• Sonuç bulunamadı

AKDENİZ BÖLGESİ'NDE BULUNAN ÜÇ FOSİL KAFATASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AKDENİZ BÖLGESİ'NDE BULUNAN ÜÇ FOSİL KAFATASI"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BELLETEN

Cilt: LVIII

Aral~k 1994

Say~: 223

AKDEN~Z BÖLGES~'NDE BULUNAN

ÜÇ FOS~L KAFATASI

ERKS~N GÜLEÇ ÖZET

Bu çal~~mada Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen; Antalya/Karain ile Alanya/Kad~p~nan Ma~aralarmda bulunmu~~ üç fosil in-san kafatas~~ ele ahnmaktad~r.

Fosillerin kraniyometrik ölçümleri Martin ve Howells teknikleri kullan~-larak gerçekle~tilmi~tir. Belirli bir kültür katmamyla birlikte bulunmad~k-lan için kaç bin y~l eskiye ait olduklar~~ bilinmeyen fosillerin Accelerated Radio Carbon Dating (ARCD) tekni~iyle ya~lar~= saptanmas~na çal~~~lm~~, fakat kollajen yetersizli~i baz~~ sorunlar~n ayd~nlat~lamamas~na neden olmu~-tur.

incelemeler sonucu Antalya/Karain'den gelmi~~ olmas~~ muhtemel 1. ka-fatas~n~n (155-1-73) orta ya~~n üzerinde bir erke~e ait oldu~u ve Üst Paleolitik ya da Mezolitik ça~larda ya~ad~~~~ izlenimi vermektedir. 2. (155-2-73) ve 3. (155-3-(155-2-73) kafataslar~~ M.Ö. 3. binin ba~lar~na tarihlenmi~~ ve ikisinin de birbirine yak~n morfolojik özellikler gösteren di~i bireylere ait oldu~u an-la~~lm~~nr. Bu bireylerin morfolojik aç~dan özellikle Anadolu'nun bu k~y~~ ~e-ridinde ya~am~~~ toplumlarla yap~sal benzerlikler ta~~d~~~~ saptanm~~t~r.

Giri~~

Anadolu'da, insan yerle~mesinin Paleolitik dönemin ba~lang~c~ndan beri varoldu~u bu konuda çal~~an bilim adamlar~nca ortaya konmu~tur. Anadolu Paleoliti~ine ili~kin çal~~malar~n artmas~~ ile Antropoloji biliminin Türkiye'de geli~mesi aras~nda s~k~~ bir ba~lant~~ bulunmaktad~r. 1925 y~l~nda

(2)

532 ERKSIN GÜLEÇ

"Türkiye Antropoloji Tetkikat Merkezi"nin kurulmas~~ ve 1935'te Atatürk'ün direktifleriyle "Türk Antropoloji Enstitüsü" ad~ n~~ alarak Dil ve Tarih-Co~rafya Fakültesi'ne ta~~nmas~yla birlikte ülkemizdeki Antropoloji çal~~ma-lar~nda artan bir ivme gözlenir.

Antropoloji ve yak~n disiplinlerin katk~lar~yla elde edilen kültürel veri-ler, Anadolu'nun, "uygarl~ klar~n be~i~i" olma özelli~ine Neolitik'ten çok daha önce, Paleolitik dönemde de hak kazand~~~n~~ göstermektedir. Ancak, bu en eski Anadolu insan~n~n bizzat kendisine ait fosil malzeme oldukça az-d~r'.

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmekte olan üç kafa-tas~~ üzerinde gerçekle~tirilen bu çal~~ma, Anadolu fosil insan formu ara~ t~ r-malar~na yeni veriler eklemeyi amaçlamaktad~r.

Materyal

Sözü edilen fosil kafataslar~~ Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin Paleolitik Vitrini'nde "Karain Malzemesi" olarak sergilenmektedir. Fosiller müzeye, Hocam~z Merhum Prof. Dr. K~l~ç Kökten taraf~ndan teslim edilmi~-tir. Birinci kafatas~~ 155-1-73 envanter numaras~yla kartl~d~ r. Müze envanter defterinde kafatas~na ili~kin kay~ t ~öyledir:

Eserin ad~ , cinsi: Neanderthalic Adam kafatas~, fosil Bulundu~u yer: Antalya Karain Ma~aras~~

Devri: Orta Paleolitik

Ölçüsü: Bakiye: Yükseklik 19.8 cm, geni~lik 15 cm, eni 13 cm, di~~ (üstçene) ile tepe aras~~ 13.5 cm.

Müzeye geli~~ ~ekli: Kaz~~ ba~kanl~~~nca teslim edildi. Müzedeki yeri: Te~hir salonu, vitrin no: 1

I Anadolu'da insan fosili ele geçen Poleolitik yerle~im yerleri ve insan~na ili~kin osteolojik ve odontolojik buluntular;

Karain: ~ ki süt molar, Orta Paleolitik (~ennirek 1949b), Ma~rac~k: Dört molar, Levalloiso-Mousterien (~ennirek ve Bostanc~~ 1956, Bostanc~~ 1963), Beldibi: Kafatas~~ parçalan, Mezolitik-Üst Paleolitik (Bostanc~~ 1963), Kanal Ma~aras~: Alt molar, Aurignacien/üst süt canine, Levalloiso-Mousterien (Bostanc~~ 1971), Belba~~: Altçene, astragalus, tibia ve femur parçalar~ , Mezopolitik (Bostanc~~ 1963), incili Ma~ara: Altçene, üstçene parças~ , femur ve tibia parçalar~, astragalus, iki calcaneus, omur ve kafatas~~ parçalar~, Üst paleolitik (Bostanc~~ 1973), Üça~~zb Ma~ara: Ali premolar, Üst Paleolitik (Güleç bask~da).

(3)

Fosil kafatas~~ parças~n~n bej ile aç~k kahverenginde kireçli sulardan meydana gelmi~~ kal~n bir kalkerle~mi~~ patina tabakas~~ ile kapland~~~~ ve bunun ço~u k~sm~n~n itinç ile temizlendi~i, bir k~sm~n~n örnek olarak orijinal haliyle b~rak~ld~~~~ sabittir.

Kafatas~n~n bakiyesi: Üstçene ve bir ön di~, burun, sol gözün 3/4'ü, aln~n tamam~, kafatas~n~n tepesi ve sa~~ yan~~ üstçeneye kadar tamamen mevcuttur. Kemik k~s~m fosille~ip sert, kireçta~~~ halini alm~~t~r. Sa~~ ya-nak, sa~~ göz, al~m~~ sa~~ k~sm~~ ve tepesinin sa~~ üst yar~s~~ ile üstçenenin iç ve alt k~sm~~ tamamen ta~~ patina ile kaphd~r. Sol arkada 9 cm'lik bir parça sonradan k~r~l~p yap~~ ~t~r~lm~~t~r.

~kinci kafatas~~ No. 155-2-73 hakk~nda a~a~~daki bilgiler verilmektedir: Eserin ad~, cinsi: Paleolitik Adam kafatas~~ parças~, fosil

Bulundu~u yer: Antalya Karal~] Ma~aras~~ Devri: Üst Paleolitik

Ölçüsü: Bakiye: Yükseklik 15.2 cm, eni 12.8 cm, geni~li~i 16.8 cm, al~n kemi~i geni~li~i 9.8 cm.

Fosil kafatas~~ parças~n~n bej ve aç~k kah verenginde kalkerle~mi~~ kireç tortusu patina içini tamamen kaplam~~~ durumdad~r. Kafatas~, ön yü- zünde burnun üst hizas~ndan yukar~s~; al~n, sol yan~~ kulak deli~inden yukar~s~, tepenin tamam~, arkada üst ç~k~n tl tamamen, sa~~ yan üstü ta-mamen bir bütün parça halinde tamamd~r. Tepe arkas~~ geriye do~ru primitif bir ~ekilde yk~nt~hd~r. Sol yanda kulak arkas~~ ve çene kemi~inin ba~lant~~ yeri tamamen mevcuttur. Göz çukurlarnida (üst) tavanlar ye-rindedir. Tamam~~ kemik durumdan fosile dönü~mü~tür. Bej kahverengi olmu~tur.

No. 155-3-73 için verilen bilgiler ise a~a~~daki gibidir: Eserin ad~, cinsi: Paleolitik adam kafatas~~ parças~~ Bulundu~u yer: Antalya Karain Ma~aras~~ Devri: Üst Poleolitik

Ölçüsü: Bakiye: Yükseklik 12.2 cm, eni 12.3 cm, geni~lik 17 cm, al~n ke- mi~i geni~li~i 10.4 cm.

Fosil kafatas~~ parças~n~n bej ile aç~k kahverenginde kalkerle~mi~~ kireç tortulu patina iç yüzünün 1-2 cm kahnl~~~nda bir tabaka halinde kap-lanm~~t~r. Kafatas~n~n üst büyük parças~~ tamam~na yak~n mevcuttur. Tepe ortas~~ k~r~k 2 cm geni~likte düzensiz bir delik vard~r. Burun kemi- ~inin üst yar~s~, göz çukur~~~ tavan ve arka kemikleri, ka~, al~n, yan yüzler

(4)

534 ERKS~N GÜLEÇ

(sol yan kulak çevresi dahil) arka ense üstüne kadar mevcuttur. Tepe arkas~~ yumurta biçiminde ç~k~nt~hd~r. Arka sa~~ yan, sol arka yandan daha bas~kt~r. Bej ile aç~k kahverengindedir. Kafatas~~ üstünde 8 yerde kazma yaralar~~ vard~r.

~nceledi~imiz bu üç kafatas~na ili~kin yapt~~~m~z ara~t~rmalar, bunlar~n

Güney Anadolu'da bulunan ve Poleolitik dönemden beri kullan~lm~~~ olan iki ma~arada bulunmu~~ olmalar~~ gerekti~i sonucuna ula~mam~z~~ sa~lam~~t~r.

Bu ma~aralardan birisi Kad~p~nar~'d~r. 2 ve 3 numaral~~ kafataslar~n~n bu ma~araya ait olmas~~ gerekti~ini dü~ünmekteyiz. Her ne kadar ~u andaki

resmi müze kay~tlar~~ bu iki kafatas~n~~ Karain malzemesi olarak göstermek-teyse de malzemeyi müzeye teslim eden Hocam~z Prof. Dr. K~l~ç Kökten'in Türk Arkeoloji Dergisi'nin 'VIII. cilt, 2. say~s~ndaki incelemesinde yeralan bilgiler ve fosillerin bulundu~u s~rada birlikte çal~~t~~~~ Yard. Doç. Dr. Güner Soylu ile yap~lan sözlü görü~meler bu iki kafatas~n~n Kad~p~nar~'na ait

oldu-~unu ortaya koymaktad~r.

Kökten (1959), ad~~ geçen yaz~s~nda ~öyle demektedir:

"... Alanya'da Oba Köyü civar~nda, Kad~p~nar~~ mevkiinde ve ÇO•merme Da~~~ 'nda tesbit etti~imiz `Gâvurini, Direldi ve Karadelik' ma-~aralarmda `Kad~p~nar~' (Gâvurini) Ma~aras~'nda çal~~t~k. Buras~~ büyük ma~aralar~= aras~ndad~r... Bak~r Ça~~~ tabakas~~ oldukça kahnd~r. Madensiz olan kat, Karain'in `B' bölmesinde, Çarkini'nde, Öküzini'nde tesbit edildi~i gibi Orinyasiyen (Aurignacien) kat~na yani üst Paleoliti~e istinat etmektedir. Küçük çapta geçici bir ara~t~rma kaz~s~~ olmas~~ dolay~-s~yla bu ma~arada fazla durmad~k. Burada daha fazla masrafl~~ olacak ka-z~lar için her bak~mdan iyi haz~rlanmak icabetmektedir. Ma~aran~n de-rinliklerinde yap~lan ara~t~rmalar neticesinde, dipte akmakta olan bir suyun kenar~nda insana ait iskelet kal~nt~lanyla kar~~la~t~k. Elimize ge-çen kafalar üzerindeki keskin yar~k ve deliklerden, derince-uzun s ~yr~k-lardan burasm~n atma bir mezarl~k oldu~u, iskelet say~s~n~n azl~~~na ba-k~l~rsa suya inenlerin dü~üp orada kald~klar~~ veya prehistorik deWrlerde, denizden veya k~y~lardan gelen ilk müstevlilerinin marifetleri oldu~u se-zilmektedir. Elimizde Üst Paleoliti~e ait olmas~~ kuvvetle muhtemel bir-kaç insan kafatas~~ ve çene parçalar~~ var. Sertle~mi~~ kum tabakalar~~ (greli) içerisinde (miistevli) zorlukla sökülmü~~ olan bu insan iskelet ba-kiyeleri ayn~~ zamanda fosille~mi~lerdir de. Marifetli fosil insan (Fosil Homo Sapiens) kal~nt~lar~~ üzerindeki ara~tn~nalar~ma devam ediyorum.

(5)

Yeni vesikalar eklenmek suretiyle tahminlerimi teyide çal~~aca~~m" (Kökten 1959: 12).

Kad~p~nar~~ (Gavurini) Ma~aras~~ Alanya'ya yakla~~k 15 km uzakl~ktaki Oba Köyü yalumndad~r. Çe~itli galerilerden olu~an ma~ara, yol seviyesinden 30 m yüksekten ba~lamakta ve yolun 3-4 m a~a~~s~ndaki dere düzeyine kadar inmektedir. De~inilen ma~arada T.C. Kültür Bakanl~~~~ Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlü~ü, Kaz~lar ve Müzeler Dairesi Ba~kanl~~~'ndan al~-nan 17.6.1988 tarih ve 5367 say~l~~ izinle 1988 y~l~nda bir yüzey ara~t~rmas~~ gerçekle~tirildi. Ma~ara yüzeyinde Paleolitik materyal ele geçirilmemesine ra~men dönemi belli olmayan bol miktarda insan iskeleti parçalar~~ bulun-mu~tur'.

Ara~urmam~zda ele al~nan ve envanter numaras~~ 155-1-73 olan kafata-s~na ili~kin yaz~l~~ bir belgeye ne yaz~k ki rastlayamad~k. Ancak Kökten'in ça-l~~malar~n~~ yak~ndan izleyen ya da birlikte çal~~t~~~~ meslekta~lar~ndan Soylu, Bostanc~, Erden ve kafataslar~n~n müzeye teslimi s~ras~nda görevli bulunan Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü A. Gürkan Toklu'nun (sözlü görü~me 1990) beyanlar~~ de~inilen kafatas~ n~ n Antalya/Karain Ma~aras~'nda bulundu~unu göstermektedir.

1 numaral~~ fosilin bulundu~u Karain Ma~aras~~ Antalya'n~n 30 km ku-zeybaus~ndad~r. 1946 y~l~ndan beri Kökten (1955) taraf~ndan ba~lat~lan pre-historik çal~~malar sonucunda ma~arada Orta-Üst Paleolitik kültürlere ili~-kin bulgular ele geçmi~tir. Gerek çevresinde yer alan ve Üst Paleolitik endüs-triler içeren ba~ka ma~aralar, gerekse iskâna ili~kin çe~itli buluntular Karain ve çevresinin Paleolitik Ça~~ boyunca insan~n ya~amas~na elveri~li ekolojik ko-~ullara sahip oldu~unu ortaya koymaktad~ r. Ma~arada 1973 y~l~ndan ba~laya-rak ara verilen kaz~~ çal~~malar~~ 1985 y~l~nda Yalç~nkaya (1986) taraf~ndan yeniden canland~nlm~~ur.

Metod

Malzemeler tan~msal olarak de~erlendirilmi~, bunun yan~~ s~ra somut metrik özelliklerinin de belirlenebilmesi için biyometrik ölçümleri al~narak, ça~da~~~ ya da yak~n dönemlere ait populasyon serileri ve fosil buluntularla

2 Paleolitik dönemden beri iskân edildi~i anla~~lan Alanya Kad~p~nar~~ Ma~aras~~ halen herhangi bir koruma alt~nda de~ildir. Bu yüzden ma~arada bulunan materyal turistler ve yöre halk~n~n tahribanna aç~k bulunmaktad~r.

(6)

536 ERKSIN GÜLEÇ

kar~~la~t~r~larak profil grafik ve çizimleri arac~ l~~~yla korelasyon yap~lm~~t~r. Ayr~ca, daha önceki çal~~malarda belirlenen say~sal de~erler de kar~~la~t~rma malzemesi olarak kullan~lm~~t~r.

Bu kar~~la~urmalar~n gerçekle~tirilebilmesinin ön ko~ulu, fosillerin ya-~ad~ klar~~ dönemin saptanmas~d~r.

Üç fosil kafatas~n~n tarihlendirilmesi için H~zland~r~lm~~~ Radyo Karbon Tarihleme (Accelerated Radio Carbon Dating, ARCD) yöntemi uygulanm ~~-t~ r. Bunun için gerekli resmi izin al~ nm~~~ ve Oxford Üniversitesi'nin Accelerator Unit'inde söz konusu tarihleme yöntemi uygulanm~~t~r. ARCD küçük bir örnekle sonuç al~nabilen geli~mi~~ bir tarihleme yöntemidir. Bu aç~dan Cm'e göre daha geli~mi~tir.

Tarihleme konusunda 1 numaral~~ kafatas~na ili~kin özel bir durum or-taya ç~kt~. De~inilen kafatas~n~n sol yar~s~n~~ örten kumta~~~ da tarihleme aç~-s~ndan önem ta~~maktayd~. Çünkü buradan al~nacak sediman~ n yatay kesiti, bu birikime neden olan alunun~n eskili~inin belirlenebilmesini sa~layacaku. Böylece, do~al olarak, kafatas~ndan daha sonraki döneme ait olan birikinti-nin de ya~~~ elde edilmi~~ olacakt~. Ancak fosilin orijinalitesibirikinti-nin bozulma riski nedeniyle sediman örne~i al~m~ndan vazgeçildi.

Di~er taraftan, sözü edilen laboratuvar taraf~ ndan gönderilen raporda, sadece 2 numaral~~ ve Kad~p~nar~~ Ma~aras~'na ait kafatas~~ üzerinde ARCD uygulanabildi~i belirtilmektedir. Di~er kafataslar~ndan al~ nan örneklerde tarihleme için gerekli olan kollajen doku yeterli miktarda bulunmad~~~ ndan ilgili yöntem uygulanamam~~ur.

Incelenen fosil kafataslar~na ili~kin biyometrik veriler genellikle Martin (Martin ve Saller, 1957) tekni~i uygulanarak elde edilmi~tir. Bu arada kar~~-la~t~rma aç~s~ndan yararl~~ olaca~~~ inanc~yla Martin tekni~inde bulunmayan ve Howells'in (1973) geli~tirdi~i baz~~ ölçüler de ilave edilmi~tir. Malzemenin elverdi~i oranda mümkün olan en fazla ölçü al~nmaya çal~~~lm~~~ ve bunlar-dan yola ç~k~larak çe~itli endisler hesaplanm~~t~ r.

1 numaral~~ bireye ait kafatas~n~n sa~~ yar~s~~ kumta~~~ ile kapl~~ bulundu-~undan bu k~sma ili~kin ölçüler ne yaz~ k ki direkt olarak al~namam~~t~r. Ancak, baz~~ ölçüler sol yar~mdan al~narak, ikiyle çarp~ lm~~~ ve ölçülerin de-~erinin bulunmas~ na çal~~~ lm~~ ur (Tablo 1).

(7)

Fosillerin Tarihlendirilmesi

Yap~lan bu ara~t~rmada elimizdeki materyalin ait oldu~u dönemin sap-tanmas~~ büyük önem ta~~maktad~r. Çünkü bu materyalin ça~da.~~~ di~er veri-lerle kar~~la~ur~labilmesi veya belirli bir zaman dilimi içindeki geli~im çizgi-sinin ortaya konulabilmesi için ait oldu~u dönemin bilinmesi zorunludur.

Yukar~da da belirtti~imiz gibi, elimizdeki fosil kafataslar~ndan birincisi-nin Karain Ma~aras~'na ait olabilece~ini dü~ünmekteyiz. Bu fosili ç~karan Kökten, buluntunun tarihine ili~kin herhangi bir ~ey kaydetmemi~tir. Üstelik, ilgili materyalin ma~aran~n hangi noktas~ndan ç~kt~~~n~~ ve onunla birlikte ba~ka bir buluntunun ele geçip geçmedi~ine ili~kin bir kay~t da bu-lunmamaktad~r. Ancak bu fosil, de~erli hocam~z taraf~ndan Ankara Anadolu Medeniyederi Müzesi'ne teslim edilmi~~ ve Paleolitik döneme ait sergi mal-zemesi içine konulmu~tur.

