BELLETEN
Cilt: LVIII
Aral~k 1994
Say~: 223
AKDEN~Z BÖLGES~'NDE BULUNAN
ÜÇ FOS~L KAFATASI
ERKS~N GÜLEÇ ÖZET
Bu çal~~mada Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen; Antalya/Karain ile Alanya/Kad~p~nan Ma~aralarmda bulunmu~~ üç fosil in-san kafatas~~ ele ahnmaktad~r.
Fosillerin kraniyometrik ölçümleri Martin ve Howells teknikleri kullan~-larak gerçekle~tilmi~tir. Belirli bir kültür katmamyla birlikte bulunmad~k-lan için kaç bin y~l eskiye ait olduklar~~ bilinmeyen fosillerin Accelerated Radio Carbon Dating (ARCD) tekni~iyle ya~lar~= saptanmas~na çal~~~lm~~, fakat kollajen yetersizli~i baz~~ sorunlar~n ayd~nlat~lamamas~na neden olmu~-tur.
incelemeler sonucu Antalya/Karain'den gelmi~~ olmas~~ muhtemel 1. ka-fatas~n~n (155-1-73) orta ya~~n üzerinde bir erke~e ait oldu~u ve Üst Paleolitik ya da Mezolitik ça~larda ya~ad~~~~ izlenimi vermektedir. 2. (155-2-73) ve 3. (155-3-(155-2-73) kafataslar~~ M.Ö. 3. binin ba~lar~na tarihlenmi~~ ve ikisinin de birbirine yak~n morfolojik özellikler gösteren di~i bireylere ait oldu~u an-la~~lm~~nr. Bu bireylerin morfolojik aç~dan özellikle Anadolu'nun bu k~y~~ ~e-ridinde ya~am~~~ toplumlarla yap~sal benzerlikler ta~~d~~~~ saptanm~~t~r.
Giri~~
Anadolu'da, insan yerle~mesinin Paleolitik dönemin ba~lang~c~ndan beri varoldu~u bu konuda çal~~an bilim adamlar~nca ortaya konmu~tur. Anadolu Paleoliti~ine ili~kin çal~~malar~n artmas~~ ile Antropoloji biliminin Türkiye'de geli~mesi aras~nda s~k~~ bir ba~lant~~ bulunmaktad~r. 1925 y~l~nda
532 ERKSIN GÜLEÇ
"Türkiye Antropoloji Tetkikat Merkezi"nin kurulmas~~ ve 1935'te Atatürk'ün direktifleriyle "Türk Antropoloji Enstitüsü" ad~ n~~ alarak Dil ve Tarih-Co~rafya Fakültesi'ne ta~~nmas~yla birlikte ülkemizdeki Antropoloji çal~~ma-lar~nda artan bir ivme gözlenir.
Antropoloji ve yak~n disiplinlerin katk~lar~yla elde edilen kültürel veri-ler, Anadolu'nun, "uygarl~ klar~n be~i~i" olma özelli~ine Neolitik'ten çok daha önce, Paleolitik dönemde de hak kazand~~~n~~ göstermektedir. Ancak, bu en eski Anadolu insan~n~n bizzat kendisine ait fosil malzeme oldukça az-d~r'.
Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmekte olan üç kafa-tas~~ üzerinde gerçekle~tirilen bu çal~~ma, Anadolu fosil insan formu ara~ t~ r-malar~na yeni veriler eklemeyi amaçlamaktad~r.
Materyal
Sözü edilen fosil kafataslar~~ Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin Paleolitik Vitrini'nde "Karain Malzemesi" olarak sergilenmektedir. Fosiller müzeye, Hocam~z Merhum Prof. Dr. K~l~ç Kökten taraf~ndan teslim edilmi~-tir. Birinci kafatas~~ 155-1-73 envanter numaras~yla kartl~d~ r. Müze envanter defterinde kafatas~na ili~kin kay~ t ~öyledir:
Eserin ad~ , cinsi: Neanderthalic Adam kafatas~, fosil Bulundu~u yer: Antalya Karain Ma~aras~~
Devri: Orta Paleolitik
Ölçüsü: Bakiye: Yükseklik 19.8 cm, geni~lik 15 cm, eni 13 cm, di~~ (üstçene) ile tepe aras~~ 13.5 cm.
Müzeye geli~~ ~ekli: Kaz~~ ba~kanl~~~nca teslim edildi. Müzedeki yeri: Te~hir salonu, vitrin no: 1
I Anadolu'da insan fosili ele geçen Poleolitik yerle~im yerleri ve insan~na ili~kin osteolojik ve odontolojik buluntular;
Karain: ~ ki süt molar, Orta Paleolitik (~ennirek 1949b), Ma~rac~k: Dört molar, Levalloiso-Mousterien (~ennirek ve Bostanc~~ 1956, Bostanc~~ 1963), Beldibi: Kafatas~~ parçalan, Mezolitik-Üst Paleolitik (Bostanc~~ 1963), Kanal Ma~aras~: Alt molar, Aurignacien/üst süt canine, Levalloiso-Mousterien (Bostanc~~ 1971), Belba~~: Altçene, astragalus, tibia ve femur parçalar~ , Mezopolitik (Bostanc~~ 1963), incili Ma~ara: Altçene, üstçene parças~ , femur ve tibia parçalar~, astragalus, iki calcaneus, omur ve kafatas~~ parçalar~, Üst paleolitik (Bostanc~~ 1973), Üça~~zb Ma~ara: Ali premolar, Üst Paleolitik (Güleç bask~da).
Fosil kafatas~~ parças~n~n bej ile aç~k kahverenginde kireçli sulardan meydana gelmi~~ kal~n bir kalkerle~mi~~ patina tabakas~~ ile kapland~~~~ ve bunun ço~u k~sm~n~n itinç ile temizlendi~i, bir k~sm~n~n örnek olarak orijinal haliyle b~rak~ld~~~~ sabittir.
Kafatas~n~n bakiyesi: Üstçene ve bir ön di~, burun, sol gözün 3/4'ü, aln~n tamam~, kafatas~n~n tepesi ve sa~~ yan~~ üstçeneye kadar tamamen mevcuttur. Kemik k~s~m fosille~ip sert, kireçta~~~ halini alm~~t~r. Sa~~ ya-nak, sa~~ göz, al~m~~ sa~~ k~sm~~ ve tepesinin sa~~ üst yar~s~~ ile üstçenenin iç ve alt k~sm~~ tamamen ta~~ patina ile kaphd~r. Sol arkada 9 cm'lik bir parça sonradan k~r~l~p yap~~ ~t~r~lm~~t~r.
~kinci kafatas~~ No. 155-2-73 hakk~nda a~a~~daki bilgiler verilmektedir: Eserin ad~, cinsi: Paleolitik Adam kafatas~~ parças~, fosil
Bulundu~u yer: Antalya Karal~] Ma~aras~~ Devri: Üst Paleolitik
Ölçüsü: Bakiye: Yükseklik 15.2 cm, eni 12.8 cm, geni~li~i 16.8 cm, al~n kemi~i geni~li~i 9.8 cm.
Fosil kafatas~~ parças~n~n bej ve aç~k kah verenginde kalkerle~mi~~ kireç tortusu patina içini tamamen kaplam~~~ durumdad~r. Kafatas~, ön yü- zünde burnun üst hizas~ndan yukar~s~; al~n, sol yan~~ kulak deli~inden yukar~s~, tepenin tamam~, arkada üst ç~k~n tl tamamen, sa~~ yan üstü ta-mamen bir bütün parça halinde tamamd~r. Tepe arkas~~ geriye do~ru primitif bir ~ekilde yk~nt~hd~r. Sol yanda kulak arkas~~ ve çene kemi~inin ba~lant~~ yeri tamamen mevcuttur. Göz çukurlarnida (üst) tavanlar ye-rindedir. Tamam~~ kemik durumdan fosile dönü~mü~tür. Bej kahverengi olmu~tur.
No. 155-3-73 için verilen bilgiler ise a~a~~daki gibidir: Eserin ad~, cinsi: Paleolitik adam kafatas~~ parças~~ Bulundu~u yer: Antalya Karain Ma~aras~~ Devri: Üst Poleolitik
Ölçüsü: Bakiye: Yükseklik 12.2 cm, eni 12.3 cm, geni~lik 17 cm, al~n ke- mi~i geni~li~i 10.4 cm.
Fosil kafatas~~ parças~n~n bej ile aç~k kahverenginde kalkerle~mi~~ kireç tortulu patina iç yüzünün 1-2 cm kahnl~~~nda bir tabaka halinde kap-lanm~~t~r. Kafatas~n~n üst büyük parças~~ tamam~na yak~n mevcuttur. Tepe ortas~~ k~r~k 2 cm geni~likte düzensiz bir delik vard~r. Burun kemi- ~inin üst yar~s~, göz çukur~~~ tavan ve arka kemikleri, ka~, al~n, yan yüzler
534 ERKS~N GÜLEÇ
(sol yan kulak çevresi dahil) arka ense üstüne kadar mevcuttur. Tepe arkas~~ yumurta biçiminde ç~k~nt~hd~r. Arka sa~~ yan, sol arka yandan daha bas~kt~r. Bej ile aç~k kahverengindedir. Kafatas~~ üstünde 8 yerde kazma yaralar~~ vard~r.
~nceledi~imiz bu üç kafatas~na ili~kin yapt~~~m~z ara~t~rmalar, bunlar~n
Güney Anadolu'da bulunan ve Poleolitik dönemden beri kullan~lm~~~ olan iki ma~arada bulunmu~~ olmalar~~ gerekti~i sonucuna ula~mam~z~~ sa~lam~~t~r.
Bu ma~aralardan birisi Kad~p~nar~'d~r. 2 ve 3 numaral~~ kafataslar~n~n bu ma~araya ait olmas~~ gerekti~ini dü~ünmekteyiz. Her ne kadar ~u andaki
resmi müze kay~tlar~~ bu iki kafatas~n~~ Karain malzemesi olarak göstermek-teyse de malzemeyi müzeye teslim eden Hocam~z Prof. Dr. K~l~ç Kökten'in Türk Arkeoloji Dergisi'nin 'VIII. cilt, 2. say~s~ndaki incelemesinde yeralan bilgiler ve fosillerin bulundu~u s~rada birlikte çal~~t~~~~ Yard. Doç. Dr. Güner Soylu ile yap~lan sözlü görü~meler bu iki kafatas~n~n Kad~p~nar~'na ait
oldu-~unu ortaya koymaktad~r.
Kökten (1959), ad~~ geçen yaz~s~nda ~öyle demektedir:
"... Alanya'da Oba Köyü civar~nda, Kad~p~nar~~ mevkiinde ve ÇO•merme Da~~~ 'nda tesbit etti~imiz `Gâvurini, Direldi ve Karadelik' ma-~aralarmda `Kad~p~nar~' (Gâvurini) Ma~aras~'nda çal~~t~k. Buras~~ büyük ma~aralar~= aras~ndad~r... Bak~r Ça~~~ tabakas~~ oldukça kahnd~r. Madensiz olan kat, Karain'in `B' bölmesinde, Çarkini'nde, Öküzini'nde tesbit edildi~i gibi Orinyasiyen (Aurignacien) kat~na yani üst Paleoliti~e istinat etmektedir. Küçük çapta geçici bir ara~t~rma kaz~s~~ olmas~~ dolay~-s~yla bu ma~arada fazla durmad~k. Burada daha fazla masrafl~~ olacak ka-z~lar için her bak~mdan iyi haz~rlanmak icabetmektedir. Ma~aran~n de-rinliklerinde yap~lan ara~t~rmalar neticesinde, dipte akmakta olan bir suyun kenar~nda insana ait iskelet kal~nt~lanyla kar~~la~t~k. Elimize ge-çen kafalar üzerindeki keskin yar~k ve deliklerden, derince-uzun s ~yr~k-lardan burasm~n atma bir mezarl~k oldu~u, iskelet say~s~n~n azl~~~na ba-k~l~rsa suya inenlerin dü~üp orada kald~klar~~ veya prehistorik deWrlerde, denizden veya k~y~lardan gelen ilk müstevlilerinin marifetleri oldu~u se-zilmektedir. Elimizde Üst Paleoliti~e ait olmas~~ kuvvetle muhtemel bir-kaç insan kafatas~~ ve çene parçalar~~ var. Sertle~mi~~ kum tabakalar~~ (greli) içerisinde (miistevli) zorlukla sökülmü~~ olan bu insan iskelet ba-kiyeleri ayn~~ zamanda fosille~mi~lerdir de. Marifetli fosil insan (Fosil Homo Sapiens) kal~nt~lar~~ üzerindeki ara~tn~nalar~ma devam ediyorum.
Yeni vesikalar eklenmek suretiyle tahminlerimi teyide çal~~aca~~m" (Kökten 1959: 12).
