• Sonuç bulunamadı

Aksoy’a saygı, teröre nefret:Prof. Aksoy bugün adliye ve Meclis’te yapılacak törenlerden sonra toprağa veriliyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aksoy’a saygı, teröre nefret:Prof. Aksoy bugün adliye ve Meclis’te yapılacak törenlerden sonra toprağa veriliyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

mrmzi

Cumhuriyet

Türk Bankacılık Sistemi’ne

Pamukbank'ın yeni bir hizmetidir.

P A M U K B A N K

iyi bankadır

66. Yıl; Sayı: 23511

K u r u c u s u : Y u n u s

Nadi 700 TL.

(KDV dahil)

3 Şubat 1990 Cumartesi

P rof.A ksoy bugün adliye ve M eclis’te yapılacak törenlerden sonra toprağa veriliyor

Aksoy’a saygı, teröre nefret

Cüppelerle A nıtkabir’e

P ro f. M uam m er

A k s o y ’un cenaze tören in e katılanlar daha sonra

cinayetin işlendiği yere çiçek bırakarak p rotestod a

bulunacaklar. T ü rk iye’deki bütün baro başkanları

yarın A n k ara’da top lan ıp A n ıtk ab ir’de cüppeli

saygı duruşu yapacak.

H orzum d a v a sı

D G M C um huriyet Savcısı

Binbaşı Ü lk ü C oşku n , irticai unsurlar üzerinde

durduklarını bildirdi ve “ A k s o y ’un yakınları

H orzum olasılığın ı da araştırm am ızı istediler.

G erekirse H orzum ve yandaşları hak kın da da

soruşturm a a çacağız’’ diye k on u ştu .

‘D em iral teh lik e’

İstanbul Barosu B aşkanı

K azan, B akan S u n g u rlu ’ya verdiği m ek tu p ta,

“ D evletin teh liked e oldu ğu n u ve bizzat kendisi

hukuk devleti için tehlik e olan A n kara D G M

C um huriyet B aşsavcısı N usret D em ira l’ın b öyle bir

soruşturm aya b a k a m a y a ca ğ ın ı” belirtti.

10. Şayiada

ORTAK AÇIKLAMA:

‘H ed ef, d ü şü n c e siy d i’

Türkiye Barolar, Tabipler, Dişhekimleri,

Mimar ve Mühendisleri Odaları Birliği

başkanları dün yaptıkları ortak açıklamada,

Aksoy’un katillerini ‘düşünce aydınlığından

korkan katiller’ olarak nitelediler.

SHP Parti Meclisi bildirisi, dün Genel

Başkan Erdal İnönü tarafından açıklandı.

Bildiride, Başbakan ve içişleri Bakanı’nın

açıklamalarından hükümetin, terörün

ciddiyetini ve önemini kavrayamadığının

ortaya çıktığı vurgulandı.

10. Sayfada

D

o ğ u

B

e r l in

C Ü N EY T A RC AYÜ R EK

yazıyor____________

Varsayımlarla

Yola Çıkılırsa...

Cinayetten sonra bazı gazete bürolarına telefon ediliyor. Aksoy’u İslamcı bir örgütün cezalandırdığı bildiriliyor. Polis ihbarın üzerine eğiliyor. Sonuç yok! Polis, yeni terör dalgasını bir örgüte ya da vuranın kimliğini hangi kanada bağlayacağını bilemez durumda.

10. Sayfada

m

il

AKSOY HOCA’NIN EŞİNDEN GENÇLERE:

‘Yolundan gidin’

Prof. Aksoy’un yaşamı boyunca mücadeleden

yılmadığını belirten eşi Ülke Aksoy: “ Saldırının

aşırı sağ kesimden geldiğini sanıyorum. Zaten

böyle bir tehlike hissediyordum. Horzum, az bir

ihtimal. Davanın temyiz aşamasında

yapabilirler mi? Pek mantıklı gelmiyor”

Gençlerin Muammer Aksoy’un peşinden

gitmesini isteyen Ülke Aksoy, “ Gençler

Türkiye’nin geleceği için savaşsınlar.

Yetkililerin bu işin peşini bırakmamalarını

istiyorum” dedi.

İDİL GÜRSEL’in haberi 10. Sayfada

Siyasal bunalım

Demokratik Alman Komünist Partisi,

Başbakan Hans Modrovv’un iki Almanya’nın

birleşmesi planını reddetti. KP lideri Gregor

Gysi, dün ani olarak Moskova’ya gitti.

Gözlemciler Komünist P arti’nin

bölünebileceğini belirtiyorlar. SSCB Dışişleri

Bakanı Şevardnadze iki Almanya’nın

birleşmesi sorununun Avrupa, Amerika ve

KanadalIların katılacağı bir referandumla

belirlenmesini önerdi.

14. Sayfada

K

o so va

Yangın büyüyor

Yugoslavya’nın Kosova bölgesinde tanklara

rağmen dün yeni gösteriler yapıldı. 3 Arnavut

daha öldü. Yugoslavya Devlet Başkanı

Kosova’ya gidiyor.

14. Sayfada

RlGA

Görüşmeler başladı

Azerbaycan ve Ermenistan Halk Cephesi

temsilcileri arasında Baltık

cumhuriyetlerindeki halk cephesi örgütlerinin

oluşturduğu Baltık Konseyi aracılığıyla

düzenlenen yuvarlak masa görüşmeleri

Riga’da başladı.

14. Sayfada

nSöFK t

KP’ye reformcu lider

Komünist Parti liderliğine reformcu Alexander

Lilov seçildi. Eski Genel Sekreter Petar

Mladenov, devlet başkanlığı görevini korudu.

Başbakanlığa Andrei Lukanov’un getirilmesi

bekleniyor.

14. Sayfada

BULGAR GAZETECİ: ETNİK KÖKENLİ YASAK

SAÇMALIK

SEMİH İDİZ’in haberi 14. Sayfada

Alman öğretmen Abdülrezzak, Ayasofya kampanyasına katıldı. (Fotoğraf: Vedat Yenerer)

Alman Nakşibend Sultanahmet’te

İstanbul Haber Servisi — Ayasofya’nın cami

olarak ibadete açılması için İslamcı çevrelerce başlatılan imza kampanyası sürüyor. Dün Sultanahmet Camisi’nde cuma namazından çıkanlar, avluda beton üzerine konan kâğıtlara, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması için imza attılar. Bu arada

kampanyayı yürütenlerin namazdan çıkanları,

“Allah” ve “Fatih Sultan Mehmet’in torunları oldukları” için imza atmaya çağırdıkları

gözlendi. Bu arada 2 yaşındaki oğlu Yusuf

İslam Yaşar’la birlikte camiden çıkan Ihsan Yaşar’ın oğlunun başına “Arapça bant”

takarak imza attığı görüldü. Kıbrıslı Nakşibendi Şeyh Nazım’ın müridi olduğunu

söyleyen Alman öğretmen Joasgim Shvarz

(32) “Müslüman olduktan sonra Abdülrezzak

adını aldım. İnşallah daha fazla Alman Müslüman olacak ve Köln’deki Dome Kilisesi’nden ‘Allah’ sesleri yükselecek” dedi.

Deniz Baykal yapacakları (temel taahhütleri' açıkladı

SHP’den siyasal senet

O T W TY /^l _ 1 O t t .a _ ı _ T i a ____ 1 1 O T T T Y ■ • 1 • • 1 * • . • 1 1 . ' I • • \ t *■ ^ V u r u l ı d n / ı n İ s a . » _ O . ,l,n 1 1 i v • — 1. :. ~ t i n A ..

SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, SHP üst yönetiminin iktidar için

siyasal ant içmeye hazırlandığını belirterek hazırlayacakları ‘siyasal

senet’in en önemli dört unsurunu açıkladı: 1- Özal’ı Çankaya’dan

indireceğiz. 2- Asgari ücretten vergi kesmeyeceğiz. 3- Memura sendika

hakkı vereceğiz. 4- Asker sayısını indireceğiz.

AHMET TAN

ANKARA — İktidara gelme­

nin tek yolu “muhalefete gelmek.” Muhalefete gelmenin yolu ise iktidar olmak için halka siyasal güven vermek, ne yapacağını pe­

şin ilan etmekten geçiyor. Kurultay sonrasının SHP üst yönetimi, iktidar için siyasal ant içmeye hazırlanıyor.

Bu siyasal andın ilk maddesini

“Özal’ı indireceğiz” oluşturuyor.

Halka verilecek temel taahhütler arasında “asker sayısının azaltıl­

masından YÖK’ün kaldırılma­ sına” dek çeşitli somut yüküm­

lülükler yer alıyor.

SHP bu yükümlülükleri “sos­

yal demokrat iktidar bildirgesi”

haline getirip yayımlayacak. SHP Genel Sekreteri Baykal, bu bildirgenin temel ilkelerinin

Merkez Yürütme Kurulu’nca be­ nimsendiğini Cumhuriyet’e açık­ larken, “iktidar, SHP için artık

kaçınılm az bir yazgıya dönüşmüştür” diyor. Baykal, ku­

rultay heyecanını, gerginliğini üze­ rinden atmış, yüzündeki şişlik in­ miş; sakin ve kararlı.

SHP yönetimi olarak toplu bir

“siyasal ant” hazırlandığını anla­

tan Baykal, Türkiye’de “sosyal de­

mokrat yeni bir düzen” kurulaca­

ğını, bugünkü umutsuzluk ve ka­ rışıklık ortamından kurtuluşun tek çözümünün SH P’de olduğu­ nu ve halkın bu inanç ve ant çev­ resinde kısa zamanda toplanaca­ ğını söylüyor.

Nedir bu siyasal ant?

(Arkası Sa. 17, Sü. 4 ’te)

Yunanistan'la gerginlik sürüyor

Gümülcine

Konsolosu Gür’e

Sınır dışı

Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Yunan Büyükelçisi Makris’e, “ G ür’ü

çekmeyiz” dedi. Bu açıklamadan yaklaşık 5 saat sonra Atina,Gümülcine

Konsolosu Kemal G ür’ü sınır dışı edeceğini gece yarısı‘resmen’ açıkladı.

ATİNA/ ANKARA (Cumhu­ riyet) — Dr. Sadık Ahmet ve İb­ rahim Şerif’in geçen hafta mah­

kûm edilmeleriyle gerginleşen ve Gümülcine olaylarıyla tırmanan Türk-Yunan diplomatik gerilimi dün Türk konsolosun sınır dışı edilme kararıyla daha ciddi bo­ yutlara ulaştı. A nkara’nın Gü­ mülcine Başkonsolosunun geri çe­ kilmeyeceğini açıklamasından kı­ sa bir süre sonra Yunanistan hü­ kümeti geceyarısı başkonsolos Gtir’ü sınır dışı etme kararı aldı.

Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz,

dün saat 18.30’da Yunanistan’ın A nkara Büyükelçisi Dimitris

Makris’i makamına çağırarak,

Gümülcine Başkonsolosu Gür’ün geri çekilmesi istemine Türk tara­ fının yanıtını bildirdi. Bir saat ka­ dar süren görüşmeden sonra ba­ sın mensuplarına bilgi veren Dı­ şişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar^ başkonsolos G ü r’ün Türk soylu Yunan vatandaşların­ dan “ soydaşlarım” diye söz etti­ ği için geri çekilmesinin düşünül­ mediğini söyledi. Sungar şöyle dedi:

“ Yunanistan Dışişleri Bakanı, önceki akşam görüştüğü Atina Büyükelçimize, hükümetinin Gü­ mülcine Başkonsolosluğumuzun geri çekilmesi talebini duyurmuş­ tur. Bu talebin gerekçesi olarak, başkonsolosumuzun, Gümülcine Valisi’ne yazdığı 1 şubat tarihli bir mektupta ‘soydaşlarım’ sözcüğü­ ne yer vermiş olması gösterilmiş­ tir.

Görevini bakanlığımızdan aldı­ ğı talimatlar çerçevesinde, ulusla­ rarası hukuk ve diplomasi

kural-(A r kası Sa. 17, Sü. l ’de)

57 kadın 9 terörist öldü, 3 er şehit

Doğu’da büyük çatışma

Tunceli’ye bağlı Kılköy yakınlarında “ TİKKO-Partizan Örgütü” nden

olduğu bildirilen militanlarla güvenlik güçleri arasında önceki gece

başlayan çatışma dün saat 10.00’a kadar sürdü.

TUNCELİ / DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Tunceli’nin Na­

zimiye ilçesine bağlı Kılköy yakın­ larında güvenlik güçleriyle silahlı çatışm aya giren ve yasadışı TİKKO-Partizan örgütü üyesi ol­ dukları bildirilen beşi kadın top­ lam dokuz militan öİü ele geçiril­ di. Bir örgüt üyesinin ağır yaralı olarak yakalandığı çatışmada, üç er de şehit oldu.

O lağ a n ü stü H al Bölge Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre, liınceli’nin Nazimiye ilçesi­ nin kırsal kesiminde arama ve operasyonlar yapan güvenlik güç­ leri, önceki gün akşam saatlerin­ de Kılköy’ün güneyindeki Ziver

mezrasında silahlı bir grupla karşılaştı. Arazi ya­ pısı, iklim koşullarının elverişsizliğine karşın dün sabah 10.00’a kadar süren çatışma sonucunda beşi kadın, dördü erkek toplam dokuz örgüt üyesi si­ lahlan ile birlikte ölü olarak ele geçirildi. Çatışmada

Cengiz kod adlı Hıdır Topçu da ağır yaralı olarak

yakalandı. Örgüt üyeleri tarafın­ dan açılan ilk ateş sırasında Ab­

dullah Kayar, Recep Kolukısa ve Talat Mollaoğlu adlı erlerin şehit

olduğu bildirildi.

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği bildirisinde, ölü olarak ele geçiri­ len örgüt üyelerinden kimliği be­ lirlenen dördünün Meral kod ad­ lı Cemile Sevgül, Gülistan kod ad­ lı YazgülU Kılıç, Alev kod adlı Gü­

neri Yapışkan, Doktor Aydın kod

adlı Haşan Toy olduğu, diğerleri­ nin kimliklerinin belirlenmesine çalışıldığı açıklandı.

Güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada öldürülen dokuz kişi­ nin yasadışı TİKKO-Partizan üye­ si oldukları bildirildi.

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’nin açıklamasına göre öldürülen örgüt üyeleriyle birlikte altı otom a­ tik tüfek, bir MP-5 makineli, iki tabanca, silahlara ait şarjör, mermi ve çeşitli malzemeler ele geçiril­ di. Ölayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

BAYKAL’DAN AT ÜZERİNE: “ KOMPLEKSE

KAPILMAYALIM”

Ekonomid e ___

HÜKÜMETTE DEĞİŞİKLİK HAZIRLIĞ1

11. Sayfada

Cumhuriyet

B ilim T ek n ik ’te

bu hafta

►Ru-486, kürtajın

yerini alıyor mu?

►Neyi, niçin

algılarız.

Sevgili Muammer Hoca...

B

azen yazı yazmak olağanüstü güçle-Özellikle ölümlerde...

Sözcükler beyaz kağıda dökülemez bir türlü.

Bir yanda duygular, öte yanda mantık... Ölümün anlamını bir çerçeveye oturtmaya çalışırsınız.

Ölümü yazmak bir yerde yaşamı yazmak­ tır.

Ne için, nasıl yaşamıştı?

Her ölümün çağrıştırdığı ilk soru sayılabi­ lir bu.

Ama sevgili Muammer Hoca için böylesi bir soru aklıma hiç gelmedi. Çünkü onun ya­ şamı öylesine saydam, öylesine saygıdeğer­ di ki...

Bir dava adamı idi o.

(Arkası Sa. 17, Sü. l'de)

HASAN CEMAL

■ Mandela yakında özgür G .Afrika hükümeti siyah lider Mandela’nın yakın bir tarihte bırakılacağını açıkladı. 3. Sayfada

■ Çıplak Ayaklı Kontes, Ava İkinci Kanal’da izleyeceğimiz 'Çıplak Ayaklı Kontes’ Gardner’ın en verimli filmlerinden. 4. Sayfada

■ Beylik bir yerli film Modası geçmiş Yeşilçam ’a örnek ‘Sen Ağlama ’da, Cüneyt A rkın ve Necla Nazır oynuyorlar. 4. Sayfada

■ 26 yaşında bekâr İstanbul Film

Festivali’nin tipik izleyicisi belirlendi. 5. Sayfada

■ Cazın en iyi sopranosu Soprano saksafonun büyük ustası Steve Lacy, altılısıyla birlikte İstanbul’da 5. Sayfada

■ Otobüste yeni uygulama İE T T seferlerinde tek ve çift bilet uygulamasına geçiliyor. 9. Sayfada

■ Rıhtım borsası Hisse senedi alım satımı 1987 döneminde olduğu gibi yine borsa dışında sokağa düşerek 2. borsa oluştu. Ekonomide

■ Komisyoncular ağır bastı Gümrüklerdeki ‘karne bunalımı ’ komisyoncuların

önerileri doğrultusunda çözüldü. Ekonomide

■ Moralimiz bozuk, ama... 1992 Avrupa Futbol Şam piyonasında İngiltere, S. İrlanda ve Polonya He aynı gruba düştük. Sporda

■ Stilist öğrenciler iş arıyor İngiltere’de 80’//

yılların ilk yarısında moda dünyasının gözbebeği olan İngiliz stilist öğrencilere, sektör kapılarını kapattı, gelecek onlar için karanlık. Arka Sayfada

KKTC LİDERİNİN ÇALIŞMA ZİYARETİ

Ankara’dan Denktaş’a

her koşulda tam destek

Başbakan Akbulut çalışma ziyareti için Ankara’ya

gelen Denktaş’a “Her koşulda KKTC’ye tam destek

verileceğini” bildirdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya

Toperi, “Ulusal dava konusunda tam bir görüş birliği

mevcut olduğunun teyit edildiğini” vurguladı.

ANKARA (Cumhuriyet Büro­ su) — KKTC Cumhurbaşkanı Ra­ uf Denktaş, 26 şubatta yapılacak

zirve öncesinde bir “çalışma ziya­

reti” için geldiği A nkara’dan “ tam destek” alarak ayrıldı.

Denktaş, hiçbir zaman masadan kaçmadıklarını ve kaçmak gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek,

“ Fakat masaya, konuştuğumuz hedefin ilkelerinin konulmasını is­

tiyoruz” dedi. Başbakan Yıldırım Akbulut, “ Her koşulda KKTC'ye tam destek verileceğini” bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya

Toperi, “ Ulusal dava konusunda tam bir görüş birliği mevcut oldu­ ğunun teyid edildiğini” vurguladı.

iki günlük bir çalışma ziyareti için A nkara’da bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, dün sa-

(Arkası Sa. 17, Sü. 4 ’te)

GÖZLEM

UĞUR MUMCU

Son Görev...

Üç gün önce evinin önünde alçakça kurşunlanan Prof. Mu­ ammer Aksoy'u bugün toprağa veriyoruz.

Aksoy, bir düşün adamı, bir kavga ve inanç adamı olduğu ka­ dar, yufka yürekli, sevecen bir gönül adamı; çelebi ve duygulu bir insandı.

Gerektiğinde kaya gibi sert...

(2)

HABERLER

3 ŞUBAT 1990

CUMHURİYET/10

P

A

R

T

İ

L

E

R

D

E

N

İnönü İzmir’de

Karakaş’tan tepki

Karakaş, “Maliye Bakanlığı’nın İstanbul

SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, dün akşam, uçakla Ankara’dan İzmir’e geldi. SHP Genel Başkanı İnönü, Adnan Menderes Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. İnönü bir

/gazetecinin “SHP’den toplu istifalar bekleniyormuş ne dersiniz” şeklindeki sorusunu şöyle cevaplandırdı: “Partinin başarısı ondan ayrılanlarla ölçülemez. Ondan ayrılanların sayılarının azlığı veya çokluğu ile ölçülemez. Partinin başarısı kendi programını nasıl uyguluyor, kendisi için seçimlere kadar nasıl oy alıyor. Ayrıldı, katıldı onlar kişisel meselelerdir. Dolayısıyla onlarla, partinin politikasını değiştirmesi beklenemezi’

SHP İstanbul İl Başkanı Ercan I | _ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aralık ayı gelirlerini ödememesini İstanbul’da yaşayan insanlara ve belediye çalışanlarına karşı bir hareket olarak” değerlendirdi ve “ANAP hükümetini halkı cezalandırmaktan vazgeçmeye” çağırdı. Yerel seçimlerden önce kesintiler en çok yüzde 10 oranında yapılırken, SHP’nin belediyelerde göreve başlamasından sonra oranın yüzde 50’ye kadar yükseltildiğini ve nihayet aralık ayı gelirlerinin tamamının kesildiğini hatırlatan Karakaş, “SHP İstanbul il örgütü olarak Maliye Bakanlığı’nın bu

uygulamasını protesto ediyoruz. Maaş ve ücretlerinin ödenmesi tehlikeye giren belediye çalışanlarının ve Büyükşehir Belediye yönetiminin bu haksız karara karşı alacağı her türlü tedbiri destekleyeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz” dedi.

Ecevit, Samsun’daD^ple2nE

e;e^tşkan'

0

yarın Samsun’da partisince düzenlenecekaçıkhava toplantısında konuşacak. Ecevit ve eşi bugün kara yoluyla Samsun’a hareket edecekler. Sungurlu’da geceyi geçirecek olan Ecevitler, yarın Samsun hükümet

meydanındaki toplantıya katılacaklar. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Samsun’da iç ve dış önemli konuların yanı sıra, tütün piyasası konusunda da görüşlerini açıklayacak. Ecevit ve beraberindekiler yarın akşam Ankara’ya dönecekler. (Ankara/ANKA)

O l ' İ r H p r P ANAP Genel Başkan Yardımcısı G lC I C Metin Gürdere, son günlerde artan terör hareketlerini değerlendirirken SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal’ı, “terörün tetiğini çekmekle” suçladı. Gürdere,

“Anamuhalefet partisinin genel sekreteri ve potansiyel genel başkam, ‘Cumhurbaşkanının yakasına yapışıp onursuzca indireceğiz’ dediği gün terörün tetiğini çekmiştir. Terör C* . Meclis’in içindedir. Bu terörü hep birlikte

} hazırladık. ANAP’ı yıkmak uğruna sistemi yıpratmak için elimizden geleni

yapmadık mı?” dedi. Gürdere basının da bir polisi hedef gösterdiğini ve terör olaylarında vebali olduğunu iddia etti. (Ankara / Cumhuriyet Bürosu)

ÖLÜM

Prof. Aksoy’un soruşturmasını

yürüten Siyasi Şube Müdürü

■ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Prof. Dr.

M uammer Aksoy’un öldürülmesiyle ilgili soruşturm a çalışmalarına katılan A nkara Emniyet M üdürlüğü Siyasi Şube M üdürü Yahya Kütük, önceki gün sabaha karşı saat 02.00’de geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. A fyon’un Dazkırı ve Kayseri’nin Yahyalı ilçelerinde kaymakamlık yaptıktan sonra bu göreve getirilen Yahya Kütük, daha önce de İstanbul Ticaret Odası Başkanı Niyazi

Adıgüzel’in öldürülmesi ve C um hurbaşkanı Turgut ö z a l’a Başbakanlığı dönem inde girişilen suikast ile ilgili

soruşturm aları yürütm üştü. 39 yaşındaki Yahya Kütük, evli ve 2 çocuk babasıydı.

AÇIKLAMA

■ Ç e tin k a n DSP Bursa İl Başkam O rhan Çetinkan, 29 ocak günü gazetemizde yayımlanan “ Ülkücü-Polis Kavgası” başlıklı haberin devamında yer alan “ Bursa mitingi siyasi gösteriye dönüştü” ara başlığı ile verilen bölüm üne açıklam a gönderdi. Çetinkan haberde, “ DSP İl Başkanı yuhalanınca alanı terk etti” ibaresinin bulunduğunu, oysa mitingde DSP ile birlikte Ulu Önder A ta tü rk ’ün ve S H P ’nin adı okunduğunda da “yuh” çekildiğini bildirdi. DSP İl Başkanı, bir konuşmacının A tatü rk ’ün “ Yurtta sulh, cihanda sulh” sözlerini söylediği sırada alanda bulunan “ ülkücü” ve “ İslam cı” grupların tepki gösterdiğini belirtti.

SEVGİLİ HOCAMIZ

MUAMMER AKSOY’A SAYGI

Sevgili hocamız

P ro f. MUAMMER AKSOY

karanlık güçlerin saldırısı sonucu yaşamını yitirmiştir. - 12 Eylül öncesi ülkemizin birçok değerli bilim adamı, gazeteci, sendikacı ve politikacısının öldürülmesine neden olan ve bugüne

kadar faili meçhul kalan tertiplerin yeniden sahneye konulmaya başlanmış olması son derece düşündürücüdür. Ülkemizde demokratikleşme ve insan hakları savaşımında son derece önemli

engeller oluşturan birtakım gizli ve korunan güç odaklarının ve halk düşmanı cinayet şebekelerinin bir an önce ortaya çıkarılmasını ve cezalandırılmalarım istiyoruz. Bütün ömrünü inandığı düşünceleri uğrunda durmadan savaşarak geçiren büyük Atatürkçü, seçkin devlet adamı ve hukukçu sevgili hocamızın anısı

önünde saygı ile ve bugünden başlayan özlemlerle eğiliyoruz. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ

GENEL M ERKEZ YÖNETİM KURULU

Ülkemizde demokrasinin en kararlı

kavgacılarından Hocamız

Prof. MUAMMER AKSOY’un

katledilmesinin acısını yaşıyoruz. Ulusumuza başsağlığı

dileriz.

Tank Akan, Can Kolukısa. Halil Ergün Yaman Okay, Fatma Girik, Aytaç Arman,

Menderes Samancılar. Kutay KöktUrk. Nur Sürer, Kemal Sunal, Ahmet Mekhı,

Rutkav Aziz

Prof. A ksoy bugün A dliye ve M eclis önünde yapılacak törenlerden sonra toprağa veriliyor

Aksoy’a saygı, teröre nefret

ANKARA (Cumhuriyet Büro­

su) — Türk Hukuk Kurumu ve

Atatürkçü Düşünce Derneği Baş­ kanı Prof. Dr. Muammer Aksoy’­ un cenazesi bugün kaldırılıyor. Aksoy için bugün saat 09.30’da önce Ankara Adliye Sarayı önün­ de, ardından da saat 11.00’de TBMM’de tören yapılacak. Cena­ ze daha sonra Maltepe Camisi’nde

kılınacak öğle namazının ardın­ dan Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Türkiye Baro­ lar Birliği Yönetim Kurulu ve tüm baro başkanları bugünkü cenaze törenine katılacak. Baro yönetici­ leri yarın da Anıtkabir’de cüppe­ leriyle saygı duruşunda buluna­ cak. Olayın soruşturmasının “çok

yönlü” sürdürüldüğü bildirilirken

Ankara DGM Cumhuriyet Savcı­ sı Binbaşı Ülkü Coşkun “Yurtdı-

şında örgütlenen, Türkiye’de faa­ liyet gösteren irticai unsurların özellikle araştırıldığını” söyledi.

İstanbul Barosu Başkanı Ttırgut

Kazan, Adalet Bakanı Oltan Sun­ gurlu’ya verdiği mektupta, “Dev­ letin tehlikede olduğunu ve bizzat kendisi hukuk devleti için tehlike

olan Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nusrct Demiral’ın böyle bir soruşturmaya bakamayacağı­ nı" bildirerek görevden alınması­

nı istedi.

DGM Cumhuriyet Savcısı Coş­ kun, çok yönlü olarak yürüttük­ leri cinayet soruşturmasında, tüm olasılıkları göz önünde tutmaya çalıştıklarım söyledi. Soruşturma­

larında özellikle Aksoy’un laiklik konusundaki düşünce ve tutu­ mundan rahatsız olan irticai un­ surlar üzerinde durduklarını belir­ ten Coşkun, Aksoy’a ölümünden önce Almanya’dan gönderilen iki tehdit mektubunun da merkezle­ ri bu ülkede bulunan Avrupa Milli Görüş Teşkilatı ve İslanıi Cemiyet ve Cemaatler Birliği isimli illegal

EŞİ ULKE AKSOY GENÇLERE SESLENDİ

M uam m er Hoca’nın yolundan gidin

Prof. Aksoy’un yaşamı boyunca mücadeleden

yılmadığını belirten eşi Ülke Aksoy, “ Saldırının

aşırı sağ kesimden geldiğini sanıyorum. Zaten

böyle bir tehlike hissediyordum. Horzum, az bir

ihtimal. Davanın temyiz aşamasında

yapabilirler mi? Pek mantıklı gelmiyor’’ diye

konuştu.

İDİL GÜRSEL

ANKARA — İbni Sina Hasta­

nesinde tedavi gören Prof. Dr.

Muammer Aksoy’un eşi Ülke Ak­ soy, eşinin hayatı boyunca müca­

deleden yılmadığım belirterek,

“ Gençlere Muammer'in yolun­ dan gitmelerini öneriyorum” de­

di.

Ülke Aksoy’un doktoru Prof. Dr. İbrahim Ceylan, Aksoy’un tansiyonunun sürekli değiştiğini kaydederek, sinir sisteminin bo­ zulduğunu söyledi. Ceylan, Ak­ soy’un bugün yapılacak törenle­ re kendi kontrolü altında katıla­ cağını bildirdi.

Ülke Aksoy, Muammer Ak­ soy’un öldürülmesini “ Horzum

olayına” bağlamadığını vurgular­

ken, “ Saldırının aşırı sağ kesim­

den geldiğini sanıyorum. Zaten böyle bir tehlike hissediyordum”

diyor.

Evlilikleri süresince Muammer Aksoy’un Atatürkçülük ve de­ mokrasi savaşımım birlikte ver­ diklerini ifade eden Ülke Aksoy, Cumhuriyet’in sorularım şöyle yanıtladı:

“ — Sık sık tehdit mektupları geliyordu, Muammer Aksoy’un bu tehditlere tutumu ne oluyor­ du?

Ü. AKSOY — Bize genelde bu mektupları göstermek, söylemek istemiyordu. Tehditlere rağmen

hiç yılmıyordu. Bana, devamlı

‘Çocukların geleceğini düşün, biz- ler bunu yapmazsak ne olacak?’

diyordu.

— Muammer Aksoy’un hayatı hep mücadeleyle geçti. 1971 yılın­ da tutuklanması, üniversiteden is­ tifa etmesi... Bu dönemlerden bi­ raz bahseder misiniz?

Ü. AKSOY — Prof. Dr. Tur­ han Feyzioğlu üniversiteden atı­ lınca kendi de, üniversitelerde özerkliğin bulunması gerektiğine olan inancından istifa etti. Sıkı­ yönetimce gözaltına alındı. O za­ man oğlum daha küçücüktü. Mali olanaklarımız yoktu, ama biz hepsini göğüsledik.

27 Mayıs ihtilalinden sonra üni­ versiteye döndü. Sonra bir ara parlamentoya girme meselesi var­ dı. 1977’de Meclise girdi. O dev­ re de 12 Eylül’e kadar sürdü. Bu dönemlerinin hepsinde birlikte omuz omuza mücadele verdik.

— Horzum davasından sonra çeşitli tehdit mektupları geldiği söyleniyor.

Ü. AKSOY — Horzum ’u hiç duymadım. Bürodan söylediler. Tehdit mektupları genelde dinci­ lerden geliyordu. Horzurfı’un az bir ihtimal olacağını düşünüyo­ rum. Davanın temyiz safhasında yapabilirler mi, pek mantıklı gel­ miyor.

— Tüm bu engeller karşısında

b m

i

ÜLKE AKSOY — Hayatımda Muammer kadar dinine bağlı bir insan görmedim. tutumu ne oluyordu, yaşama bağ­

lılığı nasıldı?

U. AKSOY — Muammer hiç­ bir zaman yaşama sevincini kay­ betmedi. Başına gelen hiçbir şey­ den şikâyet etmedi. Her kötü olayda ‘Allah beni sınavdan

geçiriyor’ derdi.

Hayatımda Muammer kadar dinine bağlı bir insan görmedim. Bana her gece ‘Allah’a dua et’ derdi. Onu öldüren insanların da dindar olduğuna' inanmıyorum. Dindar olan kişi bunu yapmaz, onlar kiralık caniler.

Muammer, yaşamı boyunca hep mücadele edip tehlikelerin içi­

ne girdi. Her şey, doğru bildiği yolda gitmesinden oldu.

— Cinayet önceden düşünül­ müş.

Ü. AKSOY — Kesin önceden planlanmış. Geliş saati, evin sak­ lanacak yerleri tespit edilmiş. Bir de birçok telgraf geldi, bir tek Tu­ rizm Bakam’ından gelmedi.

— YÖK’ün türban konusunda­ ki tutumunu hep eleştiriyordu, bu nedenle bir tepkiyle karşılaştınız mı?

Ü. AKSOY — YÖK’le ilgili dü­ şünceleri nedeniyle hep tehditler geliyordu. İhsan Doğramacı, ba­ bamın arkadaşı olduğu halde bir

telgraf göndermedi.

— Eşinizin öldürülme olayın­ dan sonra Türkiye’deki son olay­ ları değerlendirir misiniz?

Ü. AKSOY — Şeriat gelecek gi­ bi gözüküyor.

— Gençlere ne önerirsiniz?

Ü. AKSOY — Gençler, Muam-m er’in yolundan gitsinler. TüMuam-m ağırlığıyla Türkiye’nin geleceği için savaşsınlar. Yetkililerin bu işin peşini bırakmamaların) istiyo­ rum. Unutulup gitmemesini öne­ riyorum. özellikle demokratik merkezlerin bütün güçleriyle ola­ ya sarılmalarını temenni ediyo­ rum .”

BİRLİK BAŞKANLAR! ORTAK AÇIKLAMA YAPTI:

Aksoy’un vücudu değil, düşüncesi hedef seçildi

Türkiye Barolar, Mimar, Mühendisler,

Tabipler ve Dişhekimleri Birliği başkanları

ortak açıklama yaparak Aksoy’un katillerini,

‘düşüncenin aydınlığından korkan alçaklar’

olarak niteledi. İstanbul’da bir toplantı yapan

150 kadar aydın, Aksoy ile İpekçi’nin

öldürülmesindeki benzerliklere dikkat çektiler.

Haber Merkezi — Atatürkçü

Düşünce Derneği ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Prof. Muam­ mer Aksoy’un öldürülmesine tep­ kiler artarak sürüyor. Türkiye Ba­ rolar Birliği, TMMOB, Türk Ta­ bipler Birliği ve Türk Diş Hekim­ leri Birliği Başkanları ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada Ak­ soy’un katilleri, “ Ülkeyi ortaçağ

karanlığına götürmek isteyen, öz­ gür düşüncenin aydınlığından korkan alçaklar” olarak nitelen­

di. İstanbul’da bir toplantı yapan 150 kadar aydın Muammer Ak­ soy ile Abdi tpekçi’nin öldürül­ melerindeki benzerliğe dikkat çek­ tiler. Toplantıda konuşan yazar Aziz Nesin, “ Cinayete karşt

savaşmalıyız” dedi ve “ Bu 4. as­ keri darbenin hazırlıkları mıdır?”

diye sordu.

Türkiye Barolar Birliği Başka­ nı Önder Sav, TMMOB Başkanı

Teoman Aiptürk, Türk Tabipler

Birliği Başkanı Nusret Fişek, Türk Diş Hekimleri Birliği Başka­ nı Yılmaz Bilgin, Aksoy’un öldü­ rülmesi üzerine yaptıkları toplan­ tıdan sonra dün ortak bir açıkla­ ma yaptılar. Prof. Aksoy’un vü­ cudunun değil, düşüncelerinin he­ def alındığı bildirilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“ Anayasa hukuku profesörü ve Ankara Barosu eski Başkanı de­ ğerli bilim adamı Muammer Ak­

soy, düşünce özgürlüğünü hazme­ demeyen demokrasi düşmanlan tarafından öldürüldü. Yapılan resmi açıklamalardan öldürenin veya öldürenlerin kim olduğunun bilinmediği söyleniyor. Ama biz katilleri, düşüncelerinden, eylem­ lerinden, seçtikleri kurbanlardan tanıyoruz. Bunlar ülkemizi orta­ çağ karanlığına çekmek isteyen, demokratik ortamda yaşamayan, aslında demokrasiyi de istemeyen, özgür düşüncenin aydınlığından korkan alçaklardır.”

Aksoy- gibi Atatürkçülükten ödün vermeyen, hukukun üstün­ lüğü kavgasında ön saflarda yer almış insanların kolay yetişmedi­ ğine dikkat çekilen açıklamada,

“ Muammer Aksoy, kendisini ül­ kesinin sorunlarından soyutlayıp sessizce oturmayı yeğleyen, günü­ nü gün eden sözde aydınlardan değildi. O, gerçek bir aydındı. Akılcı, çağdaş ve laik bir aydın”

denildi.

Aksoy’un vücudunun değil, dü- şünceleri:un hedef seçildiğine işa­ ret edilen açıklam ada şöyle denildi:

“ Onu vuranlar, bir gün keşke Muammer Aksoy yaşasaydı diye pişman olacaklardır. Aksoy’un düşüncelerini, onun kavgasını sürdürenlerin inançları, kararlılık­ ları, özgürlük ve demokrasi anla­ yışları, katilleri kovalayacak, bo­

ğacaktır. Devlet demokrasi düş­ manlarından güçlü olmak zorun­ dadır. 12 Eylül öncesi yaşanmış filmleri tekrar sahnelemek iste­ yenler emellerine ulaşamayacak­ lardır.”

Olağanüstü toplantı

Türkiye Barolar Birliği’nce ya­ pılan yazılı açıklamada, “ Muam­

mer Aksoy’u vuran kurşunlar, ödünsüz Atatürkçülüğe, baroları­ mıza, tüm avukatlarımıza, savun­ ma mesleğine ve bilime sıkılmış­ tır. Barolarımızın bu alçakça ci­ nayeti içlerine sindirip susmaları düşünülemez, beklenemez” denil­

di.

İstanbul Barosu’na bağlı avu- katlarca da dün tüm ilçe adliye- lerinde bir protesto metni imzaya açıldı. Prof. Aksoy’un “ hunhar­ ca bir cinayete kurban gittiği” be­ lirtilen metinde, “ Katiller, onun

şahsında laik Türkiye Cumhuri- yeti’ne ve Atatürkçü düşünceye alçakça bir saldırıda bulunmuşlar­ dır. Ne var ki Atatürk ideali ve la­ ik cumhuriyet bu türlü tecavüzlere uğradıkça kuvvetlenecek ve hiçbir irtica hareketi cumhuriyetçi, laik Türk aydınlarını yollarından ge­ ri çeviremeyecektir” denildi.

Nesin, “ Darbe

hazırlıkları mı?”_____

İstanbul Tabip Odası’nda top­ lanan 150 kadar aydın, Aksoy’­ un ölümünü ve Türkiye’nin için­ de bulunduğu durumu değerlen­ dirdi. Toplantıya konuşmacı ola­ rak yazar Aziz Nesin, Prof. Ça­

ğatay Anadol, Prof. Zafer Püs­ kül, Dr. Tarık Ekinci, Sıdıka Su

ve Taygun Ersaslan sundukları ortak bildiride, “ Türkiye’de ay­

dın, ilerici, demokrat insanların büyük tehlike içinde olduğunu ve insanların gerici güçler tarafından katledildiğini” bildirdiler.

Yazar Aziz Nesin konuşmasın­ da, cinayetin 3 örgüt tarafından üstlenilmçsinin “ korkunç” bir şey olduğunu ifade etti. Nesin, “ Ci­

nayetlere karşı savaşmalıyız. Bu gerici güçler karşısında basın ses­ siz kalmaktadır. Gazetecilere ya­ pılan saldırıların yanında Basın Müzesi bile basıldı, ama basın bu­ na sessiz kaldı’’ suçlamasında bu­

lundu. Nesin, “ Bu tırmanış 4. as­

keri darbenin hazırlıkları mıdır?”

diye sordu. Daha sonra söz alan Çağatay Anadol, Fuat Alan sal­ dırının Türkiye’de demokrasi ha­ reketine indirilmiş bir darbe oldu­ ğunu vufguladılar.

Belediye-tş Sendikası, Denizci­ ler Sendikası, Hava-lş Sendikası, Deri-tş Sendikası, Kristal-lş Sen­ dikası, Basisen, Tek-Gıda İş Sen­ dikası, Tümtis ve *- ” ’•* kası yar" ’ cina- g c 1

Aydın Barosu avukatları da dün Aksoy’un öldürülüşünü pro­ testo için sessiz yürüyüş düzenle­ di.

SHP bildirisi

SHP Parti Meclisi dün yayım­ ladığı bildiride, hükümetin terö­ rün önemini kavrayamadığına işaret edilerek, “ Ölsek de, öldü-

riilsek de demokrasi mücadelesi sürecektir. Terör artık bu ülkede, demokrasiye ara vermenin bir aracı olamayacaktır” görüşüne

yer verildi.

SHP Parti Meclisi’nin bildirisi dün Genel Başkan Erdal İnönü tarafından açıklandı. İnönü açık­ lam asında, P arti M eclisi’nin Prof. Muammer Aksoy’un “ ka­

ranlık güçler” tarafından öldürül­

mesiyle önemli bir boyut kazanan terör olaylarını büyük bir duyar­ lılıkla değerlendirdiğini söyledi.

Hiçbir özürün, hükümetin bu sorumluluğunu

örgütler tarafından gönderilip gönderilmediğini araştırdıklarını bildirdi.

Coşkun, soruşturmaları çerçe­ vesinde Türkiye’deki irticai unsur­ ların üzerinde durarak Türkiye’de son yıllarda gelişen bu yöndeki ey­ lemleri de incelemeye aldıklarını söyledi.

Soruşturma çerçevesinde, Ak­ soy’un ailesinin anımsatması üze­ rine bir süre önce sonuçlanan Horzum davası olasılığını da dik­ kate aldıklarını anlatan Coşkun, “Aksoy’un yakınları, Horzum da­ vasının sonuçlanmasından sonra Aksoy’un bazı sözlü saldırılara uğradığını söylediler. Bu olasılığı da araştırmamızı istediler. Gere­ kirse Horzum ve yandaşları hak­ kında da soruşturma açacağız. Bu yön de araştırılıyor” dedi. Aksoy1 un öldürülmesinin Türkiye’yi ye­ niden anarşi ve terör ortamına sü­ rüklemek isteyenlerin bir girişimi olabileceğini de savunan Coşkun, bu eylemin bir provokasyon olup olmadığım da araştırdıklarını bil­ dirdi. Coşkun, Aksoy’un Atatürk­ çü, laik ve Türkiye Cumhuriyeti’- nin bütünlüğünü savunan düşün­ celerinin bazı Marksist illegal ör­ gütleri de rahatsız etmiş olabile­ ceğini öne sürerek bu yönde de araştırma yaptıklarını belirtti.

Savcı, Aksoy’un bir avukat ola­ rak görev yaptığı sırada çıkarları zedelenen kimi çevrelerin de böy- lesine bir eyleme girebileceklerini, bu olasılık üzerinde de duruldu­ ğunu söyledi.

İsmi, Prof. Muammer Aksoy’­ un öldürülmesi olayında şüpheli­ ler arasında geçen işadamı Kemal Horzum’un, bu suçlamadan do­ layı “ çok rahatsız olduğu” bildi­ rildi. Horzum’un avukatlarından Ali Karaküçük, dün cezaevinde müvekkili ile görüştüğünü belir­ terek, “ Müvekkilim, Muammer Aksoy’un öldürülmesi olayında isminin şüpheliler arasında geç­ mesine ‘Her taşın altında beni aramaya başladılar’ diye tepki gösteriyor. Eğer böyle bir şey var­ sa müvekkilim cezaevinde, alsın­ lar ve sorgulasınlar” dedi.

Eylemciler en az

üç kişi______________

Olay yerinde ve Aksoy’un bü­ rosunda ilk araştırmaları yaptığı­ nı da kaydeden Coşkun, cinayetin planlı ve soğukkanlı bir biçimde işlendiği sonucuna vardığını söy­ ledi. Katilin Aksoy’un hemen ar­ dından apartm ana girerek Ak­ soy’a seslendiğini, Aksoy’un bu ses üzerine geriye doğru dönerken de kurşunlara hedef olduğunu kaydeden Coşkun, olay sırasında bir kişinin gözetleyici, bir kişinin de kaçmaya yardımcı olmak üze­ re olay yerinde bulunduğunu san­ dığını belirterek eylemin bu şekil­ de en az üç kişiyle gerçekleştiril­ diğinin sanıldığını anlattı. Coş­ kun, k atilin A ksoy’a 75 santimetre-1 metre mesafeden ateş ettiğinin saptandığını da belirtir­ ken üç kurşunun da öldürücü böl­ gelere isabet etmesini katilin pro­ fesyonel olduğunun bir gösterge­ si olarak niteledi.

Yaptığı araştırma sonunda, ka­ tillerin cinayet yeri olarak da en uygun yeri seçtikleri izlenimi edin­ diğini kaydeden Coşkun, Aksoy1 un bürosu ile evi arasında başka bir noktada bu eylemin gerçekleş­ tirilmesi halinde görülme olasılı­ ğının bulunduğunu kaydetti.

Olaya ilişkin yaptıkları soruş­ turmaya yardımcı olabilecek her­ kesle temas kurmaya çalıştıkları­ nı ve ifadelerine başvurduklarını kaydeden Coşkun, şu ana kadar olayın herhangi bir görgü tanığı­ ma da olayı aydınlatabilecek ni- <te bilgi verene rastlanmadığını ledi.

Coşkun, şu ana kadar olaya iliş- şüpheli görülerek gözaltına an kimsenin bulunmadığını da

irdi.

ksoy’un bugün toprağa veril­ inden sonra törene katılanla- cinayetin işlendiği yere çiçek /arak, Aksoy’un öldürülmesi na protestolarını sürdürecek- iğrenildi.

ıniral görevden

sın”_____________

anbul Barosu Başkanı Turgut ,n, Beyoğlu Adliye binasının açılışına katılan Adalet Ba- Oltan Sungurlu’ya 2.5 sayfa- ıir mektup vererek Prof. Ak­ la ilgili soruşturmanın hukuk eti ve demokrasi açısından bir tehlike olduğunu ileri sür- ü Ankara DGM Başsavcısı' ¡ret Demiral’ın görevden alın­ tını istedi.

(azan mektubunda, Aksoy’un ürülmesiyle ilgili soruşturma- sağlıkh sonuçlanması için ge- li koşulların sağlanmasını iste- Aksoy’un öldürülmesinin, hu- t devleti ve demokrasiyi tahri- vönelik bir tertibin parçası say­

arını belirten Kazan, bu konu- 'apılacak ilk işin Ankara DGM savcısı Nusret Demiral’m gö- len alınması olduğunu söyre- Demiral’ın hukuk devleti ve de- krasi açısından tehlike oluştu- ilk Cumhuriyet Savcısı oldu-

iuöne süren Kazan, Savcı De-

al’ın hukuk dışı olduğunu sa- duğu bazı tavırlarını sıraladık- sonra, “ Ben İstanbul Barosu kanı ve 27 yılını tamamlamış avukat olarak, bu öneriyi bil- ze sunuyorum. Aksi halde, va- cak soruşturmanın selametine inanmayacağımı ve bu kuşku- ısrarla anlatmaya çalışacağımı, ■kirse bir kampanya başlataea- ı belirliyorum.”

Referanslar

Benzer Belgeler

kanun yolunun detaylıca düzenlenmesi gerekliliğini açıkça göstermek- le birlikte, mevcut durum itibariyle temyizin usul ve şeklini konu alan 48., 49. maddede yer alan

ııuııııııııııUfMiitıııiiiıımnnııınıınnnmunrtıınııtııııttıtfrmıtıııtıııı^ Taha

Sonra yetmişli yıllarda bir gün da­ ha doğrusu ve çok şükür ki, bir gece sabaha karşı, koca pasaj çöküverdi ve pasajın bira­ haneleri aynı anda bir bilyeli

Fuat Köseraif ise, aşağı yukarı hasta yerine (sayru), mektup yerine (bi­ ti), kalem yerine (yazgaç), imam ve müezzin yerine (tateri), şafak yerine (tanlak),

Mersin’den Mısır’a gitmek üzere yola çıkmış, fakat karaya oturduğundan dolayı pusulasının bile ayarsız olduğu anlaşılan Sümer şilebi rezaleti haberi

Teofilin uygulanan başka bir deneysel iskemik priapizm modelinde kavernozal düz kas hücre- lerinde ADA düzeyi azalmış olarak saptamış ve yine kavernozal düz

Ülkemizde yıllara göre HBsAg pozitifliğinin ister asker is- ter sivil kan donörleri arasında günümüze geldikçe azaldığı ve azalmanın istatistiksel olarak

Oysaki sunulan çalışmada, kan biyo- kimyasal parametreleri cinsiyete göre incelendiğin- de, genç erkeklerde genç dişilere göre plazma GGT aktivitesi ve albumin