GAGAUZ TÜRKLERİ HAKKINDA
DENİZ TANASOĞLU İLE
ROPÖRTAJ
Türker EROĞLU«G ençlik Haftası» sebebiyle, A n k ara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen şenliklere katılm ak üzere Sovyet Sosyalist C um huriyetleri Birli ğini tem silen M oldavya C um huriyetin den bir halk oyunları ekibi geliyor. 18 Mayıs 1990 tarihinde A n k a ra’ya gelen bu ekibi m eydana getiren elem anların R us ve M oİdavan olm ası bekleniyor. A ncak ekip A n k ara’ya geldiğinde, ekip elem anlarının tam am ının T ürkçe ko nuştuğu görülüyor. B unlar M oldavya’ d a yaşayan «GAGAUZ TÜRKLE- R İ»dir.
Ekibin başında 55 yaşlarında, kır saçlı fakat genç görünüm lü dinam ik biri var. Bu şahıs araştırm acı, yazar, folklorcu D eniz T A N A S O Ğ L U . R usça yayınlanan kitap ve m akalelerinin tam a mı G agauz T ürkleri’nin tarih, âdet vc gelenekleri ile ilgili. B unlardan en tanınm ış olanı G agauz T ürkleri’nin tarihini anlatan «U zun Kervan» adlı rom an.
D aha düne kadar T ürk kam uo yunun bilmediği, tanım adığı G A G A U Z T Ü R K L E R İ’ni kendileriyle yüzyüze görüşerek tanım ak istedik. Ekibin gösterilerini seyrettik. G üzel Türkçe- leriyle söyledikleri türküleri dinledik.
25 Mayıs 1990 tarihinde D eniz T A N A S O Ğ L U ile görüşm e yapm a im kânı bulduk. G agauz T ürkleri’ni tanı m a gayesini taşıyan bu görüşm em izde, sorduğum uz sorular -tabiîdir ki- G ag a uz T ürkleri’nin tarihi ve kimliği ile ilgili oldu. B u görüşm em izi D eniz TAN A
S-O Ğ L U ’nun konuşm a diliyle aynen sunuyorum:
T. ERO Ğ LU - Sayın T A N A S O Ğ LU , Bize G agauz T ürklerinin adı ve tarihi hakkında bilgi verir misiniz?
TANASOĞLU G agauz adı iki p a r çadan düzülüdür. G ag = Eski Oğuz dilinde H ak yani asıl, öz dem ektir. A uz = Oğuz dem ektir. Böylece G agauz
= H akoğuz,A sıloğuz dem ektir.
10. asırda O rta A sya’da yaşayan Oğuz Devleti, 11. asırda bozuldu. Anlaşm azlık çıktı. Bir payı İslâmî kabul etti, bir payı (bölüm ü) istem edi. İslâmî kabul etm eyenler kendilerine biz «H A K O Ğ U Z »uz dediler. Ö bürle rine de «M üslüm an Oğuzlar» dediler. M üslüm an oğuzlar H o ra san ’d an İra n ’ dan geçerek Küçükasya’ya geldiler. Selçuk Devletini düzdüler (kurdular). O nların başı Selçuk Bey’di.
Ö bür yarısı Batıya geçtiler. İrtiş D eresi boylarından gün batısına git tiler. K aradenizin üst kısm ından Bal kanlara geçip o rad a yerleştiler. Bizans İm paratorluğunun sınırlarına geçtiler. O rada, fonetik düşm esi ile, H A K - O Ğ U Z ’laro ld u G A G A U Z .
Biz G agauzlar O ğuz Türkleriyiz. Eski O ğuz dilimizi konuşuruz. Bugün kü G agauz dili tem iz bir O ğuz dilidir. T ürk dillerinin hepsine çok yalandır. A ncak A nadolu T ürkçesine daha yalan dır.
19. asrın başlarında G agauzlar B alkanlardan M oldavya’ya geçtiler. Bir kısmı Bulgaristan ve R om anya’da kal dı. Bugün M oldavya’daki T ürk nüfusu 200.000 civarındadır. Yaşadığımız to p raklara «Bucak Kırları» demekteyiz.
EROĞLU- Bu 200.000 G agauz T ürk olm anın şuurunu taşıyor mu?
TANASOĞLU- H erkes G agauz Türkü olduğunu biliyor. A ncak tarihini bilen az. Ben Uzun Kervan adlı kita bım da tarihimizi anlatıyorum. Şimdi bütün G agauzlar yavaş yavaş tarih lerini öğreniyorlar.
EROĞLU- Moldavya dışındaki G agauzlar hakkında bilgi verir misiniz?
TANASOĞLU- S.S.C.B.’nin bazı cum huriyetlerinde, Kazakistan ve Ö zbekistan’da 2-3 köy var. Ukrayna ve Kafkasya’da iki üç köy var. En çok Bul garistan’da 60.000 civarında T ürk var. (G agauz T ürkü). Bu kış onlarla görüştük. V arna’da, Balçık’da çok G agauz var. Cevizlik v.b. köylerde bulunduk onlar da bizim dilimizi çok güzel ve temiz biliyorlar. O nlar bizim dilimizi başka dillerle karıştırm ıyorlar. Bizim dilimiz M oldavya’da biraz başka dillerin tesirinde kaldı. Bulgaristanda yaşayan G agauzların âdetleri de çok otantik. Fakat Bulgaristan Devleti onları G agauz T ürkü olarak kabul e t miyor. O nları Bulgar yazmışlar. İnsan lar arasında ne kadar G agauz Türkü olduğu biliniyor. A ncak Devletin istatis tiğinde yok. Biz o rad a insanlarla konuştuk. Köylerin nüfusunu hesap ederek toplam nüfusu hesap ettik. A yrıca R om anya’nın D obruca bölge sinde 5-6 bin G agauz T ürkü var. Türkiye’de ve daha bazı yerlerde G agauz T ürklcri var.
EROĞLU-Moldavya dışında yaşa yan G agauz Türleri ile ilişkiniz var mı?
TANASOĞLU - Bulgaristan- dakilcrle var. O nlar 100 kişi 2 defa gel diler. 10 yıldır onlarla ve A m eıik a’da- kilerlc görüşüyoruz.
EROĞLU-Özelliklc Sovyetlerdeki T ürklerle tem asınız var mı? Siz H ris- tiyansınız. Din ayrılığı problem doğuruyor mu?
TANASOĞLU- Sovyetlcrde yaşa yan T ürk halklarıyla çok yakın tem as larımız var. Özellikle A zerbaycan, T ürkm enistan ve Kırgızistan’la. Kazak, Özbek, Kırım T atarları dilimize çok yakın. H epsinden çok A zerbaycan bize çok vardım ediyor. A zerbaycan bizim gençleri Ü niversitelerine kabul ediyor. 20 gencimiz bu yıl Bakû Ü niversite sinde okuyor. Y azarlarla, kom pozitör lerle çok yakınız. Bcıı B aku’da T ürko loji Bölüm üne üç yıl devam etlim . Tez verdim. A şkabat’la çok tem asım var. Cengiz A Y T M O T O F ’la çok tem as e t lim. Din bakım ından, dinî bir p ro b le mimiz yok. O nlar bizim kilisemize, biz onların camisine gireriz. Bizim bütün grup A nkara’da K ocatepc Cam iine git tik. Çok m em nun olduk, çok güzel. O R A D A N A M A Z I SESLED İK .
EROĞLU - Türkiye’ye ilk defa mı geliyorsunuz? G rubunuzun adı nedir?
TANASOĞLU - Evet ilk defa geli yoruz. G rubum uzun adı «D üz Hava», bizde öyle bir oyun var.
E R O Ğ LU - Bizde dc öyle bir oyun var. Türkiye’de dil bakım ından zor landınız mı?
TANASOĞLU- İstanbul’da, Silif ke’de, A n k ara’da hep T ürkçe konuş tuk, anlaştık.
E R O Ğ LU -Siz M oldavya’d a yaşa- ' dığımz yere «Bucak Karları», ülkeye de
G A G A U Z İS T A N diyorsunuz. Peki bu ra lard a yaşayan G agauz T ürkleri geleneklerini m uhafaza ediyorlar mı?
TANASOĞLU- Bizim halkımız, sade insanlar, köylüler, çiftçiler bizim kültürüm üzü tutarlar, m uhafaza e d e r ler. Fakat öğrenim yapmış olanlar d il lerini karıştırıyorlar. G orbaçov gelince biz çok rah at ettik. Stalin ve Brejncv bizi R us yapm ak için çok uğraştılar.
ERO Ğ LU - Bize kültür faaliyet leriniz hakkında bilgi verir misiniz?
T A N A SO Ğ LU -1986 yılında G o r baçov gelince biz am atörlükten profes yonelliğe geçtik. Oyun ve türkü gru p lan vardı. 1957 yıknda «Kadıyca» adında bir am atör dernek kurduk. Benim bu grubum uzun yıllar çalıştı. Festivallere gittik. A ncak fazla birşey yapam adık. 1986 yılında K ültür Bakanlığı bize D ev let asam blesini verdi. Biz Düz Hava asam blesini kurduk. Bu bir güzel adım dır. B undan başka okullara ana dilimiz ders olarak kondu, 30 yıllık arad an sonra...
Şimdi biz kültür faaliyetlerimizi başlattık. Tiyatro açm ak istiyoruz. Bi zim İnce Sanatlar E nstitüsü’nde iki G agauz grubum uz var. rejisör yapm ak istiyoruz. O nlara G agauz dil ve ed e biyatı dersleri veriyorum. Ü niversiteler de G agauz gruplarım ız var. Sanatçı, koreograf yetiştiriyoruz. Bize birkaç rejisör ve koreograf lâzım. Bu konuda T ürkiye’den yardım bekliyoruz. G en ç lerim iz buraya gelsin öğrenim görsün.
E R O Ğ LU -Peki şimdi G agauz O- yunlarına geçelim. K aç tane oyununuz var, hangi oyunları oynuyorsunuz?
TANASOĞLU- Çekirge, Üçayak-, Kadıyca, K arşı Hava, Ava Oyun, Çökelek, B elden Oyun, K oldan Oyun, M ahram a (B aşörtüsü) >
ERO Ğ LU -Bu saydığınız oyunların çoğu bizde de var. Tabii isim olarak. Şimdi bize Türkiye’d en bekledikleri nizi söyler misiniz? T ürk halkına neler söylemek istersiniz?
TANASOĞLU- T ürk kardaşları- ma, kankardaşlarım a, O ğuz kardaşları- ma çok duygularımız var. Fakat hepsini söylemek çok zor. Biz çok dolduk, his lendik. B urada bakışlarım ızla anlaştık. İstiyoruz ki biz T ürk insanları, biz Oğuz T ürkleri birbirim izi unutmayalım, bile lim. Biz birbirimizi ne kadar bilirsek o kadar yaklaşırız. Jü rk iy e ’deki T ürkler bize gelsinler. Biz onlara hevesle bak a rız, ağırlarız. Biz de buraya geldik çok iyi karşılandık, çok alâka gördük. Biz bütün grup olarak T ürk m em leketim izde T ürk kardeşlerim izle görüştüğüm üz için çok sevindik. K en dimizi m em leketim izde hissettik. A ta türk’ün bir sözü var «Türkiye Türk- lerindir» ve «NF. M U T L U T Ü R K Ü M D İY E N E ...» Bu sözleri çok sevdik, çok beğendik. Bir ? daha anladık ki biz Rusya’da yaşıyoruz ama, yalnız değiliz. Bizi anlayanlar tanıyanlar var. İnsanlar Türkiye’de bizi yakın kabul ettiler. Bizi sesliyorlar (soruyorlar), bizim M oldav ya’da nasıl yaşadığımızı öğrenm ek is tiyorlar. H crgün birbirim izi sorduk. Türkiye’deki kandaşlarım ızla, gardaş- larım ızla her zam an görüşm ek istedik.
EROĞLU- Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz. M oldavya’daki kardeşlerim ize, analarım ıza, bacıları mıza çok selamımızı götürün.