IstaÉulun
T
arih ve güzellik şehriolan İstanbul ayni za manda bîr «Menba su
lan» şehridir. Beşiktaştaki
«Hamidiye», Kâğıdhanedeki
«Çağlıyan» suları istisna edilir se bütün bu zemzem gibi sular
Boğazda ve bilhassa Anadolu
yakasında toplanmışlardır. Y a ni tabiat bütün güzelliklerini
bir arada arzetmektedir. Bu
kadar cömerd olan tabiat nimet lerinden maalesef faydalanamı yoruz. Istanbuİun sayısız dene cek kadar mebzul olan güzel su larının bir çoğu İstanbulluların bile meçhulüdür; yahud“ yalnız evi, hanı vardır. Yakın zaman lara kadar Istanbuİun sucu dük kânlarında çeşit çeşit ve halisin
den menba sularını bulmak
mümkündü. Bütün gün aheste
aheste çalan zillerde müşteri
davet eden bu dükkânlar yavaş yavaş ortadan kaybolup adım başında bir buz dolabile karşı laşmağa başlıyalıberi iyi su ni yetine içtiğimiz şeylerin ne ol duğunu Allah bilir!
Daha dün Istanbuİun her ta rafında damacana veya bardak la tedarik edilebilen «Karaku lak» ve «Sırmakeş» suları ne oldu?... Evkafın Bahçekapıda- ki sebilde sattığı «Defne» suyu ortadan kalktı? Tomruk suyu nu Üsküdar sucularına bulmak güçtür.
Bugün işletilen; depo, doldur ma ve sair tesisatına malik o- lan Taşdelen, Koeataş, Hünkâr ve Çağlıyan sularının bir barda ğmı îstanbulda on kuruşa içme ğe razı olduğumuz halde çoğu zaman tedarik edilememektedir. Meselâ bazı büfelerde, vapurda neidiiğü bilinmiyen gazoz sürül sun ve fazla kâr bıraksın diye şişe suları bulundurulmaz veya soğutulmaz.
menba,
ne oldu?.
VakîUe başlan eşsiz birer eğlen
ce geri o jm menba sularımız
gıvaş gavaş 'Sarihe harıştgo
Güzel menba sularımız bakım sızdır, kontrolsüzdür. Her biri nin başı birer seyringâh, mesire ve eğlence yeri iken bugün ya vaş yavaş metruk bir hal al maktadırlar. Çamlıcadaki Tom
ruk suyunun ba- — —— y
Enver Naci Gişen
şı sucu eşekleri-’ nin içtima mahal li olmuştur, gi -
decek yolu bile
kalmamıştır .
Büyük Çamlıca suyunun yanın daki setler bir zamanlar odun deposu olarak kullanıldı, şimdi şeytanlar top oynuyor. Küçük Çamlıca suyu ayni ıssızlık için de... Motörlü vasıtaların mem lekete yeni yeni girmeğe baş ladığı sıralarda arabalarla akın akın gidilen «Taşdelen» ve «Ka yışdağı» şimdi birer dağ başı dır.
Büyükdere île Bendler arasın daki sulara ancak muhitin sa
kaları uğruyor. Hele tarihî
bendler bayram, yerlerini andı ran eski rağbeti şimdi rüyasın da görüyor...
Bu pazar Beykozun şerbet gi bi, zemzem gibi sularında öz- liyerek dolaştıktan sonra hük mettim ki bir gün gelecek îs- tanbuîda güzelim menba sulan
a z a n
dururken içtiğimiz Terkos suyu nu da belki bülamıyacak, deniz suyuna saldıracağız.
Beykozdan 7 kilometre içer de bulunan Karakulak suyuna iskeleden kalkan ve neden boz
ma olduğu bir
türlü anlaşılandı yan, orada «Kap tıkaçtı» diye anı
lan. minare gibi
sözle bir otobüs içinde g e l d i k .otobüsten indikten sonra gayet kötü bir
yolu olan yokuşu tırmanarak
suyun başına vardık. îstanbu- lun en güzel sularından bîri, durdukça lezzet peyda eden ve bozulmıyan bir su bir vadi için de. Yamaçlardaki sedler gazino taştırılmış...
Bu su, 21Q sene evvel ölen
(1153) ve menbaın bulunduğu Dereseki köyünün hududunda yatan Karakulak Ahmed ağa nın adına izafe edilmiştir. Suyu oldukça boldur. Çeşme 111 yıl
önce Sultan Mahmud tarafın
dan tamir ettirilmiş (1252);
mermer, güzel bir çeşme yaptı rılmış. Fakat bu çeşme bugün perişan halde bırakılarak için den çıkarılan, biz boru ile su, kolay doldurulsun diye bir sed aşağıya alınmıştır. Sultan Mah
mud bu çeşmesi üzerindeki
suları
«Pertev» adlı bir şairin yazdığı kitaba şöyle bitiyor:
A ktı ağzım suyu tarih yazar- Aktu ağzım suyıı tarih yazar-
*" ben Pertev
Bi ırnsaldu zehi çeşmei Sul tan Mahmud Karakulak suyu bugün sade ce Beykozun kullandığı bir su olmuştur. Pek az mikdarda da Ankaraya götürülmektedir. An karadan üç tenekelik bir dama cana (4 - 5) liradır. Beykozda ise tenekesi 25 .kuruştur. Bey kozda 1,5 tenekelik şişeler 50, 2,5 tenekelikler 60 - 70, 3 tene- kelikler 70 - 90 kuruşa satılmak tadır. Doldurma - parası olarak sakalar 5, 10, 15 kuruş vermek tedirler. Müsaid şartlarla an cak Beykozda satılan Karaku lak suyunu îstanbulda bulmak imkânsızdır. Karakulak suyu - nun deposu yoktur. Biriktirip bol bol kullanmak, kolay dol durmak mümkün değildir.
Sırmakeş suyu ile Karakulak arasında iki kilometrelik bir me safe var. A şağı yukarı kaynak lan ayni mıntakada olduğu hal de meşhur Ahmed Mithad efen dînin himmetile Sırmakeş suyu Akbaba köyüne kadar indiril miş, boylere Beykoz, yaklaştı- rılmıştır. Hattâ daha sonra bo
rularla Beykozun içine kadar
ulaştırılmıştır. Maalesef bugün Sırmakeş suyu âmme hizmetin den tamamile çıkmıştır; işlet - mek mümkün değildir. Zira Mit hat efendinin şahsî mülkü olan bu su bilâhare vârisleri tarafın dan deri fabrikasına satılmış - tır. Akbabadaki çeşme gür sula rile bomboş durmaktadır. Yine Akbaba köyünde bulunan (Buz pınar) ve (Derman) kaynakla rı boşuboşuna, şırıl şırıl akmak tadil-. Daha böyle nice zemzem gibi, bal gibi sularımız vardır. Fakat her birinin ayrı bir efsa nesi, acıklı hikâyesi olm asa!...
-
__________-_________
i m i * /
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi