• Sonuç bulunamadı

Efsaneden gerçeğe Titanik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Efsaneden gerçeğe Titanik"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ba

tık

f •7

la

U /

Efsaneden gerçeğe

Titanik

batışından 75 yıl sonra

,

bütünüyle olmasa

da, Titanik'in kimi parçalan tekrar su yüzüne

çıktı. Artık Titanik bir efsane değil, gerçek.

Derleyen: Mina KOLMAN

72

Titanik’in enkazı ve gövde üzerinde incelemelerini sürdüren A ivin denizaltısı (yanda ve karşı sayfada üstte). Argo dalış için suya indiriliyor (karşı sayfada küçük resimler).

(2)

Ne de olsa yüzeyden km ’lerce derinlikte

yaşayan bir enkaza ulaşabilmek, üstün bir

teknolojik çalışmayı gerektirecek.

D

ünyanın en büyük gemisiydi. 1912 yılının 14 Nisan’ında ilk yolculu­ ğunu gerçekleştirirken bir aysber­ ge çarparak battı. Ve Titanik’in 2227 yol­ cusunun 1500’den fazlası, mürettebatıyla birlikte kayboldu.

O günden bu yana Titanik faciası, sa­ dece korkunçluğuyla değil, cevap buluna­ mayan sorularıyla da hafızalarda yer ediyor.

Böylesine büyük, sağlam ve teknolo­ jik olarak üstün bir transatlantik neden bu

kadar kolay battı?

Yakınındaki aysberglerin varlığını bi­ le bile, o aysız gecede nasıl olmuştu da, o kadar sürat yapabilmişti?

Neden filika ve can yelekleri yolcu sa­ yısına eşit değildi?

Ve neden çok yakınında olduğu halde diğer gemi yardımına gelmedi?

İşte Titanik, bu tip tartışmalar ve farklı gerekçelerle dolu 73 yıl boyunca, 3.5 km. derinlikte bekledi, durdu. Ancak artık beklemesi gerekmiyor. Titanik nerede ve ne durumda? sorusunun cevabı yapılan araştırmalar sonucunda artık biliniyor.

Araştırmaların tarihçesi şekillere da­ yanmıyor. Ne de olsa yüzeyden km’lerce derinlikte yaşayan bir enkaza ulaşabilmek, üstün bir teknolojik çalışmayı gerektire­ cek. Herşeye rağmen araştırmalar başla­ tılıyor ve bazı bilimadamları, kendi geliş­ tirdikleri yöntemlerle çalışmaya girişi­ yorlar.

Le Suroil’in gövdesindeki

kızağında, SAR dalışa hazır, denize indirilmeyi bekliyor (üstte).

Derinlerde yaşayan demir yiyici bakterilerin oluşturduğu görüntü (solda üstte). Kaza anında kullanılamayan filika Titanik’le birlikte sulara gömülmüş (solda altta).

(3)

u

Böylece Titarıik’e ait olduğu sanıları bütün

objeler, Argo tarafından belgelenebilecek ve

yine sualtı kameralarıyla okyanus

derinliklerinin yüzlerce resmi çekilebilecek.

İlk olarak 1980 yılında Birleşmiş Dev- letler’e ait bir bilimadamı olan Jack

Gri m m ’in planı gerçekleştiriliyor. Ancak

bu plan, hesapta olmayan aksilikler, kö­ tü hava şartları ve araştırma için kullanıl­ mak istenen aygıtlardaki yetersizlikler ne­ deniyle başarısızlıkla sonuçlanıyor. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen Jack Grimm 1981 yılında benzer bir araştırmayı gerçekleştirmek için kolları sıvıyor. Ne ya­ zık ki bu araştırması da yetersiz kalıyor. Sonuç olumsuz.

Yıl 1983 ve Jack Grimm’in üçüncü ve son araştırması başlatılıyor. Bu araştırma da beraberinde üçüncü ve son başarısızlı­ ğı getirince, Titanik efsanesinde Jack Grimm devri kapanmış oluyor.

Grimm’in o yıllarda araştırmaları için kullanmaya karar verdiği cihaz oldukça il­ ginç bir yapıya sahip. Adına Argo-Jason sistemi dedikleri ve iki parçadan oluşan bir tarama aygıtı gerçekleştiriliyor. Argo, bir ucundan gemiyle bağlantılı, bütünü ise dipte yüzer durumda kalacak olan ilk bö­ lümün adı. Argo’nun yönetimi yüzeydeki ana gemi tarafından yapılacak. Argo, so­ nar sistemi, ileriyi ve yanlarını inceleme, yoluna çıkan objeleri tarama ve tanımla­ ma, ayrıca okyanus dibinin yapısını araş­ tırma gibi yeteneklerle donattık. Bunlara ekolarak beş adet video kamera sistemi sa­ yesinde kontrol odasındaki operatörlere okyanus dibinin panoramik görüntüsünü aktarabilecek yapıya sahip. Bilimadamla- rı, incelenmeye değer bir obje ya da ortam yakaladıkları an Argo’nun okyanus dibi­ ne uzantısı olan Robot Jason’ı harekete geçirecekler. Bu sırada Argo da statik du­ ruma gelecek Robot Jason’u bekleyecek. Bu takip sırasında elde edilecek görüntü­ ler yüksek duyarlı filmler aracılığıyla uy­ dulara aktarılacaklar, böylece dünyanın her yerinden dakikası dakikasına izlene­ bilecekler.

Ne yazıktır ki, bu amaçlarla planlanan bütün çalışmalar olumsuz sonuçlar veriyor.

Yeni fikir ve icatlarla geçen yılların ar­ dından, enkazı bulma faaliyetlerine 1985 yılında yeni bir boyut kazandırılıyor. Bu kez Fransız ve Amerikan bilimadamları

Devamı 122. sayfada

(4)

•Pie,

Titarıic

Baştarafı 76.sayfada

ortak bir inceleme yapmayı kararlaştırı­ yorlar. Böylece bir Fransız araştırma ge­ misi olan Le Suroit ile bir Amerikan araş­ tırma gemisi olan Knorr, Titanik’in yer te­ spiti ve detaylı görüntülenmesi amacıyla organize oluyorlar. Bu iki geminin yanı- sıra eski bir dost araştırma torpidosu A r­

go da tekrar ekipte bulunacak. Bu ekibin

en yenibuluşuise Fransız bilimadamı Jean-

Louis Michael’m SAR adındaki sonar

akustik römorkuydu.

Bu yeni araştırma ekibinin planına gö­ re Amerikan gemisi Knorr; Argo’yıı, S/U? ’in ses dalgalarıyla ele geçirdiği hedef­ leri yakalamak amacıyla kullanacak. Böy­ lece Titanik’e ait olduğu sanılan bütün ob­ jeler, Argo tarafından belgelenebilecek ve yine sualtı kameralarıyla okyanus derin­ liklerinin yüzlerce resmi çekilebilecek. An­ cak bu aşamada SAR ’ın daha iyi sonuç ve­ rebilmesi için, onu hareket halinde tuta­ cak ileri ve geri gidişlerini sağlayacak, farklı bir sisteme ihtiyaç var. Bu sistemde daha önce laboratuvarda gerçekleştirilmiş olan bir deneyden esinlenerek uygulana­ cak. Bu sistemi 2.5 mil uzunluğundaki bir ipi uçurtmaya yedek çekiciler şeklinde ta­ kılmasına benzetebiliriz. Le Suroit’nun yü­ zeydeki hareketliliği son olarak SAR’ın iz­ lediği yol üzerinde belirlenecek. Le Suro­ it’nun pozisyonları ses dalgalan uyarıla­ rıyla radyo alıcısına benzer bir şekilde ok­ yanus dibinden gönderilen sinyaller ile de­

ğiştirilebilecek. İşte böyle bir ortamda, işe yarayacak olan çekiciler SAR’ın yanlara ve ileriye hareketliliğini sağlayarak etrafım kontrol altında tutabilmesini kolaylaştıra­ cak. İyi havalarda Le Suroit SAR’ın iple­ rini gergin tutacak. Ancak kötü havalar­ da, okyanus akıntıları ve dalgalar yüzün­ den ipin gergin kalması, zararlı sonuçlar doğurabilir. Titanik’in yerinin tam olarak tespit edilmesi uzun zaman alabilir. Çün­ kü, çok derin sularda batan cisimler, di­ be ulaşana dek okyanus akıntıları yüzün­ den dağılma ve etrafa yayılma durumun­ da kalabilirler. Bu nedenle araştırmalar Ti­ tanik’in yerini değil, Titanik’in enkaz ala­ nını bulmaya yöneltiliyor. Böylece görsel metodların son araştırmalarından daha iyi sonuç vereceği kararma varılıyor. Çünkü sonarın insan elinden çıkma ufak bir ay­ rıntıyı tespit etmesi beklenemez. Ve 74 yıl süresince enkazın oldukça büyük bir ala­ na yayılmış olma ihtimali çok güçlü.

Bütün bu bilgilerin ışığında süren araş­ tırma günleri sonunda 1985 yılı 1 Eylül’- ünde Dr. R.obert Ballard önderliğindeki Fransız-Amerikan inceleme ekibi ilk kez 12 bin 460 feet derinlikteki Titanik enka­ zının fotoğraflarını çekmeyi başarıyor.

Yerin tespiti ve çekimlerin tamamlan­ masından sonra, yeni bir sistem geliştir­ mek, ayrıca enkaz üzerinde incelemeler yapmak amacıyla araştırmalara bir süre ara veriliyor.

İşte bu dönemde A h in adlı bir deni­ zaltının kullanılmasına karar verildi. Al- vin daha önce de farklı araştırmalarda kul­ lanılmış. Bu sefer de Titanik çalışmaları

için hazırlanmaya başlanıyor. 1986 araş­ tırmaları bu kez Fransız araştırmacılar ol­ maksızın gerçekleştirilecek ve yeni bir ge­ mi Atlantis II eşliğinde, eski Amerikalı ekip tarafından başlatılacak.

Titanik’e ulaşmak artık zor değil. An­ cak Titanik için o derinliğe dalması gere­ ken bilim adamlarının, araştırmalar için uzaya giden astronotlardan hiçbir farkı yok. Ve en ufak bir aksaklık onlar için ölüm demek.

Titanik’e yapılan ilk dalış öncesi Alvin Atlantis Il’deki yerini alıyor. Bütün dalış sistemleri akustik telefon bağlantıları, de­ rinlikle ilgili veriler, koruyucu sistemler ve sonar sistemi kontrol ediliyor. Alvin’in su altındaki durumunu korumak amacıyla bulundurması gereken hava balastı tank­ larını aşırı basınçtan dolayı kullanamaya­ cağından bunların yerine kompleks bir ko­ tasyon sistemi kullanmasına karar verili­ yor. Denizaltının içi ve Atlantis 11 ile ile­ tişimini radyo bağlantıları ile gerçekleşti­ riyor. Artık büyük kauçuk boat dalgıçla­ rı almaya hazır. Tıpkı dalgıçların kullan­ dıkları ağırlık takma tekniğinde olduğu gi­ bi; dört adet ağırlık eklenmesi sonucu Al­ vin’in zorlu derinlere yolculuğu başla­ tılıyor...

1986 araştırmalarının merkezi 1985 yı- lındakilerin detaylarını elde etme yolunda hız kazandı ve nihayet 1987’de artık ince­ lemeler en son seviyesine ulaştı. Ve batı­ şından 75 yıl sonra, bütünüyle olmasa da, Titanik’in kimi parçaları tekrar su yüzü­ ne çıktı. Artık Titanik bir efsane değil, ger­ çeğin ta kendisi.

YACHT BROKER

15 Kelimeye kadar

Yacht alım-satımıyla

ilgili ilanlarınızı

Yacht Broker

sayfalarımıza ücretsiz

olarak verebilirsiniz.

Adres: Yacht Broker, Nispetiye Cad. Çalıkuşu Sok. No. 14 Levent-İstanbul

Tiger Lili

Baştarafı 114. sayfada

avcıları arasında çok önemli bir fark var. İhtiyar Balıkçı marlini kendi yakalamıştı. Şimdi ise sadece marlini değil, bütün ba­ lıkları, -teknolojinin nimetlerinden azami

ölçüde yararlanmış- tekneler yakalıyor. Hadi balık avcılığını bir yana bırakın... O işten hoşlanmıyorsanız bile, derinlik öl­ çerler teknenizin sığlıklardaki güvenini sağlarken, radar yolculuğunuzu emniyet­ li kılıyor, elektronik navigasyon cihazları da kendinize sağlıklı bir yol çizmenizi sağlıyor.

ZODIAC MARK II

FUTURA

Ambalajında Satılık

Tel: 162 24 65

YAPIMCISINDAN

ÇELİK MOTOR YACHT

10,5 x 3,05 M

80 HP MOTOR

2 KABİN, 6 YATAK

TEL: 337 44 95 İstanbul

122

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

özelleşmiş yüksek eşikli sensorik sistem tarafından oluşturulan ağrılı uyaranın neden olduğu akut ağrının duyusal deneyimidir. Doku hasarı için erken uyarı Gerekli

Raporda İsrail’in ayrıca, elindeki teknolojiyi, bugün “bölge barışı için tehdit” olarak nitelendirdiği; ancak o yıllarda yak ın bir ilişki içinde olduğu İran’a

Necib Fâdıl Kısakürek'ten sonra, o gün memleketimize gelerek top­ lantıya katılmış olan genç ve sev­ gili şâirimiz Behçet Kemal Çağlar, Hâmid İçin

Güzel sanatlar akademisi binası büyük kapısı Mimar

Eğer sayı iki asal sayının çarpımı olsay- dı, sayıları hemen bulmasını beklerdik?. O halde, iki asal sayının çarpı- mı olan bütün sayıları elememiz lazım

Neşe Vural'ın 1992 tarihli yayınlanmamış Cihat Burak üzerine tezinden®, 1963'te ölümün­ den az önce Abidin Dino'nun onu Nazım Hikmet ile tanıştırdığını

Türk milletinin, bütün ümidini ken­ disine bağladığı Mustafa Kemal, 5 ağus­ tos 1921 tarihinde, Büyük Millet Meclisi tarafından, Türk orduları

Bunun üzerine çağırılan polis Rifatı tahkir ettiği iddi- asile, İstanbul A sliye Dördüncü Ceza mahkemesinde dün muhakemesi başla­ mıştır.. Müddeiumumîlik,