Bir Yıl
Münasebetiyle
8 Mayıs pazartesi günü, Ali Suavi'nin ölümünün yetmiş ü- çüncü yıldönümüne raslıyor- muş. Bunu hatırlayarak, bu sü tunlarda bir makale neşreden bir arkadaşımız, kendisinin ha yat ve eserlerinden bahsederek ona Türk Inkilâp tarihinde pek büyük bir mevki ve paye buh- şetmektedir_ 3 u inkılâp tarihi, nin muhteşem siması olan Na mık Kemal’in pek ağır tezyif lere uğrattığı Ali Suavı Efendi
yi dikkate lâyık bir şahsiyet
ve mensup olduğu ulema taba
kası içinde hakikaten uyanık
fikirli bir adara olarak kabul edip vatan ve hürriyet şairinin onun hakkında verdiği hüküm lerde bir hayli insafsız davran dığmı tasdik edebiliriz. Bunun la beraber, biçare adamın ha. yatına — fakat kendisiyle be raber kandırıp sürüklediği ni ce bedbahtın hayatlariyle bir
likte — mal olan teşebbüsü,
yani moskof orduları Ayastofo
nasa gelmişken, ne derecede
iyileşmiş bulunduğu meçhul
bir mecnunu tahta çıkarmak ı- çin harekete geçmek teşebbüsü nü şuurlu ve gelecek nesillerin hayranlıklarına lâyık bir hare ket diye kabul etmek, hakika ten imkânsızdır. Kaldı ki, Ali
Suavi makalenin dediği gibi,
o tarihte îstanbula yeni dön müş bulunmuyordu. II. Abdül- hamid tahta çıktığı vakit ken disine sokulmuş, bir müddet G. Saray mektebinin müdürlüğü, nü yapmış, fakat idari işlerde ki aczi kadar bir İngiliz yos ması olan karısının sebebiyet
verdiği kıylükalierden doiayı
azli icabetin,ştı. İşsiz kalan Ali Suavi Efendi, Çırağan Sarayı
aklı başına gelmiş bulunan V Murad’ın ziyadesiyle haris ve
kurnaz olan annesi Şevkefza
Kadının zannedildiğine güre
sadrâzamla ve ordudan bazı
kimselerle tertibe kalkıştığı, ha rejcette* kazanılmış kimselerden biri idi, Çırağan baskınına git meden işe ait evrakın hareket
akamete uğrarsa yakılmasını
vasiyet ettiği için, karısı fiyas
koyu anlar anlamaz bunları
yakmış ve teşebbüsün asıl mü retipleri meydana çıkmamıştır. Buna rağmen, mevcut vesaik, ten faydalanarak sayın müver rih İsmail Hakkı -tizunçarşılı-
nın Türk Tarih Kurıımu’nun
mecmuası olan (Belleten) de
neşretmiş bulunduğu uzun'etü dü okuyanlar, zavallı Ali Sua- vi’nin ne çılgınca bir macera, yâ girişmiş bulunduğunu tak dir ederler. Tekrar edelim ki, moskof orduları Ayastofens o- nündcyken az buçuk aklı ba şına gelmiş bir adamı padişah yapmak için İstanbul'u al kan
lara boyamıya ve belki Rus
ordulrma ezdirmeğe teşebbüs
eden Ali Su ay i Efendiyi, bu
hareketi pek hazin bir ölüm le. kafasına sopa yiyerek öde.
eliği için affedebiliri?.' Fakat
bundan dolayı kendisini tebcil etmek, pek ölçüsüz bir hareket teşkil eder. Yapılabilecek şey, olsa olsa, bu hareketi- memle kete hayırlı olabileceğini veh
mederek bir takım biçareleri
sürüklemiş olduğunu kabul et mek, fakat pek zebunu bulun duğu söylenen güzel madama-
smı büyük elmaslar ve ztim.
rütlerle süslemek emelinin ha reketinde âmil olmuş bulundu ğuna ihtimal vermemektedir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T a h a T o ro s Arşivi