• Sonuç bulunamadı

Kayseri İlinin Tomarza İlçe Merkezi ve Altı Köyünde Beslenme Durumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kayseri İlinin Tomarza İlçe Merkezi ve Altı Köyünde Beslenme Durumu"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kayseri İlinin Tomarza İlçe Merkezi

ve Altı Köyünde Beslenme Durumu

Dr. Ayşe U zel *

Giriş

Yetersiz ve dengesiz beslenmenin, toplum un sağlığı, dolayısı ile sosyal ve ekonomik gelişmesinde olumsuz etkiler yaptığı b ir gerçek tir. Y e te rli ve dengeli beslenme olanağından yoksun bireylerin hastalıklara karşı direnci azalmakta üretme yetenekleri kısıtlanmakta ve b u n la rın son u cu olarak sağlık harcamalarının artmasına karşılık ü retim d e a za lm a meydana gelmektedir.

Bu yüzden, bir çok ülke kendi toplu m u n u n beslen m e d u ru m u n u , besin ihtiyaçlarını karşılayacak kaynak ve olanaklarını araştırm ak tadır. T oplum un gerçek beslenme durum u beslenm e ile ilgili sağlık v e sosyo­ ekonomik sorunlar, sorunların kapsadığı gruplar, soru n ların n ed en leri ve çözüm ü için gerekli kaynak ve olanakların d u ru m u n u n b ilin m esi beslenme araştırmaları ile m üm kün olur. B öylece to p lu m u n beslen m esi ile ilgili plânlar gerçek bulgular üzerine oturtulur.

T oplu m u n beslenme durum u çeşitli yön tem lerle ara ştırılır1' 2 : 1. T oplu m u n besin tüketimi durum u saptanır.

2. Fiziksel m uayene ve ölçm elerle b ü yü m e ve gelişm e d u ru m u ile hastalık belirtileri gözlenir.

3. Biyokimyasal testlerle kan ve idrardaki besin m a d d e le rin in seviyeleri araştırılır.

4. Y iyecek üretimi, teknolojisi, depolanm ası ve d a ğ ılım ı d u ru m u ortaya konur.

5. Beslenme alışkanlıkları ve bunlarla ilgili sosy o -e k o n o m ik , k ü l­ türel ve eğitimsel faktörler araştırılır.

* H acettepe Üniversitesi Sağlık Bilim leri Fakültesi E v E k on om isi Y ü k sek O k u lu Beslenme ve Diyetik Bölüm ü Ö ğretim Üyesi.

(2)

BESLE NM E V E D İY E T D E R G İSİ 2 7

6. T ıb b î istatistiklerden yararlanılarak çocuk ölüm oranları, has­ talık durum ları incelenir.

Çeşitli yöntem ler birlikte kullanılarak Türk toplum unun beslenme duru m u n u ortaya koyan araştırmalar bugüne kadar yapılm am ıştır. Bunun yanında, yukardaki yöntem lerden bir veya birkaçı uygulanarak toplu m içindeki belirli gruplar üzerinde daha çok dar bir bölgeyi içine alan araştırmalar yapılmıştır.

T op lu m u m u zu n beslenme durum u üzerinde bilgi veren çalışm a­ lardan biri Ecsteine aittir.3 Bu çalışmada, 28 ilimizin 188 köyünde ve bazı kasabalarında çocu k bakımı, gelişimi ve beslenmesi ile bunları etkiliyen tarımsal, sosyo-ekonom ik ve kültürel faktörler gözlenmiştir. İn celem e sonuçlarından çocuk ölüm oranının yüksek olduğu, protein- kalori ve vitam in yetersizliği belirtilerinin sık görüldüğü, halkın daha çok karbonhidratlı yiyeceklerle beslendiği, hayvansal protein kaynakla­ rının yetersiz tüketildiği, sebze ve m eyve tüketiminin bölgelere göre değiştiği belirtilm ektedir. T ürk silâhlı kuvvetleri üzerinde yapılan araştırm ada4 avitam inoz belirtilerinin yüksek oranda görüldüğü, diyetle A , C ve B2 vitaminlerinin yetersiz, kalorinin ise fazla alındığı anla­ tılm aktadır.

K ok sal,5 A nkara şehrinin sosyo-ekonom ik bakım dan farklı üç semti ile A nkara-E tim esgut bölgesinin altı köyünde yaptığı çalışmada aile besin tüketim düzeyini, b o y ve ağırlık durum u ile klinik belirtileri, hayatî ve tıbbî istatistik verilerini, sosyo-ekonom ik ve kültürel faktörleri araştırmıştır. Araştırm a sonuçları, kullanılan yöntem lerin toplum um uz da uygulanabileceğini gösterdiği gibi araştırma yapılan bölgenin bes­ lenm e du ru m u üzerinde de ayrıntılı bilgi vermektedir. Araştırıcıya göre araştırm a kapsam ına giren bölgedeki beslenme sorununun nedenleri, iyi kalite yiyecek tüketiminin yetersizliği, ekonom ik güçsüzlük, bilgi­ sizlik, yanlış inançlar, ailelerin kalabalık oluşu ve çevre sağlığı koşul­ larının yetersizliğidir.

Beslenme sorunlarının yaygın olduğu çocuk grubu üzerinde m or- bidite ve m ortalite durum ları, büyüm e ve gelişme, çocuk beslenme alışkanlıkları ve bunlarla ilgili sosyo-ekonom ik ve kültürel faktörler araştırılm ıştır.6- 7> s- u- 10- 11 IJ' 13 Araştırma sonuçları, okul öncesi çocu k ­ larda protein-kalori yetersizliğinin birinci derecede beslen m e'soru ­ nu oldu ğu n u , anem i ve raşitizmin bunu izlediğini göstermektedir. Besleııme sorunlarının, gereğinden uzun süre emzirme, ek yiyeceklere vaktinde başlam am a, verilen ek yiyeceğin kalitesiz oluşu gibi nedenleri old u ğ u belirtilm ektedir.

(3)

Îstatistikî kayıtlara dayanarak toplu m u m u zu n beslen m e d u ru m u hakkında "bilgi veren raporlarda vardır. Ö rn eğin , 1967 y ılın a ait k i: . başına düştüğü tahmin edilen14 yiyecek m iktarları, tahıllar 226 k . kuru bakliyat 9,5 k g.; patates 33.0 k g .; m eyveler 92,0 k g .; sebze: 84,0 k g.; etler 15,7 kg.; balık 5,3 kg. süt 98,0 kg. ve y u m u rta 2,7 kg. dır.

Bu araştırmanın am acı, toplum um uzun beslenm e d u ru m u n u o ı U \ ' koymak için ülkenin tümünü içine alan araştırm alar y a p ıla n a kad. ' olanaklarımız içersinde belli bir bölgede, bu k on u da b ilg i to p la y a n . : ortaya çıkan bulguları değerlendirm ektir.

Araştırma Yöntemi ve Araçları

Bu çalışmanın, şimdiye kadar bu konuda hiç araştırm a y a p ılm a m ış ayn ı zamanda ülkemizin geniş bir bölgesini temsil ed eb ilecek ve sağlık ö r g ü ­ tünün olanaklarından yararlanılabilecek b ölged e yapılm a sı d ü şü n ü l­ müştür. Bu durum a uyduğu için Kayseri ilinin T o m a r z a ilçe m erk ezi ile altı köyü araştırma yeri olarak seçilmiştir.

Tom arza ilçesi K ayseri’ye 57 K m . uzaklıktadır ve il m erk ezin e stabilize yolla bağlıdır. İlçenin 54 köyü ile birlikte nüfusu 35077 dir. ilçe 1400 m. rakımlı, çoğunlukla, düz yayla tipi, b irk a ç d ere kıyısı hariç ağaçsız araziye sahiptir, ilçe d e 1967 yılın da n beri “ e n te g ra sy o n ” tipi sağlık hizmeti uygulanm akta sosyalizasyona hazırlık y a p ılm a k ta d ır. Sağlık personeli olarak bir hekim, dört sağlık m em u ru ve sağlık istas­ yonlarında 12 ebe çalışmaktadır. H ekim ayın 20 g ü n ü n d e sağlık istas­ yonlarında çalışmaktadır.

Çalışma yapılan köyler ve genel coğra fik ve so sy o -e k o n o m ik d u ­ rumları tablo 1 de gösterilmiştir.

Araştırmada, ilk olarak köylerde b u lu n a b ilen 0-6 yaş arası 389 erkek ve 357 kız çocuğunun ağırlık ve boyla rı ölçü lm ü ştü r. D a h a son ra çocukların aileleri arasından gelişi güzel her k öyd en ve ilçe m e rk e zin d e n 36 şar aile diğer konularda bilgi toplam ak için seçilm iştir, iste m e y e n aileler çıkarıldıktan sonra toplam olarak 233 aile araştırm aya katılm ıştır.

Araştırm ada, bilgilerin toplanm ası H acettepe Ü niversitesi B eslen m e ve Diyetetik Bölüm ü son sınıf öğrencileri ile k öy ebeleri ta ra fın d a n y a p ­ ıldı. Gerek ilçe yöneticileri, sağlık örgütü m ensupları ve k ö y ö n d e rle ri, gerekse köy halkı istek ve ilgi ile araştırıcılarla işbirliği y aptılar.

Ö ğrenciler, araştırma süresince gece gün dü z k öylerd e k ala ra k besin tüketimi, fiziksel ölçm eler sosyo-ekonom ik ve kültürel fak törlerle ilgili bilgileri sorarak ve ölçerek ön ceden hazırlanan anket fo rm la rın a işle­ diler, klinik m uayeneler hekim tarafından yapıldı.

(4)

T A B L O I

BESLE NM E V E D İY E T D E R G İSİ 2 9

Ç alışm a Yapılan Yerlerin Nüfusu Genel Sosyo-Ekonomik Yapı ve Yol Durumu

Ç alışm a

Y eri Nüfusu

İlçeye

Genel Sosyo-ckonom ik Uzaklık Y ol durum u

D urum u (K m )

Pusatlı 1594 1. T a rım : Çavdar, buğday, az mik­ tarda hayvan yetiştirilir. 2. Dışarda işçi olarak çalışılır.

10 Y eni stabilize oluyor Alakuşak 1700 1. T a rım : Çavdar, az miktarda

hayvan, sebze ve m eyve ye­ tiştirilir.

2. Dışarda işçi olarak çalışılır.

20 Bozuk, kışın işlemez

K a p ık a y a 1082 1. T a rım : Çavdar, buğday ve az m iktarda hayvan yetiştirilir. 2. D ışarda işçi olarak çalışılır.

10 Stabilize

K ö p rü k ö y 468 1. T a rım : Buğday, az miktarda sebze m eyve ve hayvan yetiştirilir. 2. Dışarda işçi olarak çalışılır.

25 Stabilize

Ç anakpın ar 700 1. T a rım : Çavdar, buğday ve az miktarda hayvan yetiştirilir. 2. Dışarda işçi olarak çalışılır.

40 Yarısı stabilize yarısı bozuk

G ü zelce 410 1. T a rım : Çavdar, buğday ve az m iktarda ayçiçeği, pancar ve hayvan yetiştirilir.

2. D ışarda işçi olarak çalışılır.

40 Stabilize

T o m a rz a 4146 1. T a rım : Çavdar, buğday, az ■ m iktarda hayvan yetiştirilir. 2. Dışarda işçilik yaparlar, esnaf­

lar ve m em urlarda vardır.

Ç alışm aların bilg i toplam a kısmı Ağustos-Eylül 1968 tarihler i arasında yapıl-m ıştır. Ekiyapıl-m ayı başında da toplanan bilgilerin değerlendirilyapıl-mesine geçilyapıl-miştir.

Besin tüketim durum unun saptanmasında, Dünya G ıda ve Tarım Ö rg ü tü n ü n 15 tavsiye ettiği ve daha önce Koksal5 tarafından denemesi y apılan yön tem ler kullanıldı.

Sıfır-altı yaş arası çocukların b oy ve ağırlık ölçüleri Koksal ve Y ılm a zsoy ’ u n 16 geliştirdikleri standarda göre değerlendirildi.

Beslenme durum u ile ekonom ik ve kültürel durumlar arasındaki ilişkilerin değerlendirilm esinde istatistik! yöntem ler17 kullanıldı.

Bulgular

Bu araştırm ada, sıfır-altı yaş arası çocukların beslenme durum u ve ailelerin besin tüketim seviyeleri ile bu durumları etkiliyen faktörler hakkın da bazı bulgular ortaya çıkmıştır.

(5)

Genel olarak malnütrisyon sıklığı % 32 olarak b u lu n m u ştu r. T a b lo 2 malnütrisyonlu çocukların yaş, cins ve m a ln ü trisyon , d e re ­ celerine göre dağılımını göstermektedir. M aln ü trisyon en sık ola ra k 0-24 ay çocuk grubunda görülm ektedir. Y in e m alnütrisyon sıklığı kız çocuklarında erkeklerden yüksektir. İki köyde standarda g öre o lm a la rı gereken ağırlığın % 50 sinden daha az ağırlığa sahip ç o cu k la ra rast­ lanmıştır. T A B L O II M a ln ü t r is y o n lu Ç o c u k la r ın Y a ş C in s v e M a l n ü t r i s y o n D e r e c e l e r i n e G ö r e D a ğ ılım ı Yaş ve Cinsiyet M alnüt­ 0--12 1--2 2 -3 3-4 4 -5 5- 6

risyon ay yıl yıl yıl *'ll y ıl T o p la m O/O

Derecesi E K E K E K E K E K E K E K E - i -K E + K I" 29 28 12 23 15 19 5 8 3 5 5 4 69 87 156 65 11° 11 17 10 9 4 5 2 3 2 4 1 1 30 39 69 29 u r 4 2 0 3 0 0 0 0 0 0 0 0 7 2 9 4 I V 2 2 2 0 0 0 0 0 0 0 0 0 4 2 6 2 T oplam 46 49 24 35 19 24 7 11 5 9 6 5 110 130 240 K ız + Erkek 95 59 43 18 14 11 °//o 41 25 18 8 6 5 32

Çocuklarda gastro-enterit (% 34), genel zayıflık ( % 43) ve ateş- öksürük (% 29) en sık görülen klinik belirtileridir. A n g u la r L e z y o n % 2, gözde kızartılar % 2, raşitizm % 2 oran ın da b u lu n m u ştu r.

Ç ocuk ölüm oranları 0-12 ay grubunda b in d e 220, 1-6 yaş g r u b u n ­ da 66 olarak bulunmuştur. D oğum ların % 87 si d ip lom a sız eb e le r tara­ fından yapılmaktadır. Annelerin % 89 u d o ğ u m d a çocu k la rın ın iyi d u ­ rum da olduğunu belirtmişlerdir.

Çocukların büyük çoğunluğu ilk yılda anne sütü ile b e sle n m e k ­ tedir. T a b lo 3, emzirme süresini, ek yiyeceğe başlam a za m a n ın ı, ek yiyecek çeşitleri ve ek yiyeceklerin tahm ini m iktarlarını gösterm ek tedir. Em zirm e süresi gereğinden uzundur. Ek yiyeceklere erken a y la rd a başlanmasına rağm en verilen yiyecekler m iktar v e kalite y ö n ü n d e n yetersizdir. Ç oğu zam an bebeğe 2 çeşit yiyecek bir arada v e rilm ek ted ir. Ö rneğin, süt-şeker, Şeker-tahıl unu gibi.

Ek yiyecek olarak süt veya benzeri yiyecek alan ç o cu k o ra n ı % 52 dir. Et, yumurta, sebze ve m eyve çok az sayıdaki ço cu k la ra v e rilm e k ­ tedir. Süt alan çocuklara verilen süt miktarı ise yetersizdir.

(6)

Ç o c u k la r ın B e s le n m e Ş e k li B ESLE N M E V E D İY E T D E R G İSİ

31

7D

fi

c3

3

bO

>.

3

*2

M

,

3 <

r9

O co

fi

<

L

>

CO

O

E

c

67

%

İ3

S

co o O CO 1—4 m CM [ t}* •-h CO v O O ^ 1 cd CM CO O ) I c o l r ^ /o 0/

«j

(D

4-CO

I

s

W

>S

d

(D

I

iO

d

CVI

I

o o CM co CO co o >b0cj

u

o

>s

(d

W &

ö

« g

S W co P3 N

S

I s £ £

rt

5

e *■* 3

W >s

c"' >> C 'f

co

O “

s

3

c

3

J3

c3

h

Ul ■*-> w 22 u .55* CO* C 3 ti JW> :3 O

CO

CO i O

O

CM C“> iO

CO

CO

co

CO

O

u

JsJ

W

<

<

S

co

,0

<U

CO

aj

h

w

3 >b0

O

>N

4-> :3 CO

0)

t)

J4

M or

ta

la

m

a

ço

cu

k

yu

m

ur

ta

bi

sk

üv

i

m

cy

va

B

E

B

E

FE

P

A

R

O

ba

şm

a

gm

.

12

0

1

6

9

0

2

(7)

Ailelerde tüketici ünite başına düşen gü n lü k o r ta la m a y iy e ce k m iktarları:

Ekmek 609 gm ., bulgur 93 gm ., m akarna v e un 72 g m ., p irin ç 8 gm ., kuru bakliyat 7 gm ., peynir 16 gm ., y u m u rta 5 g m ., patates 126 gm., soğan 29 gm ., diğer sebzeler 252 g m ., taze m e y v e 130 g m ., kavun-karpuz 307 gm ., şeker, bal ve benzeri 21 gm , m a rg a rin 14 g m ., hayvansal yağ 5 gm. olarak bulunmuştur.

Bu yiyeceklerin sağladığı ortalam a kalori 2963, p r o te in 92 g m , (11 gm. hayvansal), Y ağ 35 gm , kalsiyum 648 m g , d e m ir 34- m g , A vitamini 3194 İ.U . thiamin 3.12 m g, riboflavin 1.17 m g ., niasin 2 8 .2 0 m g , vitamin C 81.9 mg. dir.

Besin tüketimi yönünden aileler arasında farklılıklar g ö rü lm e k te d ir. Ailelerin % 42 sinde tüketici ünite başına düşen gü n lü k k a lori 2 500 v e daha düşüktür. Bu düzeydeki tüketim tavsiye edilen istihkakın a ltın d a d ır.

Tüketici ünite başına 65 gm . ve daha az p rotein tü k eten a ilelerin oranı % 28, hayvansal proteini günde 10 gm . ve d a h a az tü k eten aile oranı ise % 59 dur. Bu miktarlar tavsiye edilen istihkakların a ltın d a d ır.

Vitaminlerden yetersiz tüketilenler, A vita m in i ile r ib o fla v in d ir . Ailelerin % 69 unda tüketici ünite başına düşen A v ita m in i g ü n d e 3000 İ U . nın altındadır. R ibofla vin i tüketici ünite başın a g ü n d e 1.2 mg. dan az tüketen aile oranı % 59 dur.

Kalsiyum ve demir ile diğer vitam inleri tavsiye edilen istihkakların altında tüketen aile oranı azdır.

Ailelerin ekonomik ve eğitimsel durum ları ile aile k a la b a lığ ı ve mutfak koşulları da beslenme durum unu etk ilediğinden b u k o n u la rd a da bilgi toplanmıştır.

Genel olarak ailede ortalama kişi sayısı 7.2, tü ketici ü n ite sayısı 5.3, kişi başına düşen ortalama yıllık gelir 1497 T L . tü k etici ü n iteye d ü ­ şen ise 2088 dir. Gelir bakım ından aileler arasında farklılıklar v a rd ır. T a b ­ lo 4 geliri sağlayan meslekler ve aileler arasındaki farklılığı g österm ek ted ir. Ailelerin çoğunun evinde ayrı mutfak yoktur. E k m ek y a p ım ı için genellikle ocak (yufka ekmeği için) ve tandır, yakıt ola ra k d a tezek ve odun kullanılmaktadır. Ekmek yapılm adığı gün, y em ek ler ç o ğ u n lu k la gaz ocağında pişirilmektedir. Ailelerin % 22 sinin evin d e ise b ü ta n g a zı ocağı bulunm aktadır. Evlerin çoğu nda ( % 96) y em ekler a çık ta sak­ lanmaktadır.

Erkeklerin % 19 u, kadınların ise % 83 ü cah ildir. O r ta ö ğ r e n im i olan ev kadınına rastlanmamıştır. Soruşturm a ya pıla n aile reislerin den % 6 sı orta öğrenim görmüştür. Bunlar genellikle m em u rla rd ır.

(8)

B E S LE N M E V E D lY E T D E R G ÎS t 3 3

TABLO IV

M esleklere Göre Gelir Durumu

Gelir guruplan-tüketici üniteye düşen yıllık gelir TL.

Meslek Aile 500 501-■1000 1001- 1500 1501-2000 2001-2500 2501 -3000 3000 +

Sayısı % si Sayısı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

İşçi ve sanatkâr 89 39 3 3 24 27 22 25 19 21 6 7 6 7 9 10 Çiftçi 23 10 1 5 10 42 10 43 0 0 0 0 1 5 1 5 Çiftçi-lşçi 86 38 0 0 16 19 17 20 10 12 14 16 6 6 23 27 Memur 17 8 1 6 0 0 5 29 2 12 3 18 2 12 4 13 Esnaf 11 5 0 0 0 0 2 18 1 9 1 9 1 9 6 55 Toplam 226 5 2 50 22 56 25 32 14 24 11 16 7 43 19

B eslenm e d u ru m u ile ekonom ik ve eğitimsel durumlar arasındaki ilişkilerin in celen m esin de, m alnütrisyon, kalori ve hayvansal protein tüketim d ü zey i kriter olarak kullanılmıştır.

B u n a g öre, m alnütrisyon ve yetersiz kalori tüketimi ile gelir durumu arasındaki ilişkiler istatistik! olarak önem li değildir. Yetersiz hayvansal p rotein tüketim i ile gelir durum u arasındaki ilişki ise önemlidir.

O rta ö ğ re n im görm ü ş aile reislerinin bulunduğu ailelerde malnüt­ risyon v e yetersiz hayvansal protein tüketenlerin oranı diğer ailelerden d a h a düşüktür. K i kare testi, aile reisinin öğrenim düzeyi ile malnütris­ y o n arasındaki ilişkinin az ön em li olduğunu göstermektedir. Ev kadın­ ların ın ö ğ re n im dü zey i ile hayvansal protein tüketimi ve malnütrisyon arasındaki ilişki ise ön em li bulunm uştur.

Y etersiz kalori tüketim i ile malnütrisyon arasındaki ilişkinin önem siz olm a sın a karşılık yetersiz hayvansal protein tüketimi ile mal­ n ü trisyon arasındaki ilişki istatistik! olarak önem li bulunmuştur.

M a ln ü trisyon lu çocu k la ra en seyrek, ailenin ikinci, en sık beş ve d a h a sonraki çocu k la rın d a rastlanmaktadır. K i kare testi, ailedeki ç o c u k sayısı ile m alnütrisyon arasındaki ilişkinin çok önemli olduğunu işaretlem ektedir. Y in e m alnütrisyon, kız çocuklarında erkeklerden daha çok görü lm ek tedir.

M a ln ü trisyon , h iç anne sütü alm ıyan çocuklarla 7 aya kadar ek y iy ecek verilm em iş ola n la rd a anne sütü ile beslenen ve 7 aya kadar

(9)

ek yiyecek verilen çocuklardan dah a sık g örü lm e k te d ir. K i k a re testi b u ilişkilerin az önem li oldu ğu n u işaretlem ektedir.

Tartışm a

Araştırm adan sağlanan bulgular, çalışm a k a p sa m ın a g ir e n b ö lg e d e yetersiz ve dengesiz beslenm e sorunları o ld u ğ u n u ; so ru n la rın bilhassa okul öncesi çocukların bü yü m e v e sağlık d u ru m la rın ı e tk ile d iğ in i; sorunların çeşitli nedenleri oldu ğu n u işaretlem ektedir.

Ağırlık standardlarına göre m alnütrisyonlu ç o c u k o r a n ı % 32 olarak bulunmuştur. K oksal,5 A nkara köysel b ö lg e d e a y n ı sta n d a rd ı kullanarak malnütrisyon sıklığını % 23 bulm u ştu r. A n k a ra k ö ysel b ö l ­ gede bebek ölüm oranı da (binde 155) T o m a r z a b ö lg e s in d e n (b in d e 220) düşük bulunmuştur. Birbirine benzeyen b u iki b ö lg e d e m a ln ü tris y o n ve bebek ölüm oranlarındaki farklılığın n eden i ola ra k A n k a r a b ö lg e ­ sindeki sağlık eğitim çalışmalarının çocu k beslenm esinin d ü z e ltilm e sin d e ki etkisi gösterilebilir. O ra l,13 A n k ara’ nın aynı b ö lg e s in d e y a p tığ ı araştırmada malnütrisyonların % 60 m m 0-2 yaş g r u b u n a a it o ld u ­ ğunu bulmuştur. Bu araştırmanın bulgusu b u hususu destek lem ek ted ir. Buna göre, çocukların beslenmesinde 0-24 ay ç o k ö n e m li b ir d e v re olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu araştırmada, 0-6 yaş arası çocu k la rd a v ita m in yetersizliği belirtilerine diğer yerlerdeki araştırm alardakinden,5- 9> "■ 13 d a h a az sayıda rastlanmıştır. Vitam inlere olan ih tiyaç, gen ellikle, p r o te in v e kalori almımı, dolayısı ile büyüm e hızı ile oran tılı ola ra k a r tm a k a d ır .1-18 İncelenen bölgede genellikle protein ve k alorin in yetersiz a lın m a sın ın vitaminlere olan ihtiyacı azaltmış ola b ileceği dü şü n ü lebilir.

Ç ocuk beslenme alışkanlıkları ile ilgili b u lgu la r, d a h a ö n c e başka yerlerde yapılan araştırmalarda em zirm e süresinin g e r e ğ in d e n u z u n olduğu görüşlerini5’ 7 9. *2. 13. 19 teyit etm ektedir. Bu a ra ştırm a n ın so ­ nuçları, anne sütünün daha ilk aylarda ço c u ğ u n ih tiy a cın ı k a rşıla m a ­ dığını, aç olan bebeğin az m iktarda şekerli y iy ecek lerle ta tm in e d ild i­ ğini göstermektedir. D iğer yandan, ilk altı a y d a b e b e ğ in em zirilm e si m alnütrisyondan korunnm ada bir faktör olarak g ö rü n m e k te d ir.

M alnütrisyonun, çocu ğu n besin ih tiyaçların ın b ilin m e m e si, ç o ­ cuğa uygun yiyeceklerin bulunm am ası, evde b u lu n an y iy e ce k le rin ç o c u ğ a u ygun olarak hazırlanm asının bilinm em esi ve ailenin ç o k k a la b a lık olm ası gibi nedenlerden ileri geldiği görülm ektedir. B eslenm e soru n la rı ile ilgili nedenlerden biri de çevre sağhğı k oşullarının y e tersizliğid ir. 0-12 ay arası çocu k ölüm lerinin % 30 u yen i d o ğ a n la r (0-1 ay) a ra sın d a ­ dır. Y eterli ve uygun bakım görm eyen ço c u ğ u n sağlıklı b ü y ü m e si

(10)

B ESLENM E V E D lY E T D E R G tSt 3 5

güçleşm ektedir. Y in e çocuklar arasında gastro-enterit belirtilerinin sık görülm esi ( % 34) yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çevre sağlığı koşullarının yetersizliğinden ileri gelmektedir. Diğer yerlerde yapılan araştırm alarda20' 2I>22 malnütrisyonla gastro-enterit belirtilerinin çoğu n ­ lukla, birlikte görüldüğü işaretlenmektedir.

A ile besin tüketimi araştırmalarının sonuçları, çalışma yapılan bölged e iyi kalite protein kaynağı yiyeceklerin D . P. T . 14 tahminlerinin çok altında tüketildiğini göstermektedir. Tahıl ve sebze tüketimi ise plândaki tahminlerin üstündedir. T om arza bölgesindeki ortalama tahıl, sebze ve m eyve tüketim düzeyi Koksal5 m Etimesgut bölgesindeki bulgularına yakın, et, kurubakliyat, yağ, şeker ve kavun-karpuz tüketimi T o m a r z a ’ da daha düşük, süt ve türevlerinin tüketimi ise T om arza’ da dah a yüksektir. Süt tüketiminin T om arza’ da yüksek olmasının nedeni A nkara bölgesindeki gibi sürekli süt satış yerlerinin bulunmayışıdır.

Besin tüketimi bakım ından aileler arasında geniş farklılıklar görül­ müştür. Herkes tarafından tüketilen yiyecekler, ekmek, bulgur, patates, soğan ve diğer sebzelerdir. Y oğurt ve yemeklik margarin ailelerin çoğu­ n un diyetinde bulunmasına rağmen tüketilen miktarlar azdır. Tahıllar­ dan pirinç, et ve benzeri, yum urta bir çok aile tarafından çok seyrek ve ço k az m iktarlarda tüketilmektedir. Ailelerin çoğunun günlük yemeği m antı, bulgur pilavı, sütlü bulgur çorbası, kabak ve patates yemeğidir. Ç ok az ailede mantı, kıyma ile yapılmakta, çoğunluk kıyma yerine patates koym aktadır. Sabah kahvaltısı ile diğer öğünler arasında fark yoktur. Ö ğleleri bazı zam anlar yoğurt-ekmek, üzüm-ekmek, domates- ekm ek den başka yem ek bulunmamaktadır.

Y iyeceklerden, tüketici ünite başına sağlanan ortalama günlük kalorinin 2963 kal. ve toplam proteinin 92.2 gm. olmasına karşılık ailelerin % 42 sinde tüketici ünite başına düşen günlük kalori 2500 den azdır. Proteini, tüketici ünite başına günlük 65 gm. dan az tüketen aile oram % 2 8 ; hayvansal proteini 10 gm . dan az tüketenlerin oranı ise % 59 dur. Buna göre T om arza bölgesinde ailelerin çoğu kaliteli protein, yarısına yakım kalori bakım ından yetersiz beslenmektedirler. Ankara köysel b ölged e yetersiz kalori tüketenlerin oranı ise % 25 olarak bulun­ m uştur.5

A raştırm a yapılan bölgede yetersiz tüketilen vitaminlerin başında A vitam ini ile riboflavin gelmektedir. Ailelerin % 67 sinde, tüketici üniteye düşen günlük A vitam ini 3000 I.U . den azdır. R iboflavin i günlük 1.2 m g. dan az tüketen aile oranı ise % 59 dur. Ankara Köysel bölgede A vitam inini b u düzeyde tüketenlerin oranı % 16, riboflavini ise % 21 d ir.5 Bu bölgedeki A vitam ininin çoğu kavun karpuzdan sağlanmakta­ dır. T om a rza d a , karoten kaynağı sebzelerin tüketimi daha azdır.

(11)

Araştırm a sonuçları, ailelerin çoğ u n d a dem irin yeterli tü k etild iğ in i göstermektedir. K oksal5 ve Erkut’ u n 23 araştırm alarında b u n a b e n z e r sonuçlar vardır. D em ir daha çok tahıl ve sebzelerden sa ğ la n m a k ta d ır. Araştırm alar24 tahıllardaki dem irin in ce barsaklardan em ilm esin in , gü ç olduğunu işaretlemektedir. D em ir için en iyi k ayn ak sayıla n et ve benzeri çok az tüketilmektedir. Bu bakım dan , h esap la m alara b a k a ra k , bu bölgelerdeki halkın dem ir bakım ın dan yeterli beslen dik lerin i sö y le ­ mek doğru olmasa gerek.

Araştırm a sonuçları, beslenm e sorunlarının b a zı fa k törlerle ilg ili olduğunu göstermektedir. Beslenme du ru m u ile gelir d u r u m u karşı­ laştırıldığında gelir ile kalori tüketim i d ü zeyi ve m a ln ü trisyon sıklığı arasındaki ilişki istatistikî olarak önem siz, hayvansal p ro te in tü k etim düzeyi ise çok önem li bulunm uştur. Bu du ru m , geliri ço k az o la n a ilelerin besin ihtiyaçlarını daha çok tahıllar gibi u cu z k a yn a k la rda n sa ğ la d ık ­ larını, kaliteli yiyecek temini için ek on om ik g ü ce sahip o lm a d ık la r ın ı göstermektedir.

Beslenme durum u, bölgen in co ğ ra fî özelliği ile de ilgili g ö r ü lm e k ­ tedir. Bilhassa A ve C vitam ini tüketim dü zeyi b ö lg e n in sebze v e m e y v e yetiştirilebilme olanakları ile ilgilidir. A raştırm a son u çları, seb ze m e y v e yetiştirebilen köylerde bu vitam inlerin dah a yüksek d ü z e y d e tü k etil­ diğini göstermektedir.

Y ine süt satma olanaklarının bulunm ayışı ailelerin d a h a ç o k süt tüketmesine yol açm aktadır.

Ailenin beslenme durum unu etkileyen ü çü n cü fak tör k ü ltü rel v e eğitimsel durum dur. K ültürel du ru m dan , ailelerin gelen ek v e g ö r e n e k ­ leri, dış çevre ile ilişkileri, yaşantıları ile ilgili alışkanlık v e in a n ç la r ı anlaşılmaktadır. Çalışm a kapsam ına giren b ö lg e d e , k ü ltü rel b a k ım d a n ü ç ayrı grup göze çarpm aktadır. Birinci gru ptaki ailelerde y e n iliğ i z o r kabul eden, tutucu bir anlayış vardır. G iyim leri, sosyal ilişkileri, tem izlik koşullan diğerlerinden daha geridedir. Bu ailelerde, ilk ö ğ r e n im i ta m a m ­ layan ev kadını sayısı diğerlerinden dah a azdır. Bu g ru p ta k i k ö y le r d e n birinde yaygın olan kum ar oyn a m a alışkanlığı ailelerin sosyal v e e k o ­ n om ik durum larım olum suz y ö n d e n etkilem ektedir.

ik in ci gruptaki köylerde, sosyal ilişkiler şeh irdek ilere y a k ın d ır . T em izlik koşulları, giyim , yem ek h azırlam a araçları d iğ e r g r u p la r d a n daha iyidir.

Ü çü n cü gruptaki ailelerin şehirle ilişkisi fa zla d ır. Y a ln ız çe v re sağlığı koşulları y ön ü n den ikin ci gru ptan d a h a g e rid e d ir.

(12)

B ESLE NM E V E D İY E T D E R G İSİ 3 7

Genellikle, ikinci grup ailelerde hayvansal protein diğer gruplardan daha yüksek dü zeyde tüketilmekte, II ve I I I üncü derecede malnütris­ yon lu çocuklara daha az sayıda rastlanmaktadır. Y in e bebek ölüm oranları birinci grup ailelerde yüksek, ikinci grupta ise diğerlerinden dah a düşüktür.

D iğer yan dan ilk öğrenim görmüş ev kadınlarının bulunduğu ailelerdeki m alnütrisyonlu çocu k sayısı ile yetersiz hayvansal protein tüketen aile sayısı, cahil ev kadınlarının bulunduğu gruptan daha düşüktür.

Bu bulgular, ailelerin bilhassa ev kadınlarının kültürel durumları ile öğren im düzeylerinin ailenin diyetinin kalitesi ile çocuk besleme şeklini etkilediğini gösterm ektedir. Gelenek ve görenek yönünden yeniliği kolay kabul eden aileler çocukları ile daha çok ilgilenmekte ve onları dah a iyi beslem ektedirler.

Ö z e t v e S o n u ç

K ayseri ilinin T o m a rza ilçe merkezi ve altı köyünde 235 ailenin besin tüketim d u ru m u ; 0-6 yaş arası 389 erkek ve 357 kız çocuğun boy ve ağırlık ölçüleri ve bunların 357 sinin klinik muayeneleri ile beslenme özellikleri; çocu k doğu m ve ölüm durum ları; beslenme durumunu etkileyen tarımsal, sosyo-ekonom ik, kültürel ve eğitimsel faktörler araştırılmıştır.

Ç alışm a kapsam ına giren bölgedeki 0-6 yaş arası çocukların ortalam a b o y ve ağırlık ölçüleri, Bursa-M erinos fabrikası kreş ve yuva­ sında geliştirilen b o y ve ağırlık standartlarının altındadır. Ağırlık ölçü lerin e göre m alnütrisyonlu sayılan çocukların oranı % 32 dır. M alnütrisyonluların % 65 i I inci, % 29 u I I inci, % 4 ü I I I üncü ve % 2 side I V üncü derecededir. M alnütrisyon, kız çocuklarında erkek­ lerden, ailenin I V üncü ve sonraki çocuklarında öncekilerden daha sıktır.

Ç o cu k ölü m oranları, 0-12 ay arasında 1000 sağ doğu m da orta­ lam a 220, 1-6 yaş arasında 66 dır.

Ç o cu k beslenm e alışkanlıkları : Em zirm e süresi genellikle gereğinden u zun du r. A n nelerin çoğu ilk aylarda bebeğe ek yiyecek verm eye baş­ lam aların a rağm en verilen yiyeceğin çeşit ve miktarı yetersizdir. Ek y iyecek olarak bebeğe, genellikle, şeker, lokum ve tahıl unları gibi k arbon h id rat bakım ından zengin yiyeceklerle sulandırılmış süt veril­ m ektedir. Bu yiyecekler bebeğin kalori ve besin m addeleri ihtiyaçlarını karşılayacak m iktarda değildir.

(13)

A ilelerin % 42 sinde tüketici ünite başına düşen g ü n lü k k a lori 2500 ve daha azdır. Tüketici ünite başına gü n de 10 g m v e d a h a az hayvansal protein tüketen ailelerin oranı % 59, top la m p rotein i 65 g m . ve daha az tüketenlerin oranı ise % 28 dir. A ilelerin % 67 sinde A v ita ­ m ini günde 3000 I.U . ve daha az, % 59 u n da rib o fla v in g ü n d e 1.2 m g . ve daha az, tüketilmektedir. Genellikle, diyet protein kalitesi b a k ım ın ­ dan düşüktür. Ailelerin çoğu, dem ir, thiam in, niasin v e v ita m in C y i ihtiyacı karşılayabilecek m iktarlarda tüketm ektedirler. Y a ln ız tü k etilen dem irin çoğu kullanılması gü ç kaynak olan tahıllardan sa ğ la n m a k ta d ır.

Tüketilen yiyeceklerin başında, tahıllardan ekm ek, b u lg u r, u n , sebzelerden patates, soğan, kabak, dom ates, m eyvelerden k avu n , k a rp u z , üzüm yağlardan yem eklik m argarin, süt gru b u n da n y o ğ u rt, ta tlıla rd a n şekerdir. Ç oğunlukla yufka ve tandır ekm eği k u lla n ılm a k ta d ır. E t, yum urta, pirinç, kuru bakliyat, bitkisel sıvı yağ, zeytin, d iğ e r seb ze v e m eyveler ailelerin çoğu tarafından çok seyrek veya h iç tü k etilm em ek ted ir

Beslenme durum u ile ilgili faktörler: (a) ailelerin o tu r d u ğ u y e rin coğrafi ve tarımsal özelliği, (b) ekonom ik olanakları, (c) k ü ltü rel v e eğitimsel durum ları, (d) çevre sağlığı koşulları (e) aile k a la b a lığ ıd ır.

a. Ailelerin oturduğu yerin coğ ra fi ve tarım sal ö z e lliğ i: Ç a v d a r , buğday, patates, soğan, kabak en çok yetiştirilen ta rım ü r ü n ­ leridir. Genellikle, çavdar satılm akta diğerleri aile ta ra fın d a n tüketilmektedir. A ilelerin çoğ u az m iktarda (b ir k a ç in ek , beş on koyun veya keçi) hayvan yetiştirm ektedirler. B u n la rd a n sağlanan süt çoğunlukla satılm ayıp aileler ta ra fın da n tü k etil­ mektedir. Sebze ve m eyve üretebilen dere kenarı k ö y le r d e b u grup yiyeceklerin tüketimi fazla, diğer k öylerd e a zdır.

b. Ailelerin ekonom ik olanakları: A ilelerin ç o ğ u gelirlerin i, ç ift­ çilikten ve yılın 3-6 ayında dışardaki ça lışm a la rın d a n sa ğ la m a k ­ tadırlar. Kişi başına düşen ortalam a yıllık gelir 1497 T L . sidir. Ailelerin çoğunun düşük gelirli olm ası, pa h a lı o la n h a y v a n sa l protein kaynaklarını yeteri kadar tü k etem em elerin in n e d e n - lerindendir.

c. Eğitim durum ları: A ilenin, bilhassa ç o c u ğ u n b esle n m e sin d e n sorum lu ev kadınlarının % 83 ü cah ild ir. Ö ğ r e n im d ü z e y i yüksek olan aile reisi ve ev kadınlarının b u lu n d u ğ u a ile le rd e hayvansal protein tüketimi daha fazla ve m a ln ü trisy o n lu sayısı daha azdır. Genellikle, aileler beslenm e bilgisin den y o k su n d u r. O kul öncesi çocuklarda m alnütrisyonun sık o lm a sın ın n e d e n ­ lerinin başında beslenm e konusundaki bilgisizlik v e g ö r g ü ­ süzlük gelmektedir.

(14)

B ESLE NM E V E D lY E T D E R G İSİ 3 9

d. Ç evre sağlığı koşulları: Çevre sağlığı koşulları genellikle yeter­ sizdir. Ailelerin çoğu yiyeceklerini açıkta saklamaktadırlar. M u ayen e edilen çocukların % 34 ünde gastro-enterit belirtileri görülm üştür. Bunların % 63 ü m alnütrisyonludur. Çevre sağlığı koşullarının yetersizliği, çocu ğu n uygun yiyeceklerle beslen­ mesini ve alm an besin m addelerinin vücutta kullanılmasını olum suz yön den etkilemektedir.

e. A ile kalabalığı: O rtalam a olarak bir ailede 7.2 kişi bulunm akta­ dır. A ilede çocu k sayısı arttıkça bakımları güçleşmekte dolayısı ile m alnütrisyonlu sayısı artmaktadır.

K A Y N A K L A R

1. Interdepartm ental C om m ittee on N utrition for N ational D efence (IC N N D ) M a n u el for N utrition Surveys, Second Ed. U . S. G overnm ent Printing O ffice, W ash in gton , D . C ., 1963.

2 . Jelliffe, D . B. T h e Assesment o f N utritional Status o f the Com m unity, YVorld H ealth O rgan iza tion (W H O ) Publication N o. 53, Geneva. 1966.

3 . Ecstein, A . T ü rk iy e’ de Ç ocu k Hastalıkları ve Çocukların korunması Problem leri A n k ara Üniversitesi T ıp Fakültesi Yayınlarından N o. 3 1947.

4 . (I C N N D ) R ep ort-T u rk ey, Nutrition Survey o f the A rm ed Forces, VVashington D . C ., 1959.

5 . K oksal, O . Beslenme Sorunları, Sağlık ve Sosyal Y ardım Bakanlığı Hıfzısıhha O k u lu Y ayınların dan , Ankara, 1967.

6 . D oğra m a cı, î. and W ray, J. D . Severe Infantile M alnutrition andits M anagement, Turkish J . Pediatrics 1: 129, 1958.

7 . N eyzi, O . ve Gürsan, C. T . İstanbul Bölgesi Çocuklarının Beslenme Durum u. Besin Sim pozyu m u , Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma K urum u, Ankara 1969, s. 110.

8 . O ra l, S. v e Elpek, G . H acettepe Bölgesinde Süt Çocuklarında A n em i Sıklığı. Ç ocu k Sağlığı v e Hastalıkları Dergisi 8 :6 193, 1965.

9 . K an su , C. A . Infant M ortality in Turkish Villages. Turkish J. Pediatrics 3 : 129, 1961.

10. T h o m son , J . C. R eports on a N utrition Survey in Turkey, W orld H ealth O rga­ nization , 1956.

11. Ö zg ü r, T . O k u l Çocuklarında A vitam inozlar ve Ö nlenm e Çareleri. Besin Sim ­ p o zy u m u s. 67. T ü rk iye Bilimsel ve Teknik Araştırma K uru m u . Ankara, 1969. 12. Ö zg ü r, S. M em eden K esm e İzm ir ve Civarında ilk Başlanan M am alar Hakkında

A raştırm a, Besin Sim pozyu m u , s. 200. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma K u ru m u , A nkara, 1969.

13. O ra l, S. A nkara C ivarında D ört K ö y d e O kul Ö ncesi Çocuklarında Y apılan Beslenm e ve Sağlık D uru m u Araştırması. H acettepe Üniversitesi T ıp Fakültesi, Ç o cu k K lin iğ i Çalışm alarından, Ankara, 1966.

14. D evlet Plânlam a Teşkilâtı I I in ci Beş Y ıllık K alkınm a Plânı 1967.

15. R e h , E. M a n u a l on H ou seh old F o o d Consum ption Survey, F ood and Agriculture O rg an iza tion (F A O ) N utritional Studies N o. 18, R om e, 1962,

(15)

16. K ok sal, O . A n d Y ılm azsoy, H . Grovvth Rates o f C h ild ren in Bursa. T u rk e y , T u rk ish J . Pediatrics 3 : 153, 1961.

17. H eperk an , Y . T ıp ta İstatistik M e to d la rı Sağlık v e Sosyal Y a r d ım B a kan lığı H ıfsısıhha O k u lu , Y a y ın N o : 27. A n kara 1967.

18. N a tion al A ca d e m y o f Sciences, N a tion al R esearch C ou n cil. R e c o m m e n d e d D ieta ry A llow an ces. P u blication N o 1964, 1968.

19. Baysal, A . Present Situation in T u rk ey R eg a rd in g M a ln u trition in In fan ts a n d P reschool C h ild ren : T y pes o f P roblem s, M a g n itu d e o f P roblem s, L o c a tio n . T h e Turkish J . Pediatrics 1 0 : 73, 1968.

2 0 . Scrimshavv, N . S. T a y lo r, C . E . G o rd o n , J . E ., In teraction s o f N u trition a n d Infection. YVHO M o n og ra p h series. N o : 57 YVorld H ealth O rg a n iz a tio n o f the U n ited Nations, G eneva, 1968.

2 1 . Pharaon, H . YV. W ilson, C. S. A Y ea r-lo n g Study o f N utritu re o f J o r d a n ia n C h ild ­ ren. N utrition Revievvs, 2 5 : 289, 1967.

2 2 . YVittmann, W ., M o o d ie , A . D . P ellingh am , S. A . a n d H an sen , J . D . C ., M a l­ nutrition Infection, an d S ocio-e con o m ic Status, S ou th A frica n M e d . J o u r n a i 4 1 : 664, 1967.

2 3 . Erkut, A . Kırşehir İline B ağlı M u c u r İlçesi ve C iva r K ö y le r i, A ilelerin İlk b a h a r ve Sonbahar Beslenme D uru m ları Ü zerin d e b ir A raştırm a. A n k a ra Ü n iversitesi, Ziraat Fakültesi, A n kara 1967.

24. Hussain, R ., YValker, R . B., Layrisse M ., C lark, P. a n d F in ch , C . A . N u tritiv e V a lu e o f F o o d Iron. T h e A m erica n J . C lin ica l N u trition 1 6 : 46 4, 1965.

Referanslar

Benzer Belgeler

13 Niyazi Ahmet Banoğlu, Türk Basınında Çanakkale Günleri, Kırmızı Beyaz Yayınları, İstanbul 2005, s. Ara- lık 1915’te İtilaf güçleri Anafartalar ve Arı

The median urinary iodine concentrations of mothers and neonates were found as 70.2 µg/l and 100 µg/l, respectively which were markedly higher than those determined before

Bu çalışmada, konvektif sıcak havalı kurutucuda kapya biberlerinin kurutulması işleminde, biberlerin kurutma kinetiği, rehidrasyon kapasitesi ve kurutma işleminde

Hane temelinde ise öğrencilerin 164’ünün (%58.0) evinde öğrenciler sigara dumanından pasif olarak etkilenmektedir.. Araştırma grubundaki anne ve babaların çocuklarını

Yap›lan bir çal›flmada; kognitif, piramidal bulgular, myoklonus varl›¤› ve pozitif EEG veya BOS bulgular›yla olas› CJH tan›s› düflünülen hastalar›n

İngi- liz Parenteral ve Enteral Nütrisyon Derneği (BAPEN) hastanın nütrisyon riskinin belirlenmesi ve hastanın tedavi planının düzenlenmesi için MUST testinin

1990 yılı rakamlarına göre inek sayısı en yüksek üç ülke Hindistan, Brezilya ve A.B.D’dir 1979-81 yılları arasında inek sayısı çoğu ülkede az da

• Ekmek, fırın ürünleri, tahıl ürünleri, patates, sebze ve meyvede bulunan yüksek molekül ağırlıklı karbonhidratların tüketimi arttırılmalı. • Tuz