zametli çığlığına rindane coşkunlukları neden bu derecede tercih olunmuş, yahut Osman Nevres’le Harputhı Hayri’yl al. mak şart mıydı gibi şeyler dii. şünmedim değil. Fakat ilâve ede­ ceğim ki, Divan edebiyatı, buka. dar ufak bir kâse içinde, (eser küçük eb’atte 176 sayfadan iba­ ret) evet, bukadar küçük bir kâ. se içinde beni böyle hiç mest et­ memişti..

Divan edebiyatı âlimi olanlar veya bu iddiayı güdenler . bu ufak cildi ekerine almağa elbette ki, tenezzül etmezler. Fakat ez­ bere verilmiş bir hükümle onmı hiç bir kıymeti olmadığını söyli. yenler kitaptan bir kaç sayfa ol­ sun okumalıdırlar. H attâ ilk şa­ irin, Nesimi’nin ilk eserini oku. maları zaniarını terk etmeleri için kâfi gelir sanıyorum.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İlerleyen bölümlerde “mahlâs”, “divan ve divan tertibinde teşrifat” hususlarının ele alındığı konulardan sonra divan şiirinin dili ve dil anlayışı başlığı

söz, işlerinin görülmesi için parayı esirgememekle emrolunan kişi hakkında söylenir.” (DLT I: 165).. Bazı İşlerde Aceleci

Burada, Divan edebiyatında şiir ve şair anlayışının nasıl olduğu üçüncü derecede alt başlıklarla estetik kavramı da göz önünde bulundurularak ele alınmıştır..

EDPT: An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish KBS: Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü TDES: Türk Dilinin

Bilgehan Atsız Gökdağ danışmanlığında Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalında ‘Eski Türkçe Gök Bilimi

‹slâmiyet, kendi içine giren bütün kavimlere flâ- mil olmak üzere yeni bir nâs, yeni bir iman ve yeni bir bilgi silsilesi getirmifl oluyor, bu suretle yeni bir fikir

Ama flunu da söyleyelim ki Saz fliirimiz okullarda Divan fliirinin yerini tutamaz: çok dard›r; yüzy›llar aras›nda hemen hemen hiç de¤iflmeden sürüp gitmifltir, durgun

fiöyle ki Modern Türk fliirin- de gelenekten yararlanan flairlerin hemen tamam› Yah- ya Kemâl gibi daha çocukken geleneksel kültür çevre- lerinde aflina olduklar› eski