• Sonuç bulunamadı

Başlık: AİLE VE KADIN ARAŞTIRMALARI İÇİN YEDİ TEMEL ROL VE STATÜYazar(lar):KASAPOĞLU, M. Aytül Cilt: 15 Sayı: 0 Sayfa: 217-233 DOI: 10.1501/Felsbol_0000000129 Yayın Tarihi: 1994 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: AİLE VE KADIN ARAŞTIRMALARI İÇİN YEDİ TEMEL ROL VE STATÜYazar(lar):KASAPOĞLU, M. Aytül Cilt: 15 Sayı: 0 Sayfa: 217-233 DOI: 10.1501/Felsbol_0000000129 Yayın Tarihi: 1994 PDF"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI İÇIN YEDI TEMEL ROL VE STA1ü*

M. Aytül KASAPOĞLU GIRIŞ

Rol ve statü birbirleriyle olan yakın ilişkilerinin yanısıra çift an-lamlı olarak da kullanılan iki terimdir. örneğin rol kavramıyla ilişkili iki ana gelenekten söz edilebilir. Biri sosyal psikolojiye diğeri antropo lojiue ait olan her iki yaklaşımdan da sosyoloji yararlanmıştır. Antro-polog Lewis Hanry Morgan ve daha sonra A.R. Redcliffe Brown'ın yapısalcı görüşü temsil eden çalışmaları yol gösterici nitelik taşırlar. Rol ve statü kavramlarını sosyal bilimler terminolojisine etkili bir bi-çimde tanıtan eser Ralph Linton'm 1936'da yazdığı "Insan incelemesi" adlı antropoloji ders kitabıdır. William James, Hanri Bergson, R. Mül-ler Freinflds, Katherina Limpkin gibi bazı psikolog ve filozofların da rol kavramını daha önce kullandıkları bilinmektedir. Ayrıca Chicago ekolünden G.H. Mead de bireyler arasındaki iletişim süreci ve anlama ile ilgili olarak rol kavramı üzerinde önemle durmuştur. Mead ve Blu-rner, "Sembolik Etkileşimcilik" adıyla anılan, psikolojik gelenek için-de sosyoloji yapan bilim adamları olarak yapısalcılık karşısında yer almaktadırlar.

Linton (1936) statü kavramını, onu işgal eden bireyden bağımsız olarak, basitçe haklar ve görevler toplamı olarak tanunlamıştir (s. 113). Yine Linton'a göre rol, statünün dinamik yönünü temsil eder (s. 114). Birey hak ve görevleri yerine getirdiğinde rolünü oynamış olur. Statü ve rol toplumsal yaşamdaki ideal örüntüleri, bireysel terimlere indirgemeye hizmet ederler. Böylelikle tutum ve davranışların organize edilmesinde modeller halinde gelirler.

Linton'ın rol tanımının en özgün tarafı rol'ün "kültür" tarafından belirlendiğini vurgulamasıdır. Linton (1936)'a göre rol, kültür tara-fmdan belirlenir ve o belirlenmiş olan "rol"ü sadece belirlendiği gibi oynar.

Linton (1936)'m tanımının ek özelliği, statü ve rolü aynı şeyin iki yönü olarak ele almasıdıx (Banton, 1969: 26). Çünkü Linton, rol ve

(2)

218 M. AYTÜL, KASAPOĞLU

statünün birbirinden ayrılamayacağını, eğer böyle bir ayırım yapılacak olursa, bunun yalnızca akademik olacağını ifade etmektedir. Kuşkusuz burada haklı olarak, eğer bu iki kavram böylesine benzer ise, neden iki ayrı kavrama lüzum duyulduğu sorusu sorulabilir. Nitekim Banton (1969), Linton'ın statü kavramlaştırmasına karşı çıkmaktadır. "Yasal" ve 'Sosyal' stati'ı arasında ayrım yapan Banton, bir sosyal statünün nes-nel değerlendirmesinin meslek, gelir, eğitim süresi vb. faktörler teme-linde yapılabileceğini savunur. Sosyal statü, bireyin oynadığı değişik rollerin prestijine bağlı olarak sahip olduklarının bir değerlendirmesi dir. Aslında roller de prestijlerine göre kademelenirler. Öte yandan prestijin de soyut bir kavram olduğu unutulmamalıdır. İşte Banton, 'sosyal' ve 'yasal' statü ayrımına gitmeyerek, kavramın karmaşıklığını gizlediği gerekçesiyle Linton'u eleştirmektedir (s. 36-38). Türkiyede de kadınların hukuksal (yasal) statülerinin, sosyal statülerinden daha ileri olduğu sayı gözönünde bulundurulduğunda bu ayrı= önemi da-ha belirginleşmektedit. Linton'm statü kavramının yerine 'pozisyon' kavramını kullanarak, rol kavramına bugünkü önemini verenler ara-sında T.H. Newcomb başta gelmektedir. Buna karşılık Linton'a benzer bir kavramlaştırmaya T. Parsons (1967) sahiptir. Parsons'a göre rol, bireyin kişiliğiyle sosyal sistemin yapısı arasındaki birleşme noktasıdır. Sosyal rol, bireyin bir toplumun üyesi olarak icra edebilme kapasitesi içindeki normatif beklentiler sistemi olarak tanıinlanabilir.

Linton'ın terminolojisiyle ilgili fakat ondan farklı oluşuyla dikkat-leri çeken bir gelişme R.K. Merton'ın önerisidir. Merton (1957)'a göre, toplumda tek bir rol olmayıp, birbirleriyle ilişkili roller dizilimi vardır ve rol ilişkilerinin birbirini tamamlamasına 'rol set' (rol dizisi) denilir. Ayrıca Merton'a göre, bireyler bir çok statüyü işgal ettiklerinden hepsi birarada statü setini meydana getirmektedir.

Toplumda her birey çok sayıda statüye sahip olabilir. Ancak bire-yin statüsü denildiğinde kastedilenin 'bütünsel toplam statü' olduğu da unutulmamalıdır.

Genel olarak 'Yapısal Fonksiyonel' yaklaşım, kuranı ve çözümle-melerinde statü ve rolü eşdçğerli kılma eğiliminde iken (Ör: T. Parsons) 'Sembolik Etkileşim' (Ör: H. Blumer) bu iki kavram arasında önemli ayrılıklar görür. Blumer (1969) sosyal statüyü (anne, baba, başkan, öğrenci vb.), anlamın yüklendiği sosyal nesne olarak kabul eder. O' na göre bir statünün yorumu rol ve davranışın yerine getirilmesini etki-ler. Bir statü (örneğin annelik) önceki etkileşimlere dayalı olarak muhte-melen farklı olarak yerine getirilebilir. Sembolik Etkileşimcilere göre

(3)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI IÇIN YEDI TEMEL ROL 219

'rol', böylelikle insan etkileşimi tarafından belirlenmiş ve aktarılmış olurken; Yapısal Fonksiyonalizm, rolün güçlü yapı tarafından belir-lenmiş olduğunu kabul etmektedir (Blumer, 1969; Polome, 1979: 173-174). Ancak genelde, bir konumu işgal edenlerin kişilik özellik-lerine göre, statünün gerektirdiği hak ve görevleri farklı biçimlerde yerine getirdikleri kabul edilmektedir (Bensmarı, 1967; Eserpek, 1981: 151).

Güncel siyaset ve demografik çalışmalarda sık sık kadının statüsü gündeme gelirken (kadın, gelişme ve demografik değişme ile ilgili ya-zınlarda da) toplumda "kadının rolü" kavramı ortak ilgi noktasını oluşturmaktadır. Rol kuramcılan, kadının statüsünü, konuyu basit-leştirici bir kavram olarak pek uygun görmemektedirler (Biddle, 1979). Rol ve statü kavramlarmın en yoğun ilişkiler setini aile içinde oluş tur-duğu ve bu yoğunluğu, türevler Mlinde aile dışına taşıdığı görülmek-tedir. Çünkü rol ve statü beklentilerinin ilk yaşandığı yer ailedir (Horton, Hunt, 1988). Aile içinde anne, baba, kadın, erkek, kız çocuğu, erkek çocuğu rol seti çeşitliliğinde her biri incelemeler gerektiren toplumsal reolite yansımolandır. Bu yüzden de kadınk,rın bir toplumda oynadığı rollerin bir dizilimini dikkate olmaksızın, kadının toplumdaki yerinin ciddi bir şekilde belirlenemeyeceği kabul edilmektedir. Bu roller ara-sında kuşkusuz ücretli ya da ücretsiz emek, annelik, ev kadınlıgı, ak-rabalık rolleri başhcalandır.

Kadının "statüsü" yerine 'rolü' anahtar kavram olarak seçildi-ğinde ise, 'Rol Kuramfna birey ve sosyal sistem arasında bağlantıyı kurduğu için özellikle başvurulmaktadır. Ancak herkesin kabul ettiği büyük / grand temel bir teorisinin bulunmadığı da unutulmamalıdır (Biddle ve Thomas, 1966: 14).

Önde gelen rol kuramcıları olarak Biddle ve Thomas (1966), rol sınıflamalarında birbirlerinden farklı biçimlerde kullanılan temel kav-ramları iki başlık altında toplamaktadırlar: Bunların ilki 'kişiye'; ikin-cisi ise 'davramşa' ait kavramlardır.

Kişiye ait rol kavramları şunlardır (s. 30):

a) Bireysel rol (Bir bireyin tüm davramşlandır. 'Öznel rol', 'kiş i-sel rol', 'toplam bireyi-sel rol' ilgili terimlerdir).

b) Topluluk rolü (Bir topluluğun tüm davramşlandır. 'Grup rolü', 'kültürel rol' "toplam topluluk rolü" ilgili terimlerdir).

c) Davramşçmın rolü (Bir davramşta bulunan kişinin tüm davra-mşlandır 'Aktif rol' ilgili terimdir).

(4)

220 M. AYTÜL KASAPOĞLU

d) Hedef rolü (Bir hedef kişinin tüm dav anışlandır. 'Alınan rol', 'pasif rol' ilgili terinılerdir).

Davramşa ait rol kavramları ise şunlardır (S. 31).

a) Açık rol (Tüm kişilerin açık davramşlandır. 'Kamu rolü' 'nes-nel rol davranışı', 'rol performansı', ilgili terimlerdir).

b) Gizli / kapalı rol (Tüm kişilerin gizli davramşlandır. 'Özel rol', 'öznel rol', 'ima edilen rol', gözlenemeyen davranış ilgili terimlerdir). c) Emredici rol (tüm kişilerin emirleridir, Normativ rol', 'norm', 'kurallar', 'standartlar' ilgili terimlerdir).

d) Tanımlarıyla rol (Tüm kişilerin tarumlandır. 'Rol kavramları', 'öznel rol' ilgili terimlerdir).

e) Değerlendirici rol (Tüm kişilerin değerlendirmeleridir. 'Norm-lar' ilgili terimdir).

f) Aktif rol (Tüm kişilerin eylemleridir. 'Toplumsal eylemi' 'rol performansı', "motivasyon' rol yönelimli davranışlar' ilgili terimlerdir). gl Onaylayıcı rol (Tüm kişilerin onaylandır. 'Norm sistemi', 'yaptırımlar' ilgili terimdir).

Davranış ve beklentilere ilişkin sistematik bilgilerin toplanması n-da sıniflanınasında ve çözümlenmesinde kullanılabilecek kavramsal temeli sağlaması açısından 'Rol Kuramma' dayanmak bilimsel bir yak-laşim olarak kabul görmektedir. Fakat toplumsal roller, içinde gerçek-leştirildikleri sosyo-kültürel çevreden soyutlanmayacağ'ı için, inançların, yanlı yazısız kuralların (norm ve yasaların) ve tercihlerin ışığında ince-lenmek zorundadır. Gerçek karşısında statü, ve rol kavramlarını bir-birinden ayırmak, analitik amaçlı bir işlem olmaktadır. Çünkü rol ku-rammın temelinde rol beklentilerinin belirlenmesi yatmaktadır. Rol beklentileri ise, neyin yapılması gerektiği, neyin tercih edildiği ve mev-cut durumun ne olduğuna göre smıflanabilmektedir. Neyin yapılması gerektiğini normlar, neyin tercih edildiğini değerler belirlemekte oldu-ğu için rol beklentilerinin incelenmesi doğrudan statü kavrannyla (hak ve görevler toplamıyla) ilintili hale gelmektedir. 'Rol çansmasf kavram-laştırması da, birbirleriyle çatışan rollere işaret etmesi açısından 'statü' kavramı ile yakından ilişkilidir. Belirli bir etkileşme durumunda bekle-nen davranışların niteliği, diğer ortamlarda farklılık gösterebilir. Bir çocuğun annesi, okuldaki öğretmeni olabilir. Bir kadının yakın akra-bası işvereni olabilir (inter role conflict). Ayrıca bir yönetici, üstlerine

(5)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI IÇIN YEDI TEMEL ROL 221

göre ast, astlarma göre üst rolü oynamak zorunda olabilir (intra role conflict). Burada aynı statüde bulunan bir kişinin farkh roller oynama- syla bir rol çatışmasının ortaya çıkması olasılığından söz edilmektedir. Toplumlarda belirli statülerin diğerlerine göre üstün olarak kabul edildiği (Örneğin, erkek statüsü kadın statüsünden) ve bu belirlemelerde `takdir edilme' ; "saygı duyulma', 'taklit edilme', 'çekim merkezi olma', 'öneri kaynağı olma' gibi ölçütlerin kullanıldığı gözönüne alınırsa, kadının veya erkeğin toplumdaki yerini belirlemeye yönelik bir sosyo-lojik araştırmanın yalnızca rol kavramıyla yetinmeyeceği, statü ve rol kavramlarına birlikte ihtiyaç duyacağı açıktır. Ayrıca Parsons (1967)' ın belirttiği gibi, toplumsal sistemin aslında statüler sisteminden oluş -tuğu gerçeği ile yaş ve cinsiyet gibi 'verilen statü' (ascribed) ile doğuş -tan yüklenmeyen ve bireysel çabayla doldurulmaya açık bırakılan 'ka-zanılmış statüler (achieved) arasında ayrım yapılması gerekliliği de ko-nunun ihmal edilmeyecek diğer önemli noktaları olma özelliği taşı ya-rak, rol ve statü kavramlarmı birlikte düşünmeye sosyologları yönelt-mektedir.

Kadının statüsü ve rolleri

Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün kurulduğu 1990'lar Türkiyesinde, konu güncel olmasının yamsıra, sosyolojik açı -dan da büyük önem taşımaktadır. Demografik çalışmalar ile ekonomik gelişme ve istihdam çerçevesinde özellikle kadının değişen rolleri üze-rinde öteden beri durulmaktadır.

Bir toplumda kadın tarafından yerine getirilen rollerin, tutum ve davranışlara yansıyan yönleri, kuşkusuz erkekler tarafından oynanan rollerle karşılıklı ilişki içindedir. Politik ekonomik, dinsel, yasal veya akrabalık sistemleri gibi kültürel açıdan farklı yapılara sahip toplum-larda bireylerin özellikle de kadının yeri ilk bakışta farklılıklar taşır. Ancak statü ve rol kavramlarının kullanılmasıyla, birbirinden ekono-mik ve kültürel açıdan son derece farklı toplumsal yapılardaki belirli rollere ilişkin davranış ve tutumların karşılaştırılmalı olarak incelen-mesi olanağı doğmaktadır.

Çoğu sosyal, ekonomik ve demografik çalışmanın merkezi kavra-mı 'statü' özellikle de 'kadının statüsü'dür. Sosyolojik araştırmalarda 'merkezi bir nosyana' ihtiyaç duyulması ve Gibbs (1990) gibi sosyolog-larm bu konudaki önerilerinin ciddiye alınması, en azından bir kısım sosyal bilimcinin ortak isteğidir (Kasapoğlu, 1992).

(6)

222 M. AYTÜL KASAPOĞLU

Gelişmekte olan toplumlarda kadının statüsünün yükseltilmesi, bebek ölümlerinin azaltılması ve doğurganlık oranının düşürülmesi gibi toplumsal olarak talep edilen değismelerle birlikte düşünülmesi gereken bir konudur. Ayrıca bir toplumda kadının yerini belirlemede ve ölç-mede eğitim düzeyi veya istihdam oranı gibi tek bir ölçütün yeterli ol-mayışı yüzünden, statünün eşboyutlu (Uni-dimensional) bir kavram olmanın ötesinde, yaşam boyunca değişen rollerle yeniden biçimlenen bir özelliğe sahip olduğunu kabul etme, bir çok sosyal bilinıcinin ortak özelliğidir. Ancak yaşamın bir boyutundaki gelişme ve değişmenin diğer yönlerde de eşdeğerli (denk) değişmelere yol açmayabileceği de kabul edilmektedir. Bu durumda araştırmacıların 'toplumda kadın veya erkeğin statüsünü en iyi göstergesi nedir' sorusuna cevap aramaları bir ölçüde anlamını yitirmektedir. Ayrıca hayatın bir dönemi için tercih edilen, istenen koşulların diğer dönemler için de geçerli olduğunu ka-bul edebilmenin güçlüğü karşısında, kadına ait olsun erkeğe ait olsun artık bir statüyü, karmaşık ve birçok farklı bölümden oluşan bir dizi-lim olarak görmek yaygınlaşmıştır.

Özellikle kadının statüsünün karmaşık olduğuna işaret eden bir çok çalışma yapılmıştır. Örneğin kadınlar ve erkekler işgücüne katılım tip ve düzeyleri açısından benzer koşullarda olup; mesleklerinden aynı gelir ve prestiji elde etseler bile; ev işlerinde ve ulusal karar verme sü-reçlerine katılmada eğer kadınlar erkeklerle eşit konumda değiller ise, daha fazla ücretsiz ev işi yapacak, düşük ve sosyal ve siyasal prestije sahip olacaklardır. Erkeklerle aynı ekonomik koşullarda olsalar bile kadınların, ev işleri ve toplumsal yaşama katılmada düşük statüye sa-hip olabilecekleri işte bu örneklerle sergilenmeye çalışılmaktadır. As-lında kadın ile erkeğin statü ve rollerinin cinsler arasındaki iş bölümüy-le yakından ilişkili olduğu ve toplumlara göre değişiklikler gösterdiği de burada belirtilmektedir.

2. Kadının yedi statü ve rolü

Kadının toplumdaki statü ve rollerine ilişkin kuramsal bir çerçeve Oppong ve Abu (1988) tarafından geliştirilmiş bulunmaktadır. Yedi te-mel rolün belirlendiği bir kuramsal çerçevede, "karar verme gücü" ve "maddi kaynaklara sahip olma ile bunları kontrol edebilme gücü' incelenmektedir. Bu kuramsal çerçeve ile, çeşitli kültürlerdeki farklı rollerle birlikte bulunan kadının statüsü ile bu statürün ekonomik, sosyal ve politik kaynaklarındaki değişmeye ilişkin çok yönlü, birleşik (composite) bir model oluşturmak olanağı elde edilmiştir.

(7)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI IÇIN YEDI TEMEL ROL 223

'Yedi Rol Kuramsal Çerçevesinde', herbir rolün ne ölçüde sosyal ve ekonomik statü sağladığı değerlendirilmektedir. Modelde kadının sosyal ve ekonomik olarak ödüllendiği roller belirlenerek bir statü değerlendirmesi yapılmaktadır. Örneğin eğer kadın, esas sosyo-ekono-mik statüsünü belirleyen rolür de düşük karar verme gücüne sahip ise, onun dezavantajlı bir durumda olduğu anlaşılmaktadır.

Toplumsal yaşamda kadının oynadığı temel yedi rol şunlardır (Oppong ve Abu, 1988: 6).

a) Mesleki (occupational role)

b) Annelik (Maternal role, parental role) c) Eşlik (Wife, conjugal role)

d) Ev kadınlığı (housewife, domestic role) e) Akrabalık (kinswomen, kin role)

f) Vatandaşlık, (citizen or community member)

g) Kendini gerçekleştirme, bireylik (self actualising, individual role)

Birbirinden farklı kültürlerde olduğu kadar, farklı sosyo-ekono-mik kesimler ile mesleki gruplarda kadınların oynadıkları bazı rollere diğerlerinden daha fazla değer verilmekte ya da bazı rollerinde kadınlar daha ön planda olmaktadırlar.

Tablo 1 'de çeşitli türden rollere ilişkin 'davranışlar' sınıflanmıştır. Birinci sütun yedi rolün herbirine ilişkin gözlemler, kayıtlar ve eylem-lerin raporlanyla ilgilidir. 2.3. 4 sütunlar ise, zaman, bilgi para ve maddi eşyaların kullanımı, bunların elde edilmesi, tahsisi, yönetimi ve dene-timini göstermek üzere düzenlenmiştir. Böylelikle araştırma sonucunda eğer bir zaman çizelgesi düzenlenecek olursa yedi rol aras ında hangi rol ya da rollerin en çok zaman aldığını anlamak olanağı elde edilmek-tedir.

Rol davranışları

Aşağıda yedi rol davranışı özetlenmiştir (Oppong ve Abu, 1988: 8-25):

Ebeveynlik rolü davranışları

Kadının ebeveynlik ya da analık rolü, gelecek kuşağın sosyalleş -mesi, bakım ve yetiştirilmesi gib: kadın etkinlikleri üzerinde odaklaşır.

(8)

Tablo 1 Kadının yedi rolüne ilişkin bilgilerin sınıflaması ROL DAVRANİŞLARİ

Kaynak Kullanımı: Kazanma-Tahsis-Yönetim-Denetim Roller I. Etkinlikler 2. Zaman 3 Bilgi 4 Para ve maddi

Eşyalar 5. Güç ve Karar Verme 6. Önemli Diğerleri 1. Ebeveynlik 1.1.1. Ebeveyn- Etk. 1.2.1. Ebeveyn Zaman 1.1.3. Eveveyn. Bilgi 1 1.4 Ebeveyn Para ve maddi eşyalar 1.1.5 Ebeveyn güç ve karar verme Çocuklar 2. Mesleki 1.2.1. Mesleki etk. 1.2.2 Mesleki zaman 1.2.3 Mesleki bilgi 1.2.4 Mesleki para ve maddi 1 2 5 Mesleki güç ve karar iş arkadaşları 3. Evlilikteki 1.3.1 Evlilik etk. 1.3.2 Evlilik zaman 1.3.3 Evlilik bilgi 1.3.4 Evlilik para ve, maddi

1.3.5 Evlilik güç ve karar Eş / Koca 4. Ev-İşi 1 4.1 Ev-İş etk. 1.4.2 Ev-İş zaman 1.4.3 Ev-İşi bilgi 1.3.4 Ev-işi para ve maddi 1.4.5 Ev-iş güç ve karar Ev-işi grubu 5. Akrabalık 1.5.1 Akrabalık etk. 1.5.2 Akrabalık zaman 1.5.3 Akrabalık bilgi 1.5.4 Akrabalık para ve maddi 1.5.5 Akrabalık güç ve karar Akrabalık

6. Ortak 1.6.1 Ortak etk. etk. 1.6.2 Ortak zaman 1.6.3 Ortak bilgi 1.6.4 Ortak para ve maddi 1.6.5 Ortak güç güç ve karar Komşular 7. Bireysel 1.7.1 Bireysel etk. 1.7.2 Bireysel zaman 1.7.3 Bireysel bilgi 1.7.4 Bireysel para ve 'maddi 1.7.5 Biteysel güç ve karar Arkadaşlar Kaynak: Oppong ve Abu, 1988: 7.

(9)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI İÇIN YEDİ TEMEL ROL 225

Ayrıca aile planlamasmda etkili yöntemleri, bebek hijyeni ve beslen-me konularında kadının bilgilenınesi kendisi ve çocukları için çok önem lidir. Doğumlarını hangi aralıklarla yapacağına, çocuklarına nasıl ba-kacağına nasıl bir eğitimden geçeceklerine karar verme vb. konularda denetim gücü son derece önemlidir. Çocukların bakıma yardımcı ola-cak diğer imkanların seçimi, akrabalar ve arkadaşların desteği gibi konular bu başlık altında incelenmektedir.

Mesleki rol davranışları

Mesleki rol, çalışılan yer, etkinlik ve işlevler açısından tammlana-bilir. Kadının verimli ve gelir getirici etkinliğini yürüttüğü herhangi bir yer çalıştığı yerdir. Ancak kadının çocuk bakımı ve yetiştirme kadar mesleki rolünü de gereğince yerine getirebilmesi kısmen de olsa çalış -tığı yere, yaptığı işin esnekliği ve resmiyetine bağlıdır. Üretim araçları -na, makinelere ve onun ürününe sahip olması veya bunlar üzerinde de-netim hakkının olması kadına önemli avantajlar saklar. Diğer bir ifa-de ile kadının statüsüne ilişkin göstergelerin başında ekonomik yaşama katılım, mülkiyetin denetimi ve ürettiği ürünler gelmektedir. Kadının istihdamı ile doğurganlıkı çalışmalarında en önemli. nokta, analık so rumluluğu ve etkinliğiyle, gelir getirici ve verimli bir çalışmanın bir-biriyle nasıl uyum sağlayacağıdır. Geçmişteki etkinliklere ait yaşam hi-kayelerini alma ve zaman tüketimi çizelgesi geliştirerek kullanma bu tür bilgilerin toplanmasında gerekebilir.