Kad~p~nar~~ (Gavurini) Ma~aras~~ Alanya'ya yakla~~k 15 km uzakl~ktaki Oba Köyü yalumndad~r. Çe~itli galerilerden olu~an ma~ara, yol seviyesinden 30 m yüksekten ba~lamakta ve yolun 3-4 m a~a~~s~ndaki dere düzeyine kadar inmektedir. De~inilen ma~arada T.C. Kültür Bakanl~~~~ Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlü~ü, Kaz~lar ve Müzeler Dairesi Ba~kanl~~~'ndan al~-nan 17.6.1988 tarih ve 5367 say~l~~ izinle 1988 y~l~nda bir yüzey ara~t~rmas~~ gerçekle~tirildi. Ma~ara yüzeyinde Paleolitik materyal ele geçirilmemesine ra~men dönemi belli olmayan bol miktarda insan iskeleti parçalar~~ bulun-mu~tur'.
Ara~urmam~zda ele al~nan ve envanter numaras~~ 155-1-73 olan kafata-s~na ili~kin yaz~l~~ bir belgeye ne yaz~k ki rastlayamad~k. Ancak Kökten'in ça-l~~malar~n~~ yak~ndan izleyen ya da birlikte çal~~t~~~~ meslekta~lar~ndan Soylu, Bostanc~, Erden ve kafataslar~n~n müzeye teslimi s~ras~nda görevli bulunan Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü A. Gürkan Toklu'nun (sözlü görü~me 1990) beyanlar~~ de~inilen kafatas~ n~ n Antalya/Karain Ma~aras~'nda bulundu~unu göstermektedir.
1 numaral~~ fosilin bulundu~u Karain Ma~aras~~ Antalya'n~n 30 km ku-zeybaus~ndad~r. 1946 y~l~ndan beri Kökten (1955) taraf~ndan ba~lat~lan pre-historik çal~~malar sonucunda ma~arada Orta-Üst Paleolitik kültürlere ili~-kin bulgular ele geçmi~tir. Gerek çevresinde yer alan ve Üst Paleolitik endüs-triler içeren ba~ka ma~aralar, gerekse iskâna ili~kin çe~itli buluntular Karain ve çevresinin Paleolitik Ça~~ boyunca insan~n ya~amas~na elveri~li ekolojik ko-~ullara sahip oldu~unu ortaya koymaktad~ r. Ma~arada 1973 y~l~ndan ba~laya-rak ara verilen kaz~~ çal~~malar~~ 1985 y~l~nda Yalç~nkaya (1986) taraf~ndan yeniden canland~nlm~~ur.
Metod
Malzemeler tan~msal olarak de~erlendirilmi~, bunun yan~~ s~ra somut metrik özelliklerinin de belirlenebilmesi için biyometrik ölçümleri al~narak, ça~da~~~ ya da yak~n dönemlere ait populasyon serileri ve fosil buluntularla
2 Paleolitik dönemden beri iskân edildi~i anla~~lan Alanya Kad~p~nar~~ Ma~aras~~ halen herhangi bir koruma alt~nda de~ildir. Bu yüzden ma~arada bulunan materyal turistler ve yöre halk~n~n tahribanna aç~k bulunmaktad~r.
536 ERKSIN GÜLEÇ
kar~~la~t~r~larak profil grafik ve çizimleri arac~ l~~~yla korelasyon yap~lm~~t~r. Ayr~ca, daha önceki çal~~malarda belirlenen say~sal de~erler de kar~~la~t~rma malzemesi olarak kullan~lm~~t~r.
Bu kar~~la~urmalar~n gerçekle~tirilebilmesinin ön ko~ulu, fosillerin ya-~ad~ klar~~ dönemin saptanmas~d~r.
Üç fosil kafatas~n~n tarihlendirilmesi için H~zland~r~lm~~~ Radyo Karbon Tarihleme (Accelerated Radio Carbon Dating, ARCD) yöntemi uygulanm ~~-t~ r. Bunun için gerekli resmi izin al~ nm~~~ ve Oxford Üniversitesi'nin Accelerator Unit'inde söz konusu tarihleme yöntemi uygulanm~~t~r. ARCD küçük bir örnekle sonuç al~nabilen geli~mi~~ bir tarihleme yöntemidir. Bu aç~dan Cm'e göre daha geli~mi~tir.
Tarihleme konusunda 1 numaral~~ kafatas~na ili~kin özel bir durum or-taya ç~kt~. De~inilen kafatas~n~n sol yar~s~n~~ örten kumta~~~ da tarihleme aç~-s~ndan önem ta~~maktayd~. Çünkü buradan al~nacak sediman~ n yatay kesiti, bu birikime neden olan alunun~n eskili~inin belirlenebilmesini sa~layacaku. Böylece, do~al olarak, kafatas~ndan daha sonraki döneme ait olan birikinti-nin de ya~~~ elde edilmi~~ olacakt~. Ancak fosilin orijinalitesibirikinti-nin bozulma riski nedeniyle sediman örne~i al~m~ndan vazgeçildi.
Di~er taraftan, sözü edilen laboratuvar taraf~ ndan gönderilen raporda, sadece 2 numaral~~ ve Kad~p~nar~~ Ma~aras~'na ait kafatas~~ üzerinde ARCD uygulanabildi~i belirtilmektedir. Di~er kafataslar~ndan al~ nan örneklerde tarihleme için gerekli olan kollajen doku yeterli miktarda bulunmad~~~ ndan ilgili yöntem uygulanamam~~ur.
Incelenen fosil kafataslar~na ili~kin biyometrik veriler genellikle Martin (Martin ve Saller, 1957) tekni~i uygulanarak elde edilmi~tir. Bu arada kar~~-la~t~rma aç~s~ndan yararl~~ olaca~~~ inanc~yla Martin tekni~inde bulunmayan ve Howells'in (1973) geli~tirdi~i baz~~ ölçüler de ilave edilmi~tir. Malzemenin elverdi~i oranda mümkün olan en fazla ölçü al~nmaya çal~~~lm~~~ ve bunlar-dan yola ç~k~larak çe~itli endisler hesaplanm~~t~ r.
1 numaral~~ bireye ait kafatas~n~n sa~~ yar~s~~ kumta~~~ ile kapl~~ bulundu-~undan bu k~sma ili~kin ölçüler ne yaz~ k ki direkt olarak al~namam~~t~r. Ancak, baz~~ ölçüler sol yar~mdan al~narak, ikiyle çarp~ lm~~~ ve ölçülerin de-~erinin bulunmas~ na çal~~~ lm~~ ur (Tablo 1).
Fosillerin Tarihlendirilmesi
Yap~lan bu ara~t~rmada elimizdeki materyalin ait oldu~u dönemin sap-tanmas~~ büyük önem ta~~maktad~r. Çünkü bu materyalin ça~da.~~~ di~er veri-lerle kar~~la~ur~labilmesi veya belirli bir zaman dilimi içindeki geli~im çizgi-sinin ortaya konulabilmesi için ait oldu~u dönemin bilinmesi zorunludur.
Yukar~da da belirtti~imiz gibi, elimizdeki fosil kafataslar~ndan birincisi-nin Karain Ma~aras~'na ait olabilece~ini dü~ünmekteyiz. Bu fosili ç~karan Kökten, buluntunun tarihine ili~kin herhangi bir ~ey kaydetmemi~tir. Üstelik, ilgili materyalin ma~aran~n hangi noktas~ndan ç~kt~~~n~~ ve onunla birlikte ba~ka bir buluntunun ele geçip geçmedi~ine ili~kin bir kay~t da bu-lunmamaktad~r. Ancak bu fosil, de~erli hocam~z taraf~ndan Ankara Anadolu Medeniyederi Müzesi'ne teslim edilmi~~ ve Paleolitik döneme ait sergi mal-zemesi içine konulmu~tur.
Bu kayd~~ dikkate alacak olursak, fosilin ait oldu~u bireyin günümüzden 30-10 bin y~l öncesinde ya~am~~~ Üst Paleolitik Ça~~~ adam~~ olmas~~ muhtemel-dir. Ancak bu yerinin bilimsel oldu~unu söyleyemeyiz. Çünkü daha önce de de~inildi~i gibi Karain fosilinin Oxford Üniversitesi'nde Accelerator Unit'te yap~lan analizlerde kollajen azl~~~~ nedeniyle tarihlendirme i~leminin gerçek-le~emedi~i bildirilmi~tir. Bilindi~i gibi kollajen, kemi~in yap~s~nda yer alan bir maddedir. Organizman~n ölümünden sonra zaman sürecinde kollajen miktar~~ giderek azal~r. Bunun yan~nda Karain fosilinde tarihleme yap~lama-yacak kadar az kollajen bulunmas~~ da bizim için önemli bir veri kabul edile-bilir. Bu yüzden e~er ola~and~~~~ kimyasal etkilere u~ramam~~sa bu fosilin ait oldu~u bireyin ya~ad~~~~ dönemi Üst Paleolitik-Mezolitik Ça~'a kadar indir-memiz olanakl~d~r.
Kad~p~nar~~ Ma~aras~'nda bulunan fosillerin tarihlendirilmesine gelince; ne yaz~k ki 3 numaral~~ fosilde de Karain kafatas~ndaki kollajen yetersizli~i kar~~m~za ç~kmaktad~r. ~lk a~amada bu bulgu, Güney Anadolu'nun, bu birbi-rine yak~n iki ma~aras~na ait fosillerin ayn~~ ça~da ya~am~~~ iki insana ait ola-bilece~inin bir i~areti say~labilir. Ancak, kollajen bazen de d~~~ etkenlerle k~sa bir sürede kemik yap~s~ndan silinebilmektedir. Bu durumun Kad~p~nar~'mn 3 numaral~~ fosili için geçerli olabilece~i dü~ünülebilir. Çünkü 2 ve 3 numa-ral~~ fosiller ayn~~ ma~aradan ve birbirlerine çok yak~n bir durumda bulun-mu~tur ve morfolojik aç~dan da benzemektedirler. Bunlardan birisinde ta-rihlendirme için yeterli kollajen bulunmas~, ancak di~erinde bulunmamas~, bu maddenin ba~lang~çta bu bireyde de varolabilece~ini, ama bilemedi~imiz
538 EFtKSIN GÜLEÇ
ba~ka etkenlerin araya girmesiyle sonradan azald~~~n~~ akla getirmektedir. Ayn~~ varsapm, kollajen yetersizli~i gösteren Karain fosili için de akla gelebi-lir. Ancak bu fosilin genel morfolojik yap~s~, bireyin Kad~p~nan'ndakilerden daha önceki bir dönemde ya~amas~~ olas~l~~~n~~ kuvvedendirmektedir. Ka~~ kemerlerinin ç~k~nt~l~~ olu~u, hafif bir prognatizman~n varl~~~, burun
aç~kl~-~~= genel görünümü, kafadam~n~n bas~ kl~~~~ ve arkaya do~ru uzan~~~ ~ekli
bireydeki primitif özellikleri ortaya koymaktad~r. Bu özelliklerin fosil Homo Sapiens ve Neanderthaloid formlarda bulundu~u bilinmektedir.
2 numaral~~ Kad~p~nan kafatas~~ üzerinde ARCD yöntemiyle yap~lan labo-ratuvar analizi sonunda fosilin günümüzden 4910 T- 70 y~l öncesine ait ol-du~u ortaya ç~kt~. Böylece bu bireyin yakla~~k M.Ö. 3. binin ba~lar~nda ya~a-d~~~n~~ kabul edebiliriz. Ancak bu bulgu Kökten'in yukar~da al~nt~~ yapt~~~m~z yaz~s~nda verdi~i tarihle farkl~l~k içindedir. Her iki Kad~pman fosili de in situ durumda belirli bir tabaka içinde bulunmad~~~ndan elimizde Üst Poleolitik'e konulabilmesini kuvvetlendirecek ba~ka bir veri mevcut de~ildir. Bu nedenle ARCD metodunun verdi~i sonucu dikkate almam~z yerinde ola-cakt~r. Kökten do~al olarak bu kafataslann~~ hem fosille~mi~~ olduklanndan hem de Kad~p~nar~~ Ma~aras~'nda Aurignacien'in varl~~~na rastlad~~~ndan Üst Paleolitik olarak dü~ünmü~tür.
Anadolu'da insan~n yerle~ik hayata geçti~i Neolitik kültürden sonraki bir dönemde, Akdeniz bölgesinde hâlâ ma~aza insan~n~n varl~~~n~~ ileri sür-memiz ku~kuyla kar~~lanabilir. Ancak Anadolu'da birçok ma~arada çok daha geç dönemde bile -sözgelimi Roma veya Bizans devrinde- ya~am~~~ insanlar~n yerle~imini gösteren izler bulunmu~tur. Üstelik eski dönemlerin ilkel ula~~m ko~ullar~~ içinde Anadolu gibi büyük ve farkl~~ co~rafik ko~ullara sahip bir ül-kede böyle bir durumla kar~~la~mak ola~and~r.
Morfoloji
Materyalimiz biyometrik olarak ele al~nd~~~~ gibi, deskriptif özellikleri aç~s~ndan da incelenmi~tir. Buna ili~kin gözlemlerimiz ~öyledin
1 numaral~~ kafatas~nda (Resim 1, 2, 3) maxilla, nasal, frontal ve parietal kemiklerinin sol yanmlanna ait baz~~ k~s~mlar mevcuttur. Kafatas~n~n sa~~ ya-r~s~n~~ kaplayan sertle~mi~~ kum tabakas~~ sergilenme aç~s~ndan orijinal bir gö-rünüm vermesi nedeniyle temizlenmemi~tir ve temizlenmesine izin de ve-rilmemektedir.
Vertex ve bregma ayn~~ yükseltidedir. Norma verticalis'ten bak~ld~~~nda tuber parietalelerde hafif bir ç~k~nu yapma e~ilimi gözlenir. Ancak gözlene-bilen sol tarafta tuber parietale kopmu~~ ve karpt~r. Bu nedenle geli~me de-recesi hakk~nda kesin bir yarg~ya varmak mümkün de~ildir. Frontal kemik arkaya do~ru uzanmaktad~r; bunun sonucunda coronal diki~~ ba~~ üzerinde önemli ölçüde geride yer almaktad~r. Kafatas~nda ka~~ kemerleri ve glabella geli~mi~tir. Sol tuber frontale hafifçe belirgin olup, arcus superciliaris üze-rindeki derin çöküntü, ka~~ kemerlerinin ç~ k~nus~n~~ daha da belirginle~tir-mektedir.
Nasal kemik önde belirgin bir ç~k~nt~~ olu~turmaktad~r ve naso-frontal diki~~ ortada yar~m daire ~eklinde bir yükseltiye sahiptir. Sol göz çukurunun üst kenar~, horizontal bir durumda yana do~ru uzan~r ve incisura frontalis mevcuttur. Göz çukuru, kare ~eklinde oldu~u izlenimini vermektedir. Foramen infra orbitale çifttir.
Üstçenede hafif bir alveolar prognatizma mevcuttur. Apertura priformis sa~da daha keskin bir kenara sahiptir. Burun aç~ kl~~~, kenarlar~ndaki k~r~k-tan dolay~~ ~ekil aç~s~ ndan kesin bir yarg~ ya varmam~z~~ engellemektedir. Ancak, hafifçe geni~~ oldu~u izlenimi edinilmektedir. Kumta~~yla kapl~~ olma-yan ve görülebilir k~s~mlarda, üstçenedeki incisive'ler ve sol canine postmor-tem kay~pt~r. Maxillada sol ikinci kesici di~in taç k~sm~n~ n yar~s~~ ve kökü mevcuttur. Bu di~te a~~nma belirgin düzeydedir. Yan di~lerin premortem kayb~~ nedeniyle damakta alveolar bölge belirgin bir ~ekilde düzle~mi~tir ve torus palatinus mevcuttur.
Üstten göründü~ü kadar~yla, kafatas~~ suturlar~~ aç~kt~r. Sadece coronal suturun sol yar~s~~ görülebilmektedir, ki burada da yer yer hafif kapanma iz-leri mevcuttur.
2 numaral~~ kafatas~~ (Resim 4, 5): Bu kafatas~n~n yaln~zca calva k~sm~~ ele geçmi~tir. Calva'r, sa~~ ve sol parietal, frontal, occipitalin squama k~sm~~ ve sol temporalin squama, tympanic, pyramis ve mastoid k~s~ mlar~~ olu~turmak-tad~r.
Frontal hemen hemen tamd~ r; bu kemi~in sadece incisura nasalis k~s-m~yla sa~~ ve sol orbita tavan~ n~ n medial k~s~mlar~ ndan birer parça karpt~ r. Glabella siliktir ve arcus superciliaris'ler hemen hiç geli~memi~tir. Supra or-bital foramen yoktur. Her iki tarafta da incisura frontalis vard~r. Tuber fron-taleler orta derecede geli~mi~tir. Al~n dar ve arkaya do~ru uzundur ve linea
540 ERKSIN GÜLEÇ
temporalisin processus zygomaticus'tan belirgin bir ~ekilde ba~lay~p, arkaya do~ru silikle~ti~i görülmektedir.
Temporal: Sol temporalin squama, tympanic, pyramis ve mastoid
k~s~m-lar~n~n mevcut olmas~na kar~~n, sa~~ temporalin yaln~zca squamas~n~n üst lusm~na ait bir parça korunabilmi~tir. Mastoid gk~numn alt ucunun bir bö-lümü kopmu~tur. Mevcut k~s~mdaki yana do~ru geni~leme bu glunt~n~n ge-li~mi~~ bir yap~ya sahip oldu~unu göstermektedir. Crista supramastoidea ol-dukça belirgindir. Porus acusticus externus ovaldir. Fossa mandibularis de-rindir. Pterion bölgesi her iki yanda da "H" ~eklindedir.
Occipital: Bu kemi~in sadece squama k~sm~~ mevcuttur. Lambda
bölge-sinden ba~layarak altta linea nuchae superior'a kadar devam eden yumru ~eklinde çok belirgin bir ~i~lik mevcuttur. Sol asterion bölgesinin hemen ar-kas~nda, linea nuchae superior üzerinde yakla~~k 1 cm çap~nda bir kabaru gözlemlenmektedir. Lambdoid sutur üzerinde wormian kemik yoktur. Suturlann aras~nda dolgu maddesi bulundu~undan sutural ya~~ tayini yap~-lamam~~t~r.
Parietaller: Sol parietal tamd~r, sa~~ parietalin margo squamosa's~n~n
arka k~sm~n~n bir bölümü kopmu~tur. Tuber parietaleler fazla belirgin de-~ildir. Sutura sagittalis önde hafif bir kabaru olu~turmaktad~ r. Linea tempo-ralis yukar~da da belirtildi~i gibi parietaller üzerinde epeyce silikle~mi~tir. Foramen parietaleler mevcut de~ildir ve coronal sutur arkas~nda post coro-nal çöküntü medialde yoktur. Bu olu~um yanlarda hafifçe belirgindir. Sagittal suturun lambdoid bölgesine yak~n olan k~sm~nda düzle~me yoktur. ~ç k~s~mda çimentola~m~~~ dolgu maddesi oldu~undan parietal kahnl~ k ah-namam~~ur.
3 numaral~~ kafatas~~ (Resim 6, 7, 8): Bu kafatas~~ bir öncekiyle hemen hemen ayn~~ k~s~mlar~~ içermektedir. Genel yap~lar~~ aç~s~ndan da her iki kafa-tas~~ büyük benzerlikler göstermektedir. Kafatas~nda frontal, sa~~ ve sol pari-etal, squama occipitalis, sol temporale ait squama, tympanica, pyramis ve mastoid lus~mlarla ethmoid kemi~in üst k~sm~~ mevcuttur.
Frontal: Kemi~in hemen hemen tamam~~ mevcuttur. Sadece sol orbital
tavan~n medialinin arka bölümü kopmu~tur. Glabella ve arcus supercilliaris-ler orta derecede geli~mi~tir. Naso-frontal diki~~ ortada yuvarlak bir biçimde yükselmektedir ve Naso-maxillar diki~ten daha üst seviyededir. Margo orbi-talisler yanlarda hafifçe a~a~~ya do~ru inmekte olup, supra orbital foramen
ve incisura frontalisler yoktur. Frontal, dar ve arkaya do~ru uzanan bir genel görünüme sahiptir. Tuber frontale'ler orta derecede geli~mi~tir. Frontal üzerinde, sa~da tuberin alt~nda, solda tuberin üzerinde, yine sa~da tuber frontalisin arkas~ndan ba~layarak, arkada parietal üzerinde devam eden, solda biraz daha geriden ba~layan ve geni~li~i 7 cm uzunlu~u 9 cm'ye varan çukurlar vard~r. Sol taraftaki derin çukurlu~un ortas~nda yakla~~k 2-2. 5 cm çap~nda bir delik bulunmaktad~r.
Temporal: Sa~~ temporalin squamosa's~n~n piterion bölgesine kom~u küçük bir parças~~ mevcuttur. Sol temporal, arcus zygomaticus ve mastoidin uç k~sm~~ d~~~nda hemen hemen tamd~r. Mastoid 2 numaral~~ bireydekinden daha ince ve sivridir. Crista supramastoidea az geli~mi~tir. Porus acusticus externus ovaldir. Pterion bölgesi her iki tarafta da "H" ~eklindedir.
Occipital: Kemi~in yaln~zca squama k~sm~~ mevcuttur. Lambda bölgesin-den ba~layarak, altta linea nuchae superior'a kadar devam ebölgesin-den ve bir ön-ceki bireydekine benzeyen yumru ~eklinde bir ç~k~nt~~ mevcuttur. Bu durum bilindi~i gibi, narin Akdeniz ~rlun~n tipik bir özelli~idir.
Kafatas~na norma verticalis'ten bak~ld~~~nda ovoid bir form sergiledi~i görülür. Vertex ve bregma ayn~~ düzlemde yer al~r. Suturlar aç~kt~r. Parietal kal~nl~k 6 mm'dir. Kas tutunma yerleri bir önceki bireye oranla daha az be-lirgindir.
Parietal: Tuber parietaleler hemen hiç geli~me göstermezler. Kafada hafif bir asimetri mevcuttur. 2 numaral~~ kafatas~nda oldu~u gibi linea tem-poralis'ler çok az belirgindir. Sagittal sutur'un labmda bölgesinde hafif bir çukurla~ma söz konusudur. Parietal kal~nl~k 6 mm olarak ölçülmü~tür. Pterion bölgesi sa~~ ve solda "H" ~eklindedir.
Bulgular ve Tart~~ma
~nceledi~imiz üç kafatas~ ndan al~ nan ölçüler Tablo 1 'de, bu ölçülerden yola ç~karak hesaplad~~-'~m~z endisler de Tablo 2'de gösterilmi~tir.
1 numaral~~ bireyde parietal ve occipital olmad~~~~ için kafatas~n~n genel formu hakk~nda, kesin bir yarg~ya var~lamam~~ur. Ancak, al~n ve yüze ili~kin ölçüler al~nm~~~ ve 3 endis de~eri hesaplanabilmi~tir. Buna göre, orta dere-cede yüksek al~nl~lar (orthometop) kategorisine giren birey, burun yap~s~~ aç~s~ndan da orta geni~likte (mesorrhin)'dir (Martin ve Saller 1957: 490-496). En büyük al~n geni~li~inin al~namamas~na kar~~n stephanik geni~li~in
542 ERKS~ N GÜLEÇ
maksimum al~n geni~li~ine çok yak~n de~erler verdi~i gerçe~inden hare-ketle, bireyin aln~n~n yukar~-arkaya do~ru geni~leme derecesinin çok fazla olmad~~~~ söylenebilir.
2 numaral~~ bireyde 1 numaral~~ bireyin aksine kafatas~n~ n genel morfolo-jisini belirleyebilece~imiz uzunluk, geni~lik ve yüksekli~e ait ölçüler alma-bilmi~tir. Ancak yüz morfolojisine ait herhangi bir bilgi edinmemizi sa~laya-cak buluntular mevcut de~ildir.
Bu fosil dolikokran endis kategorisinin üst s~n~r~ nda yer almaktad~ r. Ayr~ca kafatas~, hem uzunlu~una hem de geni~li~ine oranla yüksek bir yap~y~~ belirleyen, s~ ras~yla hypsikran ve akrokran endis de~erlerini göstermektedir (Comas 1960: 407). Bireyin transvers al~ n endisi, al~n geni~li~indeki en kü-çük ve en büyük de~erlerin birbirinden çok farkl~~ olmad~~~na, dolay~s~yla da aln~n yukar~-arkaya do~ru geni~leme derecesinin çok fazla olmad~~~na i~aret eden 84,48 de~erini vermektedir.
Aln~ n geni~li~inin kafatas~~ geni~li~i oran~na bak~ld~~~nda, bu bireyin geni~~ al~nl~~ oldu~u (eurymetop); aln~n yuvarlakl~k derecesini gösteren sagit-tal fronsagit-tal endis de~eri aç~s~ndan ise yuvarlak al~nl~lar (orthometop) içinde yer ald~~~~ ortaya ç~kmaktad~ r (Martin ve Saller 1957: 490-491).
Bu bireyin kafa kapasitesi Lee-Pearson formülüne göre 1287,64 m~' bu-lunmu~tur. Sarasin'in (Martin ve Saller 1957: 470) s~n~flamas~na göre bu de~er orta büyüklükteld bir kafatas~~ hacmini göstermektedir.
3 numaral~~ bireyimiz ça~da~' oldu~unu dü~ündü~ümüz 2 numaral~~ bi-reyden biraz daha uzun ve dar kafa yap~s~ na sahip olmakla birlikte, genel morfolojik çizgileri aç~s~ndan bu bireye yak~n benzerlikler sergilemektedir.
Bireyin cranial endisi çok dar ve uzun kafa yap~s~ n~~ belirleyen hyperdo-likokran endis de~eri içinde yer almaktad~r. Kafa morfolojisini yükseklik aç~-s~ndan ele ald~~~m~zda, bu de~er uzunluk bak~m~ndan chamaekran, geni~lik aç~s~ndan ise metriokrand~r (Olivier 1969: 133). Böylece uzunlu~una oranla az yüksek, geni~li~ine oranla ise orta derecede yüksek bir kafa yap~s~~ belir-lenmi~~ olmaktad~r.
Bireyin transvers al~n endisi yukar~-arkaya do~ru orta derecede geni~le-yen bir alma, sagittal frontal endisi ise aln~ n yuvarlak olu~una i~aret etmek-tedir. Al~n geni~li~inin kafa geni~li~ine oran~~ ele al~nd~~~nda, ortaya ç~ kan eurymetop de~er, bu bireyin geni~~ al~nl~~ oldu~unu göstermektedir (Martin ve Saller 1957: 490).
