• Sonuç bulunamadı

BESİN İMASI VE BESİN MARUZİYETİNİN İŞTAHA VE BESİN TÜKETİMİNE ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BESİN İMASI VE BESİN MARUZİYETİNİN İŞTAHA VE BESİN TÜKETİMİNE ETKİSİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gökalp G, Özdemir M, Göktaş Z

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 28 (1) 33

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ

JOURNAL OF HEALTH SCIENCES

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

BESİN İMASI VE BESİN MARUZİYETİNİN İŞTAHA VE BESİN TÜKETİMİNE ETKİSİ IMPACT OF FOOD CUE AND FOOD EXPOSURE ON APPETITE AND FOOD CONSUMPTION

Derleme

2019; 28: 33-37

Gizem GÖKALP1, Merve ÖZDEMİR1, Zeynep GÖKTAŞ1*

1 Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara

ÖZ

Vücutta fizyolojik ve bilişsel mekanizmalarla kontrol edilen iştah ve besin tüketimi, son yıllarda besin çevre-sinde yaşanan değişikliklerle artmaya başlamıştır. Besi-ne ulaşımın kolaylaşması, besin çeşidinin ve miktarının artması bu artış üzerindeki en büyük etkenler olarak düşünülmektedir. Değişen bu çevresel etkenler bireyle-ri fizyolojik açlık hissetmediklebireyle-rinde bile besin tüketi-mine yöneltmiştir. Besin imalarına maruziyet tüketim kalıplarını etkileyerek algılanan iştahı ve besin alımını değiştirebilmektedir. Algılanan iştah ve besin tüketimi üzerindeki bu değişiklikler bireylerin gereksinimlerin-den fazla enerji almalarına negereksinimlerin-den olabildiğingereksinimlerin-den günü-müz halk sağlığı problemlerinden biri olan obezite için öncü faktörler olarak değerlendirilebilmektedir. Besin imalarına maruziyetin olası sonuçlarına karşı farkındalığın artması, sağlıklı besin çevresinin gereklili-ği açısından önemlidir. Bu derlemenin amacı iştah ve besin tüketimini etkileyen besin iması ve besin maruziyeti özelliklerinin incelenmesidir.

Anahtar kelimeler: Besin iması, Besin Maruziyeti,

İştah, Besin tüketimi

ABSTRACT

Appetite and food consumption, controlled by physio-logical and cognitive mechanisms in the body, have be-gun to increase in recent years with changes in the envi-ronment of the food. Getting easy access to food along with the increase in food variety and quantity is consid-ered to be one of the greatest factors on this increase. These changing environmental factors have led indi-viduals to consume food even when they do not feel physiological hunger. Exposure to food cues changes perceived appetite and nutrient intake by affecting con-sumption patterns. These changes on perceived appetite and food consumption can be considered to be the lead-ing factors for obesity, which is one of the current public health problems, as it may cause individuals to take more energy than their needs. Increasing awareness of the possible consequences of exposure to food implica-tions is important for the necessity of healthy food envi-ronment. The aim of this review is to examine exposure to food cues characteristics that affect appetite and food consumption.

Keywords: Food cue, Food exposure, Appetite, Food

consumption

Makale Geliş Tarihi : 22.07.2018 Makale Kabul Tarihi: 21.02.2019

Corresponding Author: Doç. Dr. Zeynep Göktaş, Hacettepe

Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Altındağ, Ankara, 06100

E-mail: zeynep.goktas@hacettepe.edu.tr Telefon: 0 312 305 10 94-124

(2)

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 29 (1) 34

GİRİŞ

Son yıllarda obezite görülme sıklığında yaşanan artış, bu durumun asıl nedeninin genetik faktörlerden çok çevre-sel faktörler olduğunu düşündürmektedir (1). Günü-müzde besin çeşidinin ve miktarının artması, besine ulaşımın kolaylaşması insanların besin ile ilişkisinde önemli değişikliklere yol açmıştır (2). Ayrıca besin tüke-timinin, temel fizyolojik ihtiyaçların ötesinde, besinlerin kişilere cazip gelen özelliklerine dayanan bir davranış haline gelmesi de obezitedeki artışın sebepleri arasında sayılmaktadır (3). Besin çevresi besinlerin hazırlandığı ve tüketildiği ortamlar olarak tanımlanmaktadır. Ekono-mik ve psikolojik faktörlerin besin seçiminde rol oyna-dığı düşünülmektedir (4). Araştırmalar, açlığın önlen-mesinde ağırlıklı olarak yemek yemenin gerçekleştiğini ve insanların besinlerin bol bulunduğu ortamlarda gün içinde iki yüze yakın besinle ilgili tüketim kararı verdik-lerini göstermektedir (5,6). Besin imaları; duyusal ya da bilişsel açıdan besine maruziyet olarak tanımlanmakta-dır. Besinin görülmesiyle oluşan “görsel imalar”, koku-sunun alınmasıyla etki eden “koku imaları” ve başkaları-nın besin tüketim davranışlarına ve sosyal kurallara göre belirlenen “sosyal imalar” olarak değerlendirilmek-tedir. Besin imaları etkisini kısmen bilinçli bir şekilde gösterse de çoğunlukla bilinçdışı etki etmektedir. Günü-müzde bireyler, günlük yaşamlarında pek çok görsel, işitsel hatta zihinsel besin imasına maruz kalmaktadır ve bu besin imalarının hem sayısı hem de yoğunluğu besinle ilişkili kararları etkilemektedir (7). Bu derleme-de; besin iması ve besin maruziyetinin iştaha ve besin tüketimine etkisi çeşitli çalışmalarla özetlenerek açık-lanmaya çalışılmıştır.

Besin İması, Besin Maruziyeti ve Besin Tüketimi

Besinle ilk duyusal temas genellikle görsel olarak sağ-lanmaktadır. Görsel imanın diğer imalara göre çok daha çeşitli olabilmesi nedeniyle iştah ve besin tüketimi üze-rindeki etkileri diğerlerine göre daha fazladır (8). Koku iması olarak adlandırılan burundaki koku duyusu hüc-releri tarafından algılanan kimyasal sinyaller pek çok hayati işleve sahiptir. Örneğin, bozuk bir yemeğin koku-sunun alınması sağ kalım açısından önemli bir yetidir. Bunun yanı sıra, koku tat algısının da ayrılmaz bir par-çasıdır (9). Ayrıca algılanan kokuların uzun süreli olarak koku hafızasında depolandığı da bilinmektedir. Bütün bu nedenler, koku imasının besin tercihi ve tüketiminde de büyük rol oynamasına yol açmaktadır (10).

Sosyal etkileşimler yalnızca besin seçimini değil, tüke-tim miktarlarını da etkilemektedir. Bireyler tarafından diğer kişilerin besin tüketiminin gözlenmesi sonucunda “kabul edilebilir” kalıplar oluşmakta ve bu kalıplarca belirlenen miktarlar “normal” tüketim olarak algılan-maktadır, sosyal kurallar besine dair algı ve değerlerin değişmesine yol açarak beslenme davranışında değişik-liklere neden olabilmektedir (11).

Son yıllarda, insanların besine ulaşımının kolaylaşma-sıyla besin temini artmış, hem paketli besinlerin hem de restoran, kafeterya gibi mekanlarda servis edilen ye-meklerin porsiyonları büyümüştür (7). Bu değişimler nedeniyle besinden ve besin ilişkili uyaranlardan zengin bir çevre ortaya çıkmış ve insanların besinle ilişkisi bü-yük oranda değişmiştir (2). İçinde yaşanılan çevrenin besinsel nitelikleri bireyleri sandıklarından çok daha fazla ve genellikle farkına varmadan etkilemektedir

(12). Besin alımında bilinçli seçimler yerine yerleşen bilinç dışı davranışlar, kişileri sıklıkla aşırı besin tüketi-mine yöneltmektedir (13).

Besin ilişkili çevreyi; yeme çevresi ve besin çevresi ola-rak ikiye ayırmak mümkündür. Yeme çevresi; ortam, besin elde etme çabası, sosyal etkileşimler gibi yemeyi etkileyen çevresel faktörlerdir. Besin çevresi ise; ortam-da besinin varlığı, yapısı, porsiyon büyüklüğü, nasıl su-nulduğu gibi çevresel faktörleri ifade etmektedir (7). Her iki çevrenin de besin tüketimi üzerine hem doğru-dan hem de dolaylı etkileri vardır. Birlikte yemek yeni-len kişinin belirlediği tüketim kalıpları, tabağındakilerin hepsini bitirmesi, tatlı sipariş etmesi, besin tüketimine dolaylı yoldan etki etmektedir (14). Birçok kişinin tatil ve bayram gibi özel günlerde yeme çevresi ve besin çevresinin etkileşimi sonucunda daha fazla besin tüket-tiği bildirilmiştir (15,16).

Besin İması ve Besin Maruziyetinin İştaha Etkisi

Besinlerin görsel olarak değerlendirilmesi tüketim ön-cesi iştah ve tüketim sonrası tokluk gelişimini etkileye-bilmektedir. Görsel imaya maruziyetin iştah üzerine etkisini ölçmek için yapılan bir çalışmada katılımcılar iki gruba ayrılmış ve gruplara birinde besinle ilgili olmayan dergiler, diğerinde ise birkaç çeşit çikolata ve cips bulu-nan iki ayrı sepet sunulmuştur. Her iki gruptan da se-petlerin içindekileri yedi dakika boyunca incelemeleri ve bu sürenin sonunda açlık düzeylerini ölçen bir anket doldurmaları istenmiştir. Sonuç olarak yiyeceklerin bulunduğu sepetle vakit geçiren grubun açlık düzeyleri-nin diğer gruba göre çok daha yüksek olduğu belirtil-miştir (17).

Tat duyusu, koku duyusuyla bağlantılı olarak çalışmak-tadır. Besinin tadına bakılmadan önce kokusunun alın-ması, tadının neye benzediğine dair fikir verir ve tüketi-lecek besinden beklentiler üzerinde etkili olur. Ayrıca besinlerin kokusu, besinleri görüş alanına girmeden önce algılamamızı sağlar. Bu nedenle pek çok üretici potansiyel müşterilerin ilgisini çekmek için cezbedici kokular kullanmaktadır. Besinlerin kokusunun iştah üzerine etkisini inceleyen bir çalışmada; ekmek, pişmiş et, domates çorbası, çikolata ve muz kokusuyla uyarılan deneklerin iştahlarının, kokusunu aldıkları besine karşı arttığı belirtilmiştir (10). Zayıflama diyeti yapan ve yap-mayan bireylerde besin imasının iştaha etkisini araştı-ran bir çalışma; pizza ve kurabiye kokusuna maruziyet sonrası katılımcıların açlık düzeylerinde yükselme oldu-ğunu, diyet yapan bireylerin diyet yapmayan bireylere göre daha çok açlık hissettiğini bildirmiştir (18). Sosyal etkileşim, insan algısını ve davranışını belirleyen en önemli faktörlerdendir. Çevredekilerin seçimleri kişiler için örnek alınabilecek bir model oluşturmakta-dır. Örneğin, başkalarının bir besinin ne kadarını yiye-bildiğine dair bilgi verilmesi kişide öngörülen olası tü-ketimi ve o besinin gerçek tütü-ketimini değiştirebilir (19). Bu modeller, sosyal çevre içerisinde kabul görebilmek, diğerleri gibi olabilmek adına bireylerin yeme davranış-larını ve besinle ilgili karardavranış-larını değiştirebilmektedir. Sosyal ima, yeme davranışına genellikle bireysel özellik-lerin ötesinde etki etmektedir. Ortaya çıkan bu etkiler-den biri de iştah üzerinedir. Daha önce de belirtildiği gibi değişim “fizyolojik” açlıkta değil, “algılanan” açlıkta meydana gelmektedir (20).

(3)

Gökalp G, Özdemir M, Göktaş Z

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 28 (1) 35 Besin İması ve Besin Maruziyetinin Besin

Tüketimi-ne Etkisi

Görsel ima maruziyetinin çocukları yeni besinlerle ta-nıştırmada etkili bir yol olduğu bildirilmiştir (21). Özel-likle iki-beş yaş arası çocuklarda sık görülen neofobi (yeni besin korkusu), meyve, sebze ve et tüketiminin azalmasına yol açmaktadır. Yeni bir besinin tüketilme-den önce kendisinin ya da fotoğrafının görülmesi, ço-cuklarda neofobiyi azaltmakta ve besini kabullenmeyi kolaylaştırmaktadır (22). Ayrıca, meyvelerin dilimlenip üzerlerine kürdan batırılarak servis edilmesi de görsel imayı etkileyerek besinin albenisini artırmaktadır (23). Besin tüketimine etki eden, görünürlük ve yakınlık, renk, çeşitlilik, porsiyon büyüklüğü, yükseklik, şekil ve yüzey alanı, boyut ve sayı gibi görsel ima bileşenleri vardır (24).

Görünürlük ve Yakınlık; Görsel albenisi yüksek

besinlerin görünürlüğünün artması besinin tüketiminin de artmasına neden olmaktadır. Bu konuda 2013 yılında 123 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir çalışmada, meyveler ve sebzeler hem şeffaf hem opak paketlerde sunulmuştur. Görsel albenisi daha yüksek olan çeşitli renklerdeki meyveler şeffaf paketlerde olduğunda, gör-sel albenisi daha düşük olan sebzeler ise opak paketler-de olduğunda daha çok tüketildiği görülmüştür (25).

Renk; Besinin rengi ve rengin yoğunluğu besine

dair tat algısını değiştirmektedir. Örneğin kırmızı renkli çözeltilerin, yeşil renkli ya da renksiz çözeltilere göre daha tatlı olduğu bildirilmiştir. Ayrıca kırmızının tonu koyulaştıkça algılanan tatlılığın da arttığı belirtilmiştir (26). Bunların yanı sıra besinin servis edildiği tabağın rengi de besin tüketimini etkilemektedir. Örneğin, pem-be renkli bir pem-besin siyah tabağa göre pem-beyaz tabakta ser-vis edildiğinde daha lezzetli bulunmuştur (27). Genschow ve arkadaşlarının (28) 2012 yılında yaptığı bir çalışmada, kırmızı tabakta servis edilen krakerlerin, beyaz ya da mavi tabakta servis edilenlere göre daha az tüketildiğini belirtmiştir. Bu durumun, kırmızı rengin genellikle tehlike ile özdeşleştirilmiş olmasından kay-naklanabileceği, sonuç olarak besinden kaçınmaya ve besin tüketiminde azalmaya yol açabileceği belirtilmiş-tir.

Çeşitlilik; Tek çeşit besin verilen kontrol

grubu-na göre, birkaç çeşit besin verilen farelerin daha çok besin tükettiği ve daha fazla ağırlık kazandığı belirtil-miştir (29). Gerçek çeşitlilik artmasa bile algılanan çeşit-liliğin artması, tüketilen miktarın artmasına neden ola-bilmektedir. Makarna ve sebze kızartması ayrı ayrı ser-vis edildiğinde, karıştırılarak serser-vis edildiği zamana göre daha çok tüketilmiştir. Algılanan çeşitlilik arttığın-da, tüketim kalıplarınca belirlenen kabul edilebilir tüke-tim miktarlarının da arttığı düşünülmektedir (30).

Porsiyon Büyüklüğü; Besinin albenisini

etkile-yen görsel ima bileşenlerinden biri olan porsiyon bü-yüklüğü, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde enerji alımının en önemli belirleyicilerindendir. Büyük porsi-yonların, küçük porsiyonlara göre görsel albenisinin ve tüketilebilirliğinin daha yüksek olduğunu gösteren çalış-malar mevcuttur (31-33). Benzer olarak, yemekler

bü-yük porsiyonlarda servis edildiğinde tüketim miktarla-rının arttığı bildirilmiştir (34).

Yükseklik; genelde sıvıların miktarının

tahmi-ninde kullanılan görsel ima bileşenidir. Gerçek miktar ile algılanan miktarın farklı oluşu besin tüketimi etkile-yebilmektedir (35). Yükseklik, besin miktarı algısını ve besinin tüketimi sonucunda beklenen tokluk algısını belirleyerek enerji alımını etkilemektedir. Bardağın boyu uzadıkça aldığı sıvı hacminin de arttığı düşünül-mesine karşın, algılanan tüketim miktarlarının bu du-rumla çelişecek şekilde azaldığı belirtilmiştir. Uzun bardaklarda daha az sıvı tüketileceği düşünüldüğünden bardaklar daha sık doldurulduğu ve gerçek tüketim miktarlarının arttığı düşünülmektedir (8).

Şekil ve Yüzey Alanı; Besinlerin dilimlenme

şekli miktar algısında etkilidir. Küp küp doğranan be-sinlerin, ince şeritler halinde doğrananlara göre daha ağır olduğu düşünülmektedir (36). Besinin servis edildi-ği tabakta kapladığı alan da tüketilen besin miktarlarını etkilemektedir. Büyük kaplarda, kabın küçük bir bölü-münü işgal edecek şekilde koyulan besinler olduğundan daha az algılanırken, küçük kaplara, kabın tamamına yakınını kaplayacak şekilde koyulan besinlerin oldu-ğundan daha çok algılandığı bildirilmiştir (37).

Boyut ve Sayı; Besin parçalarının boyutu da

besinin beğenilirliğini ve buna bağlı olarak tüketimini etkilemektedir. Hem fareler hem de primatlar üzerinde yapılan çalışmalar, büyük parçaların küçük parçalardan daha çok tercih edildiğini bildirmişlerdir (38, 39). Paket boyutunun besin tüketimine etkisini incelemek için Fuhrer ve arkadaşları (40) tarafından 2008 yılında ya-pılan bir çalışmada, aynı miktardaki besinin büyük ve tek bir paket yerine küçük paketlerde sunulmasının bireylerin daha az tüketimine neden olduğu belirtilmiş-tir.

Her ikisi de kimyasal reseptörlere sahip olduğundan, tat ve koku duyularının iç içe geçtiği ve birlikte çalıştığı söylenebilir. Kokunun besin alımı üzerindeki etkisini anlamak için 2009 yılında Coelho ve arkadaşları (41) tarafından yapılan bir çalışmada pizza kokusunu alan katılımcıların kokuyu almadan önceki durumlarına göre pizza yeme istediğinde büyük oranda artış olduğu belir-tilmiştir. Stafford ve arkadaşları (42) ise farklı tipte koku imalarının tüketime etkisini anlamak için yaptıkla-rı çalışmada; servis öncesi kokusu alınan besin ile servis edilen besin aynı olduğunda yeme isteğinin, kokusu alınan ve servis edilen besin farklı olduğu gruba göre daha çok arttığını ve tüketilen besinin daha çok beğenil-diği bildirmişlerdir. Aynı şekilde tüketilen miktarlar da kokusu alınan besin ile servis edilen besin aynı oldu-ğunda daha çok artmıştır.

Birlikte yemek yenilen kişilerin besin tüketimi, kabul edilebilir kalıplar oluşturarak, tüketim açısından uygun miktarları belirleyebilmektedir (43). Uzun süre aç kalan bireyler üzerinde yapılan bir çalışma, sosyal imanın besin tüketimine etkisini en iyi gösteren örneklerden birisidir. Vartanian ve arkadaşları (44) tarafından 2013 yılında yaptıkları çalışmalarında, 24 saat aç kalan katı-lımcıların bu sürenin sonunda doldurdukları anketlerde açlık seviyelerinin oldukça yüksek olduğunu

(4)

belirtmiş-Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 29 (1) 36

lerdir. Katılımcılar daha sonra, besin tüketim miktarları farklı olan kişilerin bulunduğu iki ayrı odaya yönlendi-rilmişlerdir. Birinci odadaki katılımcıların, yanlarındaki kişi az yediği için az besin tükettikleri, ikinci odadaki katılımcılarınsa yanlarındaki kişi çok yediği için çok besin tükettikleri ve dikkate değer ölçüde aç durumday-ken bile sosyal imaların insanların besin tüketimi üze-rindeki etkisinin önemi bildirilmiştir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Besin çevresinin değişimi besin imasına maruziyeti hiç olmadığı kadar artırmıştır. Değişen çevre koşullarında besin alımını ve iştahı etkileyen pek çok faktör bulun-maktadır. Bu derlemede çevresel faktörlerden besinle ilişkili olanlar üzerinde durulmuştur.

Besinle ilk temas görsel olarak sağlandığından, görsel ima besin imaları içerisinde en önemlilerdendir. Daha önce yapılan çalışmalar besin alımında tadın etkisini daha çok incelemişken, güncel yaklaşımlarda görsel ima önem kazanmıştır. Koku iması, besinin tadının bir ön gösterimi sayılabileceğinden, daha besinin tadına bakıl-madan beklentilerin oluşmasını sağlamaktadır. Sosyal ima ise “kabul edilebilir”, “normal” tüketim kalıpları oluşturarak yeme davranışını etkilemektedir. Ancak sosyal ima hakkında diğer besin iması çeşitleri kadar geniş araştırmalar yapılmamıştır. Besin iması maruziyetinin iştah ve besin tüketimine etkisini araştı-ran pek çok çalışma yapılmış olmasına rağmen hala cevaplanması gereken sorular vardır. Besinle ilişkili karar ve davranışların sürekli olarak izlenmesi ve dene-tim altında tutulması oldukça zordur. Bu nedenle sağlık-lı bir besin çevresi oluşturulması hem bireysel hem de toplumsal açıdan önem teşkil etmektedir. Besin imaları-nın bilinçdışı pek çok etkisi bulunsa da, yeme davranı-şında farkındalık sağlanması, bilinçli ve sağlıklı eylemle-rin teşvik edilmesi tüketim kontrolünü sağlamak açısın-dan önemlidir.

ÇIKAR ÇATIŞMASI

Yazarlar ya da yazı ile ilgili bildirilen herhangi bir çıkar çatışması yoktur.

KAYNAKLAR

1. Larsen JK, Hermans RC, Engels RC. Food intake in response to food-cue exposure. Examining the influence of duration of the cue exposure and trait impulsivity. Appetite 2012; 58:907-913.

2. Fisher N, Lattimore P, Malinowski P. Attention with a mindful attitude attenuates subjective appetitive reactions and food intake following food-cue exposure. Appetite 2016; 99:10-16. 3. Reichelt AC, Westbrook RF, Morris MJ. Integration

of reward signalling and appetite regulating peptide systems in the control of food-cue responses. Br J Pharmacol 2015; 172:5225-5238. 4. Burgoine T, Forouhi NG, Griffin SJ, Wareham NJ,

Monsivais P. Associations between exposure to

takeaway food outlets, takeaway food

consumption, and body weight in Cambridgeshire, UK: population based, cross sectional study. BMJ 2014; 348:g1464.

5. Wansink B, Sobal J. Mindless eating:The 200 daily food decisions we overlook. Environ Behav 2007; 39:106-123.

6. Lowe MR, Van Steenburgh J, Ochner C, Coletta M. Neural correlates of individual differences related to appetite. Physiol Behav 2009; 97:561-571. 7. Guerrieri R, Nederkoorn C, Jansen A. The

interaction between impulsivity and a varied food environment: its influence on food intake and overweight. Int J Obes 2008; 32:708-714.

8. Wadhera D, Capaldi-Phillips ED. A review of visual cues associated with food on food acceptance and consumption. Eat Behav 2014; 15:132-143. 9. McCrickerd K, Forde CG. Sensory influences on

food intake control: moving beyond palatability. Obes Rev 2016; 17:18-29.

10. Ramaekers MG, Boesveldt S, Lakemond CM, Van Boekel MA, Luning PA. Odors: appetizing or satiating? Development of appetite during odor exposure over time. Int J Obes 2014; 38:650-656. 11. Higgs S. Social norms and their influence on eating

behaviours. Appetite 2015;86:38-44.

12. Marchiori D, Papies EK. A brief mindfulness intervention reduces unhealthy eating when hungry, but not the portion size effect. Appetite 2014; 75:40-45.

13. Rothman AJ, Sheeran P, Wood W. Reflective and automatic processes in the initiation and maintenance of dietary change. Ann Behav Med 2009; 38:4-17.

14. Meule A, Kubler A. Double trouble. Trait food craving and impulsivity interactively predict food-cue affected behavioral inhibition. Appetite 2014;79:174-182.

15. Piqueras-Fiszman B, Jaeger SR. The ıncidental ınfluence of memories of past eating occasions on consumers' emotional responses to food and food-related behaviors. Front Psychol 2016; 7:943. 16. Ferriday D, Brunstrom JM. 'I just can't help

myself': effects of food-cue exposure in overweight and lean individuals. Int J Obes 2011; 35:142-149.

17. Coelho JS, Jansen A, Roefs A, Nederkoorn C. Eating behavior in response to food-cue exposure: examining the cue-reactivity and counteractive-control models. Psychol Addict Behav 2009; 23:131-139.

18. Fedoroff I, Polivy J, Herman CP. The specificity of restrained versus unrestrained eaters' responses to food cues: general desire to eat, or craving for the cued food? Appetite 2003; 41:7-13.

19. Lewis HB, Forwood SE, Ahern AL, Verlaers K, Robinson E, Higgs S, et al. Personal and social norms for food portion sizes in lean and obese adults. Int J Obes 2015; 39:1319-1324.

20. Cruwys T, Bevelander KE, Hermans RC. Social modeling of eating: a review of when and why social influence affects food intake and choice. Appetite 2015; 86:3-18.

21. Cooke L, Carnell S, Wardle J. Food neophobia and mealtime food consumption in 4-5 year old children. Int J Behav Nutr Phys Act 2006; 3:14.

(5)

Gökalp G, Özdemir M, Göktaş Z

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 28 (1) 37

22. Houston-Price C, Butler L, Shiba P. Visual exposure impacts on toddlers' willingness to taste fruits and vegetables. Appetite 2009; 53:450-453.

23. Jansen E, Mulkens S, Jansen A. How to promote fruit consumption in children. Visual appeal versus restriction. Appetite 2010;54:599-602. 24. Wansink B. Mindless eating: Why we eat more

than we think. Bantam 2007.

25. Deng X, Srinivasan R. When do transparent

packages ıncrease (or decrease) food

consumption? J Mark 2013; 77:104-117.

26. Shankar MU, Levitan CA, Prescott J, Spence C. The ınfluence of color and label ınformation on flavor perception. Chemosens Percept 2009; 2:53-58. 27. Piqueras-Fiszman B, Giboreau A, Spence C.

Assessing the influence of the color of the plate on the perception of a complex food in a restaurant setting. Flavour 2013; 2:24.

28. Genschow O, Reutner L, Wanke M. The color red reduces snack food and soft drink intake. Appetite 2012; 58:699-702.

29. Shafat A, Murray B, Rumsey D. Energy density in cafeteria diet induced hyperphagia in the rat. Appetite 2009; 52:34-38.

30. Levitsky DA, Iyer S, Pacanowski CR. Number of foods available at a meal determines the amount consumed. Eat Behav 2012; 13:183-187.

31. Burger KS, Fisher JO, Johnson SL. Mechanisms behind the portion size effect: visibility and bite size. Obesity (Silver Spring) 2011; 19:546-551. 32. Rolls BJ, Roe LS, Kral TV, Meengs JS, Wall DE.

Increasing the portion size of a packaged snack increases energy intake in men and women. Appetite 2004; 42:63-69.

33. Flood JE, Roe LS, Rolls BJ. The effect of increased beverage portion size on energy intake at a meal. J Am Diet Assoc 2006; 106:1984-1990

34. Fisher JO, Kral TV. Super-size me: Portion size effects on young children's eating. Physiol Behav 2008; 94:39-47.

35. Brunstrom JM, Collingwood J, Rogers PJ. Perceived volume, expected satiation, and the energy content of self-selected meals. Appetite 2010; 55:25-29.

36. Wada Y, Tsuzuki D, Kobayashi N, Hayakawa F, Kohyama K. Visual illusion in mass estimation of cut food. Appetite 2007;49:183-190.

37. Van Ittersum K, Wansink B. Plate size and color suggestibility: the Delboeuf Illusion’s bias on serving and eating behavior. J Consum Res 2011; 39:215-228.

38. Yoshioka JG. Size preference of albino rats. Peda-gog Semin J Genet Psychol 1930 ;37:427-430. 39. Menzel EW, Davenport RK. The effects of stimulus

presentation variable upon chimpanzee's

selection of food by size. J Comp Physiol Psychol 1962; 55:235-239

40. Fuhrer D, Zysset S, Stumvoll M. Brain activity in hunger and satiety: an exploratory visually stimulated FMRI study. Obesity (Silver Spring) 2008; 16:945-950.

41. Coelho JS, Polivy J, Herman CP, Pliner P. Wake up and smell the cookies. Effects of olfactory food-cue

exposure in restrained and unrestrained eaters. Appetite 2009; 52:517-520.

42. Stafford LD, Tucker M, Gerstner N. A bitter sweet asynchrony. The relation between eating attitudes, dietary restraint on smell and taste function. Appetite 2013;70:31-36.

43. Exline JJ, Zell AL, Bratslavsky E, Hamilton M, Swenson A. People-pleasing through eating: Sociotropy predicts greater eating in response to perceived social pressure. J Soc Clin Psychol 2012; 31:169-193.

44. Vartanian LR, Sokol N, Herman CP, Polivy J. Social models provide a norm of appropriate food intake for young women. PloS one 2013; 8:e79268.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Servis tabağı (veya yemek tabağının konulacağı boş alan) sandalyeyi tam ortalayacak bir şekilde masa kenarından bir parmak kadar içeriye ve varsa

Fransız servisinde konuk yemeğini servis personelinin kendisine yaklaştırdığı servis tabağından çatal ve kaşık yardımıyla kendisi alır.. Fransız servisinde

 Bazı durumlarda yemeğin ön hazırlığı mutfakta yapıldıktan sonra her şey konuğun gözü önünde, masasının yanında hazırlanır, bu nedenle uygulanması

• Çorba servisinde olduğu gibi boş tabakları sağdan masaya yerleştiriniz. • Daha önceden mutfaktan “Commis de Rang” tarafından getirilen kayık tabağı

Acil servise hipoglisemi ile gelen hastalar›n klinik semptom- lar›n› ve prespite edici faktörleri saptamak ve demografik özellikleri karfl›laflt›rmak amac›yla

– Düzeltme yardımları :Esas hareketi uzun süre yapmadan topa vurmaya ve doğru top atmaya çalışma.. TEMEL HATALAR

■ İşletme seçmiş olduğu servis usulleri doğrultusunda servisi gerçekleştirmelidir,...

■ Soğuk mezelerin tepsi veya servis arabasıyla masaya getirilip, konuğun takdimine sunulduktan sonra seçilen mezelerin masaya konulmasıdır.. ■ Konuklar