• Sonuç bulunamadı

Refik Halid'in evinde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Refik Halid'in evinde"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

R e f i k H a l i d e v i n d e e ş i N i h a l v e y a v r u s u U ğ u r l a b e r a b e r

aloııa girer girmez: Refik Halidin sevim­ li yavrusu Uğur’u.: ışıl, ışıl bakışlarile karşılaştım.

• — Baban nerede? Tatlı, tatlı gülümsiye.

rek bir sır verir gibi yanıma sokuldu.

— Mutbakta galiba. — Yemek mi pişiriyor?

Yavrunun cevabini beklemeden, bu mes’ut yuvanın b'r yabancısı olmayışım, dan gelen cesaretle koridora çıktım ve mutbağm yolunu tuttum.

İşte Refik Halil, yanında eşi Nihal, zairlere henüz açılmış bir ev sergisi ka. dar ter temiz, her tarafı pırıl pırıl mut­ bakta, zengin serinde çiçeklerini okşı.

yan bir meraklı halile tencerelerin k^ paklarım açıp kapıyor.

Beni görünce başmı kaldırdı ve hay. retimi sezince, keyfli keyfli konuştu:

— Yemeği tencerede pişerken gör. mek, kokusunu almak, buğusunu duy. mak çok hoşuma gider. Iştihamı açar. Onun için aperitif olarak ekseriya mut- bağa uğrar, tencerelere şöyle bir el ve göz atarım. Bilhassa furunun kapağın? açmak! Bunun zevkıûı almıyanlara şa­ şarım, acırım. Dünyada güzel bir keyif ten kendilerini mahrum bıraktıkları i. çin...

Temiz bir mutbakta, temiz harçlr. yapılmış bir tencerenin tıkırdısı saade' musikisidir. Bunu dinlemelidir ve din lerken sıhhatta olduğuna, evinde tence renin kaynadığına da şükretmelidir.

Ağır ağır mutbaktan çıktık.

Yazı odasında, tâ.. Boğaz sırtlarına kadar bakan pencerelere arkamı döne, rek, Refik Halidin karşısında (cephe) aldım.

Hayır ola?.. Demeyiniz. On ay evvel Halepte iken bülbül gibi konuşan muha. tabımı, Şişlide Bulgar çarşısmdaki Bi. '.erik yuvasına yerleştiği gündenberi ıkuyucular hesabına dinlemek için çek. :iğim zahmetleri burada anlatmağa .talksam (Yeni gün) sahifelerini doldu­ rur, doldurur da yine bitiremem.

îşte Nuh deyip te peygamber demi, yen Refik Halidi bugün dilediğim gibi lile getirmek azimlidir ki, siperine dört ille sarılan bir er inadile cephemi kur. lum ve kâğıdıma, kalemime davrana. ak, ’’artık yeter!..,, diyen bir bakışla:

— İsterseniz.. Edebiyattan bahsede­ lim, diyiverdim.

(2)

____ c ___ lavaşı yer misin? — Yemekte yesek daha iyi değil m i1 — Ne o.. Yemeğe bizde misin? — Bana öyle geııyor ki, bu gece yat. mağa da sizdeyim. Mülâkatı yapmadan bir tarafa kıpırdamağa niyetim yok vallahi.

Yerinden doğruldu. Bir aşağı, bir yukarı dolaştı. Razı olur gibi oldu, vaz geçti, tekrar yumuşayor sandım, aldan, dım, lâflar karıştırdı, cephemi bırak, madım, allem etti, kallem etti, nihayet baktı ki kurtuluş yolu yok, koltuğa ku. ruldu ve anlatmağa başladı:

R e f i k H a l i d m a ­ s a s ı n ı n b a ş ı n d a - m i n i m i n i o ğ l u U- ğ u r l a - m u t b a k t a t e n c e r e l e r e e l v e g ö z a t ı y o r - A r k a ­ d a ş ı m ı z K a n d e - m i r l e b a ş b a ş a r ' ' ' '

— Size vaktile okuduğum bir Rus hikâyesini anlatayım: İki zengin arka­ daş iddiaya tutuşurlar. Birisi ” Ben ken. di ihtiyarımla yirmi beş yıl hapis ol­ mağa razı olacağım. Kimse ile temas etmiyeceğim. Fakat istediğim kitapları okumak şartile,, der. Öbürü; ’’yapamaz, sın,, cevabmı verir. Bir müyon lira bah. se giriştiler. Delikanlı hakikaten zinda­ na girer. Okur. Bütün ilimleri, fenleri, de dışarıya çıkmaz. Nihayet yirmi be. şinci senenin sonuna bir gün kalır. Mil­ yonu ödeyecek olan telâştadır. Zira bu parayı verince mahvolacaktır. Ancak, son gün bir de bakar ki, mahpus arka­ daşı miadından bir saat evvel bir

(3)

pu-“ Yezitin kızı„ müellifi baharı bekliyor

dar çok şey okudum, ders aldım, dünyayı öyle anla, dım ki, artık senin verece, ğin milyona ihtiyacım kal. madı.„

Refik Halid Rus hikâye, sini bitirince bir lahza sus­ tu, sonra tahminimi kırıp söken şen bir eda ile de. vam etti.:

— İşte ben aşağı yukarı o mahpus zihniyetile mem. leketime döndüm. Hayatın evvelce lüzumlu sandığım birçok teferruatından, lü. zumsuzluklarmdan kurtul. Oluşumdur.

Ne siyasî, ne edebî bir ihtiras besliyorum. Yorucu eğlencelerden uzağım. A i­ le hayatımın, sade hayatın düşkünüyüm Hırıltı, zırıl, tı sevmiyorum, Hır çıkar, maktan hazzetmiyorum Herkese karşı iyi niyet, iyi fikir besliyorum. Toleran oldum. Fakat bunlar tabiî benliğimin içinde uyuşmuş kalmış olan mücadeleci hu. yumun kuyruğuna bir ta. kim haksız hücumlarla ve muamelelerle basılmamak şartile.

Anlattığım ruhî halet te- Refik Halid eşi ve oğlu ile sirile siyasî gidişimizin

Apartımanııun Balkonunda hayranıyım idaredeki inti. zam hoşuma gidiyor. Ede. sula bırakmış, zindanı terkedip gitmiş.ibiyat hakkında da müm. Pusulada da şu satırlar var: ” Ben oka jkün olduğu kadar iyi inti.

Uğur doğduğu zaman filosof Riza Tevfiğin yazıp Rtfik Halide gönderdiği tarih

balar hasıl etmeğe çalışıyo rum. Eskiden tanınmış ları bildiğim için bilhassa yenilerle meş gülüm. işte şu kitaplar, mecmua lar hep yeni muharrirlerin eserleri Şu roman, tercüme, ilim, Filvaki bugür onlar birer isim değildir.

Fakat okuyunca anlıyorum ki, birer u mittirler. Tolerans kadar güzel bir has let bilmiyorum. Meselâ son günlerde fütürist, dadaist, sürealist şairler zuhuı etmiş. İlk nazarda çok tuhaf görünen ve kolayca eğlence mevzuu teşkiline mü. sait olan yazılara hücum ediyorlar. Bir­ çok misaller zikrediyorlar. Ben tetebbu, larım sırasında onların daha tuhafları, na rastgeldim. işte şu, serlevhası ” Yıl dızlar..,, Okuyalım:

Kitabm yanında defter vardır, Defterin yanmda bardak. Çocuk bardağın yanmda, Çocuğun yanmda kedi. Ve bir beyaz karanfil...

Fakat neden kıravatım, kitaplarım, Ve şu küçük sigara tablası

D evam ı 31 cü Sayfada— •

'¿ f

J íÁ is s íiM p

*

'

' V

-* : - r ' fUr'tır

t,

a

i ) i » —

Referanslar

Benzer Belgeler

Kendilerinin çok namuslu ve ahlaklı olduğu- nu düşünen kasaba halkı Emine’yi değil doğru yola sevk etmek kalacak bir yer bile vermezler.. Sözde ahlakları ve sözde

Refik Halid Karay, her ne kadar “başkaları hiçbir şey yapamadığı” için kendi hikâyelerinin beğenildiğini söylese de Anadolu’yu bir daha gündeminden çıkmamak

Refik Halid Karay’ın “Üç Nesil Üç Hayat” baş- lığını taşıyan eserinin ilk baskısında (Semih Lütfi Ki- tabevi, Külliyat: 17, l60 s.) her ne kadar tarih

Böyle bir sorun karşısında alkol bağımlısı bireyle birlikte uzun yıllar yaşayan ve bireye yakın olan eş, anne-baba, çocuk gibi aile bireylerinin yaşamlarının

Kaya Bcy’den sonra konuyu baş­ ka yetkililerle de konuşmaya başladım. Bir süre sonra gördüm ki, topladığım malzeme bir yazı dizisine sığmayacak kadar fazla

Derken, bir den bir lodos rüzgârı çıkıyor, İtalyan gemilerinin yelkenleri­ ni dolduruyor, ve gemiler kuv­ vetle ileriye yürüyor, Türk ge- miler’ııe cenğe

Yapılan örneklemeler sonucu Gammaridea subordosuna ait 3 familya (Gammaridae, Crangonyctidae, Niphargidae), 3 cins (Gammarus, Synurella, Niphargus) ve 9 tür (Gammarus

Abstract: Social entrepreneurship now has different opportunities for growth and development worldwide. In many cases, there are very creative solutions for reaching the best