Cinsiyet ve Ya~~
Tüm morfolojik özelikleri dikkate al~nd~~~nda 1 numaral~~ bireyin erkek, 2 numaral~~ bireyin kad~n ve 3 numaral~~ bireyin de büyük bir olas~l~kla kad~n oldu~u anla~~lmaktad~r. Her üç buluntuyu birbiriyle k~yaslad~~~m~zda, bi-rinci kafatas~n~n d~erlerinden çok daha kaba yap~l~~ ve kas tutunma yerleri-nin belirgin oldu~u gözlenmektedir. Di~er ikisinde ise kas tutunma yerleri daha az belirgindir ve genel olarak narin bir yap~~ göze çarpmaktad~r. Bu du-rum cinsiyet fark~ndan kaynaklanabilece~i gibi, ~rksal farkl~la~madan da ileri gelebilmektedir.
1 numaral~~ bireyin mevcut olan suturlan endokranialden kapanma de-recesine göre de~erlendirildi~inde, coronal suturun kapanm~~~ oldu~u, sa-dece orta bölgesinde (C2) hafif izlerin bulundu~u görülmektedir. Sagittal suturun mevcut olan S, bölgesi ise tamamen kapanm~~ur. Vallois'e göre co-ronal suturun ikinci bölgesi (C2) 60 ya~~ndan sonra S, ve C, bölgeleri ise 40-50 ya~lar~~ aras~nda kapanmaktad~r (Knussmann 1980:145). üstçenedeki baz~~ di~lerin de ya~am s~ras~nda dü~tü~ünü ve alveollerin kapand~~~n~~ da göz önüne alacak olursak, bu bireyin orta ya~~n üzerinde (40-60) oldu~unu söy-leyebiliriz.
2 numaral~~ bireyde ektokranial sutur kapanmas~~ incelenmi~~ ve lamb-doid suturun tamamen aç~k, coronal ve sagittal suturlann ise çok az kapan-m~~~ oldu~u anla~~lm~~ur. Buna göre, kafatas~n~n genç eri~kin br bireye ait oldu~u söylenebilir.
3 numaral~~ bireyde ise lambdoid sutur tamemen aç~kken, sagittal sutu-run mevcut bölgesinde ve coronal suturda yer yer kapanma izleri görülmek-tedir. Sutur kapanmas~~ kriteri aç~s~ndan ele al~nd~~~nda bu birey 2 numaral~~ bireyle yakla~~k ayn~~ ya~larda -belki biraz daha ya~l~- olabilece~i anla~~lmak-tad~r.
1 numaral~~ bireyin biyometrik verilen ile Mezolitik, Üst Paleolitik ve Neanderthaloid fosiller aras~nda yapt~~~m~z kar~~la~t~rma, Grafik 1 'de su-nulmaktad~rs. 10 de~i~kenin kullan~ld~~~~ graf~kte bu bireye al~n ve yüz mor-folojisi aç~s~ndan en yak~n grubun Mezolitik dönem insanlan oldu~u görül-mektedir. Bunu Dar-es-Soltan buluntusu izlegörül-mektedir. Quafzeh fosili de al~n
3 Prof! grafiklerini ou~turmakta yararland~~~= de~erler Genet-Varcin (1969, 1979) ve
544 ERKSIN GÜLEÇ
ölçüleri d~~~ nda di~er biyometrik veriler aç~s~ndan fosilimize yak~n de~erleri sergilemektedir. Di~er fosillerin ise kimi ölçüleri yakla~~k sonuçlar verirken, kimi ölçüleri ise oldukça farkl~l~ k göstermektedir.
Sagittal frontal endisi temel al~ nd~~~~ Profil Grafik 2'de yine çe~idi üst Paleolitik ve Neanderthaloid fosillerle kar~~la~t~nlm~~ur. Burada da görüle-ce~i gibi, La Ferrassie, Dar-es-Sokan, Oberkassel ve Quafzeh buluntulan ile bu bireyimizin de~erlerinin oldukça yak~ n oldu~u ortaya ç~ kmaktad~ r. Fransa Mezolitik insanlar~na ili~kin sagittal frontal endis de~erinin bulun-mamas~~ nedeniyle bireyimizle bu aç~dan yak~nl~ klar~m belirleyememi~~ bu-lunmaktapz.
Evrimsel aç~dan ve ~rk belirlemede önemli bir kriter olan burun endi-sinden yola ç~k~larak olu~turulan Profil Grafik 3'te de görüldü~ü gibi, bulun-tumuza en yak~n de~erlerin Grotte du Cavillon, Fransa Mezolitik insanlar~~ ve Lautsch oldu~u görülür. Di~er özellikleri aç~s~ndan büyük benzerlikler gös-teren Quafzeh ve Dar-es-Soltan fosillerinde burun endisinin sapma göster-mesi ilgi çekicidir. Bu farkl~l~k, sözü edilen her iki fosilin burun aç~ld~~~= 1 numaral~~ fosilden yüksekli~ine oranla daha geni~~ olmas~ndan kaynaklan-maktad~r.
Buluntumuzun ve di~er fosillerin birbiriyle luyasland~~~~ ~ekil 8'de de görülebilece~i gibi, Karain kafatas~n~n, Carigüela d~~~nda di~er buluntulara -küçük farkl~l~ klar olmas~ na kar~~n- genelde benzerlikler gösterdi~i
anla~~l-maktad~r.
1 ve 2 numaral~~ bireylerin ölçü ortalamalann~n ça~da~~ Anadolu popu-lasyonlanyla kar~~la~unlmas~~ Profil Grafik 4'te sunulmaktad~r. Baz~~ ölçüleri eksik olmas~na kar~~n en yak~ n grup Yümüktepe'dir. Porionbregma yüksek-li~i ve al~ n endisi de~i~kenleri d~~~ nda kalan ölçüler aç~s~ ndan Troya Yümüktepe'yi, ~eyh Höyük iskeletleri de Troya'y~~ izlemektedir. Orta Anadolu buluntu yerlerinde ele geçen Il~ca-Aya~~ ve Alaca Höyük buluntula-r~= de~erlerimizden oldukça farkl~l~klar göstermesi, buna kar~~n k~y~~ ~eri-dinde yer alan populasyonlar~ n de~erlerimize daha yak~n sonuçlar vermesi dikkat çekicidir. Ayr~ca ~unu da belirtmeliyiz ki; ticaret merkezi olan ve geçi~~ bölgesinde yer alan Kültepe iskeletleri ve Güneydo~u Anadolu'da bulunan Lidar, yukar~da belirtilen iki grup aras~nda de~erlere sahiptirler. Ancak var-d~~~= bu sonuç, grafikte yer alan populasyonlardaki iskelet say~s~n~n azl~~~~ ve Anadolu'daki buluntu yerlerinde ele geçen iskeletlerin bir k~sm~n~n profil
grafi~e girebilecek yeterli say~da metrik de~ere sahip olmamas~~ nedeniyle ih-tiyatla kar~~lanmal~d~r.
