• Sonuç bulunamadı

1993 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü almıştı:Mehmet Zaman Saçlıoğlu ile söyleşi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1993 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü almıştı:Mehmet Zaman Saçlıoğlu ile söyleşi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

]Viehmet Zaman Saçlıoğlu,

1993 Y unus Nadi Öykü

Ö dülü’nii Vüs’at O.

Bener’le paylaşmıştı.

Saçlıoğlu ”nun ödül alan

dosyası “ Yaz Evi” sonunda

kitaplaştı. Saçlıoğlu ile

kitabı üzerine söyleştik.

1993 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü almıştı...

İLKER AKÇAY

S

ayın M.Z. Saçlıoğlu, 1993 Yunus Nadi Öykü Ödü- lü’nü Vüs’at O. Bener’le paylaşan dosyanız kitaplaş- tı. Duygularınız neler?

- Mutluluk... Aslında biraz da bu ­ rukluk. Kitabın, bir yıl boyunca, üç ya­ yınevini gezdikten sonra Cem Yayıne­ vi tarafından, on gün içinde fuara yetiş­ tirilmiş olması bir tansık. Bu, yayınevi­ nin olumlu, destek verici tutumuyla ve önemli bir ödüle gösterdiği saygıyla oluştu. Kimbilir, birçok genç yazar ki­ tap bastırmakta ne kadar güçlük çeki­ yordu!', ödüllü bir kitabın bastırılması bu kadar güç olursa...

- Kitabın kapağındaki yazısında Fet­ hi Naci, “(Ataç gibi söyleyeyim) zarı­ nı Saçlıoğlu için atıyorum” demiş. Bu, çok önemli bir eleştirmenin size olan güvenini mi gösteriyor?

- Bir kitapla bu güvene layık olduy- sam çok şanslıyım. Bu zar bana onur verdi.

- Eleştirmenlerin düşünceleri sizin için ne kadarönemli?

- Kanımca eleştirmen en önemli okurdur. Çünkü; okuduğunu, geliştir­ diği beğeniyle; oluşturduğu standartla edebiyat dünyası içinde bir yere yerleş­ tirir; diğer yapıtlarla, çağıyla ilişkileri­ ni analiz eder; diğer okurlara, hatta bir ölçüde, yazarın kendisine yapıtını tanı­ tır. Bir sanat akademisyeni olduğum

Fethi Naci'ye göre Saçlıoğlu

le çalıştığı belli olan bir hikayeci var

1

980'lerden bu yana birçok ro­ mancı adını duyurdu ama “genç romancı” denir denmez Orhan Pamuk geliyor akla. Son yıllarda ken­ dilerinden söz ettiren genç hikayecile­ rin sayısı az değil ama “genç hikayeci” denince hemen akla gelen bir ad yok. Daha doğrusu, yoktu. Mehmet Saçlı- oğlu’nun 1993.yılı “Yunus Nadi Ya­ yımlanmamış Öykü Ö düiü”nü Vüs’at O. Bener’le paylaşan kitabını, Yaz Evi’ni okuduktan sonra benim için ar­ tık öyle bir ad var: “Genç hikayeci” de­ nince “Mehmet Saçlıoğlu” gelecek ak­ lıma. Çalakalem yazanların çoğunluk­ ta olduğu ülkemizde dilin önemini bi­ len, yazdığı her cümle üzerinde

titizlik-karşımızda. Saçlıoğlu, bir kültür biriki­ minden güç aldığı belli olan hikâyele­ rinde, alışılmış hikâyenin sınırlarını zorluyor; zaman zaman gizemli, zaman zaman “hum our”a dayanan hikâyele­ rinde hep yeninin ardında: Yeni ben­ zetmeler buluyor, yeni ruhsal durum ­ lar yaratıyor; sıra dışı olayları, durumla­ rı seviyor, bunları sıra dışı bir anlatımla dile getiriyor. Amacı belli: Aleladeliğe düşmemek, dile dört elle sardmak-hep edebiyat hazzı vererek...

“Bir Yaz Evi”, “Pencere "Önümün Yolcusu”, “Kızım” gibi hikâyelerini okuduktan sonra (Ataç gibi söyleye­ yim) zarımı Saçlıoğlu için atıyorum. ■

için, bu eleştirmenin ya da bir kuram­ cının düşüncelerine önem verilmesi gerektiğine kesinlikle inanırım. Sanat­ çının yönlenmesi için değd de, yaptığı­ nı bilimsel bir gözle tanıması için bu gereklidir. Bir sanatçının kendi yapıtı­ nı tamamen objektif ve bilimsel kriter­ lerle değerlendirilebileceğini pek san­ mıyorum. O halde ona bu konuda, bi­ limsel yollarla değerlendirmeler ya­ pan bir kuramcı yardım edecektir. Sa­ yın Fethi Naci’nin yazısı, bu öykülerin kendi üzerinde bıraktığı toplam etki­ nin bir sonucudur sanırım. Ama ger­ çek bir eleştiri yazısı yazdığında, onun, kitabı noktalama yanlışlıklarına dek didiklediği bilinir. Yazdıklarımın ve yazacaklarımın bilimsel kriterlerle de­ ğerlendirilmesi benim için, duygusal beğenişlerden çok daha önemlidir. Bu değerlendirmeler benim ana yolumu değiştiremez; -çünkü ne yaptığımı bi­ liyorum- ama yola çıkarken yeterince donanmamı, yolu daha iyi görmemi sağlar.

- Ya olumsuz eleştiriler?

- Bilimsel kriterlerle yapıldığı süre­ ce, yanlışlarımı görmek işime yarar. Duygusal değerlendirmelere kızarım, hırslanırım. Bu da işime yarar; itici güç olur.

- Klasik bir soru; kimin için yazıyor­ sun?

- Eleştiriye bu kadar önem verdiği­ me göre; ciddiye alacaklar için diyebi­ lirim.

- Öykülerinizde, gündelik gerçek­ likten, fantastiğe uzanan bir kurgu ve yapı var. Bu arada yer yer şiir tadı du­ yumsatan anlatımlarla karşılaştım.

- Gerçeklik ve fantastiklik (buna ina­ nılmazlık mı, yoksa gerçek dişilik mı demeli bilemiyorum) belki de aynı şe­ yin farklı yerlerden görünümleridir. Gündelik gerçeklik kimi zaman akıl, mantık dışı, düşlem üstü olabiliyor. “Ben hesabımı öbür dünyada Allah’a veririm” diyerek vergiden kaçan bir işadamının bırakınız politikaya soyun­ masını, varlığı bile ülkemizin fantastik bir gerçeğidir. Bir başka örnek vere­ yim: Bir hapishanede, dört kişinin ka­ tili bir adam var, adı da Sakin. Bu da bir gerçek. Hangi yazar böyle bir kah- ramanına.Sakin açlım takmaya cesaret edebilir? Görüyorsunuz, özellikle bi­ zimki gibi ülkelerde yaşam sanattan daha fantastik olabiliyor. Benim yaptı­ ğım, zaman zaman, fantastik bir gö­ rüntüye çok gerçekçi; çok olağan bir görüntüye de biraz olağandışı gözle bakmak. Sanırım bu, aynı öykü içinde yapıldığında bir tür denge oluşturu­ yor. Şiir tadını nerede aldığınızı anla­ yamadım. Ben bundan kaçınmaya, şiir dilini öyküye sokmamaya, şiirselliği anımsatmamaya özen gösterdiğimi sa­ nıyorum. Bir düzyazının içindeki şiir dilinin kafa karıştıracağını düşünüyo­ rum; çünkü şiir dili ile düzyazı dili bir­ birinden çok ayrı şeyler. Ben, belki bi- *

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye Türkçesindeki –Ir/ -Ur ve –r ekleri, Azeri Türkçesinde geniş zamanı karşılamadığı geniş zaman ekinin sadece –Ar şeklinde olduğu

Metakarpal bölge veya parmaklarda kapalı yaralanması olan hastada kırık, çıkık ve instabilite tanılarını gözden kaçırmamak için fizik muayene ve direk grafide

İslam her zaman için ilim ve bilime önem ver- miştir. Allah’ın “oku” emri ile bizlere işaret ettiği yitiğimiz olan ilim için, insanlar yaşamları bo- yunca farklı

Triyas boyunca timsah, kaplumbağa ve timsah benzeri sürüngenleri kapsayan yeni sürüngen grupları, mollusk (yumuşakça) yiyen zırhlı sürüngenleri kapsayan yeni

Yumuşak bedenli çok hücreli su hayvanları 1 milyar yıl önce suların altındaki çamurların su hayvanları 1 milyar yıl önce suların altındaki çamurların

Resmi tanıtım Basın duyuruları basın toplantıları basılı materyaller.. Etkinlik

• Temel ihtiyaclara harcanan zaman (yemek, uyku, kisisel bakim) + bos zaman (dinlenme +

• Zorunlu olarak yapılan işler için ayrılan zaman; çalışarak ekonomik kazanç elde etmek için ayrılan zaman. • Serbest zaman (Boş Zaman