• Sonuç bulunamadı

Fenerin gelinleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fenerin gelinleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Boğazın dişi bekçileri, Marmara’ya ışık saçıyor

Fenerin gelinleri

SEVİNÇ ve Feruze Lik hanımlar 30 yıl önce ge­

lin olarak geldikleri Ahırkapı Feneri’nin bakıcı­

lığını yapıyorlar. İşkodralı Sait Bey’le başlayan

bu kutsal görevi üç kuşaktan beri sürdüren Lik

ailesi, fenerin 107 yıllık emekçileri.

Yüksel AYTUĞ

M

A R M A R A D en izi'n in fırtınalı gece­

lerind e İsta n b u l lim a nına u la şm a ­ ya çalışan gem iciler, A hırkapı F eneri'nin çakarını g ö rü r görm ez, d e rin b ir “ O h ” çekerler... K endilerine göz kırpan bu es­ ki dost, “ H o şg e ld in lz” d iy e re k, kucak­ lar d en izin çocuklarını...

U çsuz bucaksız denizin ortasında dal­ galarla boğuşan gem icinin gözleri soluk bir fener ışığı arayadursun, düşleri de d e n iz kızlarının h ayaliyle d o lu d u r hep... K im in e göre u ğ u rs u z d u r d e n iz kızları, ölüm g etirir... K im ine g ö re yse d e n izc i­ ye yol g österir, hayat kurta rır... Ahırka- pı F e n e ri’nde yaşayan d e n iz kızları ise gece-gü nd üz d em eden g e m ic ile re yol g österm ek için uğraşır, d u ru rla r...

KUŞAKLAR

UYKUSUZ GECELER:

İki elti, fe n e rin a y d ın la tm a siste m i ele k tro n ik h a le d ö n ü ş m e d e n ö n c e h e r g e c e 2.5 s a a tte b ir m e rd iv e n le rin tırm a n ıp , m ek a n izm ay ı k u ru y o rlard ı. "U ç yıl ö n ­ ce s is te m d e ğ iş in c e biz d e r a h a t bir n e fes ald ık " d iy en b ak ıcılar, g ö re v le rin in b ü y ü k b ir s o ­ ru m lu lu k d u y g u s u g e re k tird iğ in i b e lirtiy o rlar

BOYU

B ah settiğim iz kişile r A hırkapı F e ne ri’­ nin b ekçile ri S evinç ve F e ru ze Lik ha­ nım lar... Y aklaşık 30 yıl ö n ce Haldun ve

Feridun Lik adlı iki karde şle hayatları­

nı b irle ştire re k, fenere g e lin olm uşlar... Ahırkapı F e n e ri’nin b ekçiliğ ini üç kuşak­ tan bu yana Lik ailesi üstlenm iş.. Fene­ rin ida re sini ilk kez 1880 yılında İşkod-

ralı S ait Lik alm ış... V efa tın da n sonra

yerine eşi Z ü lfiy e H anım ve eltisi M ak­

bule vekalet e tm işle r. Son o la ra k da bu “ büyük soru m lu lu k istey en g ö re v i”

fen erin yeni g e lin le ri Sevinç ve Feruze

Lik devralm ış...

iki elti h ayatlarını adeta fen ere a da­ m ışlar. Ö m ü rle rin in çoğu 36 m etre y ü k ­ se kliğin de ki fener kulesinin m erdivenle­ rini inip-çıkm akla geçm iş... Ç ün kü 1954 yılından bu yana kullanılan m ekanik sis­ tem in g ereği olarak, m e ka nizm a nın 2,5 saatte bir kurulm ası g ere kiyo rm u ş... Bu nedenle fenerin g elin le ri yılla r yılı “ H er­

kesin sıcak yatağında m ışıl mışıl uyu­ duğu s a a tle rd e " 156 m e rd ive n tırm a ­

nıp, m ekanizm ayı kurm ak zo ru n d a kal­ m ışlar..

“ Bu g ö rev e b a şladığ ım ızdan beri gece dışarı çıkabildiğim iz günlerin

sa-YORÜCU GÖREV:

F ener bakıcılığı hayli y o ru cu bir m eslek. Sevinç ve F eru ze Lık h a n ım lar fe n ere ılk- geldiK İerı g ü n le rd e 156 m erd iv en i şark ılar s ö y le y e ­ rek çıkıyorlarm ış. (Fotoğraflar: G ü rsel GUTAN)

FENERİN

TARİHÇESİ

K

AYITLARA göre Ahırkapı

Feneri'nin yapılması ilk kez bir deniz kazasıyla gündeme gelmiş. 1750'li yılların başın­ da Mısır’dan gelen bir yelken­ li, fırtına nedeniyle Kumkapı’- da karaya oturmuş. Dönemin padişahı 3. Osman yanına sad­ razamı Sait Paşa’yı da alarak olay yerine gelmiş ve kurtarma çalışmalarına bizzat nezaret et­ miş.

Kazaya uğrayan gemici­ lerden biri padişaha "Burada bir fener yapılıp da kandiller ya­ narsa, bu kazalar olmaz hün­ karım " demiş. Bunun üzerine 3. Osman, Kaptan-ı Derya Sü­ leyman Paşa’yı Ahırkapı’da bir fener inşa edilmesi için görev­ le n d irm iş .

Ahırkapı Feneri imparatorluk döneminde Fransızlara verilen imtiyazlar çerçevesinde Fran­ sız Fenerler idaresi tarafından yaptırılmıştır. İlk günler ateş ve yağ kandilleri kullanılırken, da­ ha sonra mekanik sisteme ge­ çilmiş. Son birkaç yıldan bu ya­ na ise sistem tamamen elek­ tronik hale dönüştürülmüş.

yısı parm akla sayılacak kadar a z ” di­

yen boğazın d iş i b e k ç ile ri, yine de ha­ y a tla rınd an . m e m nu n olduklarını ifade e diyorlar. "İş im izin m anevi değeri her

şeyin ü s tü n d e ” diyen bevin ç ve Feru­ ze L ik ’ in anılar dağarcığında bir çok acı

ve tatlı o la y var. B unların içinde ken di­ lerini en fazla h eyeca nla nd ıran ise bu ­ runlarının dibinde infilak eden petrol yük­ lü in d e p e n d e n ta tan keri o lm uş... D iler­ sen iz bu deh şe t gecesini onların ağızın- d an d in le ye lim :

____________

DEHŞET

__________

GECESİ

“ Korkunç b ir p atlam ayla y erim iz­ den fırladık. B ulunduğu m u z lojm anın cam ları kırılarak, içeri savruldu. Aynı zam anda bir sıcak dalgası odanın İçi­ ne doldu. D ışarı çıktığ ım ızd a bir

an-bar kapağı ile bir kaç insan vücud u­ nun d ö nerek d e n ize doğru düşm ekte olduğunu g ö rdük... Bu görüntü aylar­ ca gözüm üzün ö nün den g itm e d i...”

A nıla r arasında m utlu o la yla r da v a r­ dı kuşkusuz... Ö rne ğin , b ir gece şarap yüklü b ir m o tordan düşen fıçılar sahile vurm uş... E line tası alan sahile koş­ m uş... Şarabın etkisi kısa zam anda ken­ d in i g österm iş ve tüm m a ha lle sabaha k a d a r “ R io k a r n a v a lın a ta ş ç ık a r ır c a s ın a ” g ülü p e ğlenm iş.

S evinç ve Feru ze Lik hanım ların gö ­

revi kim i zam an ç ile li, kim i zam an ne­ ş e li, a n c a k h e p s in d e n ö n e m lis i

" k u ts a l" bir görev.. F enerin g elin le ri

şim dilerde görevi çocuklarına devretm e­ nin hazırlığı içindeler. Üç kuşaktır boğazı aydınlatan Lik ailesi, anlaşılan bundan son ra da “ Y aln ız de n izc ile rin en bü­

yük dostu o lm a y a ” devam edecek.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Saddam gaddar bir diktatördü, ama Irak halk ının yüzde 90'ı, Saddam'ın infazından bir gün önce yayımlanan bir Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmasına göre,

"Gökçek istifa" yazılı tişörtlerle Kızılay Metrosu'ndaki turnikelere kendilerini zincirleyen öğrenciler, "Gökçek istifa et" diye slogan attı..

İnsanın vejetaryen olduğuna dair görüş ve kanıt bildirilirken en büyük yanılma biyolojik sınıflandırma bilimi (taxonomy) ile beslenme tipine göre yapılan

Yıllar önce Anadolu’yu işgal eden emperyalistler, bugün kurmuş oldukları şirketlerle ve yerli işbirlikçileriyle yeraltı zenginliklerimizi işgal etmişlerdir.. Bu i

Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada "göl geliştirme" adı verilen faaliyet,

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

dan haber geldi önce iki ile 3 kişilik Rum askeri var dedi harekat durdurmadım ben keşif için öne çıktım sayıları artıyordu bi ü durdurdum acele pusu düzeni aldırdım

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri