• Sonuç bulunamadı

Sungurlu'da geleneksel konut mimarisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sungurlu'da geleneksel konut mimarisi"

Copied!
251
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

SUNGURLU'DA GELENEKSEL KONUT MĠMARĠSĠ

Halil Ġbrahim KARACĠF YÜKSEK LĠSANS Mimarlık Anabilim Dalı

MAYIS-2017 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS

SUNGURLU'DA GELENEKSEL KONUT MĠMARĠSĠ

Halil Ġbrahim KARACĠF

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Bahtiyar EROĞLU 2017, 251 Sayfa

Jüri

BaĢkan Prof. Dr. Mine ULUSOY DanıĢman Yrd.Doç. Dr. Bahtiyar EROĞLU Üye Yrd. Doç. Dr. Esra YALDIZ

M.Ö. 1800-M.Ö. 1200 yıllarında Anadolu'da yaşayan yerli kavimlerden Hattiler Sungurlu Bölgesi’ni önemli bir yerleşim merkezi haline getirmiştir. Daha sonra ticaret yolları ve doğal sebeplerden dolayı kent merkezi yer değiştirmiştir. Osmanlı'nın son dönemlerinde ve cumhuriyetin ilk yıllarında kent merkezinde yapılan hamam,cami,saat kulesi vb. yapılarla tarihi doku bugünkü durumuna ulaşmıştır. Sivil mimarlık örneği olarak Celpciler ve Maviler Konağı ile birlikte 4 adet daha konak günümüze ulaşmıştır. Bu sivil mimarlık örneklerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanmıştır.

(5)

5

ABSTRACT

MS

TRADITIONAL RESIDANCE ARCHITECTURE OF SUNGURLU Halil Ġbrahim KARACĠF

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN ARCHITECTURE

Advisor: Assoc. Prof. Dr Bahtiyar EROĞLU

2017, 251 Pages Jury

President Prof. Dr. Mine ULUSOY Advisor Assoc. Prof. Dr Bahtiyar EROĞLU Member Assoc. Prof. Dr Dr. Esra YALDIZ

Hattie, one of the indigeneous tribes living in Anatolia between BC 1800-BC.1200, made an important settlement in the Sungurlu Region. Then city center was replaced because of trade routes and naturel causes. During the last decades of the Ottoman Empire and the first years of republic, reach the present situation with baths, mosques and clock towers that build in the city center. As an example of civil architecture reach today four more mansion with Celpciler and Maviler mansion. The preservation of these examples of civil architecture and handing down to the next generations is aimed.

(6)

ÖNSÖZ

''Sungurlu Geleneksel Konut Mimarisi'' incelemesi, rölövesi, malzeme ve yapım tekniği tespitleri Selçuk Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olarak çalıĢılmıĢtır.

Hem kendi memleketim olması hem de Ģuana kadar Ankara, Samsun vb. illere yakın olmasına rağmen hiç çalıĢılmamıĢ olması bu konuyu belirlememize vesile olmuĢtur.

Yüksek lisans eğitimime baĢladığımdan bu yana gerek derslerde gerek günlük çalıĢma hayatı konusunda ve tez konumun belirlenmesinde, planlanmasında desteğini, vaktini ve tecrübeleri benden hiçbir zaman esirgemeyen tez danıĢmanım sayın Yrd.Doç. Dr. Bahtiyar EROĞLU‟na çok teĢekkür ederim.

Ayrıca, Sungurlu sivil mimarlık örneklerinde rahat bir Ģekilde ölçüm yapmamı sağlayan, ev sahipleriyle görüĢmelerimi kolaylaĢtıran ve iĢlerimi hızlandıran, benden hiçbir zaman vaktini, maddi ve manevi desteğini esirgemeyen aileme sonsuz teĢekkür ederim.

Halil Ġbrahim KARACĠF KONYA-2017

(7)

7 ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... 4 ABSTRACT ... 5 ÖNSÖZ ... 6 İÇİNDEKİLER ... 7 SİMGELER VE KISALTMALAR ... 10 1. GİRİŞ ... 11 1.1.Çalışmanın Amacı ... 12 1.2. Çalışmanın Kapsamı ... 13

1.3. Çalışmada İzlenilen Yöntem ... 13

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ... 13

3. SUNGURLU KENTİNİN TARİHİ VE GELENEKSEL TÜRK EVLERİNİN ... 15

TARİH SÜRECİ ... 15

3.1. Sungurlu Tarihi ... 15

3.2.Geleneksel Türk Evlerinin Tarihsel Süreci ... 18

4. SUNGURLUDA GELENEKSEL KONUT MİMARİSİ ... 28

4.1. Yıkılmış veya Girilemeyen Sivil Mimarlık Örnekleri ... 29

4.1.1. 621A Ada 12 parselde bulunan sivil mimarlık örneği ... 29

4.1.2. 235 Ada 18 parselde bulunan sivil mimarlık örneği ... 30

4.1.3. 235 Ada 24 parselde yer alan ev ... 31

4.2. Günümüze Ulaşmış Sivil Mimarlık Örnekleri ... 32

4.2.1. Celpciler Konağı ... 32

4.2.1.1. Yapının Genel Tanımı ... 32

4.2.1.2. Mimari Özellikleri ... 33

(8)

4.2.1.4. Süsleme Özellikleri ... 46

4.2.1.5. Plan- Kesit - Görünüşler ... 50

4.2.2 Maviler Konağı ... 59

4.2.2.1. Yapının Genel Tanımı ... 59

4.2.2.2. Mimari Özellikleri ... 60

4.2.2.3. Yapım Tekniği ... 70

4.2.2.4. Süsleme Özellikleri ... 71

4.2.2.5. Plan - Kesit - Görünüşleri ... 74

4.2.3. Çağlayan Konağı ... 82

4.2.3.1. Yapının Genel Durumu ... 82

4.2.3.2. Mimari Özellikleri ... 83

4.2.3.3. Yapım Tekniği ... 111

4.2.3.4. Süsleme Özellikleri ... 113

4.2.3.5. Plan-Kesit-Görünüşler ... 116

4.2.4. Ermeni Osanna Konağı ... 125

4.2.4.1. Yapının Genel Durumu ... 125

4.2.4.2. Mimari Özellikleri ... 126

4.2.4.3. Yapım Tekniği ... 137

4.2.4.4. Süsleme Özellikleri ... 139

4.2.4.5. Plan-Kesit-Görünüşler ... 142

4.2.5. Yurdasucular Konağı ... 149

4.2.5.1. Yapının Genel Durumu ... 149

4.2.5.2. Mimari Özellikleri ... 150

4.2.5.3. Yapım Tekniği ... 171

4.2.5.4. Süsleme Özellikleri ... 174

(9)

9

4.2.6. 34 Ada 23 Parselde bulunan Konak ... 187

4.2.6.1. Yapının Genel Durumu ... 187

4.2.6.2. Mimari Özellikleri ... 188 4.2.6.3. Yapım Tekniği ... 205 4.2.6.4. Süsleme Özellikleri ... 208 4.2.6.5. Plan-Kesit-Görünüşler ... 212 5. DEĞERLENDİRME VE KARŞILAŞTIRMA ... 220 5.1.1 Plan Özellikleri ... 220

5.1.2 Yapım Tekniği ve Malzemeleri ... 231

5.1.3 Süsleme Özellikleri ... 234 6. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 243 6.1 Sonuç ... 243 6.2 Öneriler ... 244 KAYNAKLAR ... 246 ÖZGEÇMİŞ ... 251

(10)

SĠMGELER VE KISALTMALAR Simgeler m Metre cm Santimetre km Kilometre yy Yüzyıl Metrekare Metreküp km² Kilometrekare Kısaltmalar

(11)

11

1. GĠRĠġ

1071 yılında Anadolu kapıları Türklere bir daha kapanmamak üzere açılması ile fetihler hızlı bir Ģekilde sürdürülmüĢ ve 1075 yılı ilkbaharında Yenkonive adıyla bilinen Çorum Ģehri DaniĢmendliler tarafından feth edilmiĢtir.

Çorum'un fethinden sonra aynı yılın yaz aylarında Kara Hisar-ı Demürlü feth edilmiĢ ve Sungurlu yöresi DaniĢmendli yönetimindeki Türklerin eline geçmiĢtir. Aradan çok geçmeden Kara Hisar-ı Demürlü yöresi Haçlı Seferine sahne olmuĢ ve bu seferde yörede yaĢayan Müslüman Türk yoğunluğu caydırıcı rol oynamıĢtır.

DaniĢmendliler ile Selçukluların arasının açılmasıyla (1178 yılı Sultan Mesut zamanında) Anadolu Selçuklularının hakimiyetine girmiĢ ve Sultan Alaaddin zamanında Çorum, Selçukluların önemli bir Ģehri haline gelmiĢtir.Selçuklular döneminde Kara Hisar-ı Demürlü vilayet statüsünde bulunmuĢ ve bu statüsünü uzun yıllar sürdürmüĢtür. Bunu gerek tarihi kaynaklar gerekse günümüze intikal etmiĢ cami, medrese, hamam, türbe, kervansaray, Mevlevihane gibi önemli kalıntılardan anlaĢılmaktadır.

Kara Hisar-ı Demürlü ve yöresi 1243 yılında yapılan Kösedağ SavaĢında Moğolların, Selçukluları yenmesiyle Moğolların hakimiyetine girmiĢ ve Moğollar yörede 1256 yılından itibaren fiilen iĢgal kuvvetleri bulundurmaya baĢlamıĢlardır. Zamanla iĢgal kuvvetlerinin sayısını arttıran Moğollar yörede göçebe elveriĢli bütün otlak ve kıĢlakları iĢgal edip yurt edinmiĢlerdir.

Dulkadirliler yöreye gelip siyasi hakimiyetlerini kurduktan sonra birbirine çok yakın Kara Hisar-ı Demürlü, Sunguroğlu adlarıyla anılan yerleĢim yerleri Budaközü adı ile bağlı aĢiretleri de ġamlı, Kerküklü veya MaraĢlı diye anılmaya baĢlamıĢtır.Siyasi iĢler bu Ģekilde sürerken, XIV. yüzyılda baĢlayan Sungurlu'nun kuzeybatısındaki geliĢmeler ve bu çerçevede 1521 yılında Ergülü Baba adına büyük bir vakıf kurulmuĢtur. 1756 yılında, Yozgat'tan geldiği kayıt edilen ve Sunguroğlu Hanedan soyundan olduğu sanılan Sunguroğlu Mehmet Bey adında bir Ģahsın bu günkü Ģehrin bulunduğu yere cami, hamam, medrese yaptırmasıyla Ģehir geliĢmiĢ ve günümüzdeki Ģeklini almıĢtır.

