• Sonuç bulunamadı

Nazım Hikmet üzerine yalanlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım Hikmet üzerine yalanlar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hiir düçü

u e

Hür fikir

J > 0

1 W

Nâzım Hikmet üzerine yalanlar (1)

ÜZÜLEREK BELİRTMEK İCABE -

DER KI BU MEMLEKETİN ÖLÇÜLERİ

i ç i n d e m ü n e v v e r s a y i l a n l a r d a n

BİR KISMI BİLE, BU IKÎ YÜZLÜ SİNSİ

CEREYANIN TESİRİNDE KALMIŞ, N­

ZIM HİKMETİN ŞİİRLERİ HAKKINDA

FİKİRLERİNİ KORKUNÇ BÎR HAMAKAT

ICtNDE «KENDİ KOMÜNİST AMA, Şİ­

İRLERİ GÜZEL...» DEMEK SURETİYLE

İFADE ETMİŞLERDİR.

Türkiye'de yıllardan beri işleyen b ir y a lan borsası, n a ­ m us, haysiyet ye hakikatle,

uzaktan yak ın d an hiç bir alâ kası b u lunm ayan b ir hiyânet çetesi Nâzım H ikm et adı e tra fın d a m ak satlı bir n eşriy ata girişm iş, gittikçe arsızlaşarak re k ü sta h laşarak onu, bir ya ta n şairi, b ir m illet şairi ola­ ra k y u ttu rm a ğ a cü r’e t etm iş­ tir.

A deta Nâzım H ikm et’in şah. sın d a b ir efsâne y a ra ta ra k onu v a ta n ve m illet u ğrunda engizisyon çilelerine k a tla n ­ mış, z m d en iard a yatm ış, zin­ cire vurulm uş b ir esir Promet- beus, bir Nâmık Kemal, bir Hügo olarak vasili andım ıış- la rd ır Böylece v a ta n yoksulu Nâzım H ikm et’in resm i m a a ­ lesef üniversite d u v arların a bi le asılmış, Nâmık K em al’in. F ikret’in, T u n u s’un şiirlerini bilm eyen gençler ara sın d a Nâ- s im in m eydan n u tu k la rın ı an

d ıra n «Hey.. Hey.» li şiirleri yayılm ağa başlam ıştır. Z âten tak ip edilen gâye de eserle m ü essir. şairle şiiri arasın d a bir his râ b ita sı kurm ak. Nâzım H ikm et’in şiirleri üzerinde şap şalca bir h ay ran lık u y a n d ır­ m ak ve sonra d a bu sevgiyi ko

m ünizm İdeolojisine u sta c a düğümleyi verm ektir

Eğer «Mein Kam pf» ı beğe­ niyorsanız elbette H itler’in pe şinden

gideceksiniz-Eğer «Das K apital» e h ay­ ran san ız m uhak k ak yolunuz kom ünizm e varacaktır

Eğer «Şehnameyi» tak d ir ediyorsanız Firdevel’yı de beğe necek ve seveceksiniz. Elmayı sevip de eltoa ağacını sevm e­

mek m üm kün m üdür?

Arzu edilen gâye de budur. Z aten üzülerek belirtm ek icap eder ki bu m em leketin ölçüle ri içinde m ünevver say ılan lar­ dan b ir kısm ı bile, bu İki yüz- iü sinsi cereyâm u tesirinde kalmış. Nâzım H ikm et’in şiir­ leri h ak k ın d a fikirlerini kor­ kunç bir h a m a k a t içinde «Ken dİ kom ünist am a, şiirleri gü­ zel..» demek suretiyle İfade et

inişlerdir-Bu, göğse sa p la n a n bir h a n çerin güm üş kabzalı olm asın­ da teselli a ra y a n a p talca bir düşüncedir.

Bu, m em leketinin h a y a ti sır iarın ı lepiska saçlı bir k ad ın a sa ta n gâfilin. «Kadın çok gü­ zeldi» tarzın d a zavallı b a h a ­ nesine benzeyen şuursuzca b ir h iyânettir.

Bu, «A ltın k upa İçinde su ­ n u lan zehirde» Şifa aray an bir m a n tık ve vicdan tefessü­

hüdür-Nâzım H ikm et’in hiç bir şi­ iri güzel değildir. Hiç b ir şiiri millî değildir. Bizim değildir Bizden değildir. Nâzım H ikm et İnebolu'ya ayak bastığı and an gözlerini h a y a ta kapadığı a n a k ad ar yalnız kom ünizm i öğmüş din olarak m arrizm e k a p la n ­ m ıştır. 1940 y ıllarında B ursa h apishanesinde ne yazm ışsa H avana m eydanlarında, Kızıl Çin’de, M acaristan ’da, Çekos­ lovakya'da, Doğu A lm anya’da aynı şeyi söylemiş, b ir Amok

delisi gibi b ü tü n öm rü boyun­ ca kom ünizm in hezeyanı için ­ de sayıklam ış, çırpınm ış ve öî tn

üştür-T ürk m illetini bir kaç Rus «Köpek» ine satm ak için ih ti­ lâl şarkıları diizen bu adam vatan şairi sayılırsa, bizim va tanım ız neresi olacaktır?

V atanı, m ilyonlarca insanı İle b ir terö r ve zulüm dünya­

sına peşkeş çekmeğe çalışsın şiirleri ile yıllar yıh b u r u n pro pagandasım yapsın, so n ra bu asker kaçağı, vicdan fukarası, bayrak hırsızı, v a ta n şairi s a ­ yılsın-..

Böylesine sefil bir iddia u r dunu S arıkam ış'ta, Plevrn. s, nesiller boyu k an dökerek, Ci vererek m ü d afaa eden şeh h çocuklarına karşı en ağır h a ­ rekettir.

Nâzım H ikm et’te m illet rev gisi

yoktur-H a ttâ o. L e n in g ı^ t’i s ’-’ ’ yi, K üba’daki köylüyü, nam 'd ak i gerillacıyı, İsı­ daki an arşisti, Varşova m illtan ’ı Türkiye’deki m et’ten, M ehm et’ten, Kez dan, H atice’den çok daha

•a sever. Çünkü o nlar «Devri­ min bilincine erm işlerdir» (!)

Ve eğer aram ızda bir harb olsaydı, m üteveffa Nâzım Hik raeti düşm an o rd u ların ın sa ­ fın d a kızıl bayrak açmış, en ­ tern asy o n al m arşlar söylerken görecektik-.

Bu adam v a ta n şairid ir ha..-V atan salyangozun s ırtın d a ­ ki kabuk değildir.

Nâzım H ikm et’te v a tan sev­ gisi yoktur.

H apisten çıkar çıkmaz eşini ve evini yüzüst" b ırakarak, Türkiye için k an lı oyunlar tez g âhlam ak üzere yâd illere kaç m ıştır.

Severmiş v atan ı şalrcik--. Severmiş Heybeliadayı Mavi gözlü ifrit...

İsterm iş te k ra r y u rd u n a dön

meyi..-H aykırırm ış V arna kıyıların

d an «Vatan-. V atan ..» diye O özlemi iyi tanırız, o niyeti yakından biliriz.

O, kundakçının elinde d in a ­ m it lokum ları ile kaleye tek­ ra r girebilm ek hırsıdır.

O, h alk düşm anının ta h ta a t içinde te k ra r v atan ın is- m et-i harim in e sokulm ak arzu

sudur-O, özlemin sebebini biliyo ruz.

TRUVALI DEĞİLİZ.

Nâzım H ikm et’e v atandaş ol m ak şerefi şöyle dursun şehit kanları ile ıslak m em leket sat tın d a bir ta ş olmak saadeti bi le çoktur.

C um huriyetin adliyesi, ölü­ m ünden yıllarca sonra bu v a­ ta n satıcısını bir kere daha m ahkûm etmelidir- Çünkü, bu gün sıkıyönetim m ahkem eleri ni dolduran anarşistler, dev­

let yıkıcılar, adam k ald ıran ­ lar, m aoistler onun fideliğinde boy atm ıştır.

ÖLÜSÜ BİLE SUÇLEDUR. (Devamı T a n n )

“ NÜ ŞANLI; BUGÜNÜ ŞANLI TÜRK DENİZ

jVVETLERÎMlZlN YARININA ŞAN KATMAK

RK DONANMA CEMİYETİNE YAPILACAK

BAĞIŞLA OLACAKTIR.

T a ra n : — ~~~~~— —

(2)

■jCVUtİiÂ

Nâzım Hikmet

t

erine yalanlar (2)

(

*

2

3

*

5

*

lJ

-

g ö z ü m ü z ü n i ç i n e b a k a b a k

.,

f ^ M ^ S Ö Y L E N E N YALANLARDAN

BİRİ DP

V

l

NÂZIM HİKM ETİN AFFEDİLİP HAPİS

TEN ÇIKTIKTAN SONRA

TÜRKlYî

DEN KAÇIŞI

HAKKINDADIR. NAZIM

ı İ

i

'

t f

Î

îavt

BH T AKIM

Ç

ö m e z l e r i

D U R M A K S E IN ™ L E \ ^ L E R L BUÎ D t f

11 GİYDİRMEK

i ç i n

ÇIRPINIYORLAR,

Ağzı h ay re tte n açık ta şra seyircisine, dişleri dökülmüş ve tırn a k la rı sökülm üş uyuz ayıyı, yele takıp, pençe düzüp aslan diye y u ttu ra n bir sirk hokkabazlığı ayniyle Nâzım Hikmet in şa h sın d a d a yapıl­ m ış T ürk gençliğine bir v a ta n ve m illet şâiri olarak ta n ıtıl­ m ağa çalışılm ıştır.

Y ıllarca ro ta tifle r bu prole­ te r şa irin in gazete kâğ ıtları ve k ita p la rla heykelini yapm ağa, onu p u tlaştırm ağ a, kom ünist işportacısını, büyük dâva ad a mı, b ir m asal k a h ra m a n ı ola­ ra k kitlelere m aletm eğe uğ­ raşm ışlardır. Gökten b o şan ır­ casına yağan bu y alan yağmu ru kısm en de olsa neticesini verm iş, in k â r to p rak ların d a yetişen dikenler ve kızılcıklar bu sayede ren k k azan m ışlar­

dır-Bu, m evsim ler boyu devam eden y alan y ağ m u ru n u k atre k a tre ele alıp incelem ek uzun bir İştir. Denizin dam lası ve yağm urun h e r habbesi aynı m ikroskobik ta h lil neticesini verir- G özüm üzün içine baka baka söylenen y a la n lard an bi­ ri de Nâzım H ikm et’in affedi­ lip h ap isten ç ık tık tan sonra Türkiye’den kaçışı h ak k ın d a ­ dır. Nâzım H ikm et’in Türkiye İçinde ve dışındaki birtakım çömezleri, gölge ad am lar bu tem ayı kızıl kalem leri ile dur m aksızın İşlemişler, bu d üpe­ düz hıyânete, bir şecaat hll'a tı giydirm ek İçin çırpınıp dur m uşlardır. A kıllarınca ileri sü rölen zavallı b a h an e de şu . dur: Nâzım H ikm et hap isten yeni çıkm ıştır. Y orgun ve has tadır. Polis h e ra n peşindedir- Ekmek k ap ıları kendisine k a ­ panm ış, üstelik askere alın- - m ak isten m iştir. H üküm et, böylece kendisin! m em leketin uzak bir köşesinde öldürm ek istiyordu- ('.)

K açm ası lâzımdı. K açtı. Bu «Yalan İçre» y alan lara cevap verm eden önce, kaderin çizdiği bir ib re t tablosuna dik katinizi çekmek, bir « İn ta k ı hak ka» işaret etm ek isterim : Y ukarıda sıra la n a n if tir a ­ lar, b ir İki yıl önce y u rd a gire bilmek için h u d u t ve m erhâ- m et k a p ıların d a ikigözü iki çeşme ağlayan bir Plr-1 fan i kom ünistin «MAVİ GÖZLÜ DEV» k ita b ın d a aynen te k ra r­ lan m ak tad ır. T ü rk vatandaş)! ğm dan m a trû t bu hırslı komii niştin y urda sokulm ağa çalışır ken, diğer ta r a f ta n Nâzım Hik m et Türkiye’de kalsaydı ö l­ dürülecekti diye hezeyânlar sa vurm ası, m an tığ ı çıldırtacak bir ten ak u z değil m idir?

Ama olsun-.. Y alan, im ân, v atan ne v arsa hepsi, yanlış

veya doğru, S ah te veya h a k isi h er m efhum , h e r m ân a, ln*r söz, h er fısıltı istism ar olur cak, tersyüz edilecek ve sava«; için kullanılacaktır. Bu, k i g ıtta n yalan şato su n a şöyle bir fiske ile dokunalım ve

yelim ki:

1 — Nâzım H ikm et’in İlk k ; Çişi değildir bu. O, başı sıkış ca, kirli m aceralarının hessö»

n in i okuyanın ise m uhakkak

m a n to m d a n şüphe edilir- Gün de 36 sa a t L enin’i okuyan adam ise sokakta rastlad ığ ın a kom ünizm i an la ta c ak , boş bul dugu câm i d u v arların a beyan nam e yapıştıracak, Yavuz’u torpillem eğe uğraşacaktır. A narşistin h ikm et-i vücudu bu-, f ilanın zehirlenm esi, ate

$in yakm ası gibi kendiliğinden

i aaı:

Rıza . «DEMİR

n ı sorm ak için polis, kapı ;>

çalınca,

«Ta.yy-i m e'-’ ve «Tecdld-i İm an» «e ™ ğu Moskova da alır. T, yılında «Aydınlık» dergi il». Türkiye'yi k aran lık ve tehlike li işlere sokm ak için b irta ­ kım habis faaliyetlerde bulu­ nunca 10 yıla m ahkûm edil­ miş, Nâzım H ikm et kurtuluşu Moskova’ya k a çm ak ta bulm uş­ tu r.

2 — Bu da Nâzım Hikm et in ilk fira rı değil..*

K u rtu lu ş Savaşı y ılların d a v a ta n to p ra k ların d a m illi k ı­ yam ın başladığı, T ürk’ün k an ve ateşle boğuştuğu yıllarda o, kendisine öğretm enlik m a a ­ şı olarak verilen p ara. S ak a­ ya yetim lerinin n a fa k a sı k u r­ sağında, yeni d in in gözü b ağ ­ lı sâiiki olm ak için sa h te pasa p o rtla v a ta n ı terkedip gitm iş­

tir-3 — D ört ilinin dc m ukaddes k itab ın ı «Kör kuyu» ya a ta n ve kör bir taassu p la Marxizmc bağlanan bu ateşli hav ari ne yapıp yapacak Türkiye’ye dö necck, yeni bir m ehdi gibi «İs ra fii’in sûrunu» üfleyecek Türkiye’yi kom ünist yapm ağa çalışacaktır.

Y akalanır gene.. C um huri­ yetin dem ircili lâk in a ltın kalp li adaleti affed er Nâzım HJb m et’l-..

* — Am a saçların a, kırmızı eşarb ın a k a d a r kom ünist olan bu adam yhıe çirkin dolaplar çevirm ekte, yeraltı faaliyetine girişm ekte, ih tilâller h a z ırla ­ m akta, kom ünistçe şark ılar söylemektedir- Kuzeye doğru. 1931 yılında te k ra r d ö rt duvar arasın d ad ır. Yine affedilir. Ku yusunu kazıp, p ra n g a zincirle ri dövdüğü Türk v a ta n d a şla rı­ nın a ra sın a döner.

5 — Bir tek k itabı okuyan adam dan korkulur. 24 s a a t Le

-1 T6 eşyanın ta b ia tın a uy £ — e>on m ahkum iyeti bu­ n u n la başlar- C um huriyet n a ­ muslu rejim dir, hapse attığ ın ı öldürmez. Ceza k a n u n u n d a idam suçu d a vardır

1950 y ılnda te k ra r affedilir. Ama içinde suçlunun, o uyku­ ları bölen zehirli kuşkusu var-1 dır. R üzgârın açtığı kapı, ya

n n ıd an hızla geçen otomobil, köşe başındaki gölge bin tü rlü vehim le, k âb u sla doldu­ ru r

yüreğini.-Bu korkuyu yalnız m aym un ' <;uk u y d u ran gece kuşları, du­ yarlar. Temiz yürekler, defter leri karışık o lm ayanlar bu kor kuy ■ ta n ım a z la r h a y a tla rı bo yunca.-.

Nâzım Hikm et, kendisini as kere davet ed en askerlik şube sini ay larca a tla ttı. K açm a h a zırlığı içindeydi ve

kaçtı-Y orgunluk, bitkinlik içindey iniş Nâzım Hikm et.

Ama a ffm a tekaddüm eden günlerde te rö r rejim ini (!!) p ro testo için açlık grevi yap - m isti.

A skerlik y apanıazınışi!) A m a Türkiye’den k açtık tan so n ra yıllarca ülke ülke geze­ rek kızıl ih tilâ lin neferiiğini yaptı. İn sa n la rla en m utezat k u tu p la rd a olsalar bile ko n u ­ lur, a n la şır ve m ü n ak aşa ede­ bilirsiniz- Ama bir kom ünist I** anlaşm anızın konuşm anızın !>> m ü n ak aşa etm enizin im k â­ nı yoktur. M arxist için bir yol Moskova’ya gidiyorsa doğru­ dur. Bir söz Lenin ta ra fın d a n ..öylenin işse sahihtir- M antık .uısar, m uhakem e felce uğrar,

a ş ırır kalırsınız. I Nâzım H ik m e tin kızılcıkları jıâlft bu cılkı çıkm ış, b ay at ya anın peşindedir. Nâzım H ikm et kaçmasay-öhş, öldürülecekm iş ( ;) B ursa Cezaevinde «Rahle-1 tedrisini» k u ran , şiirler yazan, tercüm eler yapan, eşini, dos tu n u kabul eden, bir nevi men D h ay atı yaşayan ve m üritler yetiştirm ek için kuluçkaya ya ta n bu adam ı çık tık tan sonra hüküm et öldürtecekm iş?

Görüyor m usunuz k o m ü n is- Ç*fte kavrulm uş yalanını? G örüyor m usunuz şeddeli if„ tirayı?

Hem yoldaşın kaçışını ma ZUr gösterm ek ve hem de bu­ n u n vebalini hüküm ete yük­ lemek, iki kuşu birden v u r­ mak.-.

M aktul rolünü* lzıoiîll- v * l â . .

H angi v atan ın şairi bu adam ?

Türkiye’n in m i? R usya’n ın m ı? Kızıl Çin’in m i? K üba'nın mı?

Türkiye’n in ise Moskova so k ak ların d a ihtilâl şarkıları soy leyen bu adam kim ?

Türkiye’n in ise Fidel Castro ile kucaklaşan bu m avi gözlü uğursuz kim ?

Türkiye’n in ise V arşova'da «Türkiye’yi kurtaracağız» diye n u tu k la r çeken kim ?

Bu yalan korosu susm alıdır artık .

Y u n an asilerinin arasın d a H orm eros’ta n m ısralar okuya­ rak, T ürk ord u su n a karşı sa ­ vaşan BYRON bile bize bu k a ­ d a r kötülük etm em iştir.

D üşm anın maskesizi, m aske lisinden bin defa şereflidir,

Ve-.. Ve-.. Arap kabilelerini ay ak lan d ırarak Türk çocukla­ rın ı a rk a d a n hançerleten, maş iahlı, agelli, engerek dilli ca. sus Lasvrens bu derece alçak ve sefil değildir. Çünkü o, İn ­ giltere için, v a ta n ın ın m en ­ fa a ti için savaşıyordu.

Ve .-. Ve.- İngiliz ahlâkı, gü neşi b atm ay an im paratorluğa ülkeier hediye eden L a n re n s’e elleri kanlı, p lâ n la n sinsice ol duğu için değer vermemiş, onu âdi bir ispiyondan d a h a ü stün kılm am ıştır.

T ürk olduğu, v atan d aş oldu ğu ileri sürülen birisi bu m el’- âneti işler, v a ta n ı m ükerreren ve taam m ü d en satm ak isterse, bu ih ân eti bütün vüs’atı ve a- ğırlığı içinde kavrayabile - cek, kinim iz ölçüsünde bir ke lime m aalesef Türk dilinde yoktur.

Necaset, ancak kendisiyle m u tta sıftır. Ve h er tü rlü ta rif ten m üstağnidir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha To ros Arşivi 1 5 8 0 3 5 8 0 1

Referanslar

Benzer Belgeler

birlerini pencereden, kapıdan göre göre birbirlerine gönül verdikten son ra mektuplaşmağa girişmiş, bundan bir müddet sonra daha ötelere gittik leri halde

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal

Bü­ yük bir m ünevver, tevazuundaiı vakar fışkıran bir devlet adamı, zarif bir ar­ kadaş, iyi bir nâsir Türk ve Fransı» dillerinde mühim bir hatip ve

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını