• Sonuç bulunamadı

2058 Numaralı Akdağ Nüfus Defteri’nin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "2058 Numaralı Akdağ Nüfus Defteri’nin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi"

Copied!
435
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i T.C.

ORDU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

2058 NUMARALI AKDAĞ NÜFUS DEFTERİ’NİN TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRLAYAN ÖMER ARSLAN

DANIŞMAN

PROF. DR. İLHAN EKİNCİ

YÜKSEK LİSANS

(2)
(3)
(4)

iv TEŞEKKÜR

Çalışmanın ortaya çıkmasında yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. İlhan Ekinci’ye ne kadar teşekkür etsem azdır.

(5)

v İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR ... iv İÇİNDEKİLER………v ÖZET... x ABSTRACT ... xi

KISALTMALAR VE SİMGE DİZİNİ ... xii

TABLOLAR DİZİNİ ... xiii

GİRİŞ………...1

BİRİNCİ BÖLÜM: NÜFUS SAYIMI VE NÜFUS DEFTERLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER ... .3

1.1. OSMANLI DEVLETİ’NDE İLK NÜFUS SAYIMLARI: TAHRİRLER………...………3

1.2. NÜFUS DEFTERLERİ ... 5

1.3. AKDAĞ NÜFUS DEFTERLERİ VE 2038 NUMARALI DEFTERİN ÖZELLİKLERİ………9

İKİNCİ BÖLÜM: AKDAĞ KAZASI’NIN NÜFUS YAPISI ... 13

2.1. AKDAĞ/AKDAĞMADENİ COĞRAFYASI VE İSMİ ... 13

2.2. AKDAĞ’IN TARİHİ ... 14

2.3. AKDAĞ KAZASI KÖYLERİNİN NÜFUSU VE ÖZELLİKLERİ ... 15

2.3.1. Koçak ... 34 2.3.2. Sunullahoğlu Çiftliği ... 34 2.3.3. Hasbey ... 34 2.3.4. Azapbaşılı ... 34 2.3.5. Derekaplancı... 34 2.3.6. Ağçakışla ... 34

(6)

vi 2.3.7. Topaktaş ... 35 2.3.8. Hisarbey ... 35 2.3.9. Arpalık ... 35 2.3.10. İnkışla ... 35 2.3.11. İnallı ... 35 2.3.12. Ağcadam... 35 2.3.13. Celal ... 35 2.3.14. Dayılı ... 36 2.3.15. Ramazanlı ... 36 2.3.16. Yazıkaplancı ... 36 2.3.17. Kadıgüllü ... 36 2.3.18. Erbey ... 36 2.3.19. Kemallı ... 36 2.3.20. Benli ... 37 2.3.21. Ozan ... 37 2.3.22. Parmaksız ... 37 2.3.23. Köseali ... 37 2.3.24. Horuk ... 37 2.3.25. Divanlı ... 37 2.3.26. Peyk ... 37 2.3.27. Karacalar ... 38 2.3.28. Çalağılı-ı Sağir ... 38 2.3.29. Bebek ... 38 2.3.30. Salır/Salur ... 38 2.3.31. Söylemez ... 38

(7)

vii 2.3.32. Hozman ... 38 2.3.33. İnönü... 39 2.3.34. Karayakup ... 39 2.3.35. Terzili ... 39 2.3.36. Çıkrıkçı ... 39 2.3.37. Koççugaz ... 39 2.3.38. Çalağıl-ı Kebir ... 39 2.3.39. Ürkütlü ... 39 2.3.40. Alembey ... 40 2.3.41. Emirbeyli ... 40 2.3.42. Mescitli ... 40

2.3.43. Bel Ağçaağıl Kavağı ... 40

2.3.44. Sobuç Kavağı ... 40 2.3.45. Özer Kavağı... 40 2.3.46. Yahyasaray ... 40 2.3.47. İnönü... 41 2.3.48. Alidemirci... 41 2.3.49. Kürekçi ... 41 2.3.50. Menteşe ... 41 2.3.51. Karakışla... 41 2.3.52. Baraklı ... 41 2.3.53. Alifakihli ... 42 2.3.54. Koğurlu... 42 2.3.55. Malaz ... 42 2.3.56. Ürneç ... 42

(8)

viii 2.3.57. Külekçi ... 42 2.3.58. Derekemal ... 42 2.3.59. Tekkeköyü ... 43 2.3.60. Turisa/Turasa ... 43 2.3.61. Fakralı... 43 2.3.62. Çokradan ... 43 2.3.63. Çayırşeyhi... 43 2.3.64. Turlahan ... 44 2.3.65. Elçili ... 44 2.3.66. Curali ... 44 2.3.67. Çandır ... 44 2.3.68. İsabey ... 45 2.3.69. Karaşeyh ... 45 2.3.70. Kebiç ... 45 2.3.71. Rumdiğin ... 45 2.3.72. Toraman-ı Sağir... 45 2.3.73. Toraman-ı Kebir ... 46 2.3.74. Kızılcain ... 46 2.3.75. Alameddin ... 46 2.3.76. Eşikli... 46

2.3.77. Evci Ma’a Davutlu ... 46

2.3.78. Çukurviran ... 46

2.3.79. Kurtderesi ... 46

2.3.80. Karaazap ... 47

(9)

ix

2.3.82. Bozöyük ... 47

2.3.83. Ardınçalanı ... 47

2.3.84. Yazılıtaş ... 47

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: 2058 NUMARALI NÜFUS DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU ... 48

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ ... 419

KAYNAKÇA ... 420

(10)

x ÖZET

2058 NUMARALI AKDAĞ NÜFUS DEFTERİ’NİN TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRMESİ

Yüksek Lisans, Tarih Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. İlhan EKİNCİ

Osmanlı Devleti’nde, devletin kuruluşundan itibaren, modern olarak nitelendirilen ilk nüfus sayımı 1830-1831 senesinde gerçekleştirilmiştir. Modern ilk nüfus sayımı olarak nitelendirilen, bu nüfus sayımının doğal bir ürünü olarak ortaya çıkan nüfus defterleri, tarih araştırmalarında oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bahsi geçen bu defterler, ilgili olduğu dönemin demografik, ekonomik ve sosyolojik yapısı hakkında zengin bilgiler sunarlar. Bölgenin idari yapısı, yerleşim yerlerinin isimleri, kayda konu olan şahısların sakal ve bıyık şekilleri, renkleri, vb gibi ayırt edici fiziksel özellikleri, isim ve lakap bilgileri, yaşları, kabaca boyları, hane reisi ile akrabalık dereceleri, erkek nüfusun sayısı ve askerlik durumu, vergi mükellefleri, doğum ve ölüm tarihleri, nüfus hareketleri gibi birçok hususiyet söz konusu defterler sayesinde öğrenilebilmektedir. Bu bilgilerin yer aldığı 2058 numaralı Akdağ Kazası’nın nüfus defteri de 1840 yılındaki istatistik bilgilerini içerir. Bu defterde yer alan Müslim nüfusla ilgili kayıtların transkripsiyonu yapılarak hem bölge tarihine ışık tutmak hem de nüfus defterleri üzerinde yapılacak çalışmalara kaynak özelliği taşıması amaçlanmıştır.

(11)

xi ABSTRACT

TRANSCRIPTION AND EVALUATION OF POPULATION BOOK NUMBER 2058 OF AKDAĞ DISTRICT

Postgraduate, The main disciplines of history Thesis Advisor : Prof. Dr. İlhan EKiNCi

The first census which was described as modern in the Ottoman Empire was performed in 1830-1831. The population books, which emerged as a natural product of the census, which is described as the first modern census, have a great importance in history research.These books provide extensive information about the demographic economic and sociological structure of the period. The administrative structure of the region, the men mentioned before whose colors,the shape of beard and mustache, the shape of their some distinctive physical appearence, their ages, roughly their height, relationship between the relatives of head of the families, the names of the settlements, the names and moniker information of the people, the number of male population and military service, the date of birth and death of the taxpayers, the population movements can be learned through the population books. The population book of the city of Akdağ, numbered 2058, contains statistics information of 1840. it is aimed to shed light on the history of the region and to be the source of the works to be done on the population property books, the transcription of recordings made in this book about the Muslim population.

(12)

xii KISALTMALAR VE SİMGELER

Bkz : Bakınız

BMM : Büyük Millet Meclisi BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivi C. : Cilt

Çev. : Çeviren H. : Hicrî Haz. : Hazırlayan

DİA : Diyanet İslam Ansiklopedisi İ.İ.B.F. : İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi M. : Miladî MÖ : Milattan Önce MS : Milattan Sonra NFS. d. : Nüfus Defteri s. : Sayfa S. : Sayı T.C. : Türkiye Cumhuriyeti TTK : Türk Tarih Kurumu TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu vd. : Ve Diğerleri

(13)

xiii

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1: Hane ve Nüfus Sayısı ... 17 Tablo 2. Sülale ve Lakablar ... 19

(14)

1 GİRİŞ

Osmanlı Devleti kuruluş devrinden itibaren, fethettiği yerlerdeki nüfus ve ekonomik yapıyı kayıt altına almaya başlamıştır. Bunun amacı vergileri sağlıklı bir şekilde toplamaktadır. İlk önce tahrir defterleri düzenleyerek nüfus, ekonomik ve sosyal yapıyla ilgili bilgileri kayıt altına almıştır. XVII. yüzyılın başlarında devlet yapısında baş gösteren birtakım sıkıntılardan dolayı bu defterleri düzenleyemez hale gelmiştir. Bu yüzden XVII. yüzyılda devletin en önemli gelir kaynağı haline gelen Avarız Vergisi’ni toplayabilmek için Avarız Defterleri düzenlemiştir. Avarız Defterleri’nden sonra uzunca bir süre bu tür defterler düzenlenmemiştir. Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılmasıyla askere alınacak nüfusun tespit edilmesi gerekmiş, bu yüzden II. Mahmud döneminde İmparatorluk genelinde ilk nüfus sayımı yapılmıştır. 1831 tarihini taşıyan bu nüfus sayımları sadece vergi veren ve askere alınacak nüfusu yani erkekleri kapsamaktadır.

1830-1831 senelerinde Anadolu ve Rumeli’de toprak sayımı amacını gütmeden modern olarak nitelendirilebilecek ilk nüfus sayımı gerçekleştirilmiştir. Bu sayımda ana mevzu asker alımı olduğu için sadece erkek nüfus sayılmıştır. Bunlar farklı zamanlarda yenilenmiştir. İşte bu çalışmanında konusu olan H.1256/M.1840 tarihli ve 2058 numaralı Akdağ Kazası’na ait nüfus defteri de bunlardan biridir. Bozok Sancağı’na bağlı olan Akdağ Kazası’nın nüfus yapısı ile ilgili herhangi bir araştırmanın yapılmamış olması, bu konunun seçimi ve araştırılması fikrini doğurmuştur. Bu çalışma, bazı yönleriyle eski tahrir geleneğinin devamı, bazı yönleriyle de tahrir geleneğinin dışına çıkmasıyla bilinen 1840 nüfus sayımı verilerinin, bu dar alandaki nüfusun yapısını ve karakterini incelemeyi hedef almıştır.

Bu çalışmanın kaynağı, Bozok Sancağı’na bağlı Akdağ Kazası’nda M. 1840/41 yıllarında gerçekleştirilen nüfus sayımlarının sonucunu içeren Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nde NFS. d. 2058 numara ile kayıtlı olan nüfus defteridir. Defterde, Akdağ Kazası’na bağlı köylerde yaşayan Müslim nüfusun bilgileri yer almaktadır. İki bölüm halinde hazırlanan çalışmamızın birinci bölümünde Osmanlı Tahrirleri ve nüfus sayımlarından bahsedilerek nüfusun önemi ortaya konulmuştur. Ayrıca burada çalışmamızda kullandığımız Akdağ Kazası nüfus defteri tanıtılmış, bölgeye ait diğer defeterler hakkında bilgi verilmiştir. İkinci

(15)

2

bölümde Akdağ Kazası’nın tarihi, coğrafyası ve Osmanlı dönemindeki idari taksimatı ele alınmış, Akdağ Kazası’na bağlı köylerin nüfus yapıları incelenmiştir. Kaza genelinde köylerde yaşayan şahısların isimleri, yaşları, lakapları, doğum ve vefatları, askere alınanlar gibi birçok konu, söz konusu çalışmada ortaya konulmuştur. Son bölümde ise incelenen defterin transkripsiyonu yer almaktadır. Çalışmamızın sonuç bölümünde defterin genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.

(16)

3

BİRİNCİ BÖLÜM: NÜFUS SAYIMI VE NÜFUS DEFTERLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

1.1. OSMANLI DEVLETİ’NDE İLK NÜFUS SAYIMLARI: TAHRİRLER

Arapça nefs kelimesinin çoğulu olan nüfus; “nefis, ruh, can, hayat” manasına gelir ve daha çok bir coğrafyada yaşayan insanları ifade eder. Sosyal yapının temel unsuru olan nüfus, toplumun mevcut niceliğini ifade etmekle birlikte, o toplumun iktisadî, ictimaî ve kültürel birçok yönünü de açıklığa kavuşturur. Nüfus miktarı ve onun çeşitli hususiyetlerinin bilinmesi bugünü anlamaya yardım edeceği gibi gelecekle ilgili planlamalar yapmayı da kolaylaştırır.1

Osmanlı döneminde nüfus sayımları denilebilecek ilk çalışmalar, tahrir şeklinde kendini göstermektedir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş devrinde düzenli olarak tutulan tapu tahrir kayıtları aynı zamanda tahririn yapıldığı bölgenin demografik yapısını yansıtmasından dolayı nüfus, ekonomik ve sosyal yapı, soy araştırmaları gibi alanlarda önemli malumat sunmaktaydı. Bu yönüyle tahrir defterleri nüfus sayımının ilk hali olarak addedilebilir. Sözlükte “yazma, kaydetme, deftere geçirme” manasına gelen “tahrîr” kelimesi terim olarak, Osmanlı mâli teşkilâtında vergilendirilen nüfusun tespiti için değişik devirlerde farklı şehirlerde gerçekleştirilen sayımları ve bu sayımların kaydedildiği defterleri ifade eder.2

Bugün arşivlerde bulunan ve Osmanlı nüfus yapısıyla ilgili verileri yansıtan en erken tarihli birinci derecede kaynaklar, XV-XVI. yüzyıllara ait vergi tespiti amaçlı yapılan sayımların sonuçlarını gösteren bu defterlerdir.3 Osmanlı Devleti’ndeki

tahrirler, eski İslam ve Türk-İslam devletlerinde veya daha evvel Çin, Roma veya İran’da yapılan benzer yazımların belli değişikliklere uğrayarak gelişmiş ve geniş memleketlere yayılarak tatbik edilmiş şekilleridir.4

Devletin kuruluş devrinden beri tutulan kayıtlarından ulaşılabilen en eski tahrir defteri, Sultan İkinci Murad (1421-1451) dönemine aittir. Bunu takiben Fatih Sultan Mehmed (1451-1481), Sultan İkinci Bayezid (1481-1512), Sultan İkinci Selim (1512-1520) ve Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) devirlerine ait defterler de mevcuttur. Bundan sonraki sayımlar geniş çaplı olmayıp sadece yeni

1 Nebi Bozkurt, “Nüfus”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, C. XXXIII, İstanbul 2007, s. 293. 2 Mehmet Öz, “Tahrir”, DİA, C. XXXIX, İstanbul 2010, s. 425.

3 Yunus Koç, “Nüfus-Osmanlı Dönemi”, DİA, C. XXXIII, İstanbul 2010, s. 295. 4 Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Tarih Sözlüğü, Paradigma Yayıncılık, İstanbul 2011, s. 659.

(17)

4

fethedilen yerleri ya da önemli merkezleri ihtiva etmiştir.5 Arşivde bulunan en eski

tahrir ise H. 835 (M. 1431) tarihli, Umur b. Saruca Paşa’nın yapmış olduğu icmal tahrir defteridir. M. 1431 tarihli bu defter, Arnavutluk’a bağlı Arnavid Sancağı Tahrir Defteri olup, Halil İnalcık tarafından neşredilmiştir.6

Toprak kaydının sonunda düzenlenen Tapu Tahrir Defterleri’nde birçok mühim bilgi mevcuttur. Bu defterler sayesinde yazımı yapılan yerlerin nüfus, gelir ve gelişmişlik durumu, ticarî faaliyetleri, ekilip-biçilen arazinin durumu gibi hususlarda genel bilgiler elde etmek mümkündür.7 Bu devirde tahrirlerin gayesi, tımarların dağılımı ve vergi mükelleflerinin tespitidir. Bunun içindir ki ancak vergi mükellefi olma yaşına gelmiş olan erkek nüfus bu defterlere kaydedilmiştir. Dolayısıyla erkek nüfusun tamamı bu defterde yer almamıştır. Şehirlerde genellikle meslekler yazılmış, kırsal sahalarda ise şahıslar tapuladıkları toprağa çift, nim (yarım), çift veya bennak (yarım çiftten az toprağı işleyenler) kaydedilmişlerdir. Bekârlar ise mücerred olarak adlandırılmışlardır. İmam, müezzin, hatip, pîr (ihtiyar), amelmande (iş göremeyecek durumda olanlar) muaf sınıfına sokulduklarından bunlar da işaretlenmiştir. Vergi mükellefi veya başka bir ifadeyle hane reisleriyle mücerredlerin sayısı bilinince nüfus hakkında bazı tahminlerde bulunabilir.8

Tahrir işi bir vilayetin bütün toprak tasarrufu, tımar sistemi ve vergi düzenini ilgilendirdiğinden devletin en mühim işleri arasındaydı. Osmanlı Devleti’nde bir bölgenin tahririne karar verildiği zaman tahrir işlemini yürütecek bir tahrir emini tayin edilirdi. Mübaşir, il yazıcısı, muharrir gibi isimlerle de anılan eminin yanına bir de kâtip atanırdı. Tahrir eminine, tahririn yapılacağı bölgenin kâdısı ve hatta sancakbeyi ve beylerbeyi ile vilayetin ileri gelenleri de yardımcı olması için görevlendirirlerdi.9 Tahrire, eyalet merkezlerinden başlanılarak köy,

mezra gibi bağlı birimlerin tamamında tarım sahaları, yaylaklar, kışlaklar belirlenir ve hukukî statüleri tespit edilirdi. Her köyün kimin hası, kimin tımarı, kimin vakfı

5 Ahmet Tabakoğlu, “Osmanlı İçtimai Yapısının Ana Hatları”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye

Yayınları, Ankara 1999, s. 20.

6 Halil İnalcık, Hicrî 835 Târihli Sûret-i Defter-i Sancak-i Arvanid, TTK, Ankara 1954.

7 Salih Kahraman-Fevzi Gür, Amasya Nüfus Defteri 1840, Amasya Belediyesi Kültür Yayınları,

Ankara 2012, s. 4.

8 Ömer Lütfi Barkan, “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi”, Türkiyat Mecmuası, C.

X, 1953, s. 1-26.

(18)

5

ve mülkü olduğu, o köylerde üretilen mahsullerin ve yetiştirilen hayvanların cins ve miktarlarını bu defterlerde görmek mümkündür.10

Nüfus ve vergi defteri niteliğindeki bu defterler 17. yüzyılın başlarına kadar tutulmuşsa da bu tarihten 19. yüzyıla kadar geçen yaklaşık 200 yıllık zaman dilimi süresince tutulmamıştır. Tahrirler, 17. yüzyıldan itibaren iç ve dış meseleler sebebiyle ihmal edilmiştir. 17. yüzyıldan itibaren devlet bürokrasisinin genişlemesi, iktisadi ve sosyal sahadaki gelişme ve değişmeler, tahrir geleneğinde kendisini göstermiştir. Böylece klasik tahrir geleneği terk edilip yerine yeni tahrir geleneği getirilmiştir. Yeni tahrir geleneğinde, klasik tahrir defterindeki her kaynak için ayrı ayrı defterler tutulmaya ve merkezde bunlara ait bürolar oluşturulmaya başlanmıştır. Nitekim 17. ve 18. yüzyıllara ait arşiv belgelerinin büyük çoğunluğunu bu yeni tahrir defterleri (avarız ve cizye) oluşturmaktadır.11 Her iki

vergide tahrirlerden farklı olarak, sadece vergilere tâbi nüfusla ilgili bilgiler içermektedir. Din adamları, köleler, yoksullar, askeri personelin maiyyet mensupları gibi muaf gruplar defterlere kaydedilmemiştir.12

1.2. NÜFUS DEFTERLERİ

Klasik dönemdeki tahrir ve avarız sayımlarından sonra Osmanlı’da 19. yüzyılda ilk nüfus sayımı girişimi Sultan İkinci Mahmud devrinde vuku bulan Vaka-i Hayriye, yani Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra Rusya ile savaşa girişilen yıllar arasında (1826-1828) gerçekleşmiştir. İlk olarak İstanbul’dan başlanılarak yapılan bu sayıma Osmanlı-Rus Harbi gölge düşürmüş, sayım ülke genelinde yaygınlaşamamıştı. Bu girişimin ardından Anadolu ve Rumeli’de toprak sayımı amacını gütmeden modern olarak nitelendirilebilecek ilk nüfus sayımı 1831 senesinde gerçekleşmiştir.13

Söz konusu yüzyılda yapılan nüfus sayımlarının temel sebebi, devletin idaresi altında yaşayan ahalinin nüfus miktarının bilinmesi amacına yönelik olmuştur. Bu ihtiyaç başta 1826 yılında “Vaka-i Hayriye” denilen bir hadise sonrası ortadan kaldırılan, Yeniçeri Ocağı’nın yerine yeni kurulan Asâkir-i Mansure-i Muhammediye isimli ordunun asker ihtiyacını karşılamak ve devletin alabileceği

10 İsmet Miroğlu, Kemah Sancağı ve Erzincan, TTK, Ankara 1990, s. 9.

11 İsmail Kıvrım, Şebinkarahisar Kazası Nüfus Defteri (1251/1835), Giresun İl Özel İdaresi

Yayınları, İstanbul 2015, s. 3.

12 Sabri Bacacı-İrfan Dağdelen-Osman Doğan, Ünye Nüfus Defteri, ÜNDER, İstanbul 2011, s. 5. 13 Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, s. 10.

