• Sonuç bulunamadı

Yazacağım üreteceğim ölünceye kadar!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yazacağım üreteceğim ölünceye kadar!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yöneten: Bülent Berkman

Milliyet

| F iliz A y g ü n d ü z

On sekiz yıldan sonra, uçak alçalıp, İs­ tanbul'un ışıklan göründüğünde... İlk aklınıza gelenler...

On sekiz yıl İstanbul’un dışında ol­ manın getirdiği bir özlem vardı, ö z le ­ min sona erişinin belirtileri olarak gör­ düm o ışıkları. Bir büyük kavuşmaydı gerçekten. Bir de, ben İstanbul do­ ğumluyum. İstanbul’un görkemli za­ manlarını gördüm. Ona bir yerde be­ nim şehrim olarak bakarım. Sadece İs­ tanbul’a değil, yurdumun taşma, top­ rağına, havasına, suyuna, insanlarına da özlem vardı.

“M em leketim ” duygusu...

Tabii... Şunu da söyleyeyim, her ne kadar coğrafi planda Türkiye’nin uza­ ğındaysam da on sekiz yıl boyunca, gü­ nü gününe kendi ülkemi, kendi insan­ larımı, onların sorunlarını yaşadım ve o sorunlara yanıt vermede aydın ola­ rak ne yapabilirim, katkım ne olabilir diye düşünüp, bu doğrultuda bir şeyler yapmaya çalıştım hep. Ayrıca o sıralar 12 Eylül karabasanının çöktüğünü, Türkiye’de aydınlar bir dram yaşarken, orada, o huzurlu ortamda yaşamayı kendime çok gördüğümü söylemeli­ yim.

İç huzurunuz olmasa da fizik i şartlar açısından bir huzur ortamı içinde olmak ve yazm ak, yazarın “Ne yazm alı?” soru­ sunun önüne çıkan “Nasıl söylemeli?” engelini aşmada katkıda bulundu m u?

Fransa demokratik bir ülke. Orada bir şeyi nasıl söylemeli gibi bir güçlü­ ğünüz olmuyor. İstediğiniz gibi söylü­ yorsunuz, hatta size esin veriyor. Ken­ dinizi kısıtlamıyorsunuz. Türkiye’de kısıtlanmadan yazmak mümkün değil­ di. Hapishaneye götürürlerdi. Zaten yurtdışma çıkışımın nedeni de buydu.

Fransa 'da yaşam a zorunluluğuyla yazm ak zor olmadı mı?

Bir aydın eğer sorunların özüne va­ kıfsa, elinde de o sorunları olumlu an­

Ölünceye kadar!

lamda çözebilecek bir düşünme yönte­ mi varsa, Fransa’da değil, Kamşat- ka’da da olsa onu yazabiliyor. Ama çok defa, İstanbul’da Boğaz’ı izleyerek yazma özlemini duydum içimde, İstan­ bul burnumda tüttü defalarca...

Biz burada söyleşirken karşımızda ko­ rumalarınız duruyor. B ir yazarın yanın­ da korum alanyla söyleşi yapması?

Bu, toplumun günün birinde aşacağı bir durumdur. Gelip geçici hepsi, ben öyle bakıyorum. Kafama takmıyorum. Ayrıntı bunlar. Ben toplum çapında ve evrensel olan şeylere veriyorum dikka­ timi.

Kitap F uan’nın davetlisi olarak geldi­ niz. Fuarı nasıl değerlendiriyorsunuz?

On sekiz yıldır ülkenin yaşamına çok

büyük katkısı olan bir eylem. Bir kere binlerce okuru kitaplarla tanıştırıyor, yazarlarla konuşturuyor, panellerle birtakım tartışmaların içerisine soku­ yor. Bence bu büyük bir kültür hizme­ tidir.

TÜYAP, dünya standartlarında bir ki­ tap fuarının sahip olduğu özelliklere ne ölçüde sahip?

Büyük ölçüde. Türkiye’de özlediği­ miz demokrasinin gelişmesi açısından baktığımda, böylesi bir eylem içerisin­ de demokrat insanlar yetişebilir, ö ze l­ likle gençler, onları yetiştiriyor T Ü ­ YAP. Yani geleceğe doğru yolları açan en belli başlı kurumlardan birisi.

B uyU F uar’ın teması “Aydınlanm a”ü- zerine. Ve siz artık bu misyonla özdeşleş­

m iş durum dasınız—

Aydınlanma kavramı içerisinde ben­ den çok daha ileride olan kalemler var. Ben kendimi bu işin içinde sadece mü­ tevazı bir kişi olarak görüyorum. Ölün­ ceye kadar yazmaya ve üretmeye de­ vam edeceğim.

Bu düşünsel üretim deki yoğun yaratı- cüığın sırrı nedir, “im an kuvveti” ve “Kars balıyla büyüm üş olm ak”dışında?

Bakınız onların ikisi de önemli... Valla bu bir yerde bir iç dünya sorunu­ dur. Kendini davaya bağlı angaje aydın olarak görmekle ilgili. İnsanlık için, barış içinde, güzel bir gelecek getiren, vadeden bir dava bu. Bu dava sizi kav­ ganın içinde tutuyor, devamlı yaratıcı olmaya götürüyor.

Taha Toros Arşivi

18

.İstanbul Kitap Fuarı nın bu yılki

onur yazarı olan Prof. Dr. Server Tanilli,

on sekiz yıldan sonra “benim şehrim ”

dediği İstanbul’da... Düşünsel üretimin

“aydınlanmacı ” kalemi, bedeli bir başka

ülkede yaşamak olsa da “Yazmaya

devam ” diyor, “Ölünceye kadar!

YAZACAĞIM...ÜRETECEĞİM..

y e

+

T

ı 9~

Referanslar

Benzer Belgeler

Le patronat Le directeur Embaucher Engager Licencier Virer Le salarié Travailler Bosser.. Exercer un métier Toucher un salaire Démissionner Être

• Botilusmus zehirlenmesi gibi felç ve ölümlere neden olan hastalıklardan korunmak için konserve gibi gıdalar, iyice kaynatıldıktan sonra tüketilmeli,. • Karasinek ve

• Ulusal güvenliği tehdit eden büyüklükteki doğal afetler, teknolojik kazalar ile nüfus hareketlerinde acil durum yönetimini yürütmek ve afet öncesi, afet anı ve

Se- kizinci oğlun sekizinci oğlu için tek bir uygun meslek bulundu- ğundan, bu çocuk sihirbaz oldu, büyük bilgelik ve güç kazandı –ya da en azından güç kazandı–

Tony Stark teknolojik bir hayalperest...ünlü,zengin ve eşsiz bir mucit.Dünyanın en gelişmiş ve güçlü zırhı ile, Stark masum insanları intikamcı olan DEMİR

Ülkenizde yürürlükte bulunan yönetmeliklerin izin verdiği ölçüde (teknik özellikleri gösteren plakaya bakınız), pişirme plakası diğer gazlarla çalışmak

Ama benim romanım kesinlikle soluk renk- li kot pantolon giyerek sorular soran genç hanımefendininki gibi aşk romanı olmayacaktı.. Bir entelektüel olmasam da aşk,

Belfast’da konakladığımız otelimizde aldığımız kahvaltımızın ardından Belfast’dan, feribotla İskoçya’nın en büyük şehri olan Glasgow’a 2,5 saatlik tatlı bir