• Sonuç bulunamadı

Gelip giden

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gelip giden"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r

*

1

İl

|

^

P.

a z a r K o n u ş m a s ı

i

i

[¿eli

ı .

lf >

Ş

© 1

Ç i d e ı

1

B

üyükada'da sandalla bir mehtap gezintisine çıkmıştık. Kırk yıl mı desem, kırk beş mi, aradan bir masal devri geçti. Rah­ metli ressam Namık İsmail ile ben kürek çekiyorduk. Çallı İbrahim dümen önünde uzanmış, denize bakıyordu. Bir aralık pek içlenerek:

— Çocuklar, dedi, şimdi benim yerimde olup da be­ nim duyduklarımı duysanız kendinizi denize atarsınız. •

Ben güldüm:

— Ya sen niçin atmıyor­ sun?

— Siz bana bakmayın, di- yiverdi.

• * •

O

nun Paris fıkralarını rahmetli Yahya Ke­ mal'den dinlerdik. İtti­ hat - ve - Terakki merkezi tarafından Fransa’ya gönde­ rildiği için tenkid edildikle­ ri zaman onları savunurmuş. Bir ressam Galip varmış, ki o da durmadan İttihatçılar aleyhine atıp tutarmış. Bir gün Çallı:

— ,Ya senin imdi hatırla­ tan beri hiç olmazsa ne ka­ dar tarih! sözler söylendi:

— Ne imiş bu tarihî sözler, bir ikisini söyle de anlaya­ lım:

— Şimdi nasıl hatırlaya­ yım?

— Y a senin kimdi hatırla­ madığını tarih nasıl hatırlı- yacak?

* * • irgün:

— Çallı, demiştim, Yah ya Kemal senin P a­ ris’te yıllarca kalıp da ek­

mek su istiyecek kadar fran- sızca öğrenmediğini söyler. Pekiy, kahvelerde garsonlar­ dan da mı bir şey istemez­ din?

Tatlı tatlı güldü:

— Alacaklarını istemek i- çin onlar tiirkce öğrendiler, dedi.

* * *

B

ir zamanlar büyük he­ vesle benim bir portre­ mi yapmağa başlamış­ tı. Üç dört defa atölyesine gittim. Sonuncu gidişimde:

— Aman Falilı, affedersin, dedi, bir paralı müşteri gel­ di. Başka tuvalim olmadığı için senin portreni sildim, onunkini yaptım.

Daima fakir halli idi. Eli­ ne para geçmez değildi. F a ­ kat tam bohem tabiatlı ol­ duğu için ya elindeki avu- cundakini bir gecede başka­ larına yedirir, yahut başkala­ rından yer, içerdi.

* ♦ *

1

932 de İkinci Mecliseseçilip Ankara’ya gitti­ ğimiz vakit Yakup Kad ri Karaosmanoğlu ile beraber Hamamönü taraflarında ü- çer katlı bir kerpiç ev tut­ muştuk. Namık İsmail, Çallı, ve birçok tanıdıklarımız biz de misafir kalırlardı. Hattâ

bir aralık udi Nevres bile bir hayli zaman evimizde yatıp kalktı idi. O toz toprak An­ kara'sını evimizdeki toplan­ tılarla cennete çevirirdik.

O zamanlara doğru bakı­

yorum. İstanbul'daki m üta­ reke âlemlerimizden Yakup- dan başka Refik Halit var. Ankara âlemlerinden yalnız ikimiz! Namık herkesten ön­ ce öldü gitti. Ne Ruşen Eşref var, ne Yahya Kemal var, a r­

tık he de Çallı.

Hepsi gelip geçtiler. Bazan 1923 de eski Çanka­ ya köşkündeki Atatürk sof­ ralarını düşünüyorum. Her 'kşarnm onbeş yirmi kişisin­ den va iki, ya üç sağ var. Hep si de hiç ölmiyecekmiş gibi neşeli, genç ve canlı idiler. «— Nedir bu hay-u-hûy? Ne­ dir bu paylaşamadığımız?» diye hüzünlenip kalırım.

• • •

A

k güvercin rolünde Kruçef de gelip geçti. Batı edebiyatında ve fotoğraflarda bir «babalık» hâli almıştı. Sokaklarda ço­ cukları okşuyor, alış verişten dönen hizmetçi kadınlarla kucaklaşıyordu. Holivud a r ­ tistlerinin hoşuna gidiyor, Amerikan kapitalistleri o- nunla bir sofrada bulun­ maktan zevk alıyorlardı.

Birden maske düştü. Gü- liişlü yuvarlak ve tombul yü­

zün altından somurtkan îs- talin’in pos bıyıkları kendini gösteriverdi.

Yıkmak, batıyı yıkmak, de- ğişmiyen hedef bu! Batı iş­ çisi, h attâ işsizi bile kızıl As­ ya'mın vaadettiği hürriyetsizj dünyanın nefreti içinde! Ba-1 tı ile Doğuyu ayıran iktisadi veya içtimai mezhep farkı değil, insanlık farkı, hür ol­ mak veya köle olmak farkı!

* * *

N

âsır’a bakınız. Basını devletleştirmeğe kadar gitti. Çünkü kendi ağ­ zından çıkmış olandan başka ne bir şey söylenmesine, ne lir şey yazılmasına taham ­ mül edebilir. Bolşevik Asyalı İ3e o da şarklı! Asyalı gibi şarklı da ne hür olabilir, ne hürriyet verebilir. Hürriyet bir batı eseridir. Kültürce batılı olmıyandan insanlığa hayır gelmez.

Hürriyet nedir? Şahsi şere fin tek teminatı! İnsanı kul­ luktan kurtaran tek imtiyaz! Hürriyet batıda doğmuştu. Batıda büyümüştür. Batıda olgunluk çağına ermiştir.

insan ne demirperde arka­ sında, ne.de Nâsır dünyasın­ da hür olabilir. Hür olma­ yınca şarklı da olamaz.

Ama onlar da gelip geçe­ cekler. Nasıl biz yeryüzünde hemen hemen milletlerin y a­ rıdan fazlası esir İken hepsi­ nin bağımsız olduklarını gör­ dükse, çocuklarımız veya to­ runlarımız da nihayet bu mil letler içinde fertlerin de hür olduklarını görecekler. Hürriyetsiz istiklâller devri de geçip gidecek.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hem Osmanlı Hükümeti’nin hem de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin eğitim konusunda gerçekleştirmeyi düşündüğü yeniliklerden birisi de cemaat okullarında görev

Kare kesitli sonlu kuantum telinde hidrojenik ve hidrojenik olmayan yabancı atom probleminin teorisi Bölüm 3.2’ de geniş bir şekilde açıklanmıştır. Yabancı atomun

Ancak arazi fiyatlar ı son dönemde artmış.İstanbul ’a yapılacak yeni havalimanının yakınlarında yaşayan köylüler tedirgin.. Maden ocaklar ında işçi olarak

Elde edilen sonuçlardan incelenen agrega ocaklarına ilişkin agregaların granülometrik dağılımının uygun olmadığı, diğer özelliklerinin ise beton üretimi

By using the new Wired-AND Current-Mode Logic (WCML) circuit technique in CMOS technology, low- noise digital circuits can be designed, and they can be mixed with the high

Physical Layer: WATA does not specify the wireless physical layer (air interface) to be used to transport the data.. Hence, it is possible to use any type of wireless physical layer

Şekil 3.1 Taguchi kalite kontrol sistemi. Tibial komponent için tasarım parametreleri. Ansys mühendislik gerilmeleri analizi montaj tasarımı [62]... Polietilen insert

Tablo Tde de gi\rlildiigii gibi IiI' oram arttlk<;a borulardaki su kaybulda azalma olmaktadlL $ekil 2'de IiI' oranlanna bagh olarak beton borularda meydana gelen su