(19)

6

vergi miktarı hakkında bilgi sahibi olmak istemesinden kaynaklanmaktaydı.14 Bu

hususta, Vakanüvis Lütfi Efendi de Vaka-i Hayriyye’den sonra Osmanlı Devleti’nin çoğu usul ve kanunlarının değiştiğini idarenin esası olan tahrir-i nüfus meselesi önce İstanbul’da icra edilmiş ise de harbin başlaması bu sayımın ülke genelinde uygulanmasını engellediğini belirtiyordu.15

1831 nüfus sayımı için hususi bir meclis oluşturulmuş, “Mucip Sebepler Layihası” yayınlanarak sayıma neden ihtiyaç duyulduğu açıklanmıştır. Mesele hülasa edildikten sonra da sayım usul ve gereklerinin nasıl olacağı hususunda belirlemeler yapılmıştır.16 Ancak Sultan İkinci Mahmud, sayımın eski usulle

(usul-i sabıka) yapılması tal(usul-imatını verm(usul-işt(usul-ir. Sultanın sözünü ett(usul-iğ(usul-i esk(usul-i usul, muhtemelen nüfusu yaş gruplarına ayırmayan ve askerlik hizmetine ya da vergi ödemeye uygun olanların belirlenmesinden ibaret olan bir sınıflandırmaydı. Sayım için memurlar vazifelendirilmiş ve Anadolu’ya Rumeli’ye hareketlerinden bir gün önce Babıali’ye çağrılarak harcırahları verilmiştir. Ketum davranmaları ve sayım esnasında herhangi bir problemin ortaya çıkmaması hususunda ikaz edilmişlerdir.17

Sayım sonuçlarının değerlendirilmesi için İstanbul’da Ceride Nezareti kurulmuş, Nazırlığa da 500 kuruş maaşla Mehmet Said Efendi getirilmiştir. Sancak merkezlerinde ise buna eşdeğer olarak nüfus işleriyle uğraşmak üzere Defter Nazırlıkları oluşturulmuştur. Böylece 1831 senesinden itibaren Osmanlı Devleti’nin bütün sancak merkezlerinde bu kurum çalışmaya başladı. Modern nüfus müdürlüklerinin gördükleri hizmetleri yerine getiren bu kurum bir defter nazırı başkanlığında, sahanın büyüklüğüne göre mukayyid ve kâtiplerden oluşmakta idi.18

Yapılan sayımlarda, öncelikli olarak din farkı göz önüne alınmış ve bütün bölgelerde halk, Müslüman ve Gayrimüslim olarak başlıca iki gruba ayrılmıştır.19

Müslümanlar genelde “matlûba muvâfık-matlûba gayrı muvâfık” (askerlik hizmeti için uygun olanlar ve olmayanlar) şeklinde ikiye ayrılarak kaydedilmişlerdir. Memurların bir kısmı yaşa bağlı olarak şahısları bir yaşından on altı yaşına kadar

14 Mutullah Sungur, “XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Nüfus ve Nüfus Sayımları”, Osmanlı, C.

IV, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s. 559.

15 Ahmet Lütfi Efendi, Vak’anüvüs Ahmed Lütfi Efendi Tarihi, Haz. Ahmet Hezarfen, C. II-III, Yapı

Kredi Yayınları, İstanbul 1999, s. 640.

16 Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, s. 12. 17 Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), s. 64-67.

18 Musa Çadırcı, “1831 Sayımına Göre Ankara Şehir Merkezi Üzerinde Bir Araştırma”, Osmanlı

Araştırmaları I, İstanbul 1980, s. 111.

19 Tevfik Çavdar, “Osmanlı Döneminde Nüfus Bilgileri”, Osmanlı, C. IV, Yeni Türkiye Yayınları,

(20)

7

olanlar, on altı yaşından kırk yaşına kadar olanlar, kırk yaşından yukarı olanlar diye üç kategoride gösterilmiştir. Anadolu’nun ve Rumeli’nin bazı kaza ve kasabalarında ise Müslüman nüfusta bıyık ve sakal esas alınmış; bıyıklı, kara ve sarı sakallı, ak ve kır sakallı diye bölümlerle gösterilmiştir. Gayrimüslimler ise genellikle cizyeye müstahak olanlar ve olmayanlar şeklinde sınıflandırılmış, cizye ödemekle sorumlu tutulanlar âlâ, evsad ve edna olarak üç bölüme ayrılmıştır. Cizyeden muaf olanlar da ihtiyar ve amelmande olarak kaydedilmişlerdir. Memurların, sayım işinde birbirinden farklı esaslara göre hareket etmeleri muhtemelen kendilerine verilen talimatnamede görevlerinin yalnızca ana hatlarının belirtilmiş ve teferruatta serbest bırakılmış olmalarından kaynaklanıyordu.20 Bu

sayımda, Anadolu ve Rumeli’de yaşayan erkek nüfus yaşına bakılmaksızın istisnasız sayılmıştır. Orduya asker vermeyen bölgeler sayımın dışında tutulmuştur.

Bu nüfus sayımına göre Osmanlı Devleti’nin 1831 yılındaki toplam erkek nüfusu 3.722.738’dir. Bir o kadar da kadın nüfus kabul edildiğinde 7,5 milyon sayısına ulaşılır. Ancak bu sayı bile gerçek nüfusun çok altındadır. Bunun birkaç sebebi vardır. Öncelikle sayım için tanınan bir yıllık süre, sayım memurlarının tecrübesiz olduğu düşünülürse çok kısaydı. Ayrıca sayım yapılacak saha çok genişti. Muhtemelen ulaşım zorluğundan dolayı birçok köy ve kasabaya yeteri sayıda memur gönderilememişti. Bu nedenle nüfusun mühim bir kısmı sayılamamıştı.21

Bir takım eksiklik ve aksaklıklara rağmen, ülke dâhilinde yaşayan Müslüman ve Gayrimüslim nüfusu ortaya çıkarması bakımından 1831 sayımı oldukça mühimdir. Bu sayım, Osmanlı Devleti’nin toprak yazımı vesilesi olmadan yapılan ilk nüfus sayımı olmasının yanında, sayım öncesi ve sonrası yapılan birtakım düzenlemeler ve çıkartılan nizamnameler, ülke dâhilinde merkezi bir nüfus kayıt sisteminin kurulmasını ve nüfus değişiklerinin düzenli olarak takip edilmesini ve temellerini oluşturması bakımından da önemli görülmektedir.22

Umûmî nüfus tahririnin 1831 senesi ortalarında tamamlanması üzerine, bundan sonra yapılan tahrirler, nüfus yoklamaları şeklinde cereyan etmiştir. Bu yoklamaların, önce üç ayda bir yapılması düşünülmüş ise de böyle bir ıslahatın bu

20 Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, s. 18. 21 Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), s. 70.

(21)

8

kadar kısa aralıklarla tekrarlanmasının zorluğu karşısında, altı ayda bir tatbikine karar verilmiştir. Bu yoklamaların maksadı ise bir evvelki tahrirde kaleme alınan nüfusa kıyasen meydana gelen değişikliği tespitten ibarettir.23

Osmanlı’nın kuruluş devrinde belirli aşamalarla devletin önemli kısımlarında asker ve vergi alma amacıyla uyguladığı tahrirler, nüfus çalışmalarının ilk adımını oluşturmuştur. Nüfus sayımları, 1831 senesinden itibaren oluşturulan özel kayıt sistemi, Ceride-i Nüfus Nezareti’nin kurulması ve taşrada bu nezarete bağlı birimlerle yeni bir safhaya gelmiştir.24 Anadolu ve Rumeli’de toprak sayımı

amacını gütmeden modern olarak nitelendirilebilecek ilk nüfus sayımı 1831 senesinde gerçekleşmiştir.25 Bu sayım, günümüzdeki sayımlar gibi kısa bir sürede

bitirilememiş, savaş, hastalık, göç gibi çeşitli vesilelerle kesintiye uğramış, daha sonra yapılan yoklama sayımlarıyla birlikte takriben 1847 senesinde tamamlanabilmiştir. Osmanlı Devleti’nde gerçekleşen 1831 nüfus sayımından sonra sırasıyla 1844, 1866, 1881/82, 1895 senelerinde çeşitli sayımlar yapılmıştır. Osmanlı Devleti’nin son nüfus sayımı 1905-1906 tarihlidir.26 Ancak 1906 sayımı

hariç diğerlerinde kadın nüfusu sayılmamıştır. 1906 sayımı Osmanlı devrinde, erkek ve kadın nüfusun birlikte sayıldığı gerçek manada ilk modern nüfus sayımıdır. 1882, 1895 ve 1906 yıllarındaki bu sayımlara ait nüfus defterleri, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nde olmayıp İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Arşivi’ndedir.

Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’tan sonra düzenli merkezi nüfus kayıt sisteminin kurulmasıyla birlikte diğer bir nüfus sayımı, Harbiye Nazırı Rıza Paşa’nın başkanlığında 1844 (H. 1260) senesinde yapılmıştır. Bu nüfus sayımı ile orduyu yeniden düzenlemek ve asker alma usulünü değiştirmek esas alınmıştır. Osmanlı hükümetinin bu önemli teşebbüsü halk arasında tereddütle karşılanmıştır. Nüfus miktarına göre, her eyalet, liva ve kazaya vergiler yükleneceği şayiası ortaya çıkmış; çoğu yerlerde nüfus adedi daha az miktarda gösterilmek istenmiştir.

23 Cihat Uslucan, 19. Yüzyılın İlk Yarısında Samsun Kazası’nın Nüfusu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Samsun 2012, s. 6.

24 Adnan Çimen, “Sayım, Kayıt Düzeni ve Teşkilatlanma Açısından Osmanlı’da Nüfus Hizmetleri”

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. XIV, S. 3, 2012, s. 205-206.

25 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, Başbakanlık Devlet

İstatistik Enstitüsü, Ankara 1997, s. 10.

Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Sosyal ve Demografik Özellikleri, Çev. Bahar Tırnakçı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2003; Cem Behar, Osmanlı İmparatorluğu’nun ve

(22)

9

Gayrimüslim tebaada hükümete karşı mesul ruhani makamlar (patriklik, hahambaşılık gibi) gerçek rakamları söylememiş, yer yer gizlenmiştir. Osmanlı hükümeti, sayım esasında yapılan hataları dikkate alarak başlangıçta sayım sonuçlarını yayınlamak istememiştir. Ancak daha sonra kendisinden bilgi almak isteyen Fransız diplomat Ubicini’ye resmi mahiyette olmamak üzere bu sayım sonuçları verilmiş ve bazı müellifler de bu sonucu kullanmışlardır.27

1844 sayımından sonra temettü vergisinin konması üzerine bir sayım yapılmış olduğuna dair kayıtlara rastlanmaktadır. Son derece muntazam tutulan bu defterler tasnif edilip araştırıcıya sunulmuştur. Sadece aile reislerinin isimlerinin yazıldığı ve onların ekonomik faaliyetlerinden bahseden bu defterler nüfusun araştırılması konusunda yetersiz kalmaktadır. Diğer bir sayım, 1866’dan 1873’e kadar Tuna Vilayeti’nde (kısmen Irak’ta da) gerçekleşti. Vali Midhat Paşa’nın denetiminde gerçekleştirilen ve olağan verilerin yanı sıra cevaplayanların mesleklerinin ve mal varlıklarının da kaydedildiği (kadınlar hâlâ kaydedilmiyordu) bu sayım belki de bütün Osmanlı sayımları arasında en geniş çerçevede kapsamlı olanıdır. 1870’de genel bir nüfus sayımı için irade çıkarılmış fakat gerek içte gerekse dışta ortaya çıkan birçok menfi durum (1877-1878 Osmanlı Rus Harbi) bu sayımın 1881 yılına ertelenmesine sebep olmuştur.28 Bu sayımın özelliği, sadece

erkek değil, ilk defa olarak kadınlarında sayılmış olmasıdır. Sayım uzun sürmüş, bazı yerlerde 1895’te sonuç alınabilmiştir. Sultan II.Abdülhamid Han’ın sayım sonuçlarını bir an önce alınması arzusu üzerine 1893’te sayılamayan yerlerin nüfusu tahmini olarak konularak neşri yoluna gidilmiştir. Bu sayımın bir özelliği, bundan böyle ibraz edilmeden hiçbir resmi muamelenin yapılamayacağı nüfus tezkirelerinin verilmeye başlanmasıdır. Osmanlı idaresinde son sayım 20. yüzyılın başlarında 1905’te yapılmıştır. Bir önceki sayımın neticelerinin çok da güvenilir bulunmaması bu sayımın üç ay içerisinde sonuçlandırılması kararının alınmasına sebep olmuştur.29

1.3.AKDAĞ NÜFUS DEFTERLERİ VE 2038NUMARALI DEFTERİN ÖZELLİKLERİ

Akdağ Kazası’nın hem Bozok Sancağı’na ait defterler için de hem de müstakil olarak farklı tarihlerde hazırlanmış pek çok defteri bulunmaktadır. Önce

27 Sungur, “XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Nüfus ve Nüfus Sayımları”, s. 561.

28 Büyük, 1831 Nüfus Sayımına Göre Perşembe, Aybastı, Bolaman ve Çamaş Kazaları Nüfusu, s.

15.

