• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Çemberlitaş hamamı külhanında yıkılan kitaplar, Evliya Çelebi seyahatnamesinin başına gelenler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Çemberlitaş hamamı külhanında yıkılan kitaplar, Evliya Çelebi seyahatnamesinin başına gelenler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yazan : SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM

— Tercüme iktibas hakkı mahfuzdur —

Tefrika No. 6 6 3

Çemberlitaş hamamı külhanında

yakılan kitaplar, Evliya Çelebi

seyahatnamesinin başına gelenler

Osmanh postalarında evrakı muzırra hakkında yapılacak mua­ meleler için posta ve polis idarele­ rine mabeyinden şu talimat veril­ mişti:

1 — Posta açılınca şüpheli gö­ mülen mektub ve paketler hemen saraya gönderilecektir. Bu mek- tublar eğer tehlikeli eşhasa ait de­ ğiller ise sonra idarelere iade edi­ lecektir. Teahhür vaki olmasın diye bunları getirip götürmek için ayrıca memur kullanılacaktır.

2 — Galata ve Beyoğlu posta­ larından sık, sık mektub almağa gelenlerin eşkâli zaptedilecektir.

3 — Postanın muayenesi zarfla­ rın açılması demektir. Müdürle­ rin dirayet ve meharetlerine mev- dudur.

4 — Postrestant olmak üzere gelen mektub ve eşya şüphelidir. Bunları arıyanlar Osmanh tebaa­ sından iseler icabında isticvab e- dilmelidir.

5 — İsimleri idareye bildirilmiş büyük memurlara gelen mektup­ lar bilaistisna saraya gönderile­ cektir.

6 — İskelelerde yolcular, payi­ tahttaki müfsitlere mektub, pa­ ket, risale getirmelerine meydan verilmemek üzere tarassud ve ta­ kayyüt altında bulundurulacak­ lardır.

7 — Ecnebi vapurlarının, yel­ ken gemilerinin gemicileri, balık kayıkçıları hususî bir tarassud al­ tına alınacaktır. Şüpheli eşhasın bu gemiciler ve ka ykçılar yerine geçerek muzır kitab ve paket alıp vermemelerine dikkat edilecek­ tir.

8 —- Ecnebi memleketlerden muntazam pasaportlarla gelen Osmanîı tebaası pasaportları üze­ rinde evvelce takarrür etmiş bazı işaretler bulunup bulunmadığı tet­ kik edilebilmek üzere bir kaç saat istasyonda ve iskelede tutulacak­ lardır.

Osmanh postaneleri mühürlü zarfları kabul edemezdi.

Fransızca İstanbul gazetesinin 24 kânunusani 1907 tarihli nüsha­ sında ecnebilerin de haberdar ol­ ması için şu mealde resmî bir ilân neşrolunmuştu:» y

(Osmanh posta idaresi ahaliye mahallî postaların mühürlü zarf- larile mekhıb kabul etmiyeceğini ihtar eder. Posta kutularına bıra­ kılacak mühürlü mektuplar mu ha­ talılarına gönderilmiyecek, müsa­ dere olunup yakılacaktır.)

Bu ihtara: (Okunduktan son­ ra) kelimeleri de ilâve edilebilir­ d i!

Postanelerdeki cahil sansür me­ murlarından biri Avrupadan ge­ lip hararet nazariyesinden bahse­ den bir (termodinamik) kitabının başlığındaki (dinamik) kelimesi­ ni görünce (dinamite aittir) diye kitabı müsadere etmişti.

Hükümetin verdiği bir emir ü- zerine bir defa ecnebî postaları namına şimendiferle gelen mühür­ lü çantalar ve çuvallar evrakı mu- zırra aranmak için açılmıştı. Alâ­ kadar devletler tazminat istemiş, Babıâliye hakaretlerle karışık taz­ yiklerde bulunmuş, nihayet iste­ diklerini almışlardı. En ziyade hücuma maruz kalan tarih

kitab-ları idi. Evvelce mekteplerde oku­ tulan Murad beyin umumî tarihi sonra yasak edilmişti. Necip Asım beyin Üsküdarda Pertevpaşa kü­ tüphanesinde keşfeylediği Evliya Çelebi seyahatnamesini İkdam matbaası neşre başlamıştı. Bu se­ yahatnamenin altıncı cildi ile ye- dincisinin yarısı Macaristana ait olmasile ehemmiyet ve kıymetini takdir eden müsteşrik profesör Vamberi bunun macarcaya tercü­ me ettirilmesine, İkdam idaresine bunun tab’ ı için nakden muave­ nette bulunulmasına Macar akade- miyasmdan karar almıştı; tercü­ me işi türkolog doktor Karaçon İmreye tevdi edilmişti. Bu suretle seyahatname Yıldızca büyük e- hemmiyet kazanmıştı. Bunun ne­ ticesi kitabın haciz, adının bile yasak edilmesi olmuştu! Doktor Karaçon İmre yedinci cildi istin­ sah için bizzat İstanbula gelmeğe mecbur kalmıştı. Avusturya sefa­ retinin hükümeti tazyiki ve bin! müşkülât ile işini basarabilmis.-ti. (1 )

1902 de bir çok muhalled ki­ taplar Çemberlitaş hamamının kül­ hanında yakılmıştı.

«Mazarratlarına m ebni» müsa­ dere edilerek toplanıp kalmış olan ve arasında dinî eserler de bulu­ nan bu kitapların teftiş ve muayene heyetince defteri yapılmış, (165) çuvala doldurularak Kâğıthane civarında yakılması maarif neza­ retinden istizan olunmuştu. Fakat bu kitaplarla evrakın ta Kâğıtha- neye kadar gönderilmesi sarayca münasip görülmedi. Bundan sarfı nazar olunarak bunların nezaret avlusunda yahut civar bir yerde yakılıp imha edilmesi şifahî irade ile maarif nazırına tebliğ olundu.

Bir sene evvel maarif nezare­ tinde hademe tarafından nezaret havlusunda bazı evrak yapılmıştı da yangın var zannile tulumbacı­ lar nezaret dairesine koşuşmuş- lardı.

Bu defa demir bir kafes içinde bu kitapların yakılması mümkün­ dü. Ancak duman çıkması, ne ka­ dar itina edilse yanan kâğıtların havalanması ve kokunun yayılma­

sı menedilemiyeceği düşünüldü. Bunların nezaret binası civarında Çemberlitaş hamamı külhanında yakılması tensib edildi.

Hamam müsteciri çağırıldı. Bazı lüzumsuz kâğıtların hamam külhanında yakılacağından bahis­ le muvafakati alındı.

Cumadan başka her gün birer miktar kitabın teftiş ve muayene encümeni reisi Abdullah Hasib efendinin nezareti altında maarif meclisi azasından İbrahim, iptida­ iye mektepleri müdürü Şükrü bey­

ler marifetile yakılması kararlaş­ tı.

Buna irade çıktı.

Çuvalların nakli kimse tarafın­ dan görülmemesi için nezaretin bahçe duvarından bir geçit açıl­ dı. Mayısın on yedinci günü çu­ valların nakline ve kitapların ya­ kılmasına başlandı.

Kâğıtlar tamamen kül haline geldikten sonra üzerlerine su

dö-( I ) Tarih encümeni mecmuası. Necip

Asım beyin Karaçan İmreye dair ma­

kalesi.

rzç/fe&n'f-külüyordu. Külhanı dolduran! ça­ mur her defa çıkartılarak nezaret bahçesinde açılan koyuya gömü­ lüyordu; üstü de toprakla örtülü­ yordu! Bu icraat beş gün sürdü.

Bu hamam külhanının kıymetli eserlerin yakılmasına tahsis edil­ diği şayi olmuştu. Bu sebeple bu­ na nihayet verildi. Kalan kitaplar için (Matbai Âmirede) ayrıca bir ocak yaptırıldı! Bunlar da orada yakıldı.

Bütün matbaaların bafiyelerle takayyüd altında bulunması kâfi değildi. Matbaa hurufatı dökme­ ciliği de tabdid edilmeli, nezaret altında bulundurulmalı idi.

İstanbulda zaten bir kaç dök- meci vardı. Bunlar da sanayi mektebinin içine naklolundu.

Matbaalar kendilerine lâzım olan harfler için evvelâ müsaade alırlardı; sonra matbaa sahibi il­ mühaberle sanayi mektebi müdür­ lüğüne gider, mektep müdürü de siparişi dökmeciye bildirirdi.

Dökmeci harfleri döker, bu harfler kapıdan çıkarken müsaa- dename gösterilir, öyle alınabilir­ di.

Avrupadan gelecek harfler için de Türk matbaacılar bu yolda ruhsat almağa mecbur idiler.

Ecnebî matbaacılar ise böyle kayıtlara tâbi değillerdi! Zaten onların matbaaları «harici ez mem­ leket» imtiyazından istifade eder­ di. Onlar müfettiş ve Kafiyeleri hiç içeriye sokmazlardı.

Tertip sehivleri oluyor diye devletin resmî gazetesini kapatan Abdülhamid devlet salnamesinde kendisine ait sahife ters yapıştırıl­ mış diye devlet matbaası olan! Matbaai Âmireyi de kapatmıştır!

Matbaai Âmire eskidenberi işli- yen hayırlı bir müessese idi. Türk­ çe harfler iptida bu matbaada ya­ pılmıştı.

Mühendisyan isminde bir hü- nerver eski arap harflerini bura­ da hakkeylemişti; yaptığı kalıp­ lar birer şaheser sayılırdı. Türk irfan âlemine.böyle hizmetler et­ miş olan bu devlet müessesesiniy Abdülhamid garip bir vesile ile kapatıvermiştir. (Arkası var)

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

For atmospheric dispersion calculation PCCOSYMA software based on Gaussian plume model was used (Jones et al., 1995). For 15 different atmospheric conditions,

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,

Bugün tarikatlar parasal gücü tah­ minlerin çok üzerinde olan birer şir­ ket durumunda.. 1960'ların ikinci yarısından itiba­ ren tarikatlar hedeflerine varabilmek

Larinks kanserinde ölüm nedenlerini araştırmak amacıyla yapılan bu çalışmada, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz-Baş Boyun Cerrahisi Anabilim

En az son 6 aydır kulak akıntısı şi- kayeti olan veya son l yılda en az 3 kez kulak akıntısı şikayeti olan hastalar Kronik Süpüratif Otitis Media tanısı aldılar..

Emektar Türk gazetecisinin memleketine dönmesi İçin Tür­ kiye'deki üst makamlara bnsnı- rulmasını öneren üveler arasın­ da, FÎEJ Yönetim Kurulu Baş­ kam

Hastalar PCT değerine göre; düşük riskli (birinci gün öl- çülen PCT değeri düşük (PCT1<2.0) olan veya üçüncü ve be- şinci gün ölçülen PCT değerlerinde giderek

NIG organik ince tabakanın optik özelliklerini ortaya çıkarmak için kimyasal olarak temizlenen mikroskop camı üzerine, kristal üzerinde oluşturmak için daha önceden