Profil grafikte yer alamayan di~er toplumlarla yap~lan kar~~la~t~rma so-nuçlar~~ ~öyledir:
2 numaral~~ birey maksimum kafa uzunlu~u aç~s~ndan Ali~ar'da bulunan ve Bak~r Ça~~ na tarihlenen 1 numaral~~ bireyle (9) (~enyürek 1941), Kusura'da bulunan ve yine ayn~~ ça~da ya~am~~~ 1 numaral~~ bireyle (9) (~enyürek 1941) uygunluk içerisindedir. Ancak Ali~ar'da ya~am~~~ bireyin kafa geni~li~i daha büyük bir de~ere sahipken, Kusura'dan ç~kart~lan 1 nu-maral~~ birey (Bak~r Ça~, 9) 128 mm'lik de~erle daha dar bir kafatas~na sa-hiptir.
Kusura'da ele geçen 6 kad~na ait (Kalkolitik-Bak~r) endis ortalamas~~ 76,75'tir (Kansu ve Atasayan 1939) ve sözkonusu iskeletimizden biraz daha yuvarlak bir kafa kap~s~n~~ sergilemektedir. Hayaz Höyük'te bu iki yap~n~n aras~nda bir de~erle ise (endis 75,00, Erken Bronz, 9) (Özbek 1984), Ma~at Höyük'te çok daha dolikokranial bir formla kar~~la~maktapz. Bu höyükten ele geçen 7 numaral~~ erkek bireyin endisi 66,85'tir (Bak~r Ça~) (~enyürek 1946) ve daha çok 3 numaral~~ bireyimize yak~nl~k göstermektedir. Karata~'ta bulunan Erken Bronz Ça~fna ait 24 kad~n iskeletinde bulunan 79,00 endis de~eri mezosefal kategori içerisinde yer almaktad~r ve her iki bireyimizden de daha yuvarlak bir kafa yap~s~na i~aret etmektedir (Angel 1968). Büyük Güllücek'te ya~am~~~ olan Kalkolitik dönem erke~inde 70,93 olarak bulunan kafatas~~ endisi (~enyürek 1950) 3 numaral~~ bireyimize oldukça yak~nd~r.
Frontoparietal endis aç~s~ndan eurymetop olan 2 numaral~~ bireyimizin endis de~eri (74,81), Troya I-IV katlanndan ç~kar~lan di~i bireylerin endis ortalamas~ndan (69,35) daha yüksek olup, 3 numaral~~ bireyimize daha ya-k~nd~r. Troya'da yine ayn~~ katlarda bulunan dört bireyin hofizontal çevre or-talamas~~ 510 mm, Karata~'ta ele geçen 24 kad~n~n oror-talamas~~ ise 499,1 mm'-dir. 2 numaral~~ bireyde de 502 mm, 3 numaral~~ bireyde ise 501 mm olarak bulunan bu de~er Karata~~ populasyonuna oldukça yakla~maktad~r.
Kranial kapasite 2 numaral~~ bireyde 1287,64 cins olarak hesaplanm~~~ olup, 1391,25 cm3 (n = 4)'lük Troya populasyonundan oldukça dü~üktür (Angel 1951); 1180,51 cms'lük bir de~er veren 3 numaral~~ birey daha da kü-çük bir kafa kapasitesini sergilemektedir.
546 ERKSiN GÜLEÇ Sonuç
Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen ve Akdeniz Bölgesi'nden gelen üç fosil kafatas~ ndan ve calvas~n~n ön yar~s~~ ile yüzünün üst k~sm~~ bulunan birincisi muhtemelen Antalya-Karain, sadece calvalan bu-lunan di~er ikisi ise Alanya Kad~ p~ nan ma~aralannda bulunmu~tur.
Antalya/Karain'den gelen kafatas~nda di~er ikisinden daha farkl~~ bir yap~~ görülmektedir. Orta ya~~ n üzerindeki bir erke~e ait olan bu kafatas~nda ka~~ kemerlerinin ç~k~kl~~~, orta derecede prognatizma ve burun aç~kl~~~n~n genel ~ekli gibi morfolojik özellikler daha primitif bir görünüm sergilemek-tedir. Orta derecede yüksek al~ nl~~ ve orta derecede geni~~ burunlu olan bu bireyin kafatas~~ bas~kur ve arkaya do~ru uzamaktad~ r. üst Paleolitik-Mezopolitik ve Neanderthaloid buluntulardan paralel metrik de~erleri ve-renler aras~nda profil grafik olu~turularak yap~ lan analizde bireyin Fransa'da Mezolitik dönemde ya~am~~~ insanlarla ve Dar-es-Sokan buluntusuyla al~n ve yüz yap~s~~ aç~s~ndan büyük yak~nl~k sergiledi~i anla~~lm~~t~r.
Yakla~~k olarak M.Ö. 3. binin ba~~ nda ya~ad~~~n~~ dü~ündü~ümüz di~er iki bireyden 2 numaral~~ olan~~ uzun, dar ve yüksek kafa ve orta derecede ge-ni~leyen al~n yap~s~na sahipken, 3 numaral~~ birey yine uzun, daha dar ve daha az yüksek bir kafa yap~s~n~~ sergilemektedir. Genel yap~lan aras~nda bü-yük benzerlik bulunan bu iki di
~i bireyin ortalamas~yla Anadolu'daki ça~da~~ populasyonlann kar~~la~ur~lmas~ndan olu~turulan profil graf~kte bireyleri-mizin Orta Anadolu'dakilerden çok, k~y~~ ~eridi ya da geçi~~ yollar~~ üzerinde ya~am~~~ toplumlara benzerlik gösterdikleri izlenimi edinilmi~tir.
Fosillerin Oxford Üniversitesi'nde ta~ihlendirilmesi konusundaki yar-d~mlar~ndan dolay~~ British Museum Natural History'den Dr. Chris Stringer'e ve ~ekillerin çiziminden dolay~~ Dr. ~zzet Duyar'a te~ekkür ederim. Ayr~ca fo-silleri incelemem için gerekli izni veren An~ tlar ve Müzeler Genel Müdürlü~ü'ne ve çal~~malar s~ras~ndaki ilgi ve yard~ mlar~ ndan dolay~~ Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlü~ü elemanlanna minnet borçluyum.