(12)

Sungurlu, Osmanlı Ġmparatorluğu Döneminde 1866 yılında ilçe ve belediye olmuĢtur. Ġlk belediye baĢkanlığı görevine de Ermeni asıllı Gregoryan Efendi atanmıĢtır(http://sungurlu1.tr.gg/T.ue.rk-Tarihinde-Sungurlu.htm). Ayrıca Ermeni, Rum vatandaĢların yerleĢmeleriyle de sivil mimari örneklerinde gözle görülür bir artıĢ meydana gelmiĢtir.

Sungurluda bulunan sivil ve diğer türlerde mimarlık örneklerini konu alan hiçbir çalıĢma yapılmamıĢtır. Ayrıca ġehir merkezinde bulunan Saat kulesi ve Ulucamii dıĢında günümüze ulaĢabilen sivil mimarlık örnekleri restorasyon görmemiĢtir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde ''...Sunguriçi Nahiyesi. Bu nahiye Hüseyinova Kazası’nda büyük bir nahiyedir. Sunguroğlunun hânedânı dibinde, 400 yıldan beri taşları aşınmamış bir su değirmeni vardır. Büyük evliyaların nazargâhı olan bir değirmendir. Buralardaki Kazovası, Tokat’a bir konaktır. Çok zengin bir yerdir. Asıl Kazova Kasabası Tokat Şehri toprağında 150 akçelik kazadır...'' Ģeklinde bahsetmiĢtir (http://www.sungurlu.gov.tr/default_B0.aspx?content=186).

1.1.ÇalıĢmanın Amacı

Sivil mimarlık örnekleri, geleneksel aile yaĢantısının ve kültürel unsurları günümüze yansıtan ve bizlere geçmiĢe dair bilgiler veren bir tarih ve kültür kaynağıdır. Bugün, toplumlara düĢen görev ise bu örneklerin korunması, yaĢatılması ve gelecek kuĢaklara sağlıklı bir Ģekilde aktarılmasını sağlamaktır. Gerek önemli tipolojik özellikleri gerekse süsleme özelliklerinin tahribata uğramadan tespitlerinin ivedi Ģekilde yapılması gerekmektedir.

Yaptığımız çalıĢmada tarihi ve mimari açıdan önemli olabilecek nitelikteki Sungurlu evleri araĢtırılmıĢ, incelenmiĢ ve durum tespitleri yapılmıĢtır. Kentteki tarihi doku hem kent merkezinde hem de çevresinde korunamamıĢtır. ÇalıĢmamıza baĢladığımızda toplamda 9 adet Sungurlu evi tespit edilmiĢti. Ancak, çalıĢmalarımız süresince 6 adet Sungurlu evi incelenmiĢ olup, üçü için ise tespit ve rölöve çalıĢmaları yapılamamıĢtır. Günümüze kadar ulaĢan ve tespit çalıĢmaları yapılan 6 adet Sungurlu evinin rölöve çalıĢmaları, plan tipleri, cephe özellikleri süslemeleri ile ilgili herhangi bir çalıĢma yapılmamıĢtır.

(13)

13

Bu çalıĢmanın amacı, Sungurlu evlerinin tarihi, sivil mimari örneklerin karakteristiği üzerine bir tespit yapmak, zamanla yok olmuĢ ve bugün yok olmaya yüz tutumuĢ sivil mimarlık örneklerin verilerini toplamak, tespit etmek ve arĢivlemektir.

1.2. ÇalıĢmanın Kapsamı

ÇalıĢmamız kapsamında Sungurlu'da ''Eski Sungurlu'' olarak bilinen Turan Mahallesi'nde yer alan sivil mimarlık örnekleri günümüze kadar ulaĢan ve ulaĢamayan olarak gruplandırılmıĢtır. Bahsi geçen evlerden 6 tanesi içerisinde yalnızca ikisi tescillidir.

Yapılan incelemeler ve rölöve çalıĢmaları sonucu Sungurlu'daki tarihi, sivil mimarlık örneklerinin plan tiplerinin, cephe özelliklerinin ve süslemelerinin tespitinin yapılmasına ve karakteristiğinin belirlenmesine çalıĢılmıĢtır.

1.3. ÇalıĢmada Ġzlenilen Yöntem

ÇalıĢmaya öncelikle konutların yerlerinin kent ölçeğinde belirlenerek, nitelikli olanların tespit edilmesiyle baĢlanılmıĢtır. Yapılan literatür taramasında yazılı bir kaynağa ve ya daha önce yapılmıĢ bir çalıĢmaya rastlanılmamıĢtır. Bunun üzerine sözlü kaynaklara ulaĢılmıĢtır. Elde edilen veriler değerlendirilerek, Sungurlu daki tarihi sivil mimarlık örnekleri için bir tespit yapılmaya çalıĢılmaktadır.

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Sungurlu evleriyle ilgili herhangi bir çalıĢma veya kaynağa ulaĢılamamıĢtır. Geleneksel Türk evi hakkındaki yayınlar ve kaynaklar incelerek, Sungurlu evlerinin Geleneksel Türk evi baĢlığı altındaki yeri yorumlanmaya çalıĢılmıĢtır. Bu incelemeler sırasında kullanılan bazı kaynaklar Ģunlardır;

ELDEM Sedad Hakkı. 1984 Türk Evi Osmanlı Dönemi: Eserde Osmanlı Dönemi ev tanımı ve kapsamı hakkında konu ile giriĢ yapılmaktadır. Bölgelere göre oluĢan ev tipleri belirlendikten sonra bu bölgelere ait ev tipleri hakkında genel açıklama yapılmıĢtır. Bu ev tiplerinin oluĢması ve geleneksel Türk evi plan tipleri geniĢ Ģekilde anlatılmaktadır. Son bölümünde ise dönemlere göre ev tipleri geliĢimi ve örneklerle tespit edilerek özelliklerinden bahsedilmiĢtir.

(14)

ELDEM Sedad Hakkı. 1984 Türk Evi I: Sedad Hakkı ELDEM ayrıca bu eserde Geleneksel Türk evinin tipolojisine yedi bölgeyi ele alarak değerlendirerek, bölgesel anlamda tespitlerde bulunmuĢtur.

KUBAN Doğan. 1966 Türkiye‟de Malzeme KoĢullarına Bağlı Geleneksel Konut Mimarisi Üzerinde Gözlemler: Bu kaynakta ise Geleneksel Türk evinin malzeme koĢullarına bağlı olarak yaptığı sınıflandırmaya yer verilmiĢtir. Bu malzemeler ile uygulanan yapım tekniklerinden bahsedilmiĢtir.

SÖZEN M.-TANYELĠ U Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü,Ġstanbul 1992: eserinde Eyvan genel olarak avluya bakan tarafı açık, üç tarafı kapalı, üstü tonozla örtülü yerden yüksekçe zeminli hacimlerdir. Türk Evi'nde özellikle Güneydoğu Anadolu'da plan Ģemasında büyük etkisi olduğu konusunda fikirler oluĢmuĢtur.

AKINCITÜRK,”AhĢap Yapılar”,Güney Marmara Mimarlık,7,2000 ve TURANĠ A.,Sanat Terimleri Sözlüğü,Ankara 1980 yayınlarında yapım tekniklerinden ve kullanılan malzemelerden bahsetmiĢlerdir. AKINCITÜRK, ''Ahşap, malzeme olarak, taşıyıcılık açısından, kullanım açısından, estetik açıdan, ekolojik açıdan üstün niteliklere sahip bir malzeme'' olduğu konusunda tespitleri mevcuttur. TURANĠ A. ise ''Anadolu’da çok geniş bir coğrafyaya yayılan “hımış” veya “dolma” tekniğinde kiriş ve dikmelerden oluşan ahşap konstrüksiyonun arası kerpiç taş veya tuğla ile doldurulmaktadır. “Bağdadi” adı verilen ve tümüyle Türk yapı sanatına özgü olan teknikte ise ahşap direkler ince çıta veya kamışlarla kapatılarak sıvanmaktaydı. Bu teknik hem evin sıcak olmasını sağlar hem de rutubeti önlerdi.'' Ģeklinde Türk Evi konusunda yapım teknikleri konusunda araĢtırmaları bulunmaktadır.

BEKTAġ Cengiz 2001 Halk Yapı Sanatı: Bu kaynakta ise Doğan KUBAN ile paralel olarak bölgelere göre kullanılan malzemelerine ve yapım tekniklerine göre sınıflandırılmıĢtır. Ayrıca Cengiz BEKTAġ geniĢ Osmanlı coğrafyası sathında yaptığı incelemeler sonucu Türk evleri ile ilgili bazı ilkeler ortaya koymuĢtur. Tarihi sivil mimarlık örneklerinin bu ilkeler ıĢığında Ģekillendiği örneklerle açıklanmaktadır.

(15)

15

3. SUNGURLU KENTĠNĠN TARĠHĠ VE GELENEKSEL TÜRK EVLERĠNĠN TARĠH SÜRECĠ

3.1. Sungurlu Tarihi

Anadolu'nun birçok bölgesi gibi bu bölge de ilk çağlardan beri gelmiĢ geçmiĢ çeĢitli, kültür medeniyetlerinin izlerini taĢır. Yörede ilk yerleĢmeler Kalkolitik dönemde (M.Ö. 3000) olmasına rağmen, uygarlığın geliĢmesi daha sonraki yıllarda olmuĢtur. M.Ö. 1800-M.Ö. 1200 yıllarında Anadolu'da yaĢayan yerli kavimlerden Hattiler bu bölgeyi önemli bir yerleĢim merkezi haline getirmiĢtir. Daha sonra bölgeye hakim olan

Hititler ise HattuĢa'yı (Boğazköy'ü) baĢkent yapmıĢlardır

(http://www.sungurlu.bel.tr/?pnum=36&pt=TAR%C4%B0H%C3%87E).

Asurlu tüccarların yapmıĢ olduğu "Karum" denilen iĢ merkezinin burada kurulması, Karadeniz, Akdeniz ve Ege havzasının Kuzeydoğu Anadolu ile Ġran Yaylası'na bağlanan ve tarihte "Kral Yolu" olarak bilinen, ünlü ticaret yolunun da burdan geçmesi bölgenin önemini iyice arttırmıĢtır. Tarihi Kral Yolu'nun tabiat Ģartları etkisiyle, bölgede hangi güzergahı takip ettiği bilinmemekle beraber bazı ipuçlarından yola çıkarak, Sarıkaya Köyü'nün doğusunda Hacıbağ, güneyinde Dutluk (Öteyüz mevkii), Müdü Köyü'nün güneybatısında bulunan Karice'nin Gedik mevkiinden geçmiĢ olması muhtemeldir.

Çorum Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde diğer Ġç Anadolu kentleri benzeri bir yapıiçerisindedir. Yani Sinop, Samsun, Antalya, Ġzmir gibi liman kentleri deniz ticaretine bağlı olarak geliĢirken, iç kesimdeki kentlerde bu durum pek gözlenmemiĢtir. Üstelik bu dönem boyunca Anadolu‟nun karayolu sistemi içinde Çorum hiçbir zaman hakim noktada olmamıĢtır (ġekil 1). Dünya ticaretinde kopuk olan küçük Ģehirlerin ortak özelliği birer mahalli pazar kentleri olmasıdır. Osmanlı döneminde Çorum Ģehri de bu özellikte bir kenttir.

(16)

ġekil 1. Osmanlı Döneminde Anadolu‟daki yolları (MUTLU, 2004).

Çorum'un bir hınterlandı olan Sungurlu dolayısıyla Selçuklu ve Osmanlı Dönemi'nde yol güzergahında olmaması sebebiylede geliĢme gösterememiĢtir. Ancak, kendi içerisinde mahalli pazar olması ve çevre yerleĢim alanlarının ticaret alanları olması sebebiylede kendi geliĢimini sağlamaya çalıĢmıĢtır.

Sungurlu Ġlçesinin tarihte iki yerleĢim merkezi olmuĢtur:

Eski Sungurlu: Bugünkü Sungurlu‟nun batısındadır. ġimdiki Kuzuluk (Akçay ve Tuğcu arasında) denilen yerde kurulmuĢtur. Eski Sungurlu “Küçük Kıyamet” adı verilen 1509 tarihinde 40 aralıkla süren depremle yıkılmıĢ ve Ģehir bugünkü yerine inĢa edilmiĢtir. Eski Sungurlu‟nun çok geniĢ yer kapladığı, 80.000 nüfusa ve 20.000 haneye sahip olduğu tahmin edilmektedir.

Yeni Sungurlu: Eski Sungurlu‟nun depremle yok olmasından sonra Ģehir biraz doğuya doğru Sarıtepe eteklerinde yeniden kurulmuĢtur. Yeni Sungurlu kurulduğu günden beri 4 isim değiĢtirmiĢtir.

Sungurlu, Osmanlı Ġmparatorluğu Döneminde; 1864 yılında Yozgat sancağına bağlanmıĢ, 1866 yılında ilçe ve belediye olmuĢtur. 1921 yılına kadar Ankara Vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Çorum, sonradan müstakil bir sancak, 24 Nisan 1924 tarihinde de il (vilayet) olmuĢtur. Alaca, Ġskilip, Mecitözü, Osmancık ve Sungurlu Ġlçeleri de Çorum‟a bağlanmıĢtır. Boğazkale Bucağı ilçemize bağlı iken 04.07.1987 gün ve 3392 sayılı kanunla müstakil bir ilçe haline gelerek ilçemizden ayrılmıĢtır (http://www.sungurlu.bel.tr/?pnum=36&pt=TAR%C4%B0H%C3%87E).

(17)

17

Ayrıca iklim ve coğrafya bakımından incelendiğinde; Sungurlu, Karadeniz Bölgesinde Çorum Ġli'ne bağlı, en büyük ilçesidir. Çorum'a 72 km. uzaklıktadır. Ġç Anadolu ile Orta Karadeniz Geçit bölgesinde yer almakta olup, 400 11' Kuzey enlemi,

340 5' Doğu boylamı arasında yer almaktadır

(http://www.sungurlu.bel.tr/?pnum=39&pt=CO%C4%9ERAF%C4%B0+KONUM). Çorum ilinin 71 Km. Güney batısında, kuzeyde Uğurludağ (Çorum), batısında, Sulakyurt (Kırıkkale) ve Delice (Kırıkkale) güneyinde, Yerköy (Yozgat), Boğazkale

(Çorum) doğusunda, Alaca (Çorum) kuzeybatısında, Kızılırmak (Çankırı) Ġlçeleri ile sınırlanmıĢtır (http://sungurlu.corumlu.com/) Ġlçe sınırları 2557 km ² alana sahiptir.

Bitki örtüsü bakımından zengin sayılmayan Sungurlu‟da, step egemen olmakla beraber, yüksek yerlerde meĢe ve sarıçam ormanları yer almaktadır.

Kuzey Anadolu Fayı Hattı, Karlıova‟dan baĢlayarak tüm Anadolu'yu Karadeniz kıyısına neredeyse paralel bir yay çizerek katettikten sonra Saros körfezinden Türkiye‟yi terkeder. Kuzey Anadolu Fay hattı Niksar dolaylarında en önemli çatallanmasını yaparak Ezinepazarı-Sungurlu fayını oluĢturur. (ġekil-2) Bu fay, Aydınca havzasını ve Deliçay vadisini güneyden sınırlayarak batıya doğru devam eder (http://www.amasyakulturturizm.gov.tr/TR)

(18)

3.2.Geleneksel Türk Evlerinin Tarihsel Süreci

DeğiĢik Türk lehçelerinde “ev-iv, üw, öy, üy, eb, ep, öm” gibi Ģekillerde görülen ev kelimesinin anlamı “barınak-çadır” olup bazı lehçelerde “kadın, aile” anlamına da gelir (TAġKIRAN, 1997). Anadolu‟nun bazı yörelerinde ev manasında kullanılan “dünek-tünek” kelimesi ise tünemek, yani gecelemek fiilinden türemiĢtir (BOZKURT, 1995). Göktürk ve Uygur yazıtlarında konut manasında bark ve ev kelimeleri kullanılmıĢtır (ORHON, 1987). Oğuz Kağan Destanında Dede Korkut kitabında ve Divan-ı Lügat it Türk‟te de ev kelimesi, içinde yaĢanılan yapı manasında kullanılmıĢtır.

Türk toplumunda ev; vatan, devlet, aile gibi kutsal bir kavramdır. Göktürkler ve Uygurlar ev kelimesi ile bark kelimesini bugünkü Türkçe‟mizdeki gibi aynı anlamda kullanıyorlardı. Türk ev adetleriyle birlikte Ġslam dininin getirdiği hayat tarzı yüzyıllardır hiç değiĢmeden Türk evinde yaĢanmıĢtır (KARPUZ, 1993).

YerleĢik hayata geçilmesi beraberinde ilk mimari faaliyetleri de getirmiĢtir. Doğal olarak ortaya konulan ilk eserler tapınak, saray, hisar gibi anıtsal mimari ürünleri değil basit konutlar ve depolar olmuĢtur. Dolayısıyla mimarinin kökeninin konut mimarisinde yattığını söylemek yanlıĢ olmaz.

Avcılık ve toplayıcılığa dayalı bir hayat tarzı sürdüren bu insanlar dağ kovuklarında, mağaralarda ve geçici konutlarda yaĢamıĢlardır (KINAL, 1991). Bu geçici konutlar mevsimlik kamp yerlerinde hayvan derisi, saz, dal, çamur gibi malzemelerden yapılan çukur barınaklardır .(SOYSAL, (Tarihsiz)) Karain, Beldibi ve BelbaĢı gibi mağaralar Paleolitik dönem insanlarının Anadolu‟ da yaĢadıkları baĢlıca yerlerdir (NAUMANN, 1991). Mezolitik Dönem, Neolitik dönemle Paleolitik dönem arasında bir geçiĢ dönemidir ve mağaralarda süren yaĢam devam ettirilmiĢtir (AKYILDIZ, 1997). Bu dönemde yaĢayan yerleĢik toplayıcı topluluklar ayrıca yuvarlak konutları da kullanmıĢlardır (ACAR, 1996). Uygarlığın temellerinin atıldığı, üretimin, yerleĢik hayatın ve gerçek anlamda ilk evlerin ortaya çıktığı Neolitik dönemde köy olarak tanımlanabilecek ilk yerleĢim yerleri de ortaya çıkmıĢtır. Özellikle su kaynaklarına yakın düzlüklere ve topografyası yerleĢime uygun alçak tepelere kurulan bu yerleĢimlerden Çayönü, geliĢmiĢ mimarisi ve yapısal özellikleri ile Anadolu‟nun geleneksel halk mimarisinin öncüsüdür. Dönemin en büyük yerleĢmesi olan Çatalhöyük, avlular etrafında kümelenmiĢ birbirine bitiĢik, dikdörtgen planlı, küçük

(19)

19

evlerden oluĢan dönemine göre oldukça büyük bir kentti. Kerpiç veya balçıkla inĢa edilen bu evlerin kapısı yoktu ve giriĢ taĢınabilir merdivenlerle damlardan sağlanmaktaydı. Duvarların en üst kısımlarında çatıya yakın yerlerde ıĢık ve hava için küçük delikler bırakılmıĢtı. Evlerin içinde yatmak ve oturmak için kullanılan kerpiç sedirler mevcuttur (http://www.folklor.org.tr/Blog/Post/81/ANADOLU%E2%80%99-DA-KONUT-ve-T%C3%9CRK-EVLER%C4%B0---Mahmut-DAVULCU).

ġekil-3: Çatalhöyük'te bulunan kalıntılar ve bilgiler ıĢığında yapılan çizimler

(http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/catisma-kesfedilmeden-once/2625)

Mersin Yümektepe‟de yapılan kazılarda bu döneme ait taĢ temel üzerine kerpiç malzemeden içinde ocağı yanında da ahır veya ağılı bulanan evlerle karĢılaĢılmıĢtır (HODDER, 1996).

(20)

Orta Anadolu‟da ise günümüzde bile yaygın olarak köylerde kullanılan bir iki odalı kerpiç ev mimarisi hakimdir. Eski Tunç Çağına ait Antalya KarataĢ-Semayük‟ te zayıf taĢ temelli, duvarlarında ahĢap kaburgalar bulunan, kerpiç, ek odası bulunmayan, tek katlı megaron tarzında evler bulunmuĢtu. Beycesultan ve Troya‟ da bu çağa ait evler de megaron tarzında idiler. Beycesultan‟ daki evler dikdörtgen planlı, taĢ temelli ve kerpiç duvarlıdır.Troya‟ daki evler de benzer bir yapı gösterirler. Enine ve boyuna ahĢap hatıllarla güçlendirilen kerpiç örgülü duvarlar taĢ temeller üzerine oturtulmuĢtur.

Orta Anadolu‟ ya yerleĢip Anadolu‟da ilk merkezi devleti kuran Hititler‟ in asimetrik ve doğal bir oluĢuma sahip yerleĢim yerlerinde avlulu, dikdörtgen planlı, bir kaç mekandan oluĢan, taĢ temel üzerine kerpiçten basit konutlarla karĢılaĢırız. Evlerin pek çoğu iki katlıdır ve alt katlar ambar ve ya iĢlik olarak kullanılmıĢtır. Üst katlarda ise oturma ve yatak odaları bulunmaktadır. Dikdörtgen tasarlı iki odalı ev tipi bu dönemin ana biçimidir ve evlerin içinde muhakkak ocak bulunmaktadır. Evler düz balçık çatı ile örtülüdürler

(http://www.folklor.org.tr/Blog/Post/81/ANADOLU%E2%80%99-DA-KONUT-ve-T%C3%9CRK-EVLER%C4%B0---Mahmut-DAVULCU). Çorum

Boğazköy (HattuĢaĢ) ve diğer Hitit yerleĢimlerinde kazılarla ortaya çıkarılan konutların neredeyse tümü bu Ģemadadır (NEVEP, 1996).

(21)

21

Orta Asya‟ da MÖ. 2000‟ lere tarihlenen Andronovo kültüründe kıĢlak olarak kullanılan tipik yer altı evleri coğrafi ve tarihsel olarak bozkırla sınırlı kalmamıĢ Orta Asya‟ dan Çin, Tacikistan, Kafkasya ve Anadolu‟ ya kadar uzanan bir alanda günümüze kadar süren bir Asya evi kimliği kazanmıĢtır.Özellikle kademeli ahĢap tavan konstrüksiyonu (tüteklikli çatı) içindeki etkileyici mekan yaĢantısıyla Asya‟ daki bir çok kültürün anıtsal mimarisini de etkisi altına almıĢtır (AKIN, 1997).

Resim-2: Orta Asya evi kimliğini oluĢturan (tütekli çatı) kırlangıç örtü

(http://gezegencaksut.blogspot.com.tr/2014_06_01_archive.html)

Hun ve Göktürk çağlarında da konutlar değiĢmemiĢti. Çin kaynakları göçebe olan idareci zümrenin çadırlarda ve araba üzerinde taĢınan keçe evlerde oturduklarını belirtir. Halkın bir kısmı ise ziraatla meĢgul olup yerleĢik hayatı sürdürmekteydi. Kent, kasaba ve köy yaĢamına, tarım ve ticarete dayalı bir yerleĢik hayatın söz konusu olduğu Uygur döneminde ise arkeolojik kalıntılar, yazılı kaynaklar ve fresk-minyatür gibi görsel malzemelerle saptanabilen geliĢmiĢ bir konut mimarisi oluĢturulmuĢtur Bu döneme ait Uygur yapılarında karĢılaĢtığımız bindirme ahĢap tavan tekniğini Anadolu‟da Erzurum evlerinde de görebiliriz (KÜÇÜKERMAN Ö.,1973)

Gazneli ve Selçukluların konut mimarisinde görülen eyvanlı, avlulu plan Ģeması bu dönemin medrese ve saray gibi anıtsal mimari ürünlerinde de sık sık kullanılmıĢ yaygın bir biçem olarak karĢımıza çıkmaktadır (ALTUN, 1988). Genel olarak Asya

(22)

evlerinin en yaygın plan tipini merkezi avlulu ve eyvanlı tip oluĢturmaktadır. Özbekistan Pencikent‟ te yapılan kazılarda bulunan ve M.S. 5.-6. yüzyıllara ait evlerle 9.-12. yüzyıllara tarihlenen evler bu plan tipindedir. Elazığ‟ daki Kalaycık Höyüğünde yapılan kazılarda taĢ temel üzerine kerpiç tuğla malzemeden 11.-12. yüzyıllara Artuklu dönemine ait ev kalıntıları ortaya çıkarılmıĢtır. Evler düz damlı, bir veya iki mekanlıdır. Ġçlerinde ocaklar,depolar ve tandırlar ile ahĢap direklerin oturtulduğu dikdörtgen taĢ kaideler ele geçirilmiĢtir. Odaların tabanları ve belli bir seviyeye kadar duvarlar sıvanmıĢtır (SERDAROĞLU, 1970).

Türk konut mimarisi ile ilgili pek çok araĢtırmanın en önemli konusunu tipoloji sorunu oluĢturmuĢtur. Konu ile yapılan araĢtırmalarda plan tipi, iklim Ģartları vb konular doğrultusunda Türk Sivil Mimarisinin Tipolojisi ortaya koyulmaya çalıĢılmıĢtır.

S.H.Eldem‟in plan özelliklerine göre yaptığı sınıflandırmaya göre Türk evleri baĢlıca dört gruba ayrılmıĢtır:

ġekil-4: Sofasız Plan Tipi (ELDEM, 1968) ġekil-5: Ġç Sofalı ve Eyvanlı Odalı Plan Tipi

ġekil-6: Dıs Sofalı Sıra Odalı Plan Tipi ġekil-7: Orta Sofalı Plan Tipi (ELDEM, 1984)

Dönemin en önemli yazılı kaynağı olan Ġbn Bibi Selçuknâmesi‟nde sıklıkla kullanılan “soffe-i bâr (toplantı salonu)” tabiri (Ġbn Bibi, 1996, C.I:34, 114, 181, 195, 245, 393; C.II: 105, 106) bu konuda ilgi çekici ipuçları sunmaktadır. Ġbn Bibi‟de geçen, “…Sultan soffe-i bâr (toplantı salonu)daülke tahtına oturur…” veya “…soffe-i bâr (toplantı salonu)a gider vezirlik makamına otururdu” Ģeklindeki ifadeler, bahsedilen

(23)

23

soffe-i bâr‟ın, sultan veya vezirin tahtında oturarak konuklarını kabul ettiği veya devlet iĢleri konusunda hüküm verdiği mekân olduğunu göstermektedir. Kazılar sonucu aslî planını öğrendiğimiz dönemin ünlü Kubad-Abad Saraylarında, Ġbn Bibi‟nin ifadesiyle “soffe-i bâr” olabilecek mekân, iki yanında çeĢitli odaların sıralandığı, taht salonu/eyvanı veya kabul salonu/eyvanı Ģeklinde isimlendirilen birimdir (ARIK. R, 2001).

Bu ayrım, evlerde genel olarak “sofa” denilen ve evin içinde sirkülasyonu sağlayan mekanın yer ve Ģekline oluĢturulmuĢtur. Plan tiplerinden en ilkeli olan Sofasız Tip özellikle iklimi sıcak bölgelerde yaygın olarak görülen en arkaik plan tipidir. Yan yana dizilen odalardan oluĢan bu evlerde odalar arası iletiĢim bir avlu vasıtası ile sağlanmıĢtır.

DıĢ Sofalı Tip oda aralarının basit bir sofa ile bir birine bağlandığı Hitit ve Helenistik dönem evleri ile de benzerlik kurulabilen ikinci aĢamadır. Bazı bölgelerde sofa kapatılmıĢken, özellikle iklimin elveriĢli olduğu yörelerde sofanın etrafı açık bırakılmıĢtır. Genel olarak sofa direkler üzerine oturan basit bir damla örtülmüĢtür (ELDEM, 1955).

Ġç Sofalı Tip özellikle kentlerde yaygınlaĢmıĢtır. Karnıyarık adı da verilen bu plan tipinde sofanın iki yanı oda sıraları ile çevrilmiĢtir. Önceleri sofa açıkken daha sonra cepheleri kapatılmıĢtır. Bu plan tipi Anadolu‟nun özellikle kuzey kesimlerinde yaygınlaĢmıĢtır (ELDEM, 1984).

Orta Sofalı veya Merkezi Sofalı Tipteki evler daha çok Ġstanbul‟da karĢımıza çıkmaktadır. Ġstanbul dıĢında görülen bu tipteki evler Ġstanbul‟dan taĢraya gönderilen yöneticiler tarafından yaptırılmıĢtır. Bu plan tipinde sofa evin merkezinde yer almıĢ ve dört tarafı odalarla çevrilmiĢtir. Odalar genellikle dıĢarıya çıkıntılıdır. Ortadaki sofanın üzerinin kubbe ile örtülü olduğu örnekler mevcuttur. Sofaya bir yada bir kaç yönden eyvanlar eklenerek aydınlanma ve ıĢıklandırma sağlanmıĢtır (ELDEM, 1955).

(24)

Plan özelliklerine göre evleri dörde ayıran S.H.Eldem yerel özelliklere göre yaptığı tipolojide sayıyı yediye çıkarmıĢtır:

1- Karadeniz sahili ve çevresi 4- Güneydoğu Anadolu Bölgesi

2- Ġstanbul ve Marmara Bölgesi 5- Akdeniz Bölgesi

3- Ege Bölgesi ve çevresi 6- Doğu Anadolu Bölgesi

7-Güneydoğu Anadolu Bölgesi (ELDEM, 1984)

Türk konut mimarisinin en belirgin özelliklerinden birisi evlerin gösteriĢten ĢaĢaadan uzak, sade, insani boyutlarda ve iĢlevsel olmasıdır. Evler genellikle bir ve ya iki katlıdır. Konut tek katlı olarak tasarlandığı zaman bu kat zeminden yükseltilerek, yaĢama alanının rutubet ve gürültüden korunması sağlanmıĢtır. Aynı zamanda havalandırma ve aydınlanma ihtiyacı da giderilmiĢtir. Genellikle taĢtan inĢa edilen zemin katlar ev içi yaĢamın mahremiyeti nedeniyle sağırdır. Benzer kaygılardan dolayı evle sokağın iliĢkisi bahçe duvarlarıyla kesilmeye çalıĢılmıĢtır. TaĢlık ismi de verilen zemin katlar bazı yörelerde ahır, tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelerde ise hububat deposu olarak kullanılmıĢtır. Bu mekan genel olarak evin servis mekanıdır ve mutfak olarak da yaygın olarak kullanılmaktadır. Genel hizmetlerle ilgili kullanım alanlarına ayrılan zemin katla, yaĢama alanı olarak ayrılan üst kat planları birbiri ile çakıĢmamaktadır. Odaların ve sofanın bulunduğu üst katlar zemin katın aksine pencereler, çıkmalar ve cumbalarla dıĢ dünyaya açılmaktadır.

Türk evlerinin mekansal düzenleniĢinde ana birim olarak karĢımıza odalar çıkmaktadır (KUBAN, 1995). Genelde kare yada kareye yakın dikdörtgen planlı olan odaların oluĢturulmasında temel alınan ilkeler insan ölçüleriyle iĢlevselliğin uyumu ve yaĢama tarzının gerektirdiği elemanlara(sedir, dolap, yüklük, ocak, gusülhane, raflar vs.) yer verilmesi olmuĢtur (ELDEM, 1944). Evlerde oda sayısı ailenin büyüklüğüne ve maddi durumuna bağlı olarak değiĢmektedir. Evin odalarından birisi daha büyük ve süslüdür. Sokağa bakan bu odaya baĢoda denir. DıĢarıya çıkmalar ve pencerelerle açılan odaların bu özelliği evlere estetik bir değer kazandırmıĢsa da burada asıl amaç ısınma, aydınlanma, havalandırma gibi iĢlevsel arzulardır (ELDEM, 1955).

(25)

25

Evi oluĢturan diğer ögelerden sofa Anadolu‟nun farklı bölgelerinde farklı isimler almaktadır: Hayat, sergah, ev ortası, yazlık, sayvan, çardak, divanhane, nanay, tahtaboĢ, çağnıĢır vb. Odalar arasında sirkülasyonu sağlayan sofa aynı zamanda ortak yaĢama mekanıdır ve oturma, dinlenme gibi pek çok iĢleve yanıt verir (SÖZEN ve TANYELĠ, 1992). Sofanın ev içerisindeki durumu doğrudan doğruya evin planını tayin etmektedir (ELDEM, 1984).

Metin Sözen ve Uğur Tanyeli ise Türk Sivil Mimarisi Tipolojisinde yeri olan eyvandan bahsetmiĢlerdir. Kökeni Sasaniler dönemine kadar giden eyvanlarda konutların öğelerindendir. Ancak sofanın aksine planı etkilemezler (SÖZEN ve TANYELĠ, 1992). Eyvan genel olarak avluya bakan tarafı açık, üç tarafı kapalı, üstü tonozla örtülü yerden yüksekçe zeminli hacimlerdir (TURANĠ, 1980). Evde odalar arasında, yada sofanın uzantısı Ģeklinde karĢımıza çıkmaktadırlar. Ġklimin çok sıcak olduğu bölgelerde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi konutlarında yer alan eyvanlar serin, havadar, rahat ve aydınlık hacimler olarak dinlenme ve çalıĢma mekanlarıdır.

Toprak ve toprağın ana maddesini teĢkil ettiği kerpiç malzeme özellikle Orta Anadolu‟da yaygındır. Burada toprak damlı, kerpiç duvarlı evler Hititlerden beri kullanılmaktadır (BEKTAġ, 1972). Kerpiç killi toprağın, saman veya talaĢ gibi katkı malzemeleriyle birlikte su yardımıyla karılması yoluyla elde edilen bir malzemedir. Genelde kalıplanır, güneĢte kurutulur ve daha sonra kullanılır.Kerpiç malzeme özellikle ısı geçirimsiz ve kolay üretilebilir bir malzeme olması nedeniyle günümüzde dahi kullanılabilmektedir (ERĠÇ, 1979). Toprağın ana malzemesini oluĢturduğu bir baĢka malzeme de tuğladır. Kiremitse özellikle örtü sisteminde kullanılmaktadır.

TaĢıyıcı eleman olarak taĢın kullanıldığı konutlara Anadolu‟da her bölgede rastlanabilir. Fakat taĢın esas malzemesini teĢkil ettiği bölgeler Ege ve Akdeniz sahili,Güneydoğu Anadolu‟nun Kuzey Suriye ile geleneksel iliĢkisi olan kısımları, Orta Anadolu‟nun Erciyes çevresindeki volkanik bölgeleri ve Doğu Anadolu bölgesidir (KUBAN, 1966).

(26)

Doğan Kuban iklimin yanı sıra malzeme ve tekniği de göz önünde bulundurarak Anadolu‟yu konut mimarisi açısından yedi bölgeye ayırmaktadır:

1- Güneydoğu Anadolu‟nun Kuzey Suriye ile ortak kültürünün ifadesi taĢ konut mimarisi

2- Erzurum‟dan öteye Kuzey Doğu Anadolu‟nun Güney Kafkasya ve Dağıstan ile akraba ahĢap hatıllı taĢ mimarisi

3- Doğu Karadeniz bölgesinde görülen karakteristik ahĢap iskeletli ev mimarisi 4- Ege ve Akdeniz Bölgesinin düz damlı kübik taĢ mimarisi

5- Orta Anadolu‟nun özellikle Niğde ve Kayseri(Eski Kapadokya) bölgesinin kaynakta yine Kuzey Suriye ile buluĢan taĢ mimarisi

6- Orta Anadolu‟nun daha çok köy ve küçük kent ortamında kalan ve kökü Yeni TaĢ çağına kadar uzanan kerpiç mimarisi

7- Esas yayılma alanı Anadolu‟nun kıyıları ile orta yayla arasında bir ikinci çember gibi dolanan ve Sivas dolaylarından batıya ve Ġç Ege‟den Toroslar‟ın kuzey yamaçlarına kadar uzanan ve yer yer diğer bölgelerde ve Balkanlarda görülen hımıĢ yapı tekniğinde, yani taĢıyıcı sistemi ağaç, kerpiç dolgulu, zemin katı çokluk taĢ olan bir yapı tekniği ile inĢa edilmiĢ olan konut mimarisi

Bu sonuncu grup Türk çağının Anadolu‟da geliĢtirdiği konut kültürünün gerçek temsilcisi olarak değerlendirilmektedir. Bu gruptaki konutlar diğer tipler gibi belli bir bölgede yoğunluk göstermeyip büyük bir alanda uygulanmıĢ ve gerçek anlamda Türk evinin ortak özelliklerin oluĢturmuĢtur (KUBAN, 1955).

15.-16. yüzyıllarda Türk evlerinin tek katlı veya asmakatlı olduğu düĢünülmektedir.Odalar bir dıĢ sofa üzerine sıralanmıĢlardır.17. yüzyılda aynı plan devam etmiĢtir ve evler iki katlıdır.18. yüzyılda orta sofalı evler yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtır.18. yüzyılın ilk yarısından itibaren evlerde özellikle dekorasyonda batıdan gelen Barok etkiler görülür.19. yüzyılda iç sofalı evler inĢa edilmeye baĢlar (KAZMAOGLU ve TANYELĠ, 1979).

(27)

27

Cengiz BektaĢ ayrıca malzeme yönünden incelemede yapmıĢtır. Anadolu Konut Mimarisinin yaygın inĢaat malzemelerinden birisi ahĢaptır.AhĢap Türk evinin coğrafi sınırlarını da belirlemektedir. AhĢap özellikle ormanların bol olduğu Karadeniz Bölgesinde yoğun olarak kullanılmıĢtır. AhĢap, malzeme olarak, taĢıyıcılık açısından, kullanım açısından, estetik açıdan, ekolojik açıdan üstün niteliklere sahip bir malzemedir. Doğu Karadeniz‟in serenderlerinden Boğazdaki yalılara kadar çok çeĢitli örneklerde karĢımıza çıkar (AKINCITURK, 2000).

C.BektaĢ geniĢ Osmanlı coğrafyası sathında yaptığı incelemeler sonucu Türk evleri ile ilgili bazı ilkeler ortaya koymuĢtur. Bu ilkeler Ģöyle sıralanabilir:

1-Çevre koĢullarına uygunluk 6-Kolaylık

2-Gerçekçilik,akılcılık 7-Ölçülerin insan vücuduna göre oluĢturulması 3-Ġçten dıĢa çözüm 8-Ġklime uygunluk

4-Ġç-dıĢ uyuĢumu 9-Gereçlerin en yakından seçilmesi

5-Tutumluluk 10-Esneklik(BEKTAġ, 2001)

AhĢap, taĢ, tuğla ve kerpicin yanında ana taĢıyıcı iĢlevini de görmektedir. Anadolu‟da çok geniĢ bir coğrafyaya yayılan “hımıĢ” veya “dolma” tekniğinde kiriĢ ve dikmelerden oluĢan ahĢap konstrüksiyonun arası kerpiç taĢ veya tuğla ile doldurulmaktadır. “Bağdadi” adı verilen ve tümüyle Türk yapı sanatına özgü olan teknikte ise ahĢap direkler ince çıta veya kamıĢlarla kapatılarak sıvanmaktaydı. Bu teknik hem evin sıcak olmasını sağlar hem de rutubeti önlerdi (TURANĠ, 1980).

ÇalıĢmalarda Sungurlu'daki tarihi konutların karakteristik özelliklerinin belirlenmesi, yakın çevredeki Amasya. Tokat ve Çorum Kentlerindeki sivil mimarlık örnekleri ile hem benzer yanlarını hem de birbirinden ayıran özelliklerini tespit etmek için karĢılaĢtırmalar yapılarak incelenmesi uygun bulunmuĢtur.

(28)

4. SUNGURLUDA GELENEKSEL KONUT MĠMARĠSĠ

(29)

29

Sungurlu‟da geleneksel sivil mimarlık örneklerinden günümüze kadar ulaĢanları kent merkezinde ve Turan Mahallesi‟nde yoğunlaĢmıĢtır. Ayrıca Turan ve Akçay Mahallesinde bu kent geneline kıyasla daha fazla sivil mimarlık örneklerinin bu dokuda bulunmasının sebebi „Eski Sungurlu‟ denilen yere tekabül etmesindendir. Kent merkezinde bulunan Ulucami, hamam ve saat kulesi ile birlikte bazı sivil mimarlık örnekleri Ankara II Nolu Koruma Bölge Kurulu tarafından tescil edilmiĢtir.

4.1. YıkılmıĢ veya Girilemeyen Sivil Mimarlık Örnekleri

4.1.1. 621A Ada 12 parselde bulunan sivil mimarlık örneği

Resim - 3: Sungurlu‟da 621A ada 12 parselde bulunan yıkılmıĢ sivil mimarlık örneği

(30)

4.1.2. 235 Ada 18 parselde bulunan sivil mimarlık örneği

Resim - 5: Sungurlu‟da 235 ada 18 parselde bulunan yıkılmıĢ sivil mimarlık örneği

(31)

31

4.1.3. 235 Ada 24 parselde yer alan ev

Resim - 7: Sungurlu‟da 235 ada 24 parselde bulunan tescilli olmayan ve girilemeyen sivil mimarlık

örneği

Bahsi geçen sivil mimarlık örnekleri plan düzleminde incelenememiĢtir. Ancak eski fotoğraflar incelendiğinde diğer konaklarla benzer özelliklere sahiptirler. Cephelerde kullanılan ahĢap profilli silmeler, pencere kenarlarındaki ahĢap pervazlar, sokağa ve avluya yapılan cumbalar ve kırma çatıları ile Sungurlu Konakları‟ndan birer örnek oldukları düĢünülmektedir.

(32)

4.2. Günümüze UlaĢmıĢ Sivil Mimarlık Örnekleri 4.2.1. Celpciler Konağı

Resim-8: Celpciler Konağı ön cephesi

4.2.1.1. Yapının Genel Tanımı

Celpciler Konağı Çorum Ġline 72 km. uzaklıktaki Sungurlu Ġlçesinde bulunmaktadır. Ġstanbul Caddesi Ġle Hürriyet Caddesi kesiĢimindeki 621 Ada 53 Parsel de yer almaktadır. Ankara II Nolu Koruma Bölge Kurulu tarafından 17.03.2015 tarih ve 1267 sayılı kararı ile tescillenmiĢtir.

Celpciler Konağı'nın banisi ( yaptıranı ) bilinmemektedir.

Yapım tarihi ile ilgili bir yazılı bir kaynak olmamakla birlikte, sözlü kaynaklardan elde edilen bilgiler ıĢığında 19.yy 2. çeyreğinde inĢa edilmiĢ olabileceği söz konusudur. Ayrıca O dönemlerde Ermeni nüfusunun fazla olması ile mimari elemanlar ve süsleme unsurlarından da Ermenilere ait bir sivil mimarlık örneği ya da bu örneklerden etkilenerek inĢa edilmiĢ olabileceği düĢünülmektedir.

Celpciler Konağı dikdörtgen ve köĢe parselde yer almaktadır. Ev güney-batı kısmına yani iki yolun birleĢtiği noktaya konumlanmıĢtır. Yapının oturduğu parsele doğu cephesinden ana giriĢ kuzey cephesinden de muhdes yan giriĢ verilmiĢtir. Kuzeyinde ve doğusunda bahçesi bulunmaktadır. Farklı süslemeler ile bezenerek inĢa edilmiĢ yapıda ilk baĢta tek giriĢ mevcuttur. Ancak zamanla Müslümanların

(33)

33

kullanmaları dolayı ile haremlik ve selamlık anlayıĢına uygun olarak yandan bir giriĢ açılmıĢtır. Yapının yan parsellerinde yeni yapılaĢma olmakla beraber, Cepciler Konağı orijinalliğini küçük müdahale dıĢında korunmuĢtur.

ġekil-9: 621 Ada 53 parselde bulunan Celpciler Konağı Vaziyet Planı

4.2.1.2. Mimari Özellikleri

Yapının bodrumu 75 cm. moloz duvar ile inĢaa edilmiĢtir. Üst kat duvarları ise 25 cm kalınlığında ahĢap çatkı arası kerpiç dolguludur. Bodruma batı cephesinden 170*170 cm. boyutunda çift kanatlı ahĢap kapıyla girilmektedir. Bodrum katta giriĢin sağındaki duvarda iki adet ve diğer duvarlarda birer adet olmak üzere farklı boyutlarda mazgal pencereler yer almaktadır. Bodrum döĢemesi toprak, tavanı ise ters tavandır. Bodrumda toplamda 3 mekan mevcuttur. Sonradan yapılan bölmeler bodrumun ahır veya depo olarak kullanıldığını göstermektedir. Bodrumda mekan aralarındaki bölme duvarlar kerpiçtendir. Biri batı diğeri ise kuzey kısmında yer alır. Bu odacıklara 78*175 cm. ölçülerinde ahĢap kapılarla girilmektedir. DöĢemedeki ahĢap taĢıyıcılar bodrumda açık bir Ģekilde gözlemlenmektedir. (Resim 9)

(34)

Resim 9: Celpciler Konağı ahĢap kiriĢlemeler

Celpciler Konağı'nda orta sofalı plan tipi gözlenmektedir. Yapıya; doğu bahçeden 3-4 adet taĢ basamaklarla çıkılmaktadır. GiriĢin üzerinde 231*144cm ölçülerinde, altında ahĢap çıtalı tavan olan bir çatı mevcuttur. Celpciler Konağı‟nın zemin kat sofasına ise 174*206 cm. boyutlarında çift kanatlı ahĢap kapıdan girilir. GiriĢ kapısının solunda biri 138*90 cm., diğeri ise 75*127 cm. 2 adet pencere ile aydınlatılmıĢtır. (Resim 10,11)

(35)

35

Resim 11: Celpciler Konağı yapıya giriĢ üzeri ahĢap çıtalı tavanlı çatı

Ana giriĢin açıldığı Sofa kısmı sağında bir, solunda iki oda ve karĢısında da mutfak yer almaktadır. Aynı zamanda sağda Bursa Kemeri'nin andıran süslemenin olduğu bir geçiĢi olan ahĢap onsekiz basamaklı merdivenle üst kata ulaĢım sağlanır. Merdiven sahanlığının altından 84*125 cm ölçülerinde ahĢap kapı ile girilen bir kiler yer almaktadır.

Sofanın döĢemesi Ģap, tavanı ahĢap çıtalı ve iĢlemelidir. Tüm ahĢap çıtalı tavanların duvarlarla birleĢim noktası ile alçı silme arasında kavisli bir alan bulunmaktadır. Duvarları ise kireç badanalıdır. Sofanın batısındaki mutfak kısmından sofaya bakan 101*170 cm. ölçülerinde ahĢap pencere yerleĢtirilmiĢtir. (Resim 13)

(36)

Resim 12: Celpciler Konağı üst kata ulaĢımı sağlayan merdiven ve kiler kapısı

(37)

37

Sağdaki odaya merdivenin yanından, pahlanmıĢ köĢeden, 109*202 cm. ölçülerinde ahĢap kapı giriĢ yapılmaktadır. 10*90 cm ölçülerinde kapının altında bir eĢik mevcuttur. Oda da biri kapatılmıĢ olmak üzere 86*154 cm. ölçülerinde ahĢap dört pencere yer almaktadır. Odanın tabanın Ģap, tavanı ise iĢlenmiĢ çıtalı ahĢaptır. Duvarları ise kireç badanalıdır.

Sofanın karĢısındaki mutfağa ise 109*202 cm. ölçülerinde ahĢap kapı ile girilmektedir. DöĢemesi Ģap olmakla beraber tavanı ise çıtalı ahĢaptır. Duvarları kireç badanalıdır. Batı duvarında eviyeli metal tezgah bulunmaktadır. Batı duvarında üç , giriĢ kapısının bulunduğu kısımda ise bir olmak üzere dört adet pencere ile aydınlatılmaktadır. Sofaya bakan pencere 101*170 ölçülerindedir. DıĢ cepheye bakan pencereler ise 86*154 cm. ölçülerindedir.

Mutfağın yanındaki soldaki odaya 109*202 cm. ölçülerinde ahĢap kapıyla girilmektedir. Odanın tabanı Ģap, tavanı ise çıtalı iĢleme ahĢaptır.. Duvarları ise kireç badanalıdır. Batı duvarında pencere açılmamıĢtır. Güney duvarında ise 3 adet 86*154 cm. ölçülerinde ahĢap pencere mevcuttur. (Resim 14)

(38)

Güney-doğudaki odaya 109*202 cm. ölçülerinde ahĢap kapıyla girilmektedir. Odanın tabanı Ģaptır. ĠĢleme çıtalı ahĢap tavan yapılmıĢtır. Duvarlarına kireç boyalıdır. Odanın güney ve doğu duvarında biri kapatılmıĢ olmakla beraber 5 adet 86*154 cm. ölçülerinde pencere mevcuttur. Odanın batı duvarında Ģerbetlik ve dolapların olduğu bir mimari eleman bulunmaktadır. ġerbetlik alçı malzemeden yapılmıĢtır. ( Resim 15,16)

Resim 15: 107 mahalindeki pencereler

(39)

39

AhĢap merdivenin sahanlığında bir pencere ve sonradan açılan bir adet kapı bulunmaktadır. AhĢap pencere 102*86 cm., ahĢap kapı ise 195*79 cm. ölçülerindedir. 18 basamakla üst kata çıkıldığında, sofaya bir adet 92*204 cm. ölçülerinde ahĢap kapı ile ulaĢılmaktadır. Sofaya girildiğinde güney kısımda bir eyvan karĢılamaktadır. Batı kısmında üç oda, kuzeyinde bir ve doğusunda da bir adet olmak üzere dikdörtgen planlı beĢ adet oda bulunmaktadır. (Resim 17)

Resim 17: Üst kat sofadan güney kısımdaki eyvanın görünümü

Sofa kısmının solunda ikisi kapatılmıĢ toplamda dört, eyvanın olduğu güney duvarında ise bir adet pencere bulunmaktadır. 187*113 cm. boyutunda ahĢap doğramalı olan pencereler açılmamaktadır. Sofanın taban döĢemesi 20-15 cm. geniĢliğinde, 5 cm. kalınlığında, serbest boyda yapılan ahĢap döĢeme, tavanı ise çıtalı ahĢaptır. Duvarlar ise kireç badanalıdır Eyvanın olduğu kısımda kat yüksekliği 59 cm. daha kısadır. 206, 208 ve 202 nolu odalar yan bahçeye ve sokak yönünde çıkmalar yapmıĢtır.

Kuzeyindeki odaya ahĢap malzemeden, 82*195 cm ölçülerinde kapıyla girilir. Odanın batı duvarında ahĢaptan cağlık ve dolaplar bulunmaktadır. Tavanda ahĢap kiriĢlemeler ve kaplama tahtaları görülmektedir. DöĢemesi ise Ģaptır. Odanın duvarlarında ise kireç badanalıdır. Odada giriĢinin karĢı duvarında iki, sağındaki duvarda ise üç olmak üzere 5 adet 92*204 cm. boyutlarında ahĢap pencere yer alır. Pencerelerden birisi sonradan kapatılmıĢtır. ( Resim 18,19)

(40)

Resim 18: 202 mahalindeki cağlık, dolaplar ve odanın durumu

Resim 19: 202 mahalindeki cağlık, dolaplar ve odanın durumu

Güney kısımdaki odaya ise 97*202 cm. ölçülerinde, ahĢap kapıyla girilmektedir. Odanın tavanı iĢleme çıtalı ahĢap, döĢemesi ise ahĢap döĢeme olarak yapılmıĢtır. Duvar ahĢap tavan birleĢimi alçı ile kavisli olarak yapılmıĢtır. Duvarlarında kireç boya vardır. Oda giriĢinin karĢı duvarında biri kapatılmıĢ üç , sağ yan duvarında ise üç olmak üzere altı adet 92*204 cm. boyutlarında ahĢap pencere yer alır. ( Resim 20,21)

(41)

41

Resim 20: 208 mahalindeki odanın ahĢap tavanı

Resim 21: 208 mahalindeki odanın durumu

Batıdaki odalardan 206 mahal numaralı odaya 97*202 cm. ölçülerinde, ahĢap kapıyla girilmektedir. Odanın tavanı iĢleme çıtalı ahĢap , döĢemesi ise ahĢap döĢeme olarak yapılmıĢtır. Duvar ahĢap tavan birleĢimi alçı ile kavisli halde inĢaa edilmiĢtir. GiriĢin karĢı duvarında iki, sol duvarda ise üç olmak üzere beĢ adet 92*204 cm. ahĢap pencere yer alır. Odanın sağ duvarında alçı Ģerbetlik ve ahĢap dolap bulunmaktadır. ( Resim 22,23)

(42)

Resim 22: 206 mahalindeki odanın durumu

Resim 23: 206 mahalindeki odanın kuzey duvarındaki Ģerbetlik ve ahĢap dolap

Batı cephesinde 205 mahalinde muhdes banyo bulunmaktadır. Banyoya 97*182 cm. ölçülerinde ahĢap kapı ile girilmektedir. AhĢap kiriĢlemeler ve kaplama tahtaları görülmektedir. DöĢemesi ise Ģaptır. Batı duvarında bir adet 92*204 cm. ahĢap pencere bulunmaktadır. Duvarlarında kireç badanalıdır. Güney duvarında bir adet ocak ve üzerinde de niĢ bulunmaktadır. (Resim 24,25)

(43)

43

Resim 24: 205 mahalindeki Banyo Resim 25: 205 mahalindeki banyodaki ocak

Batı cephesinde 205 mahalinde muhdes banyo bulunmaktadır. Banyoya 97*182 cm. ölçülerinde ahĢap kapı ile girilmektedir. AhĢap kiriĢlemeler ve kaplama tahtaları görülmektedir. DöĢemesi ise Ģaptır. Batı duvarında bir adet 92*204 cm. ahĢap pencere bulunmaktadır. Duvarlarında kireç badanalıdır. Güney duvarında bir adet ocak ve üzerinde de niĢ bulunmaktadır.

204 mahalinin kuzey duvarından 97*182 cm. ölçülerinde ahĢap kapı ile 203 nolu mahaline girilmektedir. Tavanda ahĢap kiriĢlemeler ve kaplama tahtaları görülmektedir. DöĢemesi ise Ģaptır. Batı ve kuzey duvarında birer adet 92*204 cm. ahĢap pencere mevcuttur. Duvarlarında kireç badanalıdır. Doğu duvarında bir adet ocak bulunmaktadır. (Resim 26,27,28)

(44)

Resim 26: 203 mahalindeki odanın kiriĢlemelerin göründüğü tavanı

(45)

45

4.2.1.3. Yapım Tekniği

Celpciler Konağı, kagir moloz taĢ duvar üzeri ahĢap çatkılı kerpiç dolgu yöntemiyle inĢaa edilmiĢtir. Bu moloz taĢ duvarlar arasında rijitliği sağlayabilmek için ahĢap hatıllar kullanılmaktadır. TaĢlar genelde aynı boydadır. TaĢlar arası kerpiç sıva doldurulmuĢtur. iç ve dıĢ sıvalar horasan harçla yapılmıĢ olup, üzeri horasan sıva ve kireç badanalıdır. Önceden horasan sıva olan bodrumun kat silmesine kadar olan dıĢ cephe sıvası çimento harcı ile yapılmıĢtır.

Muhdes olarak Kuzey cephesinde bir tuğla yığma müĢtemilat mevcuttur. Dönemin gereksinimlerine göre yapılan bu müĢtemilat kömür deposu olarak kullanılmıĢtır. Ayrıca yapının Ġstanbul Caddesi üzerinde yol boyunca sınırı olan muhdes bir yapılaĢma söz konusudur. Bu yapılaĢma yapının cephe bütünlüğünü bozmaktadır. (Resim 29)

Celpciler Konağı'nın çatısı ise ahĢap kırma Ģeklinde yapılmıĢtır. Çatı malzemesi olarak ise alaturka kiremit ve mahyalar ile örtülmüĢtür. Yağmur iniĢ boruları ve yağmur olukları günümüze ulaĢamamıĢtır. Ancak geçmiĢte bakır yapılmıĢ olması muhtemeldir. Saçakları ise çıtalı ahĢap olarak yapılmıĢtır. Bacaları ise ateĢ tuğlası ile horasan harcı yardımıyla örülerek, en yüksek mahya noktasını üst kotuna çıkacak Ģekilde uzatılmıĢtır. (Resim 30,31)

(46)

Resim 29: Celpciler Konağı'nın yapım tekniklerinin açık Ģekilde gözlemlendiği cephesi

Resim 30: Celpciler Konağı'nın çatı ve baca malzemeleri

4.2.1.4. Süsleme Özellikleri

Moloz duvarlar üzerinde ise yuvarlak veya dikdörtgen kesitli, kılıcına yerleĢtirilmiĢ kiriĢlemeler kullanılmıĢtır. Üzerine ahĢap alaturka döĢeme yapılırken altına da çıtalı ahĢap tavan yapılmıĢtır. AhĢap kapılarda geometrik ve bitki motiflerine yer verilmiĢtir. (Resim 31,32,33)

(47)

47

Resim 31,32: Celpciler Konağı'nın iç kapısındaki motifler ve süslemeler

(48)

Süsleme malzemesi olarak genelde alçı ve ahĢap kullanılmıĢtır. Cephede saçak altı, içerde ise tavanlarda ahĢap çıtalı tavan ile süsleme yapılmıĢtır. DıĢ cephelerde ahĢap silmeler yatayda ve dikeyde bina köĢelerinde süsleme elemanı olarak kullanılmıĢtır. Kapılarda yine ahĢap iĢçiliği ile yapılmıĢ örneklere rastlanmaktadır. Ġç mekanlarda ise alçı ile yapılmıĢ mumluk ve Ģerbetlikler yer almaktadır. Cumba altlarında özellikli olarak koç boynuzunu andıran alçı süsleme elemanları mevcuttur. Bu yöredeki diğer yapılarından Celpciler Konağını ayırmaktadır. (Resim 35,36,37)

Resim 34: Celpciler Konağı'nın 107 nolu mahalin tavan süslemesi

(49)

49

Resim 36: Celpciler Konağı'nın cumba altlarında özellikli olarak koç boynuzunu andıran kireç süsleme

Resim 37: Celpciler Konağı'nın DıĢ cephelerde ahĢap silmeler yatayda ve dikeyde bina köĢelerinde

(50)

4.2.1.5. Plan- Kesit - GörünüĢler

Çizim 1: Sungurlu Celpciler Konağı'nın bodrum kat planı

(51)

51

Çizim 2: Sungurlu Celpciler Konağı'nın zemin kat planı

(52)

Çizim 3: Sungurlu Celpciler Konağı'nın birinci kat planı

(53)

53

Çizim 4: Sungurlu Celpciler Konağı'nın çatı planı

(54)

Çizim 5: Sungurlu Celpciler Konağı'nın A-A kesiti

(Çizen: Mimar Halil Ġbrahim Karacif)

Çizim 6: Sungurlu Celpciler Konağı'nın B-B kesiti

(55)

55

Çizim 7: Sungurlu Celpciler Konağı'nın ön cephesi

(Çizen: Mimar Halil Ġbrahim Karacif)

Çizim 8: Sungurlu Celpciler Konağı'nın sağ yan cephesi

(56)

Çizim 9: Sungurlu Celpciler Konağı'nın sol yan cephesi

(Çizen: Mimar Halil Ġbrahim Karacif)

(57)

57

Çizim 11: Sungurlu Celpciler Konağı'nın zemin kat ahĢap çıtalı tavan planı

(58)

Çizim 12: Sungurlu Celpciler Konağı'nın birinci kat ahĢap çıtalı tavan planı

(59)

59

4.2.2 Maviler Konağı

Resim-38: Maviler Konağı ön cephesi

4.2.2.1. Yapının Genel Tanımı

Maviler Konağı Çorum Ġline Sungurlu Ġlçesinde bulunmaktadır. Ġlçe merkezi sınırları içerisinde; BaĢpınar Mahallesi Emrali Sokak'ta 34 Ada 26 Parselde yer almaktadır. Eski Sungurlu adı verilen ve ''Küçük Kıyamet‟te yerle bir olan ilk yerleĢimin çeperinde olup, günümüze kadar varlığını korumuĢtur.

Yapım tarihi ile ilgili bir yazılı bir kaynak olmamakla birlikte, sözlü kaynaklardan elde edilen bilgiler ıĢığında 20.yy ikinci yarısında Nazlımoğlu sülasinin büyükleri tarafından inĢa edilmiĢ olduğundan bahsedilmektedir.

Yapı köĢeli bir parselde bulunmakla birlikte, parselin kuzey-batısına ve yola yakın kısmına yerleĢtirilmiĢtir. Parselin güney-batı cephesinden demir kapı ile bahçeye girilmektedir. Güneyinde ve doğusunda bahçesi yer almaktadır. Kuzey-batı cephesinden de arka giriĢi bulunmaktadır. Bu yapıda iki giriĢin bulunması Osmanlı Dönemi'ndeki Haremlik - Selamlık yaĢamın en belirgin özelliği olarak yorumlanabilir. Yapının bulunduğu adada bitiĢik nizam olmasına rağmen etrafında bitiĢik yeni yapılaĢma yoktur. Bu sebeple yapı her türlü orijinalliğini korumaktadır.

(60)

Aynı zamanda sözlü kaynaklardan elde edilen bilgilere göre bitiĢik batı yan parselinde sivil mimarlık örneğinin olduğu söylenmekte olup, günümüze ulaĢamamıĢtır. Bilgileri destekler Ģekilde kalıntılar halen bulunmaktadır.

ġekil-10: 34 Ada 26 parselde bulunan Maviler Konağı Vaziyet Planı

4.2.2.2. Mimari Özellikleri

Maviler Konağı'nda, karnıyarık olarak da tanımlanan orta sofalı plan tipi görülmektedir. Yapıya; güney cephesinden, sağ ve solundan iki kollu 3-4 taĢ basamakla çıkılarak birinci kattaki çıkmayı taĢıyan üç adet ahĢap sütunun yer aldığı sahanlığa ulaĢılır. Evin ana giriĢi yanlarda birer pencerenin yer aldığı çift kanatlı ahĢap kapıdandır. Kapı üstünde ve yanlarındaki pencereler dıĢarıdan demir parmaklıdır. (Resim 39)

Ana giriĢin açıldığı Sofanın sağında ve solunda toplam dört adet oda konumlandırılmıĢtır. Sofanın tavanı çıtalı ahĢap tavan ve zemin ise ahĢap döĢeme olarak yapılmıĢtır. Duvarlar ise önceden kireç iken yağlı boya uygulanmıĢtır.

(61)

61

Resim-39: Maviler Konağı‟nın yapı giriĢ kapısı ve pencereleri

Solundaki 101 ve 102 nolu mahallere ahĢap 93*210 cm. ölçülerinde kapıyla girilir. Odaların tavanları çıtalı ahĢap iken zeminler önceden ahĢap döĢeme iken muhdes çimento harçlı Ģap yapılmıĢ, duvarlar kireç boyalıdır. 101 ve 102 nolu mahalleri birbirinden ayıran duvarda iki odada sonradan yığma olarak yapılmıĢ cağlık bulunmaktadır. 101 nolu mahalin giriĢ karĢısında bir , sol yanındaki duvarda bir adet 142*151 cm. boyutlarında ve giriĢ kapısı duvarında 62*151 cm. ölçülerinde olmak üzere üç adet pencere ile aydınlatılmaktadır. 102 Nolu mahalde ise giriĢ karĢısındaki açık , sağ yandaki kapatılmıĢ olmakla birlikte iki adet ahĢap 142*151 cm. ölçülerinde pencere mevcuttur (Resim 40 )

(62)

Sofanın sağındaki 105 nolu mahale ahĢap 93*211 cm. ölçülerinde kapı ile ulaĢılır. GiriĢin karĢısında bir , sağ yanındaki duvarda bir adet 142*151 cm. boyutlarında ve giriĢ kapısı duvarında 62*151 cm. ölçülerinde olmak üzere üç adet pencere ile aydınlatılmaktadır. 105 nolu oda kapısının olduğu duvarda ise bir adet ahĢap 62*151 cm. ölçülerinde pencere ile aydınlatılmaktadır. Oda giriĢ kapısının sol yan duvarında ise 104 nolu mahale geçilen çift kanatlı kapı ile ahĢap dolap yer alır. (Resim 41)

Resim-41: 105 mahalinden 104 mahaline geçiĢ kapısı

105 ve 104 mahallerinde tavanlar çıtalı ahĢap tavan, zeminler ise ahĢap döĢemedir. Ayrıca 104 mahalden üst kata ulaĢımın sağlayan merdivenin olduğu 103 nolu mahale ahĢap 91*211 cm. ölçülerinde kapıyla geçiĢ verilmiĢtir. Odanın giriĢ kapısının olduğu duvarda cağlık ile Ģerbetlik bulunmaktadır. (Resim 42,43)

Tavan çıtalı ahĢap iken taban çimento esaslı Ģaptır. AhĢap çıtalı tavan sonradan yağlı boya ile boyanmıĢ olup, duvarlar ise kireç badanalıdır. Oda giriĢinin karĢı duvarında ve sağ yan duvarında birer olmak üzere iki adet ahĢap pencere 142*151 cm. boyutlarındadır. KarĢı duvarda bulunan pencere sonradan kapatılmıĢtır. (Resim 44)

(63)

63

Resim-42,43: 104 mahalindeki Ģetbetlik, dolap ve 103 nolu mahale geçiĢ kapısı

(64)

103 nolu mahalde 22 basamaklı, 92 cm geniĢlikte, ahĢap merdiven ile üst kata ulaĢılmaktadır. Zemin kattan birinci kata çıkarken merdiven korkulukları mevcut değildir. Arka giriĢ kapısı çift kanatlı ahĢap 184*136 cm. boyutlarında olup, diğer kapılara nazaran daha kısadır. Tavan çıtası ahĢap, zemin ahĢap döĢeme olup duvarlar kireç ile badanalıdır. AhĢap olan kısımlar sonradan yağlı boya ile boyanmıĢtır. (Resim 45,46,47)

Resim-45: 103 nolu mahalin genel durumu

(65)

65

Üst katta da sofa bulunmaktadır. Üst kata çıkan merdivenin sağ duvarında 142*151 cm. ahĢap pencere ile sofa aydınlatılmıĢtır. Sofanın karĢısında bir, sağında ve solunda iki olmak üzere beĢ adet oda mevcuttur. Bu odalara 103*212 boyutlarında, ahĢap kapılarla girilmektedir. Ancak sofanın karĢısındaki BaĢ Odaya kenarları ahĢap pencereli ve doğramalı kapı ile girilmektedir. Birinci kattaki tüm mekanlar ahĢap alaturka döĢemeli, tavan ise ahĢap çıtalıdır. Duvarları ise kireç badanalıdır. 6 basamağı sofada olan sonrası ahĢap 90*191 cm. ölçülerinde kapı ile kapatılmıĢtır. 22 basamaklı, 92 cm geniĢlikte, ahĢap merdiven ile çatı katına ulaĢılmaktadır. (Resim 48,49)

Resim-48: 203 nolu Sofa mahaline çıkan merdiven ve genel durumu

(66)

202 nolu mahale, ahĢap 91*211 cm. ölçülerinde kapıyla girilir. Tavanlar çıtalı ahĢap iken zemin ahĢap döĢemedir. Duvarlar ise sağlam durumda olup, kireç badanalıdır. GiriĢin karĢısında ve sol yan duvarında birer adet 142*151 cm. ahĢap pencere ile aydınlatılmıĢtır. GiriĢ karĢısı duvar ile sağ yan duvarın birleĢtiği köĢede muhdes banyo bulunmaktadır. Banyo çevresi kısmen ve zemini çimento harçlı Ģaptır. Banyoya taĢ basamakla çıkılıp, 71*185 cm boyutlarında ahĢap kapı ile girilmektedir. Aynı zamanda mutfak tezgahı ve dolaplar olması da bu mekanın farklı dönemlerde mutfak olarak kullanıldığını göstermektedir. (Resim 50,51)

Resim-50: 202 nolu mahalin görünüĢü

Resim-51: 202 nolu mahalinde muhdes banyo

(67)

67

201 nolu mahale ahĢap 91*211 cm. ölçülerinde kapıyla girilir. Tavanlar çıtalı ahĢap iken zemin ahĢap döĢemedir. Duvarlar ise sağlam durumda olup, kireç badanalıdır. GiriĢin karĢısında ve sol yan duvarında birer adet 142*151 cm. ahĢap pencere ile aydınlanmaktadır. Sağ yan duvarda ise ahĢap malzemeden yüklük yer almaktadır. (Resim 52,53)

Resim-52: 201 mahalindeki ahĢap yüklük

Resim-53: 201 mahali pencereleri,tavanı ve döĢemesinin durumu

(68)

204 ve 205 nolu mahallerine, ahĢap 91*211 cm. ölçülerinde kapıyla girilir. Tavanlar çıtalı ahĢap iken zemin ahĢap döĢemedir. Kapı ve pencereler hariç diğer ahĢap elemanların yüzeyi boyalı değildir. Duvarlar ise sağlam durumda olup, kireç badanalıdır. GiriĢin karĢısında ve 205 mahallinde sağ, 204 mahallinde sol yan duvarında birer adet 142*151 cm. ahĢap pencere bulunmaktadır. 204 ve 205 mahallerini birbirinden ayıran duvarda 205 yüzünde ahĢap yüklük, 204 yüzünde ise Ģerbetlik, yüklük ve cağlık bulunmaktadır. (Resim 54,55,56)

206 nolu mahali „‟BaĢ Oda‟‟ olarak değerlendirmek uygun olacaktır. Avluya ve sokağa hakim olması ile yapı giriĢini betimlemesi bu değerlendirmemizde en büyük verilerimizdir. 206 nolu mahale sofadan kenarlarında ahĢap doğramalı pencereleri olan 135*187 cm. ölçülerimde çift kanatlı kapı ile ulaĢılmaktadır. (Resim 57) Tavanlar çıtalı ahĢap iken zemin ahĢap döĢemedir. Kapı ve pencereler hariç diğer ahĢap elemanların yüzeyi boyalı değildir. Duvarlar ise sağlam durumda olup, kireç badanalıdır. Odanın sağ ve solunda cephedeki cumbaya denk gelen kenar kısımlarda iki adet 81*151cm., güney duvarında da bir adet 114*151cm. boyutlarında pencere ile aydınlatılmaktadır.

(69)

69

Resim-55,56: 204 mahali pencere,yüklük,cağlık, Ģerbetlik ve ocağın görünüĢü

(70)

4.2.2.3. Yapım Tekniği

Maviler Konağı'nda temel ve zemin kat duvarları moloz taĢ kullanılarak yapılmıĢtır. Zemin kat duvar kalınlığı 50 cm iken birinci katta ise 20 cm.dir. Duvarlar inĢa edilirken horasan harç ile örülmüĢtür. Duvarlar üzeri horasan harç ile sıvanıp, kireç

badanalıdır. Ancak günümüzde çimento esaslı harçla sıvanan yerleri mevcuttur. ( Resim 58)

Resim-58: Maviler Konağı temel ve zemin kat beden duvarları ve malzemeleri

Üst katlarda ise ahĢap çatkı arası kerpiç dolgu ile inĢa edilmiĢtir. Yapılan ahĢap çatkı arasına horasan harç yardımıyla yerleĢtirilen kerpiçlerin üzerine horasan sıva sıvanmıĢtır. Kireç badanalıdır. Moloz duvarlar üzerinde ise yuvarlak veya dikdörtgen kesitli, kılıcına yerleĢtirilmiĢ kiriĢlemeler kullanılmıĢtır. Üzerine ahĢap döĢeme yapılırken altına da çıtalı ahĢap tavan yapılmıĢtır. Kapı ve pencereler ahĢaptır. Zemin kat pencerelerin dıĢında ferforje parmaklıklar yer almaktadır.

Şekil

ġekil 1.  Osmanlı Döneminde Anadolu‟daki yolları (MUTLU, 2004).
ġekil 2.  Kuzey Anadolu Fay Hattı Haritası (http://www.deprem.gov.tr/sarbis/Shared/Haritalar.aspx)
ġekil 11: Çağlayan Konağı vaziyet planı
ġekil 13: Yurdasucular Konağı vaziyet planı
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın adlı romanında odak figür Cem’in içinde bulunduğu ve karşılaştığı durumların; eylemlerini ve hayatını nasıl şekillendirdiğini

Üçüncü bölümde Türkiye’de uygulanan teşvik önlemleri ve 1995 yılından sonra önem kazanmaya başlayan İhracata Yönelik Devlet Yardımları incelenmiş ve Türk Dış

Halîl Rahmi Efendi, Halvetî terbiyesini önce Bolu merkezde AktaĢ Dergâhı‟nda Mustafa Safî-i Amedî Efendi‟den ve daha sonra onun ölümü üzerine ise halifesi olan

Hoca fıkraları için de geçerli olduğunu Pertev Naili Boratav’ın şu sözlerinde bulmak mümkündür: “Hoca’nın fıkraları söz konusu olunca, [...] bu

Şimdi onun incecik kalmış vücudu­ nu taşıyan tabutun önünde düşünülecek tek şey, ona rahmet dilemek ve onun uğruna her şeyini, bir sanatkâr için her

Lykaonia bölgesinde atlı tanrılar olarak yerel külte ilişkin ilk çalışmaları Taşlıpınar (Zekeriyaköy) daki doğal kaya üzerindeki kaya kabartmalarının

Tablo 5.’de görüldüğü gibi, araştırmaya katılan işletmelerin kriz durumlarını önlemeye yönelik yaptıkları çalışmalara bakıldığında, işletmelerde esnek ve

sonrası gelişmelerden iyice cesaretlenen ve başta Rusya olmak üzere, Osmanlı Devleti üzerinde birtakım emelleri olan dış güçlerin tahrik ettiği Ermeniler Doğu ve