AH M ET RIZA Beyin
HATIRALARU__ _
—
1 4
—Veliahd Yusuf İzzeddin Efendi
ve
intiharının
sebebleri
M ahdum u Ş eh riy arî şehzade lerin biraz fazla hovardalığı, serbest harekâtı, kayıkta sarhoş olm aları, saz çalm aları bazı m e- busanca kilükali mucib olduğun dan m ebusların bana m üracaati ve şikâyeti üzerine keyfiyetten Padişahı h ab erd ar etmeğe lüzum görülm üştü. A rzettim , «çağırın da nasihat edin, isterseniz M ah m ud Şevket P aşayı da birlikte bulundurun» buyurdular.
Ertesi günü donanm ayı k a rşı lam ak üzere bir tenezzühü bahrî yapılacağından M ahm ud Şevket P aşa ile vapurda birleşm eğe k a ra r verdik. Şehzadelerin ikisini kam araya davet ettik, Mahmud Şevket Paşa da, ben de hayli şeyler söyledik.
Şehzade cevabında: «Ahmed Rıza Bey, sizin gibi h ü rriy e t için b u kadar çalışmış ve bu m em le kete h ü rriy et verm iş bir zat ta rafın d an hürriyetim izin tahdid edilm ek istenilm esini acayib gör düm» dedi. Ben de cevaben: «Dünyanınen h ü r m em leketi o- lan Pariste, insanların en h ü r ve h ü rriy e tp e rv e r olanı Mösyö K le- m anceau ki bugün B aşvekildir B ir kahvehaneye girip oturam az, sokakta bir şey içemez, h ü rriy e ti vazifesine, m evkiine aid k a- y ıd larla m ukayyeddir. O ma kam da bulundukça istediği gibi harek et edemez. Siz de P ad işa hım ızın m ahdum ları olm ak şere finden çıkınız, istifa ediniz, aha- dı nâs sırasına geçiniz, o vakit istediğiniz gibi harekette, sokak ta alâm eleinnâs gezip oynam ak ta hürsünüz» dedim.
Bu ifadem hoşlarına gitm e di, fak at nezaketen sükût e tti ler. M aamafih tesiri görüldü. Es kisi gibi harek etten tevakki e t tiler.
(V. M ehmed Reşadın Ömer Hilmi Efendi, Ziyaeddin Efendi ve Necmeddin Efendi olmak ü - zere üç oğlu vardı. Necmeddin Efendi 1912 senesinde kalb sek tesinden vefat etti.)
Veliahd Y usuf İzzeddin Efendi Yusuf İzzeddin Efendi Veliahd idi. A vrupaya seyahate çıkacak tı. K endisine bir gün ata binmek lüzum undan bahsettim . A vrupa- da K rallar, Veliahdlerle birlikte m anevralarda bulunursa ata bm m ekte acemi olmaması lâzım geldiğini anlattım . Bahusus serde Osmanlılık, binicilik şöhreti de var. Pederinizde at m erakı, ata binm ek hevesi vardı, dedim.
Güç halle bir gün Zincirlikuyu kasrından Maslağa kadar a tla r la bir gezinti yapm ağa k arar verdik. Hava lâtifti, akşam üstü atlara bindik. Yarı yolda gözle
rim kararıyor, demeğe başladı. A rabayı em retti. Maslağa geldik, yolda gelirken sağa, sola at koş tu rarak kendisine cesaret v eri yordum. M aslakta yaya gezdik, lâkırdı ettik, dönüşte atla pek az gittikten sonra arabaya bindi ve bir daha atla gezintiye çık madı.
Veliahdın hastalığı Yusuf İzzeddin Efendide lâ kırdı söylerken telâş etmek, sa bırsızlanmak gibi asabi haller vardı. V ukuattan m üteessir olu yordu, ufak bir şeye ehemmiyet veriyordu. Bu halleri hiç hoşu ma gitmezdi.
Vahideddin Efendinin ikinci Veliahd unvanını taleb etmesi, kendisinin askerle tem astan m e nedilmedi, teşrifata .aid bazı ku surlarda bulunulm ası, Avrupa seyahatine sed çekilmesi gibi za- h :ren ehemmiyetsiz görülen şey
ler sinirlerini tah rik etti, vehim getirdi. Zihnine saltan attan m ah rum ediliyorm uş vehm i girdi ve gittikçe kesbi şiddet etti. T ahsi satının bütçeye ithal edilip edil mediği meselesi biçareyi b ir gün iz'ac etmiş, Osman Beyi bana iki defa gönderdi. Benden tahriren cevab istemişti.
Son defa kendisini Z incirliku yu K asrında görm üştüm . B irlik te taam ettik. Sofrada hiç bir lâ k ırd ı söylemedi, zihnen m eşgul dü. Taam dan sonra odada y a l nız kaldık. Benden sıkı sıkı sor du: «Tahta geçecek m :yim, yok sa ıskat mı edildim?» Mukni cevablar verdim . K anunu Esasi nin sarahatinden bahsettim . De« diğiniz doğru mu? Yemin edi niz!» dedi. O günü çıldırm ış ol duğuna hükm ettim .
Daha evvel tedavisi için D ahi liye Nazırına, Sadrazam a söyle m iştim , ehem m iyet verm ediler. B iraderi Mecid Efendiye, P a d i şaha da söyledim. M urad, Hamid devirleri teceddüd etm işti. P a d i şaha «Efendim, günahtır, hasta adam tedavisiz b ırak ılır mı?» dedim. Üç gün sonra kendisini öldürdü. B u hastalıktan sonra Sarayın bana karşı muamelesi değişti.
Yusuf İzzeddin Efendi ile h u kukum uz pek eskidir. P ed e rle ri nin sağlığında Hekim başı çiftli ğine tenezzühe gelirdi. Pederim kendisile iyi görüşürdü. Pek çok iltifatına m azhar olurdu .Ben de Hekim başı çiftliğinde ve K ü - çüksu K öşkünde görüşürdüm . H ekim başında ilk görüştüğüm zaman bana kendi üzerindeki saati hediye verm işti.
(Veliahd Y u s u f İzzeddin E- fendi 19 aralık 1331 tarihinde Zincirlikuyu Kasrında bir ustura ile kol damarlarını k esm ek su- retile intihar etti.
İttihad ve Terakki Cemiyeti hakikaten Y u s u f İzzeddin E fen dinin rahatsızlığı geçmeden S u l tan Reşad vefat ederse, Y u s u f İzzeddin Efendi ile Vahideddin Efendiyi ıskat ederek V. Mura dın oğlu Salâhaddin Efendiyi tahta çıkarmayı münasib görü yordu.
Talât Paşanın Cemiyetin bu fikrini bir gün gizli olarak k e n disine söylediğini L û tfi Simavî Bey hatıralarında yazmaktadır. Fakat Salâhaddin Efendi ölmüş, sonra Y u s u f İzzeddin Efendi de intihar etmiş olduğundan, V a hideddin Efendinin Veliahdliğine m uvafakat olunmuştu.
Veliahdin intiharını haber alan eski H üküm dar II. A b d ü l- hamid şunları söylemişti: «Y u suf İzzeddin Efendinin haberi vefatına müteessif oldum. Böyle şeyler âsâbıma dokunur. Onun bazı ahvali başına bu felâketi
getirdi. Eskidenberi malihulya idi. Bir şeye çok sarılırdı.»)
(Arkası var)
İM-ylSCİ MI JIV ıCI u d lO la ilU U ı İ l d i ğ i