Bu kayd~~ dikkate alacak olursak, fosilin ait oldu~u bireyin günümüzden 30-10 bin y~l öncesinde ya~am~~~ Üst Paleolitik Ça~~~ adam~~ olmas~~ muhtemel-dir. Ancak bu yerinin bilimsel oldu~unu söyleyemeyiz. Çünkü daha önce de de~inildi~i gibi Karain fosilinin Oxford Üniversitesi'nde Accelerator Unit'te yap~lan analizlerde kollajen azl~~~~ nedeniyle tarihlendirme i~leminin gerçek-le~emedi~i bildirilmi~tir. Bilindi~i gibi kollajen, kemi~in yap~s~nda yer alan bir maddedir. Organizman~n ölümünden sonra zaman sürecinde kollajen miktar~~ giderek azal~r. Bunun yan~nda Karain fosilinde tarihleme yap~lama-yacak kadar az kollajen bulunmas~~ da bizim için önemli bir veri kabul edile-bilir. Bu yüzden e~er ola~and~~~~ kimyasal etkilere u~ramam~~sa bu fosilin ait oldu~u bireyin ya~ad~~~~ dönemi Üst Paleolitik-Mezolitik Ça~'a kadar indir-memiz olanakl~d~r.

Kad~p~nar~~ Ma~aras~'nda bulunan fosillerin tarihlendirilmesine gelince; ne yaz~k ki 3 numaral~~ fosilde de Karain kafatas~ndaki kollajen yetersizli~i kar~~m~za ç~kmaktad~r. ~lk a~amada bu bulgu, Güney Anadolu'nun, bu birbi-rine yak~n iki ma~aras~na ait fosillerin ayn~~ ça~da ya~am~~~ iki insana ait ola-bilece~inin bir i~areti say~labilir. Ancak, kollajen bazen de d~~~ etkenlerle k~sa bir sürede kemik yap~s~ndan silinebilmektedir. Bu durumun Kad~p~nar~'mn 3 numaral~~ fosili için geçerli olabilece~i dü~ünülebilir. Çünkü 2 ve 3 numa-ral~~ fosiller ayn~~ ma~aradan ve birbirlerine çok yak~n bir durumda bulun-mu~tur ve morfolojik aç~dan da benzemektedirler. Bunlardan birisinde ta-rihlendirme için yeterli kollajen bulunmas~, ancak di~erinde bulunmamas~, bu maddenin ba~lang~çta bu bireyde de varolabilece~ini, ama bilemedi~imiz

(8)

538 EFtKSIN GÜLEÇ

ba~ka etkenlerin araya girmesiyle sonradan azald~~~n~~ akla getirmektedir. Ayn~~ varsapm, kollajen yetersizli~i gösteren Karain fosili için de akla gelebi-lir. Ancak bu fosilin genel morfolojik yap~s~, bireyin Kad~p~nan'ndakilerden daha önceki bir dönemde ya~amas~~ olas~l~~~n~~ kuvvedendirmektedir. Ka~~ kemerlerinin ç~k~nt~l~~ olu~u, hafif bir prognatizman~n varl~~~, burun

aç~kl~-~~= genel görünümü, kafadam~n~n bas~ kl~~~~ ve arkaya do~ru uzan~~~ ~ekli

bireydeki primitif özellikleri ortaya koymaktad~r. Bu özelliklerin fosil Homo Sapiens ve Neanderthaloid formlarda bulundu~u bilinmektedir.

2 numaral~~ Kad~p~nan kafatas~~ üzerinde ARCD yöntemiyle yap~lan labo-ratuvar analizi sonunda fosilin günümüzden 4910 T- 70 y~l öncesine ait ol-du~u ortaya ç~kt~. Böylece bu bireyin yakla~~k M.Ö. 3. binin ba~lar~nda ya~a-d~~~n~~ kabul edebiliriz. Ancak bu bulgu Kökten'in yukar~da al~nt~~ yapt~~~m~z yaz~s~nda verdi~i tarihle farkl~l~k içindedir. Her iki Kad~pman fosili de in situ durumda belirli bir tabaka içinde bulunmad~~~ndan elimizde Üst Poleolitik'e konulabilmesini kuvvetlendirecek ba~ka bir veri mevcut de~ildir. Bu nedenle ARCD metodunun verdi~i sonucu dikkate almam~z yerinde ola-cakt~r. Kökten do~al olarak bu kafataslann~~ hem fosille~mi~~ olduklanndan hem de Kad~p~nar~~ Ma~aras~'nda Aurignacien'in varl~~~na rastlad~~~ndan Üst Paleolitik olarak dü~ünmü~tür.

Anadolu'da insan~n yerle~ik hayata geçti~i Neolitik kültürden sonraki bir dönemde, Akdeniz bölgesinde hâlâ ma~aza insan~n~n varl~~~n~~ ileri sür-memiz ku~kuyla kar~~lanabilir. Ancak Anadolu'da birçok ma~arada çok daha geç dönemde bile -sözgelimi Roma veya Bizans devrinde- ya~am~~~ insanlar~n yerle~imini gösteren izler bulunmu~tur. Üstelik eski dönemlerin ilkel ula~~m ko~ullar~~ içinde Anadolu gibi büyük ve farkl~~ co~rafik ko~ullara sahip bir ül-kede böyle bir durumla kar~~la~mak ola~and~r.

Morfoloji

Materyalimiz biyometrik olarak ele al~nd~~~~ gibi, deskriptif özellikleri aç~s~ndan da incelenmi~tir. Buna ili~kin gözlemlerimiz ~öyledin

1 numaral~~ kafatas~nda (Resim 1, 2, 3) maxilla, nasal, frontal ve parietal kemiklerinin sol yanmlanna ait baz~~ k~s~mlar mevcuttur. Kafatas~n~n sa~~ ya-r~s~n~~ kaplayan sertle~mi~~ kum tabakas~~ sergilenme aç~s~ndan orijinal bir gö-rünüm vermesi nedeniyle temizlenmemi~tir ve temizlenmesine izin de ve-rilmemektedir.

(9)

Vertex ve bregma ayn~~ yükseltidedir. Norma verticalis'ten bak~ld~~~nda tuber parietalelerde hafif bir ç~k~nu yapma e~ilimi gözlenir. Ancak gözlene-bilen sol tarafta tuber parietale kopmu~~ ve karpt~r. Bu nedenle geli~me de-recesi hakk~nda kesin bir yarg~ya varmak mümkün de~ildir. Frontal kemik arkaya do~ru uzanmaktad~r; bunun sonucunda coronal diki~~ ba~~ üzerinde önemli ölçüde geride yer almaktad~r. Kafatas~nda ka~~ kemerleri ve glabella geli~mi~tir. Sol tuber frontale hafifçe belirgin olup, arcus superciliaris üze-rindeki derin çöküntü, ka~~ kemerlerinin ç~ k~nus~n~~ daha da belirginle~tir-mektedir.

