• Sonuç bulunamadı

Kurtarılan hatırat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kurtarılan hatırat"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

23 Ş U B A T 1989

KÜLTÜRE

_________ YAYIN DÜNYASINDA İNCELEME-AR ASTIRMA_________

___________________________

YÖNETEN

ŞAHİN ALPAY__________________________

‘Kurtarılan’ hatırat

M e c l i s - İ Ifl e b u s a n v e A y â n R e i s i A h m e d R ı z a R e y ' i n A n ı l a r ı , A r b a Yay, İ s t a n b u l, 1988, 88 s. Sadrazam v e H a r b i y e N a z ı r ı M a h m u t Ş e v k e t P a ş a 'n ı n G ü n l ü ğ ü A r b a Yay, İstanbul, 1988, 218 s.

ŞÜKRÜ H A N İO Ğ L U ___

Yakın dönem Osmanlı siyasal yaşamında önemli roller oynamış siyaset adamlarının hatıralarının bir bölümü kısa süre içinde kitap- laşırken, diğer bir bölümü gaze­ telerin sütunlarında kaldı. Bu ha­ tıratların kitaplaşması da belirli bir önem sırasına göre gerçekleş­ medi. Örneğin Ali Haydar Midhat Bey 'in anıları kitap haline gelir­ ken, yakın dönem tarihimize ait, gazetelerde tefrika edilen en önemli ve en geniş günlük-hatırat olan Cavit Bey’in notları Tanin Gazetesi’nin iç sahifelerinde kal­ dı. Son zamanlarda bu alanda bir yayın faaliyeti göze çarpıyor. Bu alanda yayıncılık oldukça zahmet­ siz bir iş olduğundan, yayınevleri tarafından uzun süre ihmal edil­ miş anılar kitaplaşarak okuyucu­ ların eline ulaştırılıyor. Ancak bu yayıncılık gerektiği gibi yapılsa bir hayli zorluğu beraberinde getire­ bilirdi. Bu hatıraların, ilk basım­ larından bu yana yayımlanan çe­ şitli eserlerin ışığı altında notlan­ ması, gerçeğe uymayan yönlerinin belirtilmesi, yazıldıkları dönemin siyasal ortamım çizen birer önsöz­ le takviyesi, bunları daha anlam­ lı bir hale getirirdi; ancak biraz­ cık zahmete mal olurdu. Burada ele aldığımız her iki kitaplaşma olayında da böylesine bir gayret gözükmüyor. Ama buna- rağmen yakın dönem tarihimizle ilgilenen­ lerin gazetelerin eski sahifeleri arasında kalan hatıraları bir kitap­ çık şeklinde ellerinde bulmaları da önemsiz bir hizmet değil.

Ahmed Rıza ve

Jön Türkler_____ _

Ahmed Rıza Bey, Jön Türk ha­

reketindeki büyük rolü, II. Meş­ rutiyet sonrasındaki faaliyeti ve Mütareke döneminin zor koşulları altında Avrupa kamuoyunu etki­ leme çabaları ile hiç kuşku yok ki yakın dönem tarihim izin en önemli simalarından birisidir. Po­ zitivizme karşı duyduğu ilgi ve ge­ rek Meşveret ve Şûra-yi Ümmet gerekse de Mechveret Supplément Français’deki yazıları ile de Jön Türkler içinde öne çıkan düşünür­ lerden biri olan Ahmed Rıza Bey­ in 1950 yılında Cumhuriyet Gaze- tesi’nde yayımlanan hatıratı aslın­

da tam bir haya! kırıklığıdır. Çün­ kü Bedî Şehsuvaroğlu tarafından derlenen bu hatıralar son derece özettir. Çok sonraki bir tarihte ya­ zılmış olmanın sorunlarını taşır­ lar ve çeşitli şahıslar hakkında ve­ rilmiş olan kanaatler bu nedenle bir hareket içi eleştiri niteliğinde olmayıp, yalnızca bir sonradan de­ ğerlendirme özelliğini taşırlar. Üs­ telik, hatıralarda yakın dönem si­ yasal olayları hakkında sahip ol­ duğumuz bilgilerin dışında ve ye­ ni hiçbir malumat da bulunmaz. Hatıratın Ali Fuat Türkgeldi'nin

Görüp İşittiklerim, Başmabeyin- ci Lütfi Bey’in, Osınanlı Sarayının Son Günleri ve Ali Cevat Bey’in Fezleke’si ile desteklenen dipnot­

lara kavuşturulması da hatıratın anlamını arttırıcı yönde bir fayda

sağlamamış. Bu konuda dönem ve Ahmed Rıza Bey hakkında pek çok bilgi veren kitaplara, meselâ

Tarık Z.Tunaya’nın Türkiye’de Si­ yasal Partiler kitabının yeni bası­

lan I. ve II. ciltlerine başvurulma- yışını anlamak doğrusu zor. Aynı şekilde, Ahmed Rıza Bey’i tanıtan biyografik bilgiler de son derece bilinen ana çizgileri vermekle bir­ likte burada neden 1895 yılında kurulan Terakki ve İttıhad Cemi­

yeti, 3 Aralık 1895’te yayımlanan

Terakki ve lttihad Programı (bu tarihte yayımlanan bir de Meşve­ ret çıkıyor ortaya) gibi hatalara düşüldüğünü anlamak kolay ol­ muyor. Ayrıca en azından Ahmed Rıza Bey’in Le Journal gazetesin­ de yayımlanan (12 Nisan 1896) ve kendisince verilen biyografisine başvurmak, hatta onun bir tercü­ mesini vermek daha yararlı olabi­ lirdi. Bunun yanı sıra hatırat dip­ notlarla açılacak ve biyografik noktalar okuyucuya iletilecekse, bunun en iyi yapıldığı Şerif Mar­ din’in, Jön Türkierin Siyasi Fikir­

leri kitabının da kullanılması ya­

rarlı olabilecekti. Anlaşılması güç diğer bir nokta da Şehsuvaroğlu tarafından bölümler arasında ve­ rilen açıklamaların ve bazı belge­ lerin kitapçık haline getirilirken çı­

kartılmış olması. Bunun gayesi Şehsuvaroğlu’nun hiç adının geç­ mediği bir metin hazırlamak ise, kanımızca bir işe emek veren bir kimsenin adının her şartta zikre­ dilmesi gerektiğini ve böylesine dağınık notları bir araya getiren, ona yorumlar ve bulduğu belge­ leri ekleyen, transkripsiyonunu ya­ pan bir kimsenin adının yok var- sayılmasmın da pek hakşinaslık olamayacağını belirtmek gerekir. Ancak bütün bunların ötesinde

belirtilmesi mutlaka gereken nok­ ta, Ahmed Rıza Bey’in, hatırala­ rından çok daha önemli bir yakın dönem siyasal şahsiyeti olduğu­ dur.

En kritik dönem_____

Mahmud Şevket Paşa’nın gün­

lüğü ise yakın dönem tarihimizin ilginç hatıratından biridir. Os­ manlI yöneticileri arasında pek de yaygın olmayan günlük tutma alış­ kanlığına sahip olduğu anlaşılan Paşa’nın, kısa günlük notları ta­ bii ki sonradan yazılmış bir hatı­ rata göre çok daha önemli bir ta­ rihi kaynağı oluşturmaktadır. Üs­ telik notlar, Paşa’nın Bâb-ı Âli baskını sonrasında Sadaret’e geti­ rilmesi ile katledilmesi arasında­ ki, belki de yaşamı boyunca bu­ lunduğu en önemli ve kritik dö­ nemdeki izlenimlerini ortaya koy­ maktadır. Balkan Savaşı’nın ilk evresi sonundaki uluslararası are­ nadaki çabalar, iç politika çekiş­ meleri bu notlarda ilginç bir şekil­ de karşımıza çıkıyor. Tabii hatıra­ tın genel olarak ortaya koyduğu sonuç, aslında Mahmud Şevket j Paşa’nın kendisini İttihad ve Te- rakki’nin üzerinde görmesi ve bu örgütün yöneticilerine biraz şıma­ rık genç çocuklar biçiminde yak­ laşmasıdır. lttihad ve Terakki ile ilişkileri çok tartışılan Paşa’nın bu alanda yazdıkları, konuyu açıklı­ ğa kavuşturucu mahiyettedir. Ol­ dukça anlamlı dipnotları ile biraz daha açık hale getirilen bu notlar­ daki temel sorun ise Paşa’nın as­ lında kendisinin çok altında ve tecrübesiz gördüğü ittihatçı lider­ lerin çizdiği çizginin dışına çıka­ madığını fark edememesidir. Baş­ ka bir deyişle, Mahmut Şev ket Pa­ şa, Ahmed Rıza Bey’in tersine notlarındaki kadar önemli bir şahsiyet ve tek yönetici olmamış­ tır ve İttihatçı liderler aslında ül­ kenin kontrolünü büyük ölçüde ellerinde tutmuşlardır. Ancak ge­ ne de Paşa’nın katlinden sonraki İttihad ve Terakki diktatörlüğü düşünüldüğünde .onun bir geçiş döneminin sadrıâzâmı olduğunu da teslim etmek gerekir.

Yakın dönemde gazete ve dergi ] sütunlarından kurtarılan iki hatı­ rat hakkında temelde söylenecek sözler bunlar oluyor. Ancak bu­ rada bir dileği de söz konusu et­ mek istiyorum ki, o da yakın ta­ rihimiz bakımından çok büyük önem taşıyan Cavit Bey’in notla­ rının gazete koleksiyonlarından kurtarılarak kitaplaştırılmasıdır.

• Doç.Dr. Şükrü Hanioğlu. I.Ü. ' Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesidir.

M akın dönem Osmanlı siyasal yaşamında önemli

roller oynamış siyaset adamlarının hatıralarının bir

bölümü kitaplaşıyor. Bu hatıraların, ilk

basımlarından bu yana yayımlanan çeşitli eserlerin

ışığı altında notlanması, gerçeğe uymayan

yönlerinin belirtilmesi, yazıldıkları dönemin siyasal

ortamını çizen birer önsözle takviyesi, bunları daha

anlamlı bir hale getirirdi; ancak birazcık zahmete

mal olurdu.

Sadrazâm ve Harbiye Nazırı Mah- Meclis-i üebusan -ve Ayarı Reisi Ah- rr.uî Şevket Paça (1856-1912]. racd Rıza Bey (1359-1930).

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Milli Mücadele’nin ilk safhalarındaki gayretli tutumu yanında Erzurum Kongresi’nde Mustafa Kemal Paşa’ya karşı muhalefeti, Sivas Kongresi’ne muhalefet eden

Diehl ve arkadaşlarının, Frankofon öğrenciler için Almanca edinim sürecinde tespit ettiği Fiil Çekimi Öncesi Evrenin (präkonjuguale Phase) bir benzeri

ayrılığının bulunması gerekmektedir. Bu şekilde devlet içinde azınlık ama bulundukları bölge sınırları içerinde çoğunluk durumunda olan topluluklara siyasal

Araştırma amaçlarında belirlenip toplanan verilerin hangi kuramsal veya pratik sorunun çözümünde ve nasıl kullanılabileceğinin açıklanmasıdır.. Bir

Hıfzı Bey hepsini okur, beğenmediği yerleri bozar, kuruntuya dokunacak yerleri kaldırır, kimi zaman üç dört sütunluk bir yazıyı baştan aşağı kırmızı

Primer siliyal diskinezi veya immotil siliya sendromu olarak da bilinen Kartagener Sendromu (KS); kronik üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıyla

Soru 12: 0, 4 sayısını kesir olarak ( a/b biçiminde) ifade ediniz. soruya öğrencilerin %42’si doğru cevap verememiştir. Bu tür cevaplar öğrencilerin kesir-ondalık

İnsan (6, 7, 13, 17, 18), sığır (24) ve koyun (1) derisi üzerinde yapılan immunohistokimyasal çalış- malarda Langerhans hücrelerinin, melanositlerin ve dermal