• Sonuç bulunamadı

Mal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

- T T '^ lV L f ^

MAL 1*^6

- f l

karısının kocasının kazancını, hısım ak­ rabanın eş dostun çı­ karını düşünen siya­ setçiden hayır gel­ mez, gelemez. Çün­ kü o siyasetçi, kişisel serveti ve mürüvveti, milletin devletin üs­ tünde tu tu yo rd ur. Ö y le "servet - o- bur"dur ki ulusunu - - soymasa bile - rüş­

vet uğruna - satıyordur. Bazı ahlaksız yatırımcılara, bazı dü­ zenbaz bankacılara, bazı mad­ rabaz tü c c a rla ra ...

Hatta belki içer­ deki düşmanla­ ra, dışar- daki

sö-Talat

H A L M A N

ç ile r e , belki birta­ kım yabancı devlet­ lere... Ö yle ya, bir yerlerden buluyorlar

ivil İktidardaki tınca para'

İktidardaki politi­ kacı, mal mülk ile, malikane ile malul i- se ülkesine uygula­ yacağı düzen, "Mül­ kün temeli rezalet" olacaktır.

T ü r k iy e m iz d e , mutlak olarak dürüst, namuslu, erdemli pek çok siyasetçi var. Onlarla iftihar ediyoruz elbet­ te.

Ama, ne mal olduğu b ili­ nen birçok politikacı da var. Bunların kimisi, mal bulmuş mağribi gi­ bi habire soygun­ culuk yapıyor. Kimisinin var­ lığı eskilerin "mal - i gay- bi" dediği m u KOÇ cinsten: G ö ze görünmeyen, gizli tutulan hâzineleri var.

Atatürk, "Cumhuriyet fazi­ lettir", demişti. Bugün, "servet - oburlar", "rüşvet - oburlar" yüzünden, Cumhuriyetimizin rezalete çevrildiğini gördükçe içimiz kan ağlıyor.

İyiler, namuslular daha az mı, daha güçsüz mü kötüler­ den, rezillerden, hırsızlardan, yalancılardan? Niçin bırakıyo­ ruz da "berbatlar", haram mal­ larıyla mülkleriyle başta kalı­ yorlar, oyalanıp duruyorlar?

Murathan Mungan'ın nefis bir sözü var: "Bu memlekette her şey olunur, rezil olunmaz." N icedir o sözü doğru çıkar­ maktayız. Bir devekuşu toplu­ mu olduk gibi. Kafalarımız ku­ mun içinde... Bir türlü rezil ol­ mayan birtakım adam lar ve kadınlar, güle oynaya, tijyleri-^ mizi yolup duruyor.

J

v A ^ / c

DEVRİM'E Ö VG Ü-ŞİRİN Devrim, yurt dışında, yüz ağartıcı çalışm alar yapı­ yor. New York'ta, tek kişilik bir program sergiledi: Halikarnas Balıkçısı'nı, Fahrünnisa Zeid'i, Aliye Berger'i, Füreya Koral'ı, İzzet Melih Devrim'i kendisi­ ni ve ailesindeki başka ki­ şileri anlatan, güldürücü, ağlatıcı, düşündürücü, sürükleyici bir gösteri... Bu nefis oyunu, Bosna - H erseklilere yardım için sundu ve tek bir gecede 8 bin dolarlık bağış topladı.

Yakında (Temmuz sonun­ da) Şirin Devrim 'in "Turkish Tapestry" adlı kitabı İngilte­ re'de yayınlanacak. Ailesinin yaşantılarını belgeleyen otobi­ yografik bir anlatı. Yankılar

apması beklenen, canlı, renk- , güçlü bir eser...

Ve gösterim e yeni giren "W olf' (Kurt) adlı Amerikan fil­ minde (Yönetmeni: Mike Nic­ hols, Başrollerde: jack Nichol­ son, Michelle Pfeiffer vb.) kı­ sa ama etkili bir rolü var.

Sahne oyunu, Bosna'ya yardım, İngilizce kitap, ö- nemli bir filmde rol... Şi­ rin D e vrim , büyük v a rlık gösteriyor.

"Mal sahibi mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Mal da yalan mülk de yalan Var biraz da sen oyalan."

T

ÜRK halkının mala mülke

değer vermemeye daya­ nan ahlak anlayışını ne güzel dile getirir bu dörtlük... Birçok kimse bunu Yunus Em­ re söylemiş sanır, ama aslında, kim in söylediği b ilin m iyo r. Yüzyıllarca önce, halkımızın ve dilimizin dehasından doğ­ muş olan bir birleşik, isimsiz, soylu yaratıdır bu.

Eskiden gözü maldan mülk­ ten başka hiçbir değer tanıma­ yan gafil açgözlüler vardı. Şim­ di tümen tümen... Özalizm le başlayarak Çillerizmde doru­ ğuna erişen ideolojinin temeli, ne İslamcıdır, ne Batıcılık, ne m illiyetçiliktir, ne hümaniz- ma... Yalnızca mal açlığı, mal varlığıdır.

Ve Özalizmden Çillerizme uzanan bu çarpık inanç, "mal da yalan mülk de yalan" dü­ şüncesinin tam tersidir. Malı mülkü, tek gerçek değer o- larak görür, yerden göğe kadar m übah sayar, uğrunda başvurma­ yacağı hile ve şai­ beli girişim yok gi­ bidir. Mal mülk için her türlü yalanı söyle­ meye, her çeşit utancı sineye çekmeye dünden hazırdır.

Eskilerin "mal - perest" yani "mal - sever, mal düş­ künü" diye tanımladığı kişi­ ler, sadece "mal canın yonga­ sı" sözünün çirkin gerçeğine i- nanmakla kalmazlar, sırf "mal canlısı" değildir onlar... Canla­ rı maldır, varlıkları malvarlığı- dır.

Mal meydanda... Bir "malın gözü" iktidara gelince, ağzı laf yaparken eli mal yapar, mal kaçırır. Devletin kasasına el at- masa bile resmi görevini rüş­ vetle, aracılıkla, iş takipçili­ ğiyle, siyasal baskıyla, açık­ tan alınan paralarla bir yem­ liğe, çiftliğe, "kar - hane"ye çevirir.

iktidarda iken kendi karını,

Referanslar

Benzer Belgeler

Genellikle zehirli kurbağaların parlak renkleri olur ancak kırmızı gözlü ağaç kurbağaları zehirli değildir ve parlak renkleri bu yüzden hayatta kalmaları için avantaj

Tablo 5.1’de gösterildiği gibi karışık cezaevlerinde kadın ve çocuk için bölümü olan cezaevleri zamanla gelişerek ceza mimarlığı açısından mimari planlamaya

yönelmiş, hilâfetin ilgası ve kadın naklan gibi yine çok önemli girişimlerle de büyük Atatürk, ulusuna aydınlık yolu gösteren tek lider sıfatını elde

Fakat Mevlânâ, Şems’in yokluğunda; öylesine perişan oldu, öylesine gözyaşı döktü ki, oğlu Sultan Veled, Konya'yı temsil eden 20 kişilik bir heyetle

Sonuç: Elazığ’da kesilen hayvanlarda fasciolosis görülme sıklığı önceki yıllara göre azalmış görülse de ekonomik kaybın artarak sürdüğü

Silâhlı Kuvvetlerimizin şanlı geleneklerine uygun olarak Türk Kahra­ manlığını tarihimizin altın sahifelerinde âbideleştiren Deniz Kuvvetlerimi­ zin bize nice

Yazarın söylediklerinden hareketle “Yeni Lisan” makalesini bir edebiyat anlayışının bildirgesi olarak okunmayı mümkün kılacak bir başka örnek de şudur:

Göç eden insanlar, insan olmanın gereği olarak o zamana kadar edindikleri psikolojik ve sosyo-kültürel edinimlerini de yanlarında taşımak durumundadırlar. Bu