SON P O S T A > ~ Ÿ -
: " , .-I YÂT
ServetiFünunFransa ihtilâlini anlatan
bir yazı yüzünden kapanmıştı
yazanı Halici Fahri Ozansoy
Son zamanlarda Edebiyatı Cedide hakkında yazılan yazılar çoğalmıya başladı. Bilhassa büyük üst a d Halici Ziya Uşaklıgilin ölümü arkasından ga zete ve mecmua sayfalarını dolduran teessür, tetkik ve tahlil yazıları, yavaş yavaş, bütün Edebiyatı Cedide tarihi ni kavrıyan bir mahiyet aldı. Bunun için, ben de, Serveti Fünunun o devir de Hüseyin Cahidin Edebiyat ve Hu kuk makalesi ile kapanmasına aid bir vesikayı neşretmeği doğru, buldum, pilindiği üzere, Hüseyin Cahid o ma kalesinde Fransız Büyük İhtilâline te mas etmiş ve fikirlerini bu mevzu ile desteklemesi bütün Edebiyatı Cedide- cileri darmadağın etmiye kâfi gelmiş ti. Sağlığında bu mesele hakkında ken dişile görüştüğüm zaman, Serveti Fü nun sahibi Ahmed İhsan, dosyalarını karıştırarak, bana, aşağıdaki vesika nın bir suretini göstermişti. İşte Ma- beyn Başkâtipliğinden Adliyey.e yazı lan tezkerenin o suretini ben de ay nen buraya alıyorum:
«Edebiyat ve Hukuk sername-i
masumanesi altında Serveti Fünun gazetesinin melfuf nüshasında inti şar eden mel’unane makalede Fransa
kral ve kraliçesinin idamlarına ve İhtilâl-i Kebire ait vak’aîar enzar-ı unıumiyeye vazolunarak velinimeti biminnetimiz Halife-i ruy-u zemin efendimiz hazretlerine karşı Avrupa da her memlekette ağır cezalar ter tip olunmakta ve hattâ Amerikada linç cezası tatbik edilmekte olduğun dan mezkûr gazetenin sahibi imti- yazile bilcümle alâkadarlarının alâ- derecatühüm tecziyesi ve netice nin inhası bâirade-i Hazret-i PadişS hî tebliğ olunur.
4 'Beşrinievvel 1317 Bereket versin ki, Ahmed İhsam da Hüseyin Cahidi de ve alâkadar vasıf- larile ihtimal başka Edebiyatı Cedide- crleri de linç meydanına değilse bile ya zindana yahud menfaya kadar sü- rükliyebilecek olan bu emirname yeri ni bulmamış, mahkemenin cesaretle
yerdiği men-i muhakeme .kararı bu
! felâketi önlemişti. Fakat Edebiyatı Ce dtdeciler de çil yavrusu gibi dağılmak mecburiyetinde kalmışlardı. Hâdise - nin tuhaf bir tarafı da, sarayda başkâ tip Tahsin Paşanın «Niçin men-i mu hakeme olunmuştur?» diye sordurma sıdır. Bana bu izahatı veren Ahmed İhsan, sözüne gülerek şu cümle il« son vermişti.
— O devirde men-i muhakemeyi
anlamıyorlardı!
kurmuştu. O zaman da, bir hücum başladı ve bu defa Fecri Âtiden Ede biyatı Cedideye karşı... Hattâ Ahmed Hâşim, Tahsin Nahidin «Ruh-i bi - kayd» isimli şiir kitabını Tevfik Fik- retin «Rubab-ı Şikeste* si ile muka yeseden çekinmemiş ve Tahsin in şiir
lerini Fikretinfcinden üstün olarak
ilân etmişti».
Her ne ise, aradan bir zaman daha geçmişti. Bu defa da Fecri Âti dağıl mış bulunuyoşdu. Bunun üzerine yeni bir hücum da «Yeni Nesil» namile Rü bap mecmuasında toplananlar tarafın dan Fecri Âtiye karşı başlamış oldu. Son devre edebiyat tarihi hep ayni usul ile nesillere hak ve üstünlük ka zandırmak istiyordu!
İşte Fecri Âtiye yapılan bu hücum lar sırasında, eski yaranın öcünü al mak için Mehmed Rauf işe karıştı ve gençlere hak vererek Fecri Aticileri batırdı. Bunun üzerine Hamdullah Suphinin buna mukabele olarak Ser veti Fununda yazdığı uzun bir maka le var ki bazı müdafaa satırlarını aşa
ğıya alıyorum: > %
Yakup Kadrinin Cenap Şehabeddin bir meftun ve hayranıdır.
Fecri Âtinin müdafaa
edibini devirde
Edebiyatı Cedideciler, Muallim Naci ve arkadaşlarını topa tutmuşlar, fa
kat kendileri eski edebiyata hücum
ederlerken bir hayli de acı ve alaylı yazılarla karşılaşmışlardı. Bu kavga da mutediller de Edebiyatı Cedideye karşı gelmekte idi. Bilhassa Hüseyin Cahid ile şair Mehmed Celâl arasında ki münakaşaları hatırlamak yerind'e olur.
Meşrutiyetin ilânından sonra, «Ser veti Fünun» da Feeri Aticiler saltanat
Süleyman Nazif Bey Sami ile bera ber bir gece saatlerce Bahara Hita
besinden (*) bahsetti
. *
Refik Halid bugün genç muharrir lerden hiç birine nasip olmıyan umu mî bir şöhrete maliktir. Hıdivden, şeh zadelere, prenslere, sadrazamlara, se firlere, cemiyetin en yüksek tabaka larından en dun tabakalarına varın caya kadar binlerce meclûbu olmuş karilere maliktir.
Emin Bülendin bundan üç sene ev vel, Rumelihisarı hakkında yazdığı şiiri Halid Ziya Darülfünunda efendi lere kıymettar bir eseri edebî olmak üzere yazdırmıştı.
Misalleri çoğaltmıya lüzum yok. Ye ni şairlerin hangileri kudretli, hangi leri değil, bunu kendileri de hallede mez hale geldiler. Baki Süha bile Cumhuriyetteki makaleleri ile henüz
bu muammayı çözemedi İyisi mi,
Hamdullah Suphinin delilleri gibi de liller bulup ortaya sürseler, iyi eder ler galiba... Bu suretle belki cumhu run şahadeti ile de üstadlık kazanan lar olur. Hele bakalım, bugün hangi
şairin şiirinden geceleri saatlerce
bahsolunuyormuş! Bu merak, bir a- raştırma zahmetine değer!
<*) Yakup Kadrinin.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi