• Sonuç bulunamadı

Eğitim Ve Verimlilik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eğitim Ve Verimlilik"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eğitim V e Verimlilik*")

Çeviren : Dr. İsmail BİRCAN Devlet Planlama Teşkilatı Uzmanı 20 yıl kadar önce özellikle C h icag o'd a g eliştirilen beşeri serm a­ ye kuram ının değişik bir kaderi vardı. A m e rika ’da çok tartışılan, bu­ nunla birlikte bir dizi ilgi çe kici deneysel araştırm aları ortaya çıkaran, b aşlangıçta haklı gibi görünen bu kuram, bugün birçok soru so ru la ­ rak ona karşı «süzgeç» kuram ı denenm ektedir. (1)

İngiltere'de hiç kabul görmeyen bu kuram, eğitim sistem ini kapi­ talist üretim şeklinin a ra cı e larek bir aldatm aca gibi gören m arksist yazarlar hariç, Batı Avrupa'da yakın bir tarihe değin bilinm iyordu. (2)

E eşeri serm aye kavram ının kullanılm asıyla ekonom ik kuramca gerçekleştirilen gelişm elerin önem ini başka bir yapıtım ızda gösterm e­ ğe çalıştık. (3) A n cak beşeri serm aye kuramı, a çıkla yıcı gücünün s ı­ n ırlılığını çabuk a n laşılm asın a ve b a şarısızlığ ın a karşın, verim oranı üzerine yapıian çalışm aların çok kazançlı olduğu sonucuna varılm ış­ tır. Burada, çok sayıda yeni çalışm aları da göz önüne alarak eğitimin verim liliği kavram ı üzerine tartışm ak istiyoruz.

G örünüşte, bireysel düzeyde verim liliğin g erçek olduğu açık-se- çik ortadadır. İstatistikler bunu doğrulam aktadır : A ldığım ız eğitim düzeyi yükseldikçe, elde edilen gelir de o oranda artm aktadır. Geor- ge Psacharopoulos'un da belirttiği gibi, gerçek soru; eğit m verimli m idir sorusu değil, eğitim niçin verim lidir? sorusudur.

Bu soruya üç tür genel yanıt v e rilm iş tir:

— B eşeri serm eye kuram ının yanıtı : Eğitim bireyin verim liliğini artırır. O halde üretim e ek kazanç yalnızca bu katkının ka rşılığ ıd ır ve yapılan harcam ayı karşılar.

(*) Bu yazı, Dijon Üniversitesi Ekonomik Bilimler ve işletme Fakültesi Dekanı Jean-Clande EICHER'in Eğitim Ekonomisi Araştırma Enstitü­ sünde yapılan «Uluslararası Yuvarlak Masa» toplantısında sunduğu «Education et Productivite» (Sınırlı dağıtım, 1973) adlı bildirisinin ilk bölümünden kendi izni ile dilimize çevrilmiştir.

(1) Oysa aşağı yukarı eş anlamlı olan iki sözlük filter ve scereening anglo­ Sakson yazarlar tarafından kullanılmıştır. Onları aynı Fransızca söz­ cüklerle dilimize çeviriyoruz.

(2) örneğin, Bkz. Jean-LAUNAY - La Revue Economiqve et Politque Ka­ sım 1969.

(3) Jean-Claude EICHER—1.' Education Comme Investissement La fin des illusions? R. E. P. No ; 3, 1973.

(2)

— Süzgeç, (filtre) kuram ının yanıtı : Eğitim sistem i en uygun olanların seçim ine olanak sağlar, ama onların üretici yeteneklerine hiçbir şey eklemez. Daha az m asraflı seçm e süreçlerinin yokluğun­ da, işverenler, diplom alılara daha çok para ödemeyi kabul ederler, çünkü en yetenekli onlardır.

— «Radika!» ekonom istlerin yanıtı : E ğ il m sistem i bireyleri ka­ p italist kurum ların düzenine uyarlar. Ek kazanç yeteneklerin değil,

istenen davranışların kazanılm asının karşılığıdır.

Bu yanıtların hiçbiri bize doyurucu olarak görünmem ektedir. Çünkü bireylerin kazançlarının belirtenleri üzerine yapılan yeni ç a lış ­ maların en büyük yararı; bölüşüm olaylarının olağanüstü karm a şıklı­ ğı, çek yönlü çözüm lem elere ve derinliğine incelenm iş yaklaşım lar birleşim ine gerek olduğunu gösterm iş elm asıdır.

G enel Y a n ıtla r ve Yetersizlikleri

Uzun süre üzerinde duracağım ız ve çok tanınm ış olan yanıt, C h i­ cago ekolünün noo-klasik yanıtıdır. Biz, bütünü a çıkla yıcı değerinden çok, cid d î olarak kuşku duyulan bazı verileri anım satm akla yetine­ ceğiz

Süzgeç kuramı, olab ilecek tüm uygulam aları üzerinde taşıya b ile ­ cek denli yenidir. A yrıca G. VVilliams ve G. P sach arp ou los tarafından uzun uzun tartışılm ıştır. Biz onların katkılarına yalnız b irkaç bilim sel eleştiri ekleyeceğiz.

Radikal ekonom istlerin «sosyolojik» kuramı biraz daha uzun ge­ lişmeleri gerektirecektir, çünkü daha az tanınm ıştır.

1) İnsan yatırım ının verim liliği : Efsane mi ya da gerçek mi? K u ş­ kusuz istatistikse l araştırm alar eğitim düzeyi ile geliV arasında çok iyi bir ta ğ la n tı olduğunu gösterm ektedir. Daha 1956’larda G LIC K ve M İLLER Am erika'da eğitim düzeyi farklı olan bireyler arasındaki ge­ lir farklılığının önem ini gösterm işlerdi. G e lir farklılığı ile, uzun süren eğretimin m aliyeti arasındaki karşılaştırm alar, pozitif ve yüksek ve­ rimlilik yüzdesi gösterm işlerdir. O günden bugüne olay birçok ülke için doğrulanm ıştır. (4)

Bununla birlikte bazı gözlem ler beşeri serm aye kuram ının (la

MıĞoride du Capital humain) g eçerliliği üzerinde şüpheler ortaya ç ı­

karmıştır.

Herşeyden önce, bağıntı (correlation) ne nedenselliği ne de ne­ densellik varsa, eğitim — gelir dorultusunu kapsam ıyan basit kuram ­ sal ve dahası istatistiksel şa şırtıcı gözlem leri içermektedir.

— G özlem lerin çok büyük dağılım ı or.alama olarak, çok eğitim görenler yüksek gelir elde ediliyorsa, bunların önemli bir bölümü dü­ (4) G. PSACHAROPOULOS. Retums to Education Elsevier Scientific Pub-

(3)

şük düzeyde eğitim gören kümenin çoğunluğuna oranla daha az el­ de ettikleri de görülm ektedir.

— Eğitim değişkeni ile gelir değişikliğ in in büyük bir bölümünün a çıklan m ası o lanaksızdır. (5)

— Son olarak bir kümeden, ötekine genellikle dikkat çekici, ge­ lir ve verim oranı farklılığ ın ı (6) aydınlığa kavuşturan özgül araştırm a­ lar çoktur.

Bununla birlikte gördüğü eğitim bireyin üretim gücünü artırdığı için, bireysel düzeyde eğitim e yatırım ço k verim li olduğu a çık tır ve genel olarak benim senm iştir.

2) S üzgeç kuramı : Yeni bir açıklam a mı yoksa beşeri sermaye kuram ının yeni bir g iysisi m i?

«Journal of P o litica l Economy» nin O ca k-Ş u b a t 1973 sayısında bir istatistiksel doğrulam a denem esi yazan, Taubm an ve W ales tara­ fından ve 1973 de Arrow, 1969 da ise W iles tarafından çok yakın ola­ rak türlü biçim lerde sunulm uştur. Diplom anın, sahibi tarafından tek­ nik yeteneklerin kazanıldığını garanti eden bir sertifika değil, fakat ücreti iyi olan bir işe giriş için bir pasaport olduğu kesinlikle belirtil­ miştir. (Bkz. Örneğin, Taubm an ve W ales 1973 S. 29).

A n cak burada iki biçim de yorum yapm a olanağı vardır ya bu pa­ saport istenm iştir, çünkü işverenin düşüncesind e bu, diplom a sahibi­ nin, en elverişleri seçm eğe yönelik bir dizi testi başarı ile geçtiğinin k an ıtıd ır (Öğrenim ve işe girme sınavları). Bu teslerin en büyükleri arasında, doğuştan gelen ve sonradan kazanılan yetenekler ile ba­ şarm a isteğini ö lçe n le r sayılabilir. (7) Bu durum da diplom a işveren için, normal olarak kendi yönetim personelini seçm ek için yaptıracağı bir dizi pahalı testin yerine geçer. Bu durum da. işveren için seçim ilkesini içeren bir eğitim sistem inin varlığı, bir d ış tasarrufu oluştur­ m aktadır.

İkinci bir yorum olarak, ya da diplom a yalnızca, ücreti yüksek olan ço k sayıda iş bulm ak için bir araçtır. (8) O halde onu yarışmada bir engel ve bazı m esleklere girm ek için bir set olarak düşünm ek zo rundayız.

(5) «Ekonomie Politique» dergisinde yayınlanan makalemizde çeşitli araş­ tırmaların sonuçlarını içeren bir sentez yapmayı denedik.

(6) Verim oranı, gelire göre bir kümeden ötekine, potansiyel gelir kaybı ek- eksikliği, yani maliyetteki gelir nedeniyle çok daha farklı olabilir. (7) Daha sonra doğal yetenekler, değil, doğuştan yetenekler konusuna de­

ğineceğiz.

ı8) Burada söz konusu gerçekten, diplomasızların çıkarılması sürecinden çok diplomalıların eklenmesidir, örneğin Taubman ve Wales tarafın­ dan kullanılan sözcükler de onu göstermektedir.

(4)

Süzgeç kuram ını çevreleyen bu iki yorum dan hiçbiri, onların ik i­ li anlam lılığını ortadan kaldırm am aktadır.

G erçekten birinci durumda, (diploma, önceden varolan yetenek­ leri ortaya çıkarır.) Doğuştan gelen yeteneklerle, sonradan kazanılan ya da en azından, izlediğim iz öğretim düzeyi sayesinde geliştirilen yeteneklerin ayrım ını nasıl y a p a ca ğ ız?

D cğal yeteneklerin etkisi ile eğitim yatırım ının etkisini ayırdet- mek için yapılan birçok çaba bize, bir yandan, çeşitli yazarlar ta ra ­ fından elde edilen son u çlard aki büyük dağılım nedeniyle, öte yandan daha sonra değineceğim iz temel nedenlerle hiç de sevindirici görün­ memektedir.

İkinci durumda (diploma ancak ayrıcağı olanlara verilen bir pa­ saporttur.) dışarı atm a sürecinin oluşu üzerine bize sunulan gelişm e­ ler, hemen hemen hiç açıklam a getirm em ektedir. Çünkü ya diplom a­ sızları çıkarırsak ki objektif olarak, yüksek düzeydeki işleri yapm ağa yetenekli sayılm am ışlardır. Sonuçta bizi bir önceki yoruma götürm ek­ tedir. Ya da eleme, sın ıflan d ırılm ış bir toplumun bölünm esinin m antı­ ki sonucudur, kı böyle bir toplum da hakim sınıf, kendi özel çıkarla rı doğrultusunda ve ço cu kların ın diğerlerine göre daha başarılı olm a­ ları için düzenlem eler yaparak, aynı zam anda diplom anın yetenekli olamanın bir güvencesi olduğu önyargısını yaratarak, okul sistem ini düzenler. S ü zg eç kuram ının bu biçim de açıklanm ası, yukarıda değin­ diğimiz yazarların hiçbiri tarafından a çıklık la ortaya konmuyordu, ama bu kuram birçok toplum bilim ci tarafından ilgi çe kici ve açık bir biçimde kısa süreden beri Union F o r Radical P o litical Econom ics kümesinin kim ilerince ortaya atılan oldukça geliştirilm iş kuram lara yaklaşıyordu. Ekran kuram ının özgün oluşu ve içeriği üzerine varolan önemli anlam b elirsizlikleri dışında, ona karşı, dayanağını oluşturan istatistiksel kanıtların yetersizliği de öne sürülebilir. Bu konuda Geor- ges Psach arpou los tarafından yapılan itirazlar çok iyi bir biçim de o r­ taya konulm uştur. O halde biz onlara değinm iyeceğiz. Y a ln ız belirte­ lim ki P. Levy G arbaua tarafından Fran sa ’da «parşömenin» etkisi üze­ rine yapılan denem e öçütlerinin çok az anlam lı so n u çla r verdiğini belirtmekle yetineceğiz.

Sonuç o lara k kla sik ekonom istler tarafından sunulan biçimiyle, süzgeç kuramı beşeri serm aye kuramına göre, gelir düzeyi ile eğitim düzeyi arasındaki tek ilişkiyi daha az a çıklıy a b ile ce k gibi görünm ek­ tedir.

3) Toplum bilim sel Kuram : D avranışlar yeteneklere göre daha mı önem lidir?

Eğitim toplum bilim cileri, uzun süreden beri eğitim örgütü ile top­ lum örgütü arasında bir ilişkinin varlığını belirtmişlerdir.

(5)

«Üretim» savına Fransa'da öncülük eden Bourdieu ve Passeror. bu konuda büyük bir girişim yapm ışlardır. (9) Ne yazık ki bu sava ge­ tirilen bilim sel kanıtların değerleri, ateşli bir biçim de sunulan geliş­ meler, a rlık önem taşım am aktadır. Aynı biçim de bu, eğitim toplum­ bilim cilerinin öieki ça lışm aları için de doğrudur ve belki de ekonomist­ lerin başka bir disiplinde ça lışa n m eslekdaşları tarafından bilinen dü­ şünceleri bulm aa neden çok zam an h a rcad ıkların ı az da o lsa açık­ layabilm ektedir.

Ne iyi ki bugün kuram ların genişlem esinde bilim sel sertliği bağ­ daştıran bir sentezsel yaklaşım ça b a sı denenm ektedir. Harvard Üni­ versitesi Eğitim Y üksek O kulunda yapılan çalışm a la rı örnek olarak alacağız. Bu ara ştırm ala r çe şitli alanlardan gelen üyeler tarafından yönetilm işlerdir ve her özel dalın görünm eyen, bilinm eyen yönlerine parm ak basm ayı denem ektedir.

Bu kümenin tanıdığım ız en ilgin ç çalışm ası, Herbert GİNTİS ta­ rafından yapılanıdır. (10) G in tis'in savundpğu tezi şöyle özetleyebili­ riz : Eğitim in temel etkisinin bilgi düzeyini iyileştirdiğini sanm ak yan­ lıştır. Onun temel am acı, hiyerarşik ve bürokratik bir toplum da rol oynayacak d iplom alıların görevleri için, gerekli davran ışları öğret mektir.

Bu araştırm anın iki görünüşü, ö ze llikle dikkatim izi çekm ektedir: B ir yandan. G in tis tarafından, a lışılm ış kuram ları genişletm ek ve a çık-kesin bir biçim de incelem ek için gerekli katılıkla tanımlayarak belirlenen; sosyolog ve p siko lo g la r tarafından ekonom ik bir model içinde kullanm ak am acıyla yapılan yöntem sel ve dikkat çe kici bir ça­ ba görülm ektedir.

ö te yandan kuram ın ista tistikse l doğrulanm asının tasa sı ve bu sava dayandırılan verilerin zengin olm asıdır.

Bu çalışm aya yapabileceğim iz en önem li itiraz, davranışların ge­ n ellikle yeteneklerle birlikte olm alarına, onları özendirm elerine, yani b ir üretim kapasitesin i hesaba katm am ıza karşın, yeteneklerin dav­ ranışlara karşı çok ciddi bir biçim de zıt elm alarıdır. Bununla birlikte.

(9) Sorun üzerine iki temel eserin adlarım anımsatacağız : 1 — Les H£eritiers — Editions de Minuit — 1964. 2 — La Reproduction — Editions de Minuit — 1970.

(10) Bkz. Herbert GÎNTİS : Education, technology and the characteristics of worker produetivity. AE. R. Mai 1971, sayfa 226-279 Bize göre, bu çalışmanın, başta gelen Amerikan ekonomi dergilerinde yaymlandık- sonra, hemen hemen hiçbir «klasik» ekonomistin dikkatini çekmeme­ si, o kadar ki, Taubman ve Wales tarafından bile bibliyografyada da­ hi belirtilmemesi çok ilginçtir. Kaldı ki bu iki yazann çalışması Gin­ tis tarafından belirtilmiştir.

(6)

bazı son u çlar çarp ıcı olm aktan da uzak değildir. Ö zellikle kişilik ç iz ­ gilerini gösterir gibi görünenler, ki sistem atik olarak, yaratıcılık, ö ze rk­ lik, girişkenlik, merak, yargı serbestliği gereğinde ce zalan d ırıld ığ ı h a l­ de (yüksek ücretler ve hiyerarşide karar a lıcı m akam lar adı altında) uysallık, kendi kendini denetim ve d ireşkenlik (sebatkarlık) daha iyi ödüllendirilm ektedir.

Öte yandan süzgeç kuramı taraftarlarının, beşeri serm aye ku ­ ram cılarına karşı kullandıkları öğe G ın tis tarafından güçlü bir b i­ çimde belirtilm iştir; not verm eyi içeren değerlendirm elerin so n u çla ­ rı, hiç kuşkusuz bilgi edinm enin gerçekleştirilm esi, notun küçük bir öğesini gösterm ektedir. İşverenler diplom anın önem ine bağlı k a lı­ yorlarsa, bu bağlılık onun, bilgilerin yalnız bir onanm ası olduğu için değildir.

G in tis tarafından bilim çevrelerine sunulan rakam lar büyük bir ilgi çekm ektedir. Savının, doğrulandığı ölçü içinde, eğitim p lanlam a­ sı içeriklerine gelince, onlar gerçekten ciddi biçim de beşeri serm a­ ye kuram cılarının sunduklarından tümüyle farklıdırlar.

Bununla birlikte günümüzde, yalnızca d avran ışlarla yapılan bir açıklama kabul edilir gibi görünmem ektedir. G intis dahi, bizzat ken dişi, kuramının beşeri serm aye kuram ına göre olguları daha iyi a ç ık ­ ladığını yazarak, elde ettiği sonuçlarda az ço k farklıdır. Ek olarak, ladığını yazarak, elde etiği so n u çla r da az çok farklıdır. Ek olarak, birçok deneysel çalışm anın sonuçları, gelir farklılıkları üzerinde çok sayıda değişkenin etkisi olduğunu gösterm iştir.

Eğitim ve Bilim dergimizin eski sayılarından elim izde çok az kal­ mıştır. Ciltlerini tamamlamak isteyen okurlarımızın, aşağıdaki adre­ se başvuruda bulunm alarını saygı ile duyururuz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hem Osmanlı Hükümeti’nin hem de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin eğitim konusunda gerçekleştirmeyi düşündüğü yeniliklerden birisi de cemaat okullarında görev

Apple polyphenol phloretin potentiates the anticancer actions of paclitaxel through induction of apoptosis in human hep G2

Elde edilen sonuçlardan incelenen agrega ocaklarına ilişkin agregaların granülometrik dağılımının uygun olmadığı, diğer özelliklerinin ise beton üretimi

By using the new Wired-AND Current-Mode Logic (WCML) circuit technique in CMOS technology, low- noise digital circuits can be designed, and they can be mixed with the high

Physical Layer: WATA does not specify the wireless physical layer (air interface) to be used to transport the data.. Hence, it is possible to use any type of wireless physical layer

Şekil 3.1 Taguchi kalite kontrol sistemi. Tibial komponent için tasarım parametreleri. Ansys mühendislik gerilmeleri analizi montaj tasarımı [62]... Polietilen insert

Tablo Tde de gi\rlildiigii gibi IiI' oram arttlk<;a borulardaki su kaybulda azalma olmaktadlL $ekil 2'de IiI' oranlanna bagh olarak beton borularda meydana gelen su

Bu amaçla; h er istasyon noktası için Eşitlik (4.71)’den elde edilen algılayabilirlik değerinin bir fonksiyonu olarak kestirilen lokal ve global yer değiştirme vektörleri,