4 ŞUBA T 1989
. KÜLTÜI
A bdi İpekçi Ödülü, Bas. M itropulos’la Semih Balcıoğlu’nun
Karikatürlerde dostluk
A b d i İpekçi Barış
ve Dostluk
Ödülü’nün
Yunanistan
Dostluk Komitesi,
bu yılki ödülü
Yunanlı çizer Bas.
M itropulos’la
Semih Balcıoğlu
arasında
paylaştırdı.
Balcıoğlu mizah
ve karikatürün
dostluk ve barış
için önemli bir
araç olduğu
kanısında.
Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü —
Daha önce iki kez ülkemize gelen Mitropulos, İstanbul’u anlatan bir yazı yazmış, Semih Balcıoğlu’nun “Güle Güle İstanbul" albümünden seçtiği 10 karikatürle birlikte haftalık “Tahidromos’’ta yayımlamıştı. Yunanistan Komitesi, söz konusu yazı ve karikatürler nedeniyle ödülü iki çizer arasında paylaştırdı.
TURGUT ÇEVİKER
Geleneksel Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’nün Yunanistan Düzenleme Komitesi, bu yılki ödülünü Yunanlı karikatürcü Bas.Mitropulos ile Semih Balcıoğlu
arasında paylaştıdı.
Uluslararası Simavi Karikatür Yarışması’nın seçici kurul üyeliği ve ödül töreni nedeniyle 1988’de iki kez ülkemize gelen Mitropulos, İstanbul’u ve Türk insanım anla tan bir yazı kaleme almış ve Se mih Balcıoğlu’nun Güle Güle İs
tanbul albümünden seçtiği 10 ka
rikatürle birlikte haftalık Tahid- romos’ta 6 sayfa olarak yayımla mıştı. Abdi İpekçi Barış ve Dost luk Ödülü Yunanistan Düzenleme Komitesi, söz konusu yazı ve ka rikatürler nedeniyle bu yılki ödü lü iki sanatçı arasında paylaştır dı.
Bas. Mitropulos ile geçen yaz ikinci gelişinde tanışma olanağı buldum. Yazışarak Türk-Yunan dostluğu çerçevesinde bir söyleşi yapıp Adam Sanat’ta (Aralık 1988) yayımlamıştım. Bu söyleşi den kısa alıntılar yaptıktan sonra
Semih Balcıoğlu’yla yaptığım söy leşiye geçmek istiyorum.
“ Genellikle burada, Yunanis tan’da hepimizin, yani Yunan hal kının, Türkiye için tarihi bir düş manlığı daima besleyip büyüttü ğüne inanılır. Bu büyük bir yan lıştır. Eğer birisi yurttaşlarımın gerçek duygularını bulup çıkart mak zahmetine girerse, bizim Türk halkı için dostluk ve sevgi den başka hiçbir duygu taşımadı ğımızı hemen fark edecektir. Ger çek sorun, yegâne amaçları bas kılar yaratmak olan ve ‘devlet arabasını’ genellikle beceriksiz ve tehlikeli bir tarzda süren liderler ve onların hantal manevralarıdır. (...) Yunanistan’da Türkiye ve Türk halkına yönelik özel bir düş manlık ya da düşkünlük görmü yorum. Pek doğaldır ki biz kari katürcüler, her zamanki gibi ka rikatür konularımızla nereden gel diklerini (Türkiye ya da ABD ya da Sovyetler, vb.) göz önüne al maksızın ilgileniyoruz!’
— Bas. Mitropulos ile anlamlı bir ödülü paylaştınız. Ödül karde şinizle Simavi Seçici Kurulunda birlikteydiniz. Tanışıklığınız daha
önceye gidiyor sanırım. Anlatır mısınız?
BALCIOĞLU — 1987’de
Frankfurt Belediyesi, Avrupa’dan 78 karikatürcü çağırmıştı. Amaç ları, Frankfurt’u çizdirmekti. Bu gerçekleşti. Daha sonra Asya ve ABD’li çizerler de çağrıldı. Bu ka rikatür birikiminden murat, kura cakları Karikatür Müzesi’nin çe kirdeğini oluşturmaktı. Bir taşla birkaç kuş vurmayı başardılar. Onlarca yabancı karikatürcüyü ta nıştırıp ilginç bir buluşmayı ger çekleştirdiler. Frankfurt’u çizgilet- tiler ve Karikatür Müzesi’ne bu lunmaz bir birikim sağladılar.
İşte, bu buluşma sırasında bir davette tanıdım Başlı. Bizim reh ber, “Yunanlı Bas. Mitropulos si
zinle tanışmak istiyor” dedi. Ta
nıştık. Gazeteciler hemen çevremi zi sarıp fotoğraf çekmeye başladı. Bütün Avrupa basını Türk-Yunan dostluğundan söz açtı, bu fotoğ raflar nedeniyle. Baslla birlikteli ğimiz 3-5 dakikayı geçmedi. Ad- resleştik. Kızı, “Babam İstanbul’a
gelmek istiyor” dedi. “Gelmeden önce haber verirseniz sizi
karşılanın” dedim. İstanbul’a dö
nünce Simavi Seçici Kurulu için Yunanlı bir karikatürcü çağırma yı önerdim; kabul edildi. Bas. ile kızını havaalanında karşıladım; heyecanlıydı. Otele yerleştirdik. İlk sözü; “Ayasofya’ya ne zaman gi
debiliriz?" oldu. “Daha 10-15 giin buradasınız, gidersiniz” dedim. “Hemen gidelim” dedi. Yola çık
tık. Ayasofya’ya gelince yalnız kal mak istediğin' söyledi. Bunun üze rine ayrıldım. Daha sonra İstan bul’un birçok yerini ve Antalya1 yı gezip görme olanağı buldu. Ati na’ya dönünce İstanbul’a ilişkin bir yazı yazacağından söz etmiş ti.
— Bugüne kadarki karikatür yaşamınızda Türk-Yunan ilişkile rine nasıl baktınız, nasıl bakıldı?
BALCIOĞLU — Ülkeleri, po
litikacılar birbirinden uzaklaştırır, sanatçılar ile sporcular ise birbir lerine yaklaştırır. Ama açıkyürek- lilikle söylemek gerekirse Kıbrıs olayı çıktıktan sonra Türk-Yunan ilişkilerinde -albaylar dönemi hariç- benim ve diğer arkadaşla rımın yaklaşımları sıcak olmamış tır. Ama son 15 yıl içinde gerçek ten bunun bir hata olduğunu gör düm. Diğer arkadaşlarım hakkın da bir şey söylemek istemem. Her kes kendinden sorumlu. Ama ay nı hatayı, daha ağır biçimde Yu nanlı karikatürcüler de yaptılar.
— Türk ve Yunan uluslarının barışık yaşaması doğrultusunda, karikatürcülerin karşılıklı olarak görevleri neler olmalı sizce?
BALCIOĞLU — önce, ağır
eleştirilerden kaçınmak gerekir. Abdi İpekçi Ödülü’nün İstanbul1 da verilmesi nedeniyle ülkemize gelen Yunanistan heyetinin de ka tıldığı bir yemek verildi. Bu sıra da iki tarafın yaptığı konuşmalar da, bu dostluk ve barışın altı çi zildi.
İki ulus, karşılıklı olarak kari katür sergileri açmalı, yayınlar yapmalıdır. Karikatür sanatçıları, yine karşılıklı olarak birbirlerini ziyaret etmeli, konferanslar ver melidir. Mizah ve karikatür, dost luk ve barışın gerçekleşmesinde önemli bir araçtır. Bunu en iyi bi çimde kullanmalıyız.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ros Arşivi