• Sonuç bulunamadı

Cumalı, 'Ay Büyürken Uyuyamam' demişti ay tutulurken öldü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cumalı, 'Ay Büyürken Uyuyamam' demişti ay tutulurken öldü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7 T

Kültür

U

PERŞEMBE 11 Ocak 2001

Cumalı/Ay Büyürken Uyuyamam' demişti

tutulurken öldü

Güler in askı kitaplarda kaldı

T

Ü R K edebiyatı bir ustasını daha kaybetti. Edebiyata şiirle başlayan Necati Cumalı, öykü, roman ve tiyatroda da bu şiirselliği sürdürmüştü. Hikayelerini biraraya getirdiği kitabına 'Ay Büyürken Uyuyamam' adını veren

Necati Cumalı, yeni bin yılın ilk ay tutulmasının

yaşandığı gecenin sabahında da hayata gözlerini yumdu.

Yakalandığı karaciğer kanseri hastalığı sonucu 80 yaşında kaybettiğimiz Cumalı, 12 Ocak Cuma günü Teşvikiye Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Çağdaş Türk edebiyatının en verimli yazarlarından biri olarak

kabul edilen Necati Cumalı 1921 yılında, bugün Yunanis­ tan topraklan içinde kalan Florina'da doğdu. İlkokulu, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yerleştikleri Urla'da okudu; or­ taöğrenimini İzmir Erkek Muallim Mektebi ve İzmir Atatürk Lisesi'nde tamamladı.

1941 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitiren Cumalı, 1945-48 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel

Müdürlüğü'nde çalıştı.

İzmir ve Urla'da 1950-57 yılları arasında avukatlık yapan Cumalı, ardından 2 yıl

Türkiye'nin Paris Basın Ataşeliği'nde memurluk, daha sonra da İstanbul Radyosu'nda redaktörlük görevlerinde bulundu.

Cumalı, 1965'ten sonra yalnızca yazarlığı uğraş

edindi ve ilk şiiri 1939'da yayınlandı. 'Garip Akımı' ve '1940 Kuşağı'nın öbür şairlerinden kendisini ayı­ ran yalın, aydınlık anlatımlı ve lirik şiirler yazan

Cumalı, sevgi, sevinç, özlem gibi bireyin güncel

kaygılarıyla birlikte çağın toplumsal sorunlarını da ele aklı, öykü, roman ve tiyatro türlerine 1955'den itibaren yönelen Cumalı, şiirsel dili ve ayrıntıları ustaca kullanmasıyla okuyuculara kendini benimsetti. Cumalı, roman ve öykülerinde, özellikle Ege yöresindeki kasaba ve kırsal kesim insanlarının sorunlarını işledi. 'Tütün Zamanı

(Zeliş)' (1959), Yağmurlar ve Topraklar' (1973),

E g e insanını yazdığı

eserlerle ölümsüzleştiren

Necati Cumalı dün sabah

öldü. Toplu hikayelerine

'Ay Büyürken

Uyuyamam' adını veren

Cumalı, yeni binyılın ilk ay

tutulmasının yaşandığı

gecenin sabahında hayata

gözlerini yumdu.

'Acı Tütün' (1974,1991) adlı eserleri bu türün örnekleri arasında yer aldı. Necati Cumalı, 'Ay Büyürken Uyuyamam'

(1969,1986) adı altında topladığı öykülerinde ise Anadolu insanının cinsellik tablosunu çizdi.

SİNEMACILARIN GÖZDESİ

Necati Cumalı'nın öykülerinden,

romanlarından ve tiyatro eserlerinden bir çoğu televizyon dizisi ve sinema filmi olarak da değişik yönetmenler tarafından ekrana getirildi. 'Susuz Yaz'dan

yola çıkılarak 1963 yılında yapılan ve Metin Erksan'ın yönettiği film 1964 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü'nü almıştı. Bu ödül Türk sinemasının o zamana kadar ulus­ lararası yarışmalar­ da aldığı ilk önemli ödüldü. Cumalı’nın eserlerinden yola çıkı­ larak yapılan filmler­ den bir kaçı ise şöyle sı­ ralanabilir:; 'Boş Beşik', 'Zeliş', 'Mine',

Dul Bir Kadın' ve Derya Gülü'. Necati Cumalı, kaleme aldığı her

türdeki eserleriyle ödül almış bir yazardı.

Yağmurlu Deniz' adlı kitabıyla 1969 Türk

Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, bütün şiirlerinin 1. cildi olan 'Tufandan önce' ile 1984 Yeditepe Şiir Armağam'nı, 'Değişik Gözle' ile

1957 ve 'Makedonya 1900' ile 1977 Sait Faik Hikaye Armağam'nı, 'Dün Neredeydiniz' adlı oyunuyla 1981 Kültür Bakanlığı Tiyatro ö d ü ­ lü'nü kazanan Cumalı, 1995'te Orhan Kemal ve Yunus Nadi Roman ödülleri ile Dil Derneği'nin düzenlediği Ömer Asım Aksoy ödülü'nün ilkini Yiran Dağlar' adlı romanıyla almıştı. Necati Cumalı'ya geçen yıl, Tiyatro Yazarları Derneği tarafından Türk tiyatrosuna katkılarından dolayı 'Onur ödülü' verilmişti.

Doğan

H

ER edebiyatçının bir büyük, usta ülkesi vardır. Kimininki gerçek, kimininki hayali.

Ege de Necati Cumalı'nın ülkesiydi.

Tütününden aşklara, ilk sevgilerden terkedişlere kadar hepsi Urla ile İzmir arasında geçti.

Urla'da şiirindeki bir ömrü özetleyen yalınlık beni çok etkiler:

“Ah Urla, viran Urla/Ömrümü yedin, bitirdin.”

Bir çocuk coşkusunu her zaman onda gözlemledim. Dünyaya tek mercekle bakardı, o da edebiyatın merceği idi. Çabuk kızar, çabuk parlar, çabuk sever, çabuk bağışlardı.

Şairin ve şiirinin tanımı böyle özetlenebilir. İnandığını, sevdiğini öylesine yüksek rölantide anlatırdı ki, o zaman kendi kozası içine çekildiğini farkediverirdim.

Alınganlığın, kırılganlığın yakıştığı bir kişilikti.

★ ★ ★

1 9 4 0 Kuşağı'nın, edebiyatın değişik türlerinde ustalığını kanıtlamış bir adıydı.

Şiir, öykü, roman, oyun.

Kalite çizgisinde şimdi hiçbirini öne geçiremiyorum.

Şiiri, hayatımızın yanıbaşındaydı. Yaşama sevinci, aşk, mutluluk. Acılara, sıkıntılara tahammülün büyülü şiiri.

Türk edebiyatında aşk şiirlerinin en yalınını, en içtenini yazdı.

Romanı, öyküsü, oyunu için de geçerliydi bu anlayışı.

Yalın dili, okuruna bir armağandı. Çünkü anlaşılmasını, sevilmesini istiyordu,

yazdıklarının paylaşılmasından yanaydı.

'Açık şiir' deyimini kullanır bir yazısında, çünkü şiiri her duyarlı okurda yankısını bulacaktır:

“Açık şairlerdir benim şairlerim. Yürekleri kanayan şairlerdir. Kalplerini sererler, sergilerler, inanarak söylerler, inandırırlar da dediklerine. İnsan

HIZLAN

B A K I Ş

d h i z l a n @h u r r i y e t . c o m . t r

vücudunun sıcaklığı, kanı dolaşır şiirlerde. Okuyana geçer o ; ^ sıcaklık. Tabii okuyan o duyarlığa, o duygulara ilgi duyabiliyorsa, değer veriyor, inanıyorsa ' kısa cası...” Şiirde yalınlığın en güzel örneklerini verdi.

Nurullah Ataç'a adadığı

'Günaydın' şiiri, sabah sevincinin ilk dizeleridir belki de: “Günaydın, tavuklar, horozlar/Artık memnunum yaşam aktan/Sabah erkenden kalktığım zam an/Siz varsınız;/Gündüz, işim var/arkadaşlanm ;/G ece, yıldızlar var, karım var./Günaydın tavuklar,

horozlar!"

'Ay Büyürken Uyuyamam', Türk edebiyatında erotizmi öyküde işleyen, unutulmaz kitaplarım arasındadır.

Şehvetin edebiyattaki bu yumuşaklığını, baştan çıkancılığını iyi bir okurun

unutmayacağına inanıyorum.

Florina'da doğdu Necati Cumalı, (bugün Yunanistan'da) Balkanlardan uzak kalamazdı. Kahramanlanyla, aşklanyla 'Makedonya 1 9 0 0 u, 'Viran Dağlar ı yazdı.

'Susuz Yaz', Anadolu'daki su sıkıntısının ardındaki bütün dramı, insan psikolojisinin • > T zenginliklerini ortaya koyarak bize iletti.

'Mine' en sevdiğim kitaplanndan biridir İki yüzlü kasaba ahlâkının ürpertici iğrençliğini, yalın, mesaja dökmeden bize anlattı.

'Acı Tütün', Ege’de bir tütün boykotundan1'd yola çıkıp, bütün bir insan kanavasını işleyen ıhı bir usta işi romanıdır.

★ ★ ★

USTALAR ölür, eserleri bizde yaşar. Ruhuna, o çok sevdiği İzmir'in imbatının esintisini gönderiyorum. 'Ihıbatla Gelen'

şiirinden:

“İmbada gelen/Yüzünü görme- sem /S esin i duym asam /Ya ölürsem .”

■vb2 '»LA -¡¡oh nite nlA ■1BV jiT I Îİ6 3ffâ seri nşlı •işiıl

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

此外,血小板在傷口癒合過程中佔重要角色,另有一種提取自體血小板濃縮品的 技術,亦已運用於糖尿病足潰瘍等困難傷口。 高壓氧治療

İstanbul Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar ile ülkemizde de transgenik hayvan sütünden değerli ilaçların üretimi konusunda çok önemli bir

The history o f the Grand Bazaar is one o f disasters.. İstanbul’un yüzyıllardır ticari hayatının merkezi, kültürle ticaretin iç içe girdiği, yüksek sanat

Aslında bundan çok daha önce, yani günümüzden yaklaşık bir milyar yıl sonra Güneş’in parlaklığı okyanuslardaki suları bu- harlaştıracak kadar yükselmiş ve Dünya

Wifi, ethernet, Bluetooth ve USB gibi temel donanımlara sahip olan bu mikro bilgisayar, işletim sistemi olarak Google tarafından geliştirilen Chrome OS kullanıyor..

Bir müddet sonra Batı müzi­ ğine heves ederek 4 yıl munta­ zaman viyolonsel dersi aldım.. Onunla da orkestra ve oda mü­ ziği konserleri

Cinema Verite’de bile -ki bunu çözdüğünü iddia eder- mümkün değil, çjinkü kamerayı yine belli bir yere koyuyorsun, mutlaka ve mutlaka bir aracı var ve gerçek

Yönetim Bilimleri Dergisi (7: 1) 2009 Journal of Administrative Sciences Turizm ile ilgili en geniş faaliyet ağına sahip ve en büyük uluslar arası örgüt konumundaki Dünya