• Sonuç bulunamadı

Türk şiirinin büyük kaybı:Faruk Nafiz Çamlıbel'in ölümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk şiirinin büyük kaybı:Faruk Nafiz Çamlıbel'in ölümü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

\ \ aAjo jl

-T ü rk Şiirinin B ü y ü k K a y b ı

/ ı - J

'T7*' C>S*L, frSr I

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL’İN ÖLÜMÜ

M Ü M İ S H F ^ İ t l K

H

isar'da edebî konular ve olaylar üzerin­ de yazdığım yazılara, yurt dışında göre­ ve başladığım tarihten, iki yıldan beri ara vermiştim. O yazı dizisine böyle acı bir ve­ sileyle, Faruk Nafiz Çamlıbel gibi aziz bir üs- tad’ın ölümü münasebetiyle veya münasebetsiz­ liğiyle ağıt niteliğinde bir yazı ile yeniden baş­ lamayı hiç tahmin ve temenni etmezdim. Ama ne yapalım, kader bu!.. Herşey, hattâ hiçbir şey bizim istek ve irademize tâbi değil! Neyse, bu acı olay karşısında ben, hissiz ve dilsiz kalamaz­ dım. Susmak, şiirleri kadar aziz şahsına da olan büyük saygı ve sevgi duygularıma ihanet olur­ du. Şimdi bırakalım bu sebep ve mazeret lâfla­ rını da, acımıza gelelim.

Türk Şiiri kısa ara ile iki değerli şahsiyet kaybetti : Şükûfe Nihal ve Faruk Nafiz,! İkisi de büyük olan bu kayıplar arasında yine de bir boyut farkı vardır. Şükûfe Nihal, şüphe yok ki, iyi bir şairdi ve zamanında kadın şairlerimiz arasında zarif şiirleri ile sivrilerek, daha uzun yıllar yaşamasını bu vesile ile de Ulu Tanrıdan bütün kalbimle niyaz edeceğim Halide Nusret Hanımefendi gibi, kendisine seçkin bir yer ve haklı bir ün yapmıştı. Faruk Nafiz ise, kadın erkek bütün çağdaşlarının üzerinden zamanına ve geleceğe hakim bir kudretle bakmış ve dev­ rinin en sayılan ve sevilen şairi olmuştur. Ay­ rıca, Şükûfe Nihal’in hastalıkları sebebiyle, da­ ha hayatta iken, yıllardan beri imza olarak ya­ yın hayatından ayrılmış ve eser olarak edebiyat tarihi sayfalarına çekilmiş olmasına karşılık Çamlıbel üstadımız gür ilhamiyle zaman zaman şiirimizi beslemekte ve süslemekte devam edi­ yordu. Onun böyle ansızın bizi ve şiirimizi bı­ rakıp gideceğini aklıma hiç getirmemiştim. Bü­ tün bu sebeplerle ölümü beni çok sarstı, o ka­ dar ki, adeta bende b"ır şok etkisi yapan bu sarsıntı ile epeydir edebî nesir için kullanmadı­ ğım kalemime hemen sarıldım. Fakat bu yazım­

da şair Faruk Nafiz’in eseri hakkında akademik bir tahlil ve tenkid aramayın, bulamazsınız. Ölümünün sim sıcak acısı ile, eseri üzerinde düşünmeye elverişli bir ruh ve mantık ortamı içinde değilim. Sadece yanıp yakınabiliyorum, ki bundan da nihayet bir ağıt çıkar.

Şu kadarım söyleyim : Faruk Nafiz şiire çok genç yaşta başlamış ve daha ilk şiirleri onu kuşağının en güçlü şairi olarak zamanın üstad- larına kabul ettirmiştir. Abdülhak Hâmid'den başka, kimseye iltifatlarım kolay dağıtmayan Sü­ leyman Nazif, Faruk Nafiz'in ilk eseri olan

Şark'ın Sultanları’nın yayınlanışmda, Faruk Na­

fiz için, Türkçenin en büyük şairlerinden birini bu gençte selâmlıyorum demiş. Yahya Kemal de, ondan bir süre sonra, bir şair için söylene­ bilecek takdir sözlerinin bence en güzeli olan :

Bir lübbüdür Cihanda c!ezz-i lezâizin Her mısra-ı güzidesi Faruk Nafiz'in.

beytini yazmıştır. Güçbeğenirliği herkesçe bili­ nen babam da, (Faik Âli), Faruk Nafiz'in, der­ gilerde rastladığı şiirlerini hususî bir zevkle okur ve ondan daima gerçek ve çok kudretli şair diye bahsederdi.

Faruk Nafiz, benim ilk ve orta öğrenim yıllarımda en beğenilen ve en sevilen şairimizdi. Üstad bu vasıfları, hele özellikle İkincisini ölü­ müne kadar muhafaza etmiştir. Yarım yüz yıl­ lık şiir tarihimiz en çok Faruk Nafiz'in damga­ sını taşımıştır. Üstad, çağdaşlarını etkilemiş, hattâ kendisinden yaşlı ve daha önce şiire baş­ lamış olanlara örnek teşkil etmiş ve etkisini en az iki sonraki kuşak üzerinde de devam ettire­ bilmiştir. Son elli yıl içinde dünyada ve bizde şiir anlayışı çok değişmiş olduğundan Faruk Nafiz’in şiiri bugün gerilerde falmış sayılır. Ben de şahsen onun estetiğinden çok ayrılmış ve uzaklaşmış bulunuyorum. Fakat onun Türk Şii­ rinde bir doruk olan yeri ve zamanında yepyeni

(2)

A

olan şiiri hakkındaki kanaatimden ve hayranlı­ ğımdan bugün de hiçbir şey eksilmiş değildir. Merhum üstadımın eseri üzerinde tam bir eleş­ tiri yapabilecek ruh ve kafa ortamı içinde ol­ madığımı yazıma başlarken söylemiştim. İzin verirseniz, hepimize Tanrıdan teselli ve hayatta­

ki bütün şairlerimize başsağlığı dileyerek ve Yahya Kemal’in güzel beytini tekrarlayarak bu ilk ağıtımı bitireyim :

Bir lübbüdür Cihanda e!ezz-ı iezâizin Her mısra-ı güzidesi Faruk Nâfiz'in.

Y A Ğ M U R

Çatlar saydam çatı şimşeklerle Sızar su

Bir yıldız küçücük diri kaygan Dökülür pul pul ışıklı ıslak yaldızı Çırpınır durur yürek gibi balkonumda

Kuyruğu gökkuşağı bir horoz öter uzun Filizlenir havada hüzünlü ince sesi

Açar karahaberin kara gülleri yaprak yaprak Gelir ta uzaklardan dört-nala kokusu

Korku kirli bir kilit terli titrek Çıt eder döndükçe hoyrat kuşkusu

Suyun seferberliği bu

Devirip tahtından sıcak haşmetli güneşi Nuh’un paslı kaburgalarından yol bulup Bir ordu halinde damla damla çoğalarak Yönelirler üstümüze doğru

Yağmur yalın bir bıçak şimdi Sıyrılmış bulutların kınından Zaman sünger gibi delik deşik Emer acı sulan uyur derin Kabarır yürekleri ansızın ürkerek Tombul simsiyah şemsiyelerin

Gelsin gecenin ıslak atları haydi

Şaklasın sırtlarında öfkemizin kırbaçlan Varıp gidelim dolu-dizgin bir başka yanna Kayarken Tann’nın terli avuçlarından O güzelim o sıcak canım dünyamız

Soğuk ve derin bir havuzun karanlık sulanna. ..

7

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun içindir ki, tüm ar­ kadaşlarının hapsi boylamış olmalarına rağmen kendisinin hiç hapse atılmamış olması onun için nerede ise bir nevi aşağılık kompleksi

Bu yazarlar ba­ şarılı oldukları için gelecek kuşaklara bir belge niteliği taşıması için bu kitabı yaptım..

Yunus Emre sevgi yılının kut­ landığı günümüzde de halk ozanımızın seçme dörtlüklerinden nefis bir kaset ha­ zırlamış.. Kasatteki 6 eser

— önce şunu belirtmek isterim ki bu vakıf ile sadece Türk çocuklarının eğitimi hedef alınmamıştır, bunlara ilaveten bu vakıf, Batıdaki bazı çok yük­ sek

Artık saçlan saman sansı, kirpikleri mavi değil, ama mavi günlerde anı­ lara açılır, Nâzım’a ulaşırız diye düşledim.. Bu düş

Ancak, Higgs parçac›¤› ve olas› süpersimetri par- çac›klar›n›n ortaya ç›kmas› için umutlar, infla ha- linde olan ya da planlanan çok daha güçlü h›zlan-

au cours des hostilités en Tripoli et dans les Balkans, il cim enta l'am itié Franco-Turque et renforça l’am our. fraternel entre les deux

Afife Jale hakkında.kovusturma başlattı.(Ölümü: IstanbulBata/köy Ruh ve Siniı#fS§üaık)arı ttastahanesi’nde, 24 Em m üz 1941} 24 TEMMUZ Sahneye çıkan ilk