X
Eski devirlerde, ülemanm kıymeti fı kıh ile Ölçülürdü. Halbuki bunu tayin etmek, buna numara vermek için orta da bir miyar yoktu. Halk takdir ede mezdi, çünkü cahildi. Padişahlara ge lince, bunlar da ekseriya ümmî idi. Türk lisanından başka bir dille yazıl mış bir çok kitaplarla bir çok mesele leri ezberlemekten başka bir marifet göstermiyen ülemanm kudretleri yalnız kendi aralarında;'anÎaşılıyordu.
•Hİaı-ıaiadiadfc su ve yeşillik, bir cennet remzi idi.Bunun için ahret ni metlerini sayarlarken, cennetteki
ne-ı V» n !■* o i» /-I
f-hirlerden bahsederler, orada yemişler, huriler, gilmanlar bulunduğunu söyler ler, cennetin duvarlarının mahallebiden olduğunu iddia eiderlerdi.
“Hallâli müşkülât,, “Melcei Enam,, diye tanılan ülemanm karşısında padi şahtan tutun da, Sivasın bilmem ne kö yündeki rençbere kadar herkes - ilmin ve dinin maveraî ve lâhutı kudretini an layamadıkları için - iki büklüm bir ita atle iğilirdi.
İşte bunun içindir ki, eski yıllarda ülema denilen sınıf, İdarî işlerde, şer’ı meselelerde istedikleri gibi hareket et mişler, başta padişahlar olmak üzere, aşağı yukarı bütün devlet erkânını, ri cali avuçlarının içinde oynatmışlardır.
Bunların içinde padişahları zulme sefahate teşvik edenlerin, büyü ile, fal ile (tedviri maslahata) inandıranların sayısı pek çoktu. Fakat aralarında mem lekete hayırlı işler yaptırmaya faydalı hizmetler gördürmeğe sevk ve teşvik edenler dc yok ceğildL
VM■■CoJf r , j£ \ ^
***
y <«■
* ı*-^c>
<PıT
LP~ >ûAj
c o
t4JL
c A r
pcJfl&j t
¿ J * J U. s
y r T
(J<£ (
&J \j& , y r '•■’- * * t’ > —I -V- *\
maktı. Bunun için Padişaha yalvardı, yakardı, “Erbabı takvimin yeni rasada- ta, muhtaç olduğunu padişaha anlata rak, masrafı “tarafı devletten,, veriL mek üzere bir rasathane kurulması için bir “hattı hümayun,, kopardı. Vükelâ padişahın buyruğunu yerine getirdi, .Tophane üstündeki tepede bir rasathane yapıldı. (H. 987).
Rasathanenin kurulmasına zamanın meşhur riyaziyecilerinden Mısırlı Şeyh Mehmet oğlu Molla Fakitidin nezaret etmişti Molla, daha evvel hoca Saded- din Efendinin iltimasiyle ır.ünece.imba- şılığa getirilmiş fen ve ilim adamıydı.
Sadeddin Efendi, rasathaneyi kur durmakla ne kadar sevinmişse, Şeyhis lâm Kadızade Şemseddin Ahmet E- fendi de o kadar kızmış, fena halde sinirlenmişti. Bunun için, rasathaneyi kapatmak çarelerini aramıya başlad;.
Vükelâ arasında fikrine uyacak, kendisine taraftarlık edecek kimse bu lamadı. Çünkü hepsiyle arası a - çıktı. Bunun için Padişaha baş vurmıya mecbur oldu. Üçüncü Murada bir mek tup yazdı, padişahın vehmini körükle di, Sulatn Murat telâşlandı, rasathane - nin uğursuzluğuna inandı. Hemen Der ya Kaptanı Kılıç Ali Paşaya haber yoL layarak, rasathanenin yıkılmasını em retti.
Kılıç Ali Paşa rasathaneye gitti, güneşin yükselişini gösteren, yıldızla rın seyrini takip için kullanılan aletler le, daha başka r.e fcaıdar edevat varsa hepsini kırdı, kesti, parçaladı. (22 İkin- cikânun 1850).
Rasathaneyi bir molla açtırdı, bir t
şeyhislâm da yıktırdı.