• Sonuç bulunamadı

Ermeni meselesinin içyüzü:Tarihimiz Ermeni isyanları ile doludur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermeni meselesinin içyüzü:Tarihimiz Ermeni isyanları ile doludur"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 Şubat 1973

u ^3

WC/

"Başlatılan ayaklanmalar başarılı

olmadığı zaman büyük devletler

araya girerek Osmanlı Devletini

yatıştırmağa çalışıyorlardı.,,

Hürriyet

| ERM ENİ

!

M ESEI

t

.

e s i n i n

. .

1

L ' ç y

üzü

W

HI

DERLEYEN.

E .E S E N

Tarihimiz Ermeni isyanları

ile

©

T

ARİHİMİZ Ermenilerin yarattıkları gösteriler,

kalkışma teşebbüsleri ve kanlı isyanlarla dolu­

dur. Bunları şöylece sıralayabiliriz.

1 — E r z u r u m olayı

( 2 0 Ha zi ra n 1880)

Rusların Ermenilere silâh yardımı yaptıklarını ve bu si­ lâhların kilisede depolandığı­ nı haber alan Vali Samih Pa­ şa bir baskın tertipler, kili­ senin etrafı asker ve polisler tarafından çevrilir. Ancak baskının yapılacağını öğrenen komiteci Ermeniler tertibat almışlardır. Karşılıklı ateş baş lar. 3 asker 1 polis şehit e- dilir. Kiliseye girilir, fakat si­ lâhlar bulunmaz.

2 — K um ka pı göste­

risi ( 1 8 9 0 T e m m u z )

(Musa Bey) adında Mut- ki’li birinin bir Ermeni kızım iğfal ettiği iddiaları ü- zerine şikâyetler avvuka çıkar

Musâ Eey yargılanmak üzere İstanbul’a gönderilir, fakat beraat eder.

Bu basit gibi görünen olayı Ermeni komitecileri dörtbaşı mamur kullanmaya çalışmış­ lar iyi işleyen propaganda a- raçlarıyla bütün dünyaya, kabartarak, yaymışlardır. Öy­ le bir hava yaratılmıştı ki ar­ tık, Ermeniler ne yapsalar haklı idiler, dünyanın hıristi- yan kamuoyu karşısında. Ni­ tekim bundan cesaret alarak Kumkapı gösterilerini tertip­ lemişler, haksız da görülme­ mişlerdir.

Kumkapı gösterileri doğru­ dan doğruya Hınçakların ter­ tibidir. Adâlet istemek gibi dünya kamu oyuna da hoş gelen bir amaçla tertiplenen gösterilerde önce bildiriler dağıtılarak Ermeniler tahrik

edilmiş, arkadan patrikhane­ nin ele geçirilmesi Ermeni patriğinin saraya gönderilme­ si gibi zorlamalarla devam etmiştir. Kumkapı gösterile­ rinde silâhlı çatışmalar da olmamış değildir. Ancak Hın- çak mensubu Ermeniler bu çatışmalarda hayli çekingen davranmışlar, askerin davra­ nışı karşısında çekilmişlerdir.

3 — Y o z g a t ,

M e r z i ­

fon ve Kayseri o l a y ­

ları ( 1 8 9 2 - 1 8 9 3 )

Bu olaylar da doğrudan doğruya Hınçak örgütünün faaliyetine bağlıdır. Hmçak’- lar o dönemde Kayseri’den başlayarak Yozgat’ta. Mer­ zifon’da, Çorum’da ve diğer yakın şehirlerde kuvvetlen­ meye, örgütlerini geliştir­ meye girişmişlerdi. Bu geliş­ me çetecilik faaliyetiyle des­ tekleniyordu. Artık “ Hın- çak” tam anlamıyla bir a- narşi bir terör örgütü ola­ rak icrayı faaliyet etmeye başlamıştı. Bir yandan kov­ boy filmlerinde gördüğümüz gibi posta arabaları yolları kesilerek soyuluyor, arabala­ rın asker koruyucuları öldü­ rülüyor, öte yandan Hınçak komitesi hükümet taraftan Ermeniler hakkında ölüm kararı alıyordu. Bu tür giri­ şimler öylesine artmıştı ki 1894 yılının Mart avı sonla­

rında ayinden dönen pat­ rik Aşıkyan’a bile suikast ya­ pılmak istenmiş ve patrik ö- lümden kıl payı kurtulmuş­ tur.

4 — Z e y f u n

( Süley -

m an iye ) isyanı

( 1 8 9 5 E y l ü l )

Zeytun isyanından tarih daima bir kara leke olarak söz eder. Zira bu isyanda gö­ zü dönmüş komiteciler insan­ lık dışı davranışların örnek­ lerini vermişler, halk ve ada­ let isteklerini artık kanla, si­ lâhla yürütmeye başlamışlar­ dır.

Genellikle kıpırdanış içinde olan Zeytun'da en önemli ha­ reket 16 Eylül’de baş verdi. Aslında bu bir kıpırdanış da değil, düpedüz isyandı. Telg­ raf telleri kesilmiş, kışla et­ rafında tertibat alınmıştı. Kanlı bir sonuç getirdi Zey­ tun isyanı, Ermeniler beş- yüzden fazla askerle komu­ tanlarım esir ettiler ve ço­ ğunu Zeytun’lu Ermeni ka­ dınlarına öldürttüler. Bu is­ yan bir taraftan Ermeniler i- çin insanlıktan öte oldu­ ğu gibi bir taraftan da Os­ manlI devleti için haysiyet kinciydi. Zira İstanbul’dan gönderilen kuvvetlerle kanlı Zeytun muhasara edilmişti a- ma, devlet merkezindeki bü­ yük elçiler yine işe karışmış­ lar, Osmanlı devletini bir a- vuç sergerdeyle anlaşmaya mecbur bırakmışlardı. Zaten bugün de Ermenilerin sonuç­ suz direnmeleri bâlâ o gün­ lerden kalan yargılara, o gün­ lerden kalan şımarıklıklara dayanmaktadır.

“ Zeytun” daha önce de bir kaç defa isyan etmiştir. Fa­ kat bu isyan diğerlerine göre havli önemlidir ve Ermeniler bilinen kadarıyla belli yön­ de mesafe almaya çalışmak­ tadırlar.

5 — BabIâli y ür üy ü*

şü ( 1 8 9 5 E y l ü l )

Yukarda Hınçakların Er­ meniler üzerindeki etkileri­ nin arttığından söz etmiştik. Gerçekten Hınçak komitesi artık azıtmıştır, amaca e- rişmek için yapmayacağı ha­ reket yoktur. Üstelik komite

dış ülkelerle pek yakın te ­ maslara da girmiş, davranış­ ları hakkında Osmanlı Hü­ kümetine değil de, “ Ecnebi sefirlere’’ bilgi verir olmuş­ tur.

1895 yılı Eylülünün üçüncü Pazar günü yapılan gösteri­ lerde de aynı yol izlendi. Se­ firlere bilgi verildi, bir an­ lamda izin almdı ve kilisede­ ki pazar ayininden sonra “ Yaşasın Ermenistan ’ çığlık­ ları arasında BabIâli’ye doğru harekete geçildi. Çoğu Ana­ dolu’dan getirilmiş, birhiriyle anlaşmayan beş bin kadar gösterici idiler. Arada silâhlar atıyorlar, sanki koskoca dev­ leti yıkacaklarmış gibi hükü­ met merkezine doğru yürü­ yorlardı. Sonuçta asker karış­ tı işe. Çatışmalar oldu, dağıl­ dılar. Kiliselere sığındılar. Böylece ümit bağlanan bir gösteri de başarısızlıkla bitti.

6 — Van isyanı

( 1886-1 H a zi r a n )

Van’daki isyan, komiteleri­ nin semizlendiği kanısına va­ ran Rusya ve İran’ın tahri­ kiyle başlatılmıştır. Rus silâh­ larıyla donatılan Ermenilerin başına, dış ülkelerde eğitilen sergerdeler geçirilmiş, toplam sayıları 600 olan isyancı­ ların arasına özellikle Rus, Bulgar ve Amerikan tebaası Ermenilerin sokulmasına dik­ kat edilmiştir.

İsyan bir yandan Türklere karşı, öte yandan hükümete bağlı olan Ermenilere karşı yönetilmiştir. Nitekim Van bölgesinin ruhani başkanı Ra- gos kiliseye giderken öldürül­ müş, komiteciler âdeta kendi aralarında bir kanlı hesaplaş­ maya girmişlerdir. Bu hesap­ laşmada şüphesiz komiteciler suçluydular .Ne var kı yine dış ülkelerin baskısiyle Os- manlı Devleti isyancılara açık­ ça müsamaha etmiş, bu dav­ ranış Türk halkı arasında sa­ bırları taşıracak bir etken olmuştur.

Y A R I N :

Sason

isyanları

ve

Osmanlı Bankası

olayı

AZILI Ermeni Komitacı Antranik Paşa ve bölükbaşıları. Soldan sağa: Oturan­ lardan 4’üncli Antranik Paşa, 5'inci Işhan Arhutyan, 6’ıncı K. Balayar (sağda) ayakta polis komiseri Hapani Şcrane.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

19 Amerika’ya göç etmiĢ ve Amerikan vatandaĢı olmuĢ, belli bir müddet Amerika’da kaldıktan sonra orada Amerikan pasaportu alan Ermenilerin tekrar yurda

yılında Sabahattin Ali, yapıtından uyarlanan Gramofon Avrat filminin gösterimi ve kendisini çeşitli yönleriyle ele alacak konukların katılacağı bir

KÜLTÜR- Edip Cansever’in ölümü Yugoslav basınında Edip Cansever NECATİ ZEKERİYA ÜSKÜP — Edip Cansever’in.. şiirleri Yugoslavya’da çıkan tüm Türkçe gazete

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın zeytin sahalarının gençleştirilmesi ve madencilik sektörüne destek sa ğlayacak yönetmeliğine itiraz eden Cumhuriyet Halk

Colorado Üniversitesi ve Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi'nden araştırmacılar, deniz seviyesinin yükselmesinin, iklim değişikliğinin bir parçası olduğunu ve

Sakarya’nın Sapanca ilçesinden geçen NATO’ya ait akaryakıt boru hattı ile çevresinden geçen karayolları dünyada suyu içilebilir nadir göller aras ında bulunan

AKP hükümeti, bir süredir kamuoyunda tart ışılan ve işçi sınıfının sahip olduğu yasal ve sosyal korumaları önemli ölçüde azaltarak fiilen uygulanmakta olan esnek

Hattat Davut Bektaş ve Mehmed Özçay tarafından “fe inne meal usri yusra, inne meal usri yusra”, ibaresi celi sülüs kalemiyle yazılmıştır (Resim 7-8), (URL-6-7, 2018) Yine