• Sonuç bulunamadı

Görele'deki Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Görele'deki Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR

ARSLAN KAYNARDAĞ

Felsefeci- Yazar

Görele'deki Haşan Ali Yücel

Kültür M erkezi

Türkiye’nin yaklaşık üç yüz yıldan beri gelişme çabası içinde olduğunu biliyoruz. Geri kalmışlığın eğitimdeki bozukluklardan kaynaklandığı anlaşılmış, çareler aran­ mıştır. Üst üste gelen acı yenilgiler, cahillikle savaşma­ nın önemini açık seçik ortaya koymuştur.

Bu nedenle, Cumhuriyet’in ilk yöneticileri özellikle eğitim alanına yönelerek işe başladılar. Geri kalmışlığın güçlükleri onları yıldırmadı. 1920 ile 1950yılları arasında ülkeyi aydınlığa götüren başarılı adımlar atıldı. 1700’- lerin ilk yıllarında başlayan Türk aydınlanması Cumhuri­ yet devrimleri ile hızlandı ve gittikçe daha bilinçli bir hal aldı. 1950’den sonra ise gerilemeler, yozlaşmalar birbi­ rini izledi.

Cumhuriyet’in eğitim bakanlan arasında, özellikle üç kişinin adı unutulmamalıdır: Mustafa Necati, Reşit Galip, Haşan Ali Yücel. Bu yurtsever insanlar yaptıkları hiz­ metlerle eğitim tarihimizin üç temel aşamasına kişilikle­ rinin damgasını bastılar. Hizmetleri o kadar büyüktür ki, üçünün de heykeli dikilmeli, adlarına kültür merkezleri kurulmalıydı. Yapılacak işlerden biri de eğitim müzesi kurmak, oradaki salonlara bu değerli bakanların adını vermek olmalıydı.

Haşan Ali Yücel bilinçli bir aydınlanmacıdır, felsefe öğrenimi görmüşür. Yıllarca bilgisizliğin, bağnazlığın karanlığında kalan halkımızın eğitim gereksinmelerini çok iyi biliyordu. Tarih ve dil devrimlerini bir rönesans olarak nitelendiriyor, eğitimde akılcı ve ümanizmacı gi­ rişimlerde bulunuyordu. ‘Ümanizmacı kültür’e bağlı ol­ mayan, etik değer tanımayan uzmanlıklardan yarar de­ ğil zarar geleceğini söylüyordu. Başlıca amacı, felse­ fenin aydınlığında düşünen, ülke için yararlı işler yapan, çalışkan insanlar yetiştirilmesiydi. Bir yandan Batı’nın kültür kaynaklarına, bir yandan da Türkiye’nin insan kaynaklarına gidilmesini istiyordu.

Böylesine yurtsever ve insancıl bir eğitim anlayışı ka­ ranlık güçleri tedirgin etti. Bütün bu güzel girişimleri en­ gellemek isteyenler Yücel’in temiz adını karalamaya çalıştılar. Elinden devlet olanaklarını aldılar. O yine de doğru bildiği yolda tek başına yürümekten geri kalmadı. Eğitim, özgürlük, iyi insan, iyi vatandaş konularında ya­ zılar yazdı, kitaplar yayımladı. Yüreği yaralı idi, ama yıl­ gın değildi.

Gelecek kuşaklar, Haşan Ali Yücel’i unutmayacaklar, O’nun ilkelerine sahip çıkacaklardır. Ona olan sevgi ve saygı, her geçen yıl daha çok büyüyecektir. Şimdiden haberler geliyor bize, Karadeniz’in bir ilçesinden gelen haberi vermek istiyorum:

Görele halkı bir ay kadar önce belediye meydanına Haşan Ali Yücel’in güzel bir büstünü dikti. Törende yapı­ lan konuşmalarda, yerel gazetedeki yazılarda onun kişi­ liğinden, hizmetlerinden söz edildi. Şimdi şehrin kitaplı­ ğına da Haşan Ali Yücel’in adını vermeye hazırlanıyor­ lar. Bu kitaplık kısa zamanda genişletilerek kültür mer­ kezi olacak, seminerler, açıkoturumlar düzenlenecek.

Yukarıdaki haberi öğrenince heyecanlandım, size de duyurmak istedim. Kitaplıkta bir de Haşan Ali Yücel bel­ geliği (arşivi) oluşturulmasının yerinde olacağını düşü­ nüyorum. Başta Yücel ve onun dönemi olmak üzere, Cumhuriyet eğitimi ile ilgili yayınlar, belgeler ve bilgiler burada toplansa ne kadar iyi olur. Araştırma yapacak kimseler gelir yararlanır.

Görele’deki girişim son günlerin en güzel haberlerin­ den biridir. Başta Kültür Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve aydınlarımız olmak üzc-e herkesi bu örnek girişimi des­ teklemeye, Haşan Ali Kitaplığı’na bağışta bulunmaya çağırıyorum.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

(Lac Léman) m etrafını geceleri nura gark eden yine bu beyaz kömür dür. Honoré diyor ki « bir kaç manetle mü­ zeyyen bir mermer levhanın arkasına 10,000 ve

Araflt›rmac›lar, daha önce bir morötesi (dalgaboylar›nda parlayan) halka ve optik (görünür) ›fl›kta parlayan s›cak noktalarla ayn› yerde bir X-›fl›n›

Neyzen çok içki içerdi, ben ağzıma koymam; Neyzen sigarayı yutardı, ben tadını bilmiyorum, ama ikimizin bir müştereği var: İkimiz de dilimizi tutamıyoruz. O

Şardan bu yıl aşı yaptırması gereken kişiler aşı yaptırmış olsaydı bu kadar yaygın ve ağır grip vakalarının olmayacağını, çünkü bu yıl gribe neden olan

Elektronun elektrik yükünün karesinin, ›fl›k h›z›yla Planck sabitinin çarp›m›na bölünmesiyle elde edilen ince yap› sabiti, son bir kurama göre ancak ›fl›k

Fakat o tarihlerde de kayık bütün bu vasıtalar İçinde halk tara­ fından kâh ucuzluğu, kâh her an j emre hazır oluşu bakımından ve yük­ s e k sınıf

lej’de ve Almanya’nuı Magdeburg şehrinde yüksek tahsilini ise An­ kara Hukuk Fakültesinde yap­ mıştır. 17 Nisan 1927 de Dışişleri Bakanlığına intisap

Çiçekleri neredeyse tamamen kapalı sikonyum’lar içerisinde hap- sedilen dişi incir ağaçlarının tozlaşmasına ilek arıcığı (Blastophaga psenes) denilen ve