• Sonuç bulunamadı

Siyasal İnovasyon Ve Türkiye

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Siyasal İnovasyon Ve Türkiye"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1126

SİYASAL İNOVASYON VE TÜRKİYE

POLITICAL INNOVATION AND TURKEY

Gülsen KAYA OSMANBAŞOĞLU

1

Geliş Tarihi: 29.10.2018

Kabul Tarihi: 18.11.2018

Özet

Siyasal inovasyon, (siyasi inovasyon, politik inovasyon ya da siyasal yenilikçilik) olarak tanımlanabilecek kavram, political innovation adı ile uluslararası literatürde kendine farklı anlamlar bulmuş ve yaklaşık son yirmi yıldır kullanılagelmiştir. Ne var ki Türkiye literatüründe siyasal inovasyonu kavramsallaştırma ve Türkiye’de bu kavramın yansımaları konusunda ciddi bir boşluk bulunmaktadır. Bu çalışma, inovasyon ve sosyal inovasyon kavramlarına kısaca değindikten sonra, bir yandan uluslararası literatürde yer alan siyasal inovasyon kavramına ilişkin farkındalık artırırken, bir yandan da farklı siyasal inovasyon perspektiflerini Türkiye siyasetinden örneklerle değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Uluslararası literatürde temel olarak üç siyasal inovasyon perspektifinin hakim olduğu görülmektedir ki bunlar sırası ile (1) siyasi kurumların yenileşmesi olarak siyasal inovasyon, (2) siyaset yapma yöntemlerinin ve süreçlerin yenileşmesi olarak siyasal inovasyon ve (3) siyasal programların ve politikaların yenileşmesi olarak siyasal inovasyondur. Çalışma, siyasal inovasyonun üç temel çağrışımı baz alınarak yapılacak olan kavramsal analiz üzerinden şekillenecektir. Türkiye siyaseti örneği, siyasal inovasyona kavramsal açıdan yabancı gibi görünse de aslında fiili olarak siyasal inovasyonun canlı ve süreğen olduğu bir durumu teşkil etmektedir. Anahtar Kelimeler: Siyasal inovasyon, siyasi inovasyon, kamuda inovasyon, siyasal söylem Jel Kodları: D72, D73, G38.

Abstract

The concept of political innovation has produced different arguments and findings in the prevailing international literature and has proved to be a topic of much debate over the past two decades. However, existing research on the conceptualization of political innovation and its reflections in Turkish literature are, at present, far from satisfactory. Given the concepts of innovation and social innovation briefly, this study aims to both raise awareness on the concept of political innovation within the wider consideration of international literature, and suggest an assessment with samples from Turkish politics centered on a variety of political innovations. In the existing literature, three basic types of political innovation are observed which are in sequence (1) political innovation as the innovation of political institutions, (2) political innovation as the innovation of politics and political processes (3) political innovation as the innovation of political programs and policies. The conceptual analysis is to be carried out on three basic connotations of political innovation and will be shaped through the innovation of political processes, political approaches, and policies. While Turkish politics may appear to be conceptually unfamiliar with political innovation, Turkey can pose as a vivid and permanent political innovation case.

Keywords: Political innovation, public innovation, political discourse Jel Classification Codes: D72, D73, G38.

GİRİŞ

İyi yönetim süreçlerinin günümüzdeki sine qua non kavramlarından biri olan siyasal inovasyon kavramı, Türkiye’de son yıllarda kullanılmaya başlayan fakat semantik açılımı üzerinde pek fazla

(2)

1127

durulmamış olan bir kavramdır. Dünyadaki literatürde son yıllarda sıkça rastlanan bu kavramın, ülkemizdeki yansımalarını incelemekte fayda bulunmaktadır. Kavramsal açıdan yeterince araştırmaya konu olmasa da, siyasal inovasyon, Türkiye’de siyaset yapmanın, siyasal söylemin ve hükümet işlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Zira, yenilikçilik, Türkiye’de siyasetin hem söylem hem de icraat düzeyinde ana unsurları ve temel vaatleri arasında bulunmaktadır.

Bu çalışmada, Türkiye’de siyasal inovasyon ifadesinin kullanımlarını inceledikten sonra, dünyada bu konuda gelişen literatüre yer verilecektir. Literatür taraması yapılırken, inovasyon kavramına kısaca değindikten sonra, siyasal inovasyon ile ilişkili olan kamuda inovasyon kavramından da kısaca bahsedilecektir. Siyasal inovasyonun monolitik olmayan ve farklı çağrışımları içeren anlamları üzerinde dururken, kavramsal yansımaların Türkiye siyaseti ile kesiştiği birtakım örnekler ortaya konacaktır.

Betimleyici bir araştırma yönteminin kullanıldığı çalışma, aynı zamanda Türkiye siyasetine ilişkin gözlemlerin kavramsallaştırılması ile açıklayıcı bir çalışma olma niteliği de taşımaktadır. Siyasal inovasyonun, bilimsel yazında daha sık kullanılmasına olanak sağlamak, kavramın Türkiye’deki karşılığını keşfetmek ve gelecekte bu konuda yapılacak çalışmalar için bir esin kaynağı olmak amaçlanmaktadır. Bu nedenle sonuç bölümünde, siyasal inovasyon bağlamında gelecek çalışmalar için önemli olduğu düşünülen birtakım sorular yöneltilecektir.

1. BÖLÜM: TÜRKİYE’DE SİYASAL İNOVASYON KAVRAMININ KULLANIMI

Türkiye’de siyasal inovasyon, semantik çağrışımının irdelenmesine çok fazla yer verilmeyen fakat son dönemde kullanımı artan ve bu ifadeyi kullanan farklı kişiler tarafından farklı anlamlar yüklenen bir kavramdır. Yeşeren Eliçin, 2017 yılında yayınlanan makalesinde, siyasal inovasyondan “yerel yönetimler” bağlamında kısaca bahsederken, siyasal inovasyona Cole’dan atıf yaparak, adem-i merkeziyetçi bir anlam yüklemiştir (Eliçin, 2017, s. 42; Cole, 2006, s. 41). Burada ele alınan siyasal inovasyonun, kurumsal reforma ve siyasal süreçlerin yeniden ele alınmasına karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, Eliçin’in makalesinde belediye başkanları başta olmak üzere yerel ve bölgesel yöneticilerin girişimciliklerinin de siyasal inovasyon sürecinde arttığı not edilmektedir (2017, s.42). Bu yayında kullanılan siyasal inovasyon kavramı, bilhassa Fransa’da yerel yönetimlere ilişkin 2. Reform döneminde gerçekleştirilen Anayasa değişikliklerini, yerel yönetimlerin genişleyen yetkilerini, normal şartlar altında yetki alanında olmayan konulara ilişkin özel deneysel uygulamaların hayata geçirilmesini ve finansal özgürlüklerini içermektedir (Eliçin, 2017, ss.40-44). Bu kapsamda ele alındığında, siyasal inovasyonun siyasal süreçlerin ve siyasal yöntemlerin yenileşmesi olarak görüldüğü gözlenebilir. Akademik yazında çok sık rastlanmayan siyasal inovasyon ifadesinin kavramsal boyutu üzerinde fazla durulmamıştır.

Siyasal inovasyon aynı zamanda köşe yazarların ve siyasilerin kullanmaya başladığı bir kavramdır. Okan Müderrisoğlu, 20 Mayıs 2017 tarihinde Sabah gazetesindeki köşesinde “Siyasi İnovasyon için Büyük Gün” başlıklı bir yazı yayınlamıştır. Yazıda, partili cumhurbaşkanlığına geçişin siyasi bir inovasyon olduğu ortaya konurken, siyasi inovasyon kavramının ne olduğu detaylı olarak değerlendirilmemiştir. Partili cumhurbaşkanı kavramının Müderrisoğlu açısından siyaset yapma sürecinin değişmesi olarak değerlendirildiği öne sürülebilir fakat yazarın bu konudaki tutumu açık değildir. Edip Emil Öymen, Dünya gazetesindeki “Siyasal inovasyon: Vatandaş Jürisi” başlıklı yazısında siyasal inovasyon kavramını, vatandaş jürisi gibi rastlantısal yöntemlerle belirlenen vatandaşların, kamuyu ilgilendiren konularda karar alma süreçlerine dahil olması ve bu şekilde siyasi katılımı yenilikçi bir şekilde artırma olarak ele almıştır (16 Eylül 2017). Öymen’in siyasal inovasyon algısının, yönetişimin gelişmesi ve siyasal süreçlerin yenileşmesi olarak tezahür ettiğini öne sürmek yanlış olmaz.

(3)

1128

Siyasal inovasyonun, Türkiye’deki akademik yazında ve gazetelerde yer bulması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 Aralık 2016 günü Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen 5. Türkiye İnovasyon Haftası etkinliğinde yaptığı konuşmadan sonra daha çok karşımıza çıkmaktadır. Cumhurbaşkanı (T.C. Cumhurbaşkanlığı, 2016) bu konuşmasında:

Hem krizlerle mücadele edecek, hem kalkınmamızı, gelişmemizi, büyümemizi sürdürecek, hedeflerimize doğru yürüyüşümüzü kesintiye uğratmayacak bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Peki, ben buna ne diyorum? Gençler, ben buna siyasi inovasyon diyorum, bunun farkı bu. Milletimizle birlikte üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir meselemiz olmadığını geçtiğimiz 14 yılda defalarca ortaya koyduk. Komşumuz, Avrupa Kalkınma Bankası ve çevresinden 400 milyar avro destek aldı; düşünebiliyor musunuz? Ama biz hamdolsun böyle bir kapı çalmadık, böyle bir duruma da düşmedik. İnşallah bugünkü sorunlarımızı da aynı şekilde çözecek, işte milletim ne yapıyor? Yastığının altında ne var-ne yok gidiyor TL’ye dönüştürmek suretiyle, ben nasıl ki diyor 15 Temmuz’da meydanlara çıktım, silahlara karşı, uçaklara karşı silahsız olarak bayrağımla yürüdüysem, bugün de kendi param için her şeyimi seferber ediyorum diyor2.

Cumhurbaşkanının burada bahsettiği siyasi inovasyon, büyük ölçüde ekonomik refaha, kalkınmaya ve yaşam standartlarının gelişmesine tekabül etmektedir. Sonrasında Türk Lirası için yapılan seferberlikten bahsettiği göz önünde tutulursa, karşılaşılan siyasi ekonomik krizlerin üstesinden gelmek için, yeni bir siyasi yöntem ve strateji geliştirmeye karşılık geldiği de düşünülebilir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında toplumun ortaya koyduğu direniş ile Türk Lirası seferberliğini birlikte düşündüğümüzde ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kastettiği siyasal inovasyonun aynı zamanda toplumsal mobilizasyonu ve yeni örgütlenme biçimlerini çağrıştırdığı söylenebilir.

Türkiye’de son yıllarda kullanımı artan bir kavram olan siyasal inovasyon, siyasal kurumların, süreçlerin ve politikaların değişmesi gibi farklı bileşenler içermekle birlikte, kavramsal çerçevesi hâlihazırda net olmaktan uzaktır. Sonuç olarak siyasi liderlerin söylemleri, gazeteci ve bilim insanlarının yazdıkları arasında Türkiye’de bu kavramın anlamı üzerinde geniş bir oydaşma bulunmamaktadır. Siyasal inovasyon ifadesi kullanılırken yenilik vurgusu ön plana çıkmakta fakat kavramsal anlamlandırma örnekler üzerinden şekillenmektedir.

2. BÖLÜM: SİYASAL İNOVASYON LİTERATÜRÜ ESASEN NE DEMEKTEDİR?

Türkiye’de farklı aktörler ve bilim insanları tarafından farklı anlamlarda kullanılan bu kavramın, dünya literatüründe nasıl bir yer bulduğuna değinmek yerinde olacaktır. Siyasal inovasyonun ne olduğuna bakmadan önce, inovasyon kelimesini açıklamak gereklidir. İnovasyon, dilimize İngilizce’den geçmiştir (TDK, 2018). İngilizce’de 15. Yüzyılın ortalarından bu yana kullanılmakta olan ve yenileşme, yenilikçi değişim anlamlarına gelen kelimenin, Latince innovationem sözcüğünden türediği bilinmektedir (OED, 2018).İnovasyon, Oslo Kılavuzunda yer alan klasik ifadeye göre, basit iyileştirme ya da güncellemelerden farklı olarak önemli ölçüde değiştirilmiş ya da yenilenmiş ürün, hizmet veya sürecin, yeni bir pazarlama yönteminin, ya da örgütlenme biçiminin uygulanması olarak tanımlanmaktadır (OECD, 2005, s. 76). Örnek vermek gerekirse, cep telefonlarına kamera entegre edilmesi bir inovasyon olarak görülmekte fakat kameranın çözünürlüğünün geliştirilmesi bu konu üzerine çalışan birçok kişi tarafından inovasyon olarak kabul edilmemektedir. 2009 Yılının dünya çapında inovasyon yılı olarak adlandırılması ile birlikte, bu kavrama ilişkin geliştirilen farkındalık artmıştır.

İnovasyonun bu tanımının ötesinde de yansımaları bulunmaktadır. Waldo Hitcher, inovasyon paradigmasını incelediği kitabında, ortalama yaşam süresini uzatan yeniliklerden, Michelangelo’nun David heykelinin üç boyutlu biçimde tasarlanmasına kadar insanlık tarihindeki birçok gelişmeyi, diğer unsurlarına bakmaksızın, işlevsellik kriterini sağlaması durumunda

(4)

1129

inovasyon ekseninde ele almıştır (2006). Hitcher’e göre inovasyon kavramı, Milattan önceki yıllarda başlamış, Çatalhöyük’teki haritadan, Sümer yazısına, Mısır’da nehirde kullanılan botlardan, Babil’de üretilen sabunlara, Çin’de kullanılan pusuladan, matbaaya, termometreye, mikroskoba, pile, fotoğrafa, telgrafa, daktiloya, telefona ve bluetootha kadar birçok ürünü inovatif ürün olarak listelemiştir (2006, ss. 93-114). Burada ortaya konan inovasyon düşüncesi, sosyal inovasyonda da yer alan toplumsal sorunların çözümüne katkı sunmak şeklinde tanımlanan işlevsellik ile kesişmektedir. Böylelikle inovasyon, dijitalizasyonun ve teknolojinin tahakkümünden kurtarılarak, daha geniş kapsamlı ve insan hayatına dokunan bir anlam kazanmaktadır. Diğer taraftan, teknolojinin gelişimi ile eşgüdümlü olarak, sosyal bilimler de inovatif ürünlerin sosyal ve bilişsel yönleri üzerinde çalışmaya başlamıştır. Bu bağlamda, akıllı telefonların ve sosyal medyanın eğitim üzerindeki etkilerinden (Gikas ve Grant, 2013), robotların tanrı inancına sahip olup olamayacakları (Çevik, 2017), inovatif ürün kullanımının sosyal davranışları ne şekilde etkilediği (Venkatesh and Vitalari 1985) gibi çeşitli sorular, sosyal bilimler alanındaki farklı disiplinlerin ilgisini çekmeye başlamıştır. Kısacası, inovasyonun geniş yorumlanmasının yanında sosyal yönlerinin de sorgulanıyor olması, sosyal inovasyon kavramını öne çıkarmış ve siyasi inovasyon gibi çeşitli alt bileşenlerini doğurmuştur.

Siyasi inovasyon bu veçhe ile incelendiğinde, demokrasinin doğuşundan, sivil toplumun oluşumuna, siyasal katılma araçlarının çeşitlilik kazanmasından, geçmişte iki dereceli olarak gerçekleştirilen seçimlerin, oy pusulasının keşfi ile tek dereceli hale gelmesine, mükerrer oy kullanmayı engelleyen çıkmayan mürekkeple oy kullananların işaretlenmesine, seçimlerde helikopterle parti propaganda broşürlerinin atılmasından, gazete ilanlarına, siyasi liderlerin aylık değerlendirmeler yaptığı televizyon konuşmalarına ve günümüzde de siyasi propaganda yaparken kullanılan internet reklamlarına, yeni politikaların internet üzerinden kamuoyu ile paylaşılmasına, sosyal medya ile adayların seçmen ile iletişim kurmasına kadar birçok yeniliğin bu kavrama örnek teşkil ettiği düşünülebilir.

Genel anlamda siyasal inovasyonun üç ana eksende tanımlandığını öne sürmek mümkündür: Siyasi kurumların yenileşmesi olarak siyasal inovasyon, siyasal süreçlerin ve yöntemlerin yenileşmesi olarak siyasal inovasyon ve siyasal programların yenileşmesi olarak siyasal inovasyon. Bu üç kategorinin birbirine bağımlı ve birbiriyle ilişkili olması nedeniyle (Sorensen 2017; Agger ve Sorensen, 2014; Helms, 2015) bu kategorileri birbirinden kalın ve net çizgilerle ayırmak zordur. Sorensen, kamuda inovasyonu incelerken, siyasi iklimin ve siyasi çekişmelerin kamuda inovasyonun yapılabilirliği üzerinde önemli etkisi olduğunu ortaya koyduktan sonra, birbiriyle geçişkenliği olan üçlü bir yapıya dikkat çeker: politika yapmada inovasyon, politikalarda inovasyon ve politikanın inovasyonu (2017). Bu üç kategori de yukarıdaki ile benzeşmektedir. Siyasal inovasyonu incelerken, bu kategorileri kullanmak, katı ve ayrık alanlar oluşturmak için değil fakat konunun daha kolay anlaşılmasını sağlamak açısından işlevseldir.

2.1. Siyasi Kurumların Yenileşmesi Olarak Siyasal İnovasyon

Hükümet işlerini daha hızlı, daha etkili ve daha akıllı yollarla yürütmenin bir yöntemi olarak ortaya atılan siyasal inovasyonun ilk anlamı, yeni siyasal kurumsal yapılar ve yöntemler geliştirerek siyasi sistemin olumlu anlamda dönüşümüne işaret eder (West, 2011, s.16). Siyasal inovasyon, bir bakıma başta kamu sektörü ve hükümet işleri olmak üzere, özel sektör, bilim insanları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları açısından inovasyonu güdüleyen, gerekli ön koşulları sağlayan ve inovasyon kapasitesinin hayata geçirilmesinde ket vurmayan bilakis destekleyen bir ekosistemin oluşturulması açısından önem taşımaktadır. Siyasetin kamusal işlerle ilgili olan tarafı ve yürütme organlarının kamu yönetimi ile örtüşen yanı, kamuda inovasyonu siyasal inovasyon ile etkileşimi yüksek bir kavram olarak önemli hale getirmektedir. Kamuda inovasyonun gerçekleştirilebilmesinin ancak siyasal inovasyona açık bir politik ortamda mümkün olduğunun altını çizen Sorensen, siyasal inovasyonu, otoriter politik kararlar, bu tür

(5)

1130

kararlara yol açan politik süreçler ve ortaya çıkan politikaların dönüştürülmesi maksadıyla siyasi kurumların dönüştürülme çabası olarak tanımlamaktadır (2017, s. 2). Kamuda inovasyonu kendi içinde hizmet odaklı inovasyonlar ve siyasal inovasyonlar olarak ikiye ayıran yazar, kamuda inovasyonun tek başına kamusal bir değer yaratmadığı için bir amaç olamayacağını ve esas olanın kamuda inovasyon tartışmalarında siyasi karar alma organlarının önceliklerine göre şekillendiğini kabul etmenin önemli olduğunu ortaya koymaktadır (Sorensen, 2017, ss. 2-6).

Siyasal kurumların yenileşmesi olarak siyasal inovasyonun ne olduğunu anlamak için kamu sektöründe inovasyonun ne olduğuna kısaca bakmak yerinde olacaktır. Kamu sektöründe inovasyon, kamusal işlerin gerçekleştirilmesine yönelik yeni ürünlerin, süreçlerin ya da sistemlerin geliştirilerek bu hizmetlerin ekonomik, sosyal ya da zaman yönetimi bağlamında verimliliğini arttırmaya yönelik yenilikçilik faaliyetlerinin bütününe işaret eder. Bir başka ifade ile kamu yönetimi alanındaki hizmetlerin ve yöntemlerin yenileşme sürecidir. Oslo kitapçığında yer verildiği gibi piyasa ve pazar odaklı olmak yerine daha çok vatandaş odaklı olan bu inovasyon türü aynı zamanda daha az teknik bileşenler ve detaylar da içerebilir (OECD, 2005, s. 16; OECD, 2018). Her ne kadar kamuda inovasyon yalnızca teknik inovasyonla sınırlı olmasa da Kuzey ülkeleri üzerinde yapılan ve kamu sektöründeki inovasyonu ölçen MEPIN (Measuring Public

Innovation in the Nordic Countries) projesinin çıktılarına göre, bu ülkeler kamu sektöründeki

inovasyon deneyimlerinin %40 ile %50 oranında çevrimiçi yenilikçi hizmetlerden müteşekkil olduğunu belirtmişlerdir (MEPIN Raporu, 2011, s. VI). Özel sektör inovasyonundan farklı olarak siyasi bir örgüt içinde gerçekleştirilen kamu sektörü inovasyonu, yalnızca müşterilerin ya da vatandaşların talebine göre şekillenmeyip aynı zamanda siyasi karar alıcıların öncelikleri ve doğru olana, adil olana ve değerli olana ilişkin politik tanımlamaları ile de yakından ilişkilidir (Sorensen, 2017, s. 4). Benzer şekilde Türkiye’de de gittikçe yaygınlaşan e-devlet uygulamaları, sağlıktan, ticari sicil belgeleri başvurularına, eğitimde velilerin öğrenci performanslarını takip etmesinden adli sicil kaydına kadar birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Kamuda etkinliği ve verimliliği artırmanın yanında şeffaflığa da olumlu katkısının olacağı düşünülen kamuda inovasyon uygulamaları, ayrıca belediyeler özelinde yenilikçi ulaşım, hasta bakım, çocuk bakımı vb toplumsal fayda yaratan hizmetlerin daha özgün metotlarla çözümüne olanak tanımaktadır. Kamu sanayi işbirliği de siyasal inovasyon literatüründe önemli yer bulan bir başka kurumsal yenilikçilik boyutudur. Eskiden genel kabul gören algıda, kamunun ve özel sektörün birbirinden katı biçimde ayrılması esas alınmakta iken, bu algı bilhassa yeni kamu yönetimi anlayışının yaygınlaşması ile terk edilmeye başlanmış ve verimliliği ve etkinliği artıracak işbirliği modelleri bir siyasal inovasyon alanı olarak karşımıza çıkmıştır. Siyasi liderlerin özel sektörle birlikte çalışmalarının, farklı alanlarda yenilikçiliği güdüleyeceği belirtilmiştir (West, 2011). Türkiye’de bu bağlamda kamu, özel sektör ve üniversite arasındaki işbirliğini artırmak adına bir platform kurulmuş ve 2015 yılında Türkiye Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ) Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018) yayınlanmıştır (Resmi Gazete, 2015). Torfing’in ortaklaşa inovasyon (collaborative

innovation) olarak tanımladığı kamu sektörü ile özel sektör arasında etkililiği ve verimliliği

artırmaya yönelik inovasyon, aynı zamanda kamuda inovasyonun ve siyasal inovasyonun önemli bir boyutudur (2016). Öte yandan, kamu hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin outsourcing (dış kaynak kullanımı) uygulamalarının artması da kamu-özel sektör işbirliğinin başka bir yansımasıdır. Böylelikle kamu kurumları, tali işlerle daha az meşgul olarak, kendi ilgi alanları ve öncelikli çalışma konuları üzerine yoğunlaşma imkanı bulmaktadır. Kamu sanayi işbirliğinin ötesinde, siyasi kurumların yenileşmesi olarak ele alınan siyasal inovasyon, Türkiye siyasetinde ampirik anlamda sıkça karşılaşılan bir mefhumdur. Örnek vermek gerekirse, 1980 askeri darbesinden sonra, siyasetin parçalı ve çok partili yapısından kurtulmak amacıyla 10 Haziran 1983 tarihli 2839 sayılı kanunla %10’luk seçim barajı kabul edilmişti. %10’luk yüksek seçim barajı, temsilde istikrarı sağlamaya yardımcı olurken, çoğulculuğu zedelemesi ve küçük grupların

(6)

1131

temsilini zorlaştırması açısından birtakım açmazlar meydana getirmiştir. 2018 yılında bu sorunu aşmaya katkı sunacak yenilikçi bir yöntem benimsenmiştir. Seçim ittifaklarına meşru zemin oluşturulması ve ittifakların aldığı toplam geçerli ortak oyların barajı geçmesinin, ittifak kuran partilerin seçim barajını geçmelerini sağlaması şeklinde bir uygulama hayata geçirilmiştir (Resmi Gazete, 16 Mart 2018). Böylelikle seçim barajı kaldırılmasa da küçük partilerin parlamentoda temsiline olanak sağlayacak ve Meclis’te teknik anlamda çoğulculuğun sağlanmasına olanak tanıyacak yeni bir siyasi sürecin önü açılmıştır.

Siyasal kurumlara ilişkin her yeni uygulama bir siyasal inovasyon mudur? Bu soruya cevap verilebilmesi için yenilikçi süreçlerin test edilmesi, toplumsal etkilerinin ve yansımalarının ölçülmesi gerekmektedir. Örneğin, yıkıcı birtakım toplumsal hareketler, askeri darbeler ya da baskıcı rejimler yeni kurumsal yapıları da beraberinde getirmektedir fakat bu süreçlerin demokratik konsolidasyona, toplumsal katılıma, siyaset mekanizmasının işlevsellik kazanmasına ya da toplumsal fayda üretimine ilişkin olumlu katkılarını tespit etmek mümkün olmadığından, bu hareketleri siyasal kurumların yenileşmesi olarak siyasal inovasyon altında incelemek olası görünmemektedir. Özetle, Hitcher’in inovasyon için kullandığı işlevsellik kriteri (2006) bu alanda da kullanılabilir ve etki analizi yapılarak kurumsal değişikliklerin ne denli siyasal inovasyon olup olamayacağı tespit edilebilir. Ayrıca, over-institutionalization olarak adlandırılan aşırı kurumsallaşma da, esneklik alanını önemli biçimde daralttığı için kamuda ve siyasette yenilikçiliğin önünde önemli bir engel olarak görülmektedir (Torfing et al. 2012, s.106). Siyasal yenilikçilikte kurumsallaşamama ve siyasetçinin kurumsal yapıyı hiçe sayacak şekilde hareket alanı bulması, siyasal inovasyonun önünde engel gibi görülmekle birlikte, aşırı kurumsallaşma ile ilgili bu durumu da not etmekte fayda vardır.

2.2. Siyaset Yapma Yöntemlerinin ve Süreçlerin Yenileşmesi Olarak Siyasal İnovasyon

Politika yapmada inovasyon, siyasi söylemin, stratejinin ya da siyasi kanalların değişmesini ifade etmektedir. Siyasal yöntemlerin yenilikçilik boyutu kazanması kapsamında, demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerinin çeşitlenmesi ve minimalist demokrasi yorumlarının liberal demokrasileri tanımlamada yetersiz kalması önemli bir bileşen olarak karşımıza çıkmaktadır. Demokratikleşme ile siyasal inovasyon arasında da pozitif ve birbirini besleyen bir korelasyon bulunmaktadır. Helms, demokratik rejimlerin doğası gereği, hem toplumun değişen beklentilerine cevap vermek hem de demokratik sistemlerin varlıklarını sürdürüp devam edebilmeleri için inovasyon konusunda kararlılık göstermeleri gerektiğinin altını çizmiştir (2015, s.461). Frey, demokratik sistemlerin başlı başına oluşumunun bir inovasyonlar serisi olduğunu vurgularken, günümüzde bunun daha da ileriye götürülmesi gerektiğini belirtmiştir (2010). Frey’in önerileri arasında, siyasal temsilde doğrudan demokrasiyi güçlendirmek ve karar alma süreçlerine vatandaş katılımını artırmak için referandum uygulamalarının yaygınlaştırılması, İsviçre gibi mail ile oy kullanma ya da e-oylama (e-voting) sistemine geçiş, Merkez Bankası ve yüksek yargı organları gibi kurumların yönetici ekibinin halkoyu ile seçilmesi bulunmaktadır (2010, ss.6-7). Deskins ve arkadaşlarına göre siyasal inovasyon ise seçim sisteminin değişmesi ve başkanlık adaylarının belirlenmesinde sıradan vatandaşların düşüncelerinin de rol oynamaya başlaması olarak tanımlanmıştır (2010, s.296).