Evlilik rolü davranışları

Erkeğin eşi olarak kadının pozisyonundan kaynaklanan bu rol, çocuk doğurma, ev işi hizmetleri, parasal / maddi destek, ekonomik işbirliği, eşlik etme gibi çok arnaçhdır. Ancak bunlar arasında hangilerinin önceliği sahip olduğu farklı kültürel, sosyo-ekonomik ortamlardaki evlilikten kaynaklanan rol ilişkisinin karekterini belirle-yecektir.

Bu davranışlar arasında üç önemli değişken kritik olabilir. İlk olarak kadının eş olarak paylaştık' haklar, görevler, işler; diğer bir ifa-de ile evlilik rolü ilişkisindeki 'ortaklığın' derecesi. ikinci olarak karar-ların özerk olarak mı; eşlerden birinin egemen olmasıyla mı ya da tar-tışılarak ve anlaşarak mı alındığıdır. Üçüncü nokta ise, evlilik ailesinin açık ya da kapalı olduğudur. Diğer bir ifade ile, herbir hak, görev ve işin akrabalar da dahil olmak üzere diğer başkalarına devredilmesi ve-ya paylaşılmasının söz konusu olup olmadığıdır.

(10)

226 M. AYTÜL KASAPOĞLU

Ev işi rolü davranışları

Ev-işi rolü, evle ilgili tüm davranışları akla getirir. Ev-işi etkinlik-lerinin bazıları bazı durumlarda annelik, eşlik, akrabalık vb. rolleri içerebilir. Hatta satılmak üzere evde bir mal veya hizmet üretiliyorsa mesleki rol ile de örtüşebilir. Bir çok eşi olmayan fakat parçalanmış aile reisi veya evin büyüğü olarak kadın, kendine bağımlı olan akrabalarm desteği ile veya yalnız başına domestik gruplara baş olmaktadır ve böy-lelikle bu rol bazı ortamlarda kaynakların elde edilmesi ve tahsisinde diğer etkinlikler kadar önem kazanmaktadır. Kadınların zamanlarının çoğu evde geçmekte ve göreceli olarak değişmeyen bir grup ile yaş amak-tadırlar. Kuşkusuz bu grubun özellikle kadının üyesi olduğu sınıfa, top-lumun kültürüne ve kendi yaşına göre değişebilir. Kadının ev içinde geçen ve diğer birlikte yaşadıklanyla olan ilişkisine yönelik davranış -larının araştırılması önemlidir.

Akrabalık rolü davranışları

Kadınlar akrabalık rolünü, kızı ya da kızkardeşi olarak, anneanne, babaanne ya da yeğen olarak oynarlar. Bu yüzden de kadının değişik yaşam dönemlerinde sahip olduğu destek ve olanaklar kadar onların yaşamlarını yönlendiren beklentiler, güçlükler anlamında çok önemli roller olarak kabul edilirler. Akrabalık rolü davranışları evlilik, nişan, nikah, düğün, sünnetten, cenaze törenlerine kadar geni ş ala-nı kapsar. Akrabalar arası yardımlaşma, gerek parasal olarak gerek bazı hizmetleri sağlayarak, paylaşarak gerçekleştirilir. Akrabalar ara-sında paylaşılan haklar, görevler, kaynaklar ve etkinliklerin bir hari-tasını çıkarmak zaman kullanımını anlamada önemlidir.

Ortak rol davranışları

Toplum üyeliği rolü, zaman içinde belirli bir noktada ve ikamet edilen çerçevede tanımlanır. ikamet yeri değişen bir kişi geçmişte ör-neğin doğduğu yerde sahip olduğu rollere bugün yaşadığı yerde sahip olmayabilir. Dini cemaat, siyasal partiler, gönüllü örgütler, kalk ınma ve kredi kooperatifi gibi örgütlerdeki üyelikler ortak rollerdir. Bunlara ek olarak yıllık, mevsimlik ve arasıra olan toplumsal ve çevresel etkin-likler, festivaller (şölenler), kutlamalar ile bir vatandaş olarak politik etkinlikler, oy kullanma, vergi ödemeleri, törenler vb. gibi faaliyetlerde yer alma bu tür roller arasında sayılabilir.

Bireysel rol davranışları

Bireysel rol, kişilik gelişimi, kendini tanımlama, birey olma duy-gusu, boş zaman kullanımı ve kişinin kendine özgü, gizli bazı şeyleri

(11)

A- TOPLULUK DÜZEYI (Grup ya da kültürel rollerle il-gili)

B- BIREYSEL DÜZEY (Öznel ya da kişisel rollerle ilgili)

Rol

(Kadın / erkek)

Etkinlikler

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI IÇIN YEDI TEMEL ROL 227

olmasına olanak sağlayan etkinliklerle çevrilidir. Bireysel rolün önemi farklı kültürlerde son derecede değişiktir.. Gelişmiş kabul edilen top-lumlarda bu rol çok önemsenirken, diğer az gelişmiş toplumlarda bi-reyselliğin gelişebileceği ortamlar olmadığı gibi özendirilmeleri de pek söz konusu değildir.

Tablo 2'de rol davranışları hem kadınlar hem de erkekler için a) topluluk; b) bireysel düzeylerde listelenerek verilmi ştir (Oppong ve Abu, 1988: 11-15).

Tablo 2. Rol Davranışları: Etkinlikler

1.1.1. EBEVEYNLİK a) Doğurganlık ve anne ölümü a) Çocukların araları ve sayı -ETKINLIĞI bilgileri ları ile emzirme

Ebeveynlik Rolü b) Kadın ve erkek tarafından kul b) Kadın ve erkek tarafından lanılan farklı A.P. yöntemlerine kullanılan A.P. yöntemleri ilişkin istatistikler

c) Yatılı okul veya akrabaları c) Kendi çocuğuna bakım yanında bakım görün çocuk yüz-

desi.

d) Küçük çocuklu annelerin ba- d) Anne-baba olarak gelir ka-balarla karşılaştırıldığında iş bul zanma

ma ve ebeveynlerini terketmeleri

e) Kürtaj istatistikleri e) Kürtaj olma

1.2.1. MESLEKI a) Yaş, eğitim düzeyi ve aile ko- a) Erkeklerde karşılaştırıldığın- ETKİNLİKLER şullarma göre kadın ve erkekler- da kadının çalışma yaşamı nda-Mesleki rol lerin iş gücüne katılımlarının kar ki geçmişi.

şılaştırılmalı istatistikleri

b) Mesleklerde cinsiyet ayrımı b) Hangi mesleklerde cinsiyet veya kadınların belirli sayıdaki ayırımı olduğu

mesleki yoğunlaşma derecesi

c) Formel sektörle karşılaştırıl- c) Hangi çalışmaların formel dığında informel sektörde çalışan ya da informel sektörde oldu-kadın ve erkek oranı ğu

d) Kadın ve erkek arasındaki ge- d) Eşi ya da erkek kardeşi ile lir getirici etkinliklerin farklılık karşılaştırıldığında gelir geti-derecesi rici faaliyetler

e) Erkek işgücü ile karşılaştırıldı- e) Erkekle karışlaştırıldığında ğında kadınların eğitim düzeyi çalışma düzeyi ve tipi için eği-

(12)

228 M. AYTÜL KASAPOĞLU f) Erkeklerle karşılaştırıldığında kadın işsiz oranı

g) Erkeklerle karşılaştırıldığında kız çocuk işgücü ve çıraklık (stajerlik)

h) Kadın ve erkek için tarımın değişik kollarında çalışma ı) Erkekle karşılaştırıldığından kadının mesleki hareketliligi (mobilitesi)

j) Kadın ve erkek arasında işi bırakma kanıtları

f) işsiz olarak geçirilen süre g) Çalışmaya başlama yaşı

h) Tarımda çalışma deneyimi O İş hareketliliği kanıtları (terfiler)

j) işten ayrılmanın kanıtları

b) Çocuklar arasında cinsiyet-lerine göre işbölümü

c) Kadın ve erkeğin hane reisi olma yüzdesi

d) Hane halkları kompozisyo-nuna ilişkin bilgiler

d)

e) Eşler arasındaki yaş farkı

f) Yeniden evlilik tarihçesi g) Evlilik öncesi ve evlilik dışı cinsel ilişki deneyimleri h) Evlilikte hangi rol iliş kileri-rinin birlikte hangilekileri-rinin ayrı olarak yapıldığı

ı) Çok eşlilik deneyimleri a)İşgücünün hanede bölümlen-nıesi-kendi işinin hanenin diger kadın / erkek üyeleriyle karşı -laştırılmasıyla.

b) Hanedeki işlerin kızlar ve erkekler arasında karşılaştırılma c) Kendi hanesinin hiç reisi olup olmadığı

d) Hane halkı kompozisyonu ve ikamet tarihçesi

1 . 3 . 1 . EVLILIK a) Kadın ve erkek için evlilik yaşı

sETKİNLİKLERİ b) Yaş eğitim, evlilik tipine göre

Evlilik rolü evli yüzdesi e) Boşanma sıklığı (kadın / erkegin isteğiyle) d) 15-19 ile 20-24 yaşlarındaki hiç evlenmemiş kadın / erkek yüzdesi

e) Kadın ve erkeklerin kendile-rinden daha genç veya daha yaş -lılarla evlenme yüzdesi

f) Boşanmış ya da eşi ölmüşlerin yeniden evlenme oranı

g) Kadın ve erkekte evlilik dışı cinsel ilişki sıklığı

h) İş bölümünün evlilige bağlı kanıtları

ı) Kadın ve erkekler , arasında çok eşli olanların yüzdesi 1.4.1. EV-İŞİ a) Kadın ve erkegin evde yaptık-

ETKİNLİKLER1 ları işlere ait zaman çizelgesi ve ilgili diğer araştırma sonuçları

a) Evlilikte yaş b) Evlilik tarihçesi c) 'Boşanma tarihçesi

(13)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI İÇIN YEDI TEMEL ROL 229

1 .5 . 1. AKRABALIK ETKINLIKLERI Akrabalık rolü

a) Doğum, evlenme, cenaze gibi törenleri düzenleme ve bunlara katılma. Akrabaları ziyaret, ço- cuk bakımı vb. hizmetlerin sağ- lanması

a) Akrabalar arası törenlere katılma, akrabaları ziyaret, hizmet sağlama (ailenin erkek üyeleriyle karşılaştırıldığında) b) Hangi kadın veya erkeklerin b) Kadın veya erkekten kimin yalnız ya da akrabalarıyla birlik- tarafından oldukları

te yaşadıkları (kategorilerine gö- re)

e) Hangi kadın veya erkeklerin c) Akrabalar için veya akra-akrabaları için çalıştığı (ücretli balarla yapılan etkinlikler (üc-ya da ücretsiz iş gücü olarak) retli veya ücretsiz)

d) Göçettikleri halde akrabala- d) Akraba yakınlarını ziyaret rıyla ilişkilerini muhafaza eden- etme.

lerle ilişkilerini koparanlara göç araştırmalarından örnekler (ka-nıtlar)

1. 6.1 . TOPLULUK a) Kadın ve erkekler için oy kul- a) Politik karar verme ya da oy-ETKINLIKLERI lanma istatistikleri vermede katılım

Toplumsal rol. b) Devlet, kasaba köy gibi deği- b) Devlet ya da toplum düze- şik düzeylerde erkeklere göre ka- yindeki örgütlere üyelik ya da dınların siyasi bürolarının bu- büroya sahip olma.

lunması

c) Kooperatif ve kr,efi bırlikleri c) Diger toplum etkinlikleri gibi toplum gruplarmda kadın (örf, dinsel cemaat toplantıları) veya erkeklerin etkinlikleri, kom-

şular arası toplantılar cinsiyet ayırımına dayanan etkinlikler 1 .7 . . BİREYSEL a) Uluslararası, Kentsel ve kırsal

ETKINLIKLER göçmenlerin ve seyahat edenle- Bireysel rol rin cinsiyete göre oranları

b) Kadın ve erkeğin boş zaman faaliyetleri

c) Kadın ve erkeğin ilk ve orta okul mezuniyet oranları d) Kız ve erkek çocukların okul bırakma oranları

e) 30-39 ve 40-49 yaş grupları n-daki kadın ve erkeklerin oranları f) Erkek ve kız bebek ölümlerin-deki farklar

a) Kadının erkek aile üyele-riyle karşılaştırıldığında kendi' mobil itesi

b) Erkeklerle karşılaştırıldığı n-da kadının kendi boş zaman fa-liyetleri.

c) Kız ve erkek kardeşleriyle karşılaştırıldığında kendi eğ i-tim düzeyi

d) Herhangi bir nedenle okulu-nu 'erken bırakıp bırakmadığı e) Ailenin erkek üyeleriyle kar-şılaştırıldığında kendi sağlığı

(14)

230 M. AYTÜL KASAPOĞLU

g) Kadın ve erkeğin beklenen örnürlerindeki farklar

h) Çocuk ve onbeş yaşın altı n-daki ergenlerde, cinsiyet açısı n-dan beslenme yetersizliği fark-ları.

Yukarıda düzenlenen tablonun rol davranışlarına herbiri kaynak oluşturan "zaman", "bilgi ve becerilerin kazanılması", "para ve maddi eşyalar". açısından geliştirilmesi mümkündür. (Ilgili tablolar için Bkz. Öppong ve Abu, 1988: 16-21).

Beklenen roller \ ve rol beklentileri

Göze çarpan önemli rol davranışlarından sonra beklentilerin de incelenmesi gereklidir. Belirli rollerdeki insanların olmaları ve yapmala-rı gerekenler anlamında 'beklenen roller' kavramı kullanılmaktadır. Rol beklentileri ise, belirli rolleri yerine getirenlerin kendi yapmak is-tedikleri ile kendilerine başkaları tarafından nasıl davranılmasını bek lediklerini ifade etmekte kullanılmaktadırlar. Bu beklentiler çeşitli biçimlerde sınıflanabilir (Biddle, 1966: 25). Örneğin hazır reçeteler, tercihler veya değerler ile algılamalar veya tanımlamalar ve aynı zaman-da ifade biçimlerine göre sınıflamalar yapılabilir. Bireysel düzeyde bu tür bilgiler gözlemler, mülakatlar ve bazı durumlarda mektup ve gün-celerden elde edilebilir. Toplumsal düzeyde ise etrografik çalışmalar. bilgi tutum davranış araştırmalarından yararlanılabilir.

Örneğin annelik rolünün beklentileri şöyledir: "Küçük çocuğu olan bir anne evde oturup çocuğuna bakmalı, sorumluluğunu baş ka-sına devretmemelidir". Annelik davranışı için kurallar (norms), gizli veya açık olarak annenin ne yapmas , gerektiğini vurgularlar. Bazen de ebeler "anneler çocuklarını sağlık merkezlerinde doğurmalıdır" veya "anneler çocuklarını en azından sekiz ay emzirmelidir" diye açıkca söyleyebilirler (s. 26).

Yukarıda belirtildiği gibi rol 'davranışları' ve 'beklentileri' birbi-rini tamamlayıcı bir şekilde incelenmek zorundadır. Ancak rol bek-lentileri ile ilgili tablolara bu yazının sınırları yeterli olmadığı için yer verilmemiştir.

(15)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI İÇIN YEDİ TEMEL ROL 231

SONUÇ

Rollerle ilgili araştırmalarda hangi rollerin birbirleriyle ilişkili olduğunun belirlenmesi önemlidir. Tarafların uymak zorunda oldukları çeşitli roller açısından toplumsal yaşamın incelenrnesinin çoğu kez sosyal psikoloji alanına girdiği iddia edilmektedir. Fakat bu tür çalış -maların çeşitli gruplar açısından karsılaştırmalarla tamamlanmaya ihtiyaçları olduğu açıktır. Nitekim endüstri ve tarım toplumlarında, kır ve kentsel alanlar arasında karşılaştırmalarm yapılmasıyla bu tür rol araştırmaları sosyolojik çalışma niteliği kazanmaktadır.

Rol kavramı, sosyal sistem analizlerinde yaygın bir biçimde kulla-nılabildiği için önemlidir. Banton (1969) rolü, haklar ve yükümlülük-ler serisi olarak tanımlar (s. 21). Aslında bu bir soyutlama olup, insan ların davranışlarının değişen derecelerde bu rollere uyduğu bilinmekte-dir. Değişik yazarlar ayni şeyi ifade etmekte farklı kelimeler kullandı k-larında birbiriyle çatışan tanımlar karışıklığa yol açmaktadır. Örneğin Linton ve Newconıb'un 'rol' olarak tanımladığı Kingsley Davis'in terminolojisinde statü olmaktadır. Davis'in rol olarak tammladığını Newcoıınb 'rol davranışı' demektedir. Fakat artık aralarında bazı hafif değişiklikler olsa da davranışın, bir toplum içindeki pozisyonlarla iliş -kili olabileceği; gerçek davranışın bireyin neyin uygun olduğu hakkı n-daki 'kendi görüşü' (role cognitions) veya 'diğerlerinin beklentileri' ve normlarla ilişkili olabileceği üzerinde farklı yaklaşımlara sahip ya-zarlar arasında fikir birliğine ulaşılmış bulunmaktadır. Yukarıda söy-lenenlerin ışığında 'rol', belirli bir pozisyonda görevli olana uygulanan bir n.ormlar ve beklentiler serisi olarak anlaşılabilir. Psikolojik yaklaşım bu düşünceleri bireyler tarafından nas'l yerine getirildiği üzerinde odak-laşırken, yapısalcı görüş kuralların paylaşımı ve beklentilerin yarattığı haklar ve yükümlülükler ağı üzerinde durur. Yapısalcılar için rol, basitce haklar ve yükümlülükler serisidir. Bu alanda gelişme gösteril-mesi, araştırmalar için problem formüle etmede rol kavramını kul-lanılmasıyla yakından ilişkilidir. Böylece araştırmalar yeni tanımlar önerecek ve yeni problemler ortaya çıkacaktır.

Linton (1936) biri 'verilmiş' diğeri 'kazamlnuş' olmak üzere ikili bir statü sınıflaması yapmıştır (s. 115). Banton (1969) ise, 'temel' rol-ler, 'genel' roller ve 'bağımsız' roller sıruflamasmı önermiştir. Bu sını f-lamaya göre, yaş ve cinsiyet 'temel' rolleri; mesleki roller 'genel' rol-leri, boş zaman faaliyetleri de bağımsız rolleri oluşturmaktadır. Rol

(16)

232 M. AYTÜL KASAPOĞLU

sıniflamasıtu bir ölçek üzerinde gösteren Banton, bu ölçek üzerindeki yerlerin farklı toplumlarda değişikler gösterebileceğini de kabul et-mektedir (s. 33).

Rol ve statü farklılaşması ve bununla birlikte değişme gösteren sosyal olguların araştırılması, diğer bir ifade ile rol ve statü farklılaş -masma yol açan sosyal faktörlerin incelenmesi toplumların anlaşı lma-&ma katkılar sağlamaktadır. Aşağı yukarı bütün toplumlarda yaş ve cinsiyet temel rollerdir ve genellikle verilmiş (ascribed) rollere denk dü-şenler. Doktor, hakim, milletvekili, avukat rolleri genel rollerdir. Golf oyuncusu olmak ise bağımsız ya da boş zaman rolleri arasındadır. Bir toplum teknolojik olarak değiştikçe yaş ve cinsiyet gibi temel rollerde düşmeler olmakta, buna karşılık bağımsız roller hem çoğalmakta hem de daha fazla önem kazarımaktadır. Ayrıca endüstri toplumlarında te-mel rollerde çok daha fazla farklılaşmalar gözler. mektedir. Kuşkusuz bu tür karşılaştırmalı araştırmalarda rol kavrammın önemli bir kez daha vurgulanıntş olmakla birlikte, karşılaştırma birimlerinin homo-jen olmaması yüzünden büyük güçlüklerle karşılaşılabilmektedir. Ör-neğin cinsiyet rolü homojen bir rol değildir. Çünkü kadının rolü erke-ğinkine göre daha fazla bağımlı ya da daha az bağımsızdır. Toplumla-rın ve kültürlerinin birbirlerinden farklı oluşları da karşılaştırmalardaki güçlüklerin diğer önemli bir kaynağıdır. Ancak rol ve statü kavramları kullanılarak geniş toplumsal yapılar veya onların temsil edici birimleri olan aileler ve bunların bireylerinin durumlarına ilişkin sağlıklı değ er-lendirmeler yapılabileceğinden, tüm güçlüklerine rağmen alan araştı r-malarına kuramsal temel oluşturacak bu tür kavrarnsal modellerden yararlanma, bunları geliştirme, test etme yollarma başvurmaktan geri kalmmamalıdır.

Ayrıca bu tür araştırmalarla kalkınma programlarında kadın ka-tılımmm yükselmesi, istihdam olanaklarından kadın ve erkeğin ayni derecede yararlanmaları sağlanabileceğinden konu ayrıca güncellik kazanmaktadır.

Yedi temel role ilişkin davranış ve tutumlar Oppong ve Abu'nun (1988) modelinde belirtilmiş bulunmaktadır. Model, bireylerden top-lanacak bilgilerin sınıflanması ve çözülmesinin yanısıra, diğer ikinci elden toplanmış bilgiler örneğin yazılı kayıt ve istatistiklerin yorumlan-masına katkısı açısından da önem kazandığı için pratik ve bilimsel amaçlı çok yönlü kullanım alanına sahip görünmektedir.

(17)

AILE VE KADIN ARAŞTIRMALARI 10/%1 YEDI TEMEL ROL 233

Kaynaklar

Banton, M. (1969) Roles, An Introduction ta the Study of Social

Relati-ons, London, Tavistock Publications.

Biddle, I3,J,. Thomas E,J. (1966) Role Theory: Concepts and Research, New York, John Wiley and Sons, Inc.

Eserpek, A. (1981) Sosyoloji, Ankara, D.T.C.F. Basımevi.

Gibbs, 1,P. (1960) Contrcl as Sociology's Central Notion, The Social Science Journal. Yol, 27 No. 1, pp 1-27.

Kasapoğlu, A. (1991) Sosyolojide Birlik Sağlamak. Ankara Üni. D.T.-C.F. Dergisi.

Linton, R. (1936) The Study of Man. New York, D. Appleton-Century Camp. Inc.

IVIerton, R. (1957) Social Theory and Social Structure, Glencoe, Illino is, The Free Press.

Oppong, C,. Abu. K. (1988) A Handbook fir the Data Collection and

Analysis on seven roles and Statuses of Wornen, Geneva, Interna-iional Labour Office, UNFPA.

Parsons, T. (1967) The Social System, NewYork, Routledge, ve Kegan Paul.

Poloma, M. (1979) Ccntemporary Sociological Theory, NewYork, Macmillan Publishing Co. Inc.

Şekil

Tablo 1 Kad ı n ı n yedi rolüne ili ş kin bilgilerin s ı n ı flamas ı  ROL DAVRAN İŞ LAR İ
Tablo 2. Rol Davran ış lar ı : Etkinlikler

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu tez çalışmasının ana amacı olan ‘Maslach Tükenmişlik Ölçeği’ ve ‘Rol Çatışması ve Rol Belirsizliği Ölçeği’nin alt boyutları arasında anlamlı ve pozitif

Bahar bayramında halkın inançları ile ilgili olan adetlerden biri de sam (yani mum) yakmak, tongal kalamak (yani büyük ateş yakmak) ve meşale yakmaktır.. Bu zaman yaslı, genç

Şüphesiz ki romana başlarken yapılan uzun tasvirler ve çok ayrıntılı olarak anlatılan çevre, roman kişilerini çok yakından ilgilendirse bile, daha onları tanımadığı,

Bu! nedenlerden! ötürü! geride! kalan! seçenekleri! değerlendiren! Curran,!! devlet! merkezli! ve! piyasa! merkezli! yayıncılık! anlayışlarının! güçlü!

Sepsis: lnfeksiyona sistemik cevap, infeksiyon sonucu a§agtdaki iki veya daha fazla durumun bulunmast; 1.. Agzr sepsis (Severe sepsis): organ fonksiyon bozuklugu,

Bu süreçlerde kamu politikalarının oluşturulmasında sivil ve resmî aktörler (vatandaşlar, baskı grupları, hükümet, siyasî partiler, medya, düşünce üretim ku-

• Aynı anda konuşulmayalım/ konuşmamalarımız üst üste binmesin.. • Rolümüzün amacının ne

Sirius B’nin d›fl katmanlar›n› uzaya sal›p beyaz cüce haline gelmeden önce anakol ve karars›zlafl›p fliflti¤i “k›rm›z› dev” evrelerinde toplam 101 ya da