• Sonuç bulunamadı

Beyoğlu'nda gezemezken

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beyoğlu'nda gezemezken"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Beyoğlu’nda gezemezken...

SELİM İLERİ

ELİK Gülersoy’un yeni yapıtı Beyoğlu’nda Ga­ l i zerken artık kaybolup gitmiş, bir daha belir-

L ^ - J meyecek, var olmayacak bir semti anılarla, du- yumsayışlarladlle getiriyor. Değerli İstanbul yazarı, ki- mileyin, semtin sokaklarında bir tarihçe çıkarmayı yeğ­ liyor. Bununla birlikte yapıt, asıl yoğunluğunu hüzün verici anılara borçlu. Evler, Beyoğlu apartmanları, pas­ taneler, mağazalar gelip geçiyor; birtakım yaşantılar önce göz kamaştırıp sonra yürek yakıyor.

Beyoğlu’nda Gezerken’i o kadar çok sevdiğim, Du- hani’nin Eski İnsanlar, Eski Evler’iyle iç içe okumakta

yarar var. Gülersoy bu kitaba yazdığı özlü önsözde Be­ yoğlu’nda yaşamış, bir bakıma Beyoğlu’nun eski kül­ türüyle yetişmiş bir kişiyi, kim liği betimler. Sonra söz Duhani'ye bırakılır; o da tatlı tatlı anlatarak, gizli dedi­ kodular yaparak görüp geçirdiklerini kaleme getirir. Du- hani azınlık dünyasına ağırlık tanır.

Gülersoy ise Beyoğlu’nu Türk unsuruna ağırlık ve­ rerek yansıtıyor. Dönemler de eni konu farklı. Duhani iyice uzaklarda kalmış bir geçmişi konuşurken, Çelik Gülersoy birçoğumuzun iki kötü hatırlayabileceği ya­ kın günlere kadar uzanıyor. Yerli yerinde henüz ve hâ­ lâ nasılsa durabilen yapılar sözkonusu. Yaşayan kişi­ ler sözkonusu. "S unuş" yazısında oysa üzgün bir ifa­ de dikkat çekmekte:

“ Çokuluslu, prizma gibi çok yönlü, alımlı ve çalımlı Beyoğlu bitti artık. Y enıbir şehir ve tekdüze bir doku var. Biz eskilere kalan da, Haşim’in deyimi ile, olsa- olsa, bir zevk-i tahattür.”

Öyle sanıyorum ki Duhani’yle Gülersoy’u iç içe oku- madüşüncesi sürüp gitmiş, gidebilmiş birkiiltür bir­

likteliği nedeniyle aklımı çeldi. Zaman farkı burada çok

önemli, şaşırtıcı değişimlere yol açmamış. Beyoğlu’n­ da ve çevresinde hayat, bütün o yıllarda, benzerlikler göstererek akabilmiş. Kültür daha da incelerek varlı­ ğını korumuş. Sonra birdenbire değişiyor semt ve semtteki yaşama. Tanınamaz hale geliyor.

Bu konuda çok yazıldı çizildi. Ben de bulabildikle­ rimin, görebildiklerimin tümünü okudum. Gelgelelim şu birdenbire ortaya çıkan inanılmaz değişimi, değiş­ meyi tam anlamıyla çözdüğümü söyleyemeyeceğim. İstanbul'un taşralaşması, kentin kendi ekinsel değer­ lerini koruyamayışı, ekonomik nedenler... Yalnızca bunlar yetmiyor açıklamaya. Beyoğlu’nun birkebap ve lahmacun salonunadöndüğünü ileri sürerek gönülle­ rini rahat tutanları da bütün bütüne onaylamak olasız. Kebap ve lahmacunun da kendine özgü bir kültürü içer­ mediği nasıl kanıtlanabilir?

Bugünkü Beyoğlu, semt, çevresi en büyük darbe­ yi yapılarını, kuruluşlarını koruyamayarak, ayakta tu­ tamayarak yem iştirdenebllir mi? Beyoğlu’nda Gezen

ken bu yapılardan, kuruluşlardan söz açıyor. Bazı renkli

fotoğraflar ve bazı siyah-beyaz fotoğraflar Beyoğlu’nda- ki -bırzamanlaraözgü-toplumsal coğrafyayı saptama­ mıza imkân sağlıyor. İster istemez mekânla fert ara­ sındaki ilişkiyi, karşılıklı etkileşimleri düşünüyorsunuz. Bugünkü Beyoğlu kendi hayatını, yaşama biçim i­ ni yeni yeni yapılarıyla, kuruluşlarıyla belirlemektedir. Mirasyedi savurganlığıyla yıktırılmış Beyoğlu’nun ye- , rinde yeller eserken, yeni Beyoğlu tamamiyle sahte,

düzmece, göstermelik bir bayındırlığın elinde, kendi

bildiği yolda yürümekte. O bayındırlık girişimleri yo­ lun rotasını muhakkak ki değiştiremeyecek.

1990 yılının son günlerinde Taksim Meydam’ndan Beyoğlu'na doğru yürüyenler kılıç artığı, harap, peri­ şan bir caddeyle yüz yüze geliyorlar. Bu kadarla kal­ sa... Olağanüstü bir zevk anlayışının ürünü tramvay du­ rağı, havuz kırmaları, ucube beton oturaklar caddenin çamuruna sefaletirte katkıda bulunuyor.

Hayır, ‘kendin pişir kendin ye' ocakbaşı köşeleri­

nin gizli şiirinden konuşulabilir. Fakat Beyoğlu'nun son

görünümü başlı başına bir rezalettir. İstanbul artık bir kent olmaktan çıkıyor, herhangi bir gecekondu mahal­ lesi bile değil. Yeryüzünün en ANAP’lı ve en SHP’li bel­ desi, mükemmel bir koalisyon...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarihi pasajın bugünkü sahibi Behlül Vural, bir sabah uyandı ve bütün gece.. kulüplerini satmaya karar verdi: 22 yıl kulüp işletmeciliği yapmış, gece kulübü ve kabare

Verilen m do¤rusu ve bu do¤ru üzerinde bulunmayan bir P noktas›n› kullanarak, sadece pergel yard›m›yla P’den geçen ve m do¤rusuna paralel olan do¤ruyu bulman›z

Ressam kardeşler aynca, Pa­ ris'te etkinliğini sürdüren A T T Demeği’nin, kadın haftası dola­ yısıyla, 15-30 Mart tarihlerinde, Paris’te düzenlediği Kadın

Selmek Taksim, Segâh Taksim, Mahur Şar­ kı, Mahur Taksim, Hüzzam Gazel (Hafız Kemal'e eşlik), Hüseyni Taksim, Nihavend Taksim, Hicazkâr Taksim (Piyano ile),

TTM Mxx440000 ((RReessiim m 22 II--IIVV)):: Grup 2’de çok katlı yassı epitel örtünün oldukça ince olduğu, KZ yara yüzeyinin kapandığı, ancak bağ dokusunda açılma- lar

Anahtar sözcükler: Plevral Neoplazm, Soliter Fibröz Tümör, Hemotoraks, Torakotomi Key words: Pleural neoplasm, Solitary Fibrous tumor, Hemothorax,

Tür­ k iye’de çok partili demokratik ya­ şama geçildiği 1950’de Demokrat Parti listesinden bağım sız Muğla m illetvekili seçilen Nadir Nadi, 1954’te yine

Mevcut çalışmada ise bu parametreler sabit tutularak aktif ısı transferi iyileştirme yöntemi olan pulsatif akış giriş şartı uygulanmış olup, saptırılmış