Helms’e göre yenilikçi liderlik siyasal inovasyonun ayrılmaz bir parçasıdır ve bu liderlerin yürüteceği kurumsal mühendislik süreçleri siyasal inovasyonu doğurmaktadır (2016). Diğer bir ifade ile kurumsal yapının yenileşmesi aynı zamanda yenilikçi bir liderlik stili ile beslenmelidir ve liderin siyasal yöntemde gerçekleştireceği siyasal inovasyon, kurumsal olan ile eşgüdümlü olmalıdır. Pocock’un Machiavelli’nin Prens incelemesinde, geleneği sarsan her yeniliğin inovasyon olarak değerlendirilmesi görülmektedir (1975) ki bu durum Godin tarafından eleştirilir: Godin’e göre inovasyonun arka planında değişim vardır ve inovatör, devrimci değil, değişimcidir ve yeni rejimler kurmak yerine yeni kanunlar koyar (2015: 65). Bu yönüyle siyasal

(7)

1132

inovasyon yıkıcı değil, düzeni sürdürmeye yardımcı olan değişikliklerdir (Godin, 2015. 66) Jansen’de görülen siyasal inovasyonun reformcu, “rutin beklenti ve pratikleri aşan” ve sınırları zorlayan yönünün tam tersine (2016: 322-329), Godin’e göre Machiavelli inovasyonun devrim yapmak için değil, bilakis istikrar sağlamak ve yöneticinin gücünü güvence altına almak için yapıldığını belirtir (2015: 69). Bu bağlamda, Ak Parti’nin 14 yıl süren iktidarının ardından, toplumsal çoğunluğu yakalamaya en yakın parti olarak cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesi, bu perspektif ile değerlendirilebilir. İstikrarın temel taşıyıcısı olarak kendisini gören iktidar partisinin, istikrarın sürmesi için %50’yi aşan bir çoğunluğu gerektiren ve öncesinde de Meclis yerine doğrudan halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanlığı sistemini gündeme getirmesi buna örnek olabilir. Birtakım siyasal yenilikler, mevcut düzeni değiştirmek değil, o düzeni sürdürmek ya da korumak için yapılabilir.

Bunun ötesinde, 15 temmuz darbe girişiminde olduğu gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın akıllı telefonundan facetime adlı uygulamayı kullanarak, toplumu darbeye karşı direnmeye davet etmesi, partilerin aday belirleme süreçlerinde internet üzerinden yapılan kamuoyuna açık anketler vasıtası ile temayül yoklaması yapmaları gibi örnekler de siyasal yöntemlerin yenileşmesi sayılabilir. Bir yönetişim alanı olarak BİMER ve CİMER’e e-devlet üzerinden başvuru yapılabiliyor olması ve vatandaşların talep ve şikayetlerini bu elektronik kanallar vasıtası ile yürütme alanı ile paylaşmaları, başka bir siyasal inovasyon örneği olarak görülebilir. Refah Partili belediyelerin başlattığı ve günümüzde “vatandaş ile devlet arasındaki bürokratik duvarları kaldırıyoruz” sloganı ile sürdürülen Beyaz Masalar, vatandaşların belediye hizmetlerine ilişkin görüş, şikayet ve önerilerini almak ve hesap verebilirliği ve beklentilerine cevap verebilirliği (responsiveness) sağlamak amacıyla kurulan araçlardır (Beyaz Masa, 2018). Bu anlamda, Hitcher’in işlevsellik kriterini tam olarak sağlayan bu tip mekanizmalar da siyasi inovasyon olarak kabul edilebilir. Beyaz Masalar, ayrıca demokratik inovasyon kavramını inceleyen Michels’in katılımcı politika yapma araçlarına da iyi bir örnek teşkil etmektedir (Bknz. Michels 2011, s.280). Meclis oturumlarında katılımı artırmak ve milletvekillerinin hesap verebilirliğini güçlendirmek adına parlamentoda parmak izi ile yoklama alınması gibi dijital yenilikleri de siyaset yapma biçiminin yenileşmesi olarak değerlendirmek olasıdır. Öte yandan, siyasal süreçlere ilişkin daha teknik ve bilimsel arka plan sağlayan birtakım yenilikçi uygulamalar da bu bağlamda değerlendirilebilir. Örneğin, yasama sürecinde daha sağlıklı kararlar alabilmek maksadıyla, Meclis komisyonunda görüşülmesi istenen kanun değişiklikleri ile ilgili düzenleyici etki analizinin yapılması koşulu, toplumsal etki analizi yapılırken o kanundan etkilenecek olan kişilerin fikirlerine başvurulmasını ve ilgili kanun taslağının ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini ölçmeyi hedeflediği için siyasal bir inovasyon olarak değerlendirilebilir. Yönetmeliğe göre, düzenleyici etki analizinde, neden böyle bir düzenlemeye gerek duyulduğu, alternatif çözümlerin değerlendirilmesi, muhtemel fayda ve maliyetlerin tespiti, yapılacak düzenlemenin bürokratik formaliteleri azaltmaya nasıl katkı sunacağı, ilgili kişilerin görüşleri gibi unsurlar yer almaktadır (Mevzuat, 2006: 4828). Böylelikle, yasama süreçlerinin daha etkin ve verimli hale getirilmesi hedeflenmektedir.

Somut anlamda işlevselliğin ötesinde, siyasal iletişim alanında görülen birtakım değişiklikleri, siyasal yöntemlerin yenileşmesi açısından siyasal inovasyon olarak görmek mümkündür. Burada esas olan, yönetişime olanak sağlayacak bir ağ oluşturulması ve siyasal süreçlerin bu ağ üzerinden şekillendirilmesidir (Hartley, 2005: 27). Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek’in yoğun biçimde twitter kullanarak gündeme ilişkin kimi zaman sert çıkışlarda bulunması ve İslamcı arka planı olan gazeteci Ahmet Hakan ile twitter üzerinden sıkça polemiğe girmesi ve böylelikle belediye başkanının medyatik bir kişilik olarak adından sürekli söz ettirmesi örnek gösterilebilir. Gökçek’in internet odaklı iletişiminin, somut toplumsal fayda karşılığı bulunmamakla birlikte, bu durum internet üzerinden kitleleri örgütleme açısından önemlidir.

(8)

1133

Kürt politikasının 2014 yılında söylem değişikliğine gitmesi ve parti lideri Selahattin Demirtaş’ın gençlerin jargonunu benimseyerek “ayrıca beni çok sert eleştirenler dahil, hepinizi seviyorum şapşikler” şeklinde bir tweet atması ve bu tweet ile gündeme oturması başka bir örnek olarak ele alınabilir(CNN Türk, 18.12.2014). Sonrasında Demirtaş mutfakta yemek yapan fotoğraflarını medya ile paylaşmış ve o vakte kadar Kürt siyaseti ile ilişkilendirilmeyen modern ve ev işlerinde işbölümü yapmaya istekli erkek imajını siyasi söylemi ile birleştirmiştir (Bknz: CNN Türk 2015). Bu süreçte kullanılan yenilikçi yöntemin yardımı ile Demirtaş, etnik temelli Kürt siyasetine sempati duymayan ve Türkiye’nin batısında yaşayan şehirli ve sosyal demokrat kesimlerden de oy almayı başarmıştır (Hamsici, 2014). Benzer biçimde, 2014 yerel seçimlerinden önce ülkenin ekonomik durumunu eleştiren Devlet Bahçeli’nin, ailelerin çocukların basit taleplerini karşılayamayacak durumda olmalarına ilişkin durumu “Çocuklar püskevit istiyor” şeklinde ifade etmesi ve bisküviyi “püskevit” şeklinde telaffuz etmesi sosyal medyada ciddi karşılık bulup, kimi kesimlerce sempati ile karşılanmıştır (Haber Alp, 24.01.2013). Bu durum, siyaset yapma yöntemine de yansıyarak, seçim mitinglerinde MHP püskevit yazan kutularda halka bisküvi dağıtmıştır (Haber Alp, 24.01.2013). Diğer bir ifade ile basit bir telaffuz hatası ile ortaya çıkan durumun sosyal medya tarafından hızla yayılması ve çeşitli şekillerde kullanılması ile partinin propaganda sürecini belirlemesi esasen bir siyasal yöntem inovasyonudur. Yine bu bağlamda ele alınabilecek bir örnek de, aşırı seküler politikaların savunucusu konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 2009 yılında “çarşaf açılımı” adı ile İstanbul’un muhafazakar semtlerinden biri olan Eyüp’te başlattığı süreçtir. Bu açılım ile CHP eski başkanı Deniz Baykal, çarşaf giyen bir kadına CHP rozeti takarak, CHP’nin o güne kadar ortaya koyduğu imajla örtüşmeyecek bir kesimin partide yer alması sürecini başlatmıştır. Ne var ki söz konusu kitle, kısa süre sonra partiden ayrılmıştır (Habertürk, 04.02.2009). Öte yandan, Parti Meclisi üyesi Hüsniye Kaya gibi CHP’lilerin bir bölümü de bu kadınların partide yer almasına mesafeli yaklaşmışlar ve bu durumu benimsemediklerini ifade etmişlerdir (Bknz. Kaya, 2018). Elbette yukarıda sözü edilen yenilikçi söylemlerin, doğrudan toplumsal fayda etkisini ölçmek zordur ki önemli bir bölümü de toplumsal karşılık bulamayarak, akamete uğramıştır. Ne var ki, politik alanda yankı bulan bu yöntemler, kimi zaman mevzilenme sağlayarak, kimi zaman toplumsal tabanını zenginleştirerek, kimi zaman sempati toplayarak siyasetçilerin toplumla olan ilişkisine katkı sunmuştur. Sosyal medyanın da etkisi ile geçmişte siyasetçi ile toplum arasında var olduğu düşünülen geniş mesafe, yenilikçi siyasal yöntemler vasıtası ile azalma eğilimi göstermiştir.

2.3. Siyasal Programların ve Politikaların Yenileşmesi Olarak Siyasal İnovasyon

Politikalarda inovasyon, yeni politikaların gündeme gelmesidir. Politikanın inovasyonu ise, siyasetin ne olduğunun, kapsamının ve etkisinin yeniliğe tâbi olması ve dönüşüm geçirmesidir. Demokratik sistemlerdeki güç değişiminin ve iktidarın mutlak olmaması durumunun hem yeni politik programlara açıklığa olanak sağlaması hem de mevcut iktidar sahiplerinin yeniden seçilebilmek için var olan durumu kurtarmak yahut kotarmak yerine çok daha ileriye götürme mesuliyetini taşıdıklarını ve bu durumun da onların siyasal yenilikçiliğe daha fazla cevap vermek durumunda kaldıklarını öne sürmek mümkündür (Helms, 2015: 461). Helms, ayrıca bir hükümet ne kadar yeni olursa, o kadar yenilikçi politika üretme potansiyelinin olduğunu da iddia eder (2015: 461). OECD OPSI (Observatory of Public Sector Innovation - Kamu Sektöründe İnovasyon

Gözlemevi) belgesine göre, siyasal programların ve politikaların yenileşmesi olarak tanımlanan

hükümet inovasyonu (government innovation) alanında en iyi uygulamalar seçilirken, üç temel kriter baz alınmaktadır: Yeniliğin ne kadar yeni olduğu, ne kadar etki oluşturduğu ve yaygınlaştırılma potansiyeli (OECD, 2018).

Frederic I. Solop, anti-Apartheid akımı bir sosyal hareket ve siyasi inovasyon olarak ele aldığı çalışmasında, siyasi inovasyonu büyük ölçekli politika değişikliklerine yol açan eylemler olarak niteler ve ekonomik yaptırımların da bir siyasi inovasyon olabileceğini belirtir (1990: 307).

(9)

1134

Solop’a göre yeni konuların gündeme gelmesinin sağlanması ve yasal değişikliklerin yapılması, siyasi inovasyon sürecinin ilk aşamasıdır (1990: 313). Jansen, ampirik anlamda büyük toplumsal değişimlere yol açan toplumsal hareketlere siyasal inovasyon demeyi tercih etmiştir (2016, ss.319-320). Peru özelinde toplumsal mobilizasyonları incelediği çalışması, sıradan insanların benzer amaçlar etrafında örgütlenerek anti-elitist bir söylem geliştirmelerini ve siyasi liderlerin stratejik vizyonları ile siyasi eylemlerini kapsamakta ve siyasal inovasyonu bu veçhesi ile ele almaktadır (Jansen, 2016: 321). Burada sözü edilen hem siyasi yöntemin hem de programın inovasyonudur fakat program ve politika yanı ağır basmaktadır.

Ekonomik krizlerin siyasal inovasyonu tetiklediği ve büyük ölçekli siyasal inovasyonların ciddi kriz dönemlerinde daha kolay hayata geçirildiği de teoride yer bulan bir başka unsurdur3 (Helms, 2015: 363). Bu bakış açısına, Türkiye’de 1994 ekonomik krizinden sonra Tansu Çiller ve Murat Karayalçın liderliğindeki DYP-SHP koalisyonun, 5 Nisan kararlarını uygulamaya geçirerek, kamu iktisadi teşebbüslerinin paylarının düşürülmesi, kamu harcamalarının azaltılması ve turizm gelirlerinin artırılması yönünde yeni politikaların uygulanması ile ortaya çıkan büyük ölçekli politika değişikliği örnek gösterilebilir. Benzer şekilde, 1998-1999 krizinden sonra BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) gibi bankacılığı düzenleyen kurumların kurulması, 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Anayasa kitapçığını koalisyon hükümeti Başbakanı Bülent Ecevit’e fırlatması ile oluşan siyasi kriz, piyasalarda yankı bulmuştur. Büyük bir ekonomik krize dönüşen bu siyasi uyuşmazlık, akabinde yeni bir ekonomik yapılanmanın benimsenmesine neden olmuştur. Bu süreçteki yenilikçiliğe, 2002 yılında yürürlüğe giren 4749 Sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile devletin iç ve dış borçlanması ve nakit yönetiminin, maliye ve para politikaları ile koordineli bir şekilde yürütülmesine ve raporlanmasına yönelik mevzuat yeniliği örnek olarak gösterilebilir. Öncesinde parçalı ve birbirinden kopuk olarak yürütülen borçlanmaların bu kanun değişikliği ile daha eşgüdümlü hale getirilmesi ve standart biçimde raporlanması amaçlanmıştır. Bir başka siyasal programda ve politikada yenilikçilik hareketi ise bizzat Adalet ve Kalkınma Partisinin kuruluş sürecidir. Milli Görüş geleneğinden gelen partilerde yer alan siyasetçiler tarafından bu hareketin içinden “yenilikçiler” adıyla çıkan bir muhalefet olarak Ak Parti grubu, İngilizce literatürdeki yazılarda “innovators” olarak adlandırılmıştır4. Siyasal İslam’ın milli ekonomi ve İslam dünyası odaklı tasavvurunu, yüzünü daha fazla Batıya dönmüş, liberal ekonomik prensipleri benimsemiş, insan hak ve özgürlükleri konusunda çoğulcu ve demokratik bir algı üzerine kurulu bir düşünce yapısı üzerinden Muhafazakar Demokrasi kavramını ortaya koyan Ak Parti (Akdoğan, 2004), kuruluşu itibari ile siyasal programların yenileşmesi olarak siyasal inovasyon kategorisinde ele alınabilir. Ekonomik kriz sonrası dönem sayılan 2002 yılında, kriz sürecinde hükümette yer alan tüm partilerin seçim barajına takılarak parlamentodan tasfiye edilmesi sonucunda, Ak Parti, ilk kez yarıştığı 2002 seçimlerinde iktidar partisi olmuştur. Siyasal programların inovasyonunu güdüleyen başat kriterlerden bir tanesi de mevcut sistemin işlememesinden kaynaklanan seçmen tercihleridir ki bu durum 2002 seçimlerinde açık biçimde ortaya çıkmıştır.

Siyasi programların yenileşmesi olarak siyasal inovasyon kavramına ekleme yapılabilecek bir başka husus ise bazı yenilikçilik içeren fikir ya da yöntemlerin siyasi tercihler nedeniyle ertelenmesi ya da gündeme alınmamasıdır. Effendi ve Courvisanos’un yaptığı çalışmada,

3 Helms, bu durumun 2008 Euro krizinden sonra değişmeye başladığını da not etmektedir. Detaylar için Helms, L. (2015), Democracy and Innovation: From Institutions to Agency and Leadership.

Democratization, 23(3), s.363.

4Örnek olarak, Heper, M. (2003), The Victory of the Justice and Development Party in Turkey. Mediterranean Politics, 8(1), s.131.

(10)

1135

Avustralya’da hükümet üyelerinin farklı yatırımlarının olması nedeniyle, ülkenin benzer durumdaki gelişmiş ülkelere nazaran yenilenebilir enerji kaynakları konusunda çok geride olduğu tespit edilmiştir (2012: 245-248). Bu durumu inovasyonun siyasi yönü olarak tanımlayan yazarlar, her yenilikçilik fikrinin siyasi otoritelerce eşit biçimde desteklenmediğini hatta kimi zaman bazı fikirlerin kendi şahsi çıkarlarına uygun olmaması nedeniyle engellediğini ya da geciktirildiğini öne sürmüşlerdir (Effendi ve Courvisanos, 2012: 251). Diğer bir ifade ile politika ve programlarda siyasal inovasyondan bahsederken, kimi durumlarda da siyasetin başlı başına yenilikçilik karşısında bir bariyer olabileceğini göz önünde tutmak gerekmektedir.

SONUÇ

İnovasyonun yalnızca teknoloji alanıyla ilgili bir kavram olmadığı, sosyal inovasyon ve kamuda inovasyon kavramlarının ortaya çıkması ile daha fazla kabul görmeye başlamıştır. Siyaset mefhumunun da hükümet etmenin ötesinde kamusal işler, iktidar ve güç ilişkilerini de kapsayan geniş bir çağrışımı bulunmaktadır. Siyasal inovasyon kavramı, ana hatları ile siyasal kurumların yenileşmesi, siyasal yöntemlerin yenileşmesi ve siyasal programların yenileşmesi olarak üç temel eksene oturmaktadır. Türkiye’de siyasal inovasyon kavramsal olarak yeni gibi görünse de, siyasal inovasyonun, her üç eksende de uzun yıllardır fiili olarak deneyimlendiği gözlenebilir. Bu çalışma, siyasal inovasyon literatüründeki birtakım farklı çağrışımları Türkçe literatüre aktarırken, bir yandan da Türkiye siyasetinden örneklerle bu çağrışımların somut karşılıklarını açıklamaya çalışmıştır.

Sonuç olarak, Türkiye siyaseti yazını, siyasal inovasyonu kavramsal olarak çok fazla kullanmasa da, Türkiye siyasetinin siyasal inovasyon uygulamaları açısından önemli bir zenginlik ve çeşitlilik barındırdığını öne sürmek mümkündür. Bundan sonraki çalışmalarda, kamuda inovasyon ile siyasal inovasyon arasındaki ilişkiyi incelemek anlamlı olabilecektir. Yine söylem boyutundaki siyasal inovasyonun ne derece politikalarda yenilikçiliğe yansıdığının analiz edilmesi önem taşımaktadır. Öte yandan, siyaset yapmanın yalnızca hükümet, siyasal partiler gibi kurumların uhdesinde olmadığından hareketle, sivil toplum kuruluşlarının siyasal inovasyon taleplerinin incelenmesi de yerinde olacaktır. Türkiye’de siyasal inovasyon yukarıda ele alınan üç boyutuyla incelenirken ileriki çalışmalarda karşılaştırmaya ağırlık verilmesi de gerekmektedir. Türkiye’de siyasal inovasyon düzeyinin dünya örnekleri ile ve bölgemizdeki diğer ülkelerle karşılaştırılması, ülkemizin bu konudaki fırsatlarını ve güçlü yanlarını görmeye ve zayıf yanlarını not etmeye yardımcı olacaktır.

KAYNAKÇA

Agger, A., Sørensen, E. (2014). Designing collaborative policy innovation: Lessons from a Danish municipality. In Torfing, J., Ansell, C. (Ed.), Public Innovation through collaboration and design. London: Routledge.

Akdoğan, Y. (2004). Ak Parti ve muhafazakâr demokrasi. İstanbul: Alfa. Beyaz Masa. (2018). Erişim Tarihi: 4 Nisan 2018, http://alo153.ibb.gov.tr

CNN Türk. (18 Aralık 2014). Demirtaş’tan “şapşik” tweeti. Erişim Tarihi: 29 Mart 2018, https://www.cnnturk.com/haber/turkiye/demirtastan-sapsik-tweeti

CNN Türk. (21 Mayıs 2015). Selahattin Demirtaş'ın bir günü. Erişim Tarihi: 29 Mart 2018, https://www.cnnturk.com/video/turkiye/selahattin-demirtasin-bir-gunu

Çevik, M. (2017). Will it be possible for artificial intelligence robots to acquire free will and believe in God?. Beytülhikme An International Journal of Philosophy, 7 (2), ss.75-87.

(11)

1136

Deskins, D. R., Walton, H., Puckett, S. C. (2010). Presidential elections, 1789-2008: County, state,

and national mapping of election data. Ann Arbor: University of Michigan Press.

Effendi, P., Courvisanos, J. (2012). Political aspects of innovation: examining renewable energy in Australia. Renewable Energy, 38 (1), ss.245–252.

Eliçin, Y. (2017). Fransa’da yerelleşme reformları: Türkiye üzerinden bir değerlendirme. KTÜ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, 7(13) ss.37-54.

Frey, B. S. (27 Eylül 2010). Democracy and innovation. Institute for Empirical Research in

Economics, University of Zurich, Working Paper No. 514. Erişim Tarihi: 15 Mart 2018, SSRN:

https://ssrn.com/abstract=1709311 http://dx.doi.org/10.2139/ssrn.1709311 Gikas, J.,Grant, M. M.(2013). Mobile computing devices in higher education: Student perspectives on learning with cellphones, smartphones & social media. Internet and Higher

Education, 19, ss.18–26.

Godin, B. (2015). Innovation contested: The idea of innovation over the centuries. New York: Routledge.

Haber Alp. (24 Ocak 2013). Devlet Bahçeli Püskevit Dağıttı. Erişim Tarihi: 29 Mart 2018, http://www.haberalp.com/guncel/devlet-bahceli-puskevit-dagitti-h4645.html

Habertürk. (4 Şubat 2009). Çarşaflı CHP’liler Rozetlerini Geri Verdi. Erişim Tarihi: 07 Mart 2018, https://www.haberturk.com/gundem/haber/125989-carsafli-chpliler-rozetlerini-geri-verdi Hamsici, M. (12 Ağustos 2014), HDP’nin oy artışı ne anlama geliyor?. BBC Türkçe. Erişim Tarihi: 29 Mart 2018, https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/08/140812_hdp_analiz

Hartley, J. (2005). Innovation in governance and public service: Past and present. Public Money

& Management. 25 (1), ss. 27–34.

Helms, L. (2015). Democracy and innovation: From institutions to agency and leadership.

Democratization, 23(3), ss. 459-477.

Heper, M. (2003). The victory of the Justice and Development Party in Turkey. Mediterranean

Politics, 8(1), ss.127-134.

Hitcher, W. (2006). The paradigm of innovation replaced. Hoboken N.J: Wiley.

Jansen, R.S. (2016). Situated political innovation: Explaining the historical emergence of new modes of political practice. Theory and Society, 45, ss.319–360. Erişim Tarihi: 19 Mart 2018, https://pdfs.semanticscholar.org/f447/5360d2f8febed070f0bfa5cf7788cddf9ce1.pdf

Kaya, H. (2018). Bulutları Aralayan O Kadın. İstanbul: Librum.

MEPIN Raporu. (2011). Measuring public innovation in the nordic countries (MEPIN). Erişim

Tarihi: 18 Şubat 2018,

http://nyskopunarvefur.is/files/filepicker/9/201102_mepin_report_web.pdf

Mevzuat. (2006). Mevzuat hazırlama usul ve esasları hakkında yönetmelik. Mevzuat Dergisi. Erişim Tarihi: 18 Mart 2018, http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/3.5.20059986.pdf Michels, A. (2011). Innovations in democratic governance: How does citizen participation contribute to a better democracy?. International Review of Administrative Sciences, 77 (2), ss. 275–293.

(12)

1137

Müderrisoğlu, O. (20 Mayıs 2017). Siyasi inovasyon için büyük gün. Sabah. Erişim Tarihi: 29 Aralık 2017, https://www.sabah.com.tr/yazarlar/muderrisoglu/2017/05/20/siyasi-inovasyon-icin-buyuk-gun

OECD. (2018). OECD Observatory of Public Sector Innovation. Erişim Tarihi: 14 Ocak 2018, https://www.oecd-opsi.org/the-edge-of-government-innovation/

OECD/Eurostat. (2005). The Oslo manual – guidelines for collecting and interpreting innovation

data, (3rd ed.). Paris, France: OECD.

OED - Online Etymological Dictionary. (2018). Innovation. Erişim Tarihi: 29 Nisan 2018,

https://www.etymonline.com/word/innovation

Öymen, E.E. (16 Eylül 2017), Siyasal inovasyon: Vatandaş jürisi. Dünya. Erişim Tarihi: 5 Ocak 2018. https://www.dunya.com/kose-yazisi/siyasal-inovasyon-vatandas-jurisi/381859

Pocock, J. G. A. (1975). The Machiavellian moment: Florentine political thought and the Atlantic

republican tradition. Princeton: Princeton University Press.

Polsby, N.W. (1984). Political innovation in America. New Haven: Yale University Press.

Resmi Gazete. (16 Mart 2018). Seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun. Erişim Tarihi: 4 Mart 2018, http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/03/20180316-28.htm

Resmi Gazete. (18 Haziran 2015). Türkiye kamu-üniversite-sanayi işbirliği (KÜSİ) stratejisi ve

eylem planı (2015-2018). Erişim Tarihi: 23 Mart 2018. http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/06/20150627-16.htm

Smith, G. (2009). Democratic innovations. Cambridge: Cambridge University Press.

Solop, F. I. (1990). Public protest and public policy: The anti-Apartheid movement and political innovation. Policy Studies Review, 9(2), ss. 307-326.

Sørensen, E. (2017). Political innovations: Innovations in political institutions, processes and outputs. Public Management Review, 19:(1), ss. 1-19.

Sørensen, E., Waldorff, S. B. (2014). Collaborative policy innovation: Problems and potential.

Innovation Journal, 19(3), ss. 1-17.

T.C. Cumhurbaşkanlığı. (10 Aralık 2016). İnovasyon, içerdiği anlam itibarıyla kendi öz malımız ve

öz değerimizdir. Erişim Tarihi: 25 Eylül 2017,

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/65306/inovasyon-icerdigi-anlam-itibariyla-kendi-oz-malimiz-ve-oz-degerimizdir.html

TDK - Türk Dil Kurumu. (2018), İnovasyon. Büyük Türkçe Sözlük. Erişim Tarihi: 29 Nisan 2018.

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts&kategori1=veritbn&kelimesec=1 70144

Torfing, J. (2016). Collaborative innovation in the public sector. Washington: Georgetown University Press.

Torfing, J., Peters, B. G., Pierre, J., Sørensen, E. (2012). Interactive governance: Advancing the

paradigm. Oxford: Oxford University Press.

West, D. M. (2011). The next wave: Using digital technology to further social andpolitical

(13)

1138

Venkatesh, A., Vitalari. A. (1985). Households and technology: The case of home computers-some conceptual and theoretical issues. Marketing to the Changing Household, 7(1), ss. 187-203.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yönetmeliğe göre, “kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları

 Kamu görevlilerinin uymaları gereken etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmek üzere 25.05.2004 tarihli 5176 sayılı kanunla Kamu Görevlileri Etik

O aralıkta Cumhuriyetçi Mesleki Islahat Partisi, Adalet Partisi, Çalışma Partisi, Memleketçi Parti, Türk İşçi ve Çift çi Partisi,. Mutedil Liberal Partisi, Yeni

Bir toplumsal mücadeleler arenasına dönen Türkiye’de bu mücadelelere konu olan her şey sanatın her dalında, kültürün her veçhesinde kendisine bir ses, bir

Tıkanan sermaye birikimi rejimine eşlik eden siyasal kriz, yani toplumsal sınıfl arın siyasal partilerle bağının kopması ve kendilerini temsil edecek hükûmetlerin

1970’li yıllarda kurulan kadın örgütlerine Devrimci Kadınlar Derneği, Emekçi Kadınlar Derneği, Karadeniz Kadınları Derneği, Ankara Kadınlar Derneği, Diyarbakır’da

etmesi olarak değil, Türkiye’deki sermaye düzeninin yeni arayışları ile o döneme kadar belirli bir olgunluk kazanan toplumsal/muhalif dinamikler arasındaki çelişkinin

2008 yılına kadar fiilen yürürlükte olan bu program AKP döneminin iktisat politikalarının özünü oluşturmuş, AKP’nin yerli ve yabancı sermaye çevreleri