gj tt gg gt tlM
“^ “ 52
3
>
0
^
Tanınmış
diyor
Röportaj:
HALİT ÇAPIN
t IflIU T flIM IIIIM Iffin iltlIllilllflie
A ftlR İŞÇİ EN A fiIE İŞÇİ BENİM GÜN YİRMİ DÖRT SAAT SENİ DÜŞÜNÜYORUM ü . Y. O. «
E
SKİDEN, ama çok eskiden
değil, daha birkaç ay ön
cesine kadar İstanbul’un
„ h e r yerinde görünürdü... Gece
kulüplerinde,
meyhanelerde,
kokteyl partilerde ve daha baş
ka yerlerde... Şimdi hiçişir yer
de görülmüyor... Yanında
«O
beni gerçekten seven,
anlayan j
ve tamamlayan kişidir. O bat
makta olan gemimin vefalı
ve
kahraman
kaptanıdır»
dediği
karısı ile birlikte sadece tiyat
ro ve sinemalara gidiyor... Bü
tün aşklara paydos etmiş karan
diyor başka şey demiyor...
«Bütün sevgililer, dostlar gitti
Bir sen kaldın kadınım beni
terketmeyen
Batan gemilerin kaptanları gibi
Denizler ortasında ölümü
bekleyen»
• kŞimdiyedek 18 şiir, 2 nesir, 8 an
toloji ve 2 şiir plâğı yayınlamış
plan ve bunların genel satışı 180 bi
ni aşan Ümit Yaşar, gücünü ve
umutlarını yitirmiş gibi geldi ba
na... Zayıflam ış, sararım; neşesiz
bir şekjlde o da söyledi bunu: «14 y ıl bankacılık yaptım. Çeşitli iller de çeşitli görevlerde bulundum. Son ra bir gün şairliğimin çevremi ra
hatsız ettiğini hissedip ayrıldım
bankacılıktan... Bir süre işsiz kal dım bugün olduğa gibi... Kalemim le yaşayayım dedim. Aşağı yukarı ü ç y ıld ır bu çetin savaşın içinde yim . Fakat eski gücüm kalmadı ar tık . Ergeç yenileceğimi anlıyorum.» dedi.
★
Ü m it' Yaşar ortadan daha kısa
boyiu, bjraz büyük kulaklı ve tutuk tutuk konuşan bir şair... Şiir söy lerken tutukluğundan eser kalm ı y o r ama... Kendisinin, günümüzün en çok okunan ve sevilen şairi ol duğunu söylüyor. Bunu da içindeki
büyük insan sevgisi ile yorum lu
y or... Sık sık hayatından şikâyetçi olduğundan bahis açıyor... «Dünya da o kadar güzel hayatlar var ki bir türlü kendi hayatım ı sevmeye fır sat bulamadım» diyor.
İntiha/ teşebbüslerinden bahse-
d ilmesin den hoşlanm ıyor... «1926 da
doğmuşum, çilem o y ıl başlamış.
Ne zaman öleceğimi kesir, olarak
söyleyem em » diye bir lâf ediyor...
Hasaıı Pulur bunu günün incisi
şeklinde «Olaylar ve İnsanlar» a
aktarır diye düşünüyorum, ölm ek
ten çok bahsediyor: ,
«İnsan bir kere ölüyor ne fena Bu düzeni değiştirmeli Bir kere yaşamalı Cok çök ölmeîi
En büyük kederler bizim için Bizim için karşılıksız sevgiler K ör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim
için Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın Saygı değer annelerimiz
incinmesin» ★
Daha düşündüklerinin yüzde bi
rini bile yazm adığını söyleyen
üm it Yaşar sık sık iki şeye d o la m a d ığ ın ı anlatır etrafındakilere: Şiire v e aşka...
Sonra İsterseniz şair diye tanınan kişiyi, yâni kendisini tanımlar size: «Bizim toplumumuzda şair önem- »enmcyen, yaşadığı süre içersinde anlaşılmayan, sırasında hafife alı nan, hakkında çoğu zaman okunma dan hüküm verilen ve sonuna kadar
yokluk içinde yaşamaya mahkûm
«dilen kişidir.
Bizim toplumumuzda şair gazete
lerin bir üçüncü küme futbolcusu
kadar bile kendisinden bahsetme
dikleri, müesseselerin şairdir diye iş vermedikleri, kitapçıların büyük bir
çoğunlukla kitabını basmadıkları
kişidir...»
Yalnızlığı kadınların
Yalnızlığı kadınların; üşümüş, yorgun
Bir elin sallanışı açık pencerelerden
Anlatır aşkın güzelliğini uzun uzun
Kalan hâtıralarla geçmiş gecelerden
Hep o eller ağlayan karşısında aynaların
Hep o çileli yüz, o bekleyen dudaklar
Bir ses kulaklarında: — Belki yarın, belki yarın
Sonra yeni bir sabah, yine bomboş sokaklar
Beklemek... Yalnızlığı kadınların... Büyük
Pencerelerde, kapılarda, evlerde, odalarda
Ve soğuk yataklarda mahzun, kırık dökük
Bâzan mağrur gözleri bir noktaya dalar da
Ansızın bir ateş basar solgun yanaklarını
Batırırlar kalblerine ince, uzun parmaklarını.
ÜMİT Y AŞAR
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi