• Sonuç bulunamadı

“Tokat’in Yetiştirdiği İlim Ve Fikir Önderlerinden Şeyhülislam İbn Kemal’i Anlamak” (Panel Tanıtımı)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "“Tokat’in Yetiştirdiği İlim Ve Fikir Önderlerinden Şeyhülislam İbn Kemal’i Anlamak” (Panel Tanıtımı)"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“Tokat’in Yetiştirdiği İlim Ve Fikir Önderlerinden Şeyhülislam İbn Kemal’i Anlamak”

(Panel Tanıtımı)

Hüseyin ÇELİK*

Tokat’ın yetiştirdiği ilim ve fikir önderlerini tanıma kapsamında Fakültemiz bünyesinde “Tokat’ın Yetiştirdiği İlim ve Fikir Önderlerinden

Şeyhülislam İbn Kemâl’i Anlamak” adlı panel 28.11.2013 Tarihinde

gerçekleştirilmiştir. Oturum başkanlığını fakültemiz öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK’in yaptığı panele konuşmacı olarak, Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinden Doç. Dr. Şamil ÖÇAL, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Muammer SARIKAYA ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ahmet İNANIR katılmışlardır.

Oturum başkanı Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK açılış konuşmasında İbn Kemâl’in hayatından şu şekilde bahsetti: “Babası Süleyman ÇELEBİ, Annesi ise İran’dan gelip Tokat’a yerleşmiş olan Küpelioğlu Muhyiddin’in kız olan İbn Kemâl’in asıl adı Ahmet b. Süleyman olup 1468’de Tokat’ta dünyaya gelmiştir. Anne tarafından ilmiye, baba tarafından idari bir aileye mensup olan İbn Kemâl ailesinin isteği doğrultusunda küçük

*

(2)

352 | H ü s e y i n Ç E L İ K / P a n e l T a n ı t ı m ı

yaştan itibaren ilim tahsiline başlamış ve Arapça ile Farsçayı ileri derecede öğrenir. Gençliğinin ilk yıllarında baba mesleği olan askerliği seçmişse de, İbrahim Paşanın komutasında katıldığı Arnavutluk seferinde ulemanın ümeradan daha fazla itibar gördüğüne şahit olarak tekrar ilme yönelir. Değişik medreselerde müderrislik yaptıktan sonra, Şiiler hakkındaki fetvası Yavuz Sultan Selim’in dikkatini çeker ve onu Edirne kadılığına atar. Kanuni Sultan Süleyman döneminde de Osmanlı şeyhülislamlığına kadar yükselir ve 1534’de bu makamda iken vefat eder.

İbn Kemâl’in Felsefî ve Kelamcı kişiliğinden bahseden Doç. Dr. Şamil ÖÇAL ise İbn Kemâl’in biri bürokrat diğeri de filozof olmak iki yönünün olduğunu ve felsefe ile ilgili olarak elli adet eserinin bulunduğunu, hem kelamcıların hem de felsefecilerin tartışılan görüşlerini incelediğini, aralarında tartışma olduğu zaman kendisini kelamcılar safında görmekle birlikte onları eleştirmekten de geri kalmadığını, pratik tasavvufun konuları ile ilgili eser yazmamış olsa da teorik tasavvufa karşı her zaman ılımlı durduğunu, eserlerinde; birisi, halk için yazdığı eserlerde ortaya çıkan muhafazakâr olan Kemal Paşazâde; diğeri de Osmanlı entelektüellerine hitap eden eserlerinde ortaya çıkan hoşgörülü bir Kemal Paşazâde olmak üzere iki farklı Kemal Paşazâde portresi olduğunu ifade etti. İbni Kemâl’in yaşadığı dönemin ilimlerin disiplinliği açısından oturmuş ve her ilmin alanlarının belirlenmiş bir dönem olduğunu zikrettikten sonra İbn Kem’âl’in Şiiler hakkındaki fetvasını şu şekilde değerlendirdi: “Osmanlı döneminde din-devlet bir olarak görülür ve biri olmadan diğeri olmazdı. İbn Kemâl’in Şiiler hakkındaki fetvasını da bu çerçevede değerlendirmek lazım. O normal yaşantısında olan, devletin bütünlüğüne kast etmeyen Şiilerin öldürülmesini emretmediği gibi ehl-i kıblenin dahi küfürle itham edilemeyeceğini söylemişti. Onun öldürülebileceğine fetva verdiği Şiiler devlete başkaldırmış, devletin bütünlüğüne kast etmiş olan Şiilerdi.” Son olarak İbn Kemâl’in, Gazâli’nin

(3)

Ş e y h ü l i s l a m İ b n K e m a l ’ i A n l a m a k | 353

filozofları küfürle itham etmelerini de kabul etmediğini söyleyerek konuşmasını bitirdi.

İbn Kemâl’in dil bilimciliği yönünden inceleyen Yrd. Doç. Dr. Muammer SARIKAYA ise şunları söyledi: “İbn Kemâl’in yaşadığı dönemde Arapça, Farsça ve Türkçe hem konuşma hem de yazım dili olarak kullanılsa da ilim dili olarak Arapça kullanılıyordu. Onun için İbn Kemal yaklaşık 400 civarında olan eserlerinden 350 sini Arapça olarak yazmıştır. Arapçayı Türkiye’de korumak için ilk eser yazan kimse olduğu gibi sarf ve nahiv konularında yaklaşık 30 adet kitap yazmıştır. Dildeki hatayı asla kabul etmez ve dildeki galatât (hatalar)la ilgili ilk eseri yazan da odur. Kur’an’da yabancı kelimelerin de olabileceğini kabul eder.”

İbn Kemâl’in hukukçuluğu ve Osmanlı hukukuna katkılarından bahseden Yrd. Doç. Dr. Ahmet İNANIR ise şunları söyledi: “İbn Kemâl klasik hukuktan dönemin sorunlarına çözümler üretmiştir. Yavuz Sultan Selim’in sorusu üzerine yazdığı risalede fakihleri tasnif ederek onları hukuki yeterlilik bakımından yedi tabakaya ayırmış, bu çalışma Osmanlı iftâ usulünün şekillenmesinde etkili olmuştur. Para vakıflarının cevazına dair yazdığı risale Osmanlı tatbikatının oluşumunda belirleyici olmuştur. Bu sayede Osmanlı vakıflarının günümüze taşınmasında önemli rol oynamıştır. Kanunnâmeler ile şer’i hukuku birbirine yaklaştırmaya gayretinden dolayı kendisine Muallim-i Evvel denilmiştir.”

Oturum başkanı Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK tüm katılımcılara teşekkür ederek oturumu bitirdi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yâni, b u ilimler arasında birliği temin eden ve ilim adamı­ na hayat ve cemiyet karşısında­ ki büyük Sorumluluğunu (mesu­ liyetini) öğreten felsefe

Tebligat Kanunu uyarınca, tebligatı almaya yetkili kılınan kimse- ler şunlardır: Muhatabın vekili, kanuni mümessili (m. 13), muhatap asker kişi ise kıta komutanı ve müessese

Here we present a case with 16 years history of presyncope episodes who was first evaluated by cardiology department and finally diagnosed myotonic dystrophy type 1

Üstte kribriform plate’e kadar uzanmış, orbita alt duvarı, sağ maksiller sinüs ön duvarı, tüm sağ lateral nasal duvar, palatin kemikte solda 4 mm.lik salim sınır

Bağlanmanın kaygı ve kaçınma alt boyutlarının, psikolojik dayanıklılığın göstergelerinden biri olan YİDÖ’nün toplam puanını yordadığını ortaya koy- mak

I Üçüncü Sultan Muştalanın j yaptırdığı bend küçüktü; ve «Topuzlu Bend» ismini almıştı Üçüncü Sultan Selimin annesi nin, ve ikinci sultan Mahnr.ı-

Bu son travay beynelmilel Tıp edebiyatında yer a lm ış tır .1928 de kendisini yalnız tedrisata verniete üzere 3500 kuruş maaşlı Emrazı akliye tecrubî

D’Angers Üniversitesi ile Strasbourg Üniversitesi’ndeki çalışma grupları, kısa bir süre önce, organik molekül temelli güneş hücreleriyle dönüştürme