(23)

10

bunlardan genel olarak daha sonra ise çalışmamıza temel olan 2058 numaralı defterin özelliklerinden bahsedilecektir.

Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nde Akdağ Kazası’na ait defterlerden ilki Akdağ, Boğazlıyan, Kızılkoca kazalarında yaşayan Harameyn Aşireti defteri olup bu defter H. 1247 tarihli ve 3885 numaralıdır. 7220 ve 7221 numaralı defterler Akdağ Reaya Defteri ve Akdağ Müslim Defteri olarak kaydedilmiş olup tarihi bilinmemektedir. 2057 numara ile kayıtlı defter H. 1256 tarihli olup esasen 2058 numaralı defterin müsveddesidir. Tarafımızdan yeni yazıya aktarılan 2058 numaralı defterin ilk halini teşkil etmektedir. 2061 numaralı defter 1261 tarihli, 2056 numaralı defter 1250 tarihli, 2147 numaralı defter 1259 tarihli, 2060 numaralı defter 1261 tarihli, 2059 numaralı defter 1261 tarihli, 2054 ve 2055 numaralı defeterler ise 1250 tarihli olup bunlar sadece Akdağ Kazası’na dair nüfusu ihtiva etmektedir. Bahsedilecek diğer defterlerin için de Akdağ Kazası’nın yanında Bozok Sancağı’na bağlı diğer kazalara da ait nüfus bilgileri yer almaktadır. Akdağ kazasına dair bilgilerin de yer aldığı diğer defterler şunlardır: 2049 numaralı ve 1261 tarihli defter, 7340 numaralı ve 1261 tarihli defter, 2121 numaralı ve 1256 tarihli defter, 7228 numaralı ve 1265 tarihli defter, 2129 numaralı ve 1264 tarihli defter, 2122 numaralı ve 1258 tarihli defter, 2119 numaralı ve 1260 tarihli defter, 2052 numaralı ve 1246 tarihli defter, 2130 numaralı ve 1264 tarihli defter, 2132 numaralı ve 1265 tarihli defter, 2133 numaralı ve 1262 tarihli defter, 2133 numaralı ve 1262 tarihli defter, 2123 numaralı ve 1261 tarihli defter, 2131 numaralı ve 1264 tarihli defter, 2584 numaralı ve 1261 tarihli defter, 2128 numaralı ve tarihsiz defter, 2127 numaralı ve 1264 tarihli defter, 2099 numaralı ve 1247 tarihli defter, 2115 numaralı ve 1256 tarihli defter.

Yukarıda da bahsedildiği üzere bu defter serilerinden H. 1256/M. 1840 tarihli ve 2058 numaralı defter çalışamızın ana konusunu oluşturmaktadır. Bu defter, kazada yaşayan Müslim bilgilerini tek elde toplamış olup, yazı tarzı olarak da diğer defterlere nazaran daha temiz ve düzenlidir. Defterin baş kısmında Tanzimat-ı Hayriyye usulüne tatbikan müceddeden tahrirlerine irade-i seniyye-i şahane şeref-müteallik buyurulan kazalardan Bozok Sancağı’nda vaki Akdağ Kazası derununda sakin olan sancaklı olarak zükur ehl-i İslam’da mevcud olan sağir ve kebir ve sinn ve eşkal- … nüfus defteridir. Sene 1256 kaydı yer almaktadır. Buna göre defter 1256 tarihinde hazırlanmıştır. Fakat doğum ve ölümler gibi bütün

(24)

11

tarihlerin 1257 tarihini taşıması defterin bir sene sonraki yoklamada kullanıldığını göstermektedir. Yine bu açıklamadan deftere sadece sancak sakini olanların kaydedildiği, göçebelerin yazılmadığı anlaşılmaktadır

Mezkûr defter, sayım esnasında tutulan 2057 numaralı defterin temize geçirilmiş halidir. Dolayısıyla ilk tutulan defter değildir. Defterde Koçak köyünden başlamak üzere burada yaşayan şahısların sülale isimleri, lakabları, fiziki özellikleri, meslekleri, yaşları kaydedilmiş, 1257 tarihinde doğan veya ölenler belirtilmiştir. Ayrıca köy nüfusuna kayıtlı olup da başka yerde olanlar da yazılmıştır. Özellikle askerlik hizmetini yaptığı anlaşılan kişiler de belirtilmiştir. Fakat şahısların bazı nüfus defterlerinde olduğu gibi askerliğe elverişli olup olmadıkları gibi hususlara dair bilgi verilmemiştir. Bunlar dışında aklî ya da fizikî özrü olanlar da ama, dilsiz gibi ifadelerle belirtilmiştir.

Köylerin sonunda toplam hane ve nüfus sayıları verilmemiştir. Ayrıca bazı hane ve sıra numaralarında birtakım yanlışlıklar yapılmıştır. Nüfus defterinde kâtip hatasından kaynaklı birçok yerde hane, sıra numaraları ve kişilerin yaşları deftere geçirilirken unutulmuştur. Numaralar eksik yazılmış veya atlanmıştır. Bunlar defterin transkripsiyonunda belirtilmiş ve gerçek hane ve sıra numaraları gösterilmiştir. Kullanılan yazı şekli rikadır. Defterde kırmızı ve siyah mürekkepli kalem kullanılmıştır. Hane ve sayı numaraları kırmızı, diğer yerler ise siyah mürekkepli kalemle yazılmıştır. Defter, bir satırda dört şahıs olmak üzere genelde on bir sütun halinde, ekseriyette kırk dört kişi gelecek şekilde düzenlenmiştir. Bazen çok az da olsa bir sütunda beş şahsın yazıldığı da olmuştur. Defterde hicri tarihler verilirken bazen gün-ay-yıl olarak yazılmıştır. Bazen de sadece yıl yazılmıştır. Şahısların yaşları “sinn” ibaresi belirtilerek, doğumlar “tevellüd” ya da “tevellüd iden”, ölümler “fevt” tabiriyle gösterilmiştir. Bir yaşına girmemiş olan çocuklar “mah” tabiriyle kaydedilirken, defterde şahıslara ait bazı hususiyetlerin tekrar etmesi durumunda “bu dahi” ifadesi kullanılmıştır.

Hane numarası verilen bireyler sıra numarası ile yazılırken, sayımdan sonra gerçekleşen doğum hadiselerinde çocuklara herhangi bir sıra numarası verilmemiştir. Sonradan tespit edilen, ölüm ve doğum hadiselerinde ismin üzerine siyah bir çizgi çizilerek yanına doğumun ve ölüm hadisesinin gerçekleştiği tarih yazılmıştır. İlk hane genellikle köyün nüfuzlu kimsesi olan muhtar ve imamlara ayrılmıştır. Kişiler hususiyle baba adları ve lakaplarıyla yazılmışlardır, bazen de

(25)

12

sadece isim veya lakaplarıyla tek başına yazıldığı durumlar olmuştur. Gerek kâtip hatasından gerekse bazı yerlerde defterdeki yazıların iç içe girmesinden dolayı çeviride bazı zorluklar oluşmuştur. Okunmasında tereddüt oluşan kelimeler ile okunamayan kelimeler (?) işaretiyle gösterilmiştir.

(26)

13

İKİNCİ BÖLÜM: AKDAĞ KAZASI’NIN NÜFUS YAPISI 2.1. AKDAĞ/AKDAĞMADENİ COĞRAFYASI VE İSMİ

Akdağmağdeni İç Anadolunun Kızılırmak Bölümü’nde Akdağ eteklerinde kurulmuş küçük bir ilçedir. Yozgat ilinin doğusundadur. Doğudan Şarkışla, güneyden Çayıralan, batıdan Sarıkaya ve Saraykent kuzeyden ise Kadışehri ile sınırdır. Denizden yüksekliği 1330 metre alanı 2053 metrekaredir. Yozgat il merkezine 100 km uzaklıktadır.

İlçede karasal iklim hakim olup ormanlık ve yaylalık alanlarla kaplıdır. Bundan dolayı bazen Karadeniz iklimi özellikleri gösterir. Yazları serin, kışları ise soğuk ve yağışlıdır. Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbaharda yağar. Yazları fazla sıcak değildir. Kışın da çok soğuk olmaz. Bu durum bölgenin ormanlık olmasıyla yakından ilgilidir. Bölgede buğday, arpa, fiğ, mercimek ve nohut yetiştirilmektedir. İlçeye adını veren Akdağlar ilçe toprakları içindedir. 2130 metre yüksekliğindeki dağın yapısını II. Jeolojik devir kalkerleri oluşturur. Dağın etek kısmında neojen yer tabakaları yer almıştır. Kızıldağ, Çörekli, Değimen Tepesi ve Çamak, Tahtalı, Uzunburun, Türü dağları ilçedeki diğer dağlardır. Bu dağlardan dolayı yöre oldukça engebelidir. İlçeNin yarısından fazlası dağlıktır. Başlıca yaylakları Akdağlardır. Diğeri Albant, Sırıklı, Körziyaret, Divandim ve Yerli Boyundur.30

İlçe topraklarında önemli akarsu kaynakları bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi Göndelen Suyu’dur. Bu su Çekerek Irmağı’nı beslemektedir. Çokraz suyu ve Handeresi suyu birleşip Belerek Irmağı’nı oluşturur, oradan da Yeşilırmağa karışır. Dökdelen suyu boyunca 1920lerde 150 adet su değirmeni kuruluydu.

Bölgede çinko-kurşun madeni işletmesi kurulmuş ve maden kelimesi zamanla bu yerleşimin adı olmuştur. Maden işçilerinin buraya gelmesiyle yerleşik köy düzenine geçilmiştir. Akdağların eteğinde kurulması ve buradan çıkan maden izafeten Akdağmadeni olarak anılmaya başlamıştır. 1293 tarihli salnamede maden kazası ibaresi 1876 yılına kadar bu ismin kullanıldığını göstermektedir.

(27)

14 2.2. AKDAĞ’IN TARİHİ

Oğuz boyları 24 boydan ibaret olup 12 boyu sağ kol (Boz-ok) 12 boyu da (Üç-ok) sol kolu oluşturmaktadır. Her iki boy da Anadolu’ya gelmiş ve kendilerine buralarda yurt tutarak kol teşkilatlarını uzun süre devam ettirmişlerdir. Sağ kolu teşkil eden Bozokların daha ziyade Orta Anadolu’da özellikle Bozok/Yozgat civarında yaşadığı bilinmektedir. Bu yüzden onların kalabalık bir şekilde yaşadıkları sancak Bozok olarak isimlendirilmişlerdir.31

Yozgat yöresi tarihi incelendiğinde bütün köy ve yerleşimlerin eski Oğuz oymakları tarafından iskân edildiği anlaşılmaktadır. Akdağ topraklarına yerleşen Oğuz boyları şunlardır: Ağca Koyunlu, Orta, Levanik, Musacalu, Avcı/Evci, Dayılı, Kılınçlı, Melikli, Hacı Fakihli, İnallı, Okçulu, Çulhalar, Paşabeyli, Güneyli, Tatlu, Tat, Beyazitoğlu, Dalaklu, Bayalık, Turgut, Dokuz, Davutlu, Kuşlu, Kıllı, Kara Ali, Ermelü, Kınacılı, Celen, Çağlayan ve Çullu.32 İncelediğimiz defterde de

Ağca Koyunlu, Evci, Dayılı, İnallı gibi köylerin bunlar tarafından kurulduğu söylenebilir.

Akdağmadeni kuruluş itibariyle oldukça uzun bir geçmişe sahiptir. Günümüzde Akdağmadeni’nin bağlı olduğu Yozgat ili Osmanlılar döneminde Bozok Sancağı olarak bilinmektedir. Akdağmadeni’nin ilk nüvesini Akdağların eteklerinde bir vadi içinde kurulmuş olan Çepni köyü oluşturmaktadır. Bu köy Karahisar-ı Behramşah Kazası’na bağlıydı.33 Buranın genişleyip büyümesinde

şüphesiz çinko-kurşun işletmesinin büyük rolü vardı. 1815 yılında Bozok Sancağı idaresi maden işletmesi kurulmasının ardından bölgeye insan akını başlamıştır. Ahıska, Arapkir, Artvin, Gümüşhane ve Giresun gibi yerlerden taşçı, marangoz ve demirciler başta olmak üzere birçok işçi geldi. Bunlardan marangoz ve taşçıların maden ocağının çevresinde binalar yapması kaza merkezinin ortaya çıkmasını sağladı. Bölgeye gelenler arasında Rum ve Ermeniler de vardı.34 İlçe bir havuz

kenarında kurulmuş, daha sonra birkaç ev, bir hamam ve bir de mescit yapılarak genişlemiştir. 1815 tarihine kadar bölge ormanlıktı, işletmenin kurulmasıyla nüfus bir hayli artmıştır.35

31 Yozgat Kataloğu, s. 293.

32 Hakkı Yurtlu, Geçmişten Günümüze Akdağmadeni, Ankara 2001, s. 32. 33 Yozgat İl Yıllığı, Yozgat Valiliği, 1968, s. 56.

34 Hakkı Yurtlu, Geçmişten Günümüze Akdağmadeni, Ankara 2001, s. 20. 35 Yozgat Kataloğu, s. 81-82.

(28)

15

Akdağ 16. Yüzyılda 1556 tarihinde yapılan tahrir defterinde Bozok Sancağı’nın Bozok Kazası’nın yanında ikinci kaza olarak geçmektedir. Bozok Kazası Baltı, Karadere, Kanak-ı Zir, Sorgun, Deliceözü ve Selmanlı, Akdağ Kazası ise Kanak-ı Bala, Aliki, Akdağ Boğazlıyan, Gedik ve Çubuk nahiyelerinden oluşmaktaydı. Nahiyeler 1576 tarihli tahrirde de aynıdır.36 17. yüzyılda bu

nahiyeler kaza haline gelmiştir. Katip Çelebi’ye göre bu kazalar Akdağ, Emlak, Budaközü, Boğazlıyan, Süleymanlı, Sorguni Gedik-i Çubuk, Kızılkocalı ve Budaközü’dür. 1642 tarihinde de kazalar aynı kalmıştır. 19. Yüzyılda Yozgat Kasabası Yozgat Sancağı’nın merkeziydi. 1266 tarihinde Bozok Eyalet olarak kaydedilmiştir. 1294 tarihli salnamede Yozgat Sancağı Ankara Vilayeti’ne bağlıdır. Yozgat Sancağı Akdağmadeni, Boğazlıyan, Çorum ve Sungurlu olmak üzere dört kazadan oluşmaktadır. 1295 tarihli salnamede Bozok Sancağı’na Yozgat, Sorgun, Hüseyinabdal, Karamağara, Akdağ, Sungurlu, Boğazlıyan ve Mucur kaza ve nahiyeleri bağlıdır. 1908’de Ankara Vilayaleti’ne bağlı olan Bozok’un bu tarihte beş nahiyesi ve 506 köyü vardır. Bozok adı milletvekili Hüseyin Sururi İçöz tarafından verilen bir teklifle 4 Kasım 1923 tarihinde Yozgat olarak değiştirilmiştir.37

2.3. AKDAĞ KAZASI KÖYLERİNİN NÜFUSU VE ÖZELLİKLERİ

Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Nüfus Defterleri Fonu’nda yer alan Bozok Sancağı’na tabi Akdağ Kazası’na ait 2058 numaralı nüfus defterine göre, 1840 yılında Akdağ Kazası’nın genelinde Müslümanların yaşadığı 85 yerleşim yeri tespit edilmiştir. Bu köylerden Evci ve Davutlu köyleri birlikte yazılmıştır. Buna göre kazanın en kalabalık köyü 167 hane ile Çandır, 132 hane ile Çayırşeyhi ve 98 hane ile Rumdiğin köyleridir. Arpalık ve İnönü köyü ise 1’er hane ile en az nüfusa sahip iki köydür. Bahsedilen köylerde toplamda 2334 hane ve 6997 kişi bulunmaktadır. Hane başına düşen nüfus yaklaşık 3 kişidir. Bu tarihte kazaya bağlı köylerde toplam 288 çocuk doğarken, 259 kişinin de öldüğü kaydedilmiştir. Çayırşeyhi ve Rumdiğin köylerinde 14’er yine Çalağıl ve Ürneç köylerinde 10’ar çocuk doğmuştur. Diğer taraftan Çayırşeyhi’nde 20 ve Toraman-ı Kebir’de 17 kişi ölmüştür. Ama, çolak ve dilsiz olarak yazılanlar 13 kişiden ibarettir. Bunlar arasında 9 kişiyle en çok ama bulunmaktadır.

36 Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, Ankara 1989, s. 25. 37 Ahmet Akgündüz-Said Öztürk, Yozgat Şehri Temmettuatı, C. 1, İstanbul 2000, s. 30.

(29)

16

Köylerin tamamına yakınında imam ve muhtar bulunmaktadır. Nüfusun kalabalıklığına göre bazen iki imam ve muhtar bulunmaktaydı. İki muhtar olan yerlerde ilki muhtar-ı evvel, ikincisi ise muhtar-ı sani olarak kaydedilmiştir. Erbey, Peyk, Salır/Salur, Özer, Yahyasaray, Alidemirci, Menteşe, Baraklı, Külekçi, Çayırşeyhi, Turlahan, Curali, Çandır, Toraman-ı Kebir, Toraman-ı Sagir ve Alameddin köylerinde iki muhtar vardır. Sunullahoğlu Çiftliği, Topaktaş, Arpalık, Celal, Dayılı, İnönü, Terzili, Ürküdlü, Alifakihli, Malaz, Elçili, Kızılcain ve Çukurviran da ise muhtar yoktur. Muhtarların toplam sayısı 89’dur.

Muhtardan sonra imamlardan bahsetmek gerekirse Ağcakışla, Mescitli ve Rumdiğin köylerinde 2’şer imam yaşamaktaydı. Arpalı, İnkışla, İnallı, Celal, Dayılı, Yazıkaplancı, Benli, Parmaksız, Köseali, Horuk, Divanlı, Bebek, Salır, Söylemez, İnönü, Terzili, Koççugaz, Çalağıl, Özer, Alifakihli, Derekemal, Curali, Çandır, Evci, Davutlar, Çukurviran, Karaazap, Ortakışla, Adınçalanı ve Yazılıtaş köylerinde imam yoktur. Diğerlerinde ise 1’er imam mevcut olup kazada toplam 57 imam vardır. Rumdiğin köyünde ise 1 müezzin ile 1 de hatip yaşamaktaydı. Bunların yanında eğitim hayatını sürdürenler talebe ve tahsili ulumda diye kaydedilmişti. Toplam 56 kişi bu şekilde kaydedilmiş olup Ağcakışla, Curali ve Çandır’da 6’şar, Hasbey, Çayırşeyhi ve Kebiç’te 4’er, Külekçi ve Derekemal’de 3’er, Karaşeyh ve Sunullahoğlu Çiftliği’nde 2’şer, Koçak, Erbey, Mescidli, Alidemirci gibi köylerde de 1’er talebe kaydedilmiştir.

Bölgede asker olarak kaydedilenler de bir hayli fazladır. Bunlar redif nefer, redif onbaşı, redif mülazım, redif-i mansure, asakir-i mansure, redif-i mansure çavuşu, redif-i mansure onbaşısı ve sipahi gibi isimler altında kaydedilmiştir. Redif nefer 337 kişi, redif onbaşı 41, redif nefer başı 1, redif mülazım 6, redif-i mansure 1, redif-i mansure çavuşu 1, asakir-i mansure 81, redif-i mansure onbaşısı 1 ve sipahi 4 kişidir. Ayrıca Sipahi Kolağası olarak kaydedilmiş 1 kişi daha vardır. Bunlardan başka 1 kişi de Naib-i has olarak kaydedilmiştir. Sözlükte yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen anlamına gelen mevkut şeklinde de 6 kişi kaydedilmiştir. Muhtemelen bunlardan haber alınamadığı için bu şekilde yazılmışlardır.

Aşağıda, yukarıda toplu bir şekilde sunulan bilgiler köy bazında ve defterde kaydedildikleri sırada ayrı ayrı verilmiştir. Bunlar arasında muhtarlar, imamlar, köy nüfusuna kayıtlı asker, talebe, engelli ve ayrıca sülale isimleriyle lakaplar yer almaktadır.

(30)

17 Tablo 1: Hane ve Nüfus Sayısı

SAYI KÖY ADI HANE NÜFUS

1 Arpalık 1 7 2 İnönü 1 4 3 Terzili 3 7 4 Ürkütlü 3 9 5 Bebek 5 17 6 Kurtderesi Köyü 6 22 7 Topaktaş 6 17 8 Malaz 7 32 9 Elçili 8 26 10 Koçcugaz 8 18 11 Yazıkaplancı 8 28 12 Ağcadam 9 35 13 Kürekçi 9 30 14 Celal 10 41 15 Dayılı 10 29 16 Söylemez 10 31 17 Yazılıtaş 10 22 18 Benli 11 30 19 İnkışla 11 28 20 Karaazap 11 24 21 Ardınçalanı 12 25 22 Karacalar 12 37 23 Parmaksız 12 36 24 Alifakihli 13 53 25 Koçak 13 32 26 Mescitli 13 34 27 Eşikli 14 55 28 Hozman 14 42 29 Karakışla 14 46 30 İnallı 15 40 31 Divanlı 16 39 32 Sobuç Kavağı 16 44 33 Derekemal 17 58 34 Koğurlu 17 57 35 Köseali 17 63 36 Ortakışla 17 49 37 Bozöyük 18 44 38 Derekaplancı 18 54 39 Karayakub 18 60 40 Kemallı 18 54 41 İnönü 20 59 42 Emirbeyli 21 58

43 Evci Ma’a Davutlu 21 59

44 Salur 21 60

45 Erbek 22 70

(31)

18 47 Karaşeyh 23 94 48 Baraklı 24 79 49 Horuk 25 83 50 Azapbaşılı 26 61 51 Fakralı 26 58 52 Kebiç Köyü 26 87 53 Alembey 27 73 54 Ozan 27 94 55 Turisa/Turasa 27 73 56 Çalağıl-ı Kebir 28 88 57 Ramazanlı 28 75 58 Turlahan 28 81 59 Alidemirci 29 86 60 Çalağıl-ı Sagir 30 106 61 Kadıgüllü 30 81 62 Külekçi 31 109 63 Belağçaağıl 32 75 64 Menteşe 32 80 65 Sunullahoğlu 32 80 66 Kızılcain 33 96 67 Çıkrıkçı 35 85 68 İsabey 38 120 69 Yahya Saray 40 140 70 Özer Kavağı 41 91 71 Peyik 41 138 72 Tekkeköyü 42 98 73 Toraman-ı Sagir 42 144 74 Curali 48 162 75 Hisarbey 51 163 76 Ürneç 59 187 77 Alameddin 68 218 78 Çokradan 68 204 79 Ağcakışla 69 172 80 Hasbey 72 225 81 Toraman-ı Kebir 80 284 82 Rumdigin 98 289 83 Çayırşeyhi 132 374 84 Çandır 167 506 Toplam 2334 6997

(32)

19 Tablo 2. Sülale ve Lakablar

KÖY ADI SÜLALE LAKAP

Koçak Bayadkethüdaoğlu, Alioğlu, Süleymankethüdaoğlu, Melekoğlu,

Çırakoğlu, Eşkioğlu Molla, Hafız, Kavas Sunullahoğlu Mustafaefendioğlu, Hasankethüdaoğlu, Musakethüdaoğlu, Fakihoğlu, Karaoğlu, Battaloğlu, Osmanbeyoğlu, Caferoğlu, Çaprazoğlu, Ağcaoğlu, Himmetoğlu, Sofuoğlu, Deliosmanoğlu, Küçükosmanoğlu, Avatoğlu, Osmanoğlu,

Bayramoğlu, Ahmedoğlu. Dülger ve Molla. Hasbey Topalfakihoğlu, Ganioğlu,

Bakalakoğlu, Alioğlu, Veziroğlu, Köseoğlu, Abdülkadiroğlu, Tuşoğlu, Öksüzoğlu, Osmanoğlu, Bothüseyinoğlu, Çulhaoğlu, Bekirçelebioğlu, Ankaoğlu,

Kabakoğlu, Demircioğlu, Emiroğlu, Tokatlıoğlu, Kıraçoğlu,

Kahvecioğlu, Daldaroğlu,

Kusaroğlu, Arapoğlu, Bostancıoğlu, Kızıloğlanoğlu, Çavuşoğlu, Kızılfakihoğlu, Yakubkethüdaoğlu, Kızılfakihoğlu, Gevrekhaliloğlu, Topaloğlu, Kürekçioğlu, Emiralioğlu, Bostancıoğlu, Kahvecioğlu, Delibaşoğlu, Kırdıoğlu, Kızılfakihoğlu, Topaloğlu, Tanlıoğlu, Kürtoğlu, Devecioğlu, Dalkınoğlu,

Memişağazade.

Ağa, Deli, Kara, Kahveci, Yalak, Arapkirli, Kıymık, Hacı, Molla, İçağası. Azapbaşılı Kocakethüdaoğlu, Bölükbaşıoğlu,

Demircioğlu, Köseoğlu, Aliköleoğlu, Odabaşıoğlu, Delialioğlu, İsaçavuşoğlu, Gökalioğlu. Köşkez, Molla, Soytarı, Yenice, Düngülüp. Derekaplancı Kuloğlu, Köseoğlu, Hüdaoğlu,

Akoğlan, Memişoğlu, Solakoğlu,

(33)

20 Ağcakışla Hatipoğlu, Bolayıkoğlu,

Karahüseyinoğlu, Sofuoğlu,

Okumuşoğlu, Ustaoğlu, Tokluoğlu, Abazoğlu, Nalioğlu, Gökalioğlu, Cinoğlu, Dervişoğlu, Yoldıkoğlu, Mollaoğlu, Gökmustafaoğlu, Sarıfakihoğlu, Ayazoğlu, Kayışoğlu, Karamehmedoğlu, Gökahmedoğlu, Akahmedoğlu, Ağcaoğlu, Zeyneloğlu, Mollaömeroğlu, Cinoğlanoğlu, Demirciömeroğlu, Demircioğlu, Alipaşaoğlu, Oflazoğlu, Hatipoğlu, Tokluoğlu, Numanoğlu, İshakoğlu, Hacıoğlu, Topaloğlu, Çilmusaoğlu, Mollayusufoğlu, Ayşeoğlu,

Tekkeşinoğlu, Kasımoğlu,

Haytaoğlu. Molla ve Demirci.

Topaktaş Tataroğlu, Sarıvelioğlu, Memişoğlu, Sarıyusufoğlu.

Hisarbey Abbasoğlu, Nabifakihoğlu,

Ağcaoğlu, Demircioğlu, Keleşoğlu, Süleymanoğlu, Şeyhoğlu,

Kubatoğlu, Yusufoğlu, Solakoğlu, Dırazoğlu, Türkmenoğlu,

Körbekiroğlu, Kanburoğlu,

Kamberoğlu, Çopuroğlu, Kocaoğlu, Gökşanoğlu, Sipahioğlu,

Türkmenoğlu, Hatipoğlu, Körömeroğlu, Ömeroğlu,

Serdaroğlu, Habiboğlu, Ağcaoğlu, Abbasoğlu, Çolakoğlu, Çolakoğlu,

Kanberoğlu, Nazıroğlu, Toritoğlu Molla, Hacı.

Arpalık Karaçavuşoğlu,

İnkışla Çakıroğlu, Takıroğlu, Topbaşoğlu, Himmetoğlu, İnallı Hacıvelioğlu, Bedazoğlu, Nefesoğlu, Kemçikoğlu. Molla, Katırcı, asakir-i Mansure Mehmed.

Ağcadam Hacıoğlu, Mahmudoğlu,

Kazmacıoğlu, Gedikoğlu,

Zülfüoğlu, Kazmacıoğlu Araç, Kara.

Celal Gençmehmedoğlu, Kalaycıoğlu,

Musluoğlu, Kadıoğlu, Akmusaoğlu,

Abdülkerimoğlu. Topal.

Dayılı Zonkuroğlu, Gökosmanoğlu,

Düşbölükoğlu, Yusufoğlu, Uzunhabipoğlu, Türkmenoğlu, Arnavutoğlu

(34)

21

Ramazanlı Süleymanfakihoğlu, Belimoğlu, Yörükoğlu, Kurubekiroğlu, Veysoğlu, Demircioğlu, Abdülkadiroğlu, Celiloğlu, Karaahmedoğlu, Taştanoğlu, Tilkioğlu, Şahbazoğlu, Mehmedoğlu, Dızlakoğlu, Kuruağcaoğlu, Karabedioğlu. Deli, Kethüda, Kabak. Yazıkaplancı Dagaroğlu, Kaymakoğlu, Kırcıoğlu,

Baylakoğlu, Memişoğlu,

Göstüloğlu, Baylıoğlu. Kör. Kadıgüllü Emiroğlu, Fatmaoğlu,

Hüseyinkethüdaoğlu, Karahasanoğlu, Topaloğlu, Sarıoğlu, Hacıoğlu, Karaoğlu, Ömerfakihoğlu, Karanasuhoğlu, Sorbutoğlu, Hüsamınoğlu, Mankıroğlu, Gözüboçlarıoğlu, Alikiçeoğlu, Karaçomoğlu,

Körömeroğlu, Ahmedkethüdaoğlu. Demirci.

Erbek Numanoğlu, Himmetoğlu,

Cansudioğlu, Eşrefoğlu, Çerikoğlu, Osmanoğlu, Bayatoğlu, Eşrefoğlu, Mahmudoğlu, Karayakupoğlu, Numanoğlu, Karamusaoğlu,

Şabanoğlu, Kaçıroğlu. Araç. Kemallı Bölükbaşıoğlu, Bektaşoğlu,

Eğrioğlu, Öksüzoğlu, Bozunluoğlu, İbişoğlu, Gökçeoğlu, Karaahmedoğlu, İsmailoğlu, Mollayakupoğlu, Alioğlu, Gedikalioğlu. Kavas, Topaktaşlı, Kara, Çakır.

Benli Kürtoğlu, Hobuçluoğlu,

Kürtmustafaoğlu, Odabaşıoğlu, Çavuşluoğlu, Hobuçluoğlu,

Yakupoğlu. Divanlı, Usta.

Ozan Caferoğlu, Bölükbaşıoğlu,

Karaahmedoğlu, Eskioğlu, Danabaşoğlu, Demircioğlu, Ömeroğlu, Devecioğlu, Velioğlu, Mollaismailoğlu, Gökoğlanoğlu,

Bolatoğlu, Ayvazoğlu, Gökçeoğlu. Kara, Çortalak, Deli. Parmaksız Sarıoğlu, Alasanoğlu, Köroğlu,

Cebecioğlu, Karaalioğlu, Ustavelioğlu, Süleymanoğlu, Armağanlıoğlu, Kemaloğlu, Nökeroğlu.

(35)

22

Köseali Çırakoğlu, İncemehmedoğlu, Bozoğlu, Hatipoğlu, Ömerkethüdaoğlu, Kösehasanoğlu, Velioğlu, Kırbitoğlu, Çilhamzaoğlu, Çobanoğlu, Dekaroğlu, Gökhasanoğlu, Hamzaoğlu, Bozoğlu, İncemehmedoğlu. Sığırcı.

Horuk Sipahioğlu, Yakupoğlu,

Memişkethüdaoğlu, Osmankethüdaoğlu, Köralioğlu, Bektaşoğlu, Yusufoğlu, Odabaşıoğlu, Çırakoğlu, Delibaşıoğlu, Kasımoğlu, Tülyüzoğlu, Gökömeroğlu, Aşıkmustafaoğlu, Keloğlanoğlu, Kırkaşoğlu, Hamzaoğlu,

Caniklioğlu, Gökoğlu, Tohoğlu,

Dankaşoğlu, Köşkeroğlu. Bekar. Divanlı Bölükbaşıoğlu, İmamoğlu,

Musluoğlu, Gökhasanoğlu, Ustavelioğlu, Kürtalioğlu, Uzunalioğlu, Sipahioğlu,

Nebiloğlu, Gökhasanoğlu. Hacı, Sığırcı. Peyik Delibaşoğlu, İbiloğlu, İshakoğlu,

Kethüdaoğlu, Gödelakoğlu,

Arıkhaliloğlu, Çilalioğlu, Hızıroğlu, İsmailoğlu, Emiroğlu, Kürtoğlu, Demircioğlu, Sarıodabaşıoğlu, Harmancıhasanoğlu, Kestaloğlu, Kestaloğlu, Delialioğlu, Safioğlu, Ahmedoğlu, Hocaoğlu, Arapoğlu, Himmetoğlu, İbiloğlu, Zülfikaroğlu, Cebecioğlu, Ekmezoğlu, Körhüseyinoğlu, Hacıvelioğlu, Velioğlu, Cüneytoğlu, Hasankocaoğlu, Kestaloğlu, Kelismailoğlu,

Tutkaroğlu. Molla, Enişte.

Karacalar Köseömeroğlu, Hacıoğlu,

Çemakoğlu, Baylıoğlu, Arıkoğlu, Karamehmedoğlu, Kırıkalioğlu,

Abidoğlu, Abdioğlu, Emiroğlu. Hacı, Sığırcı. Çalağıl-ı Sağir Sarımehmedoğlu, Eyüpoğlu,

Karahasanoğlu, Yorkuloğlu, Karahasanoğlu, Piroğlu, Köşkeroğlu, Kedivelioğlu, İncekarıoğlu, Alioğlu, Fakihoğlu, Kösehüseyinoğlu, Tekkeşinoğlu,

(36)

23 Hatipoğlu, Körömeroğlu, Kuruoğlanoğlu, Kestaloğlu, Güldaloğlu, Hamzafakihoğlu, Gökoğlanoğlu, Karaalioğlu, Bayraktaroğlu, Fakıoğlu, Kulakbekiroğlu. Bebek Yenimüslümanoğlu, Kocaoğlanoğlu, Alioğlu, Gülosmanoğlu. Araç.

Salır Hacıbektaşoğlu, Ömeroğlu,

Afşaroğlu, Zikircioğlu, Yakupoğlu, Leylekoğlu, Hamzaoğlu,

Kahraoğlu, Ellezoğlu, Çotaluoğlu, Kuşçuoğlu, Köseoğlu, Sarahoğlu,

Gürcüoğlu, İbiloğlu, Köralioğlu. Senem, Mühür. Söylemez Curcuroğlu, Mahmudoğlu,

Fakihoğlu, Karahaliloğlu, Kürtoğlu, Tekkeşinoğlu, Rıdvanoğlu,

Hasanfakihoğlu, Emiroğlu,

Küçükalioğlu. Araç.

Hozman El-Hac, Hocukoğlu, Zillioğlu, Abdülkadiroğlu, Uzunoğlu, Cihanşaroğlu, İbrahimkethüdaoğlu, Süleymanoğlu, Selahattinoğlu, Farkalıoğlu, Emiralioğlu, Emirömeroğlu. Araç. İnönü Abdürrahimoğlu. Molla.

Karayakub Eyüpoğlu, Ustamehmedoğlu, Alikethüdaoğlu,

Osmankethüdaoğlu,

Yusufkethüdaoğlu, Gemalmazoğlu, Şabanoğlu, Ömeroğlu, Handanoğlu, Yanpirioğlu, Eyüpoğlu,

Mehmedkethüdaoğlu, Onbaşıoğlu. Azap.

Terzili Kürtoğlu, Rıdvanoğlu.

Çıkrıkçı Karaköseoğlu, Mollaibrahimoğlu, Beyranoğlu, Abbasoğlu, Şiroğlu, Ustaahmetoğlu, Emirahmetoğlu, Bostancıoğlu, Toyuzoğlu, Değirmencioğlu, Çilalioğlu, Sığırcıoğlu, Mansuroğlu, Hacıahmetoğlu, Şabakoğlu, Sipahioğlu, Hasanoğlu,

İsaefendioğlu, Solakoğlu, Eşpeoğlu, İsaçavuşoğlu, Tüfekçioğlu, İbrahimefendioğlu, Delimemişoğlu, Kamberoğlu, Mihrimanoğlu, Ketaboğlu, Deliosmanoğlu, İbrahimefendioğlu. Sığırcı, Kizir, Hafız, Molla.

(37)

24 Koççugaz Celeboğlu, Civelekoğlu,

Abdullahoğlu,

Abdullahkethüdaoğlu,

Karakoçluoğlu, Murtazaoğlu.

Çalağıl-ı Kebir Çungaroğlu, Seyfioğlu, Eyüpkethüdaoğlu, Turaboğlu, Fakihoğlu, Gökoğlu, Memişoğlu, Yakuboğlu, Bodurfakihoğlu, Fakihlioğlu, Kocaoğlanoğlu, Körmahmutoğlu, Deliabdullahoğlu, Soyuoğlu, Türemişoğlu, Topalfakihoğlu, Körömeroğlu, Mollaoğlu, Hacımusaoğlu, Müstecapoğlu, Yunusoğlu,

Yahyaoğlu, Keşişoğlu, Gedikoğlu.

Demirci, Göçebe, Deli.

Ürkütlü Kara

Alembey Sınıkçıoğlu, Derzioğlu,

İbrahimsipahioğlu, Satılmışoğlu, Alisipahioğlu, Delimustafaoğlu, Demircioğlu, Solakoğlu, Körhüseyinoğlu, İbişoğlu, Süleymankethüdaoğlu, Abdurrahmanoğlu, Kadıoğlu, Cerrahoğlu, Küçükahmedoğlu, Tommusaoğlu, Mollaisaoğlu, Fakihliosmanoğlu, İçağasıoğlu, Mazmayanoğlu, Musaoğlu, Menizoğlu, Kürthüseyinoğlu, Delimustafaoğlu. Demirci, Sığırcı.

Emirbeyli Alifakihoğlu, Helvacıoğlu, Caferoğlu, Köseahmedoğlu, Helvacıoğlu, Kadıoğlu, Kediahmedoğlu, Çobanoğlu, Göbeninoğlu, Emiroğlu, Boduroğlu, Körhüseyinoğlu, Kediahmedoğlu, Karacaferoğlu.

Mescitli Bedikcioğlu, Karaalioğlu, Mollaoğlu, Dedeoğlu, Emiroğlu,

Bayraktaroğlu, Aparlıoğlu. Molla. Belağçaağıl Demircioğlu, Ağzıbozoğlu,

Delibudakoğlu, Mansuroğlu, Maksutoğlu, Körmustafaoğlu, Topaloğlu, Kayaroğlu, İmamoğlu, Dudibekiroğlu, Ustabekiroğlu, Kobaloğlu, Cihanbeylioğlu, Sığırcıoğlu, Camuşcuoğlu, Bozoğlu, Kobaloğlu, Sarıoğlu, Deliömeroğlu, İmamoğlu, Cebranlıoğlu, Caniklioğlu,

(38)

25 Sobuç Kavağı Biçuoğlu, Kasımoğlu,

Himmetbeyoğlu, Demircioğlu, Sarıoğlu, Demircioğlu, Fakihoğlu, Yalamoğlu, Memişoğlu,

Cihanbeylioğlu, Topaloğlu,

Resuloğlu. Bardakçı.

Özer Kavağı Abdulkadiroğlu, Yaşmehmedoğlu, İmamoğlu, Karaismailoğlu,

Hatipoğlu, Aşıkoğlu, Tekkeşinoğlu, Yörükoğlu, Kaşoğlu, Köseoğlu, Baplıoğlu, Köseyusufoğlu, Bacakoğlu, Abdulgaffaroğlu, Karaçavuşoğlu, Evcilioğlu, Hacıfakihoğlu, Karakızoğlu, Karagözoğlu, Danagözoğlu, Cihanbeylioğlu, Çakıroğlu, Fakihoğlu, Kalemkârlıoğlu.

Kara, Azap, Dana, Bıyık, Kahveci, Kizir.

Yahya Saray Kıraçoğlu, Kulakçıoğlu, Saçlıoğlu, Haloğlu, Berberoğlu,

Kürtyusufoğlu, Kocafakihoğlu, Karamehmedoğlu, Karahasanoğlu, Kalaklıoğlu, Kanatlıoğlu,

Taştanoğlu, Abdullahoğlu, Haliloğlu, Hızıroğlu, Siyahoğlu, Yokuşoğlu, Karaçobanoğlu,

Celepoğlu, Tekyelioğlu, Kocaoğlu, Demircioğlu, Tahtacıoğlu, Çolakoğlu. Demirci, Çakır, Molla, Hacı, Sığırcı. İnönü Kürtbekiroğlu, Hacıoğlu, Siyahoğlu, Delisüleymanoğlu, Körbekiroğlu, Kesiriçlioğlu, Sarıömeroğlu, Hacıalioğlu,

Abdioğlu, Sipahioğlu, Receboğlu. Deli, Karacı. Alidemirci Küçükmehmedoğlu,

Kelahmedoğlu, Alişakiroğlu, Hacıoğlu, Çukurcuoğlu,

Memişkethüdaoğlu, İncealioğlu, Galizoğlu, Resuloğlu, Çiloğlu, Sığırcıoğlu, Öznükhasanoğlu, Karabacakoğlu, Canızoğlu,

Yusufefendioğlu, Kelmahmudoğlu, Demircioğlu, Delivelioğlu.

Dede, Molla, Beyce, İnce, Azap. Kürekçi Babayağmurluoğlu, Balcıoğlu,

Velikişioğlu, Körömeroğlu, Körahmedoğlu, Fakihoğlu, Dağıstanlıoğlu, Receboğlu,

(39)

26

Menteşe Alişakiroğlu, Gökahmedoğlu, Kethüdaoğlu, Hüseyinkethüdaoğlu, Fakihoğlu, Afşaroğlu, Gökosmanoğlu, Haylazoğlu, Fakihoğlu, Mustafakethüdaoğlu, Bekirefendioğlu, Sığırcıoğlu, Köşkeroğlu, Gökmustafaoğlu, Babekoğlu, Yakuboğlu, Kızıloğlanoğlu, Körömeroğlu, Ahmedoğlu, Uzunoğlu, Mustafakethüdaoğlu, Martıoğlu, Çelebioğlu, Seydioğlu. Okçulu, Keskinli, Küçük.

Karakışla Demircioğlu, Hacıseydioğlu, Körhüseyinoğlu, Mollaömeroğlu, Delimustafaoğlu, Galizyusufoğlu, Deliceoğlu, Canbazoğlu,

Gökoğlanoğlu, Battaloğlu,

Galizoğlu, Sağıroğlu. Arapgirli. Baraklı Kayserilioğlu, Çamoğlu, Sakaoğlu,

Delimustafaoğlu, Körömeroğlu, Mollamehmedoğlu, Kadıyoranoğlu, Karahasanoğlu, Zuhraboğlu, Fettahoğlu, Mollaömeroğlu, Haliloğlu, Topaloğlu, Sarımahmudoğlu, Karıoğlu, Musaoğlu, Hüseyinabbasoğlu, Cezaroğlu, Sırçakoroğlu, Tüysüzoğlu, Alicikoğlu,

Zeyneloğlu. Molla, Akoğlan, Göçebe, Hoca. Alifakihli Köseoğlu, Hacıoğlu, Sarıhasanoğlu,

Aşıkömeroğlu, Gürcüoğlu, Bayadoğlu.

Koğurlu Delihasanoğlu, Gökoğlanoğlu, Yağazoğlu, Emiroğlu, Kaçıroğlu, Sofuoğlu, Memişefendioğlu, Bekirpaşaoğlu, Mahmudoğlu,

Kösevelioğlu, Kehlelioğlu. Batkavık.

Malaz Yalkuşoğlu, Malazoğlu,

Demircioğlu, Nabioğlu, Cırıkoğlu,

Karahüseyinoğlu. Okçulu.

Ürneç Deliosmanoğlu, Delimehmedoğlu, Kırtıloğlu, Kelahmedoğlu, Küçükhasanoğlu, Caferoğlu, Koçakoğlu, Alikethüdaoğlu, Kasımoğlu, Kocaömeroğlu, Çolakalioğlu, Deliosmanoğlu, Türkmenoğlu, Tokfakihoğlu, Arnavutoğlu, Körhüseyinoğlu, Deliosmanoğlu, Mollayusufoğlu, Kurukafaoğlu, Caferoğlu, Azaoğlu,

Demirci, Kizir, Çaydur, Deli

(40)

27 Fettahoğlu, Kocaibrahimoğlu, Delivelioğlu, Karaeyüboğlu, Solakoğlu, Kelvelioğlu, Kelahmedoğlu, İmamoğlu, Urunluoğlu, Caferoğlu, Tokfakihoğlu, Hacıoğlu, Mustafapaşaoğlu, Karaçoroğlu, Kurtyusufoğlu, Osmanpaşaoğlu, Kurtluyusufoğlu, Hüseyinoğlu, Cinoğlu, Cinyusufoğlu, Karamehmedoğlu, Karaömeroğlu, Kelötükoğlu, Kasımoğlu, Osmanpaşaoğlu, Mollayusufoğlu, Külekçi Mollamehmedoğlu, Hacıoğlu,

Himmetoğlu, Receboğlu, Fakihoğlu, Gökahmedoğlu, Köseoğlu, Veysoğlu, Memişoğlu, Softaoğlu, Demircioğlu,

Eskialioğlu, Mustafapaşaoğlu, Dalbekiroğlu, Gözümalioğlu, Mollasüleymanoğlu, Ovalıoğlu, Sağıroğlu, Önüoğlu, Alifakihoğlu, Böğrübozoğlu, Karaahmedoğlu, Deliismailoğlu, Çuhadaroğlu, Boynueğrioğlu, Fakihoğlu.

Demirci, Şehirli, Molla.

Derekemal Karakişoğlu, Mehmedkişioğlu, Yanalioğlu, Memişoğlu, Fakihoğlu, Topaloğlu, Osmankethüdaoğlu, Arnavutoğlu, Köseahmedoğlu, Çotuoğlu, Yunusoğlu.

Molla, Kethüda, Hacı, Deli. Tekkeköyü Müşaverecioğlu, Karavelioğlu,

Körisaoğlu, Çilalioğlu, Kürtoğlu, Delihasanoğlu, İbareoğlu,

Uzunoğlanoğlu, Halimoğlu, Çavuşoğlu, Karamustafaoğlu, Tiryakioğlu, Topaloğlu, Kılbaşoğlu, Duranefendioğlu, Köseoğlu,

Durakoğlu, Abrurrezzakefendioğlu, Abdurrezzakoğlu, Körbekiroğlu, Karavelioğlu.

Araç, Fakih, İlçili, Molla.

Turisa/Turasa Aşçıoğlu, Bekiroğlu, Kaşeoğlu, Hodukoğlu, Oğuzcuoğlu,

Boduroğlu, Sipahioğlu, Abacıoğlu, Deliahmedoğlu, Karaçobanoğlu, Öksüzoğlu, Hocaoğlu, Kumaşoğlu, Kahvecioğlu, Ustahüseyinoğlu,

Alemdaroğlu, Himmetoğlu. Araç, Hacı, Keleş. Fakralı Emiroğlu, Abdülkadiroğlu,

Delikadrioğlu, İmamoğlu, Kürtoğlu, Köseahmedoğlu,

Küçük, Köse, Mola, Odabaşı, Acem, Çakır, Emeksiz.

(41)

28

Kekeçoğlu, Çiğiloğlu, Çinkiloğlu, Acemoğlu, Çabucakoğlu,

Bardakçıoğlu, Tiryakioğlu, Küçükhasanoğlu.

Çokradan Hatipoğlu, Hacıfakihoğlu,

Topaloğlu, Keleşoğlu, Hoçuroğlu, Yirikoğlu, Hasanağaoğlu,

Civelekoğlu, Bayramoğlu,

Kadıoğlu, Fakihoğlu, Yeğenoğlu, Yusufoğlu, Mollabekiroğlu, Demircioğlu, Gençalioğlu, Karamustafaoğlu, Çabucakoğlu, Malatyalıoğlu, Çilalioğlu,

Velikişioğlu, İçillioğlu, Bıyıkoğlu, Gürcüoğlu, Sağıroğlu, Mollabekiroğlu, Batatoğlu, Yusufoğlu, Çakıçoğlu, Sumankarlıoğlu, Varvaroğlu, Hayranlıoğlu, Hüseyinkethüdaoğlu, Çapkınoğlu, Çakaloğlu, Murtazaoğlu, Delimehmedoğlu.

Hacı, Dülger, İçilli, Azap, Karaca, Çakıç.

Çayırşeyhi Haliloğlu, Köşkeroğlu, Soytarıoğlu, Körhüseyinoğlu, Avanoğlu,

Köstüoğlu, İbramoğlu, Danacıoğlu, Çolakoğlu, Çukadaroğlu,

Katırcıoğlu, Hacıhaliloğlu, Hacıkethüdaoğlu, Yörükoğlu, Velioğlu, Çitakoğlu,

Demirciosmanoğlu, Körasipoğlu, Receboğlu, Sıraçoğlu, Kerimoğlu, Abdülkerimoğlu,

Mehmedçelebioğlu, Dedeömeroğlu, Kulakçıoğlu, Tellialioğlu,

Ustaömeroğlu, Başçavuşoğlu, Abdurrahmanoğlu, Kelömeroğlu, Kalfaoğlu, Kalfalıoğlu, Çatakoğlu, Dikoğlu, Salihoğlu, Güvebekiroğlu, Gözükırıkoğlu, Velioğlu, Kelalioğlu, Ebubekiroğlu, Demircioğlu, Abdullahoğlu, İsmailoğlu, Aliçelebioğlu, Cebecioğlu, Körhaliloğlu, Başçavuşoğlu, Korukçuoğlu, Yusufoğlu, Kadıoğlu, Eyüboğlu, Hüseyinçelebioğlu, Gökbekiroğlu, İbramoğlu, Karaemirmehmedoğlu, Bıyıkoğlu, Parlakoğlu, Hasanoğlu, Veysoğlu, Bekrecioğlu, Emrullahoğlu, Yoncakoğlu, Yaşlıoğlu, Kelömeroğlu, Hatip, Garih, Demirci, Çıklı, Mutak, Kizir, Mucuk, Yirik, Alameddinli, Taflı, Kol Ağası, Çoban.

(42)

29 Burunoğlu, Süleymançelebioğlu, Alibeyoğlu, Kelhaliloğlu, Çobanhaliloğlu, Deliahmedoğlu, Başçavuşoğlu, Danacıoğlu, Çuhadaroğlu.

Turlahan Eskiibrahimoğlu, Şahanoğlu, Batlakalioğlu, Gümüşoğlu, Velikişioğlu, Karasüleymanoğlu, Alioğlu, Halimoğlu, Mükreminoğlu, Haznedaroğlu, İsmailoğlu, Demircioğlu, Hökeoğlu, Mamaluoğlu, Karahüseyinoğlu, Hüseyinpaşaoğlu,

Köroğlu. Çakır, Molla

Elçili Çorukoğlu, Arapoğlu, Kalanoğlu, Odabaşıoğlu, Gökalioğlu,

Mustafaoğlu, Kelyusufoğlu.

Curali Kulavuzoğlu, Cebecioğlu, Seyitefendioğlu, Solakalioğlu, Karayakuboğlu, Tataroğlu, Kösehasanoğlu, Pirahmedoğlu, Gökbekiroğlu, Kaçıroğlu,

Tıraşoğlu, Kırvelioğlu, Emirzeoğlu, Sağıroğlu, Patlakmehmedoğlu, Köseoğlu, Bostancıoğlu, Kurtoğlu, Tiryakioğlu, Yakuboğlu, Güzelömeroğlu, Türkmenoğlu, Solakhaliloğlu, Kocaaraboğlu. Müderris, Molla, Demirci, Tüfekçi Ustası, Bostancı, Solak, Sığırcı, Çukurlu.

Çandır Ayvazoğlu, Hacımahmudoğlu,

Çakıroğlu, Veysoğlu, Çürükalioğlu, Dedeyakuboğlu, Mişanoğlu,

Bekiroğlu, Kalyakhüseyinoğlu, Hacıosmanoğlu, Kırsıllıoğlu, Asimkaroğlu, Hacıoğlu, Alipaşaoğlu, Bönoğlanoğlu, Kırağoğlu, Ayvazoğlu, Çulcuoğlu, Metçikoğlu, Topalahmedoğlu, Müezzinoğlu, Mahmudoğlu,

Bıyıklıoğlu, Piroğlu, Bozoğlanoğlu, Kuşçuoğlu, Bölükbaşıoğlu,

Mincikoğlu, Sarıosmanoğlu, Karayakuboğlu, Hamzaoğlu, Sarıalioğlu, Kurdoğlu, Abbasoğlu, Demircioğlu, Çolakalioğlu,

Karahaliloğlu, Piroğlu, Tiryakioğlu, Muharremoğlu, Kadıoğlu, Piroğlu, Kirişoğlu, Müezzinoğlu, Alioğlu, Kızılalioğlu, Sarımehmedoğlu, Emiroğlu, Kulcaoğlu, Karaalioğlu,

Hatip, Hacı, Ağa, Molla, Keçi Çobanı, Mühürcü, Kara, Dana Çobanı, Çil, Aşık, Çalık, Katırcı, Günkurucu,

Kömürcü, Kızıl, Çoban, Kethüda, Çürük, Ağaç Kesen, Kesili, Tekkeşin, Şeyh, El-Hac, Kizir, Uzunlu, Araç, Deli.

(43)

30

Çilvelioğlu, Olakoğlu, Sofuoğlu, Yakuboğlu, Çolakoğlu, Çobanoğlu, Develioğlu, Sarımehmedoğlu, Bayramoğlu, Dedeyakuboğlu, Sarıömeroğlu, Haylazoğlu, Hasanpaşaoğlu, Mollaahmedoğlu, Memişoğlu, Sofuoğlu, Himmetoğlu, Abbasoğlu, Alipaşaoğlu, Aşıkhaliloğlu, Hacıhüseyinoğlu, Berberoğlu, Kiriçoğlu, Kıraçoğlu, Nabioğlu, Hasankethüdaoğlu, Hamzaoğlu, Kelbekiroğlu, Solakoğlu, Çubukoğlu, Bölükbaşıoğlu, Cırıkahmedoğlu, İsaoğlu, Alikethüdaoğlu, Mollaismailoğlu, Kalpakoğlu, Alipaşaoğlu, Mollahüseyinoğlu, Gökçeoğlu, Topalhasanoğlu, Nabioğlu, Hamzaoğlu, Kelbekiroğlu, Bölükbaşıoğlu, Cingözoğlu, Alipaşaoğlu Pirbekiroğlu, Küçükoğlu, Yenihüseyinoğlu, Sicimoğlu, Mollamusaoğlu, Abdulbakioğlu, Şeyhvahapoğlu, Tekkeşinoğlu, Bölükbaşıoğlu, Hasandayıoğlu, Karahüseyinoğlu, Mamaluoğlu, Ağzıyozoğlu, Alipaşaoğlu, Körsüleymanoğlu, Karaalioğlu, Karacumaoğlu. İsabey Çakısiyanoğlu, Bıçakoğlu,

Sağıroğlu, Delicumaoğlu, Çolakalioğlu, Delimehmedoğlu, Civelekoğlu, Kataklıoğlu, Karaalioğlu, Topalmustafaoğlu, Yörükhaliloğlu, Kalakanoğlu, Karanabioğlu, Solakalioğlu, Çiftçioğlu, Yozgadınoğlu, Salihoğlu, Durakoğlu, Çilhasanoğlu, Kurtlualioğlu, Yağdışoğlu, Salihoğlu.

Hacı, Kara, Araç, Tiryaki, Sığırcı, Keçi Çobanı, Kethüda. Karaşeyh Köyü Karabekiroğlu, Mazakoğlu,

Receboğlu, Velikethüdaoğlu, Avanoğlu, Cansızoğlu, Kodazoğlu, Yörükoğlu, Hacıoğlu, Ağcaoğlu, Otuzoğlu, Bozkurtoğlu, Bölükoğlu,

Karanınoğlu, Esiroğlu, Bıyıklıoğlu. Kara, Molla, Deli. Kebiç Köyü Kebiçlioğlu, Eyüboğlu, Çorukoğlu,

Göndelanoğlu, Topaloğlu,

Referanslar

Benzer Belgeler

İnegöl nüfus defterleri, İnegöl’de yaşayan reâyâ sayısını, nüfusun yaşlara göre dağılımını, mahalle ve köylerde yaşayan nüfusu, kullanılan lakaplar

Numara 1- Orta boylu kır sakallı çiftçi Deli Süleyman veled-i Hasan sinn 53 Numara 2- Oğlu orta boylu kara bıyıklı Mustafa sinn 32.

Rum ili beğlerbeğliği pâyelülerinden Kosova vilâyeti valisi olub birinci rütbe mecîdi ve ikinci rütbe Osmanî nişân-ı zi-şânlarını hâ’iz ve hâmil olan Faik

Mapavri Nahiyesine Bağlı Köylerin Defterdeki İlk Kayıt Esnasındaki Nüfusu İle Son Kayıt Esnasındaki Nüfusu .... Karadere Nahiyesine Bağlı Köylerin Defterdeki İlk

In this study in vitro phenolic compounds production capacity and the effect of UV irradiation on phenolic compounds via callus culture were determined in Vitis vinifera

Programda: Beethoven’ in ikinci senfo­ nisi ve Jentsch’in köy şenlikleri, Mozart'ın sihirli flüt operası uvertürü vardır. İstanbul Şebir

Etkin olmayan kök hücrelerin sürekli uyarılması sonucunda zamanla kök hücre depolarının azaldığı, dolayısıyla da kasın kendini onarmak için kök hücreye

Her ne kadar meme kanseri, pankreas kanseri, tip II diyabet gibi baz› hastal›klar› da kolayca teflhis edebilecek yöntemlerin erken kan›tlar›- na ulafl›lm›fl olsa da