Nasal kemik önde belirgin bir ç~k~nt~~ olu~turmaktad~r ve naso-frontal diki~~ ortada yar~m daire ~eklinde bir yükseltiye sahiptir. Sol göz çukurunun üst kenar~, horizontal bir durumda yana do~ru uzan~r ve incisura frontalis mevcuttur. Göz çukuru, kare ~eklinde oldu~u izlenimini vermektedir. Foramen infra orbitale çifttir.

Üstçenede hafif bir alveolar prognatizma mevcuttur. Apertura priformis sa~da daha keskin bir kenara sahiptir. Burun aç~ kl~~~, kenarlar~ndaki k~r~k-tan dolay~~ ~ekil aç~s~ ndan kesin bir yarg~ ya varmam~z~~ engellemektedir. Ancak, hafifçe geni~~ oldu~u izlenimi edinilmektedir. Kumta~~yla kapl~~ olma-yan ve görülebilir k~s~mlarda, üstçenedeki incisive'ler ve sol canine postmor-tem kay~pt~r. Maxillada sol ikinci kesici di~in taç k~sm~n~ n yar~s~~ ve kökü mevcuttur. Bu di~te a~~nma belirgin düzeydedir. Yan di~lerin premortem kayb~~ nedeniyle damakta alveolar bölge belirgin bir ~ekilde düzle~mi~tir ve torus palatinus mevcuttur.

Üstten göründü~ü kadar~yla, kafatas~~ suturlar~~ aç~kt~r. Sadece coronal suturun sol yar~s~~ görülebilmektedir, ki burada da yer yer hafif kapanma iz-leri mevcuttur.

2 numaral~~ kafatas~~ (Resim 4, 5): Bu kafatas~n~n yaln~zca calva k~sm~~ ele geçmi~tir. Calva'r, sa~~ ve sol parietal, frontal, occipitalin squama k~sm~~ ve sol temporalin squama, tympanic, pyramis ve mastoid k~s~ mlar~~ olu~turmak-tad~r.

Frontal hemen hemen tamd~ r; bu kemi~in sadece incisura nasalis k~s-m~yla sa~~ ve sol orbita tavan~ n~ n medial k~s~mlar~ ndan birer parça karpt~ r. Glabella siliktir ve arcus superciliaris'ler hemen hiç geli~memi~tir. Supra or-bital foramen yoktur. Her iki tarafta da incisura frontalis vard~r. Tuber fron-taleler orta derecede geli~mi~tir. Al~n dar ve arkaya do~ru uzundur ve linea

(10)

540 ERKSIN GÜLEÇ

temporalisin processus zygomaticus'tan belirgin bir ~ekilde ba~lay~p, arkaya do~ru silikle~ti~i görülmektedir.

Temporal: Sol temporalin squama, tympanic, pyramis ve mastoid

k~s~m-lar~n~n mevcut olmas~na kar~~n, sa~~ temporalin yaln~zca squamas~n~n üst lusm~na ait bir parça korunabilmi~tir. Mastoid gk~numn alt ucunun bir bö-lümü kopmu~tur. Mevcut k~s~mdaki yana do~ru geni~leme bu glunt~n~n ge-li~mi~~ bir yap~ya sahip oldu~unu göstermektedir. Crista supramastoidea ol-dukça belirgindir. Porus acusticus externus ovaldir. Fossa mandibularis de-rindir. Pterion bölgesi her iki yanda da "H" ~eklindedir.

Occipital: Bu kemi~in sadece squama k~sm~~ mevcuttur. Lambda

bölge-sinden ba~layarak altta linea nuchae superior'a kadar devam eden yumru ~eklinde çok belirgin bir ~i~lik mevcuttur. Sol asterion bölgesinin hemen ar-kas~nda, linea nuchae superior üzerinde yakla~~k 1 cm çap~nda bir kabaru gözlemlenmektedir. Lambdoid sutur üzerinde wormian kemik yoktur. Suturlann aras~nda dolgu maddesi bulundu~undan sutural ya~~ tayini yap~-lamam~~t~r.

Parietaller: Sol parietal tamd~r, sa~~ parietalin margo squamosa's~n~n

arka k~sm~n~n bir bölümü kopmu~tur. Tuber parietaleler fazla belirgin de-~ildir. Sutura sagittalis önde hafif bir kabaru olu~turmaktad~ r. Linea tempo-ralis yukar~da da belirtildi~i gibi parietaller üzerinde epeyce silikle~mi~tir. Foramen parietaleler mevcut de~ildir ve coronal sutur arkas~nda post coro-nal çöküntü medialde yoktur. Bu olu~um yanlarda hafifçe belirgindir. Sagittal suturun lambdoid bölgesine yak~n olan k~sm~nda düzle~me yoktur. ~ç k~s~mda çimentola~m~~~ dolgu maddesi oldu~undan parietal kahnl~ k ah-namam~~ur.

3 numaral~~ kafatas~~ (Resim 6, 7, 8): Bu kafatas~~ bir öncekiyle hemen hemen ayn~~ k~s~mlar~~ içermektedir. Genel yap~lar~~ aç~s~ndan da her iki kafa-tas~~ büyük benzerlikler göstermektedir. Kafatas~nda frontal, sa~~ ve sol pari-etal, squama occipitalis, sol temporale ait squama, tympanica, pyramis ve mastoid lus~mlarla ethmoid kemi~in üst k~sm~~ mevcuttur.

Frontal: Kemi~in hemen hemen tamam~~ mevcuttur. Sadece sol orbital

tavan~n medialinin arka bölümü kopmu~tur. Glabella ve arcus supercilliaris-ler orta derecede geli~mi~tir. Naso-frontal diki~~ ortada yuvarlak bir biçimde yükselmektedir ve Naso-maxillar diki~ten daha üst seviyededir. Margo orbi-talisler yanlarda hafifçe a~a~~ya do~ru inmekte olup, supra orbital foramen

(11)

ve incisura frontalisler yoktur. Frontal, dar ve arkaya do~ru uzanan bir genel görünüme sahiptir. Tuber frontale'ler orta derecede geli~mi~tir. Frontal üzerinde, sa~da tuberin alt~nda, solda tuberin üzerinde, yine sa~da tuber frontalisin arkas~ndan ba~layarak, arkada parietal üzerinde devam eden, solda biraz daha geriden ba~layan ve geni~li~i 7 cm uzunlu~u 9 cm'ye varan çukurlar vard~r. Sol taraftaki derin çukurlu~un ortas~nda yakla~~k 2-2. 5 cm çap~nda bir delik bulunmaktad~r.

Temporal: Sa~~ temporalin squamosa's~n~n piterion bölgesine kom~u küçük bir parças~~ mevcuttur. Sol temporal, arcus zygomaticus ve mastoidin uç k~sm~~ d~~~nda hemen hemen tamd~r. Mastoid 2 numaral~~ bireydekinden daha ince ve sivridir. Crista supramastoidea az geli~mi~tir. Porus acusticus externus ovaldir. Pterion bölgesi her iki tarafta da "H" ~eklindedir.

Occipital: Kemi~in yaln~zca squama k~sm~~ mevcuttur. Lambda bölgesin-den ba~layarak, altta linea nuchae superior'a kadar devam ebölgesin-den ve bir ön-ceki bireydekine benzeyen yumru ~eklinde bir ç~k~nt~~ mevcuttur. Bu durum bilindi~i gibi, narin Akdeniz ~rlun~n tipik bir özelli~idir.

Kafatas~na norma verticalis'ten bak~ld~~~nda ovoid bir form sergiledi~i görülür. Vertex ve bregma ayn~~ düzlemde yer al~r. Suturlar aç~kt~r. Parietal kal~nl~k 6 mm'dir. Kas tutunma yerleri bir önceki bireye oranla daha az be-lirgindir.

Parietal: Tuber parietaleler hemen hiç geli~me göstermezler. Kafada hafif bir asimetri mevcuttur. 2 numaral~~ kafatas~nda oldu~u gibi linea tem-poralis'ler çok az belirgindir. Sagittal sutur'un labmda bölgesinde hafif bir çukurla~ma söz konusudur. Parietal kal~nl~k 6 mm olarak ölçülmü~tür. Pterion bölgesi sa~~ ve solda "H" ~eklindedir.

Bulgular ve Tart~~ma

~nceledi~imiz üç kafatas~ ndan al~ nan ölçüler Tablo 1 'de, bu ölçülerden yola ç~karak hesaplad~~-'~m~z endisler de Tablo 2'de gösterilmi~tir.

1 numaral~~ bireyde parietal ve occipital olmad~~~~ için kafatas~n~n genel formu hakk~nda, kesin bir yarg~ya var~lamam~~ur. Ancak, al~n ve yüze ili~kin ölçüler al~nm~~~ ve 3 endis de~eri hesaplanabilmi~tir. Buna göre, orta dere-cede yüksek al~nl~lar (orthometop) kategorisine giren birey, burun yap~s~~ aç~s~ndan da orta geni~likte (mesorrhin)'dir (Martin ve Saller 1957: 490-496). En büyük al~n geni~li~inin al~namamas~na kar~~n stephanik geni~li~in

(12)

542 ERKS~ N GÜLEÇ

maksimum al~n geni~li~ine çok yak~n de~erler verdi~i gerçe~inden hare-ketle, bireyin aln~n~n yukar~-arkaya do~ru geni~leme derecesinin çok fazla olmad~~~~ söylenebilir.

2 numaral~~ bireyde 1 numaral~~ bireyin aksine kafatas~n~ n genel morfolo-jisini belirleyebilece~imiz uzunluk, geni~lik ve yüksekli~e ait ölçüler alma-bilmi~tir. Ancak yüz morfolojisine ait herhangi bir bilgi edinmemizi sa~laya-cak buluntular mevcut de~ildir.

Bu fosil dolikokran endis kategorisinin üst s~n~r~ nda yer almaktad~ r. Ayr~ca kafatas~, hem uzunlu~una hem de geni~li~ine oranla yüksek bir yap~y~~ belirleyen, s~ ras~yla hypsikran ve akrokran endis de~erlerini göstermektedir (Comas 1960: 407). Bireyin transvers al~ n endisi, al~n geni~li~indeki en kü-çük ve en büyük de~erlerin birbirinden çok farkl~~ olmad~~~na, dolay~s~yla da aln~n yukar~-arkaya do~ru geni~leme derecesinin çok fazla olmad~~~na i~aret eden 84,48 de~erini vermektedir.

Aln~ n geni~li~inin kafatas~~ geni~li~i oran~na bak~ld~~~nda, bu bireyin geni~~ al~nl~~ oldu~u (eurymetop); aln~n yuvarlakl~k derecesini gösteren sagit-tal fronsagit-tal endis de~eri aç~s~ndan ise yuvarlak al~nl~lar (orthometop) içinde yer ald~~~~ ortaya ç~kmaktad~ r (Martin ve Saller 1957: 490-491).

Bu bireyin kafa kapasitesi Lee-Pearson formülüne göre 1287,64 m~' bu-lunmu~tur. Sarasin'in (Martin ve Saller 1957: 470) s~n~flamas~na göre bu de~er orta büyüklükteld bir kafatas~~ hacmini göstermektedir.

3 numaral~~ bireyimiz ça~da~' oldu~unu dü~ündü~ümüz 2 numaral~~ bi-reyden biraz daha uzun ve dar kafa yap~s~ na sahip olmakla birlikte, genel morfolojik çizgileri aç~s~ndan bu bireye yak~n benzerlikler sergilemektedir.

Bireyin cranial endisi çok dar ve uzun kafa yap~s~ n~~ belirleyen hyperdo-likokran endis de~eri içinde yer almaktad~r. Kafa morfolojisini yükseklik aç~-s~ndan ele ald~~~m~zda, bu de~er uzunluk bak~m~ndan chamaekran, geni~lik aç~s~ndan ise metriokrand~r (Olivier 1969: 133). Böylece uzunlu~una oranla az yüksek, geni~li~ine oranla ise orta derecede yüksek bir kafa yap~s~~ belir-lenmi~~ olmaktad~r.

Bireyin transvers al~n endisi yukar~-arkaya do~ru orta derecede geni~le-yen bir alma, sagittal frontal endisi ise aln~ n yuvarlak olu~una i~aret etmek-tedir. Al~n geni~li~inin kafa geni~li~ine oran~~ ele al~nd~~~nda, ortaya ç~ kan eurymetop de~er, bu bireyin geni~~ al~nl~~ oldu~unu göstermektedir (Martin ve Saller 1957: 490).

(13)

Cinsiyet ve Ya~~

Tüm morfolojik özelikleri dikkate al~nd~~~nda 1 numaral~~ bireyin erkek, 2 numaral~~ bireyin kad~n ve 3 numaral~~ bireyin de büyük bir olas~l~kla kad~n oldu~u anla~~lmaktad~r. Her üç buluntuyu birbiriyle k~yaslad~~~m~zda, bi-rinci kafatas~n~n d~erlerinden çok daha kaba yap~l~~ ve kas tutunma yerleri-nin belirgin oldu~u gözlenmektedir. Di~er ikisinde ise kas tutunma yerleri daha az belirgindir ve genel olarak narin bir yap~~ göze çarpmaktad~r. Bu du-rum cinsiyet fark~ndan kaynaklanabilece~i gibi, ~rksal farkl~la~madan da ileri gelebilmektedir.

1 numaral~~ bireyin mevcut olan suturlan endokranialden kapanma de-recesine göre de~erlendirildi~inde, coronal suturun kapanm~~~ oldu~u, sa-dece orta bölgesinde (C2) hafif izlerin bulundu~u görülmektedir. Sagittal suturun mevcut olan S, bölgesi ise tamamen kapanm~~ur. Vallois'e göre co-ronal suturun ikinci bölgesi (C2) 60 ya~~ndan sonra S, ve C, bölgeleri ise 40-50 ya~lar~~ aras~nda kapanmaktad~r (Knussmann 1980:145). üstçenedeki baz~~ di~lerin de ya~am s~ras~nda dü~tü~ünü ve alveollerin kapand~~~n~~ da göz önüne alacak olursak, bu bireyin orta ya~~n üzerinde (40-60) oldu~unu söy-leyebiliriz.

2 numaral~~ bireyde ektokranial sutur kapanmas~~ incelenmi~~ ve lamb-doid suturun tamamen aç~k, coronal ve sagittal suturlann ise çok az kapan-m~~~ oldu~u anla~~lm~~ur. Buna göre, kafatas~n~n genç eri~kin br bireye ait oldu~u söylenebilir.

3 numaral~~ bireyde ise lambdoid sutur tamemen aç~kken, sagittal sutu-run mevcut bölgesinde ve coronal suturda yer yer kapanma izleri görülmek-tedir. Sutur kapanmas~~ kriteri aç~s~ndan ele al~nd~~~nda bu birey 2 numaral~~ bireyle yakla~~k ayn~~ ya~larda -belki biraz daha ya~l~- olabilece~i anla~~lmak-tad~r.

1 numaral~~ bireyin biyometrik verilen ile Mezolitik, Üst Paleolitik ve Neanderthaloid fosiller aras~nda yapt~~~m~z kar~~la~t~rma, Grafik 1 'de su-nulmaktad~rs. 10 de~i~kenin kullan~ld~~~~ graf~kte bu bireye al~n ve yüz mor-folojisi aç~s~ndan en yak~n grubun Mezolitik dönem insanlan oldu~u görül-mektedir. Bunu Dar-es-Soltan buluntusu izlegörül-mektedir. Quafzeh fosili de al~n

3 Prof! grafiklerini ou~turmakta yararland~~~= de~erler Genet-Varcin (1969, 1979) ve

(14)

544 ERKSIN GÜLEÇ

ölçüleri d~~~ nda di~er biyometrik veriler aç~s~ndan fosilimize yak~n de~erleri sergilemektedir. Di~er fosillerin ise kimi ölçüleri yakla~~k sonuçlar verirken, kimi ölçüleri ise oldukça farkl~l~ k göstermektedir.

Sagittal frontal endisi temel al~ nd~~~~ Profil Grafik 2'de yine çe~idi üst Paleolitik ve Neanderthaloid fosillerle kar~~la~t~nlm~~ur. Burada da görüle-ce~i gibi, La Ferrassie, Dar-es-Sokan, Oberkassel ve Quafzeh buluntulan ile bu bireyimizin de~erlerinin oldukça yak~ n oldu~u ortaya ç~ kmaktad~ r. Fransa Mezolitik insanlar~na ili~kin sagittal frontal endis de~erinin bulun-mamas~~ nedeniyle bireyimizle bu aç~dan yak~nl~ klar~m belirleyememi~~ bu-lunmaktapz.

Evrimsel aç~dan ve ~rk belirlemede önemli bir kriter olan burun endi-sinden yola ç~k~larak olu~turulan Profil Grafik 3'te de görüldü~ü gibi, bulun-tumuza en yak~n de~erlerin Grotte du Cavillon, Fransa Mezolitik insanlar~~ ve Lautsch oldu~u görülür. Di~er özellikleri aç~s~ndan büyük benzerlikler gös-teren Quafzeh ve Dar-es-Soltan fosillerinde burun endisinin sapma göster-mesi ilgi çekicidir. Bu farkl~l~k, sözü edilen her iki fosilin burun aç~ld~~~= 1 numaral~~ fosilden yüksekli~ine oranla daha geni~~ olmas~ndan kaynaklan-maktad~r.

Buluntumuzun ve di~er fosillerin birbiriyle luyasland~~~~ ~ekil 8'de de görülebilece~i gibi, Karain kafatas~n~n, Carigüela d~~~nda di~er buluntulara -küçük farkl~l~ klar olmas~ na kar~~n- genelde benzerlikler gösterdi~i

anla~~l-maktad~r.

1 ve 2 numaral~~ bireylerin ölçü ortalamalann~n ça~da~~ Anadolu popu-lasyonlanyla kar~~la~unlmas~~ Profil Grafik 4'te sunulmaktad~r. Baz~~ ölçüleri eksik olmas~na kar~~n en yak~ n grup Yümüktepe'dir. Porionbregma yüksek-li~i ve al~ n endisi de~i~kenleri d~~~ nda kalan ölçüler aç~s~ ndan Troya Yümüktepe'yi, ~eyh Höyük iskeletleri de Troya'y~~ izlemektedir. Orta Anadolu buluntu yerlerinde ele geçen Il~ca-Aya~~ ve Alaca Höyük buluntula-r~= de~erlerimizden oldukça farkl~l~klar göstermesi, buna kar~~n k~y~~ ~eri-dinde yer alan populasyonlar~ n de~erlerimize daha yak~n sonuçlar vermesi dikkat çekicidir. Ayr~ca ~unu da belirtmeliyiz ki; ticaret merkezi olan ve geçi~~ bölgesinde yer alan Kültepe iskeletleri ve Güneydo~u Anadolu'da bulunan Lidar, yukar~da belirtilen iki grup aras~nda de~erlere sahiptirler. Ancak var-d~~~= bu sonuç, grafikte yer alan populasyonlardaki iskelet say~s~n~n azl~~~~ ve Anadolu'daki buluntu yerlerinde ele geçen iskeletlerin bir k~sm~n~n profil

(15)

grafi~e girebilecek yeterli say~da metrik de~ere sahip olmamas~~ nedeniyle ih-tiyatla kar~~lanmal~d~r.

Profil grafikte yer alamayan di~er toplumlarla yap~lan kar~~la~t~rma so-nuçlar~~ ~öyledir:

2 numaral~~ birey maksimum kafa uzunlu~u aç~s~ndan Ali~ar'da bulunan ve Bak~r Ça~~ na tarihlenen 1 numaral~~ bireyle (9) (~enyürek 1941), Kusura'da bulunan ve yine ayn~~ ça~da ya~am~~~ 1 numaral~~ bireyle (9) (~enyürek 1941) uygunluk içerisindedir. Ancak Ali~ar'da ya~am~~~ bireyin kafa geni~li~i daha büyük bir de~ere sahipken, Kusura'dan ç~kart~lan 1 nu-maral~~ birey (Bak~r Ça~, 9) 128 mm'lik de~erle daha dar bir kafatas~na sa-hiptir.

Kusura'da ele geçen 6 kad~na ait (Kalkolitik-Bak~r) endis ortalamas~~ 76,75'tir (Kansu ve Atasayan 1939) ve sözkonusu iskeletimizden biraz daha yuvarlak bir kafa kap~s~n~~ sergilemektedir. Hayaz Höyük'te bu iki yap~n~n aras~nda bir de~erle ise (endis 75,00, Erken Bronz, 9) (Özbek 1984), Ma~at Höyük'te çok daha dolikokranial bir formla kar~~la~maktapz. Bu höyükten ele geçen 7 numaral~~ erkek bireyin endisi 66,85'tir (Bak~r Ça~) (~enyürek 1946) ve daha çok 3 numaral~~ bireyimize yak~nl~k göstermektedir. Karata~'ta bulunan Erken Bronz Ça~fna ait 24 kad~n iskeletinde bulunan 79,00 endis de~eri mezosefal kategori içerisinde yer almaktad~r ve her iki bireyimizden de daha yuvarlak bir kafa yap~s~na i~aret etmektedir (Angel 1968). Büyük Güllücek'te ya~am~~~ olan Kalkolitik dönem erke~inde 70,93 olarak bulunan kafatas~~ endisi (~enyürek 1950) 3 numaral~~ bireyimize oldukça yak~nd~r.

Frontoparietal endis aç~s~ndan eurymetop olan 2 numaral~~ bireyimizin endis de~eri (74,81), Troya I-IV katlanndan ç~kar~lan di~i bireylerin endis ortalamas~ndan (69,35) daha yüksek olup, 3 numaral~~ bireyimize daha ya-k~nd~r. Troya'da yine ayn~~ katlarda bulunan dört bireyin hofizontal çevre or-talamas~~ 510 mm, Karata~'ta ele geçen 24 kad~n~n oror-talamas~~ ise 499,1 mm'-dir. 2 numaral~~ bireyde de 502 mm, 3 numaral~~ bireyde ise 501 mm olarak bulunan bu de~er Karata~~ populasyonuna oldukça yakla~maktad~r.

Kranial kapasite 2 numaral~~ bireyde 1287,64 cins olarak hesaplanm~~~ olup, 1391,25 cm3 (n = 4)'lük Troya populasyonundan oldukça dü~üktür (Angel 1951); 1180,51 cms'lük bir de~er veren 3 numaral~~ birey daha da kü-çük bir kafa kapasitesini sergilemektedir.

(16)

546 ERKSiN GÜLEÇ Sonuç

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen ve Akdeniz Bölgesi'nden gelen üç fosil kafatas~ ndan ve calvas~n~n ön yar~s~~ ile yüzünün üst k~sm~~ bulunan birincisi muhtemelen Antalya-Karain, sadece calvalan bu-lunan di~er ikisi ise Alanya Kad~ p~ nan ma~aralannda bulunmu~tur.

Antalya/Karain'den gelen kafatas~nda di~er ikisinden daha farkl~~ bir yap~~ görülmektedir. Orta ya~~ n üzerindeki bir erke~e ait olan bu kafatas~nda ka~~ kemerlerinin ç~k~kl~~~, orta derecede prognatizma ve burun aç~kl~~~n~n genel ~ekli gibi morfolojik özellikler daha primitif bir görünüm sergilemek-tedir. Orta derecede yüksek al~ nl~~ ve orta derecede geni~~ burunlu olan bu bireyin kafatas~~ bas~kur ve arkaya do~ru uzamaktad~ r. üst Paleolitik-Mezopolitik ve Neanderthaloid buluntulardan paralel metrik de~erleri ve-renler aras~nda profil grafik olu~turularak yap~ lan analizde bireyin Fransa'da Mezolitik dönemde ya~am~~~ insanlarla ve Dar-es-Sokan buluntusuyla al~n ve yüz yap~s~~ aç~s~ndan büyük yak~nl~k sergiledi~i anla~~lm~~t~r.

Yakla~~k olarak M.Ö. 3. binin ba~~ nda ya~ad~~~n~~ dü~ündü~ümüz di~er iki bireyden 2 numaral~~ olan~~ uzun, dar ve yüksek kafa ve orta derecede ge-ni~leyen al~n yap~s~na sahipken, 3 numaral~~ birey yine uzun, daha dar ve daha az yüksek bir kafa yap~s~n~~ sergilemektedir. Genel yap~lan aras~nda bü-yük benzerlik bulunan bu iki di

~i bireyin ortalamas~yla Anadolu'daki ça~da~~ populasyonlann kar~~la~ur~lmas~ndan olu~turulan profil graf~kte bireyleri-mizin Orta Anadolu'dakilerden çok, k~y~~ ~eridi ya da geçi~~ yollar~~ üzerinde ya~am~~~ toplumlara benzerlik gösterdikleri izlenimi edinilmi~tir.

Fosillerin Oxford Üniversitesi'nde ta~ihlendirilmesi konusundaki yar-d~mlar~ndan dolay~~ British Museum Natural History'den Dr. Chris Stringer'e ve ~ekillerin çiziminden dolay~~ Dr. ~zzet Duyar'a te~ekkür ederim. Ayr~ca fo-silleri incelemem için gerekli izni veren An~ tlar ve Müzeler Genel Müdürlü~ü'ne ve çal~~malar s~ras~ndaki ilgi ve yard~ mlar~ ndan dolay~~ Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlü~ü elemanlanna minnet borçluyum.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kökeni Aristo’ya dayanan Kindî’nin yapmış olduğu bu ilimler sınıfla- masından sonra günümüze kadar gelen klasik İslam düşüncesi içerisinde ilimlerin

research question of the study was to evaluate to what extent perceived competitive advantage was determined by hospital characteristics (level 1; the individual-level

The purpose of the study was to explore the contextual process of ethical dilemma issues,factors, effects and treatment and provide suggested solutions for physicians and nurses.. It

1990’larda ve 2000’lerin başında Canadian Conservation Institute ve Smithsonian Institution’da çeşitli materyaller üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda

50 phr işlem görmemiş kauçuk tozu katılan numunede aşınma yüzeyi görüntüsü Şekil 8.50.’de, aynı oranda 4 dk ve 5 dk devulkanize edilen atık kauçukların

Söz gelişi, derlemin sözel içeriği, kısaltılıp yoğunlaştırılmadan, (sayısal değerlerin rakamla 3 Özgün sözel içeriğin miktarı ve sunuluş hızı,

layabilen, genel anlamda evlilik doyum düzeyi en yüksek olan gruptur. Spainer GB: The measurement of marital quality. Jour- nal of Sex&Marital Therapy, Vol. Kitamura T, Aoki M:

“amaçlı-derin deneyimli kültür turisti” tipolojisinin yüksek olduğu görülürken emeklilerde bu tipolojinin en düşük seviyede yer aldığı, buna karşın