.
ti
Ostad Halid Ziya Uşakİıgilin
Son Posta,,ya son beyanatr
“ İlk yazılarımı, mektep vazifeleri arasında tarihi tabii’ ye dair
yazar ve bunları o zaman İstanbulun en mühim mecmuası
olan ( Hazinei Evrak ) a gönderirdim „
60 yıllık muharrirler jübilesi mü -nasebctile arkadaşımız Mustafa Yü cel, Ii&tad Halkl Ziya UşaklıglU Y e -şilköyündekl köşklerinde ziyaret et miş ve onunla Son Postaya geçen son miilâkatı yapmıştı:
Basın Birliği İstanbul mmtakası t a rafından hazırlanan muharrirler jübile si mü^asebetlle, ilk yazılarını nasıl ve ne İçin yazmağa başladığını anlatma - sim rica etmek üzere Yeşilköydeki köş künde ziyaretine gittiğim büyük üstad Halid Ziya Uşaklıgil beni kendine has nezaketile kabul etmişti:
60 yıla yakın bir zamandanberl yazı yazan ve Türk edebiyatına yeni şaheser ler vermekte olan üstadın hürmetle eli ni öptükten sonra ziyaret maksadımı kendilerine söyledim. Büyük edibimiz ilk yazılarını nasıl yazmağa başladığı nı şöyle anlatmıştı:
— Sualinizi eğer iyi anladıysam, na sıl ve niçin yazmağa başladığımı so - ruyorsunuz. Benim mensup olduğum neslin çocukları çok cesurdular. Bende
Jfjfi &.>* • JTi-w .r-.f -r ». » » **• hr+ y** Y*-u
•
tïkrX'1«Jf V.
. t5/> 4■>/ t * 6»* ÿji*Si *JL>« •¿J's’Vjk* ¿»i J
jjî
‘Jtri-*
jf#*:
^ • H?
*-*} jyz
jXjt j j y f V>. /•* ji yj-Jjt j*>i J
t *ıf# <UA>kt
jJ'-A-Jl» . ^ JU“-—1
k i */*» w*
j
J
jj
3 r V l *'*• jJ U â Aí’-t' U* a-'jjV '“ C U /V 'tO’ >:*■ y.
J—'y jé - /"
kat her sükûn devresinden sonra daha şiddetle nükseden bir illet halini almış tı. Ben bu illetin buhranlarına işte 60 senedenberi kendimi nöbet nöbet bırak maktayım. Bu İlletin ilk mühim teza hürü lzmirde Nevruz namında bir ri - salei mevkute tesis etmek oldu. Bu risalede iki arkadaşım var di. Biri îstib dada kurt)an olan şairi bedbaht Tevfik Nevzat, diğeri benimle beraber yarın yapılacak olan törene dahil bulunan Bı- çakçızade Hakkı Beydir.
Nevruz, türlü müşkülât içinde on nüs ha devam edebildi. Ondan sonra yine Izmirde Teufik Nevzatla betaber fci - rincl defa olarak Hizmet namında gay rı resmi bir gazete tesis ettik. Hlzmei muharrirliğinde nekadar devam ettim. Belki sekiz sene... Sonra hayat vazifesi beni îstanıbuja şevketti, burada artık yazı iptilâsmdan kurtulmak imkânın - dan başka İstibdadın tazyikinden dola yı kuvvetli sebepler de olduğu halde ya zı İlletinin İptilâsı beni bir türlü şifaya bu cesaret cüret derecesine çıkardı. Na
sıl yazı yazmağa başladım; bunu bula bilmek için 60 sene evveline dönmek icap eder. Galiba 15 yaşlarında idim, henüz mektep çocuğu idim ve o zaman mketepte okunan derslerden (Tarihi Ta bii) ye merak sarıyordum. O sebep o l du. Edebiyat merakı galebe edesiye ka dar fenne daha ziyade mütemayil idim. Zannederim ki ilk yazılarımı mektep vazifeleri arasında (Tarihi T abii)yedair yazar ve bunları o zaman Istanbuluij en mühim mecmuası olan (Hazinei Ev rak) a gönderirdim.
Gariptir ki, bu makale karalamaları nı o vakit mecmuanın başında bulunan Abdülhak Şinasi Hisarın babası Celâ - leddin Bey - ki beni hiç tanımazdı - I büyük bir iltifatla dercetmeğe başladı.
Halid Ziya’nın Hazinei Evrak’ta çıkan ilk yazısı
Neler yazdım, bunları bugün saymjya - cağım. Yalnız hatırımda kalan Kirpi - ler. Foklar, Marslar, Gayzerler hakkın da ve bunlara mümasil bir çok şeyler
yazdım. „
Yine bu sırada vilâyetin (A ydın) na mında intişar eden resmî gazetesinde
(Uyku n edir?) diye iktibas tarikile ya zılmış bir makale neşrettim. Edebiyata dair zannediyorum ki ilk yazım ( A ş kımın mezarı) serlevhalı bir yazı idi ki muallim Naciye gönderdimdi, o da bu nu ufak bir şamaıcıkla (Tercümanı Hakikat) te neşretti. A rtık yazı yaz - mak merakı ara sıra sükûn bulan, fa
vasıl etmedi, bugün 75 yaşındayım. îstanbula geldikten sonra Servet Fünunda «başlayan yazılarım şurada bu rada devam ederek nihayet cumhuriyet devrinde de beni hâlâ bırakmadı. Yine hep o hastalığın buhranları içinde yazı yazmakta devam ediyorum, daha neka dar devam edeceğim, bunu kestiremem. Elbette bir çok «A ıtik yeter» diyen ler vardır. Bunların başında ben de:
«E y herzevekili Kâinatın; Hâlâ hezeyana kanmadın m ı? Can sıkmak için midir hayatın Söz söylemeden usanmadın m ı?» diyorum.
Üstad sözlerini bitirmişti. Müsaadele rini rica ederek tekrar elini öptüm ve
ayrıldım. M USTAFA YÜCEL
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi