• Sonuç bulunamadı

[Süleyman Ergüner ve ney]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Süleyman Ergüner ve ney]"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

di. He'e o taksimleri!.. Sanki o nefes kamışta: "Ben Siileyman-ı ahengim ve mizm.ar-ı Davûd ne­ yim karşısında mephuttur” di­ yor ve belki de rahmetli Enis Sehiç gibj şöyle haykırmak is­ tiyordu:

Bakmıyor hiç kimse dünyadan

ö t e ,

.yu^R T IK o t e y i d e d i t e ­ miyoruz. O ney ki Siiley- man Erguner’in elinde tanrılaşraıştı. Onu Allahça söy­ letiyor, Peygamberce konuştu ruyordu. Bir kamış parçasının

ısanı tahassüs ve tahayyül u- fuklarının son noktasına kadar götürdüğünü ancak Süleyman’­ ın neyini dinliyerek gördük. O da Neyzen Tevfik gibi zaman zaman:

Gezindim sâz-ı hicranımla bin bir perde üstünde, Şu aheng-i hayatın darbını

taksime yeltendim. Karar ettim adem-âbâd-ı gam­

da, iasl-ı hîçide, Şunu derkeyledim ancak ki

bârım kendime kendim! Diyordu. Halbuki Süleyman neyle kalblere kapı açar ve gö­ nül göklerinde yüzlerce güneş gösterirdi! Ka'be dokunmasını bilirdi, o kalbi fethederek!.. Garplı bir mütefekkirin dediği gibi insanın kalbi her zaman dardır. Fakat Süleyman’ın ne­ yini dinledikten sonra o kalb cihandan daha geniş olurdu. Sanki o, insanların kalbinin yakınında bulunsun diye yara­ tılmıştı. O, İngiliz muharriri Thoms Carlyle’m tâbiri veçhi­ le, Tanrının anlaşılmaz sihriydi. O, evet Süleyman Erguner, bir şair gibi:

Aheng-ü reng-ü zemzemenin tacdarıyım Afakini gönüllere açtım

.azan:

-rvs'L.u'no

Dalmış âlem şimdi cısmaniy yete, Kalmamış kurtulmağa iyman,

ümid Ağla Fanus ağla insaniyyete!. Süleyman Erguner can adam dı, vefalı dosttu, muhabbetti insandı. İyi bir öğretmen, kuv­ vetli bir neyzen olan Muhittin Erev’le —ne yazık ki o da şim­ di hastadır, Tanrı âcil şifalar versin— zaman zaman Süley­ man’ı ziyarete giderdik. Son de­ fa Tekel İdaresinin Cibali Fab­ rikasındaki vazifesine giderken gördük, Muhittin’in hastalığına çok üzülüyordu, “bir iyi olsa o- na evimde mükellef bir ziyafet vereceğim” diyordu. Zavallı Sü­ leyman, demek seni de toprağa verdik!.. Radyo İdaresinin ka­ dir bilirlik olmak üzere bir Sü­ leyman Erguner saati tertip etmesini ümitle bekliyoruz.

fütuhumun, Arşın getir lisana mukaddes sükûtunu Ey şi’rim ey figanı derunî

şükûhumun Demedi... Hakikaten ahenk ve zemzemenin bir taçdarı idi. Sii’eyman’ı dinleyenler, onun kudretine, yaratıcı üfleyişine hayrandı. Buna mukabil Süley­ man’da ne asil biı- tevazu, ne efendice bir davranış vardı. Ken dişindin bahsedilmekten sıkılır­ dı, nazlı değildi, sohbet adamı, meclis adamıydı... Kendi kendi­ ni yetiştirmişti. Musikiye son­ suz ve derin aşkı onu kemale götürmüştü. Keşfedilmesi biraz geç oldu. İstanbul radyosunda saz esrrleri çalındığı zaman e- ğer Süleyman varsa bu saza başka revnak ve ihtişam

gelir-İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu utanmaz bu yüzsüz Kelime açlığı çeken Cümle hasretiyle yanan Aciz kulunu bağışla Tanrı’m Balkona gelen kumrular aşkına. Şiirine akıcılık diline açıklık ver

Onun için her­ kes gibi hareket eder, yalnız şu farkla ki, başkalarının önünde sözde saygı gösterdiği şeylere kendi başına kalınca canının istediği

1941 senesinde Akademiden mezun olarak memlekete dönünce, An­ kara Devlet Konservatuvarına ke­ man hocası tayin edildi.. Aynı zaman­ da Riyaseticumhur orkestrasında

Boğaz vaz’ iyeti mevkiiyesi, cami olduğu tabiî güzellikler ve bazi san’ at âbideleri ve bedayi cihetiyle İstanbul ile beraber dünyanın bir şah eseri

Bu madde birinci babdan yani (تسذي - تسد) vezninden geldiği zaman “saymak, ölçmek, hesaplamak” manalarına gelir. c) Beşinci babdan (تُسذي ـ تٌسد) tasrif

Seniha Sultan, Sultan Abdülha - midin cülûsundan az bir müddet sonra mahlû Sultan Muradı tekrar tahta geçirmek için teşekkül eden «Kleanti İskalyeri»

The random effects method presumes that heterogene- ity is present, and the differences among studies are due partly to statistical random variability, but also due to differences

Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının, meslekleri ile fonksiyonel besin bilinirliği ve fonksiyonel besin tüketimleri arasında önemli ilişkiler bulunmuş,