• Sonuç bulunamadı

Zenginlerimize dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Zenginlerimize dair"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E

c j

=

IIIl| lllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII!IIIIIIIIIIIIIIIIII| | | | IIIIIIIIIflI| | | | | | | | | | | | | | | | | | | I| | | I| | | / l| | | | Iim H IIIII[]| | III0 lll

I

T A R İ H İ B A H İ S L E R

§

IIII=rilllIIllimi!!IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIll!l!III|IIIIIIIIIlllIIIIIIIIIllIIIIIIIIIIIIlimilllII(IIIIIIIIHIll!=mi

Zenginlerimize dair

Osmanlı İmpara­ torluğunda bir çok i vezir devlet hâzi­

nesinden servet e- dinmiş, hüküm- ı darların müsadere

r

1

»

Yazan:

Halûk Y. Şehsuvaroğlu

Böyle bir hâdise olmasa bile o devir vezirlerin­ den bir kısmının, devlet hâzinesin­ den edindikleri etme salâhiyetlerine karşı da Va­

kıflar kurulmuştu.

Osmanlı Devletinin mali nizam­ ları ve cemiyet anlayışı içinde Va­ kıfların mühim bir yer işgal etti­ ği şüphesizdir.

Eski zenginlerimiz kurdukları vakıflarla fakir sınıfı, hastaları, a-

i

cezeleri hattâ hayvanları korumuş- : lardı. Vakıf müessesesi geniş ölçü- • de içtimai yardımı sağlar, bu su­

retle zengin sınıf, servetini vâris­ leriyle beraber fakir halka da ba­ ğışlamış olurdu.

Vezirler, hayatlarında da servet­ lerini ekseriya hayır işlerinde kul- i lanırlar, fakır mahalleleri korur- [ 1ar, fakir çocukları okuturlar ve konaklarının kapılarım ardına ka­ dar açıp fakirleri doyururlardı. | Osmanlı İmparatorluğunun asır- ; lar boyunca devam eden hüküm- ■ ranlığında bu İçtimaî anlayışın j mühim bir rolü vardır.

Yıkılma devirlerinde bu anlayış­ ta da aksaklıklar olmuş, vezir ko­ naklarındaki israf ve sefahat hi­ kâyeleri halk tabakaları arasında kötü niyetliler yaratmaya başla­ mıştı.

imparatorluğun son devirlerine ait bir hikâye anlatırlar. Zengin vilâyetlerden birinin valisi, vilâyet

i

ileri gelenlerini ve halkı haraca j bağlamış, rüşvet ve zulüm daya­

nılmaz bir hal almış, bunun üzeri­ ne vilâyet ileri gelenleri îstanbu- la, padişaha bir ariza takdim edip vaziyeti anlatmış, Padişah işin tah­ kikini Sadrazama havale etmiş, o da istidayı, gereği yapılmak üzere Dahiliye Nazırına vermiş, nazır da istidayı şikâyeti doğru olup olma- •dığını bildirin diye valiye gön­

dermiş. Rüşvetçi vali, istidayı a- lmca hemen bir ziyafet tertiplemiş ve istidada imzaları bulunan eşrafı bu ziyafete davet etmiş, eşraf va­ ziyetten habersiz olarak yemeğe gitmişler, geç vakitlere kadar ye­ nilip, içilip, eğlenilmiş, ziyafetin sonunda Vali Paşa ellerini birbiri­ ne çarpıp kâhyasını çağırmış ve benim küpü getirin emrini vermiş, dört, beş adam kan ter çinde ye­ rinden güç kalkan altın küpünü ziyafet sofrası başına getirmişler, Vali, küpü biraz eğin emrini ver­ miş ve öyle yapılmış, sonra ziya­ fette olanlara dönüp küpü işaret ederek (bre Allahtan korkmazlar, şuna bakın, dolmasına iki karış bir şey kaldı. O da tamam olunca be­ nim isteklerim bitecek ama beni şikâyet etmişsiniz. Şimdi beni bu­ radan alırlarsa, yeni gelen vali boş bir küple gelecek, o vakit ne halt edeceksiniz, diye bağırmış.

Bu hikâye İmparatorluk devrin­ deki irtişayı anlatmak için uydu­ rulmuştur.

servet ve sâmânın nihayeti olma­ dığı da bir hakikattir.

Eski tarihler Kanunî Sultan Sü­ leyman sadrazamlarından Rüstem Paşanın ölümünde terk ettiği mal­ ların listesini şöyle açıklamakta­ dır:

815 Çiftlik (Rumelide ve Anado-luda), 476 su değirmeni, 1700 köle, 2900 at, 1106 deve, 100 gümüşten eğer,

500 kıymetli taşlarla ve altınla donatılmış eğer,

2000 zırh,

130 çift altın özengi, 760 murassa kılıç.

1000 gümüşle donatılmış mızrak. 800 K u r’anı Kerim (130 adedi cildli),

5000 cild kitap, binlerce hil'at ve kıymetli eşyadan başka yetmiş se­ kiz bin duka altını, yüz otuz iki milyon akçe kıymetinde otuz iki adet cevahir ve bin ester yükü ak­ çe (ik i milyon duka altını eder). Rüstem Paşa hayatında iken ser­ vetinin bir kısmını da hayır işle­ rine sarf etmiş, Istanbulda Rus­ çukta ve Hamada birer cami, med­ rese, imaret yaptırmıştır.

Türkiyede inkılâplar olmuş, re­ jim değişiklikleri yapılmış, fakat devlet hâzinesinden zengin olma itiyadının tamamen önüne geçile­ memiştir. Her devirde bu tip in­ sanlara tesadüf etmek mümkün­ dür.

Diğer taraftan bazı çevrelerde de servet düşmanlığı belirmiş, hattâ orta sınıf halkın, alın teriyle ka­ zananların mütevazı meskenleri, bazılarının küçük arabaları bile fazla görülür olmuştur.

Bugünkü zenginlerimizin halk yararına tesisler kurmaları ne ka­ dar temenniye şayan ise, meşru kazançlara karşı beslenen hased ve kinlerin önlenmesi de o derece e l­ zemdir.

Şüphesiz bu İçtimaî anlayış eği­ tim yolu ile kurulacak ve yarınki] mesud huzur içindeki Tiirkiyesiniı öğretmenler, kalem sahipleri, fi­ kirleri işliyerek kuracaklardır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

--örneğin, Russell Baker’ın “Yanık/Bronzlaşmış Tenin Đktidarı” adlı köşe yazısı yanık/bronzlaşmış tenin sosyal iktidar ve prestij sembolü olarak

Eğer eğrilik tensörü R, sıradaki (3.3.1) eşitliğini sağlıyorsa hemen hemen kosimplektik bir manifolda genelleştirilmiş tekrarlayan manifold denir.. Böylece ispat

Teneffüs için nasıl ki pek kuru hava muzır sayılıyorsa aynı surette lüzumun- dan fazla rutubetli hava da muzırdır.. Böyle bir mahalde insan vücudünü kemiren mikroplar

 Kokteyl parti, kurumsal ve toplumsal yaşamda konukları resmi veya sosyal vesilelerle bir araya getirmek ve onların ayaküstü görüşmelerini sağlamak; bu sırada

 - İnsanlar arasındaki toplumsal ilişkilerin yapısını, grup olarak insan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır.  - Toplumun içinde yaşayan

■ Devlet Başkanları ve hanımları protokol masasında bulunuyorsa, iki yedek garson görevlendirilmeli ve masada görevli garsonlarla karşılıklı olarak dördü

Melih AKTAN, İstanbul, Türkiye Firdevs AKTAŞ, Ankara, Türkiye Sema ALP-ÇAVUŞ, İzmir, Türkiye Celal AYAZ, Diyarbakır, Türkiye Derya AYDIN, İstanbul, Türkiye Bilgehan

Mahkeme, iddia makamının talebini muvafık görerek gümrükten, kaçak eş­ yanın kimlere ait olduğunu ayn ayn listeler halinde, valiz ve sandık numa «, ralarile